Etiket: mahkeme

  • Katar Emiri Thani mahkeme kararıyla otelini tahliye ettirdi

    Katar Kraliyet Ailesi üyesi (Emir) Şeyh Nasser Ahmed Ali A. Al Thani , kiraya verdiği Muğla’nın Marmaris ilçesindeki 5 yıldızlı otelini mahkeme kararıyla tahliye ettirdi. Otelde bulunan 400 turist tatilini yarıda keserek oteli boşaltmak zorunda kaldı.

    Katar Kraliyet Ailesi üyesi (Emir) Şeyh Nasser Ahmed Ali A. Al Thani’ye ait olan Marmaris ilçesi İçmeler sahilindeki 5 yıldızlı Munamar Otel, 2011 yılında Güney yıldızı otelcilik işletmesi A.Ş’ye yıllığı 1 milyon dolara kiraya verildi. Ancak aradan geçen 2 yılın sonunda Emir Thani, avukatları aracılığı ile işletme sahibine oteli satışa çıkaracağını söyleyip boşaltmasını istedi. İşletmeci , otele 9 yüz bin dolar masraf ettiğini ve turizm acenteleri ile 3 yıllık sözleşme imzaladığını vazgeçmesi durumunda büyük zararı olacağını söyleyerek zararının karşılanması durumunda otelden çıkabileceğini söyledi.Fakat Emiri’in avukatları sadece 5 yüz bin dolar ödeyebileceklerini söyleyince ,Emir ile kiracısı şirket mahkemelik oldu. Katar Emiri karşı tarafa açtığı tahliye davasını kazandı . Vakit kaybetmeden otele gelen avukatlar kararı otel yetkililerine tebliğ edip derhal tesisi boşaltmalarını istedi. Otel işletmecileri tesiste 400 turistin kaldığını tahliye işlemleri için 10 gün süre verilmesini istedi. Ancak karşı tarafın avukatları bunu kabul etmeyerek polis eşliğinde otele gelip tahliye işlemlerine başladı. . Otelde yapılan inceleme ardından avukatlar, polis ve çalışanlar ile birlikte odalara çıkarak kapılarını çalıp tahliye edileceğini terk etmelerini istedi.

    Güney Yıldızı Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Gündoğan, “ 2010 yılında bu oteli 5 yıllığına yıllık 1 milyon dolara kiraladık. Otelin işletmeciliğini aldığımızda tamamen harabe idi.900 bin dolar masraf yapıldı ve kiradan düşüldü.5 yıl süreyle kanun bana ne hüküm ettiyse yerine getirerek düzenli kiramı ödedim. Kira kontratı 2015 yılında bittiğinde masaya oturduk ve yıllık 1 milyon 200 bin dolar vermemi, yapılan masrafları ödemeyeceklerini bildirdiler. Bizlerde kabul etmedik ve Emir Thani avukatlar aracılığıyla tahliye davası açtı. Bizlerde alacağımızı alabilmek için alacak davası açtık. 1,5 yıl süren mahkeme aşamasında dört gün önce tahliye kararı verildi. Gelen avukatlara otel de müşteri olduğunu tahliyenin sıkıntı vereceğini ve turistlerin mağdur olacağını söylememize rağmen dinlemediler. Bize bırakın turizm sezonu bitmesine bir gün bile süre vermediler. Sizlerin de gördüğünüz gibi şu an otelimizde kalan çoğunluğu yabancı turist olmak üzere 400 kişi tahliye ediliyor. Tahliye edilenlere otel de bulamadılar ve kimse müşterilere yardımcı olmuyor. Güney Yıldızı şirketi olarak bizim Emir Thani’ye bir borcumuz yok aksine 7 yıldır yaptığımız masraflarla birlikte 4 milyon 750 bin dolar alacağımız var. Şu an alacak davamız devam ediyor. Burada tahliye olayı tamamen bir rezalet. Yabancılar ve tatilciler isyan etmiş durumda” dedi.

    Tahliye işlemlerinin devam ettiği otel de Emir Thain’in avukatları iş bitiminde yazılı basın açıklaması yapacaklarını bildirdi.

  • DEAŞ üyesine mahkeme başkanından cevap:

    Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne bombalı araçla yapılan ve 3 polisin şehit olduğu olayla ilgili davanın duruşması 2’inci gününde de devam etti. Canlı bomba Yunus Durmaz’ın evindeki poşette parmak izi çıkan bir sanığın yaptığı savunmaya mahkeme başkanından cevap geldi.

    Terör örgütü DEAŞ tarafından Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne 1 Mayıs 2016’da bomba yüklü araçla düzenlenen ve 3 polisin şehit olduğu saldırıyla ilgili davada 60’ı tutuklu 110 sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmanın 2’inci gününde de aralarında 20 Mayıs 2016 tarihinde polis operasyonu sırasında kendisini patlatan canlı bomba Yunus Durmaz’ın eşi Nesibe Durmaz’ın da bulunduğu tutuklu sanıklar hakim karşısına çıktı.

    8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya örgüt üyeliği ve tehlikeli madde bulundurma suçlamasıyla tutuklu sanık olarak katılan 21 yaşındaki Hasan Y., canlı bomba Yunus Durmaz’ın evindeki bir poşette parmak izinin olduğu iddialarına cevap verdi. Hasan Y. sürekli olarak Yunus Durmaz’ın evinin yakınında bulunan parkta esrar kullandığını ifade ederek, bir gece tanımadığı bir şahsın araca bazı paketler yüklemesinde kendisinden yardım istediğini, poşetteki parmak izinin de bu şekilde oluşma ihtimalinin olduğunu öne sürdü. Ayrıca esrar kullanan, turistik bölgelerde, barlarda çalışan biri olduğunu vurgulayan Hasan Y.’nin din ile olan uzaklığını belirterek, DEAŞ terör örgütü ile bir bağının olamayacağını söylemesi üzerine mahkeme başkanı ise sanığa, “FETÖ ve DEAŞ arasında Hristiyan olanlar da var. Bu DEAŞ ve FETÖ üyeleri zaten doğan görünümlü şahin gibiler’’ diyerek cevap verdi.

    Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve aralarında 20 Mayıs 2016 tarihinde polis operasyonu sırasında kendisini patlatan canlı bomba Yunus Durmaz’ın eşi Nesibe Durmaz’ın da bulunduğu 60’ı tutuklu 110 sanığın duruşması tüm sanıkların dinlenmesi için yarına ertelendi.

    Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne 1 Mayıs 2016’da bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 3 polis şehit olmuş, aralarında polislerin de bulunduğu 34 kişi yaralanmıştı.

  • FETÖ davasında mahkeme başkanı sanığa “Tertemizsin yani” diyerek çıkıştı

    Aydın’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün Nazilli’deki iş adamları yapılanmasına yönelik 110 sanıklı dava başladı. Örgütle bağlantılı dershanenin ortaklarından olan ve 14 yıl işlettiği kurumda çalışan müdürlerin isimlerini dahi hatırlayamayan sanığa sinirlenen mahkeme başkanı, “Demek hiç bağlantın yok, tertemizsin yani” diye çıkıştı.

    Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iddianamesi kabul edilen örgütün Nazilli ilçesindeki iş adamları yapılanmasına yönelik davada sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı. Aydın Gençlik Merkezi Şehit Fethi Sekin Tiyatro ve Konferans Salonu’nda 32’si tutuklu, 10’u firari ve 68’i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 110 sanıklı davanın ilk duruşmasına tutuklu ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan sanıklar, sanıkların avukatları ve aileleri katıldı. Dava kapsamında Aydın’daki cezaevlerinde tutuklu bulunan 12 sanık ise, geniş güvenlik önlemleri altında duruşma salonuna getirildi.

    Sanıkların kimlik tespitinin yapıldığı ilk duruşmada, sanıklar hakkında hazırlanan iddianame hakkında bilgi verildi. FETÖ’nün sözde Nazilli il imamı Ayhan Yılmaz’ın 1 numaralı sanık olarak yer aldığı 84 sayfalık iddianamede sanıkların parasal hareketliliğine ilişkin bilgiler, MASAK raporları, adreslerde yapılan aramalarda el konulan dijital materyaller, örgütsel dokümanlar ile itirafçı ve gizli tanık ifadeleri yer aldı. Şehir dışında tutuklu bulunan 20 sanığın ifadelerinin yarın SEGBİS ile alınacağını duyuran Mahkeme Başkanı Erhan Yıldırım, sanık savunmalarının dinlenmesini istedi.

    FETÖ’nün sözde Nazilli imamı Ayhan Yılmaz ile birlikte Amerika’ya gittiği yönündeki iddiaları reddeden tutuklu sanık Ahmet G., “Örgütle hiçbir ilişkim ve bağlantım yok. Ben devletime ve milletime bağlı bir insanım. Asla hainlik yapmadım. Bazıları kendilerini kurtarmak için bana iftira atıyorlar. Amerika’ya yalnız başıma turisttik gezi amacıyla gittim, Fetullah Gülen ile görüşmedim. 2015 yıllında kapatılan NASİAD derneğinden istifa ettim. Ailemin birikimi olan 17 bin doları yüksek kazanç verdiği için Bank Asya’ya yatırdım” dedi.

    Örgütün okulunu kar etmek için satın almış

    Bir dönem en yüksek himmeti verdiği gerekçesiyle FETÖ elebaşı tarafından Amerika’da yüz yüze tebrik edildiği öne sürülen tutuklu sanık Ali İhsan D. ise, hiçbir zaman Amerika’ya gitmediğini söyledi. Örgüte bağışta bulunmadığını savunan sanık, “Bana bu suçlamayı atanlar beni ya tanımıyorlar ya da iftira atıyorlar. Fiyatı uygun olduğu için Zuhal A.Ş’ye ait okulu 3 ortak satın aldık. Daha sonra gelen talep üzerine binayı aynı okula kiraladık. Şirketin FETÖ ile bağlantılı olduğunu bilmiyorduk, tamamen kar amacıyla bu işe girdik. Yaptığımız ödemeler ve bana gelen kira ödemesi banka kayıtlarında mevcuttur” diyerek suçlamaları kabul etmedi.

    Mahkeme başkanından sanığa “Bu nasıl bir yatırım?” çıkışı

    Kapatılan Körfez Dershanesinin bağlı olduğu Yavuz A.Ş’nin yüzde 20 hissedarı olan tutuklu sanık Bülent E. de örgütle hiçbir bağlantısının olmadığını ifade edince Mahkeme Başkanı Yıldırım’ın “Yüzde 20 hissedarsın ve demek hiçbir bağlantın yok. Tertemizsiniz yani?” şeklindeki tepkisiyle karşılaştı. Yıldırım, tüm bağlantısının ticari olduğunu savunan sanığa, “14 yıl kar eden bir dershane çalıştırmışsın, hiç para almamışsın, yöneticileri ve öğretmenleri tanımıyorsun. Bu nasıl bir yatırım?” sözleriyle çıkıştı.

    Kendi atadıkları müdürlerin ismini hatırlayamadı

    Buna rağmen hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Bülent E., ifadesinde şöyle devam etti:

    “Yavuz A.Ş’ye kar amacıyla ortak oldum. Birileri kendisini kurtarmak için bana iftira attı. 6 kişi bu işe ortak idik. Dershanedeki işleri müdür bey ve muhasebeci idare ediyordu. Son 4-5 yıl Servet Bey diye birisi müdürlük yaptı, ondan öncekileri hatırlayamıyorum. Öğretmenleri de müdür beyin tavsiyesiyle işe aldık veya gönderdik. Masraflarımız çok olduğu için dershaneden para almadık. İşimi ve çevremi geliştirmek için NASİAD’a üye oldum. Ailemle iş ve tatil amacıyla yurt dışına çıktım. Darbe girişiminden sonra noter aracılığıyla Yavuz A.Ş. ve NASİAD’dan istifa ettim.”

    Mahkeme Başkanı Yıldırım, 4 gün sürmesi beklenen sanık ifadelerinin ardından son olarak avukat talepleri ve tanık beyanlarının dinleneceğini ve heyet olarak bir ara karar vereceklerini açıkladı. “Silahlı terör örgütüne üye olmak ve yöneticilik yapmak” suçlamasıyla yargılanan 110 sanık hakkında 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

  • Mahkeme Başkanından FETÖ sanığına “Sen onu benim külahıma anlat” çıkışı

    Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Ümit, şifreli haberleşme programı ByLock’u kullanışsız olduğu için telefonundan sildiğini iddia eden FETÖ sanığına “Sen onu benim külahıma anlat” diye çıkıştı.

    Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturması kapsamında Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iddianamesi kabul edilen örgütün Nazilli ilçesindeki kamu yapılanması ilk kez hakim karşısına çıktı. Aydın Gençlik Merkezi Şehit Fethi Sekin Tiyatro ve Konferans Salonunda görülen 24’ü tutuklu, 17’si tutuksuz, 41 sanıklı davanın ilk duruşmasına tutuklu ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan sanıklar, sanıkların avukatları ve aileleri katıldı. Sanıkların mahkemede kimlik teşhisinin yapılmasının ardından ifadelere geçildi.

    Balıkesir L Tipi Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile ifadesi alınan tutuklu olarak yargılanan Adnan V., hakkındaki FETÖ/PYD terör örgütü üyeliği ve ByLock kullandığı iddialarına üzerine, “ByLock’u herkese açık bir internet sitesinden yükledim” diye yanıt verdi. Adnan V., “Bu yaşıma kadar kavgaya karışmış değilim. 33 yaşında terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorum. Bunu reddediyorum. Bylock’u 2014 yılında herkese açık bir internet sitesinden yükledim. Tehlikeli bir program ise devlet neden uyarmadı. Şu an Whatsapp kullananlar terör örgütü üyesi olarak suçlanacaklar mı?” dedi.

    “Sen onu benim külahıma anlat”

    Adnan V. ifadesinde terör örgütünün şifreli haberleşme sistemi ByLock’u kullanışsız olduğu için telefonundan sildiğini beyan etmesi üzerine sinirlenen Mahkeme Başkanı Mustafa Ümit, “Kullanışlı değil madem niye kullanıyorsun. Ne yaptın bu Bylock’la. 5 farklı cep telefonunda kullanmışsın, benimle dalga mı geçiyorsun, sen onu benim külahıma anlat” diyerek sanık Adnan V.’yi azarladı. Tutuklu sanık Adnan V. ise bunun üzerine Mahkeme Başkanına “Ben sadece bir telefonda kullandığımı hatırlıyorum” diye cevap verdi.

    Çocuğuna cezaevinde öğretmenlik yaptığını söylemiş

    FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği ve ByLock kullandığı iddiası ile tutuklu olarak yargılanan Bahriye D. ise, 6 yaşında çocuğu olduğunu ve çocuğunun kendisi ile konuşmadığını söyledi. Çocuğuna cezaevinde öğretmenlik yaptığını söylediğini ifade eden Bahriye D., savunmasında şu ifadeleri kullandı:

    “Kocamla boşandım. Çocuğuma bakabilmek için çalışmak zorundaydım. 2012 yılında Körfez Dershanesinde öğretmen olarak çalışmaya başladım. 2016 Şubat ayına dershaneler kapanıncaya kadar burada çalıştım. Tutuklanınca, çocuğum kendisini terk ettiğimi sanarak benimle küstü. Ona cezaevinde öğretmenlik yaptığımı, okullar tatil olunca eve geleceğimi söyledim. Benimle hala konuşmuyor. Tahliyemi istiyorum.”

    Mahkeme Başkanı Mustafa Ümit’in sosyal medyadan yaptığı paylaşımları sorduğu Bahriye D., “Sosyal medyadan yaptığım paylaşımlardan dolayı pişmanım” diye cevap verdi.

  • Mahkeme salonunda FETÖ yazılı kuklayı sallandırdı

    15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin görülen davada müşteki sıralarında oturan bir kişi, üzerinde “FETÖ” yazılı kuklayı baş kısmına ip bağlayarak mahkeme salonunda sallandırdı.

    Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde “Yurtta Sulh Konseyi” üyelerinin de bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davanın sekizinci celsesi başladı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davaya sanıklar, taraf avukatları, müştekiler ve sanık yakınları katıldı. Bugünkü celsede ilk olarak sanık eski Kurmay Albay Doğan Öztürk savunma yaptı. Hakkındaki FETÖ üyeliğini reddeden Öztürk, Yurtta Sulh Konseyi üyeliği iddiasını da kabul etmedi.

    Öztürk’ün savunması esnasında müşteki sıralarında oturan bir kişi, duruşma salonunun içine soktuğu üzerinde “FETÖ” yazılı kuklayı baş kısmına ip bağlayarak sallamaya başladı. Bunun fark edilmesi üzerine kişiye müdahale edildi. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, protestocu vatandaş hakkında işlem yapılmasını isteyerek, salondan çıkardı.