Etiket: mahkeme

  • Cinayet zanlısı çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı

    Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde geçtiğimiz günlerde işlenen cinayetin zanlısı olarak gözaltına alınan Şükrü K., çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Şuhut ilçesine bağlı Bademli köyünde yaşanan olayda iddialara göre, İbrahim Kadıoğlu (33) isimli şahıs evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Olayın ardından soruşturma başlatan jandarma ekipleri olayın zanlısı olarak Şükrü K., isimli şahsı gözaltına almıştı. 2 şahıs arasında geçmişe dayanan bir husumet olduğu öne sürülürken, Şükrü K., işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Bursa’da vatandaş kentsel dönüşümün mahkeme kararıyla durdurulmasına isyan etti

    Bursa’da Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ’riskli bina tespit edilerek kentsel dönüşüm yapılması halinde 0.50’ye kadar emsal artışı yapılabilir`kararını hukuka uyarlı bulmayıp durduran 3’üncü İdare Mahkemesi’nin karanına vatandaşlardan tepki geldi.

    Kentsel dönüşüm isteyen çok sayıda vatandaş davacı olan Bursa Şehir Plancıları Odası ile Mimarlar Odası’nın BAOB’daki merkezine giderek tepki gösterdi. Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi, 29 Mayıs’taki toplantısında, Bursa ve 17 ilçenin onaylı ve yürürlükteki 1 5000 ölçekli Nazım İmar Planlarına `Riskli Bina tespit edilerek kentsel dönüşüm yapılması halinde 0.50’ye kadar emsal artışı yapılabilir` plan notu ilavesi kararı aldı. Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Recep Altepe tarafından Bursa’daki riskli binaların dönüşümünde büyük önem taşıdığı açıklanan karar, kentin çeşitli yerlerine asılan afişlerle kamuoyuna duyuruldu.

    Kararın alınmasının ardından Recep Altepe, değişliğin uygulanacağı Nilüfer Sitesi’ni ziyaretinde eleştirilere cevap vererek, Bursa’nın 0.50 emsal artışı yöntemiyle yenileneceğini söyledi. Benzer uygulamayı turizm sektöründe denediklerini ve başarılı olduklarını kaydeden Başkan Altepe, “Kentsel dönüşümde de başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum. Bazılarının iddia ettiği gibi ortada rant yok, vatandaşın rantı var. İnsanların evlerinde rahatça uyuyabilmelerinin, muhtemel depremde düne nazaran daha güvende olmalarının rantı var” diye açıklama yaptı.

    Şehir plancıları dava açtı

    Bursa Şehir Plancıları Odası Şubesi, onaylanan plan notu değişikliğinin Bursa’da sosyal, toplumsal, ekonomik ve mekânsal ayrışmalara ve kontrolsüz yapılaşmaya yol açarak önemli sıkıntıları beraberinde getireceğini bildirerek, itirazda bulundu. Oda söz konusu işlemde kamu yararı bulunmadığı gerekçesiyle idari yargıya taşıdı. Başvuruyu değerlendiren Bursa 3’üncü İdare Mahkemesi, plan değişikliğini hukuka uyarlı bulmayarak, `telafisi güç zararların oluşabileceği` sonucuna vardı ve yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Bursa 3’üncü İdare Mahkemesi, Yürütmeyi durdurmanın ardından 9 Şubat’ta davayı karara bağladı. Mahkeme, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ’riskli bina tespit edilerek kentsel dönüşüm yapılması halinde 0.50’ye kadar emsal artışı yapılabilir’ kararını iptal etti.

    Çürük evlerde oturmak istemeyen vatandaş odaları bastı

    Kentsel dönüşümün şart olduğunu belirten çok sayıda vatandaş bugün dava açıp kentsel dönüşümü durduran ve vatandaşları çürük evlerde oturmaya mahkum eden iki ayrı akademik odanın BAOB yerleşkesindeki merkezlerine giderek tepki gösterdi. Kalabalık vatandaş gurubunu karşısında gören oda yetkilileri şaşkına dönerken, öfkeli vatandaşları sakinleştirebilmek için uzun süre dil döktü. Kendilerinin göz göre göre ölüme terk edildiğini ifade eden vatandaşlar Nilüfer’de kentsel dönüşümün biran önce yapılması gerektiğini dile getirdi.

  • Kadın cinayeti davasında ’Uyuşturucudan’ sözleri mahkeme salonunu karıştırdı

    İzmir’in Buca ilçesinde iddiaya göre kıskançlık nedeniyle dini nikahlı eşini kalbinden bıçaklayarak öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi. Tanık olarak dinlenen komşunun “Maktulün gözünde morluklar var” sözleri üzerine sanık “Uyuşturucudan” deyince seyirciler arasında bulunan sanık ve maktulün ağabeyleri arasında tartışma çıktı.

    Davaya konu olan olay, geçtiğimiz 15 Haziran günü Yıldız Mahallesi 206/23. Sokak’ta meydana geldi. 15 yıldır dini nikahlı olan 57 yaşındaki Mehmet Sabırlı ile 51 yaşındaki Dilek Mamalı arasında kıskançlık krizi nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Sabırlı, mutfaktan aldığı ekmek bıçağını Mamalı’nın kalbine sapladı. Dilek Mamalı aldığı bıçak darbesiyle ağır yararlanırken, kocası durumu sağlık ekiplerine bildirdikten sonra olay yerinden kaçtı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından evin içinde hareketsiz yatarken bulunan kadın, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye alan polis ekipleri, Sabırlı’yı kısa sürede yakaladı. Buca Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden emekli olduğu ve dini nikahlı olarak yaşadığı eşinin de yine aynı kurumda memur olduğu öğrenilen Mehmet Sabırlı’nın ilk ifadesinde cinayeti kıskançlık krizi yüzünden işlediğini itiraf ettiği öğrenildi. Olayı soruşturan savcı, hazırladığı iddianamede sanık Mehmet Sabırlı hakkında ’kasten adam öldürmek’ suçundan müebbet hapis istemiyle dava açtı.

    “Amacım korkutmaktı”

    İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Sabırlı, sanık avukatı, öldürülen Dilek Mamalı’nın ağabeyi müşteki Mehmet Tacettin Mamalı, müşteki avukatları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı katıldı. İlk celsede hastalığını öne sürerek savunma yapmayan sanık Mehmet Sabırlı, savunmasını yaptı. Sanık Mehmet Sabırlı, Dilek Mamalı ile 15 yıldır beraber yaşadıklarını, maktulün son zamanlarda eve alkollü geldiğini ve bu yüzden tartıştıklarını ileri sürerek, “Maktul sürekli internette birileriyle yazışıyordu. Bu nedenle tartışıyorduk. Son tartışmamızda Dilek bana sinkaflı ifadeler sarf ediyordu. Elimde bulunan bıçakla yatak odasına girdim. Amacım korkutmaktı. Boğuşma sırasında bıçak istemsiz bir şekilde saplandı. Cinayetten birkaç ay önce maktulle yaşadığımız bir tartışmada maktulü darp ettim. Kıskançlık nedeniyle telefonunu aldığımda maktulün telefonundaki yazışma ve fotoğrafları alarak flash diske kaydettim ve maktulün yengesine verdim” dedi.

    Tanık olarak dinlenen Dilek Mamalı’nın kuzeni N.M. ise, Dilek’in psikolojik baskı altında olduğunu ve öldürülmekten korktuğunu belirterek, “Sanık Dilek’in annesine gidip ’Kızınızı öldüreceğim’ demiş. Bana da bir kere telefon açıp ’Dilek’in ağzını burnunu kırdım’ demişti. Sanık bana da Dilek’i öldüreceğini söylemişti. Maktulün banka hesaplarına bakıldığında görülür. Dilek, sanığın borçlarını ödemeye çalışıyordu. Maktul çok borçlanmıştı, o yüzden” diye konuştu.

    Tanık olarak dinlenen çiftin komşuları Z.T., “Bir akşam maktul Mamalı’nın evine gittiğimde göz altlarında morluklar olduğunu gördüm. Dilek bana, ’Öldürülmekten çok korkuyorum’ diye dert yandı” dedi.

    Tanığın konuşmasının ardından sanık Mehmet Sabırlı’nın “Maktulün gözlerinin altındaki morluklar uyuşturucudan” demesi üzerine salondaki seyirciler arasında bulunan Dilek Mamalı ve sanık Mehmet Sabırlı’nın ağabeyleri arasında tartışma çıktı. Mahkeme başkanı, tartışan ağabeyleri polis eşliğinde dışarı çıkarttı. Kısa bir aranın ardından mahkeme devam etti. Duruşma savcısı, dinlenen tanıkların beyanına bir diyecekleri olmadığına, eksikliklerin tamamlanması ve sanığın tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Sanığın avukatı ise tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, dinlenmeyen tanıkların dinlenilmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

  • Boğaziçi sakinleri, mahkeme kararlarının uygulanmasını istiyor

    Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Boğaziçi Mahallesi’nde ikamet eden bir grup vatandaş, 8 yıldır uygulanan imar planının hiçbir gerekçe gösterilmeden durdurulduğunu öne sürdü. Milas Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe ile müracaat eden mahalle sakinleri, alınan mahkeme kararlarının uygulanmasını talep etti.

    Dava açan vatandaşlar adına adliye önünde bir açıklama yapan Boğaziçi Mahalle Muhtarı İbrahim Köksal; “70 yıl önce Dörttepe Köyü’nün Hisar Mahallesi iken 1988 yılında Boğaziçi Köy Muhtarlığı olarak tüzel kişiliği oluşan, yüzde 70’in üzerinde ve 19 sayılı Meclis Kararı’nda ‘Belediyemiz mücavir alan sınırları içinde ve dışında planı bulunmayan alanlarda uygulanacak İmar Yönetmeliği’nin 2’nci bölüm 4/4’ncü maddesine uygun olarak 31.10.1986 tarih ve 23.202 Sayılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teknik Araştırma Genel Müdürlüğü’nün genelgesi doğrultusunda belediyemiz sınırları içerisinde kalan Boğaziçi Köyü’nün yerleşik alan tespitine ait kroki ve tutanakların onanmasına ve ayrıca yerleşik alan tespit sınırları içerisinde kalan yerlerde yapılaşmanın 2 kat, h=6.50 (20/40) olarak onanmasına oybirliği ile karar verilmişti” dedi.

    Köksal; “Bu doğrultuda; Milas Belediye Meclisi’nin 21.03.2003 tarih ve 37 Sayılı Kararı ile 1/25000 ve 1/5000’e uyumlu 1/1000 ölçekli geçerli imar planı ve mevcut 1/5000 ölçekli kıyı düzenleme planına göre imar uygulaması (bugünkü belediye başkanının da o dönem meclis üyesi olarak imzası ile) yapılması onanmıştır. Onanan 1/1000’lik imar planında da yüzde 70’in üzerinde yerleşik alanda yapılaşmanın bulunduğu görülmektedir. Ancak imar onayını veren Milas Belediyesi tarafından köy yerleşim alanı olarak, kıyı kenar şeridi uygulamasıyla ilgili planı (10m+10m) 20 metre bakanlıktan onay alınmadan yürürlüğe girmiştir.

    21.03.2003 tarihinde onanan imar planından sonra köy yerleşik alanında imarlı arsalar üzerine birçok konut ve turistik tesis yapılmış ve ruhsatlandırılmıştır. Ayrıca imar affından yararlanmış, kadastro ve tapu kayıtlarına 1980 öncesi konutlar da işlenmiştir. Birçok kişide bu imar uygulaması içerisinde Milas Belediyesi’nden aldıkları bilgi doğrultusunda köy yerleşim alanında konut yapma hayali ile imarlı arsalar almış, vergileri de arsa olarak ödemiş ve ödemeye devam edilmektedir.

    Ancak, Milas Belediyesi’nin 07.12.2011 tarih ve 242 Sayılı Meclis Kararı ile “plan yeniden değerlendirilip, meclis kararı alınana kadar söz konusu imar planı ile ilgili yapı ruhsatı, imar durumu, diğer işlerle ilgili taleplerin, her türlü iş ve işlemlerin durdurulmasına” ilişkin kararı ile 1/1000’lik 8 yıl onanmış ve uygulanmış imar planı hiçbir gerekçe gösterilmeden durdurulmuştur.

    2011 yılında alınan bu karardan sonra bugüne kadar, Boğaziçi yerleşik alanında imarın durdurulması sebebiyle bugüne kadar hiçbir inşaat yapılamadığı gibi, kamu altyapı (okul, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, yol vs) da yapılamadığından mağdur duruma düşürülmüş bulunmaktayız.

    Mahalli sakinleri olarak Milas Belediyesi’ne sorunun giderilmesine ilişkin taleplerimizi sürekli iletmemize rağmen çözüme kavuşturulamamış olup en son Boğaziçi’nde ikamet eden 67 kişi adına verilen toplu dilekçe ile tüm mağdurların bireysel başvurularından da sonuç alınamamıştır.

    5272 Sayılı Belediye Kanunu’nun 24’ncü maddesine aykırı olan 07.12.2011 tarihli ve 242 Sayılı Meclis Kararı hakkında Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde açılan; -2012/1165 esas, 2013/324 karar, -2014/68 esas, 2015/70 karar sayılı ve 2012/628 esas, 2013/325 karar sayılı davalar sonucunda İdare Mahkemelerinin verdiği yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararları ile Danıştay 6’ncı Dairesi’nin 2013/7732 esas, 2016/7970 sayılı onama kararı da belediyece uygulanmadığından mülkiyet sahibi olarak mağduriyetimiz artarak devam etmektedir.

    Milas Belediyesi’nin Boğaziçi muhtarlığımıza yazdığı 21.07.2017 tarih ve 28174908/588/24256 sayılı yazılarında ise, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’na göre revizyon plan değişikliği yapılacağı belirtilmektedir. Bu duruma yapılacak revizyon planla (50m+50m) 100 metre uygulaması halinde 70 yıldır ikamet ettiğimiz mahallemizin tamamı yeşil alan haline dönüşmesi söz konusu olacaktır.

    Boğaziçi Mahalle sakinleri olarak, 8 yıldır uygulanan imar planının uygulanmaya devam etmesini, bu konuda verilen mahkeme kararlarının uygulanmasını istiyoruz” dedi.

    Yapılan açıklamanın ardından, bir bölümü adliye önünde, bir bölümü de adliye koridorlarında bekleyen yaklaşık 80 kişilik grup, Milas Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçelerini teslim ettiler.

  • Mahkeme başkanından darbeci Gülmez’e uyarı

    Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında üç gündür esasa ilişkin savunmasını yapan ve telefonunda ByLock çıkan darbeci eski Yüzbaşı Haldun Gülmez, iddialar ile ilgili olmayan beyanlarda bulununca mahkeme tarafından ikinci kez uyarıldı. Mahkeme başkanı Gülmez’e “Hayat hikayeni anlatma, savunmanı yap” dedi.

    Perşembe günü öğleden sonra saat 15.30’da esasa ilişkin savunmasına başlayan FETÖ’nün suikast timinde görevli, telefonunda ByLock çıkan ve yaralı olarak İzmir’de hastaneye sevk edilen eski SAT personeli Haldun Gülmez’in üzerinden de ‘HE’ duaları (Hoca Efendi olarak değerlendirilen) çıkmıştı. Sanık Gülmez, bugün sabah başlayan celsede esasa ilişkin savunması esnasında sıklıkla hakkındaki iddialar yerine başka konulara değinince mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ tarafından ikinci kez uyarıldı. Mahkeme Başkanı Baştoğ, “Haldun Gülmez, hayat hikayen yerine esasa ilişkin savunmanı yapmanı istiyorum. Aynı şeyleri tekrar edip durma. Okuduğun kağıtları karıştırdın mı? Ne yapmamızı bekliyorsun? Yerine otur dememizi mi bekliyorsun? Aynı şeyleri tekrarlayıp durma. Esasa ilişkin savunmanı yap. Esasa ilişkin savunmanı yaptığın sürece süre mefhumu gözetmeksizin seni dinleyeceğiz” dedi.

    Söz alan duruşma Savcısı Ali Cenk Düzgün, sanığın bilinçli olarak örgütsel tavır içinde savunma yaptığın ve davayı uzatmaya yönelik çabalarının olduğunu söyledi. Bu sırada sanık avukatı ile savcı arasında kısa süreli tartışma yaşandı.