Etiket: mahkeme

  • ’Cesetsiz Cinayet’ Davasında Yerel Mahkeme Kararında Direndi

    İzmir’in Torbalı ilçesinde kendisinden 5,5 yıldır haber alınamayan avukat Mümtaz Baytekin’in öldürülmesi davasında Yargıtayın sanıklar lehine bozduğu karara yerel mahkeme katılmadı.

    İzmir Barosuna kayıtlı olan ve Torbalı’da avukatlık yapan Mümtaz Baytekin, 6 Kasım 2010 tarihinden sonra ortadan kaybolunca polis soruşturma başlattı. Kayıp avukatın telefonunun son olarak Uşak’tan sinyal verdiğini tespit eden polis, avukatın yanında sekreter olarak çalışan, evlendikten sonra Uşak’a yerleşen 23 yaşındaki C.Y. ile eşi E.Y’i gözaltına aldı. Yapılan sorgulamanın ardından evlenmesine rağmen avukat ile gönül ilişkisi devam eden C.Y. ile nikahlı eşi E.Y. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturma kapsamında delilleri gizlemekle suçlanan D.A. da tutuklanıp bir süre sonra tahliye edildi.

    İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan son duruşmada sanık E.Y, “Dava aşamasından itibaren her şeyi anlattım. Ben bu suçu işlemedim. İşlemediğim bir suçtan dolayı uzun süredir tutukluyum. Çok mağdurum. Ortada olmayan ve nüfus kayıtlarında hâlâ yaşayan birini nasıl öldürmüş olabilirim. Suçsuzum ve beraatimi istiyorum” dedi.

    Tutuklu sanık E.Y. de eşinin ifadesine katılarak suçsuz olduğunu söyleyerek beraatini istedi. Son derece gergin geçen duruşmada İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti daha önce olduğu gibi C.Y.’ye müebbet, eşi E.Y.’ye 18 yıl, tutuksuz sanık D.A.’ya 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

    Kırmızı bültenle aranan ve bugüne kadar yakalanamayan E.Y. hakkındaki dosyanın ayrılmasına karar verildi. Tutuklu sanık avukatları kararı bir kez daha temyiz edeceklerini söyledi. Kayıp avukat Mümtaz Baytekin’den halen haber alınamadı.

  • İÇ MİMAR KADİR PARLAK, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

    İç Mimar Kadir Parlak, Oltu 25 Mart Gençlik Parkı’nda bulunan 10 bin yıllık dikili taşın üzerine boya ile ‘Devrimci Sol’ yazılması ve daha sonra yazının spiral ile silinmesiyle ilgili suç duyurusunda bulundu.
    Erzurum’un Oltu ilçesinde 25 Mart Gençlik Parkı’nda bulunan 5 metre uzunluğunda 2.7 metre kalınlığındaki dikili taşın üzerine sprey boya ile ‘Devrimci Sol’ diye yazdılar. Kendini bilmez kişi ya da kişilerce 10 bin yıllık taşa boya ile yazılan yazıyı çıkarmak için spiral kullanılması şaşkınlık yaşattı. Anıt taşın üzerindeki yazıyı spiral ile silmeye çalışan belediye personeli, taşa ikinci ve kalıcı bir hasar vereceğini düşünmeden aldığı talimatı yerine getirdi. Elindeki spiral ile taşın üzerindeki yazıyı silmeye çalışan görevli, silme işleminin sonunda hasar gören kısmı çamurla kapatarak yapılan işlemin kamufle edileceğini belirtti. Tarihi taşa bu şekilde zarar verilmesi ise vatandaşların tepkisini çekti. Oltu’da bulunan tarihi eserlerin korunamadığından yakınan vatandaşlar, 10 bin yıllık bir tarihi eser olan ‘Dikilitaş’ın da diğer tarihi eserler gibi korunamamasına dikkati çekti. Oltulu vatandaşlar, “Her şeyde olduğu bu anıt taşı da koruyamıyoruz. Türk tarihinde Ata Kültürü’nü tüm canlılığıyla yansıtan bu dikili taşın yazılması üzücü bir durum. Kendini bilmez kişilerin yaptıkları bu rezaleti görmezden gelmek elbette mümkün değil. Başta belediye olmak üzere yetkililerin bu konuda yeterli önlemi almaları gerekiyor. Bilinçsiz insanlar yüzünden tarihi ve kültürel miraslarımız büyük hasar görüyor, heba oluyor. Bu duruma seyirci kalınmamalı” diye konuştu.
    Taşa hasar vermeden çıkarılması gereken boyayı, spiral ile kazıyarak çıkarma işlemine de tepki gösteren vatandaşlar, “Zaten duyarsız kişilerce bu eserler zarar görüyor. Aksine bu tarihi eserleri koruması gereken yerlerde esere zarar vereceğini düşünmeden kendilerince önlem almışlar. Halbuki spiral ile taşı kazımak bu Dikilitaş’a daha fazla ve kalıcı zarar verir. Hangi akılla böylesine bir çözüm bulunmuş. Yazık, günahtır” dedi.
    İÇ MİMAR KADİR PARLAK, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
    Böylesine ender rastlanan tarihi mirası yok etmeye cüret eden zihniyetin insanlıkla bağdaşmayacak bir duyarsızlık olduğunu ifade ederek suç duyurusunda bulunan Parlak, şöyle konuştu:
    “1995 yılında Yolboyu Köyü’nde yapılan kaçak kazılar sonucu ortaya çıkarılan ve ilk kez rahmetli babam Prof. Dr. Tahsin Parlak tarafından tespit edilen insan biçimli taş heykel, bölgedeki en önemli erken dönem Türk izlerinden birini oluşturmaktadır. Erzurum Cumhuriyet Savcılığına suç duyurunda bulundum. Erzurum Müzeler Müdürlüğüne suç duyurusunda bulundum. Müzeler Müdürlüğü tarafından aynı gün içerisinde Oltu’ya bir ekip gönderilerek incelemelerde bulunuldu. Kültür Bakanlığına suç duyurusunda bulundum. Böylesine ender rastlanan tarihi mirası yok etmeye cüret eden zihniyetin insanlıkla bağdaşmayacak bir duyarsızlıktır. Heykelin baş kısmında kabartma olarak yapılan oldukça iri gözler ve açık olarak tasvir edilen ağız dikkat çekmektedir. Kollar, hemen gözlerin sağ ve solundan aşağı doğru uzatılmış, sağ kol kalın olarak başlayıp, dirsekte bir kıvrım yaptıktan sonra aşağı doğru uzanmakta ve parmaklarla son bulmaktadır. Sol kol ise heykelin ön kısmına doğru uzanarak sağ ele doğru uzanmakta ve belirgin olarak görülen parmaklarla son bulmaktadır. Bu Motiflerin çoğusu artık yoktur.”

  • MHP’de işler iyice karıştı

    Milliyetçi Hareket Partisi’nde 15 Mayıs’ta yapılacak olan kurultayı durdurma kararı alan Kastamonu Tosya Mahkemesi, durdurma kararını kaldırdı.

    Tosya ve Gemerek’e giderek yürütmeyi durdurma kararını kaldıran ismin üst kurul delegesi eski Buca İlçe Başkanı Ali Karakuş’un Avukatı Ahmet Gürol Sağban’ın, mahkemeye sunduğu 15 sayfalık itiraz dilekçesi haklı bulundu.

    KARAR EMSAL TEŞKİL EDECEK

    Avukat Ahmet Gürol Şağban, İHA’ya yaptığı açıklamada, kararın Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi için de emsal teşkil edebileceğini savunarak, “15 Mayıs 2016 tarihli MHP Olağanüstü Büyük Kongresinin durdurulması kararına karşı yapılan itiraz sonucu, Tosya Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği ihtiyadi tedbir kararının ortadan kalkmış olduğu gerekçesiyle Ankara 25. İcra Müdürlüğü kararın infaz edilemez olduğuna karar vermişti. Böylelikle 15 Mayıs 2016 tarihinde yapılacak olan MHP Büyük Kongresi önündeki Tosya engeli kalkmıştır. Kararın MHP camiasına ve Türk milletine hayırlı olmasını diliyorum. 15 Mayıs’ta milliyetçi, ülkücü iradenin Ankara’da tecelli edeceğine inanıyorum” dedi.

  • Polis Kapkaççıyı Yakaladı, Mahkeme Serbest Bıraktı

    İzmir’in Bornova ilçesinde bir kadının çantasını kapkaç yoluyla çalan şahıs, polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan şahıs, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Geçtiğimiz 25 Nisan günü, Erzene Mahallesi Cengizhan Caddesi üzerinde yürüyen 40 yaşındaki E.D. isimli kadının arkasından gelen kimliği belirin bir erkek şahıs, E.D.’nin kolunda takılı olan çantasını kap-kaç yolu ile çaldı. Çantasının çalınmasıyla şoke olan kadın hemen 155 Polis İmdat Hattı’nı arayarak durumu polise bildirdi. Verilen eşkal üzerine harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, şüpheli şahsı çaldığı çantayla birlikte yakaladı. Zanlının 21 yaşındaki T.A. olduğu bildirilirken, E.D. isimli kadına çantası ve içinde bulunan 100 lira polis ekiplerince teslim edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı T.A., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

  • Sinan Oğan’dan Mahkeme Kararına Tepki

    MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, Tosya ve Gemerek mahkemelerinden alınan kararın bu süreci sadece geçici olarak durdurduğunu iddia etti. Kararın hukuksuz olduğunu söyleyen Oğan, “Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Ankara’dadır. MHP’nin Ankara mahkemelerine müracaat etmesi gerekirdi. Gidip Çemişgezek, Tosya, Gemerek mahkemelerinden karar çıkarmak suretiyle böyle bir işlemi yapmalarının hukuken de hiçbir geçerliliği yoktur” dedi.

    ‘Kutlu Anadolu Yürüyüşü’ temasları kapsamında uçakla saat 17.30’da Antalya Havalimanı’na gelen MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan’ı VİP çıkışında çok sayıda ülkücü karşıladı. Oğan, burada basın mensuplarına MHP Kastamonu Tosya ve Sivas Gemerek İlçe Teşkilatları mensuplarının kongre sürecinin durdurulması için yerel mahkemelere yaptığı itirazın kabul edilmesi ve her iki mahkemece ihtiyati tedbir kararı ile kongre sürecinin durdurulması ve Yargıtay’ın kararının beklenmesi yönündeki kararını değerlendirdi. Sinan Oğan, MHP Genel Merkezi’nin ülkücülerin kongre talebinin önüne geçmek için Tosya ve Gemerek mahkemelerinden karar çıkarmak suretiyle süreci engelleyebileceklerini zannettiklerini söyledi. Sinan Oğan, şöyle konuştu:

    “Açıkça soruyorum. MHP Genel Merkezi o anlamda ve arkadaşları yönlendirme yoluyla da olsa Ankara mahkemelerine müracaat etmişler midir? Ankara mahkemelerinden ret kararı almışlar mıdır? Bunu da açıklamaları lazım. Bir Çemişgezek Mahkemesi kaldı müracaat etmedikleri. Çemişgezek Mahkemesi’ne müracaat edip bir kararda oradan çıkarmaları lazım. Çünkü MHP Genel Merkezi gülünç durumlara düşüyor. Bu kurultayı durdurmak için ülkücüler gülünç duruma düşürmelerinin gereği yok. Çıksınlar mertçe kurultaydan korkmasınlar, ülkücülerden korkmasınlar. Ülkücüler ve ülkücü irade en doğru kararı verecektir.”

    “SÜREÇ GEÇİCİ OLARAK DURMUŞTUR”

    Bütün Türkiye’yi ilgilendiren bir karardan bahsedildiğini ifade eden Oğan, “O sebeple Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımıza 18. Daire’ye önemli bir görev düşmüştür. Ayın 15’ini beklemeden önce elbette mahkemenin işine karışmak gibi bir niyetimiz asla yoktur. Ancak çağrıda bulunma hakkımızı kullanıyoruz. Biran önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımıza 18. Daire’nin biran önce toplanıp karar vermesi gerekir. Tosya ve Gemerek mahkemelerinden alınan karar bu süreci sadece geçici olarak durdurmuştur. Bu hukuksuz bir karardır. Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Ankara’dadır. MHP’nin Ankara mahkemelerine müracaat etmesi gerekirdi. Gidip Çemişgezek, Tosya, Gemerek mahkemelerinden karar çıkarmak suretiyle böyle bir işlemi yapmalarının hukuken de hiçbir geçerliliği yoktur. Buna rağmen çağrı heyetimizde ve diğer aday arkadaşlarımıza oturup değerlendirme yapacağız. Ve yol haritamızı netleştireceğiz” diye konuştu.

    “HÜKÜMET BU İŞİN İÇİNDEDİR”

    “Tedbir bir süreci kapsıyor mu?” sorusu üzerine Oğan, “Elimize mahkeme kararı geçmiş değil. Duyumlarımıza göre tedbir Yargıtay’ın karar vereceği güne kadar geçerlidir. Yoksa kurultay asla toplanamaz, bu karar hukuksuzdur gibi bir şeyi içermiyor. Ara işlemlerin ve diğer işlemlerin yapılmasını durdurmaktan ibarettir. Ankara mahkemelerinden bir karar alınsaydı oturulup konuşulurdu. Çemişgezek’ten, Tosya’dan ya da diğer mahkemelerden böyle kararlar almalarından öyle anlaşılıyor ki, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın günler öncesinde sözlü ifadeleriyle bu karara müdahil olduğunu açıkça göstermesi şimdi meyvesini vermiş durumdadır. Hükümet doğrudan bu işin içindedir. MHP tüzük kurultayı Adalet Bakanının meselesi haline gelmiştir. Ve bu kararın nasıl bir ortamda alındığını açık bir şekilde göstermektedir. Biz bir tüzük kurultayı yapmak istiyoruz. MHP’nin tüzüğünün bir maddesini değiştirmek Adalet Bakanını ne ilgilendirir. Türkiye’nin hukuk sürecini etkileyecek bir çalışma içinde değiliz. Bu bizim iç işimiz. O kadar iç işimiz ki seçim kurulu hakim bile tayin etmiyor” dedi.

    “SÜREÇ ASLA DURMAYACAK”

    “Tüzüğün bir maddesinin değiştirilmesinden MHP neden korkuyor?” diye soran Oğan, “Genel merkez neden korkuyor. AKP neden telaşlanıyor. Bekir Bozdağ niye endişelere kapılıyor. Tosya, Gemerek mahkemeleri bu işi üzerlerine vazife adlediyorlar. Bunlarında takdirini kamuoyuna bırakıyorum. MHP Genel Merkezi’ne şu soru yöneltilsin. Ankara’da ret kararı var mıdır, bu konuda açıklama bekliyorum. Diğer adaylarla temas halindeyim. Ortak bir yol haritamız olacak. Tüzük kurultayı sürecini bütün arkadaşlarımız birlikte yürütüyoruz. Biz daha birbirimize rakip olma sürecine gelmedik. Genel başkanlık seçimi aşamasında değiliz. Tüzüğümüzü değiştirme aşamasındayız. Bizim hukuk komisyonumuz var. Çalışmalarımızı bir süreliğine bu sürece ara verilebilir, belki biraz geciktirebilirler ama MHP’deki kurultay sürecini asla durduramayacaklardır” açıklamasını yaptı.

    Açıklamanın ardından Oğan, şehir konvoyunun ardından partilerle bir araya geleceği otele geçti.