Etiket: Mağdurlar

  • Mağdurlar kulübü

    Beş farklı ilde dolandırıcıların aynı yöntemle oyununa gelen 5 kişinin aynı anda cep telefonları bloke oldu. Aynı bankada hesapları bulunan bu kişilerin kredi kartı limitleri aynı gün yükseltilip kart bilgileriyle sanal alışveriş sitesinden habersizce binlerce liralık alışveriş yapıldı. Aralarında savcı şoförü, İngilizce öğretmeni ve işçilerin bulunduğu 5 mağdur mağduriyetlerini ispatlayabilmek için hukuk mücadelesi başlattı. Birbirlerini hiç görmedikleri halde Whatsapp’ta, “Mağdurlar Kulübü” ismini verdikleri gruptan görüşüp bilgi paylaşımında bulunan üyelerden kimisi banka borcunu ödemek için arabasını sattı, kimisi çocuğunun ameliyat parasını bankaya verdi, kimisi çocuğunu üniversiteye gönderemedi.

    Telefon hattını iptal ettiler

    5 ili kapsayan dolandırıcılık olayı, Bursa’dan Mesut Küçükçınar (46), Nevşehir’den Ercan Ayhan (26), Mardin’den Murat Key (27), Van’dan Cesim Arız(46) ve İzmir’den Veysel Yavaş(56)’ın 31 Ağustos 2017 tarihinde aynı anda sim kartlarının bloke olmasıyla başladı. İddiya göre 5 kişiye ait sahte kimliklere kendi fotoğraflarını yapıştıran dolandırıcılar, GSM bayilerine gidip mevcut sim kartları, kaybettim bahanesiyle kapattırıp yerine yeni sim kartlar çıkardı. Bir birinden habersiz 5 mağdurun telefonları kapanırken boş durmayan dolandırıcılık çetesi bu telefonlardan 5 kişinin de müşterisi olduğu aynı bankayı arayarak kredi kartları limitlerini arttırdı.

    Sanal alışveriş sitesi üzerinden bir firmadan 84 adet çamaşır makinesi ile 42 adet bilgisayar karşılığı 112 bin 800 liralık alışveriş yapan şebeke ödemeyi bu beş kişinin kredi kartlarından 9 taksitle yaptı.

    Hepsi aynı banka ile çalışıyordu

    İddiaya göre dolandırıcılar çıkardıkları yedek hatlarla, söz konusu kişilerin çalıştığı banka ile temasa geçtiler. Tamamı aynı bankadan yapılan işlemlerde dolandırıcılar kendilerini, gerçek hesap sahibi olarak tanıttı. Bazı kişilerin vadeli hesapları bozuldu bazı kişilerin bankadaki ’esnek hesap’ adı verilen hesabında bulunan paraları kredi kartına aktarılarak limit oluşturuldu ve bu sayede alışveriş yapıldı. Yapılan tüm alışverişleri de, çok sayıda sanal mağazanın içinde bulunduğu bir site üzerinden yapıldı.

    Kredi kartından 20 bin TL’lik alışveriş yapılan evli 3 çocuk babası Mesut Küçükçınar, yapılan işlemlerin profesyonel kişilerce gerçekleştirildiği düşüncesinde.

    Yavaş “Dolandırıcılar 31 Ağustos tarihinde üzerinde bana ait olmayan bir fotoğrafın bulunduğu sahte kimlik ve sahte imza ile GSP hattımı bloke ettirdi. Benim yerime çalıştığım banka ile dakikalarca telefonda görüşüp kredi kartımın limitini 5 bin liradan 28 bin 800 liraya çıkarmışlar. Yapılan bu kadar işlem için bankadan, annemin kızlık soyadının sorulmuş olması muhtemel. Bu bilgi ise bir tek bankada ve hat aldığım GSM şirketinde bulunuyor. Bu durumda aklıma, bankadan birilerinin de bu çete ile irtibatta olduğu kuşkusu geliyor. Bankaya müracaat ettiğimde ise alışverişin 3 boyutlu güvenlik şifresi kullanarak yapıldığı söyleniyor” dedi. Küçükçınar, konu ile ilgili hem savcılığa hem de ödemenin iptali için Tüketici Mahkemesi’ne başvurduğunu söyledi.

    WhatSapp’dan mağdurlar kulübünü kurdular

    Olayın ardından sosyal medyada bilgi toplarken aynı olayla ilgili 4 kişinin daha mağdur olduğunu öğrenip WhatSapp üzerinden bu kişilerle görüşmeye başladığını anlatan Mesut Küçükçınar, “Buradan birbirimizle evrakları paylaştık. Arkadaşların bazıları paralarının bir kısmını geri alırken, ben de dahil bir kısmımız ise halen mağdur durumda” dedi.

    Mesut Küçükçınar’ın telefonla ulaştığı Van’da öğretmenlik yapan Cesim Arız ise hesabından 36 bin liralık alışveriş yapıldığını söyledi. Arız,” “Hesabımda biriken bir miktar param vardı. Vadeli hesapta bulunuyordu. Bu hesabımı da bozmuşlar ve harcama yapılmış. O para ile kızımı üniversiteye gönderecektim. Ancak durum böyle olunca okul kaydını yapamadım” şeklinde konuştu.

    Aynı mağduriyeti yaşayan İzmir’li Veysel yavaşında parayı ödeyebilmek için otomobilini satmak zorunda kaldığını anlatan Arız, “Defalarca savcılığa dilekçe verdim, bankanın genel müdürlüğüne yazı yazdım biz bu alışverişi yaptıysak belgelerini verin. Kimse bir belge vermiyor. 112 bin 800 liralık alışveriş yapılmış. Bu parayı 5 kişiye bölüştürmüşler. 84 adet çamaşır makinesi 42 adet bilgisayar alınmış. Alışverişin yapıldığı firmanın alt bayisine ulaştım. Bana söylenen malları kamyon ile teslim almaya gelen H.İ.Y. isminde bir kişinin üzerinde bizim kimlik fotokopilerimizle kredi kartı hesap bilgilerimizin bulunduğu 5 kağıdı teslim edip malları aldığı. Sonrası sonuç ortada. “Sahte bilgilerle nasıl teslim edersiniz” dediğimde ise ben nereden bileyim deniliyor. Bunların hepsi birbiriyle ortak çalışıyor” dedi.

    Cezaevi savcısının şoförü de mağdur

    Mardin Cezaevi Savcısının koruması Murat Key’in kredi kartından ise 20 bin TL’lik bir harcama yapıldı. Key, sorumluların bulunması için savcılığa verdiği ifadesinde “Benim bu alışverişlere yönelik bankaya bildirdiğim 0542 .. 00 numaralı telefonuma bu alışverişlere ilişkin şifre gelmedi” dedi. Benzer şekilde Nevşehir Avanos’ta yaşayan Ercan Ayan’ın hesabından 16 bin 800 TL, alışveriş yapıldı. Konu ile ilgili savcılıklara yapılan suç duyuruları nedeni ile soruşturmalar sürerken, bankaya karşı da çeşitli illerde dava açıldığı anlaşıldı.

    Tüketiciler derneğine göre yaşanan mağduriyetten bankada sorumlu

    Bursalı mağdur Mesut Küçükçınar’ın müracaatı üzerine hareket geçen Bursa Tüketiciler Derneği Başkanı Sıtkı Yılmaz, İHA’ya açıklamalarda bulundu.

    Dolandırıcılık olayındaki asıl önemli olan kısmın bankanın sorumluluğu olduğunun altını çizen Yılmaz, “Tüketicinin o tarihte kredi kartı limiti 5 bin liradır. Banka kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 9’uncu maddesine göre ilgili kişinin tüm kredi kartı limitlerinin ilk yıl için aylık ortalama gelirinin 2 katı ikinci yıl için ise 4 katını aşamaz. Mağdur Mesuk Küçükçınar’ın 3 bin lira maaş aldığı düşünüldüğünde bu demektir ki usulüne uygun talep olsa dahi banka kredi kartı limitini 28 bin liraya çıkaramaz. Bu nedenle tüketicinin mağduriyetinde bankanın da sorumluluğu bulunmaktadır” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye’nin duruşu, dünyanın her yerindeki mazlumlar ve mağdurlar için de bir umut kaynağı olacaktır”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eyüp’te bulunan Bahariye Mevlevihanesi’nde “Mukaddes Emanetler Işığında Sergi ve Konferansı”nın açılışını gerçekleştirdi. Açılışta konuşan Erdoğan, “Türkiye’nin duruşu, dünyanın her yerindeki mazlumlar ve mağdurlar için de bir umut kaynağı olacaktır. Bu bakımdan sorumluluğumuz çok ağır” dedi.

    Eyüp’teki Bahariye Mevlevihanesi’nde “Mukaddes Emanetler Işığında Sergi ve Konferansı”nın açılışı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapıldı. Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın’ın da katıldığı açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin duruşu, dünyanın her yerindeki mazlumlar ve mağdurlar için de bir umut kaynağı olacaktır. Bu bakımdan sorumluluğumuz çok ağır. Kendimizle birlikte bölgemizde ve dünyada üstlendiğimiz misyonun hakkını vermek, millet ve devlet olarak boynumuzun borcudur” diye konuştu.

    Erdoğan, asırlar boyunca İslam’ın ve Müslümanların en nadide eserlerine ev sahipliği yapmış olan Suriye ve Irak’ta yaşananlara değinerek, “Suriye ve Irak topraklarında yaşanan vahşet yüreğimizi parçalıyor, yakıyor. Bazen şunu söylüyorum, ah Suriye keşke seni tanımasaydım. Tanıdıktan sonra tabii bu çok daha ağrımıza gidiyor. Bütün o eserlerin yer ile yeksan olması bizi gerçekten yakıyor, yıkıyor” şeklinde konuştu.

    “Fırsat vermeyeceğiz”

    Her zamankinden çok daha fazla birliğe, beraberliği ihtiyaç olan bir dönemden geçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Esasen bölgede oynanan oyunun bizim birliğimizi, beraberliğimizi, geleceğimizi hedef aldığını da çok iyi biliyoruz ama ne yazık ki hala üzülerek söyleyeceğim birliğimize, beraberliğimize, dirliğimize gayret sarf etmeyip ’Acaba nasıl kendi içimizde bölünebiliriz’, bunun gayreti içerisinde olanları da gördükçe bu bizi ayrıca yaralıyor. Her zamankinden çok daha fazla birliğe, beraberliği, kardeşliğimizi güçlendirmeye ihtiyacımızın olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum. Bizim bu dayanışmamız, bu birliğimiz, bu beraberliğimiz tartışılmaz. Bunun devam etmesi, güçlenerek devam etmesi olmazsa olmazımızdır. Bugüne kadar bu senaryonun neticeye ulaşmasına izin vermedik. İnşallah bundan sonra da bölünmemize zemin hazırlama gayreti içerisine girenlere bu fırsatı milletimizle beraber vermeyeceğiz.”

    “Sorumluluğumuz çok ağır”

    Türkiye’nin dünyanın her yerinde mazlumlar için bir umut kaynağı olduğunu söyleyen Erdoğan, “Türkiye’nin duruşu, dünyanın her yerindeki mazlumlar ve mağdurlar için de bir umut kaynağı olacaktır. Zaten halklar nezdinde bir sıkıntı yok. Sıkıntı başka yerde. Bu bakımdan sorumluluğumuz çok ağır. Kendimizle birlikte bölgemizde ve dünyada üstlendiğimiz misyonun hakkını vermek, millet ve devlet olarak boynumuzun borcudur. Milletimizin tamamının katkılarıyla oluşturulacak bir fon aracılığıyla mübarek üç aylar boyunca Mekke ve Medine’de bulunan dünyanın her köşesinden gelmiş gariplere yardım ulaştıracak bir mekanizmayı da kurabiliriz. Bunun da gayreti içinde olmamız gerekir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    “Diğer dinlere mensup insanların da emanetlerinin bir yerde bekçiliğini yapıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mukaddes emanetlere olan saygımız, bunların korunması, muhafazası, çok önemli sanat eserlerinin ortaya konulmasına vesile olmuştur. Bu emanetlere kıyamete kadar canımız pahasına sahip çıkmakta, onlara hürmeten yapılan eserleri devam ettirmekte kararlıyız” dedi.

    Açılış programının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Remzi Aydın ve diğer davetlilerle birlikte sergiyi gezdi.

  • Aydın’da bir garip dolandırıcılık vakaası, çok sayıda polis de mağdurlar arasında

    Aydın’da bir süre önce bir milyon dolar para ile fotoğraf çektirip sosyal medya hesabından paylaşan ve ardından da bu fotoğrafı haber olan bir inşaat firmasının sahibi yüzlerce kişiyi milyonlarca lira dolandırdığı gerekçesi ile tutuklandı. Aralarında çok sayıda polisin de bulunduğu mağdurlardan bazıları teslim almayı hayal ettikleri evlerin inşaatının önünde gözyaşlarını tutamadı. Mahkeme kararı ile işadamının şantiyelerinden birinin önündeki bazı malzemelere el konulurken, dolandırıldıklarını ileri süren hak sahipleri ise çaresiz gözlerle yaşananları izledi.

    Edinilen bilgiye göre; yıllar önce Adnan Menderes Üniversitesi’nde memur olarak çalışan ve daha sonra diplomasının sahte olduğu ve usulsüzlük yaptığı iddiasıyla memuriyetten atılan B.D. bir süre önce Aydın’da müteahhitliğe başladı. Kısa sürede Aydın’ın en meşhur müteahhitleri arasına giren ve özel plaklı makam aracı ile dolaşmaya başlayan B.D. geçtiğimiz aylarda da bir milyon dolar tutarındaki TL ile poz verip halkın güvenini kazanarak temelden daire satmaya başladı. Piyasanın oldukça altına rakamlarla daire satan ünlü müteahhit B.D. geçtiğimiz hafta ortadan kaybolunca durumdan şüphelenen başta çok sayıda mağdur polis olmak üzere vatandaşlar mahkemeye ve emniyete başvurdu.

    Yaklaşık 80 milyon TL ile ortadan kaybolduğu belirtilen ünlü müteahhit Yalova’da yakalanarak getirildiği Aydın’da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Maket üzerinden usulsüz olarak evlerin satışını yaptığı belirtilen müteahhitten çeşitli firmalar da paralarını alamayınca şahsın firmasına ait şantiyelerden birinde mahkeme kararı ile inşaat malzemelerine el konuldu.

    “Bazıları tepki gösterdi bazıları ağladı”

    Haciz işlemi sırasında bazı mağdurlar evlerin firmanın değil kendilerine ait olduğunu belirterek malzemelerin alınmasına tepki gösterirken bazı vatandaşlar ise kaybettikleri paralarına üzüldü. Bazı vatandaşlar ise düştükleri zor durum nedeniyle gözyaşlarını tutamadı. İnşaatta çalışan ve kendilerinin de dolandırıldığını ifade eden işçiler de B.D.’ye tepki gösterip beddua okudular.

  • İHH’dan Suriyeli Mağdurlar İçin Yardım Kampanyası

    İnsan Hak ve Hürriyetleri Derneği (İHH) Yalova Temsilcisi Dr. Sabri Kan, kış aylarıyla birlikte Suriye’de gıda sıkıntısının baş gösterdiğine dikkat çekerek, bir yardım kampanyası başlatacaklarını açıkladı.

    İHH Yalova Temsilcisi Dr. Sabri Kan ve yönetim kurulu üyeleri Uygulama Oteli’nde basın mensuplarıyla buluştu. Dr. Kan, Ortadoğu’da milyonlarca Müslüman’ın Türkiye’den yardım beklediğini vurguladı. Kan, “Soğuk kış kapıda. Mülteciler, evsizler, kimsesizler ve muhtaçlar için zor günler başlıyor. Yüz binlerce kişinin sığındığı Suriye mülteci kamplarında gıda sıkıntısı baş gösterdi. Göç yollarında her gün onlarca Asyalı ve Afrikalı göçmen hayatını kaybediyor. Hastalıklar ve soğuk zaten zor durumda olan ihtiyaç sahiplerini çaresiz bırakıyor. Bebeklerin mamaya, çadırların battaniye ve sobaya, ekmek fırınlarının una, hastaların ilaca ihtiyacı var. Türkiye’de ve dünyada zor durumda kalan milyonlarca insan yardım bekliyor” açıklamasında bulundu.

    Dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerinin acısını dindirmek amacıyla bölgeye yönelik yardım çalışmaları aralıksız sürdüren İnsani Yardım Vakfı’nın acil yardım kampanyasını başlattığını söyleyen Kan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Suriye’de varil bombalarının parçaladığı çocuklara, hapishanede işkence çeken kadınlara, soğuktan tir tir titreyen çocuklara da şahidiz. Biz rahat evlerinde oturan annelere de konformist hayatlara da şahidiz. Her şey gözümüzün önünde oluyor. Ege’de sahile vuran Aylan bebeğin edebiyatını herkes yapar ancak elini taşın altına koymaya gelince kimseden ses çıkmaz. Bu mazlumların ahı dünyada da ahirette de bizi rahat bırakmayacaktır.”

    Vakıf olarak 2 milyon insanın yüreğini ısıtmayı hedeflediklerini belirten Kan, “Bu kampanya ile dünya üzerindeki 23 ülkede 2 milyon aileye yardım yapmayı hedefliyoruz. Bu kampanyada hazırlanan paket bedeli 125 TL’dir. Hayırseverler, kampanya paket bedeli olan 125 TL’yi Fatih caddesi Zambak Sokak No 3 adresindeki dernek büromuza veya Türkiye Finans Yalova şubesi nezdindeki 1738619 numaralı hesabına yatırabilirler. Ayrıca KIS yazıp 3072’ye SMS göndererek 5 TL bağışlanabilir. Yalova’daki 26 STK da bu kampanyayı destekleyecek” diye bilgi verdi.