Etiket: Macar

  • Macar Kültür Bakanı: “Zigetvar’da Minarenin Yapımına İzin Vermiyoruz”

    Macaristan Kültür Bakanı Laszlo Simon L, “Zigetvar’da Minare Yapılsın mı?” konferansının sonunda, “Zigetvar’da yeni ya da eski minarenin yapımına izin vermiyoruz” açıklamasında bulundu.

    Macaristan’da bulunan Budin Kalesi’nde “Zigetvar’da Minare Yapılsın mı?” konferansı düzenlendi. Düzenlenen konferansa Macaristan’ın bir önceki Ankara Büyükelçisi Türkolog Prof. Dr. Janos Hovari, Türkolog Balazs Sudar ve Macar Ulusal Üniversitesi öğretim üyesi Zoltan Egeresi konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacılar Osmanlı İmparatorluğu’nun 1521-1699 yıllarında Macaristan’daki egemenliği ile ilgili olarak olumsuz bir yorumda bulunmazken, 1566 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatını kaybettiği Zigetvar’da adına yaptırılan Kanuni Sultan Süleyman Camii’nin yarım kalan minaresinin aslına uygun olarak yeniden yapılmasıyla ilgili konuya da değindi.

    Türkolog Büyükelçi Prof. Dr. Janos Hovari, minarenin aslına uygun olarak yapılmasının Tarihi Eserleri Koruma Kurumu Komisyonu tarafından verilecek karara bağlı olduğunu söyledi. Konferansa katılan ve konuşmaların ardından sinirli bir şekilde mikrofonu eline alan Macaristan Kültür Bakanı Laszlo Simon L, Macaristan hükümetinin kararını verdiğini söyleyerek, “Zigetvar’da yeni ya da eski minare yapımına izin vermiyoruz” açıklamasında bulundu. Macar Bakanın bu çıkışı salonu dolduran izleyiciler tarafından büyük alkış aldı.

    “ZİGETVAR’DA NE YAPILIP YAPILMAYACAĞINA BİZ KARAR VERİRİZ”

    Laszlo Simon L, “Zigetvar’da ne yapılıp yapılmayacağına biz karar veririz. Macar devleti caminin bulunduğu yerin sahibi ve izin verecek olan merci. Öte yandan 450 yıllık cami kültür mirasıdır ve koruma altındadır. Tarihi eserleri koruma kurumunun koruması altındadır. Tarihi Eserleri Koruma Kurumu neyin restore edileceğine karar veren mercidir. Onlarda kararlarını vermiştir. Caminin içi restore edilecek fakat eski minarenin uzatılması söz konusu değildir. Zigetvar Kalesi’nin restore edilmesi Macar hükümet programında vardır. Avrupa Birliği’nden gelecek maddi kaynakla kalenin restorasyonunu gerçekleştireceğiz. Kalenin içinde hiçbir şekilde İslamiyet’le ilgili bir yapının olmasına müsaade etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Hükümet kararını verdi, yeni minare ve eski minarenin aslına uygun şekilde yeniden yapımına müsaade etmiyor. Bu konuyla ilgili Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi ve TİKA Macaristan yetkilisiyle de görüştüm. Bu görüşmelere yazıya da döküldü. Bu görüşmelerde de hükümetin Zigetvar Kalesi’nde dinsel hiçbir şeyin yapımına müsaade etmeyeceğini kendilerine söyledim. Her şey bu kadar açık” dedi.

    “BİZİM İÇİN ÖNEM ARZ EDEN BİR SEMBOLÜN BU ŞEKİLDE DİLLERE DOLANMASI BİZİ ÜZÜYOR”

    Konferansı takip eden Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Macaristan Başkanı Mehmet İnceoğlu ise, Macar toplumun sosyal medya tarafından yönlendirildiğini kaydederek, 6- Eylül’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Hırvat Cumhurbaşkanlarının da katılımı ile tören düzenleneceği belirtti. İnceoğlu, “Törene, bir komisyon hazırlık çalışmasını yürütüyor. Bu çalışmalar gayet güzel gidiyor. Zaman Zaman hoş olmayan medya çalışmaları doğrultusunda ‘acaba minare yapılacak mı?, ‘Camii inşa edilecek mi?’, ‘Kaleye tekrar edilecek mi?’ tartışması var. Bugün Kültür Bakanlığı temsilcisi kesinlikle minarenin inşa edilmeyeceğini, caminin yenileneceğini söyledi. Aynı zamanda Zigetvar Kalesi’nin TİKA tarafından yapılacağını ifade etti. Toplum, Macaristan sosyal medyasını rahatlatır mı bilmiyorum. Bizim için önem arz eden bir sembolün bu şekilde dillere dolanması bizi üzüyor. Sonuçta Macar ülkesinden bahsediyoruz, Macar toprağı. Saygı ve sevgi çerçevesi içinde, barış içerisinde bu seneyi geçirmemizi ve bundan sonraki çalışmaların da beraber yürümesi için ortak hareket etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi Şakir Fakılı, konuyla ilgili olarak önümüzdeki Pazartesi günü Kültür Bakanı Laszlo Simon L ile görüşeceğini belirtti.

  • Dünyaca Ünlü Macar Türkolog Hazai Son Yolculuğuna Uğurlandı

    2014 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Liyakat Nişanı’na layık görülen, 2001 yılından bu yana ise Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üyesi seçilen, dünyaca ünlü Macar Türkolog Prof. Dr. György Hazai Budapeşte’de son yolculuğuna uğurlandı.

    Geçtiğimiz ay 84 yaşında hayatını kaybeden ünlü Türkolog Prof. Dr. György Hazai’nin Budapeşte’de düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine kalabalık bir topluluk katıldı. Türkiye adına ise cenazeye MHP Milletvekili Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, 1998-2002 yıllarında Türkiye’nin Macaristan Büyükelçiliği görevinde bulunan emekli Büyükelçi Ender Arat, Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi Şakir Fakılı, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Ahmet Acar, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin, Prof. Dr. İsmail Parlatır katıldı. Azerbaycan’ın Macaristan Büyükelçisi Adalet Guliyev, Macaristan’daki çeşitli üniversitelerin yöneticileri de cenaze merasiminde yerlerini alarak son görevlerini yaptılar.

    PROF. DR. GYÖRGY HAZAİ KİMDİR?

    1800’lü yıllarda Macaristan’da Türkoloji’nin temellerini atan Armin Vamberi’nin devam ettirdiği Türkoloji geleneğinin temsilcilerinden biri olan Prof. Hazai, 30 Nisan 1932’de Budapeşte’de doğdu. 1950’de yükseköğrenime başladı. 1954’de Budapeşte Lorant Üniversitesi Sanat ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türkoloji Bölümü’nden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından 1954-1955 yıllarında Bulgaristan’da Türk ağızlarını araştırdı. Nemetin yönetimi altında yapılan araştırma gezilerine katılan Prof. Hazai, 1956-1957 yıllarında Sofya Üniversitesi’nde misafir öğretim elemanı olarak Türkoloji dersleri verdi ve Türk dili üzerine doktorasını tamamladı. 1963’te uzun yıllarını bilimsel araştırmalara vakfedeceği Berlin’e yerleşti. 1966’da Macar Bilimler Akademisi’nden doktor unvanını aldı. 1983’te bir kez daha Macaristan’a dönüş yapan ünlü Türkolog, 8 sene boyunca Macar Bilimler Akademisi Basım Evi Müdürlüğü’nü yürüttü. 1992’de Kıbrıs Üniversitesi Türkoloji Bölüm Başkanı oldu. Türk dili ve tarihi heyecanını Kıbrıs’a taşıyan Hazai, 2000 yılında döndüğü Budapeşte’de Andras Üniversitesi’nin kurucu rektörlüğü görevini 3 yıl sürdürdü.

    Hazai, uzun ve verimli akademik hayatında Türk dili ve tarihinin çeşitli konularına eğilen, derin araştırmalar kaleme almış olmasının yanında Osmanlı Türkçesinin temel eserleri sayılan birçok tarihi metni neşre hazırlayarak Osmanlı Türkçesinin incelenmesine rehberlik eden metodolojik çalışmalar yaptı ve sahanın genç isimlerine araştırma yöntemlerinde rehberlik etti. Prof. Dr. György Hazai bir taraftan Balkanlardaki Türk ağızlarını inceledi, diğer taraftan Kiril ve Latin harfleriyle yazılan Türkçe transkripsiyon metinleri üzerinde çalıştı.

    60 yılı bulan bilim hayatı boyunca 20’yi aşkın kitap yayımladı, 300’e yaklaşan ilmi araştırma ve inceleme de bulundu. Prof. Hazai, 10’u aşkın ilmi tanıtma ve tenkiti, Türk dili, tarihi, edebiyatı ve kültürü ile ilgili olarak çeşitli ansiklopedilerdeki makaleleri, Türk dili ve edebiyatından Macarca ve Almancaya ve Macarcadan da Türkiye Türkçesine yaptığı çevirileriyle uluslararası Türkoloji’nin duayenlerinden biri oldu.