ErzurumFlaş

Etiket: “Lütfen

  • CHP’li Torun: “Lütfen fındık üreticisine sahip çıkın”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, fındık üreticisine sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, beraberinde Giresun Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlu, Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, Ordu İl Başkanı Atilla Şahin, Giresun İl Başkanı Necati Tığlı ve Samsun İl Başkanı Tufan Akçagöz ile Altınordu ilçesine bağlı Akçatepe Mahallesi’nde bir fındık üreticisini ziyaret etti. Burada açıklama yapan Torun, “Sayın yetkililer birazcık şu fındığın emeğinin değerini bilseler hiç değilse bir şeyler yapabileceklerini açıklarlar. Hiç duydunuz mu hükümetten fındıkla ilgili şunu yapacağız, bunu yapacağız diye. Referandumun hemen arkasından Toprak Mahsulleri Ofisi piyasaya girer gibi oldu ama girmesiyle çıkması bir oldu. Biz TMO’nun taban fiyatı belirlediğini sandık ama tavan fiyatı belirlemişler. Şu anda TMO ile ilgili de hiçbir hazırlık yok. Biz diyoruz ki Adalet ve Kalkınma Partisi bu bölgede güçlü ise bu insanlara karşı da sorumluluğu olmalı. Oy aldığı insanlara karşı mutlaka yükümlülüğünü yerine getirmeli. Ordu’dan yetkililere sesleniyoruz. Lütfen fındık üreticisine sahip çıkın. Biz sadaka istemiyoruz. Biz alın terimizin karşılığını istiyoruz. Biz ürettiğimiz ürünün gerçek değerini istiyoruz” dedi.

  • Uzmanlar uyarıyor: “Lütfen bu çok basit yöntemi kullanın”

    Op. Dr. Servet Kocaöz, elleri yıkayarak büyük hastalıklardan korunulabileceğinin altını çizdi.

    Op. Dr. Servet Kocaöz mikropların çevremize yayılmasını önlemede en etkili, en ucuz, en kolay yöntem el yıkaması olduğuna değinerek “El yıkamanın önemi bazı yabancı ülkelerde çocuk yuvalarında eğitim vererek başlar ve bir çok devlet ve özel sektörlerde her yaşa ve kişiye eğitimle devam eder. Bizim ülkemizde de Sağlık Bakanlığı olarak yıllık faaliyetlerimiz içerisinde sık sık yer verdiğimiz, önemini mutlaka vurguladığımız bir konudur. Biz sağlık kurumlarımızda sağlık personellerimize yönelik hizmet içi eğitim programlarımızda “el hijyeninin” önemini sürekli vurguluyoruz. Okullarımızda öğrencilerimize el hijyeni eğitimleri düzenliyoruz. Bu konunun ülkemizde sağlık sektöründe ve gıda sektöründe ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. El hijyeni yalnız belli sektörlerde çalışanların değil tüm vatandaşlarımızın sağlığı için önemli bir konudur” dedi.

    Koca öz el yıkamanın neden önemli olduğuna değinerek “Peki, neden el yıkama bu kadar önemli? Ellerimizde oldukça yüksek sayıda mikroorganizma vardır. Vücudumuzdaki dağılım oranı Elde %40, Koltuk altı %15-25, Bel altı %30-39 dur. Mikroorganizmalar bizlere bulaşır. Hastalık yaparlar. Bakteriler, mayalar, küfler, mantarlar uygun ortam bulduklarında çoğalarak zararlı hale gelirler. Ellerimizle her şeye dokunarak, mikropları ellerimize almış oluruz. Böylece mikropları yayarız ve başkasından da alırız. Kirlenmiş ellerle kendi sağlığımızı ve başkalarının sağlıklarını da tehlikeye sokarız. Solunum yolu, soğuk algınlığı, bronşit, grip, ishal,verem gibi hastalıklar bulaşıcıdır. özellikle bu tarz hastalıklarda el hijyeni daha da büyük önem kazanır. Ellerin sık yıkanması sağlığımız için önemlidir. Hastalıkları yaymaktan ve hasta olmaktan korur. En az el yıkama alışkanlığı Gençlerde %22”dedi.

    Op. Dr. Servet Kocaöz “ellerimizi ne zaman Yıkamalıyız?” sorusuna ise “Her tuvalete gidişten sonra, Ellerinizi çok kirli görürseniz hemen, Yemek yemeden ve yemek hazırlamadan önce, Kirli gıdalara, et, tavuk,balık, sebze, meyve gibi gıdalara dokunduktan sonra, İşten evinize dönmeden önce,evinize vardıktan sonra, Hapşırdıktan, öksürdükten, burun, kulak artıkları ile temastan sonra, Vücudunuzun herhangi bir kirli bölgesine dokunduktan sonra, Vücudunuzdaki kesik veya yaralara dokunduktan sonra, Gözünüze ve yüzünüze dokunmadan, makyaj yapmadan önce, Hayvanları sevdikten ve dokunduktan (kafes, malzeme dahil) sonra, Hasta kişilere dokunduktan ve el tokalaştıktan sonra, Para saydıktan ve çöplere dokunduktan sonra ellerimizi yıkamalıyız”dedi.

    Balıkesir İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Servet Kocaöz “nasıl el Yıkamalıyız?” sorusuna da, “Eller akan su altında iyice ıslatılarak, avuç içine alınan sabunun iyice yayılması sağlanır. En az 15-20 saniye süresince ellerimizin üstü, altı, parmak araları, tırnak altları, avuç içi, dirsek hizaları iyice ovuşturulur. Çok iyi bir şekilde sabun ve köpük gidene kadar durulanır. Kağıt havlu ile veya şahsi havlu ile iyice kurulanır” şeklinde cevap verdi.

  • “Lütfen Fuzuli Meşkul Etme”

    Trabzon’da elektrik-elektronik eşya üzerine tamir yapan Murat Değermenci, kendisini fuzuli yere arayarak veya meşgul ederek işlerini engellemesine tepkisini iş yerinin camına astığı ilginç uyarılar ile dile getirdi.

    Akçaabat ilçesi Yaylacık Mahallesi’ndeki dükkanının camına bir kağıda madde madde “Lütfen fuzuli meşkul etme. İki dakika gelir misin. Fişim çıktı. Lehim koptu. Temassızlık var. Eve gelir misin. Maosum çalışmıyor. Ses ayarım bozuldu. Kablom koptu” gibi mazeretlerle kendisinin meşgul edilmesini istemeyen Değermenci yazının son bölümünde de “İş başka dostluk başka. İşimizi kendi beleş işlerin için meşgul etme. Fiyat sor ve ona göre iş yaptır” yazdı.

    Değermenci genellikle iş arasında çok arandığını belirterek, “Bunu yazmak tamamen kendi fikrim. Nedeni ise herhangi bir tamirat sırasında bazı müşteriler benden ’Fişim çıktı, lehim koptu, ses ayarım bozuldu’ gibi mazeretler sayarak yardımcı olmamı istiyor. Nasıl bir doktor ameliyat sırasında hastayı bırakamıyorsa ben de çalışma sırasında meşgul edilmek istemiyorum. Sonucu belli olan işler vardır belli olmayan işler vardır. Elektronik de sonucu belli olmayan bir iş olduğu için öncesinden tahminde bulunmak çok zor. Bazıları gecenin bir vaktinde arayarak ’Anten sinyalim bozuldu, görüntü gelmiyor’ diyor. Gecenin bir vaktinde insan bu iş için aranır mı ? Dolayısıyla dükkanımın camına bu uyarıları yazarak beni meşgul etmelerinin önüne geçmeye çalışıyorum” dedi.

  • Bankı Mesken Tuttu, “Lütfen Yatağıma Oturmayın” Yazısı Astı

    Samsun’da 21 yaşındaki bir genç, Cumhuriyet Meydanı’ndaki banka “Lütfen yatağıma oturmayın” yazısı asarak saatlerce burada uyudu.

    Samsun’da psikolojik sorunları olduğunu iddia eden 21 yaşındaki O.G., Cumhuriyet Meydanı’ndaki banklardan birini mesken tuttu. Kimsenin kendisini rahatsız etmesini istemeyen genç, yattığı bankın üzerine “Lütfen yatağıma oturmayın” ibaresi yer alan bir kağıt yapıştırdı. Çevreden geçen vatandaşların şaşkın bakışları arasında saatlerce uykusuna devam eden O.G., kendisinin yanına gelerek yardım etmek isteyen vatandaşların yardım çağrılarını da geri çevirdi.

    Vatandaşların kendi arasında konuştuğu, “Bu durum hep anaların babaların yüzünden” lafına sinirlenen O.G., bu sözlerin doğruyu yansıtmadığını, annesinin ve babasının bu durumuyla ilgisinin olmadığını belirterek, yattığı banktan kalkarak çevredekilerin şaşkın bakışları arasında olay yerinden uzaklaştı.