Etiket: lezzet

  • 2. Adana Lezzet Festivali’ne katılan firmalara sertifikaları verildi

    Adana Valisi Mahmut Demirtaş, “Amacımız bundan sonraki lezzet festivallerinde yerel mutfağımızın değerlerini daha da ön plana çıkarmak, bugüne adapte etmek, layıkıyla geleceğe taşımak, tanınırlılığını ve bilinilirliğini arttırmaktır” dedi.

    Adana Valiliği öncülüğünde çok sayıda sivil toplum kuruluşunun işbirliğiyle kentte 12-14 Ekim tarihleri arasında bu yıl 2’ncisi düzenlenen Adana Lezzet Festivali’ne katılan firmalara sertifikaları verildi. Çukurova Kalkınma Ajansı toplantı salonunda düzenlenen sertifika töreninin açılışında konuşan Adana Valisi Mahmut Demirtaş, bir lezzet festivalini daha alın akıyla geride bırakmanın sevincini yaşadıklarını ifade etti. Festivalin kusursuz olması adına en küçük ayrıntıya dahi dikkat ettiklerine dikkat çeken Vali Demirtaş, “Yurtiçi ve yurtdışından gelen konuklarımızla birlikte Adanalı hemşehrilerimizin festivalin keyfini doyasıya çıkarmaları için her türlü tedbiri aldık. Bir lezzet festivalinin nasıl yapılacağını hep birlikte sizlerin de sayesinde görmüş olduk. Amacımız bundan sonraki lezzet festivallerinde yerel mutfağımızın değerlerini daha da ön plana çıkarmak, bugüne adapte etmek, layıkıyla geleceğe taşımak, tanınırlılığını ve bilinilirliğini arttırmaktır” ifadelerini kullandı.

    Geçtiğimiz yıl “Lezzet kenti Adana” ve “Lezzetin peşinde koşanlar Adana’da buluşuyor” sloganlarıyla düzenlenen Adana Lezzet Festivali’nin bu yıl “Lezzetin gücü adına” temasıyla büyük yankı uyandırdığını belirten Vali Demirtaş, “Binlerce yıllık tarihi geçmişiyle insanlığın merkezlerinden biri olan ilimiz, malzeme çeşitliliği, kalitesi, lezzet zenginliğiyle de geleneksel Türk mutfağının önemli merkezlerinin başında geldiğini sizlerin değerli katkılarıyla bir kez daha tüm misafirlerimize göstermiştir” diye konuştu.

    Vali Demirtaş, geride bırakılan lezzet festivallerinin ışığında gelecek sene düzenlenecek olan lezzet festivalinin hazırlıklarına şimdiden başladıklarını sözlerine ekledi.

    Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise Adana Lezzet Fesstivali’nin iki yıl içerisinde müthiş bir yükselişle kendi kültürünü ve kurallarını oluşturma noktasında ismiyle bir festival olduğunu ifade ederek, “Adana’nın turizm potansiyelini arttırma konusunda çağrılarımız, münasebetlerimiz genişlemeli. Adana’nın turizm potansiyelini yükseltecek, Türkiye’nin hedeflerine katkı koyacak girişimleri Adanalıların desteğiyle kollektif bir şekilde sürdürmeliyiz” dedi.

    “Kebap ve Şalgam Festivali bir polemik haline getirilmemeli”

    Adana’da 2010 yılından beri “Rakı Festivali” adıyla düzenlenen ve geçtiğimiz yıllarda adı “Kebap ve Şalgam Festivali” olarak değiştirilen festivalin, sivil inisiyatifle birlikte düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Sözlü, “İnternet üzerinden haberleşerek bu festivali yapan arkadaşlara çağrı yapmak istiyorum. Adana’nın yeme içme mekanları geniştir. Kimsenin kendilerini sınırladığı yok. Ancak bu festival, siyasi yansımaları olan bir polemik konusu haline getirilmemeli. Kebap ve Şalgam Festivali denilirse, Adana’da problem çıkmayacağı kanaatindeyim. Çünkü Adana’nın ne rakı fabrikası ne de rakı üretim tesisi var. Bu konuda da hemşehrilerimiz ortak tavır koyarsa, kentin huzur iklimi için katkı koyacaklarını düşünüyorum” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından 2. Adana Lezzet Festivali’ne katılan firmalara sertifikaları protokol üyeleri tarafından verildi.

    Törene Adana vali yardımcıları, Adana Tarım ve Orman İl Müdürü Muhammet Ali Tekin, ilçe belediye başkanları ve kaymakamları ile çok sayıda firma sahibi katıldı.

  • Dönerde kalite, lezzet ve doğallık sunan Torku’dan Ankara ve Konya’da yeni şube

    Torku Doğrudan Döner’in Ankara ve Konya’da yeni şubeleri açıldı.

    Gıda sektöründe 64 yıllık tecrübeye sahip olan ve 10 yıl önce ürettiği şekeri, mamul ürün haline getirip Torku markasıyla son tüketiciyle buluşturarak her geçen gün raflardaki ürün sayısını arttırıp yerini büyüten Konya Şeker’in Panagro Tesislerinde üretilen döneri kendi işlettiği döner lokantalarında tüketici ile buluşturuyor.

    Tüketiciye doğal ve güvenilir et ve süt ürünleri tedarik eden Torku’nun, tanınmış döner ustalarının önerileri ve yemek tadımcılarının lezzet testinden geçirerek hazırladığı özel marinasyonlu döneri ilk olarak Karaman’da hizmete açan Torku Doğrudan Döner kısa süre önce hizmete giren Konya Mevlana Caddesindeki şubesinden sonra Konya Zafer ve Ankara Mithatpaşa Caddesinde açtığı şubelerle büyümeye devam ediyor.

    Yeni mağazalarla ilgili Konya Şeker’den yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi; “Torku Doğru’dan Döner lokantaları, ferah ve rahat bir ortamda yemeklerini zamana yayarak yemek isteyenlere servis döner seçeneği sunarken zamanı kısıtlı olanlara da hızlı yemek yiyebilecekleri seçeneklerle hizmet veriyor. Tüm mamul ürünlerinde olduğu gibi tüketici sağlığı ve doğallığı ile hijyeni önceleyen Torku Doğrudan Döner kalite ve lezzetten de taviz vermiyor. Kendi tesislerinde tüm aşamaları veteriner ve gıda mühendislerinin kontrolünden geçirerek üretilen etlerden özel olarak marine edilerek hazırlanan Torku Doğrudan Döner’in en büyük farklarından biri ise büyük ve küçükbaş besilerin yetiştirilme sürecinde de kontrollü üretim gerçekleştirmesi. Yeminden suyuna kadar besilerin yetiştirilmesini gözetim altında tutan Panagro, tüm süreçte veteriner kontrollerini de gerçekleştiriyor. Besiden döner tezgahına kadar kontrollü bir aşamadan geçen Torku Döner, 7/24 veteriner kontrolünde özel rasyonlu yemlerle yetiştirilen AB standardındaki çiftliklerde yetişen besilerden elde edilen etlerle döner ustaları tarafından Panagro’daki döner mutfağında hijyenik ortamda hazırlanıyor. Torku Doğrudan Döner Lokantalarında dönerin yanında servis edilen şalgam suyu, üzüm, elma suyu, kızarmış patates, bulgur pilavı, domates gibi ürünler de yine Konya Şeker’in tohumundan hasadına kadar kontrollü ürettirdiği ürünlerden yine Konya Şeker’in üretim tesislerinde üretiliyor. Dönerin yanında olmazsa olmaz olan Torku Ayran ise Panagro’nun sertifikalı üreticilerinden temin edilen üst kalite sütlerden geleneksel metotlarla Panagro Et-Süt Entegre Tesislerinde üretiliyor. Torku Doğrudan Döner’de kullanılan ve yeminden suyuna kontrollü üretim esasına dayalı besilerden elde edilen etler özel soslarla marine edilip üç gün bekletildikten sonra et döner olarak servis ediliyor. Torku Doğrudan Döner’in lezzeti doğallığından ve kalitesinden gelirken, kuzu eti de dönerin lezzetine lezzet katıyor. Tüketicilere sunulmadan önce gurmelere tattırılarak lezzet testinden geçen ve ünlü yemek ustaları ve tadımcılarının önerileri de dikkate alınarak hazırlanan Torku Döner, tüketici memnuniyetini birinci önceliği kabul ediyor. Tüm şubeleri aynı özelliğe sahip olacak şekilde konsept lokanta olarak tasarlanan Torku Doğrudan Döner Restoranları, tüketiciye nezih ve ferah bir ortamda açık mutfak özelliğiyle hizmet veriyor. Yoğun, stresli ve zamanın yetmediği modern hayatın en sağlıklı besinlerinden birisi olan döner, Torku standardıyla bambaşka bir lezzete bürünüyor. Torku Doğrudan Döner; farklı konseptiyle, sunumuyla, göz doyuran porsiyonları ve fark yaratan soslarıyla doyumsuz bir tada dönüşüyor.

    “Torku Doğrudan Döner, doyumsuz bir tat sunuyor”

    Farklı bir konsept, farklı seçeneklerde sunum, doyurucu porsiyonlar ve fark yaratan soslar Torku güvencesi ile birleşince de doyumsuz bir tat ortaya çıkıyor. Üretici refahı ve tüketici sağlığını değişmez ve birbirini tamamlayan iki önceliği olarak gören Torku, tüketicinin güvenilir gıdaya erişimini üretimin sürmesi kadar önemli görerek buna uygun çalışmalar ve üretim prosesleri geliştiriyor. Bu çerçevede bulgurlu döneri de eşsiz bir damak tadı olarak tüketiciye sunarken, bulgur üstü dönerle de bir fark yaratıyor. Dönerde kullanılan etler, Torku’nun kendi çiftliklerinde yetişen ve Avrupa standartlarına sahip et entegre tesislerinden geliyor. Doğru servis sıcaklığı, geleneksel döner tadı ve etinin yumuşaklığıyla özel olarak hazırlanan Torku Doğrudan Döner, yemeği karın doyurmak yerine yemek keyfine dönüştürüyor.”

  • Su ürünleri sektörü ABD’de lezzet şovu yaptı

    Yeni dünyaya yaptığı ihracatı son 9 yılda 115 kat arttırarak 300 bin dolar seviyesinden 35 milyon dolara çıkaran Türk su ürünleri sektörü, ABD pazarı için belirlediği 100 milyon dolar ihracat hedefine ulaşmak için ünlü şeflerle Amerikalılara çipura ve levrek ziyafeti çekti.

    Su ürünleri ihracatında lider konumda olan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, “ABD Türk Su Ürünleri Günleri” isimli Türkiye Tanıtım Grubu Projesi kapsamında, ABD New York Brooklyn’de düzenlenen 13. International StarChef Congress Etkinliğine katılarak birbirinden renkli etkinliklere imza attı.

    Bu yıl “Cookıng Wıth Respect: Better People, Better Food” temasıyla düzenlenen etkinlikte Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği organizasyonuyla, ünlü Türk Şef Maksut Aşkar, 23 Ekim 2018 Salı günü Türk Balıkları ile gösteri alanında 45 dakikalık “Turkish Heritage and the Art of Taste-Türk Mirası ve Lezzet Sanatı” şovu yaptı. Öte yandan Türk kültürü ve su ürünleri sektörü hakkında bilgiler verdi.

    Amerika’nın su ürünleri tüketiminin kişibaşı yıllık 68 kg. seviyesinde olduğu bilgisini veren Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, ABD’nin 2017 yılı su ürünleri ithalatının 3 milyon ton karşılığı, 21.5 milyar dolar olduğunu, Türk balıkçılarının bu pazarda büyüme şansının çok yüksek olduğunu, bu nedenle ABD pazarına yoğunlaştıklarını kaydetti.

    ABD’nin su ürünleri ihtiyacının yüzde 90’dan fazlasını ithal ettiğine işaret eden Kızıltan, “ABD, deniz ürünlerini dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden tedarik ediyor. En çok ithalat yaptığı ülkeler Kanada, Çin ve Şili. Hava kargo ile Türk su ürünleri sektörü de ABD’de varlık gösterir oldu. Bu pazarda gideceğimiz çok yolumuz var. Bizim Türkiye için ortaya koyduğumuz 100 milyon dolarlık hedefi çok kısa sürede yakalayabilecek potansiyele sahibiz” şeklinde konuştu.

    Türkiye, Neolokal İstanbul Restaurant sahibi ve şefi Maksut Aşkar, Sunday In Brooklyn Restaurant sahibi ve şefi Jaime Young ve Sofra Bakery ortakları Ana Sortun ve Maura Kilpatrick’in hazırladığı menüler ve sunumlarıyla “Sunday In Brooklyn Restaurant”ta bir akşam yemeği daveti verdi. Bu yemeğe Stylus, Luxury Web Magazine, Downtown Magazine, National Public Radio, Resident Magazine, TodaysNew, The Today Show, NBC News, Food Network’ün aralarında bulunduğu medya kuruluşlarından basın mensupları yoğun katılım gösterdi. New York Başkonsolos Yardımcısı Gizem Emel, Ticaret Ataşesi Özgür Çelikel ve Ahmet Selçuk Nalbat katıldı. Ayrıca 3 gün boyunca standımızda ABD ‘de yerleşik Türk Şef Özlem Oğuzcan Cranston tarafından hazırlanıp sunulan Türk levrek ve çipurası ile yapılan ürünler müthiş beğeni kazandı. Bu kapsamda levrek karpaçyodan balık ekmeğe kadar değişik ürünlerin tadımı yaptırıldı. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Atakan Demir ile Denetim Kurulu Üyesi Yasemin İşsever etkinliklere ev sahipliği yaptı.

  • Türk su ürünleri sektörü ABD’de lezzet şovu yaptı

    Yeni dünyaya yaptığı ihracatı son 9 yılda 115 kat arttırarak 300 bin dolar seviyesinden 35 milyon dolara çıkaran Türk su ürünleri sektörü, ABD pazarı için belirlediği 100 milyon dolar ihracat hedefine ulaşmak için ünlü şeflerle Amerikalılara çipura ve levrek ziyafeti çekti.

    Su ürünleri ihracatında lider konumda olan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, “ABD Türk Su Ürünleri Günleri” isimli Türkiye Tanıtım Grubu Projesi kapsamında, ABD’de New York Brooklyn’de düzenlenen 13. International StarChef Congress etkinliğine katılarak birbirinden renkli etkinliklere imza attı.

    Bu yıl “Cooking With Respect: Better People, Better Food” temasıyla düzenlenen etkinlikte Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği organizasyonuyla, ünlü Türk Şef Maksut Aşkar, 23 Ekim Salı günü Türk Balıkları ile gösteri alanında 45 dakikalık “Turkish Heritage and the Art of Taste-Türk Mirası ve Lezzet Sanatı” şovu yaptı. Öte yandan Türk kültürü ve su ürünleri sektörü hakkında bilgiler verdi.

    Amerika’nın su ürünleri tüketiminin kişi başı yıllık 68 kilogram seviyesinde olduğu bilgisini veren Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, ABD’nin 2017 yılı su ürünleri ithalatının 3 milyon ton karşılığı, 21.5 milyar dolar olduğunu, Türk balıkçılarının bu pazarda büyüme şansının çok yüksek olduğunu, bu nedenle ABD pazarına yoğunlaştıklarını kaydetti.

    ABD’nin su ürünleri ihtiyacının yüzde 90’dan fazlasını ithal ettiğine işaret eden Kızıltan, “ABD, deniz ürünlerini dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden tedarik ediyor. En çok ithalat yaptığı ülkeler Kanada, Çin ve Şili. Hava kargo ile Türk su ürünleri sektörü de ABD’de varlık gösterir oldu. Bu pazarda gideceğimiz çok yolumuz var. Bizim Türkiye için ortaya koyduğumuz 100 milyon dolarlık hedefi çok kısa sürede yakalayabilecek potansiyele sahibiz” diye konuştu.

    Türkiye, Neolokal İstanbul Restoran sahibi ve şefi Maksut Aşkar, Sunday In Brooklyn Restaurant sahibi ve şefi Jaime Young ve Sofra Bakery ortakları Ana Sortun ve Maura Kilpatrick’in hazırladığı menüler ve sunumlarıyla “Sunday In Brooklyn Restaurant”ta bir akşam yemeği daveti verdi. Yemeğe Stylus, Luxury Web Magazine, Downtown Magazine, National Public Radio, Resident Magazine, TodaysNew, The Today Show, NBC News, Food Network’ün aralarında bulunduğu medya kuruluşlarından basın mensupları yoğun katılım gösterirken, New York Başkonsolos Yardımcısı Gizem Emel, Ticaret Ataşesi Özgür Çelikel ve Ahmet Selçuk Nalbat katıldı. Ayrıca 3 gün boyunca ABD‘de yerleşik Türk Şef Özlem Oğuzcan Cranston tarafından hazırlanıp sunulan Türk levrek ve çipurası ile yapılan ürünler büyük beğeni kazandı. Bu kapsamda levrek karpaçyodan balık ekmeğe kadar değişik ürünlerin tadımı yaptırıldı. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Atakan Demir ile Denetim Kurulu Üyesi Yasemin İşsever etkinliklere ev sahipliği yaptı.

  • İzmir’in lezzet festivali başladı

    İzmir’in lezzetlerinin görücüye çıkacağı Mutfak Konak İzmir Lezzetleri Festivali başladı. Konak Belediyesi’nce düzenlenen festivalin açılışında baş aşçı ceketi giyen Belediye Başkanı Sema Pekdaş, yeteneğini mutfakta da sergiledi.

    Konak Belediyesi’nin İzmir mutfağının çeşitliliğini göstermek ve lezzetli tatların yakından tanınmasını sağlamak amacıyla düzenlediği, ’Mutfak Konak İzmir Lezzetleri Festivali’ başladı. Üç gün sürecek festivalin açılışı, Alsancak’taki Dominik Caddesi’nde yapıldı. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın ev sahipliğini yaptığı açılışa; festivale destek veren aşçılar, şeflerin yanı sıra dernek temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, “Ağzımızın tadı hiç bozulmasın, bereketimiz daim olsun” diyerek festivalin açılışını yaptı. Pekdaş, İzmir’in geleneksel lezzetlerini bugünkü gençlerin oluşturduğu yeni lezzetleri İzmirlilerle buluşturmak istediklerini dile getirdi. Festivalle birlikte Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda yemek kurslarının verileceği bir atölye ile İzmir lezzetlerinin tadılacağı bir mutfağın da açılışını yapacaklarını dile getiren Pekdaş, “Kemeraltı Çarşısı sokak lezzetleriyle de ünlü. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar sokak lezzeti yok. Bir liman kenti olmamızdan dolayı da buraya gelen tüccarların getirdiği yemekler, Sefarad, Rum ve Levantenlerle gelen pek çok lezzetimiz var. Bunların yaşatılması lazım. Mutfak önemli bir kültür. Bir şehri şehir yapan geçmişteki izlerin toplamıdır. Bu kültürlerin bıraktığı izler bir kenti kent yapıyor. Bu kente bütünüyle sahip çıkma ve bu kültürü de yaşatmak bizim görevimiz” diyerek Kemeraltı Çarşısı’nda bulunan Abacıoğlu Han’da mutfak eğitimi verileceğini, Kemeraltı 1. Beyler Sokağı’ndaki mutfakta da yemek kurslarının verileceği bir atölye olarak hizmet vereceğini söyledi.

    Pekdaş’a baş aşçı ceketi

    Düzenlenen festivalde etkinlikler Alsancak Dominik Caddesi’nin yanı sıra Abacıoğlu Han ve 1. Beyler’deki Mutfak Konak’ta atölye çalışmaları ve yemek sunumları yapılacağını da kaydeden Pekdaş, “Ağzımızın tadını çoğaltmak için, ağzımızın tadının eksilmemesi için, bereketi çoğaltmak için, birbirimize el vermek için bu etkinliği düzenledik. Zenginliğimizi gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğu bizim sorumluluğumuz diyerek bu etkinliği yaptık. İzmir’in tadı hiç eksilmesin. Lezzetimiz ve bereketimiz daim olsun” dedi ve ardından da festivalin açılışını yaptı. İzmir Aşçılar Derneği Başkanı Şamil Akşit de, festivalin anısına Pekdaş’a baş aşçı ceketi hediye etti.

    Festival 20 Ekim’de sona erecek

    Konak Belediyesi’nin ev sahipliğinde üç gün sürecek festival 20 Ekim’de sona erecek. ‘Mutfak Konak İzmir Lezzetleri Festivali’nde ünü sınırları aşmış, herkes tarafından bilinen İzmir yemeklerinin yanı sıra sokak lezzetleri ile saklı kalmış ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetler festival kapsamında İzmirlilerin beğenisine sunulacak. Bu yıl ilki düzenlenecek festivalde; Seferad, Rum, Girit, Levanten, Osmanlı Saray, Balkan, Anadolu ve diğer yerel mutfaklardan tatların sunumu yapılırken, ünlü şefler ve alanlarında uzman kişiler tarafından; atölye çalışmaları, söyleşiler, tadım etkinlikleri, yarışmalar ve dinletiler gerçekleştirilecek. Etkinlikler Alsancak Dominik Caddesi’nin yanı sıra Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda yer alan Abacıoğlu Han ve Mutfak Konak binası olmak üzere üç ayrı noktada yapılacak.