Etiket: lazer

  • Lazer İle Yakın Gözlüklerinden Kurtulun

    Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Türker, 40 yaşından sonra görülen, iş ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyen ‘yakını görememe’ rahatsızlığının birkaç dakika süren lazer işlemi ile tedavi edilebildiğini açıkladı.

    Miyop, astigmat ve hipermetrop tedavilerinde 1980’lerden sonra lazer teknolojisi kullanılmaya başlandığını belirten Karşıyaka’daki Net Göz Göz Sağlığı ve Cerrahi Merkezi doktorlarından Op. Dr. Hakan Türker, lazer teknolojilerinin geliştirilmesi hem tedavi edilebilir hasta sınırlarını genişlettiğini ve çeşitlendirdiğini hem de güvenli cerrahi imkanları sunduğunu söyledi. Günümüzde lazer tedavisi kapsamında çözüm sunulan bir alanın da ‘yakını görememe’ rahatsızlığı olduğunu anlatan Dr. Türker, “Yakını görememe, yakın görmede bozukluk, yakına odaklanmada zorluk ve yetersizliktir. Yakını görememe yakın görmede bozukluk, yakına odaklanmada zorluk, yetersizlik her sağlıklı insanda görülen bir süreçtir. Bu rahatsızlık 40 yaşlarında başlar. Ancak hayat kalitemizi, sosyal ve iş yaşamını olumsuz etkiler. Bu durumda gözlük ve kontak lens kullanmak durumunda kalırız. İşte bu aşamada bir alternatif çözüm olarak hastalarımıza lazer tedavilerini sunmaktayız” dedi.

    LAZERE NASIL KARAR VERİLİYOR?

    Lazer kararının hastanın yaşam tarzına, beklentilerine ve göz yapısına göre verildiğinin altını çizen Dr. Türker, “Lazer uygulama alanları bölgesel olarak ikiye ayrılır. Excimer Lazer (kornea üzerindeki düzeltme) veya Femtosaniye Lazer (göz içi çok odaklı lens takılması) olarak iki farklı yöntem bulunmaktadır. Excimer Lazer, gözün en dış saydam tabakası kornea üzerinde lazer uygulaması ile gerçekleştirilir. Hastanın yakını görememe dışında bir rahatsızlığı yok ise Excimer Lazer çözümleri tercih edilir. Özellikle katarakt ve göz bozukluğu olmayan hastalarda iyi sonuçlar alınmaktadır. Göz içi uygulanan Femtosaniye Lazerde ise göz içine çok odaklı mercek (lens) takılır. Ancak hastanın hipermetrop olması, kataraktın başlamış olması veya göz kuruluğu şikayetlerinin olması bu lazer uygulamasını gerekli kılar” diye konuştu.

    RAHAT TEDAVİ İMKANI

    Dr. Türker, Excimer Lazer ile ilgili şu bilgileri verdi: “Kurum olarak uygulamada hasta memnuniyetine göre tercih ettiğimiz sistem yakın düzeltme uygulaması Lazer Presbyond adıyla patentlenmiştir. Lazer Presbyond uygulaması dışında supracor patentli uygulama da yakın görme bozukluğunda kullanılan bir diğer yöntemdir. Ancak bu uygulamada ara mesafelerde görme keskinliğinde bazı olumsuzluklar gözlemekteyiz. Ayrıca KornealInlay Kamra uygulaması kullanılmaktadır. Korneaya ince bir protez yerleştirilir. Ancak bu uygulama tek göze yapılır. Uygulanan gözün görüş açısı kısıtlanır ve üç boyutlu görme olumsuz etkilenir. Ancak bizim kullandığımız Lazer Presbyond uygulamasında bu sorunlarla karşılaşmadığımız gibi uygulamadan memnun kalınmadığında uygulama geriye döndürülebilir. Bu da bize daha rahat tedavi imkanı sunmaktadır.”

    ÇOK ODAKLI GÖZ İÇİ MERCEK

    Göz kuruluğu olan, katarakt belirtileri taşıyan ya da ileri miyop astigmatizma veya hipermetrop olan hastalarına ise Femtosaniye lazer ile çok odaklı göz içi mercek uyguladıklarını anlatan Dr. Türker, “Bu hastalarımızda da gözün diğer hastalıklarının ekarte edilmesi büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

  • Lazer Epilasyon Uygulamaları

    İstenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmak için uygulanan lazer epilasyon yöntemleri hakkında bilgi veren Estetik Uzmanı Meral Biçer, lazer epilasyonun pratik ve güvenilir bir uygulama olduğunu ve bu yöntemin kalıcı ve ağrısız yapıldığını ifade etti.

    Lazer epilasyon dalga boyu prensibiyle çalıştığını söyleyen Marmara Hair Estetik Uzmanı Meral Biçer, “Kullanılan lazer ışığının dalga boyu kıl köklerine siyah rengi veren melanin pigmenti tarafından emilmesine ve kıl kökünün bu sayede tahribini sağlanmaktadır. Günümüzde uygulanan lazer yöntemleri, kullanıcıların herhangi bir ağrıya maruz kalmayacak şekilde optimal sonuçların elde edilmesi için geliştirilmiştir. Özellikle bu amaçla lazer yönteminde soğutucu teknolojisi de dahil olmuştur. Bu uygulama sayesinde kişinin rahatsız olabileceği yanma ya da ağrı hissi engellenmektedir” ifadelerine yer verdi.

    LAZER EPİLASYON YÖNTEMİ HANGİ BÖLGELERE UYGULANMAKTADIR?

    Yeni nesil lazer epilasyon cihazlarının burun içi ve kulak içi de dahil olmak üzere her bölgeye uygulanabildiğini belirten Estetik Uzmanı Meral Biçer, “Ense, yüz, boyun, koltuk altı, kulaklar, bacak, gövde, omuzlar, göbek, kalça, sırt, bel çevresi, göğüs üstü, genital bölge lazer epilasyonun uygulandığı bölgelerdir” dedi. Biçer, lazer epilasyon yöntemi kadınlarda olduğu gibi aynı prensip ile erkeklere de uygulandığını ekledi.

    Biçer, lazer epilasyon yönteminin uygulanamayacağı durumları aktardı: “Lazer epilasyonun uygulanması için kişinin herhangi bir hormonal bozukluğun olmaması gerekir. Doku itibari ile göz çukuru ve kaş bölgesi de uygulama için tercih edilmemektedir. Cilt hastalığı olan kişilere, beyaz, sarı ve kızıl kıl rengine sahip kişilere (melanin pigmenti bulunmamaktadır),kanser hastalarına, aşırı bronz cilde sahip kişilere, hiperpigmentasyon ve hipopigmentasyon yatkınlığı olanlara, tetracycline veya retinoidler gibi ışığa karşı hassaslaştıran ilaç kullananlara ise lazer epilasyon yöntemi uygulanmamaktadır”.

    LAZER EPİLASYON YÖNTEMİ NASIL YAPILIR?

    Lazer epilasyon yönteminin kısa sürede tamamlanan bir uygulama olduğuna dikkat çeken Biçer, uygulama aşamaları hakkında bilgi verdi:

    “Lazer uygulamadan önce kişinin tüylerinin jilet yardımı ile kısaltılması gerekir. Fakat ağda gibi kıl köklerini ekarte eden uygulamaların yapılmaması gerekir. Tüylerin boyu kısaltıldıktan sonra, uygulamanın yapılacağı bölgedeki kıl kökleri lazer cihazı ile taranmaktadır. Ancak uygulamaya başlamadan önce kişinin ten ve kıl rengine göre lazer değerlerinin ayarlanması gerekir. Bu evrede kişiye en uygun dozu belirlemek, işlemin başarısı için önemli bir noktadır”.

    Biçer, uygulamanın yapılacağı bölgelerde ayrı ayrı doz ayarlandığını söyledi: “İşlemin yapılacağı bölgenin büyüklüğü de epilasyon süresini etkilemektedir. Seanslar ortalama olarak 5 dakika ile 2 saat arasında sürmektedir. Bu süre uygulamanın yapılacağı bölgeye göre değişir. Lazer epilasyon yöntemi genellikle 6 ila 8 seans arasında tamamlanmaktadır”.

    LAZER EPİLASYON YÖNTEMİNDEN SONRA NELERE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİR?

    Lazer epilasyon yöntemi kıl köklerinin zayıflamasıyla uygulamanın devamında da kalıcı olarak dökülmesine neden olacağını kaydeden Biçer, ilk uygulamadan sonra kıl kökleri 10 gün içerisinde uzayarak kendiliğinden döküleceğini söyledi.

    Seanslar hakkında bilgi veren Biçer, “Seanslar genel olarak yüz için 4 hafta, vücudun diğer bölgelerinde ise 4 ila 8 hafta arasında tamamlanmaktadır, ancak seans süresi kişinin cilt yapısına göre değişebilmektedir. Lazer epilasyonun kalıcı sonuçları için, seanslara düzenli olarak gidilmesi gerekir. Seansların aksatılması tedavinin sürecini olumsuz etkilemektedir.

    Lazer uygulanan kişinin 2 gün boyunca direkt olarak güneş ışınlarına maruz kalmaması gerekir. İşlemden sonra solaryum önerilmemektedir. Yüz bölgesine yapılan epilasyon işleminden sonra, kişinin güneş ışınlarından koruyacak yüksek faktörlü güneş kremlerini kullanması önerilir. Epilasyon işleminde sonraki günlerde, cildin tahriş olmasına neden olacak peeling gibi cilt işlemlerinden uzak durulması gerekir. Epilasyondan sonra cildin hassasiyet göstergesi olarak kızarıklık ve kabarıklık meydana gelebilir. Ancak endişe duyulacak bir durum değildir. İşlemden yaklaşık olarak bir saat sonra cilt kendiliğinden düzelecektir” dedi.

    LAZER EPİLASYON KILLARI NASIL ETKİLER?

    Lazer seansları ve dozlarının kişinin cilt rengine ve yapısal özelliklerine göre değiştiğini belirten Biçer,

    “İnsan vücudunda cilt dokusuna ve kıllara koyu rengi veren melanin pigmenti yer almaktadır. Lazer cihazının ışınları kıl kökünde mevcut olan melanin pigmenti tarafından emilerek, kıl kökünün yoğun ısıya maruz kalmasını ve tahribine neden olarak tekrar büyüme kabiliyetini engeller, ayrıca lazer ışınının kıl gövdesine yapmış olduğu etkinin çevre dokulara zarar vermesini engellemek amacı ile soğutucu teknolojisi sayesinde cilt hücreleri zarar görmeden yalnızca melanin pigmenti tarafından emilen lazer ile kıl gelişimi zayıflatılarak, kalıcı çözümler elde edilmektedir.

    Lazer epilasyon aşamasında tüylerin anajen, katojen ve telojen fazları da göz önünde bulundurulmaktadır. Anajen evresi kılların aktif büyüme dönemidir ve kılın cilt üzerinde görülür şekilde bir büyüklüğe erişmiş olduğunu ifade eder. Bu fazda uygulanan lazer epilasyon ışınları melanin pigmentini görerek, yüksek ısının daha iyi iletilmesini ve böylece kıl kökünü tahrip ederek işlemin kalıcılığını sağlamaktadır. Bu nedenle lazer epilasyon yönteminde kılların farklı aşamalarda olması, optimal sonuçlar için yaklaşık olarak 4-6 seans sonrasında elde edilmektedir.” ifadelerine yer verdi.

    LAZER EPİLASYON YAPTIRILACAK MERKEZ SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİR?

    Her insanın ağrı eşiğinin farklı olmasının, tedavide duyacağı ağrı hissini etkilediğinden söz eden Biçer, yeni nesil teknolojik cihazlar ile kişinin rahatsız olabileceği düzeyde ağrı hissi ortaya çıkmadığının gözlemlendiğini kaydetti. Lazer epilasyon yöntemi ve uygulama detaylarına değinen Biçer,

    “Uygulamayı yapacak merkezin bu konuda deneyimli ve profesyonel olması ilk başta gelmektedir. Lazer epilasyonu kalıcı çözüm yolu sunan ve oldukça güvenilir bir yöntemdir. Ancak bu alanda uzmanlığı olmayan kişiler tarafından yapıldığı takdirde, başarısız sonuçlara ve kalıcı sorunlara neden olmaktadır. Bilinçsiz olarak uygulanan lazer yöntemi kişide kalıcı izlere neden olabilir. Bu nedenle mutlaka tecrübesi ve deneyimi kanıtlanmış, teknolojik imkanları ve hijyen kriterleri yüksek olan merkezlerin seçilmesi gerekir. Mar Med Marmara Hair İstanbul Saç Ekim Merkezi bu alanda profesyonel bir kadroyla hizmet veren önemli merkezlerden biridir” diye konuştu.

  • Erkeklerin Lazer Epilosyona İlgisi Artıyor

    İstenmeyen tüylerden kurtulma yöntemi olan lazer epilasyona kadınlar kadar erkeklerde rağbet gösteriyor. Vatandaşların aklına takılan ise yan etkisinin olup olmadığı.

    Eskişehir’deki bir güzellik firmasının yetkilisi Sabiha Yolcu, özellikle son yıllarda lazer epilasyona erkeklerin oldukça fazla talep gösterdiğini söyledi. Neredeyse kadın müşteri sayısı kadar erkek müşterilerini olduğunu anlatan Yolcu, ” Eşleri ile birlikte gelenler erkekler de de var. Biz firma olarak erkeklerde sadece sırt, kol, göğüs ve yüz bölgesine lazer uyguluyoruz” şeklinde konuştu.

    KANITLANMIŞ BİR ZARARI YOK

    Vatandaşları en çok düşündüren konunun lazerin hangi aylarda yapılması gerektiği ve bu uygulamanın zararı olup olmadığını anlatan Yolcu, “Lazerin kanıtlanmış bir zararı yok. Bu konuda vatandaşlar tereddüt etmesinler. Kılların çıkması vücudun normal seyri olduğunu bu uygulama ile vücudun dengesinin değiştiğini söyleyenler var, ama herhangi bir kanıtlanmış yan etkisi yok. Ayrıca lazer uygulama sonrası kılların yüzde yüzü bitmiyor. Mutlaka ince tüyler kalıyor” diye belirtti.

    LAZER EPİLASYON İÇİN EN UYGUN MEVSİM KIŞ

    Bir diğer konu olan “lazer epilasyon ne zaman yapılmalı” sorusuna ise Yolcu şu şekilde açıkladı,

    “Lazer epilasyon için kış ayları en uygun zaman dilimi. Bazen kış aylarında başlanan işlem yaz aylarına kadar da devam edebiliyor biz böyle durumlarda müşterilerimize tatile gitmeden 20 gün önce gelmelerini öneriyoruz. Lazer yapılan bölgenin güneş ışınlarına maruz kalmaması gerekiyor.”

  • Lazer Epilasyon Sonrası Güneşe Dikkat Edilmeli

    Dermatoloji Uzmanı Uzman Dr. Fulya Tezel, lazer epilasyon sonrası güneşe dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

    Dr. Fulya Tezel, yaptığı açıklamada, lazer epilasyonun vücudun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkan kıl ve tüylerden kalıcı olarak kurtulabilmek için lazer ışınlarının kullanıldığı işlemin adı olduğunu söyledi. Lazerin diğer ağda ve epilasyon cihazlarına oranla daha sağlıklı ve kesin çözüm sunan, epilasyon alanında en önemli en güvenilir uygulama olduğunu belirten Tezel, “Bu uygulama da kullanılan lazer ışınları vücut tarafından emilmez. Işınlar doğrudan kıl köklerine doğru gider ve burada kıl follikülündeki melanin pigmentini hedef alarak kıl oluşumunu kademeli olarak sona erdirir” dedi.

    Lazer epilasyon yapılmadan önce, vücutta lazer epilasyon yapılacak bölgedeki kılların en az 1 ay öncesine kadar kökünden alınmaması gerektiğini anlatan Dr. Fulya Tezel, şöyle konuştu: “Yine epilasyon bölgesinin sağlıklı olması ve hiçbir yara ve ben bulunmaması epilasyon yaptıracak kişinin riske girmemesi için çok önemlidir. Öncesinde herhangi bir ameliyat durumu söz konusu ise bu durumu epilasyon merkezine bildirmekte fayda olacaktır. Ayrıca, epilasyondan önce 6 hafta boyunca güneş ışınlarına aşırı derecede maruz kalmamalı ve seans süresi boyunca güneşten korunmalıdır. Bunlar dikkate alınarak lazer epilasyon sırasında oluşması muhtemel riskler en aza indirgenir. Kontrollü bir şekilde yapılan epilasyonun ise başarı şansı çok daha yüksek ve kesin olur. Yapılacak seans sayısı kişinin cilt tipine, kıl yapısına ve epilasyona verdiği tepkiye göre değişir. Tedavide kesin sonuç genellikle 3 ila 8 seans arasında alınmaktadır. Bunlar ardı ardınca değil doktorunuzun belirlediği tarihlere göre yapılır. Bu tarihler arasında yine ortaya çıkan kıllara lazer epilasyon haricinde hiçbir müdahalede bulunmamanız gerekir.”

    Lazer epilasyon uygulamada öncelikle, lazer epilasyon yapılacak olan bölgenin ilk önce temizlendiğini ifade eden Dr. Fulya Tezel, “Kıl kökünde melaninin en fazla olduğu aktif büyüme döneminde lazer epilasyon etkinliği en fazladır. Normal şartlarda kılların büyüme dönemleri birbirleriyle aynı değildir. Tekrarlayan lazer seanslarının kılları aktif büyüme döneminde senkronize ettiği düşünülmektedir. Günümüzde bölgelere göre 4 ile 8 hafta aralıklarla uygulama yapılması uygundur. İlk aşamada kıllar azaltılır ve inceltilir sonrasında yavaş yavaş yok olur” diye konuştu.

  • Erzurum’da Lazerle Varis Tedavisi

    Erzurum’da Lazerle Varis Tedavisi

    Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Kliniği doktorlarının uyguladığı lazerle varis ameliyatları sayesinde hastalar aynı gün içerisinde yürüyerek evlerine gitme imkanı buluyorlar.
    Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uygulanan lazerle tedavi sayesinde varis şikayeti bulunan hastalar 30 ile 60 dakika süren ameliyat sonrasında sağlıklarına kavuşarak aynı gün normal yaşantılarına devam edebiliyorlar.
    Konuyla ilgili olarak bir açıklamada bulunan Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Klinik Şefi Doç. Dr. Bilgehan Erkut, laser ile varis tedavisinin, varisin klasik tedavi yöntemi olan cerrahi yöntemle eşdeğer bir başarı oranına sahip olduğunu ifade ederek; “Lazerle varis operasyonlarının en önemli kazanımlarından birisi hastalarımızın cerrahi müdahale geçiren diğer hastalara göre çok kısa sürede ayağa kalkarak rutin işlerine dönmeleridir. Böylelikle zaman kaybının da önüne geçilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca bu operasyonlar vücutta herhangi bir iz bırakmamakla birlikte ağrı ve morarma gibi ameliyat sonrası beliren durumlar kısa süreli gerçekleşmektedir.” dedi.
    Varislerin görüntü çirkinliği oluşturmasının yanı sıra bacaklarda ağrı, şişlik ve dolgunluk hissine neden olduğu, bazen gece kramplarına yol açtığı gerçeğine de değinen Erkut, “Eğer varisler tedavi edilmezse zaman içinde egzama, cilt lekeleri hatta iyileşmeyen bacak yaraları gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir.” şeklinde uyarılarda da bulunarak varis şikayeti bulunan vatandaşların vakit kaybetmeden doktor kontrolünden geçmesi gerektiğinin altını çizdi.
    Lokal anestezi kullanılarak varise neden olan toplardamarın, iz bırakmadan ve ameliyatsız lazer ışınları kullanarak içten yakılması yöntemiyle gerçekleştirilen ameliyat hakkında bilgi veren Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Klinik doktorlarından Op. Dr. M. Ali Kaygın ise ameliyat sürecini şu şekilde özetledi: “Müdahale odasında yatırılan hasta steril örtülerle örtülür. İşlemin yapılacağı bacakta kateterin giriş noktasına lokal anestezi yapılır. Ultrason rehberliğinde işlem yapılacak damar bulunur. Lazer kateteri kasığa kadar yine ultrason rehberliğinde ilerletilir. Damarın seyri boyunca yine özel karışım bir lokal anestezi (tümesan anestezi) yapılır. Lazer kateteri yavaş bir şekilde kasıktan giriş yapılan yere kadar çekilerek damar içten lazer ışınları ile tahrip edilir. İşleminin hemen sonrasında elastik bandaj veya basınçlı varis çorapları ile işlem yapılan bacağa kompresyon uygulanır.”