Etiket: Lanetledi

  • Erzurum Büyükşehir Meclisi, Kâbe-i Muazzama’ya yönelik saygısızlığı lanetledi

    Erzurum Büyükşehir Meclisi, Kâbe-i Muazzama’ya yönelik saygısızlığı lanetledi

    Erzurum Büyükşehir Belediye Meclisi, Boğaz içi Üniversitesi’nde Kâbe-i Muazzama’ya yönelik gerçekleştirilen saygısızlığı lanetledi.

    Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fevzi Polat’ın başkanlığında toplanan mecliste AK Parti ve MHP Grup Başkanvekilleri hazırladıkları bildiriyi kamuoyuyla paylaştı. Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Ömer Faruk Yarba, okuduğu bildiride şu görüşlere yer verdi:

    “Temelleri bundan 98 yıl önce atılan Türkiye Cumhuriyeti, geride bırakmaya hazırlandığı neredeyse bir asırlık zaman dilimine kuşkusuz çok şeyi sığdırdı. Umudu yaşadı, coşkuyu yaşadı, sevinci yaşadı hüznü gördü matemi gördü kederi gördü. Bu milletin ve yine bu milletin evlatları olarak bizlerin onlarca yıl boyunca sadece bir tek hedefi oldu o da güçlü, müreffeh ve tam bağımsız bir Türkiye idealiydi. Bu bağlamda yolumuz, yönümüz ve istikametimiz hep birlikten geçti, dirlikten geçti, beraberlik, dayanışma ve kardeşlikten geçti. Ve ne yazık ki kendilerini bu aziz milletin bir parçası olarak görmeyenler, bugün olduğu gibi, tarihin hemen her döneminde pusuya yattılar, karanlık güçlerle sürekli iş tutular Millete düşmanlık eden soyu ve sopu karışık nesebi ve nesli karmaşık kurgucu, komplocu, tuzakçı, kumpasçı ve tezgahçı ne kadar hain ve yine ne kadar alçak varsa, hep ortak bir tek paydada buluştular Kimi zaman “demokrasi” dediler kimi zaman “hak ve hürriyet” tamburları çaldılar bazen “hukuk” dediler bazen “huzur” dediler bazen “istikrar” dediler. Yeri geldi milli yeri geldi manevi değerlerimize saldırdılar. İşte onlar hangi anlama geldiğini kendilerinin dahi bilmedikleri bu kavramları sözde savunuculuğunu yaparken bile en büyük hukuksuzluğu, en büyük ahlaksızlığı, en büyük huzursuzluğu ve kaos tellallığını da yine kendileri yaptılar İşte bu atık ve artık zihniyetin kirli mensupları, bugün yeni bir oyunu Boğaz içi Üniversitesi’nde sahnelemeye çalışıyorlar, yeni dümenler çeviriyor ve hileler peşinde koşuyorlar. Şuursuzlukta, izansızlıkta ve akılsızlıkta deyim yerindeyse birbirlerine bile depar atıyor, yarış veriyorlar Üstelik gözlerini öyle bir kin öyle bir nefret ve öyle bir hırs bürümüş ki, Kâbe-i Muazzama ’ya el uzatanların, belalarını öncelikle Allah’tan bulacakları gerçeğini dahi görmüyorlar. Bilinmelidir ki pespaye, rezil, sapkın, iğrenç ve tiksinç bir sergi organizasyonuyla Kâbe-i Muazzama ‘ya ait fotoğrafları yere sermek; ifade edebilecek en hafif tabirle alçaklıktır. İlaveten böyle bir yaklaşım, çürümüşlüğün ve kokuşmuşluğun daniskasıdır. Dolayısıyla “Çukur” kavramının bile bunların yanında yüksek bir seviyeyi temsil ettiği ahlak yoksunu bu figüranlara diyoruz ki üniversiteler sizin gibi şuursuzların dilediği gibi at koşturabileceği zeminler değildir. Hele hele üniversiteler, senaryosunun dış güçlerle birlikte yazdığınız kaos ve karmaşa filmlerinin çekim setleri hiç değildir! Üniversiteler, ilim yuvasıdır, bilim membaıdır Üniversiteler, aydın ocağıdır, fikir bucağıdır, irfanın ve tefekkürün kucağıdır. Sizin derdiniz de bellidir karın ağrınız da belli, içten içe çektiğiniz sancıda bellidir. Sizin tek ama tek hedefiniz; tahrip etmeye çalıştığınız aziz milletimizin milli ve manevi değerleridir Kâbe-i Muazzama üzerinden sergilediğiniz tavır ise; ihlal etmeye çalıştığınızı çok iyi bildiğimiz kırmızı çizgimizdir! Ebrehe’ye özenmiş olabilirsiniz. Sürekli arkanızda ve yanınızda duran emperyalist fillere de güvenebilirsiniz. Ama şunu unutuyorsunuz! Bu millet, siz ve sizin gibilerin kurduğu kaos ve karmaşa tuzağına asla düşmez, düşmeyecek. Bu millet, üniversite olayları üzerinden yeni Gezi Parkı devşirme planınıza asla geçit vermeyecek! En önemlisi ise, göğsündeki sarsılmaz imanıyla bu millet; Kabe’deki putları birer birer deviren Hz. İbrahim’in kıssasında anlattığı üzere, siz ve sizin gibi İblis’e uşaklık eden kim varsa, Allah’ın izni ile hepsine karşı galip gelecek. Hakk’ın gelişi batılı nasıl zayi ettiyse, sizlerde bu milletin feraseti, basireti, güç ve kudreti karşısında ser sefil olup gidecek, yer alacağınız tarih çöplüğünde geri dönüşüm fırsatı bile bulamayacaksınız! Mevcut şartlarda siz ve sizin gibileri kınamak hafif kalacağından ve mukaddesatımıza saygısızlıkta sınır tanımadığınızdan; kalplerimizden kopup gelen ve dudaklarımızdan dökülen cümle sadece şu kadar olacaktır: Allah’ın laneti üzerinize olsun”.

    Burada vurgu yapmak istedikleri bir başka hususun da ülkede sürekli tırmandırılmak istenen siyasi gerilim olduğunu belirten Yarba, “Türkiye, 15 Temmuz’da yaşananları unutmamıştır Milli hafızalar, millet iradesine kast edenlerle birlikte azmettirenleri de kaydetmiş bu Ülkenin uçurumun kenarından nasıl kurtarıldığına milyonlar tanıklık etmiştir İşte böyle bir ortamda vücut bulan Cumhur İttifakı; sevdası millet, sesi ve soluğu devlet olanların kuşkusuz ikamet adresi olmuştur. Hal böyle iken Cumhur İttifakı’nı hırpalamaya ve örselemeye yönelik girişimler akamete uğrayacak, bu sarsılmaz birlikteliği bozma amacı güden her türlü şarlatanlığa aziz milletimiz kesinlikle ve kesinlikle pirim ermeyecektir. Ve yine bilinmelidir ki 2023 vizyonuna uzanan yol Cumhur İttifakı’ndan geçecek; milletimiz huzurda, istikrarda, refahta, gelişimde, değişimde, dönüşümde ve “Güçlü Bir Türkiye” hedefinde her daim ittifak edecektir” dedi.

    “Bilime sırt dönenler karanlığa yüz çevirirler”

    Büyükşehir Belediye Meclisi MHP Grup Başkanvekili Yusuf Demircioğlu da, okuduğu bildiride şöyle dedi: “Yaklaşık bir aydır Türkiye’nin gündemini meşgul eden Boğaziçi Üniversitesi’nin demokratik hak anlayışına ve masum bir öğrenci itirazına sahne olmadığına daha ilk günden rektör atamasına verilen tepkilerin hızla bir denkleme gideceği tartışma, bir öğretim üyesi atanması konusu olmaktan öteye geçmiştir. Amerika Birleşik Devletleri ve emperyalist ülkelerden gelen “endişe” açıklamaları ve onlara verilen destekler konunun vahametini de ortaya çıkarmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın diğer üniversitelerde de olduğu gibi rektör ataması yasal sürece uygun olmasına rağmen, atanan rektörün çalışmasını imkânsız hale getirme planları yapan art niyetli öğretim üyesi direnci ve bazı öğrenci kılığındaki iş birlikçilerin protestoları Boğaziçi Üniversitesinin seçkinliğini kalite ve özgünlük iddialarını gündeme taşıyarak protestoların kısa süre içerisinde radikal ve marjinal gruplar tarafından esir alınması olayların ciddiyetini ortaya çıkarmıştır. Mesele öğrenci ya da rektör atanması mevzusu değildir. Asıl mesele üniversiteleri kapsayacak olası bir dalgalanmayı toplumsallaştırıp siyasallaştırmadır. Ülkemizde de hepimizin yakından takip ettiği ilgili şer ittifakları ve bunların yandaşları oynanan oyuna direk iştirak etmişlerdir. Üniversiteye sırtlarını dönen sözde akademisyenler ise bu sakat tutumları ile başka bir açıdan Türkiye düşmanlarına kucak açmışlardır. Bilime sırt dönenler karanlığa yüz çevirirler. Üstelik bazı çapulcuların kutsallarımıza hakaret etmelerine ses çıkarmazlar. Millet ve maneviyata sövenleri el birliği edip övenler, emel birlikteliğine heves edenler akademisyen değil beyinlerini kiraya vermiş asalaklardır. Türkiye’nin boğazını sıkmak isteyen provokatörler Boğaziçi’ne tutunma arayışındadırlar. Milletin hassasiyeti ile oynamayı özgürlük, mukaddesatını hedef almaya demokrasi, toplumsal huzur ve sükûnatı baltalamayı da eğitim hakkı gibi lanse ve servis eden iç ve dış şer odakları devşirdikleri piyonlarla yasa dışı protestoları yaygınlaştırmak istemektedirler. En son vuku bulan olaylarda 108 kişi emniyet güçlerimiz tarafından gözaltına alınmış, bunlardan 101 kişinin ilgili üniversitede öğrenci olmadığı tespit edilmiştir. Üstelik 79’u DHKP- CTKP ve ML örgüt üyesidir. Bu sebeple bizde diyoruz ki asla ve kata devletimizin gücünü sınamayın. Şayet sınamaya yeltenirseniz karşınızda başınızı ezecek kudrete sahip devletin gücünü bulursunuz. Kıymetli Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli Bey’in 3 Şubat tarihinde protestolara ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı, “sırtlarını ajanlara, zalimlere ve karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil başı ezilmesi gereken zehirli yılanlardır yasa dışı eylemleri diğer üniversitelere teşmil etmek için kuyruğa girenler bunun bedelini acılı şekilde ödemelidir” Ne yazık ki bu ifadeler Twitter tarafından nasıl bir gaye düşünülmüştür ki engellenmiştir. Bu tarz Ülkemizin önünü kesmeye yönelik içerden ve dışardan gelen saldırılar mücadele azmimizi güçlendirmekte, kararlılığımızı daha fazla artırmaktadır. Zaferlerle dolu şanlı mazimizden cesaret alarak birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde ortak geleceğimize doğru Cumhur İttifakı ile yürümeye devam edeceğiz.”

  • Oltu Belediyesi personeli kadına şiddeti lanetledi

    Oltu Belediyesi personeli kadına şiddeti lanetledi

    Bursa’da yaşanan kadına şiddet olayında Oltulu genç bir kadının nişanlısı tarafından öldürülmesi Erzurum’da Oltu Belediyesi personeli tarafından kınandı.

    Oltu Belediye Başkan Vekili Mesut Altunkaynak ve Belediye personeli ile birlikte kadına şiddet olaylarına tepki göstermek için basın açıklaması yaptılar.

    Bursa’nın Emek ilçesinde ikamet eden Oltu’nun Sülünkaya Mahallesi’nden Songül Yalçın genç kadının dün nişanlısı tarafından hunharca katledildiğini dile getiren Başkan vekili Altunkaynak, “Gelinlik almak üzere nişanlısının evinde buluşan ve daha sonra aralarında çıkan takı tartışması sonucunda kardeşimizi darp ederek ölümüne sebep olan bu kişiyi öncelikle kurumumuz, belediyemiz ve Oltu Halkı adına lanetliyor ve bu olayı tamamen kınıyoruz. Bizler Oltu Belediyesi olarak kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının her zaman karşısında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Dünkü yaşanan olayın da karşısında olduğumuzu bildiriyor, ayrıca bu olayın bizden birinin başına gelmiş olması bizleri çok daha derinden yaraladığından dolayı böyle basın açıklamasını uygun gördük.

    Buradan bizler şunu söylemek istiyoruz: Biz her zaman devletimizin ‘baba’ rolüne güvendik, güvenmeye de devam edeceğiz. Türkiye’de daha önce yaşanmış ve yaşanmakta olan kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarının önüne geçilmesi için çok etkili ve caydırıcı kanunların çıkarılacağını, buradan devletimize güvenerek ümit ediyoruz ve bunun beklentisi içerisindeyiz. Oltu Belediyesi ve Oltu Halkı adına, Songül Yalçın kardeşimizin babası Nazir Yalçın’a ve ailesine, tüm Sülünkaya Mahallelilere ve Oltululara başsağlığı diliyor, kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu.

    Basın açıklamasının ardından belediye personeli hep birlikte katledilen Songül Yalçın için Fatiha okudular.

  • Kılıçdaroğlu, Yüksekova’daki terör saldırısını lanetledi

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 26.Dönem Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın’ın eşi Günseli Akaydın’ın cenaze törenine katıldı. Yüksekova’daki terör saldırısını lanetleyen Kılıçdaroğlu, “Terörden çok çektik. Büyük acılar yaşıyoruz. Umuyorum ve diliyorum bu terörü hep birlikte sonlandırırız. Bir insanlık suçu, bir anneden bir çocuktan ne istersiniz. Bir annenin ve çocuğunun günahı nedir. Bunu yapanlar insanlıktan nasiplerini aldılar mı? Lanet olsun diyoruz, lanet olsun” dedi.

    Kanser tedavisi gördüğü hastanede 2 gün önce hayatını kaybeden Günseli Akaydın (67) için Muratpaşa Camii’nde öğle namazının ardından cenaze töreni düzenlendi. Havanın sıcak ve kalabalığın fazla olması nedeniyle törene katılanlar zor anlar yaşadı. Yoğun katılımın olduğu törende, yüzlerce çelenk yer aldı. Cenaze töreni öncesi Mustafa Akaydın, taziyeleri kabul etti. Akaydın’ın sık sık gözlerinin dolduğu görüldü.

    Cenaze namazının kılınmasının ardından CHP Lideri Kılıçdaroğlu da Günseli Akaydın’ın tabutuna bir süre omuz verdi. Kılıçdaroğlu, cenaze törenine katılan Antalyalılarla tokalaşarak, bir süre sohbet etti.

    Günseli Akaydın’ın cenazesi, Uncalı Kent Mezarlığındaki aile kabristanlığında defnedildi.

    “Terörü lanetliyoruz”

    Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde PKK’lı teröristlerin yola tuzakladığı patlayıcının sivil aracın geçişi sırasında infilak ettirilmesi sonucu Astsubay Çavuş Şerkan Karakaya’nın eşi Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeği Bedirhan Mustafa Karakaya’nın şehit edildiği terör saldırısını lanetleyen Kılıçdaroğlu, “Her ölüm acıdır. Bugün bir doktoru, bir anneyi defnettik. Milletvekilimize, ailesine yakınlarına torunlarını baş sağlığı dileklerimizi ilettik. Daha acı olanı Hakkari’de bir annenin ve çocuğunu şehit edilmesidir. Terörden çok çektik. Büyük acılar yaşıyoruz. Umuyorum ve diliyorum bu terörü hep birlikte sonlandırırız. Bir insanlık suçu, bir anneden bir çocuktan ne istersiniz. Bir annenin ve çocuğunun günahı nedir. Bunu yapanlar insanlıktan nasiplerini aldılar mı? Lanet olsun diyoruz, lanet olsun. Bir çocuğu bir anneyi acımasızca katledenlere lanet olsun diyoruz, hep birlikte teröre, terör örgütlerine, teröre dersek verenlere hep birlikte karşı çıkarsak bu belayı başımızdan atarız” diye konuştu.

    Kılıçdaroğlu, kurultayla ilgili yöneltilen soruyu cevapsız bıraktı.

    Törene CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse, CHP’li milletvekilleri, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, siyasi partilerin il başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve partililer ile çok sayıda kişi katıldı.

  • Nazilli Belediye Meclisi çocuklara yönelik şiddeti lanetledi

    Nazilli Belediyesi Temmuz ayı olağan toplantısı, Belediye Başkanı Haluk Alıcık başkanlığında meclis salonunda yapıldı. Toplantıda, son günlerde çocuklara yönelik yaşanan şiddet ve istismar konularına değinen Alıcık, “AK Parti, MHP ve CHP grubu olarak yaşananları lanetliyoruz. Devlet büyüklerimizin bununla ilgili gerekli cezaları en kısa sürede meclisten geçirmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Belediye Meclisi Temmuz 2018 dönemi olağan toplantısının 1. Birleşimi 5393 sayılı kanunun 20. maddesi gereğince Belediye Meclis Toplantı Salonunda Belediye Başkanı Haluk Alıcık başkanlığında yapıldı.

    Meclis toplantısında, norm kadroda düzenleme yapılması, devamsızlık yapan meclis üyelerinin durumu, Sümer Rekreasyon Alanı içerisinde bulunan Rıdvan Dilmen Kapalı Spor Salonu’nun Nazilli Belediyespor Amatör Kulübü’ne tahsisi ve Yıldıztepe Mahallesi Ocaklı yolu üzerinde yapılması planlanan parka isim verilmesi konuları görüşüldü.

    5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 29’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan ‘özürsüz veya izinsiz olarak arka arkaya 3 birleşim günü veya bir yıl içinde yapılan toplantıların yarısına katılmayan üyenin üyeliğinin düşmesine, savunması alındıktan sonra üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar verilir’ hükmüne istinaden Pınar Kaftancıoğlu’nun belediye meclis üyeliği oy birliğiyle düşürüldü.

    Yıldıztepe Mahallesi Ocaklı yolu üzerindeki 3 bin 948 metrekare alanda yapılması planlanan parkın isminin 15 Temmuz Şehitler Parkı olarak anılmasına ve mevcut alana Şehitler Anıtı yapılmasına karar verildi.

    Mecliste görüşülen 4 maddenin karara bağlanmasının ardından son günlerde çocuklara yönelik yaşanan şiddet ve istismar konusuna değinen Alıcık, “AK Parti, MHP ve CHP olarak yaşananları lanetliyoruz. Bunları yapan insanlar şiddetli bir şekilde cezalandırılmalı. Çocuklarımız bizim evlatlarımız. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Böyle insanlar toplumdan uzaklaştırılmalı. Nazilli Meclisi olarak çocukların katledilmesini, istismarını lanetliyoruz. Devlet büyüklerimizin bunlarla ilgili gerekli cezaları en kısa sürede meclisten geçirmesi gerekiyor. Müslüman Türk milletinin böyle gayri ahlaki davranışları bize yakışmıyor. Nereye gittiğimizi iyi düşünmemiz gerekiyor. Televizyondan tutun da aile yaşantısına kadar bunların çok büyük etkisi var. Bunların en kısa zamanda çözülmesini diliyoruz” diye konuştu.

  • 15 Temmuz Gazileri ve Şehit Yakınları Derneği üyeleri terörü lanetledi

    Ankara 15 Temmuz Gazileri ve Şehit Yakınları Derneği Başkanı Ferhat Emre, “Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği milli seferberlik milletimizin birlik ve beraberlik içinde teröre karşı ortak aklıdır” dedi.

    Ankara 15 Temmuz Gazileri ve Şehit Yakınları Derneği terörü lanetlemek ve Halep’te yaşanan insanlık dramına tepki göstermek için bir araya geldi. Ankara Hacı Bayram-ı Veli Camii’nin avlusunda bir araya gelen dernek üyeleri tekbirler getirerek, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Ya Allah, Bismillah, Allah-u Ekber”, “Dik dur eğilme, bu millet seninle” sloganlarını atarak tepkilerini dile getirdi.

    Gerçekleştirdikleri eylem hakkında açıklamalarda bulunan Ankara 15 Temmuz Gazileri ve Şehit Yakınları Derneği Başkanı Ferhat Emre, “Ankara 15 Temmuz Gazileri ve Şehit Yakınları Derneği olarak özellikle son gönlerde askerimize ve polisimize karşı İstanbul ve Kayseri’de yapılan alçakça saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bilinmelidir ki hiçbir güç ülkemizin birlik ve bütünlüğünü bozamayacaktır. İçinde bulunduğumuz süreç ikinci diriliş destanıdır. Bu dönemde her zamankinden daha çok birilik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır” şeklinde konuştu.

    Devlet yetkililerinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetleri haricinde hiçbir çağrıya kulak vermediklerini dile getiren Emre, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Yenikapı ruhunu tüm halkımızla beraber destekliyoruz. Milli birliğimizi bölmeye yönelik her türlü provokasyona karşı sağduyulu ve dikkatli olunmalıdır. Devletimiz ve Başkomutanımızın davetleri haricinde hiçbir hareketi kabul etmemekteyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği milli seferberlik milletimizin birlik ve beraberlik içinde teröre karşı ortak aklıdır. Halep’e de Türk milleti olarak sonuna kadar arkalarında olduğumuzu beyan ediyoruz” ifadelerini kullandı.