Etiket: Kuşatma

  • Rakka’da kuşatma altındaki insanlar acil sağlık hizmetlerinden mahrum durumda

    Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Rakka ve dışındaki hasta ve yaralı sivillerin hayat kurtarıcı acil sağlık hizmetlerinden büyük ölçüde mahrum kaldıklarını belirtti.

    Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Rakka’nın kontrolünü ele geçirmeye çalışan gruplar arasındaki çatışmalar nedeniyle Rakka ve dışındaki hasta ve yaralı sivillerin hayat kurtarıcı acil sağlık hizmetlerinden büyük ölçüde mahrum kaldıklarını belirtti.

    MSF Türkiye ve Kuzey Suriye Tıbbi Koordinatörü Vanessa Cramond, “Ekibimiz 29 Temmuz’da yalnızca birkaç saat içinde, Rakka’dan kaçmaya çalışırken silahla hedef alınan 4 hastayı tedavi etti, bunların arasında 5 yaşında bir çocuk da vardı. Şehirden çıkma şansı olmayan insanların hayatından endişe duyuyoruz. Hastalar bize Rakka’da mahsur kalan çok sayıda hasta ve yaralının sağlık hizmetlerine erişiminin son derece kısıtlı ya da yok denecek düzeyde olduğunu, aynı zamanda şehirden kaçmalarının da neredeyse imkansız olduğunu aktarıyorlar” dedi. Rakka’dan kaçıp MSF tarafından tedavi edilen sınırlı sayıdaki hasta, şehirden çıkmanın tek yolunun kaçakçılar olduğunu bildirdi. Bu nedenle Cramond, acil tıbbi bakıma erişimde de büyük gecikmeler yaşandığını vurguladı.

    Göğsünden şarapnelle yaralanan ve ailesinden 7 kişiyi kaybettikten sonra Rakka’dan kaçan 41 yaşındaki bir hasta, “Rakka’da hava saldırısından kurtulursanız havan ateşine yakalanıyorsunuz. Havan ateşi değilse keskin bir nişancı ya da patlayıcı madde nedeniyle ölüyorsunuz. Bir şekilde hayatta kaldıysanız açlık ve susuzlukla çevriliyorsunuz; çünkü ne gıda, ne su, ne de elektrik var” dedi. Bu hastanın annesi bir hava saldırısı sonucunda yıkılan bir binanın enkazında 15 saat kaldıktan sonra çıkarılabilmiş ve ancak o zaman temel bir tıbbi bakım görüp şehirden ayrılmıştı.

    Suriye’nin kuzeydoğusunda hizmet veren MSF sağlık ekipleri, Haziran ayından bu yana Rakka ve çevresindeki köylerden gelen 415 hastayı tedavi etti. Hastaların çoğu, el yapımı patlayıcı (IED), mayın, patlamamış mühimmat, şarapnel ve kurşunla yaralanmış kişilerden oluşuyor.

    Rakka’nın genelinde birçok insanın köylerine dönmeye başladığı görülüyor. Ancak çatışmaların etkisi buralarda da hala etkisini gösterdiğini, köy ve kasabalarda hala birçok sayıda el yapımı patlayıcı, bubi tuzağı ve patlamamış mühimmat bulunduğunu aktaran Cramond,“Bu patlayıcı maddeler nedeniyle birçok insan normal hayatına geri dönemiyor. Örneğin, Rakka’nın kuzeyindeki Hazima’da ekiplerimiz yerel bir okulda tekrar sağlık hizmeti sunmaya başladılar. Ancak bu çalışma durduruldu, çünkü binada mayın ve bubi tuzakları olduğu tespit edildi” dedi.

    MSF savaşın tüm tarafları ve müttefiklerini sivillerin korunması, sağlık hizmetlerine erişimin sağlanması ve savaş yaralılarının tedavi amacıyla bulundukları yerden çıkarılması konusunda güvence sağlamaya çağırdı. MSF ayrıca, insanların güvenle evlerine dönebilmeleri ve acil tıbbi bakıma ihtiyacı olan insanların gerekli tedaviyi alabilmeleri için, Suriye’nin kuzeydoğusunda mayın temizleme çalışması yapacak uluslararası kuruluşlara izin verilmesinin önemini hatırlattı.

  • AK Parti’li Gündoğdu: “Katar olayı Türkiye’yi kuşatma planıdır”

    AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, Ortadoğu’da yaşanan son siyasi gelişmeleri değerlendirerek, “Türkiye Katar’ın yanındadır, yanında olmaya devam edecektir” dedi.

    Ortadoğu’daki Katar olayını hatırlatan ve önemli bir eşikten geçtiklerini belirten Metin Gündoğdu, “Bu süreçte birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, millet olarak, Müslümanlar olarak birbirimize daha sıkı sarılmalıyız. Yanı başımızda Suriye olayı var, Irak olayı var. Şimdi de Katar’ı konuşuyoruz. Bu ablukanın doğru olmadığını söylüyoruz. Biz Türk milleti olarak sonuna kadar Katar’ın ve Katarlı kardeşlerimizin yanındayız. Bu ablukanın bir an önce kaldırılmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.

    Katar olayının büyük fotoğrafına bakıldığında Türkiye’yi kuşatma politikasının ortaya çıkacağını belirten Gündoğdu, “Türkiye’yi de kuşatmaya çalışıyorlar. 16 Nisan’da milletimizin kırdığı bu kuşatmayı içeride ve dışarıda devam ettirmeye çalışıyorlar. Türkiye’ye de abluka uygulanması gerektiğini savunan hasta zihniyetler var. Bizim ülkemize karşı böyle bir söylem geliştirilemez” ifadelerini kullandı.

  • Suriye’de kuşatma bölgelerinde ikinci gruplar tahliye ediliyor

    Suriye’nin rejimin kuşatması altında bulunan Kefreya ve Foe bölgesindeki 3 bin kişinin tahliye edilmesi karşılığında Madaya ve Zabadani bölgelerindeki ikinci grubun tahliyesi de başladı.

    Suriye muhalifi ile Esad rejimi arasında varılan anlaşma gereği, rejimin kuşatması altındaki Madaya ve Zabadani bölgelerindeki ikinci grubun tahliyesi sabah saatlerinde başladı. Tahliyeler, ülkenin Kefreya ve Foe bölgesinden 46 otobüste yer alan 3 bin kişinin bölgeden ayrılması karşılığında gerçekleştiriliyor. Madaya ve Zabadani bölgelerinden ayrılanların sayısının ise bin 200 olduğu kaydedildi. Bugün gerçekleştirilen 171’i kadın olmak üzere 750 tutuklunun serbest bırakılmasını kapsıyor.

  • Kuşatma ve bombardıman altındaki Halep’te yaşam mücadelesi sürüyor

    Son 3 hafta içinde şiddetlenen çatışmalarla yıkımın eşiğine gelirken, Halep halkının yaşam mücadelesi sürüyor.

    Uzun süredir büyük bir yıkımın içinde yaşam mücadelesi veren Halep halkı, son üç hafta içinde çatışmaların şiddetlenmesiyle artık yıkımın eşiğine geldi. Bir yandan kentin doğusunda devam eden aralıksız hava saldırıları, diğer yandan batı tarafındaki bombalı saldırılar pek çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oluyor. Suriye Hükümeti’nin kontrolünde olmayan tek bağlantı yolu kesilirken, Doğu Halep’in karadan abluka altına alınması yaklaşık 250 bin kişinin dış dünyayla bağlantısının tamamen kesilmesine ve bölgede büyük bir yaşam mücadelesi vermesine neden oldu. savaş yaralıları ve durumu ciddi olan hastalar kentten çıkamazken, temel yiyecek maddeleri ve tıbbi malzemelerin kente girişi de imkansız hale geldi.

    Bölgedeki hastaneler de hem askeri saldırılar hem de ilaç ve malzeme kıtlığı ile mücadele ediyor. Bu hafta içinde Sınır Tanımayan Doktorlar’ın (MSF) ilaç ve malzeme desteği verdiği dört hastane bombalı saldırılarda hasar aldı. Genel cerrahi ve damar cerrahisi alanında hizmet veren bu hastanelerden biri geçen ay da bombalı saldırıya maruz kalmış ve kapatılmak zorunda kalmıştı. Sınır Tanımayan doktorlar, tesisin acilen onarılması için destek vermiş ve hastane iki hafta önce yeniden açılmıştı. 23 Temmuz’da binanın yanına bir hava saldırısı daha gerçekleştirilmiş ve hastane bir kez daha hasar almıştı. Hastaların başka bir hastaneye sevki sırasında hastane personeline yönelik ikinci bir saldırı daha gerçekleşmişti.

    Sınır Tanımayan Doktorlar Türkiye Temsilcisi Aitor Zabalgogeazkoa, “Hastane yöneticileri bize geçen ay tedavi ettikleri yaralı sayısında gözle görülür bir artış olduğunu söylüyor. Hatta bu hastanelerden biri günde 50 yaralı alıyordu ve geçen haftaki saldırılarda hasar görüp kapanan hastanelerden biri de buydu. Bu insanlar şimdi nereye gidecek? Hastaneyi yeniden kuralım desek gerekli malzeme ve ekipmanı nasıl içeri sokacağız? Hastanelere yönelik bu saldırılara son verilmezse çok yakında Doğu Halep’te sağlık hizmeti verecek hiçbir sağlık tesisi kalmayacak. Ayrıca önümüzdeki haftalarda daha da artacak olan mazot sıkıntısı nedeniyle yalnızca hastaneler değil ambulanslar da çalışamaz hale gelecek.” ifadelerini kullandı.

    Kentte çok az sayıda doktor ve cerrah kaldığı ve bu doktor ile cerrahların, Doğu Halep’te yaşayan ihtiyaç sahibi yüzbinlerce insana hizmet vermek için mücadele verdiği ifade ediliyor. Öte yandan, hasta ve yaralıların, sağlık tesislerine gitmeye çekindiği kaydediliyor. Sağlık çalışanları ise mevcut ilaç ve malzemenin ne kadar süre idare edeceğini ve hizmet vermeye devam edip edemeyeceklerini bilememenin endişesini yaşıyor.

    Nisan 2016’da gönderilen en son yardım sevkiyatında 10 kamyonluk, yani üç ay yetecek kadar malzeme ulaştırılmıştı. Bir sonraki sevkiyatın tarihi yaklaşırken Sınır Tanımayan Doktorlar, Halep içine herhangi bir yardım malzemesi ulaştırmanın mümkün olmayacağı endişesini taşıyor. Hayati sağlık hizmetleri hem askeri saldırılar hem de stokların yavaş yavaş tüketilmesi nedeniyle tamamen sıfırlanma riskiyle karşı karşıya.

    Zabalgogeazkoa, “Bir kez daha savaşan taraflara savaş kurallarına uymaları çağrısında bulunuyoruz ve bu savaşta sözü geçenlere bu katliamı durdurmaları için sesleniyoruz. Mesajımız çok net. Hastaneleri ve sivil binaları bombalamayı durdurun, ağır yaralıların ve hastaların tahliyesine izin verin ve yiyecek, ilaç ve yaşamsal malzemelerin girişini engellemeyin” dedi.

    2009 yılından beri Suriye’de faaliyet gösteren Sınır Tanımayan Doktorlar, iç savaşın başlangıcından bu yana Halep, İdlip, Hasake ve Ayn-Al Arab bölgelerinde sağlık faaliyetleri yürütüyor ve tüm Suriye genelinde 150’den fazla sağlık tesisine destek veriyor. Sınır Tanımayan Doktorlar, Halep bölgesinde ise 2014 yılından bu yana altı sağlık merkezi, üç ilkyardım merkezi ve ikisi kapanmış olan 10 hastaneye ilaç, tıbbi malzeme ve ekipman desteği veriyor.