Etiket: kurultay

  • MHP’de Eski İl Ve İlçe Başkanları, Olağan Genel Kurultay Çağrısı Yaptı

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Sakarya teşkilatlarında eski il ve ilçe başkanlarının da aralarında bulunduğu yüzlerce partili ortak bir açıklama yaparak, Genel Başkan Devlet Bahçeli’den partiyi Olağanüstü Genel Kurultay’a götürme çağrısı yaptılar.

    Daha önce il ve ilçe .aşkanlarıyla yapılan istişarelerin ardından yapılması kararlaştırılan ve Orhangazi Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda, Sakarya’da MHP’de görev yapmış il ve ilçe başkanları, il ve kadın kolları başkanları, belediye başkanları, il genel ve belediye meclis üyeleri, il ve ilçe Ülkü Ocakları başkanları ile yüzlerce partili adına açıklamayı, Ülkü Ocakları ve Kamu Çalışanları Vakfı Eski Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkan eski Adayı Mehmet Göktürk yaptı. Sakarya’da il başkanları, ilçe başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri olarak burada bulunduklarını anlatan Göktürk, “Bizler en ağır bedelleri ödeyerek bu günlere gelmiş, kucağında şehitler vermiş, bir dilim ekmeği bölüşen, birbirine olan sevgisi en ağır imtihanlardan geçmiş bir hareketin mensuplarıyız. 1 Kasım seçimlerinin ardından gözlemlediğimiz manzaradan duyduğumuz endişe ve sorumluluk anlayışımız bizleri bir araya gelmeye ve bu açıklamayı yapmaya mecbur bıraktı” diye konuştu.

    “GENEL MERKEZİMİZ PARTİMİZİN ÖNÜNÜ AÇACAK ADIMLARI ATMAMIŞTIR”

    Milliyetçi Hareket Partisi’nin durduğu noktanın doğruluğuna rağmen, milletten karşılığın alınmaması durumunda, parti içinden başlayarak tartışılması gereken noktalar olduğu belirten Mehmet Göktürk, “Ülke sorunlarına çözümler üreteceğine, çağlar öncesinden sıçrayarak geleceğin büyük Türkiye’sini kuracağına yürekten inandığımız Milliyetçi Hareket Partisi, bugün kendi iç tartışmalarıyla tüm enerjisini ve gücünü tüketmektedir. Mensuplarının her gün bir diğerinden uzaklaştığı bir yapıyı doğuran bu yönetim anlayışı, asla kabul edebileceğimiz ve görmezden gelebileceğimiz bir tablo değildir. 1 Kasım seçimleri sonucunda partimiz içinde oluşan bu halin mevcut yönetimimiz tarafından doğru okunup, soğukkanlılıkla değerlendirebilmesi için bugüne kadar umutla beklenilmiştir. Fakat ne yazık ki genel merkezimiz, ülkücü camianın içini rahatlatacak, yeniden umutlandıracak ve partimizin önünü açacak adımları atmamıştır” dedi.

    ÇÖZÜM İSTİŞAREDE

    Bugünkü şartların MHP açısından varlık-yokluk boyutuna ulaştığını ve büyük kırılmalara gebe bu halin ardından gözden gelinemeyecek kadar davayı tehdit eder hale geldiğini anlatan Göktürk, “Milliyetçi Hareket Partisi mensupları olarak inancımız odur ki, 1 kasım seçimlerinin ardından başlayan kendi içimizdeki kavgayı bitirebileceğimiz yer bellidir. Çözüm, meşverettedir, istişarededir, fikir alışverişindedir, ortak akıldadır. Çözüm, nasıl 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri arasında 2 milyon oy kaybettiğimizi kendi aramızda bütün şeffaflığıyla tartışma, kararlar alma ve gereğini yapmaktadır. Bunun yeri de Kurultaydır. Bu kurultay, ülkücü hareketteki gerekli değişimin en sağlıklı zemini olacaktır” şeklinde konuştu.

    CAMİANIN ORTAK GÖRÜŞÜ; KURULTAY

    Kurultay arzusunun camianın neredeyse ortak görüşü halini aldığını da vurgulayan Mehmet Göktürk, “Kurultay zemini, bundan sonra nasıl bir Milliyetçi Hareket Partisi görmek istediğini ifade edeceğimiz, proje, kadro ve fikirlerin konuşulacağı ortamımız olmalıdır. Bu kurultayın ardından kimsenin söyleyecek sözü kalmamalı, bütün kardeşler kucaklaşıp, helalleşip, hedefe doğru azimle hep birlikte yürümelidir. Aksi halde Milliyetçi Hareket Partisi’ni karanlık günler beklediği gibi, ülkenin sigortası, geleceğinin teminatı olan partimizin kaosta olduğu bir dönemde Türkiye’nin de uçuruma sürüklenebileceğinden büyük endişe duymaktayız” diye konuştu. Ülkü Ocakları ve Kamu Çalışanları Vakfı Eski Başkanı Göktürk, sözlerinin devamında, “İşte bu samimi duygu ve düşüncelerle, herhangi bir Genel Başkan adayı önermeden, sadece endişelerimizi ümide çevirecek bir ortam arayışıyla, Genel Başkanımızdan bir Olağanüstü Kurultay kararı almasını talep ediyoruz. Bu hızla gerçekleşmediği takdirde, Sakarya’da bizleri temsil eden, burada bulunan herkesin emeğinin bulunduğu Milliyetçi Hareket Partisi Sakarya teşkilatı delegelerinden Olağanüstü Genel Kurul sürecine desteklerini, imzalarıyla göstermelerini bekliyoruz. Unutmayalım ki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin geleceği, Ülkemizin geleceğidir. Türkiye’nin bugün her zamankinden daha fazla MHP iktidarına ihtiyacı vardır” dedi.

  • Koray Aydın’dan Bahçeli’ye Olağanüstü Kurultay Çağrısı

    Eski MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye olağanüstü kurultayı toplama çağrısında bulunarak, “Eğer Genel Merkezimiz bu çağrılara kulak vermez gereğini yapmazsa biz o zaman gereğini yapacağız” dedi.

    Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı, 19, 21, 24 ve 25. Dönem MHP Milletvekili Koray Aydın, “MHP’de Olağanüstü Kurultay Süreci”ne ilişkin bir otelde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda yaptığı konuşmada Aydın, 1 Kasım seçimlerinde ortaya çıkan sonucun karşısında MHP ve Ülkücü Hareket’te büyük bir hayal kırıklığı olduğunu belirterek, “1 Kasım akşamı itibarıyla Ülkücü Hareket için zaman akmaz olmuş, adeta durmuştur. Bu yılgınlığın, bitkinliğin ve hayal kırıklığının aşılması ancak yenilenmeyle mümkündür. Bu yenilenmeyle tabana heyecan verecek bir ışık yakılmalıdır. Yıllardan beri aynı şablonla idare edilen partinin göstermelik değişikliklerle Ülkücülere ihtiyaç duydukları morali, gücü ve heyecanı veremeyeceği açıktır. MHP köklerine dönmeli ve bir büyük kucaklaşmayı gerçekleştirmelidir. Bunun yolu ise Türk töresinde olan kurultaydan ve İslam’ın gereği olan istişareden geçmektedir. Türk-İslam ülkücüleri kurultaylarını toplamalı ve orada istişare etmelidir. Kurultayımız toplandığı takdirde demokrasi işleyecek ve ülkücülerin iradesi hareketimizin geleceğini tayin edecektir” şeklinde konuştu.

    “GENEL BAŞKANIMIZ PARTİMİZİN ÖNÜNÜ AÇACAK BU TARİHİ ÇAĞRIYI YAPMALIDIR”

    Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Başta Sayın Genel Başkanımız olmak üzere mevcut MHP yönetimini olağanüstü kurultayı toplamaya, MHP ve Ülkücü Hareket’in önünü açmaya davet ediyorum. Olağanüstü kurultayı toplama hamlesi MHP Genel Merkezi’nden gelmelidir. Genel Başkanımız partimizin önünü açacak bu tarihi çağrıyı yapmalıdır. Sayın Genel Başkanımız, MHP ve Ülkücü Harekete gönül veren milyonların isteğine kayıtsız kalmamalı, 7’sinden 70’ine ülkücülerin gönlünde taht kuracağı bu adımı cesaretle atmalıdır. Bu halisane çağrımız partimizin birliği, dirliği ve başarısı adınadır. MHP Tüzüğü’ne göre kayıtlı üst kurul delegelerinin beşte birinin noter tasdikli imzalarıyla da olağanüstü kurultayın toplanması mümkündür. Ancak bizim de aralarında bulunduğumuz MHP’ye gönül veren milyonların birinci tercihi, imza toplamaya gerek kalmadan, kavgasız ve nizasız bir biçimde, birbirimizi dinleyebileceğimiz ve hakiki manada istişare yapacağımız olağanüstü kurultayın Sayın Genel Başkanımız tarafından toplanmasıdır. Bu yeni başlangıç için en uygun zemin kadim bir Türk geleneği olan kurultaydır. Türk siyasi tarihinin en ağır bedellerini ödeyen Ülkücü Hareket için başka bir seçenek kalmamıştır. Tüzük Kurultayımızı toplayalım, olağanüstü kurultaylarda seçim yapmayı mümkün hale getirelim, konuşalım, tartışalım, birbirimizi dinleyelim ve nihayet kararı ülkücü iradeye bırakalım.”

    “BU YOLDA HİÇBİR TEREDDÜT TAŞIMAYAN SİZLERİN ÖNCÜSÜ VE SÖZCÜSÜ OLMAYA TALİBİM”

    Siyasal hayatı boyunca kesintisiz “Türkeşçi” bir çizgi izlediğini vurgulayan Aydın, “Ülküdaşlık hukukunu her şeyin üstünde gören, ahde vefayı gözeten, tertemiz ve berrak ülkücü geçmişimle dava nöbetinde bir ömür geçirdim. Bu kutlu yoldan aldığım ilham ve hızla MHP’yi geleceğe taşımak ve hep birlikte ülkücü geleceği inşa etmek azmindeyim. Bu yolda hiçbir tereddüt taşımayan sizlerin öncüsü ve sözcüsü olmaya talibim. MHP ve Ülkücü Hareket’in birliği, bütünlüğü ve başarısı için her türlü sorumluluğu alacağımızı huzurlarınızda açık ve net bir şekilde ifade ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “MHP KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİLDİR”

    Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Aydın, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin imza toplansa bile partiyi kurultaya götürmeyeceği yönündeki açıklamasını ve muhalif hareketi Saray projesi olarak gördüğü ve salona giremeyecekleri yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine, şöyle konuştu:

    “1 Kasım’da yapılan seçimler MHP’nin Genel Merkezi’nin üzerine bir ışık tutmuştur. Bu seçimden üzülmediğim diyecek bir tane ülküdaşımız yok. Hepimizin içi kanı ağladı. Çoğumuzda gizli gizli ağladık. Telefon açıp telefonun ahizesinde hüngür hüngür ağlayan büyüklerimiz, kardeşlerimizin feryadını bizim gibi bu hareketin özünden gelen insanların duymamasını istemek hiç kimse için doğru bir hareket değildir. Biz bu feryadı duyuyoruz. Seçimlerde kaybettiğimiz kadar seçimden sonra kazanılan takınılan üslup, ortaya konan tavır bunun izah etme biçimi bütün ülkücüleri de derinden yaralamış ortada bir ateş varsa adeta bu ateşin üzerine benzin dökerek bunun da daha büyümesine neden olmuştur. Bu hareket içerisinde hiç kimse bir diğerini tehdit etme hakkına sahip değildir. Hareketin bin 232 delegesi bu işin sahibidir. Ülkücü irade dediğimizde bunlardır. Genel başkanımızın da söylediği ülkücü irade budur. Bu bin 232 delege MHP’ye oy veren milyonları adına müteselsil bir sorumluluk altında bu milyonların ortak iradesini kullanacak insanlardır. Yani bu hareketin şimdilik tapusu bu bin 232 kişinin üzerinedir. MHP kimsenin tapulu malı değildir. O ilk dönemde takınılan üslup yerini sağduyuya daha sakin bir duruşa ve bu hareketin evlatlarını kucaklayarak kurultayımızda yapacağımız istişareyle bu harekete yön verecek bir adımın atılmasına dönüşecektir. Sayın Genel Başkanımızın da bunu taşıyacak sorumlulukta sağlam bir ülkücü olduğunu biliyorum. Bu açılan yolda MHP’nin bütün tabanından gelen irade bir seldir. Tavsiyem bu selin önünde hiç kimsenin durmamasıdır.”

    “EĞER GENEL MERKEZİMİZ BU ÇAĞRILARA KULAK VERMEZ GEREĞİNİ YAPMAZSA BİZ O ZAMAN GEREĞİNİ YAPACAĞIZ”

    Geçen hafta Sinan Oğan’ın MHP Genel Başkanlığına adaylığını açıkladığı hatırlatılarak, “Önümüzdeki günlerde Meral Akşener’in de açıklayacağı yönünde haberler var. Gelecekte üçünüzün tek bir aday üstünde biraraya gelme durumu olabilir mi” sorusu üzerine Aydın, “Bizim arzumuz MHP Genel Merkezi’nin bu olağanüstü kurultayı toplamasıdır. Bunun için çağrı yapıyoruz. Bu durum bizim kabulleneceğimiz bir durum değildir. Hareketimizin her noktası harekettedir, ayaktadır. Bunu görmemek mümkün değildir. Eğer bu yapılmadığı takdirde hareketimizin içerisinde büyük bir kıpırdanmanın olacağını bu hareketin içinde yetişmiş ve her gününü buradan geçiren bir siyasetçi olarak görüyorum. Bu sorumlulukla da Genel Merkezimize bu uyarıyı yaparak bizim toyumuz olan olağanüstü kurultayımızı toplamasını bekliyoruz. Eğer bu yapılmadığı takdirde, ben 2009 yılında tek başıma imza toplayıp tek başına olağanüstü çağrısını yapabilen bir siyasetçiyim. Rüştünü ispat etmiş bir siyasi geçmişten geliyorum. Bu şartlarda bu olağanüstü kurultay genel merkezimiz tarafından toplanmadığı takdirde bahsi geçen bütün arkadaşlarımızla birlikte hareket ederek Türkiye genelinde imza kampanyasını yaparak, bu hareketin asli sahibi olan bin 232 delegeye sorumluluklarını hatırlatarak, kendilerine oy veren milyonlarca ülkücünün hakkını, hukukunu düşüncesini de dikkate alarak bir adım atacaklarına yürekten inanıyorum. Eğer Genel Merkezimiz bu çağrılara kulak vermez gereğini yapmazsa biz o zaman gereğini yapacağız” yanıtını verdi.

    “YENİDEN YAPILANMAYA İHTİYACIMIZ VAR”

    Daha henüz imza toplanmaya başlamadıklarını da kaydeden Aydın, genel merkezin çağrıya yanıt vermesi için bir süre koymadıklarını bildirdi.

    Salona girme konusunda bir kaygısının olup olmayacağının sorulması üzerine Aydın, “Ben 2012’de oraya dimdik girdim. Ben Trabzonluyum. Biz Trabzonlular horonu dik oynarız. Biz siyaseti dik yaparak geliyoruz. Doğru olanları söylüyoruz. Bunu her platformda dile getirebilecek cesarete ve yürekliliğe sahibiz” diye konuştu.

    1 Kasım seçimlerinden sonra düzenlenen toplantılarda sadece Bahçeli’nin konuştuğunu ve kimseye söz vermediğini de anlatan Aydın, “Bu MHP’nin içinde bulunduğu durumun anlaşılması bakımından ibretlik bir durumdur. Biz şimdi konuşmayacağız da ne zaman konuşacağız. Bizim konuşmaya ihtiyacımız var. Onunla beraber yeniden yapılanmaya ihtiyacımız var” değerlendirmesinde bulundu.

    Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’ni silahlı çatışmada hayatını kaybetmesinin sorulması üzerine Aydın, “Ülkemiz kan gölüne dönmüş durumda. Kaybettiğimiz her cana üzülüyoruz. Hayatını kaybeden her vatandaşımızın acısını yüreğimizde hissediyoruz. Ülkemizde bugün can siper hane bir şekilde bu vatanın bölünmez bütünlüğünü kurtarmak için şereflice mücadele eden askerlerimiz, polislerimiz var onlara da en derin saygılarımı gönderiyorum” dedi.

  • CHP’li Tanrıkulu: “Aynı Anda İki Kurultay Yapmanın Manası Yok”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, aynı anda iki kurultay yapmanın bir manası olmadığını söyledi.

    Kaydını yaptırmak üzere geldiği Mecliste gazetecilerin sorularına cevap veren Sezgin Tanrıkulu, Silvan’daki sokağa çıkma yasağına ilişkin eleştirilerde bulunarak, demokrasilerde 12 gün süren sokağa çıkma yasağının olmayacağını savundu.

    7 Haziran’dan sonra bölgede büyük olumsuzluklar olduğunu kaydeden Tanrıkulu, “Bölgede bir duygusal çöküş değil, bir kopuş yaşanıyor. Parlamentoya bir güven kalmamış, sorunların Ankara’da çözüleceği noktasında bir inanç yok. 24. ve 25. Dönemleri boşa harcadık” diye konuştu.

    CHP’deki olağanüstü kurultay taleplerinin sorulması üzerine Tanrıkulu, “Olağan kongre 1 yıl sonra, 6 ay sonra olsaydı ben de bu talebi haklı görürdüm. En geç Ocak ayında olağan büyük kurultay toplanmış olacak. Aynı anda iki kurultay yapmanın bir manası yok” şeklinde cevap verdi.

  • CHP’li Özel Kurultay Tarihini Açıkladı

    CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP kurultayının ocak ayı içinde belirlenecek bir tarihte gerçekleştirileceğini söyledi. Genel başkanlık için adaylıklarını açıklayan isimlerin hepsinin birbirinden değerli olduğunu kaydeden Özel, Ege Bölgesi milletvekilleri olarak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini belirtti.

    CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, 26’ncı dönem milletvekilliği mazbatasını aldıktan sonra Manisa Adliyesi önünde olağanüstü kurultay çağrısını ve genel başkanlık için adaylıklarını açıklayan isimler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

    Özel, yaptığı açıklamada, bugün İzmir ve Ege Bölgesi milletvekilleri olarak Sayın Genel Başkana desteği açıkladıklarını belirterek şunları söyledi: “Bundan sonraki süreçte hepimizin takip etmesi gereken bir gerçek var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak birbirine nezakette kusur etmeyen birbirini yıpratmayan partiyi kamuoyunda tartıştırmayan, içindeki demokrasi şöleniyle Türkiye’ye ve diğer partilere örnek olacak bir kurultay sürecini yaşamak istiyoruz. Bunun yaşanacağına ilişkin teminat Sayın Genel başkanımızın yaklaşımıdır. Bir MYK toplantısında ifade ettiği ‘Tüm adaylar partimizin adayları kimse onları eleştirmesin. Onların adaylıkları partimizi güçlendirir.’ ifadeleri son derece önemli.”

    Tüm adaylara başarılar dileyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Genel Başkanın Grup Başkanvekili, meclisteki vekillerinden biri olarak ve siyasete onun genel başkanlığında davet edilmiş ve onunla birlikte Türkiye’de birçok şeyi değiştirebileceğine inanmış bir siyasetçi olarak da bundan sonraki süreçte Sayın Genel Başkanımızın yürüyüşüne yol arkadaşlığı yapmaya devam edeceğim.”

    Özel, diğer genel başkan adaylarını da överek şunları söyledi: “Balbay, benim cezaevinde belki 25 kez ziyaret ettiğim birbirimize abi kardeş bağıyla bağlı olduğumuz bir aday. Sayın Muharrem İnce benim milletvekilliğinde Grup Başkanvekili olarak bana ilk kürsü konuşmalarını veren bizim bu süreçte yetişmemize katkı sağlayan usta çırak ilişkisi içinde olduğumuz o dönemdeki 3 grup başkanvekilimizden biridir. Fevkalade değerli adaylar. CHP’nin diğer partilerden farkı bu. Herkes en iyisi için yarışacak, en sonunda kim kazanırsa kazansın Cumhuriyet Halk Partisi kazanacak.”

    KURULTAY OCAK AYINDA

    Kurultay’ın ocak ayı içinde yapılacağını kaydeden Özel, şöyle konuştu: “Bugün bütün delegelerimizin oy kullandığı mahalle, delege seçimlerini yaptık. Çarşaf listeyle yani her isteyenin aday olabildiği bir listeyle delege seçiliyor. Bu mahalle delegeleri birkaç hafta içinde ilçe başkanları ve yöneticilerini bir ay içerisinde de il başkanı ve yönetimini ve kurultay delegelerimizi belirleyecek. Ocak ayının sonlarına kalmadan kurultayımızı yapacağız. Bugün olağanüstü kurultay imzaları alınsa, kararı alınsa kurultay 45 gün sonra yapılacak.”

    Olağanüstü ve olağan kurultay arasında bir zaman farkı olmadığını belirten Özel, sözlerini şöyle tamamladı: “Ama burada bir fark var. Şuan her bir üyemizin önüne sandık gidiyor. Kendi temsilcilerini seçiyor ve o seçilen temsilciler ocak ayında kurultay yapacak. Bu anlamda kurultay elbette gerekli buna çok ihtiyacımız var. Kurultay bizim en önemli öz eleştiri ve en önemli yenilenme ve güçlenme sürecimizdir. Bunu sağlamak için yapılacak olan kurultayın da tarihi ocak ayının içinde belirlenecek olan bir tarihtir.”

  • CHP’li Eski Yöneticiden Olağanüstü Kurultay Çağrısı

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Manisa İl Başkanı Cahit Kaplan, “Kendi öz evlatlarını görmezden gelip dışarıdan devşirmelerle partiyi iktidara taşıma anlayışının doğru olmadığını söylüyorum” dedi.

    CHP eski Manisa İl Başkanı Cahit Kaplan, yaptığı yazılı açıklamada olağanüstü kurultay çağrısı yaparak, kurultaya gidilmesi hususunda imza toplayacaklarını söyledi.

    CHP’de ciddi bir güven bunalımı oluştuğunu anlatan Kaplan, şöyle konuştu: “Öncelikle partimize karşı oluşan bu güven bunalımının aşılması gerekir. Takdir edersiniz siyaset maalesef Türkiye’de liderler üzerinden yürütülüyor. Böyle bir güvensizlik ortamı var ise genel başkanımız bunu dikkate almalıdır. Yoksa Kemal Beyin bilgi birikimine, Kemal Beyin dürüstlüğüne, Kemal Beyin ahlakına, Kemal Beyin çalışkanlığına söylenecek hiçbir şey yoktur. Başarısızlığın bir diğer boyutuna baktığımız zaman; Kemal Bey partinin yönetiminde müthiş bir şekilde inisiyatifi elinden kaçırmış, MYK üyelerinin çok önemli bir kısmı partiyi kendi varlıklarını devam ettirebilecek şekilde yönlendirmeye başlamıştır. Bu durum partinin bütün kademelerini tahrip eden bir noktadadır. İl başkanları olarak 7 Haziran sonrasında bir toplantı gerçekleştirdik. O toplantıda koalisyon görüşmelerine zarar vermemek için genel başkanımıza düşüncelerimizi aktardık. Ben bugün Kemal Bey’le bundan sonra sürecin götürülmemesi gerektiğine inanıyorum.”

    “BÖYLE BİR YAPININ DEVAM ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

    7 Haziran seçimleri sonrası CHP’den HDP’ye oyların gittiği algısı üzerine konuşan Kaplan, “7 Haziran akşamında bunun bir demokrasi zaferi olduğu sesleriyle parti önünde bir kutlama yapılması beni rencide etti. HDP’nin barajı aşması elbette Türkiye demokrasisi açısından önemlidir. Ancak CHP’nin HDP’nin barajı aşmasını bir mutluluk kaynağı olarak kabul etmesi ve bunu bir demokrasi zaferi olarak görmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu durumdan şu anlam çıkar; Biz kendi partilimize dahi güven veremiyoruz. Böyle bir yapının yola devam edebilmesi mümkün değildir” diye konuştu.

    “İMZA TOPLAYACAĞIZ”

    1 Kasım seçimlerinin ardından 42 il başkanıyla birlikte toplantı düzenlediklerini söyleyen Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel olarak diğer arkadaşlarım ve ben bu sürecin olağanüstü kurultayla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. CHP bugüne kadar iktidar olmasa bile Türkiye’nin önüne yeni hedefler koymuştur. Dolayısıyla bugün bir isim değişikliği, Kemal Bey gitsin başkası gelsin o daha iyi yapar algısı doğru değildir. Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir yapısal değişikliğe ihtiyaç olduğu çok açıktır. Bu süreçte bu yapının değişikliği konusunda olağanüstü kurultaya katkı veriyoruz. Bu talep değerlendirilecektir. Bu ciddi talebimiz ve tabanı olan talebimiz dikkate alınmalıdır. Genel Başkan bu talebi dikkate almazsa; üyelerimize, partimize ve ülkemize karşı olan sorumluluğumuzu tarihe not düşerek imza toplayacağız. Göreceksiniz ki bu talebimiz Türkiye’de çok ciddi bir şekilde karşılık bulacaktır.”

    “PARTİ İÇİ SEÇİM KAZANABİLME GAYRETİNE GİDİLDİ”

    Kongreler takviminin antidemokratik şekilde yürütüldüğünü savunan Kaplan, şunları söyledi: “Kongreler takvimi partiyi dünden daha despot hale getirdiğini görüyoruz. Seçime on beş gün kala il kongreleri yapıldı. 1 Kasım seçimlerine hazırlanmak varken, parti kendi içerisinde kongreler sürecine hapsedilmeye çalışıldı. Hem de kendi yayınladıkları yönetmeliklere aykırı olarak. O nedenle çok açık bir şekilde ortada ki; bir seçim kazanma değil, parti içi seçimi kazanabilme gayreti içerisine girildi. Bunun sorumluluğunu yukarıdaki arkadaşlarımızın tamamının üstlenmesi gerekir.”

    Hedeflerinin yarıdan fazla delegenin imzasıyla kurultay çağrısı yapmak olduğunu ifade eden Kaplan, sözlerine şöyle devam etti:

    “Partinin devşirilmeye doğru gittiğini ve bu devşirilmenin toplumda karşılık bulmadığını görüyoruz. Kendi öz evlatlarını görmezden gelip, dışarıdan devşirmelerle partiyi iktidara taşıma anlayışının doğru olmadığını söylüyorum. Ben bunu Genel Başkanımıza ifade ettim. Hedefimiz yarıdan fazla delegenin imzasıyla kurultay çağrısı yapmaktır. Bunu yapabilecek örgütsel gücümüz var. Böyle bir durumda da sayın Genel Başkanın aday olmaması gerekir. Ancak temel beklentimiz odur ki; Sayın Genel Başkanımızın olağanüstü Genel Kurultayı toplayıp, eleştiri ve öz eleştiri mekanizmalarını işleterek, örgütten güven oyu alarak, yeniden bir yapılanmayı sağlamasıdır.”

    Sayın Genel Başkanın mevcut yapıdan rahatsız olduğunu düşündüklerini anlatan Kaplan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugünkü yapıda genel başkan başka bir değerlendirme içerisinde. MYK üyeleri ve Parti Meclisi başka değerlendirme içerisinde. Önüne gelen aklının estiğini söyleyebilme özgürlüğüne sahip. Parti politikası olmayan, parti programında olmayan konuları rahatlıkla ulu orta kamuoyu önünde ifade edebilen milletvekillerimiz var. Partide böyle bir disiplinsizlik asla kabul edilemez.”