Etiket: Kurucu

  • Karadeniz İlleri Kadın Platformu Derneği Kurucu Üyesi Turan: “Sığınma evlerinde 13-14 yaşlarında hamile çocuklar oluyor”

    Karadeniz İlleri Kadın Platformu Derneği Kurucu Üyesi Nilgün Turan, sığınma evlerinde 13-14 yaşlarında hamile çocuklar olduğunu, amaçlarının çocuk koruma merkezlerinin yaygınlaştırılması olduğunu söyledi.

    Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenleyen Karadeniz İlleri Kadın Platformu Derneği, çocuk hamileler ve çocuk sığınma evleri konusunda açıklamalarda bulundu. Derneğin kurucu üyesi Nilgün Turan, Türkiye genelinde çocuk annelerin sayısının fazla olduğunu ifade ederek, “Biz 2010 yılından itibaren çocuk anneler için kadın sığınma evlerinden ayrı bir modelin hayata geçmesi için mücadele veriyoruz. Kuruluş amaçlarımızın içerisinde çocuk koruma merkezlerinin yaygınlaştırılması var” dedi.

    Sığınma evlerindeki çocukların bazen 13-14 yaşlarında olduğunu kaydeden Turan, “Kadın sığınma evlerinde eşlerinin ya da hayat arkadaşlarının ya da babalarının kolunu bacağını kırdığı, öldürmeye kalktığı, töreden kaçırdığı, madde bağımlısı olan ya da sokakta fuhuşta çalışan kadınlar kalıyor. Hayati risk taşıyan kadınlar kalıyor. Çocuklar ise bazen 13-14 yaşında olabiliyor. Ne yazık ki babalarının, amcalarının, dedelerinin, komşularının ya da ilk buluşmalarında sevgililerinin tecavüzüne uğrayan ve hamile kalan kız çocukları tam olarak cinselliği de, doğumu da bilmiyorlar. Bu çocukların psikolojik destek almaları ve rehabilite edilmeleri gerekiyor. Dolayısıyla kadınlarla bir arada kalmaları da onları bu süreçte olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.

  • Venezuela’da tartışmalı yeni kurucu meclis açıldı

    Venezuela hükümeti şiddetli protestolara rağmen tartışmalı yeni kurucu meclisi açtı.

    Venezuela hükümeti şiddetli protestolara rağmen tartışmalı yeni kurucu meclisi açarak, 545 üye ile oturumuna başladı. Bir yandan hükümet yanlıları, başkent Karakas’ta toplanıp destek gösterilerinde bulunurken bir yandan da muhalefet partileri kitlesel protesto çağrısında bulundu.

    Öte yandan Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro kurucu mecliste anayasayı yeniden yazma yetkisine sahip olacak.

  • Karpuzlu’nun Kurucu Başkanı Cemal Atilla son yolculuğuna uğurlandı

    Karpuzlu Belediyesi’nin kurucu başkanı olan ve hayatını kaybeden Cemal Atilla Karpuzlu Belediyesi önünde düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı.

    Cemal Atilla için ilk tören, kurucu başkanı olduğu Karpuzlu Belediyesi’nde düzenlendi. Karpuzlu Belediye olduktan sonra 19 Haziran 1971 – 10 Eylül 1980 tarihleri arasında başkanlığını yaptığı Karpuzlu Belediyesi önünde düzenlenen cenaze törenine Karpuzlu Belediye Başkanı Tuğrul Ozan, 25. Dönem Milletvekili Fatih Atay, protokol üyeleri, meclis üyeleri ve muhtarların yanı sıra çokı sayıda seveni katıldı.

    Cenaze töreninde konuşan Karpuzlu Belediye Başkanı Tuğrul Ozan, Karpuzlu’nun ilk Belediye Başkanı Cemal Atilla’nın sevgi ve hoşgörü adamı olduğunu belirterek “Barışın, sevginin, hoşgörünün mensubu olmak ve onu haykırmak çok kolay değil, bir öteki için yaşamak bir ötekine hizmet etmek, varlığını bu ilçeye adamak bir erdemdir. Merhum Cemal Atilla başkanda bunu görmekteyiz. Doğrularından, dürüstlüğünden asla taviz vermemiştir. Olduğu gibi yaşamış, düşündüğü gibi karar vermiştir. Cemal Atilla Başkanımız ilçemize hizmet etmiş, güzel izler bırakmıştır. Bu güzel insanın davası hizmet, sevdası Karpuzlu olmuştur. Ruhu şad olsun” dedi.

    Belediye önünde düzenlenen törenin ardından Başkan Cemal Atilla’nın cenazesi Yeni Cami’de kılınan cenaze namazının ardından Karpuzlu Şehir Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği kurucu başkanı ve Genel Sekreteri İlyas Demirci:

    Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği kurucu başkanı ve Genel Sekreteri İlyas Demirci, en büyük hedeflerinin Trabzon’un 2018 yılında Kültür Başkenti olması olduğunu kaydederek “Biz istiyoruz ki Trabzon Türk dünyasının kültür başkenti olsun” dedi.

    Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği 9 Nisan’da yaptığı Genel Kurul’la, Trabzon Şubesi’nin kurulmasına karar verdikten sonra bugün Trabzon’da basınla buluştu. Toplantıya Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği kurucu başkanı ve Genel Sekreteri İlyas Demirci, Genel Merkez Yöneticisi Murat Saraçyakupoğlu, DOKAP Başkanı Ekrem Yüce, Trabzon Mimarlar Odası eski Başkanı Sayim Adanur ve davetliler katıldı.

    Toplantıda konuşan Genel Sekreter İlyas Demirci, “Trabzon’un Türk dünyası üniversiteleriyle, müşterekliği sağlanarak, Trabzon’a kültür şehri ünvanını, payesini getirdiğimiz zaman Trabzon’u bütün dünya okuyacak ezberleyecek. Yeniden sevecek, Trabzon bu şekliyle sahip olduğu güzel ulvi değere kavuşmuş olacak. 9 Şubat tarihinde Genel Kurulumuzun aldığı karar doğrultusunda, Trabzon şehrimizde Şube Başkanlığı’nı oluşturmak üzere içimizden yetişmiş, çok kıymetli mimar kardeşimiz sayın Adanur olacak. 40 kişiye ulaştıklarında ilk genel kurulumuzu yapacağız” diye konuştu.

    “Vizyon projeleri Trabzon’a taşıyacağız”

    Trabzon Şube kurucu başkanı Sayim Adanur ise yaptığı konuşmada, “Trabzon’da Mimarlar Odası Başkanlığı yaptım. Türk topluluklarına bizim de katkı vermemiz gerektiğine inanıyoruz. Ben bu görevi yine sizler adına Trabzon şehri adına yönetim kurulunu oluşturacağım. Arkadaşlarım adına zevkle kabul ediyorum. İnanıyorum ki iz bırakacağımız çalışmalar yapacağız. Bu hizmette çıkar amacı yok. Nasıl katkı verebiliriz, nasıl daha ileri taşırız. Yönetim için Ufuk Hoş, Hüseyin Azizoğlu, Ekrem Yüce, Selahattin Bayramçavuş belirlediğimiz isimler arasında. Yönetim Kurulu’nu tamamlayıp bugün aldığımız bu görevden sonra üyelerimizi yaparak genel kurula taşıyacağız. Biraz önce sayın başkanımın söylediği vizyon projelerini Trabzon’a taşımaya çalışacağız. Özellikle kültür başkenti yaparsak 4 bin yıllık kadim şehre biz de katkı vermiş olacağız” şeklinde konuştu.

    “Üstlendiğiniz misyon Trabzonumuza ülkemize hayırlar getirir”

    Genel Merkez Yöneticisi Murat Saraçyakupoğlu da konuşmasında 16 Nisan’da yapılacak referanduma dikkat çekerek “Ülkemiz son dönemde çok badireler atlattı. Terör, darbe girişimi, ekonomik terör gibi pek çok tehditle karşı karşıya kaldı. Dahili ve harici düşmanlarımız var. Gün bir olma, farklılıkları bir yana bırakma günüdür. 16 Nisan günü Türkiye üzerinde oynanan oyunları bozmak için hepinizi sandığa gitmeye davet ediyoruz. Her birimiz farklı siyasi görüşten olabiliriz. ’Evet’ veya ’hayır’ oyu vermeyi düşünebilirsiniz. Herkesin kararı başımızın tacıdır. Ancak şunu unutmayalım ki halk oylamasında hayır oyu çıktığında en çok Türkiye’nin güçlü olmasını istemeyenler sevinecek. Bu nedenle meselenin memleket meselesi, söz konusu olanın ise vatan olduğunu hatırlatmak isteriz. Güçlü Türkiye ve Güçlü Türk İslam Dünyası için ülkemiz üzerinde oynanan oyunları bozmak için, istikrar için ve çocuklarımızın geleceği için hepinizi sandığa gitmeye ve ’evet’ oyu kullanmaya davet ediyoruz. Çünkü başka Türkiye yok. Çünkü ülkemizi çok seviyoruz” ifadelerini kullandı.

  • GAÜ Tıp Fakültesı Kurucu Dekanı Aytaçoğlu, 14 Mart Tıp Bayramı ile ilgili mesaj yayımladı

    Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Barlas N. Aytaçoğlu, 14 Mart Tıp Bayramı ile ilgili mesaj yayımladı. Aytaçoğlu, “İslam dünyasında Batı tıbbından çok daha öteye geçilmiş” dedi.

    Tıp Bayramı’nın uluslararası kutlanan bir gün olmadığını ve milletimize özgü bir bayram olduğunu ifade eden Aytaçoğlu, “Tarih içerisinde tıp uygulamalarının prehistorik döneme kadar uzandığını bazı tedaviler ile dinsel ve inanışsal ritüellerin tıp uygulamalarının içerisinde yer aldığını incelemeler ortaya koymaktadır“ dedi

    “İslam dünyasında Batı tıbbından çok daha öteye geçilmiş”

    İslam dünyasında Batı tıbbından çok daha öteye geçilmiş olduğunu söylen Aytaçoğlu, “Hipokrat ile modern tıp başlamış hatta tarihin akışı içerisinde İslam dünyasında Batı tıbbından çok daha öteye geçilmiş ancak daha sonra yavaş yavaş Batı hakimiyeti yerleşmiştir. Aslında Anadolu tıbbı bölgesel anlamda pek çok uygulamayı yapagelmiş bilhassa Selçuklular döneminde şifahaneler açılmış fakat bunlar halka hizmet etmekle birlikte ziyadesiyle saraya hizmet eden birimler olduklarından ülkemiz de bir İslam ülkesi olarak bu tıbbi geri kalmışlıktan nasibini maalesef almıştır. Ancak mucize II. Mahmut döneminde gerçekleşmiş ve Türkiye’de modern anlamda tıp eğitiminin verilmeye başlanmasına vesile olacak ilk birimler, “Tıphane-i Amire” ve “Cerrahhane-i Amire” kuruldu. Her ne kadar kuruluşları yadsınamayacak kadar önemli olsa da bu iki kuruluş Arap etkisinden kurtulamamış ve Batı Tıbbını yeteri kadar takip edememişlerdir ancak yine de hekim yetiştirmek adına atılmış çok önemli adımlar olarak tarih sayfalarındaki yerini almışlardır. 1836 yılında Tıphane v e Cerrahhanne birleştirilerek Mekteb-i Tıbbiye oluşturulmuştur. Öğrencileri ise “tıbbiyeli” adını almışlardır” şeklinde konuştu.

    “Mekteb-i Tıbbıye de işgal edilerek dersler engellenmiş”

    Mekteb-i Tıbbıye de işgal edilerek dersler engellenmiş diyen Aytaçoğlu, sözlerine söyle devam etti: ”13 Kasım 1918’de başlayan İstanbul’un işgali sırasında Mekteb-i Tıbbıye de işgal edilerek dersler engellenmiş ve öğrencilerin üçünün bile bir araya gelmesi yasaklanmıştır. İşte bu şartlar altında Tıbbiye 3. sınıf öğrencileri Sırrı, Kazım İsmail, Yusuf, Müfit ve Hikmet tüm öğrencileri 14 Mart 1919 günü Tıbbiyenin kuruluşunun 92. yılını kutlamak bahanesiyle büyük bir Türk bayrağının asılı olduğu salonda toplamayı başararak işgale karşı çıkarlar. Kendilerine dekan ve rektör de eşlik etmektedir. Böylelikle kuruluşları ile Türkiye’de bir dönüm noktasını oluşturan Tıphane-i Amire ile Cerrahhane-i Amire 92 yıl sonra bir bayram olarak kutlanmaya başlanacak ve Tıp mensuplarının ülke işgaline karşı çıkışı ve ülkelerini sahiplenme hareketinin devamı haline gelecek bir anlayışla önceleri Tıp Bayramı olarak daha sonra ise Tıp Bayramı ve Sağlık Haftası olarak kutlanmaya başlanmıştır. Görüldüğü gibi her yıl Tıp Bayramının kutlanması aynı zamanda vatan ve milletine sahip çıkan kahraman Tıbbiyelileri ve bu yoldaki şehitlerimizi de anma günüdür. Bu nedenle dünya üzerinde böyle anlamlı başka bir tıp bayramı kavramı yoktur.”

    “Türkiye’miz artık Batı tıbbının gerisinde değil hatta zaman zaman önüne bile bile geçmektedir”

    Türkiye’miz artık Batı tıbbının gerisinde değil hatta zaman zaman önüne bile bile geçmektedir. Diyen Aytaçoğlu, “Günümüze kadar ulaşmış bu güzel bayramda gururla ifade etmek isterim ki ;Türkiye’miz artık Batı tıbbının gerisinde değil hatta zaman zaman önüne bile bile geçmektedir. Bu gurur verici tablonun KKTC sınırları içerisinde de yaşanabilmesi ve üstün bilimsel ve akademik deneyimle donanmış kadroların yer alacağı yapılanmanın temelleri atılmaktadır. Her türlü takdire şayan devlet ve özel üniversite girişimlerinin yanı sıra bu yolda kararlı adımlarla ilerlemeye devam eden GAÜ sağlık alanındaki ilk adımlarını Sağlık Meslek Yüksek Okulu, Hemşirelik Yüksek Okulu, Eczacılık Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi ile atmış ve 32 yıllık geçmişine yakışır bir şekilde Tıp Fakültes’nin kuruluşu için de yatırımlarını yönlendirmiştir. Bu yıl başında hizmete girmesi planlanan hastane binamızın bazı arzu edilmeyen aksaklıklar yüzünden gecikmiş olması bizi asla yolumuzdan geri çevirmemiş bilakis kamçılamıştır. Bu bağlamda Tıp Fakültesi Morfoloji Binası hazırlıkları son hızla devam etmekte projelendirme aşamasına gelinmiş bulunulmaktadır. YÖDAK nezdinde denetimden geçmiş bulunuyoruz. YÖDAK tarafından iletilen bazı detay eksikler şu an itibarıyla tamamlanmak üzeredir. Çok kısa bir zaman içerisinde YÖDAK’a son bir değerlendirme için başvurumuzu yapacağız.Bu arada hiç bitmeyen bir eforla sağlık alanındaki ilk adımlarımızı atmış bulunuyoruz. Müjdelemek isterim ki SMART HEALTH projemizin ilk basamağı olan ve SAĞLIKLI YAŞ ALMA adına her şeyi bulabileceğimiz SMART HEALTH polikliniğimiz, iç hastalıkları uzmanı, kalp ve damar cerrahisi uzmanı, Diyet ve Fitness ile klinik psikoloji alanlarında aktif olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bu kuruluş zaman içerisinde geliştirilerek Smart Health rekreasyon merkezi ve klasik tıp ile entegre edilerek büyük bir projenin ve ülkemizde benzeri olmayan bir projenin gerçekleşmesi yolundaki ilk adımı oluşturmaktadır ” ifadesini kullandı.

    “Girne Amerikan Üniversitesi var olacak ve değerli halkımızın hep yanında olacaktır”

    Girne Amerikan Üniversitesi var olacak ve değerli halkımızın hep yanında olacaktır şeklinde konuşan Aytaçoğlu, “Her geçen yılda daha da gelişerek dünya üzerinde tıp uygulamalarında hak ettiği yeri kazanması hususunda ilerlemelerle daha güzel yarınlar ve daha sağlıklı yarınlara ulaşmak için Girne Amerikan Üniversitesi var olacak ve değerli halkımızın hep yanında olacaktır. Bu vesileyle nice 14 Martları hep birlikte kutlamak dileklerimle saygılar sunuyorum.”