Etiket: kurtuluş

  • İspir’de kurtuluş coşkusu

    İspir’de kurtuluş coşkusu

    Erzurum’un İspir ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıldönümü düzenlenen törenlerle kutlandı. Yeni açılan Panayır Meydanı’nda düzenlenen kurtuluş etkinlikleri renkli görüntülere sahne oldu.

    Hükümet konağı önünde düzenlenen çelenk sunma programının ardından etkinliklere Panayır meydanında devam edildi. Kortej yürüyüşünün ardından burada düzenlenen törende konuşan Belediye Başkanı Ahmet Coşkun, İspir’in kurutuluşunun 102. yıldönümünü coşku içerisinde kutladıklarını belirterek, katılımcılara teşekkür etti.

    Törenin sonunda Mehteran ekibi ve atlı cirit gösterisi yapıldı.

    Törene İspir Kaymakam Vekili Pazaryolu Kaymakamı Selçuk Köksal, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fevzi Polat, Belediye Başkanı Ahmet Coşkun, Garnizon Komutanı Saffet Eltaş, İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Başçavuş Engin Bodur, İlçe Emniyet Müdürü Adem Kara, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Aydın, siyasi parti temsilcileri, mahalle muhtarları, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

    Etkinlikler kapsamında ayrıca Ortaköy Mahalesi’nde Müftü Mustafa Vehbi Başkapan kabri başında anıldı. Erzurumlu Davut Kaya hoca tarafından burada Kuran’ı kerim okundu, şehitler anıldı.

  • Başkan Uçar: “Kurtuluş meşalesi Erzurum’dan yakıldı”

    Başkan Uçar: “Kurtuluş meşalesi Erzurum’dan yakıldı”

    Yakutiye Belediye Başkanı Dr. Mahmut Uçar, yayınladığı bir mesajla Erzurum Kongresi’nin 100. yıldönümünü tebrik etti.

    Tarihi Erzurum Kongresi’nin 100. yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Yakutiye Belediye Başkanı Dr. Mahmut Uçar, “Bu kongre Cumhuriyete giden yolun meşalesini yakmıştır” dedi.

    Başkan Uçar mesajında şunları söyledi:

    “Bayrak, vatan ve ezan bir milletin temel taşıdır. Dadaş 23 Temmuz 1919 ‘da tüm dünyaya örnek olabilecek bir diriliş mücadelesi verdi. Milletimiz, tıpkı yüz yıl öncesinde olduğu gibi 15 Temmuz’da da aynı feraseti göstererek, hain darbe girişimine fırsat vermedi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle meydanlara koşarak hürriyetine ve iradesine sahip çıktı. Tankların, mermilerin önüne bedenini koyarak bu uğurda canını seve seve feda edebileceğini gösterdi. İşte 100 yıl önceki bu ruha, torunları 15 Temmuz’da da sahip çıktı, ülke ve millet meselesinde hiç bir gücün millet iradesinin önüne geçilemeyeceğini bir kez daha tarihe altın harflerle yazdı. Bu duygularla; 23 Temmuz 1919’da yakılan bağımsızlık meşalesinin, Erzurum Kongresi’nin 100. yıldönümünü kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere ülkemiz için can veren aziz şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi de şükranla anıyorum.”

  • Karataş: “15 Temmuz 250 şehidin kanlarıyla yazdığı son kurtuluş destanıdır”

    Karataş: “15 Temmuz 250 şehidin kanlarıyla yazdığı son kurtuluş destanıdır”

    Memur Sen Erzurum İl Başkanı Mustafa Karataş, 15 Temmuz 2016 tarihinde, ülke olarak uluslararası karanlık bir işgal ve darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığımızı belirterek, “Arkasında emperyalist güçlerin ve malum odakların olduğu FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin amacı millet iradesine zincir vurmak ve Türkiye’yi sömürüye açık hale getirmekti” dedi.

    Memur Sen üyeleri bugün Havuzbaşındaki Atatürk Anıtı önünde basın açıklaması yaptılar.

    Basın açıklamasını okuyan Memur Sen Başkanı Karataş, “Milletin inanç değerlerini istismar ederek, şeytani bir planla, devlet içinde örgütlenen FETÖ, önüne konulan planı harfiyen yerine getirmiş, 17/25 Aralık kumpası, Gezi kalkışması, Kobani olayları sonuç vermeyince askeri bir darbe seçeneğine başvurmuştur.

    Bu meş’um ihanet eyleminin görünen tarafında FETÖ, arkasında ise bir takım küresel güçlerin olduğunu artık bugün daha kesin bir şekilde biliyoruz. Açık ve net olarak söylüyoruz: FETÖ’yü ve FETÖ’cü teröristleri darbe girişiminden sonra hangi güçler koruma altına aldıysa darbe girişiminin arkasında o güçler vardır.

    Türkiye’ye karşı girişilmiş uluslararası bir kumpas olan ve FETÖ’nün taşeronluğunu üstlendiği 15 Temmuz Darbe Girişimine, 250 şehid ve 2 binden fazla gaziye rağmen “kontrollü darbe” diyen bir zihniyetin bu ülkede varlığını sürdürüyor olması Türkiye için büyük bir talihsizliktir.

    Darbecilerin değirmenine su taşıyan bu karanlık söylemin bir gaflet hali olduğunu düşünüyoruz. Buna karşın sular durulup hakikati bütün çıplaklığıyla gösteren belge, bilgi ve gelişmeler ortaya çıktıktan sonra hâlâ bu düşüncede ısrar edilmesini de ancak ihanet olarak görüyoruz.

    Nitekim Türkiye’yi büyük bir kaosa ve iç savaşa sürüklemeyi hedefleyen bu hain planda 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç, 3 askeri gemi millete karşı kullanılmıştır.

    Meclis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, TRT vericileri ve birçok kurum saldırıya uğramış; Genelkurmay, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, TRT ve onlarca kurum işgal edilmiştir.

    Darbe girişimine direnen 250 kahraman kardeşimiz şehit, 2 bin 193 kardeşimiz de gazi oldu.

    Evlerinde oturup çekirdek çitleyerek gelişmeleri televizyondan izleyen ve darbe girişiminin sonucuna göre pozisyon almayı hesaplayanlar, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ne olduğunu anlayamazlar.

    Darbe tehlikesi geçene kadar milletin 29 gün boyunca tuttuğu direniş nöbetlerine burun kıvıranlar, meydanlarda gösterilen kahramanlığın bize bir vatan kazandırdığını bilemezler, kavrayamazlar” diye konuştu.

    “15 Temmuz’u anlamak isteyenler; o geceyi meydanlara çıkan milyonlara, canlarını veren şehitlere, kanlarıyla meydanları kızıla boyayanlara sorsunlar” diyen Karataş açıklamasını şöyle sürdürdü;

    “Darbe başarılı olsaydı 16 Temmuz sabahı ülkenin nasıl bir felakete uyanacağını -gafiller anlamasa da- bu millet görmüş ve gereğini yapmıştır.

    Hep söyledik yine söylüyoruz: Hiçbir insani, İslamî, ahlaki değer taşımayan bu Bâtınî sapkınların bu millete yapabileceği kötülükler tasavvur ve muhayyilemizi aşar.

    O gece okyanus ötesinden planlanan bu hain darbe başarılı olsaydı, Türkiye bir kaosa, bir karanlığa uyanacaktı. Ümmetle ve İslam dünyasıyla ilişkimiz kesilecek, Siyo-Emperyal eksenin parçası olacaktık. Darbe başarılı olsaydı, Türkiye bir sömürü ve yağma ülkesine dönüşecekti. Muhacirlerin, mazlumların, mağdurların sığınağı olan tek yurt da ortadan kalkacaktı. O gece millet bu oyunu gördü. “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” diyerek kükremiş sel gibi, önüne örülmüş tanklardan bentleri çiğneyip aştı.

    Üniforma giymiş teröristlerin millete karşı kullandıkları tanklara, uçaklara, bombalara iman dolu göğsünü siper etti.

    O gece abdestini alıp namaz kılarak meydanlara çıkan, tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı çıplak elleriyle direnen milletin kahraman evlatları bu vatanı; Allah’ın yardımıyla, büyük bir işgalden, karanlık bir iç savaştan ve emperyalizme uşaklıktan kurtararak bize yeniden hediye ve emanet etmiştir. Bu hakikati çocuklarımıza, gençlerimize anlatmak emanete sadakatin bir gereği ve şehidlerimize karşı boynumuzun borcudur.

    Şehidlere en büyük vefa bu olacaktır. Bu ülkenin geleceği bu bilincin yaşatılmasına bağlıdır. Hainleri de anlatacağız çocuklarımıza, kahramanlarımızı da! Her bir şehidimizi tek tek genç dimağlarımıza tanıtacağız.

    Tarihe sığmayacak yiğitlikler, kabirlere sığmayacak yürekler, kitaplara ve filmlere sığmayacak kahramanlıklar gösterildi o gece meydanlarda.

    O gece 250 şehidin akıtılan muazzez kanları; bu ülkenin kalbini besleyen bir bereket, hainler için felaket oldu.

    O gece Memur-Sen olarak 1 milyon üyemizle sokaklara çıkarak o muazzam direniş destanının önemli bir parçası olduk. O gece bu teşkilat “hesabî” değil “hasbî” bir teşkilat olduğunu bir kez daha gösterdi. O gece tek bir bedene dönüşüp; pazarlıksız bir fedakarlığın, “amasız”, “fakatsız” bir bilincin mücessem hali olarak, “Kim demiş her şeyin bitişi ölüm / Destanlar yayılır mezarımızdan” diyerek direnişe, şehadete, özgürlüğe koştuk.

    Bütün sendikalarımızla, komisyonlarımızla meydanlardaydık. Cuma Dağ’larımızla, Ali Alıtkan’larımızla, Yusuf Elitaş’larımızla, İlhan Varank’larımızla meydanlardaydık. Şehidler kervanına ve gaziler meclisine dostlarımızı kattık. Milyonlarca vatan evladıyla birlikte yorulmaz, susamaz, acıkmaz, korku bilmez bir bedenin parçası olduk. O gece İslam coğrafyasının her köşesinde ümmet bizimle birlikte tek yürek olarak meydanlara yürüdü, tek yürek oldu. Ümmetin yaralı yüreği bizim yüreğimizle birlikte attı, mübarek elleri semada duaya durdu.

    Ankara’yla birlikte Kudüs, Bağdat, Kahire; İstanbul’la birlikte Halep, İslamabad, Kabil, Gazze, Erzurum ile birlikte Hartum, Bosna, Trablus, Mekke; O nedenle diyoruz ki geleceğimizin teminatı daha fazla milletleşme, ümmetleşme ve kardeşleşmedir.

    O gün nasıl ki meydanlarda darbeyi püskürttüysek bugün de yeni sinsi stratejilere karşı teyakkuz ve sürekli bir bilinç halini kuşanmanın gayreti içindeyiz. Türkiye’nin entelektüel birikimi ve bu coğrafyanın erdemliler hareketi olarak; emperyalizmin her türlü kirli plan ve kumpaslarına yüksek bir bilinç, akıl ve imanla karşı koyacağız. 15 Temmuz’u unutmadık, unutturmayacağız. 15 Temmuz’un 3. seneyi devriyesi vesilesiyle şehitlerimize Yüce Rabbimizden rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükran ve minnetlerimizi ifade ediyoruz.”

  • Şenkaya’da kurtuluş coşkusu

    Şenkaya’da kurtuluş coşkusu

    Erzurum’un Şenkaya ilçesinin düşman işgalinden kurtarılışının 101. yıl dönümü törenlerle kutlandı.

    Kutlama töreni sabah Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılmasıyla başladı. Çelenk sunumunun ardından Belediye Başkanlığında Şenkaya Kaymakamı Çağlar Tekin ve Şenkaya Belediye Başkanı Yavuz Bedir tebrikleri kabul etti. Akabinde Cumhuriyet Meydanı’nda kutlamalara devam edildi. Buradaki programda temsili göç ve ilçenin düşman işgalinden kurtarılışı canlandırıldı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Mehteran Bölüğü’nün gösterilerinin ardından Kaymakam Tekin ve Belediye Başkanı Bedir halkın bayramını kutladı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı ise Başkan Bedir ile Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fevzi Polat yaptı. Öğrenciler halk oyunları gösterile sunarak, şiirler okudu.

    Program günün anlam ve önemi ile ilgili şiir, kompozisyon ve resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesi ile sona erdi. Programın ardından katılımcılar halaylar çekerek kurtuluşu kutladılar.

  • Oltu’nun düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü kutlandı

    Oltu’nun düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü kutlandı

    Oltu’nun düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı.

    Atatürk Anıtına çelenk bırakılmasıyla başlayan program, 15 Temmuz Şehitler Meydanı’nda düzenlenen törenle devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ilçe protokolü vatandaşların bayramını kutladı.

    Devlet büyüklerinin tebrik mesajlarının okunmasının ardından, öğrenciler, düşman işgalinden kurtuluşu temsili olarak canlandırıldı. Bu esnada 25 Mart Spor Kulübü tarafından motorlu paraşüt ile uçuş gerçekleştiren Yamaç Paraşüt Eğitmeni Ali Zayimoğlu, Türk Bayrağını Oltu semalarında dalgalandırıldı.

    Ardından ilçe genelinde düzenlenen Oltu’nun kurtuluşuyla ilgili şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye girenlerin ödülleri protokol tarafından verildi.

    Program, Baba ve Oğulları folklör ekibi ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi mehteran ekibinin gösterileriyle son buldu.

    Törene, Oltu Kaymakamı Şenol Turan, Oltu Garnizon Komutan vekili Binbaşı İzzet Kalender, Oltu Cumhuriyet Başsavcısı Bahadır Altan Bayındır, Oltu Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ethem Gökboğa, Oltu Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aslan Gülcü, Cumhur İttifakı AK Parti Oltu Belediye Başkan adayı Celal Çelebi, Oltu Emniyet Müdür vekili ile kurum amirleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.