Etiket: kurtulmalı”

  • AK Parti’li Uzer: “Ortadoğu’nun emirleri, ’emir eri’ olmaktan kurtulmalı”

    AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, Ortadoğu ülkelerinin Katar’a karşı aldığı yaptırım kararına gönderme yaparak, “Ortadoğu’nun emirleri, ’emir eri’ olmaktan kurtulmalı. Kardeş kanı akıtılmamalı” çağrısında bulundu.

    AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Katar’a yaptırımda bulunan Suudi Arabistan’ın başını çektiği Ortadoğu ülkelerine kardeş kanı akıtılmaması için çağrıda bulunarak, “Garip dünya, sen Katar’ı ’teröre destek veriyor’ diye cezalandıracaksın, İsrail’in yeni yerleşim yerlerini onaylamasına ses çıkarmayacaksın. Katar teröre destek vermiyor, İsrail ise devlet terörü suçu işliyor. Görmeyenler artık bunu görsün. Emirler değil, emir erleri bunu bilsin. Ortadoğu’nun emirleri, ’emir eri’ olmaktan kurtulmalı. İslam ve Müslümanların üzerindeki kara bulutlar dağılmalı. Kardeş kanı akıtılmamalı” ifadelerini kullandı.

  • İsrail Büyükelçisi Naeh: “Katar bir an önce teröristlerden kurtulmalı”

    İsrail’in Ankara Büyükelçisi Neitan Naeh, “Teröre ev sahipliği yapan ülkeler bu teröristlerden bir an evvel kurtulmalı. Son dönemlerde Arap ülkeleri ile Katar’ın arasında ne geçtiğini spesifik olarak bilmiyorum bu duruma neyin yol açtığını ama genel bir tabirle söyleyecek olursak teröre bu şekilde ev sahipliği yapmak barışın önündeki engellerden bir tanesidir. Barışın tezatıdır” dedi.

    İsrail’in Ankara Büyükelçisi Neitan Naeh, bir dizi temas için geldiği Adana’da Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni de ziyaret etti. Başkan Cafer Esendemir ve yönetim üyeleri tarafından karşılanan Büyükelçi Naeh, Başkan Esendemir’in makamında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    Arap ülkelerinin Katar’ın teröristlere ev sahipliği yaptığını öne sürerek ilişkilerini askıya almasını değerlendiren Naeh, “Teröre ev sahipliği yapan ülkeler bu teröristlerden bir an evvel kurtulmalı. Son dönemlerde Arap ülkeleri ile Katar’ın arasında ne geçtiğini spesifik olarak bilmiyorum bu duruma neyin yol açtığını ama genel bir tabirle söyleyecek olursak teröre bu şekilde ev sahipliği yapmak barışın önündeki engellerden bir tanesidir. Barışın tezatıdır” dedi.

    Bir basın mensubunun ise ‘Adana’da bulunan İncirlik Hava Üssü ile ilgileniyor musunuz’ sorusuna Büyükelçi Neitan Naeh, “İncirlikle İsrail’in bir alakası olmadığı için bu konuyla ilgili yorum yapmak doğru değil. Türkiye’nin müttefikleriyle birlikte olayı çözeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    “İlişkilerimiz normale döndü”

    Türkiye ile İsrail’in ilişkilerinin gayet iyi olduğunu belirten Naeh, “Geçtiğimiz Aralık ayından bu yana Türkiye’de olan ilişkilerimizin tam normal ve büyükelçi seviyesine çekilmiş olduğunun göstergesi. Bu andan itibaren tüm mecralar ve tüm kurumlar iki ülke arasındaki işbirliğine açıktır. Bu zamana kadar değişik yerlere ziyaretlerde bulundum. Ankara’dan sonra ilk İstanbul daha sonra Adana’yı ziyaret ettim” diye konuştu.

    “İsrail ile Türkiye’nin arasındaki ticaret hacmi 4.2 milyar Dolar”

    İsrail ile Türkiye’nin arasında ki ticaret hacminin şuanda 4.2 milyar Dolar olduğunu fakat asıl potansiyel rakamın 10 milyar Dolar olduğunu kaydeden Büyükelçi Neitan Naeh, “İlişkilerimizdeki ana unsur enerji ve ekonomik işbirliği. Şu anki ticaret hacmimiz iki ülke arasındaki 4.2 milyar Dolar. Tam potansiyelimiz ise 8 ila 10 milyar Dolar arasında. Bizim işimiz de işbirliklerini arttırmak için daha fazla fırsat yaratmak” şeklinde konuştu.

    İsrail’in Ankara Büyükelçisi Neitan Naeh, 2008 yılında ise İsrail’den Türkiye’ye nüfusun 10’da biri oranında ziyaretçi geldiğini, bunun ise o dönemdeki dostane ilişkilerden kaynaklandığını belirtti.

    Bir basın mensubunun ‘Bazı medya organlarında 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin arkasında İsrail güçleri var’ sorusuna Naeh, “Saçmalık” diyerek cevap verdi.

    Görüşme daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

  • Başbakan Yardımcısı Canikli: “Katılım Bankacılığı bankaların gölgesinden kurtulmalı”

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Katılım bankacılığı bankacılık sisteminin gölgesinden kurtulmalıdır. Buda kendi özgün araçlarını geliştirip tanıtarak olur” dedi. Ayrıca bankaların döviz cinsi ihraca uygun aktiflerinin menkulleştirilebileceğini ve uluslararası gayrimenkul borsası kurulması için çalışmaları tamamladıklarını söyledi.

    Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) 16’ncı Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada Canikli, katılım bankacılığının bankacılık sisteminin gölgesinden kurtulması gerektiğini ve bununda kendi özgün araçlarını geliştirip tanıtarak olacağını aktardı. Canikli ayrıca bankaların döviz cinsi ihracata uygun aktiflerinin menkulleştirilebileceğini ve uluslararası gayrimenkul borsası kurulması için çalışmaları tamamladıklarını duyurdu.

    Katılım bankalarının bekledikleri, hedefledikleri noktada olmadığını dile getiren Canikli, “Biz çok daha hızlı bir şekilde piyasaysa girmesini ve daha büyük oranda pay sahibi olmasını istedik, istiyoruz. Ama gelişmenin hedeflediğimiz doğrultuda, oranda ve hızda olmamasını normal karşılamak gerekiyor. Türkiye açısından dünyaya göre çok daha yeni bir sistem” diye konuştu.

    “Döviz kurunda ’tahminleri alt üst eden’ dalgalanmalar geride kaldı”

    2016 yılındaki gibi mali piyasalarda, para piyasalarındaki gibi bir dalgalanmaların yaşanmayacağını bildiren Canikli,”O dalgalanmaların büyük oranda piyasaları alt üst eden gelişmeleri geride kaldı. Herkes hesabını kitabını buna göre yapsın, içeride ve dışarıda. Piyasalarda normal seyir halindeki gelişmeler yaşanacaktır. Geçmişte hakikaten hepimizi sıkıntıya sokan o olumsuz tablolar bundan sonraki dönemde görülmeyecektir” ifadelerini kullandı.

    Katılım bankacılığı bankacılık sisteminin gölgesinden kurtulması gerektiğini savunan Canikli, “Bankacılık sisteminin arkasından gelmek yerine onunla birlikte yürümek durumundadır. Kendi özgün araçlarıyla kendi özgün yöntemleriyle. Yani bankacılık sisteminin ürettiği araçları bir miktar makyajlayarak dönüştürerek takip ediyor büyük oranda şuanda maalesef faizsiz finans sistemi Türkiye’de . Kolay değil ama başka çaresi yok. Buda kendi özgün araçlarını geliştirip tanıtarak olur. Bugün Türkiye’de baktığınız zaman bu konularda insanların kafası karışık. Orada bağımsız finansman sistemi modeli olduğunu, kendisine özgün kuralları, içerikleri, araçları olduğunu gösterebilmektedir. Bununla ilgili regülasyon konusunda bir sıkıntı yok, varsa eksik biz zaten her türlü çalışmayı yapıyoruz, onuda tamamlarız” şeklinde konuştu.

    “Banka senedi döviz cinsinden olabilecek”

    Banka senedi döviz cinsinden olabileceğini ve çalışmaları tamamladıklarını belirten Canikli, “Önümüzdeki günlerde döviz cinsinden olmak üzere banka senedi bu katılım bankaları içinde geçerli esas itibariyle bu konvansiyonel bankalar için zannedildi ama katılım bankaları da bunu rahatlıkla yani aktiflerinin bir kısmını menkulleştirerek yeni bir faizsiz finansman ürünü olarak sunabilirler. Konvansiyonel bankalarda bunu yine kendi çerçevelerinde hayata geçirir. Yani aktiflerin tamamını, bir kısmını menkulleştirerek yurt dışında döviz cinsinden satma imkanı tekrar nakde dönüştürme imkanı sunacak olan bir finansal araç, çalışmalarımızı tamamladık. Detayları tamamladık, önümüzdeki günlerde inşallah onu da hayata geçireceğiz. Tekrar söylüyorum menkulleştirilerek döviz cinsinden yurt dışında ihraç edilme potansiyeli olan aktiflerle ilgili esas itibariyle. Talepte var bu teorik bir şey değil. Biz zaten bu talepten yola çıkarak bu ürünü geliştirdik” dedi.

    “Gayrimenkul Borsası çalışmalarını teknik olarak tamamladık”

    Gayrimenkul Borsası çalışmalarını teknik olarak tamamladıklarını da aktaran Canikli şunları söyledi:

    “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’nın daha önce verdiği talimat çerçevesinde İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) bünyesinde uluslararası Gayrimenkul Borsası kuruluşu ile ilgili teknik çalışmaları da tamamladık. Önümüzdeki günlerde bunun yasalaştırılması ve İSEDAK üyesi ülkelerle görüşme ve realize edilme çalışmalarına başlayacağız. Menkul kıymetlerin el değiştirdiği gibi gayrimenkuller başka hiçbir işleme gerek olmaksızın tamamen borsa ortamında gayrimenkullerin uluslararası alıcı ve satıcıların nerede olduğuna bakılmaksızın el değiştirmesine imkan sağlayacak olan bir sistem”.