Etiket: KÜRESEL

  • Gazeteci Yazar Esat Bindesen Küresel Gazeteciler Konseyi Erzurum İl Temsilciğine atandı

    Gazeteci Yazar Esat Bindesen Küresel Gazeteciler Konseyi Erzurum İl Temsilciğine atandı

    Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğü görevini yıllarca sürdüren Gazeteci Yazar Esat Bindesen Küresel Gazeteciler Konseyi İl Temsilciliğine atandı.

    Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili ve Erzurum Olay Gazetesi’nin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni olan Gazeteci Yazar Esat Bindesen uydudan yayın yapan Kardelen TV’de program yapımcısı olarak ta görev yapıyor.

    81 ilde teşkilatlanmasını tamamlayan Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Türkiye, Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar ve Ortadoğu öncelikli olmak kaydıyla, tüm ülkelerde gazetecilerin mesleki, sosyal ve kültürel değerlerini arttırıcı, kaynaşma ve dayanışmayı geliştirici önlemler alınmasını sağlamak üzere çalışmalar yapmak amacı ile kuruldu.

    Başkanlığını Gazeteci Mehmet Ali Dim’in yaptığı Konseyin yönetim Kurulu üyeleri ve İl temsilcileri kamuoyunda tanınan gazetecilerden oluşuyor.

  • Atatürk Üniversitesi’nde küresel ısınmaya dikkat çekildi

    Atatürk Üniversitesi’nde küresel ısınmaya dikkat çekildi

    Atatürk Üniversitesi Dış İlişkiler Ofisi tarafından yürütülen Avrupa Birliği KA205 Stratejik Ortaklıklar, PLANETİSE, Green Conference başlıklı etkinlikler Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın katılımıyla gerçekleşti.

    Etkinliğe Rektör Çomaklı’nın yanı sıra, proje ortağı KEAN Kurum Koordinatörü Stavros Milionis ve Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Taşkın Öztaş ile yurt içi ve yurt dışından gelen akademisyenler katıldı.

    Çevre çalışmalarından esinlenme, çevresel araç kullanarak eylemde bulunma ve ağ kurma için pratik öğrenme konulu proje olan ERASMUS Programı Gençlik Alanında Stratejik Ortaklık Projesi, dünya çapında yaşanan iklim değişiklileri ve küresel ısınmaya karşı farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.

    Özellikle genç nüfusun çevre konularında daha duyarlı olmalarını ve daha fazla sorumluluk almalarına yönelik olarak geliştirilen projeyle, insanların bu konuda harekete geçmeleri ve bu durumu gelecek kuşaklara aktarmaları sağlanacak.

    Konuklara proje hakkında bilgi veren Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Taşkın Öztaş, projede ulusal ve uluslararası versiyonu geliştirilen bir çevresel oyun yer aldığını belirterek, 6 farklı ülkede yürütülen projenin çevresel oyunla insanları çevre konusunda harekete geçirmeyi amaçladığını söyledi.

    “Dünyamız İklim Değişikliyle İlgili Olarak Ciddi Sorunlarla Karşı Karşıya”

    Projenin Avrupa Birliği ve ERASMUS Plus tarafından finanse edildiğini söyleyen Öztaş: “Global ölçekte çok ciddi sorunlarımız var. Bu proje de sorunlarımıza odaklı olarak hedeflenmiş olan bir projedir. İklim değişikliği ile ilgili olarak, çölleşme, arazi bozulması, kuraklık ve sel baskınlarıyla ilgili olarak dünyamız çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. Bu gibi durumlar gıda, enerji ve su güvenliğini tehdit ederek, insanları bulundukları yerlerden göç ettirmeye zorlayan felaketleri beraberinde getiriyor. Bugün ortalama yüzey sıcaklığının 100 yıllık periyotta 1 derece arttığını, deniz seviyesinin ise 19 cm yükseldiğini görüyoruz. UNCCD Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Antlaşması raporuna göre çölleşme, arazi tahribatı ve kuraklık Dünya üzerinde 4 milyar hektar alanı ve 168 ülkede yaşayan 1.5 milyar insanı doğrudan etkiliyor” ifadelerini kullandı.

    Rektör Çomaklı: “Ülkemize Barış Pınarı Harekâtında Başarılar Diliyorum”

    Etkinlikte konuklara seslenen Rektör Çomaklı ise konuşmasına, “Ülkemizin Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturmak için başlattığı Barış Pınarı Harekâtında başarılı olmasını ve görevini layığıyla yapan güvenlik güçlerimizin burnu bile kanamadan vatanımıza dönmelerini Cenabıhak’tan niyaz ediyorum” sözleriyle başlayan Rektör Çomaklı, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diledi.

    “Ulusal Kalkınmaya Katkıda Bulunuyoruz”

    Şiddetlenen küresel rekabet, hesap verebilirlik konusunda daha ısrarlı bir kamuoyu talebi, erişimin daha yaygın hale getirilmesi yönündeki baskılar, giderek azalan kamu finansmanı ve yükseköğretim gelirlerinin özelleştirilmesine yönelik küresel eğilimin, yükseköğretim açısından yeni koşullar oluşturduğuna dikkat çeken Rektör Çomaklı, bu değişimlerin Atatürk Üniversitesini ulusal gereksinimleri dikkate alarak, ulusal kalkınmaya etkin bir biçimde katkıda bulunmaya yardımcı olacak reformları gerçekleştirmeye yönelttiğini söyledi.

    Rektör Çomaklı: “Bizler üniversitelere yön veren aktörler olarak konuya ilişkin uluslararası çalışmalar da dâhil olmak üzere pek çok araştırmanın ortaya koyduğu gibi, kapsamlı ve bütüncül bir şekilde Üniversitemizin tüm birimleriyle yeniden yapılandırılması hususundaki âciliyetin farkında olarak dönüşüm sürecini başlattık. Bu bağlamda, 2023 Türkiye vizyonu doğrultusunda ülkemizin öncelikli ihtiyaçları ve Üniversitemizin en üretken ve en başarılı olacağı alanlar belirlenerek bilimsel bir vizyon oluşturuldu. Bilimsel araştırmalar ve alt yapı bu vizyonla yeniden gözden geçirildi. Bu çerçevede Üniversitemizde sayısız düzenlemenin yanında araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin ülkemizin kalkınmasında öncelikli alanlara göre geliştirilmesi, özendirilmesi, teşvik edilmesi ve koordinasyonu için Ar-Ge politikaları geliştirilerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

    “Dünya Üniversiteleriyle İş Birliklerimiz Mevcut”

    Bilindiği gibi yükseköğretim kurumlarının araştırma ve bilgiyi paylaşmak, kültürlerarası etkileşimi artırmak için kullandıkları en etkin araçlardan biri olan uluslararasılaşmadır. Üniversite olarak uluslararası ilişkilere, yükseköğretimin niteliğini evrensel standartlara taşımaya büyük önem veriyoruz. Çok sayıda dünya üniversitesiyle çok yönlü iş birliklerimiz mevcut.

    Gerçekleştirilen çalışmaların Üniversitemizdeki tüm faaliyetlerde belirli bir kalite düzeyinin sağlanması ve sürdürülebilir kalite güvence sistematikleri oluşturulmasına çok önemli katkılar sağlamaya başladığını gözlemliyoruz” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

    Program, soru-cevap bölümünün ardından son buldu.

  • HONOR’un Çin dışındaki küresel satışları yılın ilk yarısında yüzde 44 arttı

    HONOR’un Çin dışındaki küresel satışları yılın ilk yarısında yüzde 44 arttı

    HONOR, 2019’un ilk yarısında Rusya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Finlandiya, İtalya, Fransa ve Ukrayna’da en yüksek pazar payına sahip ilk beş akıllı telefon markası arasına girdi.

    HUAWEI Technologies çatısı altında faaliyetlerini sürdüren HONOR, 2019 yılının ilk altı aylık dönemine ilişkin küresel satış sonuçlarını açıkladı. Marka, Çin dışındaki küresel satışlarında 2019’un ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 44 artış elde etti. HONOR, Rusya’da lider konuma yükselirken, Orta Doğu pazarında da önemli ölçüde büyüdü.

    Marka, 2019’un ilk çeyreğinde Rusya’da birinci sıraya yükseldi. 2019’un ikinci çeyreğinde ise ikinci sırada yer aldı ve önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 141 büyüme hızıyla en hızlı büyüyen akıllı telefon markaları arasına girdi. Marka, Kuzey Doğu Avrupa’da geçen yıla kıyasla satışlarında yüzde 110 büyüme kaydetti.

    Batı Avrupa kanadında da yükselişini devam ettiren marka, İtalya’da 4’üncü sırada, Fransa’da ise 5’inci sırada yer aldı. Orta Doğu’da ise HONOR, orta ve yüksek gelirli online kanalın en çok tercih edilen akıllı telefonları arasında üçüncü sıraya yerleşti ve geçen yıla kıyasla yüzde 546 büyüme hızına ulaştı. Mısır, geçen yıla kıyasla yüzde 214 oranındaki büyümeyle online kanalın pazar payında birinci sırayı elde etti. Orta ve yüksek gelirli online kanalda ise Suudi Arabistan, en yüksek pazar payı sıralamasında ilk üçe girdi.

    HONOR 20, 14 günde 1 milyon adeti aştı

    Dünyada ilk kez dinamik holografik tasarım kullanan, yapay zeka destekli 48 MP dört kamera teknolojisiyle üstün fotoğraf özellikleri sunan HONOR 20, sadece 14 gün içinde dünya çapında bir milyon adetten fazla satılmasıyla rekor kıran bir satış performansına ulaştığı açıklandı.

    HONOR 20 PRO satış hacmi, piyasaya sürülmesinin sadece üç saniye ardından 100 milyon Çin Yuanı’nı (yaklaşık 15 milyon dolar) geçti. HONOR View20 ise dünya çapında 1,5 milyon adet sattı.

    HONOR Band 5, Türkiye’de

    Ayrıca; HONOR’un yeni akıllı bileklik modeli HONOR Band 5, Türkiye’de satışa sunuldu. Sportif ve sağlıklı yaşam tarzına sahip olanlar için işlevler sunan HONOR Band 5; kesintisiz nabız ölçüm monitörü, kan oksijen satürasyonu ölçümü ve anlık uyarı gibi özellikleri ve sunduğu avantajlarla dikkat çekiyor.

  • KMTSO Başkanı Zabun: “Maraş biberi küresel marka konumundadır”

    KMTSO Başkanı Zabun: “Maraş biberi küresel marka konumundadır”

    Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Serdar Zabun, Maraş biberinin Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası adına tescilli bir ürün olarak tüm dünyaya tanıtımının yapıldığını ve artık bir global marka konumuna ulaşarak dünya pazarlarında tüketildiğini söyledi.

    Kahramanmaraş’ın kırmızı pul ve toz biber üretiminde Türkiye lideri olduğunu, sektörün kent ekonomisine çok önemli katkı sağladığını söyleyen KMTSO Başkanı Serdar Babun, aynı zamanda kalite, gıda güvenirliği standartları ve lezzet bakımından başarı çıtasının yüksek olduğunu hatırlattı. Zabun, “Maraş biberi bu coğrafyaya özgü tadı ve kalitesi ile Türk ve dünya mutfaklarının vazgeçemediği bir ürünüdür. Farklı iklim karakterlerinin eşsiz bir bileşkesidir. Kahramanmaraş ve bölgesinde yetişen, Türk mutfağının vazgeçilmez tadı, sağlık ve lezzet sembolü olan, Kahramanmaraş ekonomisi için büyük önem taşıyan ‘Maraş biberi’ ilimiz adına coğrafi işareti olarak tescilli, ilimizin ismi ile tüm dünyaya tanıtımı yapılan ve artık bir global marka konumuna ulaşan stratejik bir ürünümüzdür. Coğrafi İşareti de 2002 yılından bu yana Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odasına aittir” dedi.

    Biber üretimi konusunda bilgi veren Zabun, “Esas olarak acı kırmızı Maraş biberi olarak tanımlanan ‘Maraş biberi’ başta rengi olmak üzere aroması ve acılık oranı ile dünyanın en kaliteli ve aranan biberi durumundadır. İlimiz baharatlık kırmızı biber üretimi yıllara göre değişiklik göstermekle birlikte yaklaşık 30 bin ton düzeyindedir. Maraş biberi Coğrafi İşaret hinterlandında Kahramanmaraş’ın yanı sıra, Gaziantep, Hatay, Kilis, Adıyaman ve Şanlıurfa yer almaktadır. Bu illerdeki üretim Türkiye üretiminin yüzde 83’üne tekabül etmektedir. Kırmızı pul ve toz biber üretim kapasitesi bakımından Türkiye lideri olan Kahramanmaraş, 227 bin ton biberin yüzde 62’sini gerçekleştirmektedir. Baharatlık kırmızı biber sektöründe 70 fabrika ilimizde faaliyet göstermektedir. Bu anlamda kırsal kalkınmaya çok önemli katkıda bulunmaktadır. Dolayısıyla istihdam açısından da Kahramanmaraş ekonomisine katkısı büyüktür. Bu fabrikalar Kahramanmaraş’ta 20 bin ailenin geçim kaynağını oluşturmaktadır” diye konuştu.

    ‘Maraş biberi’nin sağlık açısından önemine değinen Zabun, “Maraş biberi orta acılıkta olup, çok geniş bir kitleye hitap ediyor. Metabolizmayı hızlandırıyor. İçeriğinde bulunan antioksidanlar, mineraller, vitaminler, lif ve kapsaisin bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve sağlıklı yaşama katkıda bulunuyor” ifadelerini kullandı.

    Zabun, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaklaşa finanse ettiği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürüttüğü Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında Kahramanmaraş İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Odası ve Ticaret Borsası ortaklığında Kahramanmaraş Biberciler Derneği işbirliği ile yürütülen Maraş Biberi Kümelenme Projesi hakkında da bilgi verdi. Zabun, kamu finansmanı ile desteklenen bu proje ile çiftçiden son tüketiciye kadar ulaşan zincirin tüm taraflarını bir araya getirdiklerini, Maraş biberinin rekabetçi gücünü artırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi. Zabun, son olarak şunları kaydetti:

    “Devlet, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve teknoloji merkezleri sektörel gelişimin bir parçası olarak el ele veriyor. Baharatlık kırmızıbiber endüstrisinin tüm aşamalarında, üretim ve biber işleme teknolojisinin modernize edilmesi, sektörün ihtiyaç duyduğu eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin sunulması, pazarlama ve tanıtım desteğinin sağlanması konusunda faaliyetlerimiz devam ediyor. Proje kapsamında ortak paketleme tesisi ve gıda laboratuvarı kuruldu. Bu tesislerle gıda kalitesi ve güvenirliğinin güçlendiriyoruz. Amacımız tüketiciye güvenle tüketebileceği lezzeti sunmak ve sürdürülebilir üretim hedefine ulaşmak.”

  • Küresel ısınma Vanlı balcıları teğet geçti

    Küresel ısınma Vanlı balcıları teğet geçti

    Van Arıcılar Birliği Başkanı Halil Tandoğan, bu yıl bal üretiminde bir kuraklık beklediklerini ancak durumun bekledikleri gibi olmadığını söyleyerek, “Hava şartlarının iyi gitmesi nedeniyle küresel ısınma bizi teğet geçti” dedi.

    Van Arıcılar Yetiştiricileri Birliği, bu yıl mayıs ayında yağışların az olmasından dolayı bal üretiminde bir kriz bekledikleri için bal duasına çıkmıştı. Ancak mayıs ayından sonra kovanların bulunduğu bölgelerde yağışın olmasından dolayı balın veriminde korkulan olmadı.

    Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Van Arıcılar Birliği Başkanı Halil Tandoğan, bu yıl ciddi bir kriz beklediklerini ancak üretimde bir kuraklığın yaşanmadığını belirtti. Kentteki balcılar olarak mayıs ayında yağışların olmamasından dolayı ciddi bir kriz beklediklerini anımsatan Tandoğan, “Bu yıl bal kuraklığı bekliyorduk. Ancak mayıs ayından sonra durum sandığımız gibi gitmedi. Bal kovanlarını bıraktığımız bölgelerde yağış oldu. Şu an bal konusunda kurak diyebileceğimiz bir durumda değiliz. Tabi diğer taraftan önceki yıllara göre çok da verimli bir yıl olmadı. Ancak bazı ilçelerimizde dikensi bitkilerden dolayı verim iyi olurken, bazı ilçelerimizde geçen yıllara oranla verim beklediğimiz gibi olmadı. Genel itibariyle baktığımızda bu yılki üreticilerimiz durumdan memnun” diye konuştu.

    “Küresel ısınma bizi teğet geçti”

    Mayıs ayında kentteki 750 üreticinin kuraklık beklediğini ve bu durumdan çok endişeli olduğunu hatırlatan Tandoğan, bu yüzden bal duasına çıktıklarını söyledi. Ancak haziran ayı itibariyle hava şartlarının düzeldiğine dikkat çeken Tandoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Biz küresel iklim değişikliğinden dolayı kuraklık kapımızda dedik. Hatta bunun için kentteki arıcılarımızla birlikte bal duasına çıktık. Duamız kabul oldu mu bilemeyiz ama hava şartlarının iyi gitmesi nedeniyle küresel ısınma bizi teğet geçti. Bu durumda beklediğimiz o kriz yaşanmadı.”