Etiket: KÜRESEL

  • Ürdün Kralı’ndan Terörle Küresel Mücadele Çağrısı

    Ürdün Kralı Abdullah, Avusturya’nın başkenti Viyana’dan küresel terör tehdidine karşı küresel mücadele çağrısı yaptı.

    Resmi ziyaret için Viyana’ya gelen Ürdün Kralı Abdullah, tarihi Hofburg Sarayı’nın avlusunda Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer tarafından askeri törenle karşılandı. İki ülke milli marşlarının çalışmasının ardından askerleri selamlayan Abdullah, daha sonra mevkidaşıyla ikili görüşmeye geçti. Yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından Fischer ve Abdullah, heyetler arası görüşmelerde bir araya geldi. Gazetecilerin görüntü alması sırasında açıklama yapan Fischer, ikili ülke arasındaki ilişkilerinin yanı sıra küresel terör ve sığınmacılar sorununu ele aldıklarını söyledi.

    Kral Abdullah ise Ortadoğu’da ve dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan sorunların bütün dünyayı etkisi altına aldığını söyledi. Dünyanın küresel terör tehdidi ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Abdullah, küresel terör tehdidine karşı küresel işbirliğinin gerekli olduğunu dile getirdi. Paris saldırılarının ardından teröre karşı mücadelede kararlılığı artırdığını belirten Abdullah, “Paris’teki cinayetler, teröre karşı küresel savaş ihtiyacının bir başka örneğidir” dedi.

    Abdullah ayrıca IŞİD terör örgütünün Suriye ve Irak’ta 100 binin üzerinde Müslüman’ı öldürdüğünü ifade etti.

  • Küresel Ekonomiye Türkiye’den Yön Verilecek

    TOBB ve B20 Türkiye Başkanı Hisarcıklıoğlu, B20 Türkiye olarak G20 devletlerine 19 öneride bulunacaklarını açıkladı. L20 Türkiye ve Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ise Zirve’de Merkel, Putin gibi dünyanın önde gelen liderlerinden randevu aldıklarını ve tüm dünya çalışanlarının sorunlarını ilk elden görüşeceklerini vurguladı.

    Dünyanın gözü bu hafta, küresel ekonominin aktörleri ve G20 ülkelerinin liderlerini Antalya’da buluşturacak olan Zirve’de olacak. TOBB ve B20 Türkiye Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile L20 Türkiye ve Türk-İş Başkanı Ergün Atalay Türkiye’nin G20 dönem başkanlığının finali olan, 13-15 Kasım günlerinde Antalya’da düzenlenecek zirveye ilişkin bir basın toplantısı düzenlediler.

    Hisarcıklıoğlu, “Obama, Putin, Merkel, Şi Jiping başta olmak üzere tüm dünya liderleri Cumhurbaşkanımızın misafiri olarak Türkiye’ye geliyor. Bu çok önemli bir olay. Dünyanın gözü kulağı burada olacak. Antalya’da kurulacak masada küresel ekonominin geleceğine karar verilecek” diye konuştu.

    B20 olarak, G20 liderlerine ilk elden, bir yıl boyunca yaptıkları toplantıların sonuçlarını içeren 19 öneriyi sunacaklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Küresel ekonomiye Türkiye’den yön verilecek” ifadesini kullandı.

    Hisarcıklıoğlu’nun verdiği bilgiye göre önerilerin ilki küresel ticarete ilişkin. Son yıllarda küresel ticaret pastasının büyümediğini anlatan Hisarcıklıoğlu korumacılık önlemlerini artırmanın hayra alamet olmadığını söyledi. Önerilerinin ise Dünya Ticaret Örgütü nezdindeki ticaretin kolaylaştırılması anlaşmasının (TFA) bir an önce yürürlüğe sokulması olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Liderlerden ilk talebimiz ticaretin önünü açmaları” dedi.

    B20 Türkiye’nin ikinci önerisi ise finansmana ilişkin. 2008 yılından bu yana büyük bir reforma tutulan küresel finansal sistemin kurallarının bir an önce netleşmesi isteniyor. Üçüncü öneri altyapı yatırımları konusunda. G20 liderlerinden bu alanda istenen şey; 10 yıllık, 20 yıllık altyapı stratejilerin hazırlanması ve özel sektörün önünü görebilmesi. Altyapı yatırımlarına dayalı menkul kıymet ihracını kolaylaştıracak kamu-özel sektör ortaklık modelleri geliştirilmesi.

    Bir diğer önemli öneri de KOBİ’lerin beklentilerine dair. B20 devler kulübü içerisinde ilk defa KOBİ’lerin sesini duyurma imkânına kavuşturulduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Dünya KOBİ Forumu’nu kurduklarını hatırlattı ve “G20 liderlerinden talebimiz şu: Dünya KOBİ Forumu’nu KOBİ’lerin haklarını savunan uluslararası bir iş örgütü olarak tanıyın ve destekleyin diyoruz” ifadesini kullandı.

    L20 Türkiye ve Türk-İş Başkanı Ergün Atalay da konuşmasında bu platformda işçilerin sorunlarını dünya liderleri ile ilk elden paylaşma imkânı bulacaklarını bildirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’den randevu aldıklarını açıklayan Atalay, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüşebileceklerini söyledi. Ayrıca ABD ve İngiltere Liderleri ile görüşmenin de yarın belli olacağını belirtti.

    Atalay, kayıt dışının önlenmesi, işyeri güvenliğinin sağlanması, satın alma gücünün artırılması, toplu pazarlık gücünün çoğaltılması ve kadın ve gençlere istihdam alanlarının oluşturulması, taşeron uygulamaların sona erdirilmesi ve insan hakları ve sendikal hakların güçlendirilmesi gibi konulara ağırlık verdiklerinin altını çizdi.

    B20 ve L20’nin sorunları olan iki uç olmasına rağmen çok faydalı toplantılar yaptıklarını belirten Atalay, L20 olarak yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi verdi. L20 Türkiye ve Türk-İş Başkanı Ergün Atalay “Önceliğimiz Türkiye. Dünyadaki 180 milyon üyemizin sorunlarını ve önerilerini dile getirmek” diye konuştu.

    B20 TÜRKİYE’NİN G20 DEVLETLERİNE ÖNERİLERİ

    B20 Türkiye ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, G20 Liderleri ’ne iş dünyasının birinci elden iletecekleri 19 önerisini şöyle sıraladı:

    Ticareti Kolaylaştırma Anlaşmasının onaylanması ve yürürlüğe koyulması

    Küresel finansal reform gündeminin nihai hale getirilmesi ve onaylanması

    Düzenlemeler arasındaki bütünlüğün sağlanmasının vurgulanması ve finansal reform gündemindeki istişare sürecinin iyileştirilmesi

    G20’nin şirketlerde Hak Sahipliği Şeffaflığı Yüksek Prensipleri’nin uygulanması

    Ortak bir uluslar arası yatırım prensipleri setinin oluşturulması ve yabancı doğrudan yatırımın vergilendirilmesine ilişkin daha fazla şeffaflık ve uyumun gözetilmesi

    G20 büyüme hedefleriyle bağlantılı olarak ülkelere özel altyapı yatırımı stratejilerinin hazırlanması

    Altyapının menkul değer olarak geliştirilebilmesini kolaylaştırmak amacıyla altyapı yatırım ekosisteminin iyileştirilmesi

    Özellikle teknik, yönetsel ve girişimcilik becerilerini dikkate alacak biçimde, beceri açıklarını gidermeye yönelik programların geliştirilmesi ve finanse edilmesi

    İstihdam olanaklarını arttırmak için işgücü piyasalarını daha dinamik ve kapsayıcı yapacak kapsamlı yapısal reformların uygulanması

    Genç istihdamının ve kadınların istihdama katılım oranlarının arttırılması

    KOBİ kredi güvenilirliği ile ilgili verilerin daha şeffaf ve kolay erişilebilir hale getirilerek, KOBİ’lerin krediye erişimindeki riskleri azaltacak finansal araçların daha etkin kullanılabilmesinin sağlanması

    KOBİlerin alternatif finansmana erişiminin genişletilmesi ve derinleştirilmesi için politika, düzenleme ve standartların desteklenmesi ve uyumlaştırılması

    KOBİ’lerin uluslararası standartlara uyum sağlaması için destek verilmesi ve KOBİ’lerin uluslararası pazarlara erişimlerinin kapasite geliştirme ve teknik yardım programlarıyla iyileştirilmesi

    5 yıllık küresel geniş bant bağlantısı hedefinin G20 üyesi ülkelerin büyüme stratejilerine entegre edilmesi, KOBİ’lerin dijital ekonomiye ve inovasyon ekosistemlerine erişiminin paydaş işbirliği aracılığıyla iyileştirilmesi

    Gelişen dijital ekonomi için küresel ticaret sisteminin iyileştirilmesi

    G20 ülkeleri için bir girişimcilik vizesi programı başlatılması

    Korumacılığın artışını durdurma taahhütlerinin devam ettirilmesi ve özellikle yerelleştirme önlemlerini de içeren ticarete tarife dışı engelleri barındıran mevcut korumacı önlemlerin geriye çekilmesi

    Beş yıl içerisinde kamu-özel işbirliği aracılığıyla tüm G20 ülkelerinde gümrük prosedürleri ve sınırlar arası geçiş sistemleri için kapsamlı olarak elektronik ortama geçisin sağlanması

    Kamu alımlarının elektronik ortama aktarılması, High Level Reporting Mechanisms (iş ombdusmanlarının) geliştirilmesi ve kamu alımları prosedürleri için iş uyumluluk programlarının teşvik edilmesi

  • Iuc Kıbrıs Küresel Demokrasi Ve Terörizm Çalıştayı

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi Başkanı Sibel Siber, KKTC’nin ambargolar altında olduğunu söyleyerek, “Üniversiteler bu konuda sesimiz olacaktır” dedi.

    Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu ve beraberindeki heyet, Lefke Avrupa Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen ‘Demokrasi ve Terörizm’ başlıklı uluslararası konferansa katıldı. Heyete, Lefke Avrupa Üniversitesi Rektörü Mehmet Ali Yükselen de eşlik etti.

    Kabulde konuşan Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, KKTC’nin ambargolar altında olduğunu söyleyerek, “Üniversiteler bu konuda sesimiz olacaktır. Üniversiteler dünyada demokrasi ve barışın gelişimi, kültür alışverişinin sağlanması yönünde çalışan eğitim yuvalarıdır. KKTC’de uluslararası tanınmışlığı olan üniversiteler bulunmaktadır. Bunun için ‘Eğitim Adası’ olma yolundayız” dedi.

    Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu ise, Kıbrıs’ın kendileri için önemli olduğunu, eğitim ve turizmine katkı sağlamaya çalıştıklarını belirtti. ‘Demokrasi ve Terörizm’ çalıştayına da değinen Azizoğlu, “Demokrasi, güven, barış ve huzur coğrafyası hedefindeyiz. Bilim insanları parlamenter sistemin en önemli savunucularıdır” dedi. Yapılan konuşmaların ardından karşılıklı hediye takdimi gerçekleştirildi.

    Bu arada Kıbrıs’ta düzenlenecek ‘Demokrasi ve Terörizm’ Çalıştayı ile ilgili bilgi veren Azizoğlu, çalıştayda yaklaşık 15 ülkeden ve çoğunluğu rektörlerden oluşan katılımcılar yer alacağını ifade etti. Çalıştay dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Parlamento Başkanı Sibel Siber’e ziyarette bulunan Azizoğlu, toplantıda siyasi ve sosyal yaşamımızı etkileyen iki temel kavram olan ‘Demokrasi ve Terörizmi’ analiz etmek istediklerini söyledi.

    Demokrasinin, en yalın tanımıyla halkın kendi kendini yönettiği bir yönetim biçimi olduğunu hatırlatan Azizoğlu, “Yaklaşık 2 bin 500 yıldır süren demokrasi serüveni Eski Yunan demokrasi yapılanması ile halkın seçilmiş vekilleri aracılığı ile yönetildiği temsili demokrasiye, daha sonra çoğulcu demokrasiye ve halen içinde yaşadığımız katılımcı demokrasiye çevrilerek yoluna devam etmektedir. Farklı bir demokrasi algılaması ve uygulaması da az gelişmiş ülkelerle veya her alanda bizim gibi gelişme mücadelesi veren sosyoekonomik projelerle halkın alım gücü ve refah düzeyini yükseltme çalışmalarıyla birlikte toplumun küresel ölçeklerde sosyalleşmesidir. Yine küresel normlarda toplumun düşünce, inanç ve sosyal haklarını hukuksal düzenlemelerle güvence altına alma yolunda sistem kargaşası ile karşılaşır. Yeni yapılanmada ulusal çıkarlar, politikalar, yerel kültür ve inançlar oluşturulmaya çalışılan demokratik yapıda önemli etken olur. Ben buna da yerel demokrasi diyorum. Kısaca tanımlamasını yapacağım temsili demokrasi, çoğulcu demokrasi ve katılımcı demokrasi tanımlamalarının karışımı bir demokrasi şeklidir. Bu tanımlamam her kesimin kendi anlık politik çıkar yontmasına da çok müsait bir yapılanmadır, yerel demokrasi yönetimi” dedi.

  • TÜRKİYE EĞİTİMDE BÖLGESEL KÜRESEL ÇEKİM MERKEZİ OLMAYA ADAY!

    DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Eğitim sistemimiz yoksul ve dar gelirli ailelerin çocuklarına pozitif ayrımcılık sunan politikalarını daha da yaygınlaştırarak çok boyutlu hale getirmelidir. Bugün en çok yoğunlaşmamız gereken konu eğitimde fırsat eşitliği çıtamızı daha da yükseltmek ve okullar arasındaki kalite standardı farkını milimize etmektir” dedi.

     

    Sendikal çalışmalar için bulunduğu Bursa’da ilçe temsilcileriyle yaptığı değerlendirme toplantısında; Türkiye’de eğitim alanının canlı bölgesel-küresel çekim merkezi olmaya başladığına değinen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Çözüm süreciyle birlikte Türkiye en büyük derdinden ve acısından da kurtuluyor, oyun bitiyor. Artık aydınlık ve müreffeh geleceğe daha kolay ve hızlı koşabileceğiz. Büyük düşünüp büyük adımlar atabileceğiz. Bütün bölge ülkelerinin Ankara’ya bağlanma dışında makul bir seçeneği de artık yok. Sistemik olarak Türkiye büyümeye mecbur ve mahkum zaten. Türkiye bölgesinde medeniyet, demokrasi ve refah sunan ülke nosyonunu devam ettirdiği müddetçe eğitim sistemimizin sektörel, stratejik ve finansal derinleşmesi de tüm pozitifliğiyle artacaktır. Bu durum tersine beyin göçünü de, bölgesinin eğitim üssü olma durumunu da aşan nitelikte sonuçlar ortaya koyacaktır” sözleriyle kaydettiği konuşmasında şunları söyledi;

     

    EĞİTİMDE FIRSAT VE KALİTE EŞİTLİĞİ ÖNCELİĞİMİZ OLMALI
    Eğitimde fırsat ve kalite eşitliğinin çok derinlikli ve stratejik önemi bulunmaktadır. Bugün ülkemizde ekonomik, kültürel, sosyal ve zihinsel koşulları; sınıfsal, etnik, cinsiyet ve davranış-tepki kalıpları eş olmamakla birlikte özgünlük ve farklılık adına oldukça geniş ve zengin bir eğitim paydaş profili bulunmaktadır.

     

    EĞİTİM VE İSTİHDAM ARASINDAKİ BAĞI FIRSAT EŞİTLİĞİ GÜÇLENDİRİR
    Bugün Türkiye’de sıradan bir vatandaşa göre dahi toplumsal sınıf atlamanın yahut iş bulmanın en kestirme yolu kaliteli bir eğitim ve nitelikli bir diplomadır. Bu algıyı çokça gerçekçi bulmakla birlikte dünya ekonomilerinin istihdamsız büyüme çağına girdiği bu dönemde Türkiye’nin eğitim ve istihdam arasındaki bağı gittikçe güçlendirmesinin yegâne formülü de fırsat ve kalite eşitliği sunan eğitim sistemi olacaktır. Böylece sıradan bir vatandaş dahi istihdam ve iyi iş bulmak için kültürel çevre, referans birikimi ve güçlü ilişkiler ve torpil gibi adaletsizlikçilik içeren yorucu ve yıpratıcı süreçlere girmek zorunda kalmayacaktır.

     

    İDEOLOJİK DEĞİL PEDAGOJİK VE BİLİMSEL EĞİTİM!
    Türkiye silah ve bombalarla, finansal operasyonlarla değil aslında hastalıklı ideolojilerle ve handikaplı eğitim sistemleriyle kontrol edildi dış güçler tarafından. Bu yüzden halen kendi içimize kapanıp bir birimizle kavga edip duruyoruz. Yüzyılı aşkın süredir ideolojik çatışmalarla fren yapmak zorunda kaldık. Yaygın ve örgün tedrisatlar üzerinden toplumsal tansiyonumuz kriz düzeyinde hep yüksek tutuldu. Bu yüzden eğitimdeki demokratik, bilimsel, çağdaş ve özgün reformlara en azından yapıcı eleştirilerimizle katkıda bulunmamız, kim yapıyorsa yapsın desteklememiz gerekiyor.

     

    KALICI ZAFER EĞİTİMLE OLUR!
    Türkiye’nin neresinde doğarsa doğsun her çocuğa eğitimde fırsat eşitliği ve standardize edilmiş kaliteli eğitim hakkı sunmak gerekiyor. Her gencimize iyi işlerde çalışma, terfi ve görevde yükselme hakkını güvence altına almamız gerekiyor. Türkiye’nin küreselleşen dünyada iş, bilim, teknoloji, sanat ve hizmet sektörlerinde, ülkemize ve dünya uygarlığına katkıda bulunabilecek gençler yetiştirmesi tamamen eğitim sisteminin başarabileceği bir zaferdir.

     

    GÜÇLÜ EĞİTİM ORDUSU İHTİYACIMIZ VAR!
    Ülkemizi en ileri uluslararası platformlara taşıyacak, yeryüzünün geleceğini barış, huzur, refah ve adaletten yana belirleyecek yeni nesiller için başta ekonomik anlamda olmak üzere her alanda daha güçlü, donanımlı, birikimli bir eğitim ordusuna ve muasır medeniyet düzeyinin üzerine çıkma hedefi için de daha birçok eğitim reformuna gerek vardır.