Etiket: Kuracak

  • Türkiye Antarktika’da bilim üssü kuracak

    Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü Türkiye’nin Antarktika’da bilim üssü kurmak için çalışma sürdürdüğünü dile getirdi.

    AK Parti Siyaset Akademisi Programına katılmak için Yalova’ya gelen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonunda ki programa katıldı. Bakanlık tarafından yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Özlü Türkiye’nin Antarktika’da bilim üssü kurma çalışmaları başlattığını söyledi. Bakan Özlü, “Afrin’de Türkiye bir operasyon yürütüyor. Bunda amaç Türkiye’nin güvenliğini sağlamak. Bir taraftan Afrin’de güvenlik operasyonları yürüten Türkiye hiç kimsenin farkında olmadan bir operasyonda Antarktika’da yürütüyor. Antarktika’ya bilim üssü kuruyoruz. Son bir buçuk aydır Antarktika’da 30’a yakın bilim adamı bizim gönderdiğimiz bilim adamları Türkiye’nin burada kuracağı üssün yerini belirleme çalışmaları ve fizibilite çalışması yapıyor. Bunda ki maksadımız Türkiye’yi Antaritka2nın geleceği üzerinde söz sahibi ülkelerden birisi yapmak. Antarktika anlaşması 1959’da imzalandı. 29 danışman ülke var. Bunlar söz sahibi. Türkiye 30. Ülke olarak söz sahibi olacak. Bunun şartlarını tek tek yerine getiriyoruz. Türkiye’de üssümüzü inşa edip Antarktika’ya götürüp bilim üssümüzü kuracağız” dedi.

    6 bileşenli yol haritası belirlendi

    Ülkenin yüksek teknolojili ürünler üretme konusunda 6 bileşenden oluşan bir yol haritası belirlediğine de değinen Bakan Özlü, “Ülkemizin orta yüksek ve yüksek teknoloji payı yüzde 30 civarındaydı. 2017 yılında 8.1 puan bunu arttırdık. Şuanda 38.5’e çıktı. Benzer şekilde düşük teknolojinde ki ürün payı azaldı. Artık biz daha çok katma değerli pahada ağır yükte hafif ürünler satıyoruz. Türkiye’nin 4. Sanayi devremi için 1.5 yıldır çalışıyoruz. Türkiye’nin 4. Sanayi devrimini ıskalamaması için çalışıyoruz. Türkiye’nin 4. Sanayi devrimini geliştiren öncü ülkelerden birisi olması için çalışıyoruz. Çok güzel bir yol haritası belirledik. 6 bileşenden oluşan bir yol haritası düzenledik. Yapay zeka teknolojileri otomorobotlar, endüstiriyel bulut platformu endüstriyel siber güvenlik. Eklemeli imalat yöntemleri teknolojileri akıllı sensor teknolojileri gibi bir çok teknolojinin Türkiye’nin öncü olması için çalışıyoruz. Biliyorsunuz Türkiye birinci ve ikinci sanayi devrimlerini 100 yıl geriden takip etti. Dördüncü sanayi devriminde ise geride değiliz başa baş gidiyoruz” diye konuştu.

    Bakan Faruk Özlü buradaki programın ardından deniz yolu ile İstanbul’a geçti.

  • Vodafone ve Nokia Ay yüzeyinde ilk 4G şebekesini kuracak

    PTScientists tarafından 2019’da gerçekleştirilecek ’Ay Görevi’ kapsamında, Ay yüzeyinde ilk 4G şebekesi Vodafone tarafından kurulacak. Vodafone Almanya, uzayda çalışabilecek ve bir paket şeker ile aynı ağırlığa sahip 4G şebekesini, teknoloji ortağı olarak seçtiği Nokia işbirliği ile geliştirecek. Vodafone 4G şebekesi ile Ay yüzeyinden global bir izleyici kitlesine ilk canlı HD video yayınını yapabilecek.

    NASA astronotlarının yüzeyinde ilk defa yürümesinden 50 yıl sonra, 2019 yılında Ay, 4G kapsama alanına girecek. Gelecek yıl Berlin merkezli PTScientists tarafından gerçekleştirilecek ’Ay Görevi’ni desteklemek üzere Ay yüzeyinde ilk 4G şebekesini kurmayı planlayan Vodafone, teknoloji ortağı olarak Nokia’yı seçti. PTScientists, özel sektör tarafından finanse edilen ilk Ay inişi olan ’Ay Görevi’ni Vodafone Almanya ve Audi işbirliği ile gerçekleştirecek. Ay Görevi, 2019 yılında Cape Canaveral’dan fırlatılacak bir SpaceX Falcon 9 roketi ile başlatılacak.

    Bir paket şeker ile aynı ağırlığa sahip Ultra Kompakt Şebeke uzayda çalışacak

    Vodafone’un şebeke uzmanlığı, iki keşif aracını Otonom İniş ve Navigasyon Modülü’ndeki (ALINA) baz istasyonuna bağlayacak olan Ay’daki ilk 4G şebekesini kurmakta kullanılacak. Nokia, Nokia Bell Laboratuvarları ile, bugüne kadar hayata geçirilen en hafif ve uzayda çalışabilecek bir ultra kompakt şebekeyi geliştirecek. Ultra kompakt şebekenin ağırlığı bir paket şeker ile aynı ağırlıkta, yani bir kilodan az olacak.

    4G şebekesi ile Ay yüzeyinden 4G yayın yapılabilecek

    Keşif araçları, 4G şebekesi sayesinde; Aralık 1972’de son astronotlar Komutan Eugene Cernan ve Harrison Schmitt tarafından Taurus-Littrow vadisini keşfetmek üzere Ay yürüyüşünde kullanılan NASA Apollo 17 keşif aracı ile iletişim kurarak, bilimsel veri ve HD videoları aktarabilecek.

    Vodafone testleri, baz istasyonunun 1800 MHz frekansı bandını kullanarak 4G yayını yapabileceğini ve Ay yüzeyinden ilk HD video görüntülerinin geriye yollanabileceğini ortaya koydu. Yayın, Berlin’deki görev kontrol merkezindeki PTScientists sunucusu ile karşılıklı bağlantı kuran bir derin uzay bağlantısı yoluyla global bir izleyici kitlesine ulaştırılacak. Gelecekteki görevler için iletişim altyapısının kurulmasında atılan ilk adım olma özelliğini taşıyan 4G şebekesinin, analog radyoya göre sağladığı yüksek enerji tasarrufu Ay Görevi açısından hayati önem taşıyor.

    Projenin, mobil şebeke altyapısının geliştirilmesinde radikal bir yenilikçi yaklaşım sunduğunu vurgulayan Vodafone Almanya CEO’su Dr Hannes Ametsreiter, şöyle konuştu: “Proje aynı zamanda, cesareti, öncü ruhu ve üreticiliği ile muazzam öneme sahip bir hedefe ulaşan, birçok yeteneği içinde barındıran bağımsız bir ekibe verilebilecek harika bir örnek”.

    PTScientists CEO ve Kurucusu Robert Böhme şunları söyledi: “Proje, güneş sisteminin sürdürülebilir keşfi için atılacak ilk hayati adım. Ay görevi ile, Ay üzerinde adanmış iletişim şebekesinin ilk unsurlarını kurup test etmemiz gerekiyor. Bu LTE çözümün en iyi tarafı bol enerji tasarrufu yapması. Veri gönderirken ne kadar az enerji kullanırsak bize de bilim yapmak için o kadar çok enerji kalacak”.

    Nokia Teknoloji Sorumlusu ve Bell Labs Başkanı Marcus Weldon ise “Vodafone tarafından teknoloji ortağı olarak seçilmiş olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu önemli görev, diğer birçok şeyin yanında, gelecekteki veri ağları, işleme ve depolama için yeni uzaya uygun teknolojilerin geliştirilmesini destekliyor. Proje aynı zamanda akademi, sektör ve eğitim kurumlarının Ay araştırmaları yaparken gerek duydukları iletişim altyapısını geliştirmesine yardımcı olacak. Potansiyel olarak birçok paydaşın ve insanlığın geneli için çok çeşitli sonuçlara sahip bu projede Vodafone ve diğer ortaklar ile yakın bir çalışma içinde olmayı heyecanla bekliyoruz” dedi.

  • Harran Üniversitesi Birecik’e eğitim kampüsü kuracak

    Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde 4 yıllık fakülte açma çalışmaları yürüten Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, Birecik Meslek Yüksekokulunda bir toplantı yaparak durum değerlendirmesinde bulundu.

    Toplantıda konuşan Rektör Taşaltın, Birecik’e kazandırılacak olan yeni eğitim binalarının yer aldığı Birecik Kampüsünün başta Birecik olmak üzere bölgenin kalkınmasına önemli katkıları sağlayacağını söyledi.

    Fakülte çalışmalarının uzun vadede ilçe için büyük kazanımları beraberinde getireceğini söyleyen Rektör Taşaltın, “Bu projenin Birecik ilçemizde hayata geçirilmesiyle, çevre il ve ilçelerini kapsayan büyük bir eğitim merkezi haline gelebilecektir. Birecik Kampüsü Projesinin hayata geçirilmesi için tüm kesimlerden destek bekliyoruz” diye konuştu.

    Konuşmasına Rektör Taşaltın’a teşekkür ederek başlayan Birecik Kaymakamı Kadir Perçi, “İlçemize yapılması planlanan yeni fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokulu projelerini incelemek üzere bir araya geldiğimiz Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın’a nazik davetleri için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Kaymakam Perçi Birecik’in kalkınması için çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

    Toplantının açılışında konuşan Birecik Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd.Doç. Dr. Muhammed Yaşar Dörtbudak, Birecik Meslek Yüksekokulunun mevcut durumu ve programları hakkında kısa bir bilgi verdi. Hayata geçirilmesi hedeflenen Birecik Kampüsü Projesinin detayları, nasıl bir yerleşim planına sahip olacağı ile ilgili video slayt eşliğinde bilgiler verdi. Harran Üniversitesi Genel Sekreter yardımcısı Müslüm Açıker de Harran Üniversitesi Birecik Kampüsü Projesi hakkında sinevizyon gösterisi eşliğinde konukları bilgilendirdi.

    İlçede düzenlenen toplantıya Kaymakam Kadir Perçi, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, Birecik Belediye Başkan Yardımcıları Abdulkadir Çopur ile Hüseyin Sert, Harran Üniversitesi Genel Sekreteri Abdulhalim Dündar, Genel Sekreter Yardımcısı Müslüm Açıker, Yapı İşleri Daire Başkanı Serkan Ertürk, Birecik Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd.Doç. Dr. Muhammed Yaşar Dörtbudak, Birecik İlçe Emniyet Müdürü Levent Eker, Birecik Milli Eğitim Müdürü Ali Tavacı ve öğretim üyeleri katıldı.

  • Yamanyılmaz: “Mersin’de balık çiftlikleri kuracak firmalar kendilerini iyi ifade edemiyor”

    Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Can Yamanyılmaz, Mersin’de balık çiftlikleri kuracak firmaların kendilerini iyi ifade edemediklerini belirterek, “Bu nedenle oluşmuş olumsuz bir öngörü var. Yerel STK’lar ile firmaların bir araya gelerek toplantı yapmalarını önerdim. Bu toplantıdan uzlaşı çıkacağını düşünüyorum” dedi.

    Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yamanyılmaz, Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin (AKİB) yurt dışı faaliyetlerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin, Mersin’de kurulması planlanan balık çiftliklerine ilişkin sorularını da yanıtladı.

    “Balık çiftliklerinin çevresel kirliliği olacağını düşünmüyorum”

    Türkiye’nin kültür balıkçılığında levrek, çupra ve alabalık ihracatının şu anda 1 milyar doları aştığını ifade eden Yamanyılmaz, “Ürettiğimizi hemen satabiliyoruz. Her yıl artan kapasiteden dolayı da yeni bölgelerin açılması gerekiyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız da uygun alan olarak Boğsak ve Aydıncık tarafını belirlemiş. Balık çiftliklerinin çevresel kirliliği olacağını düşünmüyorum. Görüntü kirliliği konusunda da denizin 2-3 mil açığında kurulacağı için çok etkilemeyeceği kanaatindeyim. Ama yine de her türlü analizlerin yapılması gerekiyor” diye konuştu.

    “Mersin’de balık çiftlikleri kuracak firmaların kendilerini iyi ifade edemiyor”

    Mersin’de balık çiftlikleri kuracak firmaların, yerel STK’larla toplantı yaparak kendilerini anlatmaları gerektiğini belirten Yamanyılmaz, “Mersin’de balık çiftlikleri kuracak firmaların kendilerini iyi ifade edemediklerini düşünüyorum. Yerel STK’lara kendilerini anlatamadıkları için de oluşmuş bir olumsuz öngörü var. Buradaki STK’lar da bu konuda hassaslar, onlara da hak veriyorum. Bir araya gelinmesi gerekiyor. Mersin’de yatırım yapacak olan Türkiye’nin büyük ve güzide ihracatçılarına, yerel STK’lar ile düzenlenecek toplantıyla bir araya getirerek uzlaşı sağlanmasını teklif ettim. Önümüzdeki günlerde, iki tarafın da Mersin’de buluşup, konuşup, bunların en iyi şekilde yapılmasını istiyoruz. Burada yatırım yapacak olanlar Merkezi Üreticiler Birliği. Biz onlarla 20 gün önce konuştuk ve böyle bir toplantının olabileceğini söylediler. Mersin’de de Ekonomi Platformu ve MESİAD ile görüştük. Önümüzdeki günlerde iki tarafın da uygun gördüğü bir günde yapılacak toplantıdan uzlaşı çıkacağını düşünüyorum. Çevre de önemli geleceğimiz de önemli. Buradaki değerlerimizi koruyarak bu işi yapabileceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    Yamanyılmaz, kültür balıkçılığında Mersin’in tercih edilme nedenini ise şöyle açıkladı: “Mersin’in denizi, Bodrum’a göre 2-3 derece daha sıcak. Sıcakta balığın büyüme oranı daha yükseliyor. Buradaki doğala daha yakın. Ayrıca, ihracatçılar Ortadoğu pazarında bir gün kazanmış olacaklar. Suriye’deki olumsuz gelişmeler olmadan önce bizim 30 bin tonun üzerinde ihracatımız vardı Suriye, Ürdün ve Lübnan’a. Son 7 yıldan beri bu ihracatımız durmuş vaziyette. Bu ülkelerin köylerinde bile Türk balığı yeniyordu. Olumsuz gelişmeler bittikten sonra ihracatçı o pazarlara Mersin’den çok rahatlıkla balık gönderecektir. Şu anda sadece uçakla Umman’a, Dubai’ye gönderiyorlar. Ama Suriye yolu açıldığında Mersin’den 2,5-3 günde tırla gönderebilecekler. Irak kapısı açıldığında da aynı şey söz konusu olacak. Onlar için avantaj olacak.”

    “Kültür somonunu Japonya’ya kadar ihraç ediyoruz”

    Kültür balıkçılığında Norveç somonunun çok ünlü olduğu bilgisini veren Yamanyılmaz, kültür balıkçılığında dünyada bir numaralı üreticinin şu anda Norveç olduğunu ve 6,5 milyar dolar ihracatı bulunduğunu söyleyerek, “Bu, muazzam bir rakam ve Norveç’in en büyük gelir kaynaklarından birisi bu. Onun dışında Şili de büyük üretici. Biz de Türkiye’de Norveç somununu kültür balığı olarak üretiyoruz. Türkiye’de Karadeniz bölgesinde somon üretiliyor. Son dönemde somon tüketimi o kadar attı ki, talep arttığı için üretimi de artmaya başladı. Kalitesi de çok iyi, lezzeti de çok güzel. Japonya’ya kadar ihracatımız başladı. Önümüzdeki günlerde Karadeniz’deki üretici sayımız artacak ve buna bağlı olarak hem üretim miktarımız hem ihracatımız artacak. 2005 yılında Türkiye yaklaşık 500 bin ton balık üretiyordu. Bunun 120-130 bin tonu kültür balığı, kalanı da avcılıkla gerçekleşen bir üretimdi. Bugüne geldiğimizde yaklaşık 560 bin ton balık üretiyoruz ve bunun 325 bin tonu kültür balığı, kalanı da avcılıkla üretilen balık. Avcılıkta da 60 bin tonu levrek, çupra, palamut, istavrit gibi balıklar ama 190 bin tonu da hamsi. Yani hamsi olmasa hiçbir şey çıkmayacak Türkiye denizlerinden. Kültür balığı olmasa tüketecek balığımız yok. Şu anda Avrupa Birliği’nde kültür balığı olarak satılan levrek, çuprada her üç balıktan biri Türk balığı. Türkiye’de artık kültür ön plana çıktı. Dünyada da şu an yüzde 35’i kültür, yüzde 65’i çiftlik balığı. Ama gelecek 20 yılda şu anki tüketime göre kültür balığı avcılığı geçecek, yüzde 55’e yüzde 45 civarında olacak. Kültür balığına öcü gibi bakılıyor ama öyle değil. Artık dünya kültür balıkçılığına gidiyor. Dünyada artan bir nüfus ve tüketen bir toplum var. Dolayısıyla balık popülasyonu yetmiyor. Türkiye’de üretilen kültür çupra balığı dünyanın her tarafına ihraç ediliyor, Amerika’ya kadar gönderiliyor. Şu an Amerika’ya uçakla çok rahatlıkla çupra gidiyor” şeklinde konuştu.

    Kültür balıkçılığında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın hassas olduğunu vurgulayan Yamanyılmaz, “Bakanlık ayda iki kez denetim yapıyor. Balıklar ve yemler devamlı analiz ediliyor. Bu analizler sertifikası olan laboratuvarlarda yapılıyor ve bunlar dünya çapında laboratuvarlar” dedi.

  • AB, kendi IMF’sini kuracak

    BRÜKSEL (İHA) – Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkelerin ekonomik kurtarma programlarını yönetecek Avrupa Para Fonu (EMF) kurulmasını teklif etti. Avrupa’da ekonomik ve parasal birliğin güçlendirilmesini amaçlayan AB Komisyonu, EMF’nin Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi faaliyet göstereceğini açıkladı.

    Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ile komisyon üyelerinden Günther Oettinger ve Pierre Moskovici, Ekonomik ve Parasal Birliğin tamamlanmasına yönelik ilave edilen adımlar konusunda önerilerini açıkladı. Brüksel’deki Avrupa Birliği’nin Berlaymont binasında düzenlenen basına açık toplantıda, 2019 yılı itibariyle, ekonomik açıdan zor duruma düşecek Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin başvurabileceği bir Avrupa Para Fonu oluşturulması önerildi.

    Basın toplantısında, Avrupa Parlamentosu ile Konseyin, kendi IMF’si olarak lanse edilen Avrupa Para Fonu konusundaki teklifin, 2019 yılının ortalarında onaylanması gerektiği belirtilirken, Avrupa Para Fonu’nun Avro bölgesine birçok konuda yeni reformlar getireceği iddia edildi.

    Komisyon Üyesi Pierre Moscovici, yaptığı konuşmada, AB yürütme organı, kurulması öngörülen Avrupa Para Fonu’nun AB’nin kural ve yeteneklerini sıkı sıkıya bağlı olacağını ve Avrupa Parlamentosu’ndan sorumlu bir topluluk organı haline geldiğini görmek istediğini açıkladı.