Etiket: Külünk:

  • AK Parti’li Külünk: “Recep Tayyip Erdoğan Bu Yüzyılın Yavuz Sultan Selimidir”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde düzenlenen konferansta Türkiye’nin başkanlık sistemine neden geçilmesi gerektiğini anlattı. Külünk, Türklerin tarihinde hep güçlü liderlerle sıçramalar yaptığını belirterek, “Recep Tayyip Erdoğan bu yüzyılın Yavuz Sultan Selimidir” dedi.

    AK Parti Kdz. Ereğli ilçe Teşkilatı tarafından düzenlenen “Başkanlık Sistemi ve Yeni Anayasa” konulu konferansa katılan AK Parti İstanbul milletvekili Metin Külünk, parlamenter sistemi eleştirdi, başkanlık sisteminin Türkiye kazandıracağı ekonomik ve siyasi istikrarı anlattı. 1949’dan bu yana geçen 70 yıllık sürede Türkiye’nin 64 hükümet gördüğünü ifade eden Külünk, Lozan Anlaşması ile Türkiye’ye sadece fiziki sınırlar çizilmediğini, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel sınırlar çizildiğini söyledi. Lozan’da ’Siz bir daha bu sınırların ötesine çıkmayacaksınız’ denildiğini dile getiren Külünk, parlamenter sistemin ekonomik istikrarsızlığın kapısı olduğunu savundu.

    “DEMİREL VE ECEVİT ‘SEÇİM’ DESEYDİ 12 EYLÜL DUVARINA TOSLAMAZDIK”

    7 Haziran seçimleri sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Yeniden seçim’ diyerek ülkeyi tarihi bir eşikten aldığını anlatan Külünk “Bunu unutmayınız. Bugün anlaşılamayacak ama yarın anlaşılacak. Aynı tabloyu 12 Eylül öncesi yaşı kemale ermiş olanlar bilir. Merhum Demirel ile Merhum Ecevit eğer ‘seçim’ deselerdi, Türkiye belki 12 Eylül duvarına toslamayacaktı” dedi.

    “PARLAMENTER SİSTEMLE BİZİ UYUTTULAR VE KONTROL ETTİLER”

    Parlamenter sistemin küresel faiz baronlarının Türkiye’yi kolay kontrol etmek için oluşturulan bir sistem olduğunu ifade eden Külünk şunları söyledi: “Parlamenter sistemde güçlü lider, güçlü iktidar olmadığı sürece bu halk koalisyonlara mahkumdur. 1990 ile 2002 arasındaki istikrarsızlık da küresel bir operasyondu. Parlamenter sistem Türkiye’de istikrarsızlığın kapısıdır. Parlamenter sistem Türkiye’yi kontrol etmek isteyen güçlerin, Türkiye’yi kontrol etmeyi kolaylaştırıcı sistemin adıdır. Çünkü parlamenter sistemde 1961 ve 1982 anayasası ile anayasal meşruiyet sağladıkları kurumlar eli ile sizin egemenlik hakkınızı hep gasp etmişlerdir. Parlamenter sistem ile bizi uyuttular ve kontrol ettiler. Parlamenter sistemle büyük tarihimizi güncellememizi engellediler.”

    “70 YILDA KÜRESEL FAİZ LOBİSİNİN CEBİNE TRİLYON DOLARLAR GİTTİ”

    Son 70 yılda halkın cebinden faiz baronlarının cebine trilyon dolarlar gittiğini söyleyen Külünk, “Biz bugün dünyanın ilk 10 ülkesi içerisinde olmalıydık. Savaş gördük mü? Görmedik. Niye ilk 10’da değiliz o zaman? Almanların, Fransızların bizden çok mu üstünlüğü var? Yok. Niye ilk 10’da değiliz. İlk 10’da olmamamızın en önemli sebebi parlamenter sistem üzerinden Türkiye’nin kontrol ediliyor olmasıdır. 1949 yılından bu yana faiz, enflasyon, devalüasyon lobisi üzerinden Türkiye’nin cebinden çıkıp, küresel faiz baronlarının cebine giren para trilyon dolarlar” dedi.

    “PKK VE PYD TAŞERON ÖRGÜTLERDİR”

    Başkanlık sisteminin artık bir beka sorunu olduğunu dile getiren Külünk, PKK ve PYD terör örgütlerinin bu sistemin değişmesini engellemek için kullanılan taşeron örgütler olduğunu ifade etti. Külünk konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Başkanlık sistemi halkın doğrudan iktidarıdır. Tarihin en kritik dönemindeyiz. Türkiye bu parlamenter sistemle gelecek yüzyıla çıkamaz. Bu beka meselesi beka. Dünya yeniden şekilleniyor. Coğrafya yeniden şekilleniyor. Önümüzdeki 100 yılda ciddi sıkıntılar yaşarız. Musul’un elimizden gidişini unutmayın. Şimdi de Kürtleri bizden kopartmak istiyorlar. Terör, Türkiye’nin sistem değişikliğini engellemek için kullanılan bir taşerondur. Asıl hedefleri Türkiye’nin sistem değişikliğidir. Konuşturtmamaktır, Turgut beye de aynısını yaptılar, hatırlayın. Turgut bey ‘Başkanlık sistemi’ dediğinde başına dünyayı yıktılar.”

    “RECEP TAYYİP ERDOĞAN BU YÜZYILIN YAVUZ SULTAN SELİMİDİR”

    Türkiye’nin güçlü liderler geldiği dönemlerde tarihinde hep sıçramalar yaptığını söyleyen Külünk, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

    “Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’e, II. Murat’a, Yavuz Han’a bakın. Dikkat edin, tarihimiz dahi güçlü liderliklerin olduğu dönemlerde sıçramıştır. Recep Tayyip Erdoğan bu yüzyılın Yavuz Sultan Selimidir. O’nun kıymetini iyi bilin. Çok açık söylüyorum; Erdoğan’ı anlamak, gelecek 100 yılı anlamaktır. Türkiye’yi onsuz bırakmak istiyorlar. Erdoğan’sız Türkiye isteklerinin bir tek sebebi var; Türkiye’yi küçültmek. Dün Abdülhamit Han’ı Filistin ve Musul topraklarını vermediği için alaşağı ettiler. Erdoğan’ı da Kürtleri teslim etmediği için, Kürtlerle kardeşliği yüksek sesle haykırıp bu coğrafyada Kürt kardeşlerimizle beraber büyük Türkiye mücadelesi verdiği için Türkiye’yi Erdoğan’sızlaştırmak istiyorlar. Aynı Ermeni Taşnak çeteleri üzerinden Osmanlı’yı nasıl Ermenilerle karşı karşıya getirdilerse, Şimdi de PKK, PYD terör örgütü üzerinden Kürt kardeşlerimizi Türkiye ile karşı karşıya getirmek istediler ama kadim dostumuz olan Müslüman Kürt kardeşlerimiz bu oyuna gelmedi. Türkiye ile yollarına devam etme kararlılığını ortaya koydular. Bütün bu gelişmeleri karşılayacak sistem değişikliğine mecburuz.”

    Konferansa Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun, Kdz. Ereğli TSO Başkanı Yaşar Tetiker, STK temsilcileri, parti yöneticileri ve yaklaşık bin 500 kişi katıldı. Külünk’e konferansın ardından STK temsilcileri ve yerel yöneticiler tarafından çeşitli hediyeler verildi.

  • AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk:

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, başkanlık sisteminin halkın doğrudan egemenliği olduğunu söyledi.

    Canik Belediyesi tarafından “Yeni Türkiye Yolunda Başkanlık Sistemi” konulu konferans düzenlendi. Düzenlenen konferansta AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk konuşmacı olarak katıldı.

    Canik Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı, Havza Belediye Başkanı Murat İkiz, Salıpazarı Belediye Başkanı Halil Akgül, İller Bankası Samsun Bölge Müdürü Osman Nuri Başaran, Memur Sen İl Başkanı Nejdet Güneysu, AK Parti ilçe başkanları, parti üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

    Toplantının açılış konuşmasını yapan Canik Belediye Başkanı Osman Genç, “Belediyeler sadece park, bahçe, kaldırım ve yol yapan kurumlar değildir. Belediyeler, şehrin kültür, sanat ve aynı zamanda siyasete katkı sağlayan önemli kurumlardır. Türkiye’nin geldiği bu noktada yeni bir anayasaya ve yeni bir milli sisteme geçiş noktasında milletin adamı olan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımızın çıktığı bu yolda katkı sağlamak amacıyla bu konferanslarımızı ve yeni Türkiye yolundaki bu etkinliklerimizi yapmaktayız” dedi.

    “SAMSUN’U BİRİLERİ KİMLİKSİZLEŞTİRMİŞ”

    Konuşmasına ilk olarak Samsun ile başlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Samsun’u birilerinin bilerek kimliksizleştirdiğini söyledi. Külünk, “Canik’in bir Selçuklu ve bir Osmanlı ismi olduğunu Türkiye bilmiyor. Bir şehrin kimliği olmalı. Bu şehre Amazon demek hakarettir. Milli mücadelenin başlangıç noktası, Anadolu’nun yeniden ayağa kalkış noktası, Selçuklunun, Osmanlı’nın sancak verdiği bu şehrin tarihle barışan kimliğini anlatan ne var. Bu şehri 19 Mayıs, Bandırma Vapuru, Samsun’dan yola çıkış cümlelerini tamamlayacak, bu millet için Anadolu’nun tarihsel derinliğini anlatacak hangi kimlik belgesi var. Şehrinize sahip çıkın. Bu şehri birileri bilerek kimliksizleştirmiş. Samsun bunu hak etmiyor. Buna da sahip çıkması gereken sizsiniz. Şimdi size soruyorum, Çiftlik caddesinin dışında nerdesiniz. Mevlana merkezi nerede, tarih nerede. Şehrin kimliği yerin altından yerin üstüne çıkmalı. Bunu siz başaracaksınız. Çünkü AK Partili belediyeler bütün şehirlerde yaptıkları en önemli işlerden birisi, tarihin izlerini gün yüzüne çıkarmaktır. Çünkü şehir tarihsiz anılmaz. Samsun önemli bir şehir, Karadeniz’in merkez üssü. Samsun gün yüzüne çıkmalı. Siz marka şehirler diliyle önümüzdeki 100 yıllık süreçte Türkiye’nin en stratejik merkez üst şehirlerinden biri olacaksınız” diye konuştu.

    BAŞKANLIK SİSTEMİ

    Başkanlık sisteminin istikrarın adı olduğunu belirten Külünk, “Başkanlık sistemi tartışmaları Ankara’dakilerin işi değildir, milletin işidir. Tıpkı Atatürk’ün Anadolu’ya ilk ayak bastığı yerdeki Kuva-i Milliye ruhunun ayağa kalkması gibi. Başkanlık sistemi istikrarın adıdır. Çünkü başkanlık sisteminde istikrarsızlığa izin yoktur. Halk 2 adaydan birini seçmek zorundadır. Parlamenter sistem her zaman istikrarsızlığa fırsat alanı açabilmenin adıdır. Çünkü Türkiye’yi kontrol edenler bugüne kadar 3 temel üzerinden kontrol etmişlerdir. Bunlar ekonomik istikrarsızlık, siyasi istikrarsızlık ve darbelerdir. Başkanlık sistemi tartışması yerli ve milli bir tartışmadır. Çünkü bu sistem ile bizim gideceğimiz yer yoktur. Erdoğan karakterinde bir liderle parlamenter sistem başarabileceklerinin maksimumunu bu ülkede başarmıştır. Ama bu sistemi değiştirmezsek geri gideriz. Oysa Türkiye’nin dinamik ve güçlü bir devlet olma zorunluluğu var. Tek sesli kendi genetiğine uygun bir devlet sistemi ile tanışma zorunluluğu var. Demokrasi işleyecek, partiler işleyecek. Başkanlık sistemi tek kişinin kontrolünde bir sistem mi zannediyorsunuz. Hayır, başkanlık sistemi halkın doğrudan egemenliğidir. Başkanlık sistemi halkın iktidarıdır. Sistem değişikliği tartışmaların öznesi, vatandaşı devlete karşı korumaktır. Yazılı olan hukukun ötesinde yazılı olmayan meşru hukuk çerçevesinde kamu yönetiminin devlet anlayışının vatandaşın lehine hüküm ve uygulama yapmasıdır” şeklinde konuştu.

  • AK Partili Külünk: “Bugünün Çanakkale’si Bayırbucak Türkmenleri’dir”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Bugünün Çanakkale’si Bayırbucak Türkmenleri’dir. Bayırbucak düşerse Anadolu’nun coğrafya güvenliği tehdit altına girer” dedi.

    Memur-Sen Samsun İl Temsilciliği, Bayırbucak Türkmenleri için başlattığı “Merhamet TIR’ları” yardım kampanyası kapsamında 8 TIR dolusu yardım topladı. Toplanan yardımlar Bayırbucak Türkmenleri’ne gönderildi. Yardım TIR’larını uğurlama töreninde konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “1915 senesine geri dönün. Eğer zamanı durdurup 1915’e geri dönmek mümkün olsaydı bugün cuma namazı sonrası Memur-Sen ve yerli ve milli sivil toplum kuruluşlarının bu gayreti, Halep, Musul, Kerkük, Sudan, Kudüs, Gazze, Sina Çölü, Taciba’da olacaktı. İnsanlar cuma namazını kıldıktan sonra kollarındaki bilezikleri, parmaklarındaki yüzükleri, evlerindeki unları, katırların ve develerin sırtına yükleyip Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’a göndereceklerdi ki, Çanakkale’deki kardeşlerimizin yarasına merhem olsun diye. Bugünün Çanakkale’si Bayırbucak Türkmenleri’dir. Bayırbucak düşerse Anadolu’nun coğrafya güvenliği tehdit altına girer. Bayırbucak düşerse önümüzdeki yüzyılda devletin bekası, ümmetin birliği, milletin vahdaniyeti noktasında en ciddi sıkıntılarla karşı karşıya oluruz. Memur-Sen’in öncülüğünde bu 8 TIR’ı buradan göndererek büyük bir sembolün kendisini, aslında Yayla Dağı sınır kapısından Bayırbucak bölgesindeki kardeşlerimize göndererek onların farkında olduğumuzu, onlarla birlikte olduğumuzu ifade ediyoruz. Bu emek teşekküre, takdire ve tebriğe layıktır” diye konuştu.

    Memur-Sen olarak mazlum coğrafyalara yardımlarının durmadan devam ettiğini belirten Memur-Sen İl Başkanı Nejdet Güneysu ise, “Mazlumlara ve Bayırbucak’a ulaşıyoruz. ‘Bir çuval unun da senin olsun’ diyerek yola çıktığımız bu yolculukta inanın üyelerimiz ve Samsunlu vatandaşlarımız bizi şaşırttı. Biz küçük düşünmüşüz. Samsun’dan 2-3 bin çuval un olarak yola çıkarız dedik. Ama bizim ufkumuzu Samsun’un yardımsever anlayışı aştı. Bugün buradan 8 TIR’ı yola çıkarıyoruz. Mazlumlara yardımlarımız devam edecek” şeklinde konuştu.

    Yapılan yardımların çok önemli olduğunu belirten Canik Belediye Başkanı Osman Genç, “1915 yılında bu coğrafyalarda yaşayan bütün insanlarımızın tek kimliği vardı ‘Osmanlı’. 1920’den sonra kimliklerin bir kısmı Iraklı oldu. Suriyeli, İranlı, Tük ve Boşnak oldu. Dolayısıyla o coğrafyanın hamisi olan, babası ve annesi ölen çocuğu dedesine teslim ederlerdi. O bölgenin hamisi, babası ve dedelik görevini yapan ülke Türkiye’dir” ifadelerini kullandı.

    TIR’lar, yapılan konuşmaların ardından dua ve tekbirler eşliğinde yolcu edildi.

  • AK Partili Külünk: “Eline Saz Alıp Çalmakla Türkiye Partisi Olunmaz”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, DTK’nın açıkladığı ’özyönetim deklarasyonu’na ilişkin eleştirilerde bulunarak, Teşvikiye’de yabancılaşmış aydınlarla oturup sohbet etmekle Türkiye partisi olunamayacağını söyledi.

    Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, “Mülteci akınının Avrupa üzerindeki siyasi etkileri” başlıklı Avrupa Mülteci Krizi Raporu’nu değerlendiren Metin Külünk, Afrika göç dalgasını işaret ederek Avrupa’yı daha büyük bir göç dalgasının beklediğini ifade etti. “AB bu süreçte Türkiye’nin öneminin farkında olduğunu hissettiren ve vize meselesini çabuklaştırıp bu anlamda önünü açan yaklaşımın içinde değerlendirmelidir” ifadelerini kullanan Külünk, Türkiye’nin 4 yıldır Suriyelilere yönelik gösterdiği insani şartların Avrupa’daki kamplarda olmadığını kaydetti.

    “ONLAR ERMENİ ÇETECİLER, BUNLAR PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÇETELERİ”

    DTK’nın açıkladığı ’özyönetim deklarasyonu’na ilişkin eleştirilerde de bulunan Külünk, bu tür aymazlıklara verilecek cevabın tarih içinde olduğunu söyledi. “Türkiye’nin partisi Teşvikiye ile Maçka arasında eline saz alıp çalmakla olmaz” ifadelerini kullanan Külünk, Teşvikiye’de yabancılaşmış aydınlarla oturup sohbet etmekle Türkiye partisi olunmadığını belirtti. Külünk, “Türkiye’nin partisi olmak toprak bütünlüğü, huzur, demokratik şartlardaki gelişmişliğin bir parçası olmakla mümkündür. Bu millet hiçbir dönemde kendisine yönelik bu tür aymazlıklara eyvallah etmemiş ve etmeyecektir. Yüzyıl önce Ermeni çeteciler üzerinden İstanbul’a karşı neler yapılmak istendiğine bakılınca aynı fotoğrafın tekrar güncellendiğini görür. Yüzyıl önce de Ermeni çeteciler camileri, okulları yakıyordu. Aralarındaki fark onlar Ermeni çeteciler, bunlar PKK terör örgütünün çeteleri. Sırtlarını terör örgütüne yaslamaktan imtina etmeyenler, kendilerini Kandil ile birlikte görüyorlar. Bütünlüğe kastetmek isteyenler, Kürt halkının varlığına kastetmek isteyenler, barikatla hendekle ortak kaderi yok etmek isteyenlerle kendilerini aynı yerde görenlerin hepsinedir cevabım. Türk, Kürt ve Araplar yeniden bu coğrafyada barışı belirlemenin adı olacaktır” diye konuştu.

    “BİZ ÇAYIMIZI, KAHVEMİZİ, MİLLETLE İÇER, SİMİDİMİZİ BERABER YERİZ”

    Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun HDP ile randevusunu iptal etmesine yönelik sorulara da cevap veren Külünk, “Bireysel kanaatim bu nezaketsizliği gösteren siyasi parti yönetimleriyle ne konuşacaksınız? Daha görüşme olmadan çay muhabbeti yapan, Başbakanımıza saygıda kusur eden bu anlayışla ne görüşeceksiniz? O vakti halkımızla konuşmaya ayırmalıyız. Aslında CHP ve bahsi geçen partinin yönetimleri konuşulmamasının zeminlerini hazırlıyorlar bu nezaketsizlikle. Biz çayımızı milletle içeriz bugüne kadar olduğu gibi. Temel farkımız çayımızı, kahvemizi milletle içmektir. Çorbamızı milletle beraber kaşıkladık. Simidimizi milletle beraber yemeye devam ederiz. Onlar da milletin yükselişini seyrederler” şeklinde konuştu.

    “BEN HİÇ UYUMADIM VE AYAKLARIMI UZATMADIM. BENİM İÇİN FARK ETMEZ”

    Meclis kulislerinin gazetecilere kapatılacağı yönündeki iddialara yönelik konuşan Külünk, “Ben hiç uyumadım ve ayaklarımı uzatmadığım için benim için fark etmiyor. Açıklıktan yanayım. Meclis yönetiminin kararlarına saygı duyarım ama bireysel kararım açık olmasından yana. Ama böyle bir gerekçenin olmasına inanmıyorum. Böyle bir cümleyi de milletvekili kavramına haksızlık olarak görüyorum. Kendimize haksızlık etmeyelim lütfen. Kimse çalışmalarda üzerlerine düşen sorumluluğu yapmaktan kaçınmadı. 24 saat uykusuz çalıştık biz. Kulislerin kapatılmasını belli saatten sonra doğru buluyorum” ifadelerini kullandı.

  • AK Partili Metin Külünk: “Romanlar Bu Ülkenin Ayrılmaz Parçasıdır”

    Ataşehir’de Roman vatandaşlar ile bir araya gelen AK Parti Milletvekili Metin Külünk, “Romanlar bu ülkenin eşit vatandaşıdır. Romanlar bu ülkenin ayrılmaz parçasıdır. Ben ne isem Roman da o, Roman ne ise ben de oyum” dedi.

    AK Parti Milletvekili ve İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Metin Külünk, Ataşehir Yeni Çamlıca Mahallesi’nde Roman vatandaşlarla bir araya geldi. Salona gelişi sırasında davul ve zurna ile karşılanan Külünk, vatandaşların ilgisi ile karşılaştı. Davul ve zurna çalarken bazı vatandaşların oynadığı görüldü.

    Programda bir konuşma yapan Milletvekili Metin Külünk, “Siz bu toprakların asli unsurusunuz. Yıllarca bu topraklarda doğmuş büyümüş yaşamış kardeşlerimizsiniz. Sizin eğitim probleminiz oldu, iş probleminiz oldu, aş probleminiz oldu, belediyelerin kapısında kimse size bakmadı, valiliklerin kapısında size bakmadı, doğru mu? Bütün bunlar doğru mu? Evet ben 50 yıllık İstanbulluyum, en eski İstanbullu sizsiniz. Eğer İstanbulluluk varsa, bu İstanbulluluk en güzel size yakışmaktadır” şeklinde konuştu.

    AK Parti iktidarı döneminde Roman vatandaşların sorunlarına yönelik çok sayıda adım atıldığını belirten Külünk, “Sizin olduğunuz yerde neşe var, güzel Türkçe var, sizin olduğunuz yerde insanlık var, sizin olduğunuz yerde muhabbet var, doğru mu? Sizin yıllarca unutulmuşluğunuzu, sizin yıllarca ihmal edilmişliğinizi AK Parti iktidarı değiştirdi. Henüz daha yolun başındayız. Bu ülkenin artık siz eşit vatandaşısınız. Doğru mu? AK Parti iktidarı size bütün kapıları açtı mı? Okulları açtı mı? Belediyelerin kapısını açtı mı? Kaymakamlıkların kapısını açtı mı? Sizlere artık TOKİ ev veriyor mu? Evet sıkıntılarımız var, problemlerimiz var, var tabi ki. Bütün problemlerimiz bir çırpıda tabii ki bitmedi. Ama bir şey var ise şunu artık herkes kabul ediyor. Romanlar bu ülkenin eşit vatandaşıdır. Romanlar bu ülkenin ayrılmaz parçasıdır. Ben ne isem Roman da o, Roman ne ise ben de oyum” diye konuştu.