Etiket: Külünk:

  • AK Partili Külünk: “15 Temmuz bir darbe girişimi değildir”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Türkiye’de bugüne kadar 4 darbe yaşandığını, ancak 15 Temmuz’un bir darbe kalkışması olmadığını belirterek, “15 Temmuz bir darbe girişimi değildir, bir ayar çekme operasyonu değildir. Bir devletin topyekûn çökertilerek Türkiye’nin bir iç savaşa mahkûm edilerek, teslim alma girişimidir” dedi.

    Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Cengiz Andiç Kültür Merkezinde düzenlenen “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Yeni Türkiye” konulu panele AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk konuşmacı olarak katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan Külünk, “12 Eylül bir ayar çekmedir. 28 Şubat bir ayar çekmedir. 27 Mayıs bir ayar çekmedir. 12 Mart bir ayar çekmedir. 15 Temmuz hepimizin ortak değerleri olan bağımsızlık, özgürlük, demokrasi, millet, bayrak, ezan ve devlet mefhumlarının çökertilerek devleti teslim alıp Türkiye’ye yeni bir Lozan dayatma girişiminin adıdır. 15 Temmuz bir darbe girişimi değildir, bir ayar çekme operasyonu değildir. Bir devletin topyekûn çökertilerek Türkiye’nin bir iç savaşa mahkûm edilerek, teslim alma girişimidir” dedi.

    “Türkiye’de Kürt meselesine dokunan bütün siyasetçiler tasfiye edilmiştir”

    Katılımcılara da 15 Temmuz’u soran Külünk, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Bugüne kadar bir takım siyasetçiler gibi Kürt meselesini, biriktirilmiş sorunları çözüyormuş gibi yapıp inisiyatif almaktan imtina etseydi Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye’yi Erdoğan’sızlaştırma operasyonlarına tabi tutmazlardı. Türkiye’de Kürt meselesine dokunan bütün siyasetçiler tasfiye edilmiştir. Terörü tasfiye etmek isteyen bütün siyasetçiler tasfiye edilmiştir. Askerler de dahil olmak üzere Eşref Bitlis bunun adıdır.”

    “FETÖ ve DAEŞ neyse PKK terör örgütü de odur”

    “FETÖ neyse PKK terör örgütü de odur. DAEŞ neyse PKK terör örgütü de odur. İşte ispat, buyurun Suriye’deki DAEŞ-PKK ortaklığına bakın. DAEŞ ana rahmidir, PKK o ana rahminde büyütülen yapıdır. Şu anda FETÖ terör örgütünün bir takım elemanları Kandil’de PKK terör örgütünün yanındadır” diyen Külünk, “İran bu anlamda bütün politikalarını dikkatli yönetmek zorunda ve bu coğrafyada bir mezhep savaşının önünü açacak bütün adımlardan uzak durmak zorunda. 15 Temmuz’a geri dönecek olursak 17-15 Aralık, Hrant Dink cinayeti, Uludere faciası, Suriye’de Türk uçağının düşmesi, Suriye’de Rus uçağının düşürülmesi, dershaneler, MİT krizi, MİT TIR’ları krizi, İlker Başbuğ’un tutuklanması bunların hepsi aslında birer 15 Temmuz hazırlığıdır. Kim bozdu bu oyunu? Millet kiminle, Sayın Cumhurbaşkanımızla. Peki neyi başardınız biliyor musunuz? Bugün Çanakkale için ne konuşuyorsa yüzyıl geçtikten sonra bugünlerle ilgili o konuşulacak” diye konuştu.

    “Musul’u konuşmazsak, Diyarbakır’ı konuşturmazlar”

    Başkanlık sisteminin teknik bir konu olmadığını söyleyen Külünk, “Başkanlık sistemi 15 Temmuz’da sokaklar üzerinden devleti sahiplenme biçimimizin siyasal sistem olarak yerli ve milli dönüşümüdür. Çünkü Türkiye’yi bu kirli akıl yıllarca, bir milletvekili olarak bunu söylüyorum size, parlamenter sistem üzerinden kontrol etmiştir. Onun için başkanlık sistemi tartışmalarında İngiltere’den ses geliyor. Almanya’dan ses geliyor. Dünyada Amerika barışı dönemi bitiyor. Dünyada Avrupa barışı dönemi bitiyor. Size müjde veriyorum. Dünyada, Türkiye merkezli bir Türkiye barışı dönemi başlıyor. Musul’u konuşmazsak Diyarbakır’ı konuşturmazlar. Halep’i konuşturmazsak, Antep’i konuşturmazlar. Cerablus’a inmeseydik bugün bambaşka olurdu. Musul’da bizsiz hareket etmiyorlar, edemiyorlar. Yeniden bu coğrafyada barışı ve adaleti Türklerin ve Kürtlerin stratejik ittifakı getirecektir” ifadelerini kullandı.

    Konuşmanın ardından YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal tarafından Metin Külünk’e hediye verildi.

  • AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk Hatay’da

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Hatay RORO Yönetim Kurulu tarafından Antakya Belediyesi’nin desteğiyle düzenlenen “15 Temmuz ve Yeni Türkiye Konferansı” konulu konferansa katıldı.

    Hatay Devleti Meclisi’nde düzenlenen konferansta konuşan Külünk, “İnsana zulmeden ne varsa, her şeyin egemen hale getirildiği son 150 yıllık egemen sistemin işlemesi arasında feryat eden insanlığın ruhlarında aradığı, hakikatte aradığı barışı, huzuru, adaleti sevgiyi birlikte yaşama kültürü, birbirleriyle çatışma kültürü değil, farklılıkları birlik esası haline getirecek bir yeni medeniyetin aslında sır merkezindeyiz. Hatay’da olmak, Habibi Neccar Hazretlerinin huzurlarında olmak, hele burada olmak, 1939’da anavatana katılma kararıyla aslında 15 Temmuz gecesi küresel güçleri bu topraklardan 1939’un 30 Haziran’ında tasfiye ettik aslında. 1939’da anavatana katılma kararının alındığı bu mecliste, 15 Temmuz’u bu mecliste konuşmak başka bir pencereyi gerektirir. Çünkü 15 Temmuz, tek bir pencereden bakılarak anlaşılacak bir kalkışma değildir. 15 Temmuz’un o kadar çok penceresi var ki aslında onu en iyi anlayacağımız mekandayız. Çünkü 15 Temmuz işgal girişiminin en önemli hedeflerinden birisi Hatay’ı kırmak, bir ikinci adımı Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin etkisini ortadan kaldırmak. En önemli sebeplerinden bir tanesi Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin gücünü tasfiye etmekti” dedi.

    Külünk, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

    “Mustafa Kemal’in söylediklerini, o gün ortaya koyduğu tavırları, bugünden geriye bakarak bir kez daha okuduğumuzda Hatay’ın anavatana katılmasının ne kadar stratejik bir öneme ait olduğunu bir kez daha görüyoruz.”

    Konferansa Hatay Vali Yardımcısı Mahmut Ersanlı, RORO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Güler, AK Parti Hatay İl Başkanı Ahmet Atıç, Hatay İl Gençlik Kolları Başkanı Ramazan Alparslan ve davetliler katıldı.

  • AK Partili Külünk: “Bolu FETÖ için stratejik bir yer, FETÖ ile mücadelede Bolu geç kaldı”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Fetullahçı terör örgütüyle mücadeleyle ilgili, “Bolu FETÖ için stratejik bir il. FETÖ ile mücadelede Bolu geç kaldı. Bolu’da örgütle mücadelenin daha kapsamlı ve dikkatli yapılması gerekiyor. Bazı kişilerin bilindiği halde birileri tarafından kollamaya çalışıldığını da biliyoruz. Herkes yaptığı işe dikkat edecek” dedi.

    17-25 Aralık sonrasında birçok ilde Fethullahçı terör örgütüyle mücadelenin geç kalındığını, bu illerden birinin de Bolu olduğunu ifade eden AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “FETÖ ile mücadelede Bolu geç kaldı. 17-25 Aralık sonrası örgütle mücadele yapmayan iller 15 Temmuz sonrası hazırlıksız yakalandı. Bu illerden birisi de Bolu. Eğer zamanında gereken önlemler alınsaydı bugün durum böyle olmaz ve geç kalınmazdı” ifadelerini kullandı.

    Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde örgütün yapılanmasına dikkat çeken Külünk, “Bolu örgüt için geçiş güzergahı ve örgütün önemli illerinden bir tanesi. Özellikle Abant İzzet Baysal Üniversitesinde yaşanan FETÖ yapılanmasına dikkat çekmek gerekiyor. Yetkililer daha dikkatli olmalı” dedi.

    “Mücadeleye herkes katkı sağlamalı”

    Bolu’da güçlü bir basın yapısının olduğunu sözlerine ekleyen Külünk, “Bu süreçte Bolu’da yerel basına da büyük görev düşüyor. Yerel basının kendilerine ulaşan bilgileri açık bilgi haline getirerek sürece destek olmalı. FETÖ ile yapılan mücadeleye tüm kesimlerin katkı sağlaması gerekiyor. Bolu’da güçlü bir yerel basın var. Basın bu süreçte kendilerine gelen bilgileri haber yaparak açık bilgi haline getirerek sürece katkı sağlamalıdır. Bu örgütle toplumun tüm kesimleri el ele vererek mücadele etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

    “Bilinen isimler birileri tarafından kollandı”

    FETÖ operasyonlarında bilinen bazı insanların bazı kesimler tarafından kollandığını ve bu insanların bilindiğini belirten Külünk, şunları söyledi:

    “Bolu örgüt açısında çok önemli bir il. AİBÜ’deki FETÖ yapılanmasının üzerine daha fazla gidilmeli. Örgütle yapılan mücadelede eksikler ve yanlışlar olabilir. Bugün bir yanlışlık varsa bunu da konuşabiliriz ve bunları düzeltme şansımız var. Ama 15 Temmuz’da darbe girişimi gerçekleşmiş olsaydı, bugün bunları da konuşamayacaktık. Onun için sabırlı olmamız gerekiyor. Bahsettiğimiz örgüt tanımlanabilir bir örgüt değil. Bugün hala yolda yürüdüğümüz kişi bu örgütle bağlantılı olabilir. İşimizin zor olduğunu biliyorum. Fakat bazı kişilerin bilindiği halde birileri tarafından kollamaya çalışıldığını da biliyoruz. Herkes yaptığı işe dikkat edecek. Örgütün bütün üniversitelerde büyük bir yapılanma içine girmiş. Örgüt için üniversiteler çok önemli. AİBÜ’de örgüt için çok önemli bir üniversite. Yetkililer daha dikkatli olmalı ve mücadeleyi ona göre yapmalılar. Bu süreç uzun sürebilir. Herkes sabır ve titizlik içinde örgütle daha dikkatli mücadele etmeli.”

  • Külünk: “15 Temmuz’un hedefi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı şehit etmekti”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “15 Temmuz’un Türkiye’yi Balkanlaştırma hedeflerinin gerçekleştirilme şartı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı doğrudan ortadan kaldırmaktı. İkinci etabı da Putin’i tasfiye etmekti” dedi.

    Canik Belediyesi, “15 Temmuz ve Sonrası” konulu konferans düzenledi. Konferansa AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk konuşmacı olarak katıldı.

    Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa OMÜ Rektörü Prof.Dr. Sait Bilgiç, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, AK Parti Samsun İl Başkanı Muharrem Göksel ve çok sayıda davetli katıldı.

    Konferansın açılış konuşmasını yapan AK Parti Samsun İl Başkanı Muharrem Göksel, “15 Temmuz’da sadece bir darbe girişimi olmadı. Ülkeyi, yönetimi ele geçirme harekatı oldu. Türk halkının basireti, Allah’ın yardımı ve güçlü bir liderin dik duruşu ile bu darbe girişiminden hep beraber kurtardık. Hangi ülkede silahlı kuvvetleri kendi vatandaşına ateş etmiş. Hangi ülkede elinde hiçbir silahı olmadan, uçağa, helikoptere ve tanka direnmiş. Bu tarih boyunca sadece Türk milletine nasip olmuştur” dedi.

    “Hedef Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı şehit etmekti”

    15 Temmuz’un hedefinin 1. Dünya savaşının bu coğrafyada devamı ve Türkiye’yi Balkanlaştırmak olduğunu belirten AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “1. Dünya savaşı bitmedi sadece ara verildi. 2. Dünya Savaşı bitti. Ara verilen 1. Dünya Savaşı önce 90’lı yılların hemen Berlin Duvarı’nın yıkılışının arkasından 1. Dünya Savaşı önce Balkanlarda devam etmeye başladı. Etnik milliyetçilik üzerinden egemenlik kavramının üzerinden Yugoslavya paramparça edildi. Balkanlar paramparça edildi. Balkanlar neredeyse 90’lı yılların sonuna kadar kana, gözyaşına, barut kokusuna ve parçalanmışa neredeyse mahkum edildi. Bu 1. Dünya Savaşı’nın birinci etabıydı. İkinci etabı ise Suriye ve Irak’taki gelişmelerdir. Suriye ve Irak’taki gelişmelerin ardından bizim coğrafyamızı, özellikle Türkiye’yi Balkanlaştırma operasyonun adı doğru’dan 15 Temmuz operasyonudur. 15 Temmuz’da bu coğrafyayı, Türkiye’yi iç savaşa, Türkiye’nin enerjisi içeride tüketilirken, Türkiye’nin güneyinden Suriye’nin kuzeyinde bir PKK, bir PYD koridoru Akdeniz’e çıkartarak bizi Ankara’nın çevresine sıkıştırıp, güneyimizde bir PKK, PYD koridoruyla Akdeniz’e çıkıp, bizi bir daha Orta Doğu’ya çıkamaz hale getirerek ardından da bu 1. Dünya Savaşı’nın devamı ikinci etabı Kafkasya’yı Balkanlaştırmaktı. 15 Temmuz’un doğrudan birinci hedefi Erdoğan’dı. 15 Temmuz’un sadece İstanbul ve Ankara’da dondurulmuş olmasının yani İstanbul ve Ankara’ya sıkıştırılmış olmasının sebebi doğrudan Erdoğan’ı şehit ederek ortadan kaldırmaktı. 15 Temmuz’un Türkiye’yi Balkanlaştırma hedeflerinin gerçekleştirilme şartı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı doğrudan ortadan kaldırmaktı. İkinci etabı da Putin’i tasfiye etmekti” şeklinde konuştu.

  • Milletvekili Metin Külünk: “YÖK bugün kapatılmalıdır””

    FETÖ operasyonlarını değerlendiren AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “YÖK kapatılmalıdır. Bu operasyonları karartan merkez, YÖK’ün yönetim kuruludur. Açıkça söylüyorum YÖK’teki yönetim kurulu üyeleri görevden alınmalıdır” dedi.

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, FETÖ ile mücadele konusunda üniversitelerde, il teşkilatlarında ve belediyelerde zaaf gösterildiğini söyledi. TGRT Haber’e konuşan Külünk, önemli açıklamalarda bulundu. Külünk, FETÖ/PDY soruşturmalarının bazı yerlerde manipüle edildiğine dikkat çekerek, “Gözaltına alınmış, örgütle ilişiği kesinleşmiş bir adamı serbest bırakmak kimin ne haddine. Bu örgütle ilgili gözaltına alınmış adamlarla ilgili yerel medyaya demeç vermek kimin haddine. 17-25 Aralık’ı anlayamadınız. Diyarbakır’da yavrularımızın şehit olduğu bomba ocağınıza mı düşmeliydi? Yahu arkadaşlar karşımızda bir terör örgütü var, terör. Küresel güçlerin uşaklığını yapan bir örgüt var karşımızda. Kimi koruyorsunuz yahu. Çekin elinizi şu operasyonların üzerinden. Çekin ya, çekin. Üniversite rektörlerine baskı yapmayın” dedi.

    “Dicle, Üsküdar ve İstanbul Üniversitesi ne oluyor, hayırdır”

    Külünk, isim isim Dicle, Üsküdar ve İstanbul Üniversitesi’ndeki rektörlere seslenerek, “Üniversiteler, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki yapılanmadan daha önemli bir işlev görüyor gerektiğinde. Çünkü bu örgütün en yoğun yuvalandığı ve geleceğimizi gasp ettikleri yerler üniversite kampüsleridir. Bana 2 bin sayfa üniversite notları ulaştırıldı. Hangi üniversitelerde operasyonlara müdahale edilmediği, gerekli özenin gösterilmediği tek tek rapor edildi. Örgüt şemasındaki dokunulmayan akademisyenler isim isim alt alta yazıldı. Bazıları da bu işleri, kampüsteki temizliği ’kriptolara’ veriyor. Onlar da iki odacı, iki memur, iki alt düzey asistanı, yani masumları fişleyerek vazifelerinden ediyor; kendileri ise yani asıl suçlu olanlar da görevlerini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.

    “YÖK bugün kapatılmalıdır, rektörler de açığa alınmalıdır”

    Akademik manipülasyonlar ve paralel temizliğin gecikmesi ile ilgili Külünk, üniversitelerin 15 Temmuz’a kadar açık bir adres olduğuna dikkat çekerek, “Buradan söylüyorum YÖK kapatılmalıdır. Bu operasyonları karartan merkez, YÖK’ün yönetim kuruludur. Açıkça söylüyorum YÖK’teki yönetim kurulu üyeleri görevden alınmalıdır. 17-25 Aralık’tan sonra 3 yıldır bu yönetim kurulu neredeydi? YÖK’ün bu yönetim kurulu, 15 Temmuz’u mu bekliyordu. Üniversitelerde aslanlar gibi, yiğitçe mücadele eden rektörlerin hepsini ayakta alkışlıyorum. Fakat mücadele etmeyip, hâlâ işi uyutmak isteyen tüm rektörler de görevden alınmalıdır. Rektör yardımcıları, genel sekreterlikler gözden geçirilmelidir. Çağrımdır; YÖK’teki yöneticilere el çektirilmelidir. Kararlılıkla çalışan savcılarımızın, hakimlerimizin mücadelesine kimse çomak sokamaz” şeklinde konuştu.

    “Her cuma akşamları 15 Temmuz şölenleri devam etmelidir”

    “Her cuma akşamı, 15 Temmuz mücadelesini unutturmayacağımız şölenlere devam edelim” diyen Külünk, “Bu devleti millet korumuştur. Düşünebiliyor musunuz Şentepe’den MİT’in kapısına gelen ve günlerce sadece 2 saat uykuyla nöbet tutan adamlar, ‘bin 200, bin 100 lira’ maaş kazanıyordu. ‘MİT’i koruyan bu insanlar devletin sahibi benim’ dedi. İşte bu direnişi, bu mücadeleyi her cuma akşamları şölenlerle kutlayalım, unutturmayalım” dedi.

    “Sokağın gücü, 15 günde 50 yıllık örgütün MR’ını çıkardı”

    “Sayın Erdoğan olmasaydı, bazıları bu ülkenin meşruiyetini Kandilvanya’da arayacaktılar” diyen Külünk, bazılarının da geçmiş zamanda FETÖ elebaşının elini öpme yarışına girdiğini hatırlattı. “Israrla söylüyorum bu küresel güç merkezinin nihai hedefi, yegane gayesi, Türkiye’yi Erdoğansızlaştırmaktır ve tehlike de geçmiş değildir” diyen Külünk, “Ey, bu FETÖ / PDY operasyonlarını karartmak isteyenler, örtmek isteyenler; verilen mücadeleyi sulandırma gayretleri ile yaşananları içinden çıkılamaz bir hâle getirmek isteyenler, 50 yıllık tehdit 15 günde tasfiye edildi, size de sıra gelir, gelecektir. Sokağın gücü 15 günde örgütün MR’ını çıkardı” diye konuştu.

    “Yerel güç merkezleri Erdoğan’ın şehit olmasını mı bekliyor”

    “Yerel güç merkezleri bu örgütün üzerinden, bu halkın üzerinden, bu operasyonların üzerinden elini çeksin” diyen Metin Külünk, “Belediyeler ve il teşkilatları, Sayın Erdoğan’ın şehit edilmesini mi bekliyorsunuz bu örgütle uzlaştığınızı açıklamak için. Siz, Erdoğansızlaştırılmış bir Türkiye’de bu hain, alçak terör örgütü ile yaşamanın beklentisi içinde misiniz? Eğer bunların hevesindeyseniz bu millet size bunun için de müsaade etmeyecek ve bunun da mücadelesini verecektir. Daha ne bekliyorsunuz, ne bekliyorsunuz gereğini yapmak için? Adaletsizlik yok, zulüm yok, haksızlık yok ama hesap sorma var. Şimdi isim vermiyorum illeri ama halkımız isim de isterse çıkar konuşurum. Çürükleri, bozukları temizleyeceğiz, temizlenecek. Sokak istihbaratı her şeyi duyuyor, herkesin farkında, kim ne yapıyor, biliyorlar. Kimse kendini sakındığını, saklandığını düşünmesin. Hepsinin zamanı gelecektir” şeklinde konuştu.