Etiket: Külünk:

  • AK Parti’li Külünk KİMDER’in programına katıldı

    KIRŞEHİR (İHA) – AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “15 Temmuz akşamındaki Özel Harekat Daire Başkanlığına bomba atan teröristlerin ne yapmak istediğini anlamazsak 16 Nisan’ı anlayamayız. 2001 yılında bu ülkeyi bir gecede fakirleştiren finansal krizi anlamazsak 16 Nisan’ı anlayamayız” dedi.

    Kırşehir İmam-Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (KİMDER) tarafından organize edilen konferansa katılan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “21. Yüzyılda güncelleyeceğimiz en önemli kavram Ahilik kavramıdır. Felaket kapitalizminin insanlığın bütün değerlerini dişlilerinin arasında erittiği ve yok etmek istediği bir süreçte bu felaket kapitalizmine karşı bizim söyleyeceğimiz en önemli söz Ahilik sözüdür. Kırşehir’le bunun için önce bütünleşmeliyiz.

    Merkezi irade ile şehrin yöneticileri de bu anlamda büyük düşünmeli Kırşehir’in medeniyetimizin ana rahmi olması yolunda büyük projelere imza atmalıyız. Görevli iki milletvekili, belediye başkanı ve il başkanı Kırşehir’i kendileri fark etmişler. “ dedi.

    “15 Temmuzu anlamadan 16 Nisan anlaşılamaz”

    Milletvekili Metin Külünk, 15 Temmuz kalkışmasının anlaşılmadan 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun anlaşılamayacağını ise şöyle anlattı:

    “Devlet Bey’e ne oldu? Daha bir yıl evvel sistem değişikliği ile ilgili tartışmalarda çok net tavır ortaya koyarken MHP lideri Bahçeli niye bir anda sistem değişikliği ile ilgili Türkiye ile ilgili algıları bir anda tersine çevirecek şekilde hadi buyurun getirin meclise sistem değişikliğini diyerek Türkiye bu sistemik krizi aşsın niye dedi.

    Cumhurbaşkanımız neden 15 Temmuz gibi bir kalkışmanın arkasından neden sistem değişikliği ile ilgili bu kadar çetin bir dönemde Türkiye’yi temelden etkileyecek bir konuyu gündeme getirdi. 18 maddelik bu paket neden TBMM’den geçti ve milletin önüne geliyor. Bu soruların cevapları 15 Temmuz’da gizli, 15 Temmuz akşamındaki Özel Harekat Daire Başkanlığına bomba atan teröristlerin ne yapmak istediğini anlamazsak 16 Nisan’ı anlayamayız. 2001 yılında bu ülkeyi bir gecede fakirleştiren finansal krizi anlamazsak 16 Nisan’ı anlayamayız. CHP’nin tek başına iktidar olduğu dönemdeki ceberrut politikalarını Türkiye’yi yukarıdan aşağıya dönüştürüp bu coğrafyada ‘İslamsız bir Türk kimliği’ inşaa etme çabalarını anlamaz isek 16 Nisan’da neden sandık başına gittiğimiz sorusuna da cevap veremezsiniz” dedi.

    “Şehitlerimize ve gazilerimize vefa borcumuz var. Recep Tayyip Erdoğan’a bu millete liderlik ederek boyun bükmediği için Alparslan’a duyduğumuz vefa gibi Osman Gazi’ye duyduğumuz vefa gibi Fatih Sultan Hazretlerine duyduğumuz vefa gibi Kanuniye duyduğumuz vefa gibi Abdülhamithan Hazretlerine duyduğumuz vefa gibi vefa duyma zorunluluğumuz var” diyen Külünk, şunları kaydetti:

    “Kalkışma Ankara, İstanbul ve Marmaris’e sıkıştı. Normal planları işleseydi Allah kurdukları planları başlarına geçirip erkene çekmeseydi darbenin saati 03.00 olacaktı. Oyun saat itibari ile bozuldu. Sokakta Cumhurbaşkanı ile bütünleşen milletle sokakta da bozuldu. Millet, 40 yıldır bu topraklarda ‘iyi çocuklar’ diye bilinen birilerine karşı ayağa kalktı. Küresel para baronlarının tehdidi altındaydı Türkiye, bu örgüt İslam’ı Hristiyanlaştırma projesidir. Bu örgüt Vatikan’ın dişleri nasıl sökülmüş Hristiyanlık nasıl felsefi akım haline dönüştürülmüşse bu örgütünde vazifesi İslam’ı etkisizleştirmek ve felsefi bir hale sokarak İslam’daki adalet, hak, hukuk kavramının konuşulmadığı sadece folklorik bir din haline getirmektir. Bu örgüt bir casusluk şebekesi bu örgüt sol Kemalistlere karşı dindar karakterli versiyonudur.”

    28 Şubat sürecine değinen Külünk, “28 Şubat üç ayaklı bir iş. Türkiye’deki dindar karakterli milli siyaset çizgisinin lideri merhum Erbakan Hoca ile birlikte siyasal millicilik çizgisini tasfiye etmektir. İlk yapılan iş milli gençlik vakıflarını kapatmak oldu. FETÖ’yü en iyi tanıyan liderlerden bir tanesi Erbakan’dı.

    İmralı üzerinden Türkiye’yi uluslararası camiada köşeye sıkıştırmak için İmralı’dakini teslim ettiler. Haini kendilerine teslim olmuş şekilde alarak ABD’ye götürdüler. Bizler iyi niyetle bakarken Emniyet ve İstihbarat teşkilatı ise bunlar tarafından kontrol altına alınmış. Bizlerde bu adamları iyi çocuklar olarak biliyorduk” diye konuştu.

    Programa Vali Necati Şentürk, AK Parti Milletvekili Salih Çetinkaya, Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, AK Parti İl Başkanı Mustafa kendirli, KİMDER yönetim Kurulu üyeleri ve öğrenciler katıldı.

  • AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk:

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, FETÖ’nün işgalci bir örgüt olduğunu söyleyerek, “Bu işgalci örgüte normal şartlarda kurallarla mahkemelerde takım elbise kravat içerisindeki bu millete şirin gözükme fotoğraflarına izin verilmemelidir” dedi.

    Kırşehir İmam-Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (KİMDER) tarafından organize edilen konferansta konuşan Külünk, FETÖ yapılanmasının tarihsel sürecini anlatarak milletin uyanık olmasını istedi. Külünk, “Bu örgüt bizim istikbalimizi çalacaktı. Bu örgüt bir işgalci örgüttür. Bu işgalci örgüte normal şartlarda kurallarla mahkemelerde takım elbise kravat içerisindeki bu millete şirin gözükme fotoğraflarına izin verilmemelidir. Bunların hepsine tek tip elbise giydirilmelidir. Bu milletin adalet duygusunu istismar ederek bu milletin duyguları üzerinden psikolojik operasyon yapmalarına izin verilmemelidir. O gece başarılı olsalardı bu ülkede nüfusun yüzde 25’i yoktu” dedi.

  • AK Parti Milletvekili Külünk: “Yunan işgali ile 15 Temmuz arasında hiçbir fark yoktur”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Yunan işgali ile 15 Temmuz arasında hiçbir fark yoktur” dedi.

    Kastamonu Üniversitesi Aktif Gençlik Topluluğunun “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi” konulu konferansına AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk konuşmacı olarak katıldı.

    Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansta AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Yunan işgali ile 15 Temmuz arasında hiçbir farkın olmadığını belirterek, “İngilizlerin İstanbul’a attığı bomba ile bunların Meclis’e attığı bomba aynıdır” dedi.

    15 Temmuz’un darbe olmadığını savunan Külünk, şöyle konuştu: “15 Temmuz darbe falan değildir. 15 Temmuz ne 27 Mayıs, ne 12 Mart, ne 12 Eylül, ne de 28 Şubat’tır. Saydığım 4 darbe batı ittifakına amade kılınmış Ankara yönetiminin sistem dışına çıkarak millileşmesi karşısında devşirmelerin bu ülkenin batı ittifakına tekrar amade kılmak için ayar çekme çabasıdır. Türkiye’yi darbelerle yeniden istedikleri yere getirmek istiyorlar. 15 Temmuz diğer dördüyle alakası olmayacak kadar daha derin. 15 Temmuz Cumhuriyetin intikamını, Birinci Meclisin intikamını, 29 Ekim 1923’ün intikamını bizden almak üzere yapılıyor”

    Birinci Meclisin İngilizlerin sömürücü anlayışından Osmanlı’yı kurtararak Türklerin bir kez daha bağımsızlığını ilan etmesini sağladığını belirten AK Parti İstanbul Milletvekili Külünk, “Cumhuriyetin kuruluşundan 93 yıl geçtikten sonra bu ülkenin bağımsızlığının intikamını, bu işgalci yaklaşım 15 Temmuz akşamı almaya çalıştı. NATO ittifakına dahil olduğumuz günden bugüne kadar 65 yıllık mazide bu devletin içine sızmış örgütlerin en önemlisi olan FETÖ’cü yaklaşım tarafından bizden Cumhuriyetin intikamını almaya çalıştılar. 15 Temmuz devletimizi çökertip bizi sömürgeleştirme girişiminin adıdır” diye konuştu.

    Türklere İngilizlerin bile boyun eğdiremediğine dikkat çeken Külünk, “Biz, İngilizlere bile boyun eğmedik, bunlara mı boyun eğeceğiz. O gece İstanbul ve Ankara’da ayağa kalkan halk, Mustafa Kemal’in ‘Geldikleri gibi giderler’ sözüyle ortaya koyduğu fotoğrafı 95 yıl sonra güncelledi. Yunan işgali ile 15 Temmuz arasında hiçbir fark yoktur. İngilizlerin İstanbul’a attığı bomba ile bunların Meclis’e attığı bomba aynıdır. 15 Temmuz, 2001 finansal krizinin terör versiyonu. 15 Temmuz, 28 Şubat’ın devamıdır. 15 Temmuz Türkiye’yi her anlamda teslim alarak İslam dünyasına şekil verme girişimi” şeklinde konuştu.

    “Gülenizim, İslam’ı Hristiyanlaştırma projesi”

    FETÖ’nün silahlı terör örgütüne dönüşeceğinin altını çizen Külünk, “15 Temmuz gecesi Kandil’den terör örgütü yöneticilerine ‘harekete geçmeyin, bekleyin’ talimat verildi. Bugün kaçakların bir kısmı Kandil’de, bir kısmı PKK ile birlikte. Bu örgütü bir gün Taliban örgütünün bir diğer versiyonu olarak göreceğiz, silahlı terör örgütü olarak” ifadelerini kullandı.

    FETÖ örgütünün İslam’ı Hristiyanlaştırmak istediğini savunan Külünk, şunları söyledi: “Bu örgütün fikri bir temeli var. ‘Gülenizm’ Gülenizim, İslam’ı Hristiyanlaştırma projesi. 1998’de Vatikan’da Papa’nın elini keyifle öpüşüne, yazdığı mektuplara bakın. İslam’ı Hristiyanlık gibi felsefik, folklorik bir akım haline dönüştürmek istemiştir. Asya’yı üçüncü bin yılda Hristiyanlaştırma projesidir. Bu stratejinin müttefiki kendini kardinal gören ‘Kandilvanya’daki alçaktır”

    FETÖ’nün CHP’yi ele geçirdiğine işaret eden Külünk, şunları kaydetti: “Bu örgüt, 15 Temmuzdan sonra etrafı tel örgülerle çevrildi ama bitmedi. Yedeği sahneye çıkarılana kadar bu örgütten istifa etmeye devam edecekler. Referandum sürecisini bu örgütle yürütüyorlar. AK Parti’yi teslim alamayan bu yapı, CHP’yi teslim aldı. Devlet beyi teslim alamayan bu yapı, HDP’yi teslim aldı”

    “Türkiye merkez güçtür. Dünya Türkiye üzerinden şekillenir”

    Referandumda ‘evet’ çıkmasıyla devletin daha pratik hareket edeceğine işaret eden Külünk, devletin bağırsaklarını temizleyeceklerini kaydetti.

    Türkiye’nin merkez ülke olduğunu vurgulayan Külünk, “Türkiye merkez güçtür. Dünya Türkiye üzerinden şekillenir. Dünya Türkiye’yi hesap etmeden hiçbir hesap makinesi kullanamaz, kullanamamıştır, kullanamayacaktır. Kendi dünyanız da ümitsizliğe yer vermeyin. Kendi dünyanız da olumsuzluğa yer vermeyin. Biz büyük bir milletiz, biz büyük devletiz” dedi.

    “Birinci hedefimiz 2023’te dünyanın en güçlü 10 ülkesinden birisi olmak” diyen Külünk, şöyle devam etti: “Bu devletin birinci hedefidir. İkincil hedef dünyanın 5 büyük ülkesinden biri olacağız. Birini 2023’te olacağız öbürünü de 2053’te olacağız. Bunları kim başaracak biz başaracağız. Ne şanslıyız ki Erdoğan gibi bir lider ile aynı hattayız. Kastamonu’da olmanın heyecanı bir başkadır. Şaban-ı Veli Hazretleri var burada. Şaban-ı Veli Hazretlerini anlarsak Anadolu’da ne yapmamız gerektiğini anlarız. Şaban-ı Veli Hazretlerini anlarsak Anadolu topraklarına Medine’den, Mekke’den gelen bu ruhun bu rüzgarın ne anlama geldiğini anlarız. Bu Müslüman Türk milletini de tarihsel sorumluluğunu anlarız. Bu nedenle bir kez daha siz değerli hanımefendilere beyefendilere teşekkür ediyorum”.

  • AK Partili Külünk: “Almanya Alman İslamı üretecek Türkleri devşirme peşinde”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Almanya’da yaşayan Türklere yönelik baskı, tehditler ile din görevlilerinin evlerine yapılan baskınlar hakkında, “Almanya Alman İslamı üretecek Türkleri devşirme peşinde” dedi.

    Almanya’da yaşayan Türklere yönelik baskı ve tehditler ile camiler, din görevlileri ve sivil toplum kuruluşlarının baskı altına alınması hakkında AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, İstanbul Gümüşsuyu’ndaki Almanya Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması düzenledi. Türk-Alman dostluğuna zarar verecek bir adımın daha atıldığını ifade eden AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Alman Federal savcılığının talimatıyla Almanya’da, Türkiye Cumhuriyetinin memuru olarak görev yapan Avrupa’daki vatandaşlarımızın dini hizmetlerine katkı sağlamak, onların dini hizmetlerine yardımcı olmak amacıyla görev yapan 4 imamımızın evlerinde sabah saatlerinde baskın düzenlenerek arama yapıldı. Bu bir skandaldır. Bu eyaletlerde imamlara yönelik bu soruşturmaların gerekçesi bizim devlet memurlarımız ajan olarak suçlanmaktadır. Bu açık bir iftiradır. Türkiye Cumhuriyetinin hiçbir memuru imamlık göreviyle Avrupa’da görev yapan hiçbir devlet görevlimizin böyle bir iftirayla soruşturma açılması ve bu tip uygulamaları kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.

    “Almanya tarihte terörizm ve terör ismiyle anılacaktır”

    “Almanya Türk-Alman dostluğuna zarar verecek bir skandala da imza atmış bulunuyor” diyen Külünk, “Türkiye-Almanya 2 dost ve tarihsel, stratejik müttefikliği olan iki ülkedir. Bugün Almanya, Almanya’daki milyonlarca Türkü yok sayarak Türkiye ile dostluklarına zarar verecek her türlü adımı atmaktadır. Bir tarafta tüm terör örgütlerinin neredeyse yuvalandığı adrestir. Şansölye Angela Merkel, Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyareti esnasında ısrarla İslam ve terör kavramlarını yan yana getirmek istedi. Ancak bugün İslam ile terör kavramlarının yan yana gelmesi mümkün değil ama Almanya ile terörizmin yan yana gelmesi mümkündür. Bugün FETÖ’yü, PKK’yı koruyan illegal terör örgütü sol örgütlerin koruyan ve Almanya’da ev sahipliği yapan Almanya bugün maalesef terörizm ve terör ile ismi anılacaktır. Dolayısıyla bunu da biz Almanya’ya yakıştıramıyoruz. Yetmediği gibi 15 Temmuz sonrası kaçan bütün teröristlere buyur gel diyen, PKK’nın herhangi bir faaliyetine dur demeyen Almanya, resmi sıfatlı devlet memurlarına yönelik ajanlık iftirasıyla başlattığı bu soruşturmayı kabul etmemiz mümkün değildir. Bunun mesajı da Türkleri yıldırmak istiyorlardır” ifadelerini kullandı.

    “Almanya Alman İslamı üretecek Türkleri devşirme peşinde”

    Almanya’nın Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) üzerinden tüm Almanya’daki Türkiye kökenli vatandaşların buluştuğu STK’lara ayağınızı denk alın denildiğini söyleyen Külünk, “Almanya Türkiye ile bağınızı koparın mesajı vermek istiyor. DİTİB’e yapılan operasyonun asıl gerekçesi Türkiye’den Avrupa’ya giden imamların engellenmesini istiyorlar ve Türkiye’den imam gelmemesini istiyorlar. Devamında da Türkçe öğretmen gelmemesini istiyorlar ve Türkçe derslerini ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunun için her türlü gayreti sarf ediyorlar. Öbür taraftan Hz. Ali’siz Alevilik çizgisinde bir din üretmek için özel çaba sarf ederken çocukların din dersinden yararlanmasını engelleyebilmek için her türlü yanlış adımı atan Almanya, aslında tarihsel olarak 2 dost ülkenin dostluğuna yakışmayacak bütün davranışları ortaya koyuyor. DİTİB’in Türkiye ile bağlantısını kopartmak istemelerindeki amaç Alman İslamı peşindeler. Yani 15 Temmuzdaki aklın FETÖ üzerinden bir İslamsız İslam üretmesi bunu İslam dünyasına dayatması gibi Almanya’da bir Alman İslamı üreterek, bunun üzerinden Türkleri devşirmek, devşirdiği Türkler üzerinden Türkiye’ye yönelik ajanlık çalışmalarını kolay hale getirmek istiyor. Bunu açık bir şekilde maalesef Almanya’da görüyoruz. Onun için DİTİB’e yönelik bu operasyon karşısında STK’lar demokratik haklarını kullanıp bir araya gelerek yüksek sesle ’Almanya’ya Türkiye’ye yönelik bu operasyonlarınızda yanlış yapıyorsunuz’ mesajını da verecektir” şeklinde konuştu.

  • AK Parti’li Külünk: “Yeni sistemde sivil toplum örgütleri 5. güç olacak”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, yeni cumhurbaşkanlığı sistemi ile sivil toplum örgütlerinin 5. güç olacağını söyledi.

    AK Parti’li Metin Külünk, Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) ile MÜSİAD Gaziantep Şubesinin ortaklaşa düzenlediği ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Türkiye’ konulu konferansa katıldı. Milletvekili Külünk, mevcut sistemin Türkiye’ye getirdiği zorlukları hatırlatarak, yeni sistemin önemine vurgu yaptı. 15 Temmuz darbe girişiminin hedefinin Türkiye’yi parçalara ayırmak olduğunu belirten Külünk, “Bunların ağababaları dünyayı 500 devlete bölmek istiyor. Bunlar da Türkiye’yi parçalara ayırmak istiyor. 15 Temmuz’da da bunlar Türkiye’yi 5 parçaya ayırmak istediler. 15 Temmuz’un hedefi Paris’te Osmanlı’ya dayatılan fotoğrafı Türkiye’ye yeniden dayatmak” dedi.

    Tekrardan koalisyonların yaşanmamasının garantisinin bulunmadığının altını çizen Külünk, “Şimdi tek başımıza iktidarız, ancak yarın ne olacağını bilemeyiz. Bunu kökten çözmemiz lazım. Geçmişte Türkiye’nin bundan çok canı yandı. Yeni sistemle bu sorun kökten çözülecek” şeklinde konuştu.

    “Yeni sistemde sivil toplum örgütleri 5. güç olacak”

    Yeni sistemde sivil toplum örgütlerine büyük iş düşeceğinin altını çizen Külünk, “Yeni sistemde halk doğrudan belirleyici olacağı için sivil toplum örgütleri ön planda olacak. Bu sistemle sivil toplum örgütleri 5. güç haline gelecek; yasama, yürütme, yargı, bürokrasi, medya ve sivil toplum örgütleri olacak” diye konuştu.

    MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Çelenk ise, iş dünyası, halk ve devlet olarak birlikte çalışıp ülkenin refah seviyesini yükselteceklerini, Cumhurbaşkanının istihdam seferberliğine tam destek verdiklerini belirterek, 367 ile başlayan bu tıkanıklığın referandumla sona ereceğini düşündüklerini söyledi.

    Günün anısına Milletvekili Külünk’e hediye takdim edildi.