Etiket: Külleme

  • Fındıkta külleme yine kapıyı çaldı

    Ülkemizde özellikle 2013 yılından itibaren görülen ve sonrasında fındıkta özellikle birinci standart bölge olarak adlandırılan Ordu’nun Ünye ilçesinin doğu kısmında kalan kesimde görülen fındıkta külleme hastalığının nemli ve sıcak havaların etkisiyle bu yılda bahçelerde kendini hissettiriyor.

    Fındıkla ilgili kurum ve kuruluşların konu ile ilgili olarak yaptıkları açıklamalar ve çalışmalara rağmen, üreticiler bahçelerde yeterli ölçüde mücadele yapmıyor, yapamıyorlar.

    Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık, hava sıcaklığının yükselmesi ile çoğalan külleme için öncelikle tedbirin düzenli budama ve dip sürgünü temizliğinin yapılması, sonrasında ise bilinçli ilaçlama olduğunu belirterek yaprakların günümüzün 1 TL’lik madeni para büyüklüğüne erişmesi ile bunun başlatılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Artık, dalların maksimum düzeyle ışık alması, güneş görmesi ve havalanabilmesinin hastalıkla mücadelenin ilk şartı olduğunu da bildirdi.

    Ulusal Fındık Konseyi ve Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk de küllemenin sadece dallardaki fındığı değil, toplanıp depolara konan fındıkları da olumsuz etkilediğine dikkat çekerek “Fındığın ana üretim bölgesinde ve özellikle de Giresun Tombulu diye adlandırılan çeşitte etkili olan bu hastalık son zamanlarda yeniden kendini hissettirmeye başlamıştır. Verimde ve kalitede önemli kayba yol açan hastalıkla mücadele için gereken ilaçlamalara mutlaka başlanmalıdır. Küllemeye maruz kalmış fındıklar toplanıp kurutulduktan sonra bile sanayici için olumsuzluğunu sürdürür. Raf ömrünü olumsuz etkiler” dedi.

    Hastalıkla mücadele konusunda her aşamada önemli çalışmalar yapan Keşap Fındık Üreticileri Birliği uzmanlarından Ziraat Mühendisi Gül Yılmaz ise çiftçilerin külleme ile mücadeleye kükürt ile başlamaları gerektiğini bir kere daha hatırlatarak “Hastalık sporları bulaşıklık sağlamadan, kükürt ile tüm bahçeyi yıkama şekliyle ilaçlandığında koruyucu bir çalışma yapılmış olur. Ancak üreticilerimiz hastalıkla mücadelede bahçenin durumuna göre uygulanacak yol ve yöntemleri uzmanlara danışmak, hastalığı azami düzeyde dikkate ve ciddiye alarak bunu yapmak gerekir” diye konuştu.

    Gül Yılmaz, hastalıkla mücadele konusunda çok sayıda kurum ve kuruluş ile kişilerden farklı öneriler geldiğine de özellikle dikkat çekerek, kendisini yetkili addeden herkesin gelişigüzel tavsiyelerinin de üreticide zihin karışıklığı yaratıp, tereddütler oluşturduğunu belirtti.

  • Fındık rekoltesine külleme darbesi

    Türkiye’nin önemli ihracat ürünlerinden olan fındıkta yeni sezon öncesi merakla beklenen rekolte açıklaması öncesi külleme hastalığı baş göstermeye başladı.

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in açıklaması beklenen fındık rekoltesi öncesi bazı kesimler tarafından açıklanan 700 bin ton rekolteye tepki üreticiler tepki gösteren Giresun Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Tirebolu Ziraat Odası Başkanı Erim Yaman, tekelcilerin fındığın fiyatını belirlemek için yeni sezon öncesi de çabaya girdiğini söyledi.

    Resmi olarak açıklanmayan ve tahmini olarak ise piyasaya yansıtılmaya çalışan 700 bin ton rekoltenin doğruluk payının son bir haftada külleme hastalığı yüzünden gerçeği yansıtmayacak şekilde düştüğünü ifade eden Yaman, “Fındığın rekoltesini yüksek göstererek fiyatı aşağıya çekmeye çalışıyorlar. Resmi olmayan bir 700 bin ton rekolte söylentisi, son bir haftada yaşanan külleme dökülmeleriyle darbeye uğradı. Resmi olarak rekolte açıklamasını Sayın Bakanımız Faruk Çelik’in açıklanmasını bekliyoruz” dedi.

    Sezon öncesi fındık fiyatının 9 lira seviyesinde seyrettiğini belirten Yaman, “Sayın Başbakan Yardımcımız Nurettin Canikli’de açıklamalarında, ‘Fındık fiyatı üreticinin istediği düzeyde olmazsa TMO’nun devreye sokacağız’ demişti. Üreticiler olarak bu sene fiyatın tekelcilerin elinde değil devletin kontrolünde olacağını düşünüyoruz. TMO’nun devreye girmesi geçtiğimiz sezon için bekleneni sağlayamadı ama bu sene için tek umudumuz TMO oldu. İhracatçı milletin fındığını ucuza almaya çalışıyor, biz devletimize güveniyoruz. Devletimizde bizi mağdur etmeyecek” ifadelerini kullandı.

  • Fındıkta külleme hastalığı hızla yayılıyor

    Düzce’nin Akçakoca ilçesinde fındık ağaçlarında gözlenen külleme hastalığı, üreticiyi tedirgin ediyor.

    Akçakoca’ya bağlı Arabacı köyü mevkisinde hemen hemen bütün fındık bahçelerinde görülen külleme hastalığına karşı üreticiler kendi imkanlarını kullanıyor. Ancak hastalığın giderek yaygınlaşması üreticiyi tedirgin ediyor. Akçakoca’da fındık üreticiliği yapan Ziya Denizgez, devletin hastalıkla mücadelede seferberlik başlatmasını istiyor.

    Fındık üreticisi tedirgin

    Fındık kalitesi ile rekolteyi çok olumsuz etkileyen külleme hastalığı karşısında tedirgin olduklarını söyleyen Denizgez, “2-3 yıldan beri bölgemizde bu hastalığa rastlıyoruz. Bununla ilgili yetkililerden hastalıkla mücadelede daha etkin olmasını istiyoruz. Zaten fındık fiyatları masraflarımızı karşılamaya yetmiyor. Bir de bu hastalık yüzünden ekonomik kaybımızın olmasını istemiyoruz. Yetkililerden üreticinin yanında olmalarını ve bizlere destek vermelerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • ’’Fındıkçının korkulu rüyası külleme nedeniyle kayıp 300 milyon dolar’’

    İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği (İFMİB) Başkanı Ali Haydar Gören, Tarım Bakanlığı başta olmak üzere ziraat odaları, borsalar ve ihracatçı birlikleri olarak tüm kesimleri fındıkta külleme hastalığıyla mücadeleye çağırarak ’’Türkiye 15 yıl öncesinde dünya fındık üretiminin yüzde 85’ini karşılarken, şimdi bu oran yüzde 65’e düştü. Buna neden olan etkenlerden külleme hastalığı nedeniyle 2016 yılında 100 bin ton civarında yani yaklaşık 300 milyon dolar kayıp yaşadık” dedi.

    İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği (İFMİB), Türkiye’nin üretim ve ticaretinde dünya lideri olduğu fındıkta külleme hastalığı ile mücadele konusunda bilgilendirme toplantısı düzenledi. Basın toplantısına İFMİB Başkanı Ali Haydar Gören, İFMİB Başkan Yardımcısı Ahmet Bilge Anbarlılar, Fındık Araştırma Enstitüsü Dr. Arzu Sezer ve İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Selçuk Şağban katıldı. İFMİB Başkanı Ali Haydar Gören, Tarım Bakanlığı başta olmak üzere ziraat odaları, borsalar ve ihracatçı birlikleri olarak tüm kesimleri fındıkta külleme hastalığıyla mücadeleye çağırdı. Türkiye’nin 15 yıl öncesinde dünya fındık üretiminin yüzde 85’ini karşılarken, şimdilerde bu oranın yüzde 65’lere kadar düştüğüne dikkat çeken Başkan Gören “Yaşadığımız üretim kaybında, rakip ülkelerin sayısının artması ve içerde yapılan çeşitli uygulama hatalarının yanında son yıllarda ortaya çıkan külleme hastalığı da önemli bir etken oldu. Külleme nedeniyle üç yıl önce kayıp yoktu ama geçen yıl 100 bin ton civarında yani yaklaşık 300 milyon dolar kayıp yaşandığını düşünüyoruz’’dedi. Başkan Gören, ’’Türkiye’de fındık üretimi yapılan 700 bin hektar alanın yüzde 80’inde külleme ile mücadele gerekiyor. Külleme ile mücadelede ilaçlama ve işçilik maliyeti dönüm başına 45 TL. Yani külleme ile mücadelenin toplam maliyeti yaklaşık 250 milyon TL civarında’’ dedi.

    Külleme hastalığı hakkında bilgi veren Ali Haydar Gören, ’’Fındıkta, külleme hastalığında dolayı rekoltede ve verimde sorun söz konusu. Külleme bir tür mantar hastalığı. Mantar hastalığının fındık yaprakların üzerinde oluşturduğu küf nedeniyle ürünün oluşumu esnasında hem kalitesinde hem de rekoltesin de bir düşüş ön görülüyor. Bunun karşısında çeşitli biyolojik çalışmalar yapılarak bu sorunla alakalı çözümler bulunması hususunda, Fındık Araştırma Enstitüsü başta olma üzere Tarım Bakanlığı ilgili birimleri, ziraat odaları, kurum ve kuruluşların destekleri ile çok önemli çalışmalar söz konusu’’açılamasında bulundu.

    Fındık ihracatında 2013 senesinde 300 bin tonları aştıklarını ifade eden Gören, ’’Hedef bir sonraki sene, bir önceki senenin üzerinde ihracat yaparak uzun vadede oluşturduğunuz hedeflere ulaşmak. Maalesef 2013 senesinden sonra istediğimiz kalitede, istediğimiz miktarda ürün elde edemediğimiz için ürüne bağlı olarak ihracatımızda hem değer bazında hem miktar bazında kısmi olarak düşüş oldu. 2014 senesinde don hadisesi olmuştu. Bu nedenden dolayı 400 bin ton civarında ürün oluştu. İhraç edilebilecek miktarda bir ürün söz konusu olmadığı için miktar bazındaki ihracat düşüklüğümüzün temel gerekçesi bundan kaynaklandı. 2015-16 senesinde küllenmeyle alakalı bir mücadele başlatıldı. Umarım önümüzdeki yıllarda çözümü belli olan bu hastalığın, belli bir şekilde refaha kavuşması ve hastalıktan kurtulmak gerekçesiyle daha fazla ürün elde etmek ve daha kaliteli ürün elde etmek gerekçesiyle ihracatın artacağı kantindeyiz’’ şeklinde konuştu.

    ’’Pazar payında yüzde 15 ve yüzde 20 kesilme olduğunun kanaatindeyim’’

    Küllenme hastalığının pazar payına etkisini değerlendiren Gören, ’’Pazar payında yüzde 15 ve yüzde 20 kesilme olduğunun kanaatindeyim. Her şeyden önce rekoltenin düşüklüğü dışında fındığın kalitesinde oluşturduğu çok önemli hasar nedeniyle tüm dünyada Türk fındığı imajımızı belli şekilde biraz zedeler noktasına geldiği için ivedilikle çalışmalara hızlı şekilde devam ederek bu hastalıktan kurtulması gerektiğini kanaatindeyiz’’ ifadelerini kullandı.

    Külleme hastalığında üreticinin geçmiş yıllara göre daha bilinçlendiği düşüncesinde olduklarını belirten Gören, ’’Son 1 yıldır çeşitli STK’ların, bakanlığın, ticaret odalarının, ihracatçı birliklerin, borsaların ve ziraat odalarının bu konu hakkında yapmış oldukları çalıştaylar, seminerler, konferanslar ve toplantılar, köy ve ilçe bazlarında hızlı şekilde gelişmekte. Bu duyarlılık sayesinde geçtiğimiz yıllarda daha az negatif etki alacağımız kanaatindeyiz. Hem ihracatın hem de rekoltenin artmasının, Türk Ekonomisi açısında çok önemli olduğunun kanaatindeyiz. Kalitelin fındık satmalıyız ki yeni pazarlar bulmalıyız. Fındığa talep oluşturmalıyız’’ diye konuştu.

  • Fındık’ta külleme hastalığı ile bilgilendirmeler devam ediyor

    Türkiye’nin en çok ihraç edilen tarım ürünlerinin başında gelen ve 90’ın üzerinde ülkeye ihracı yapılan fındık son yıllarda ‘Külleme’ ile mücadele ediyor.

    Ortaya çıktığı günden buyana ciddi rekolte kayıplarına sebep olan külleme hastalığı ile ilgili birçok çalışma yapılıyor. Çalışmalar kapsamında Giresun Ziraat Odaları ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çiftçilere ‘külleme hastalığı’ ile ilgili bilgilendirme toplantıları düzenliyor.

    Tirebolu Ziraat Odası öncülüğünde bugün Tirebolu ilçesinde çiftçiler ile buluşan yetkililer düzenledikleri panel ile çiftçilere külleme ile ilgili mücadele teknikleri ve ilaç kullanım bilgileri verdiler.

    Panelde konuşan Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yunus Bayram, Bakanlığın fındık ile ilgili çalışmalarının sürdüğünü belirterek “Geçmişte olduğu gibi günümüzde de söz konusu ekonomi olunca hastalıkla mücadele etmekten tutun da ihracat depolama koşulların gelecekte de gündemini koruyacaktır” dedi.

    2014 yılından bu yana hastalığı araştırdıklarını ve ilaçlama metotları geliştirdiklerini kaydeden Bayram, “Külleme hastalığıyla ilgili neler yapacağız özetleyecek olursak, 2014 yılında hastalığında çıkışından bu yana ilaçlama metodu oluşturduk. 2015 yılında küllenmeyle ilgili 3 tane geçici aktif maddeye geçici tavsiye ruhsatı verildi ve bölgede üç tane aktif madde geçici tavsiyeyle şu anda külleme hastalığına karşı kullanılmaktadır. Şu an itibariyle bir iki ay içerisinde ruhsat aşamasına gelen ruhsatlandıracağımız ilaçlar da var. Ruhsat başvurusu devam edip önümüzdeki dönemde de ruhsatlandırılacak ilaçlar var. 2016 yılı itibariyle fındıkta külleme hastalığın karşı ilaç ruhsat başvurularını değerlendirerek ihtiyacı karşılayacaktır” ifadelerini kullandı.

    14 ilde gıda kontrol genel müdürlüğü olarak eğitim çalışmaları başlattıklarını vurgulayan Bayram, “Bütün illerimizde fındıkta çiftçiye verilen eğitimleri rapor halinde topluyoruz ve ciddi bir şekilde takip ediyoruz. 500 bin üzerinde afiş basılarak 14 ile gönderildi. Giresun’a yönelik faaliyetlerde il müdürlüğümüzün, milli eğitim müdürlüğümüzle iş birliği yaparak küllenmeyle ilgili farkındalık çalışmaları yapılıyor” şeklinde konuştu.

    Küllemeye karşı yapılan uyarılar ve çiftçiler tarafından bu uyarıların dikkate alınması ile önümüzdeki yıllarda hastalığın gündemden çıkacağını ifade eden Bayram, “ Mart ayının 30’u fındıkta küllenmeyle ilgili yapılacak uyarıları çiftçilerimiz alırsa, uygulamaya koyarsa inşallah külleme hastalığını önümüzdeki yıllarda gündemimizden çıkaracağız. Bu yıl yapacağınız mücadele bu yılın verimi gibi önümüzdeki yılların verimini de etkileyecektir, hastalık nasıl artıyorsa yapılacak mücadelelerde azalarak devam edecektir mücadelelerle. Külleme hastalığını ciddi anlamda sorun olmaktan çıkaracağız. Geçmişten günümüze birçok hastalık olduğu gibi ileride de çıkacaktır, fındık kurdu kokarcası gibi. Bu sorularımız devam eder. Bu konuda ne kadar bilgilendirme yaparsak yapalım bu konuda üreticimiz başroldedir. Üreticilerimizin yapacağı çalışmalar önemlidir. Zamanında ilaçlamaları yapıp bu işi bütün olarak yerine getirme noktasında irade göstermezseniz ne kadar eğitim verirsek ne kadar uyarı yapılırsa yayılsın boş. Dolayısıyla devlet olarak bizim üzerimize düşen ilaçlara izin verilmesi, araştırmaların yapılması, onun dışında en büyük aktör çiftçimizdir.”