Etiket: Kullanıyor

  • Manisalılar kartlı sayaç sayesinde 2 yıldır aynı tarifeyle su kullanıyor

    MASKİ Genel Müdür Yardımcısı Şehnaz Başaran, su hizmetleri ve bedelleri ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başaran, enflasyon oranlarının çift haneli rakamlarda olduğu ülkemizde özellikle elektriğe, doğalgaza ve benzeri tüketim ürünlerine sürekli zam yapıldığını vurgulayarak, Manisalıların kartlı sayaçta suyu yüzde 10 indirimli kullandığını ve 2 yıldır da suya aynı tarife üzerinden ödeme yaptıklarını söyledi.

    Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdür Yardımcısı Şehnaz Başaran, su hizmetleri ile ilgili olarak Manisa Web TV ekranlarında yayınlanan Kent Vizyonu programında açıklamalarda bulundu. MASKİ’nin Manisa’ya 800 milyon TL yatırım yaptığını ve bu yatırım bedelinin su gelirleri ile karşılandığını söyleyerek konuşmasına başlayan Başaran, elektriğe 2017 yılında yüzde 74 oranında zam yapılmasına rağmen Manisalıların 2 yıldır suyu aynı tarife üzerinden kullandıklarını vurguladı. İlçe belediyelerinden aldıkları su borçlarının hala 7 milyon TL’lik kısmının tahsil edilemediğini sözlerine ekleyen Başaran, kimlik bilgileri dahi oluşturmadan abonelikler yapıldığını gördüklerini söyledi.

    “Kartlı su sayacı aboneleri suya yüzde 10 daha az para ödüyor”

    Elektronik kartlı su sayacı ile ilgili olarak bugüne kadar olumlu veya olumsuz birçok geri dönüş aldıklarını ifade eden Başaran, “Mekanik sayaca göre abonelerimiz, suyu yüzde 10 daha indirimli kullanıyor. Manisa merkezde bir abone suyun metreküpüne 2,90 TL para ödüyor. 2017 yılı Ocak-Aralık ayları arasında mekanik sayaç kullanan bir abonenin 10 metreküp suya 43,92 TL, elektronik kartlı su sayacı kullanan abonelerin ise 39,81 TL ödediklerini görüyoruz. Bununla birlikte 2018 yılında suya zam yapılmadı. 2017 yılı fiyatları üzerinden aboneler su kullanmaya devam ediyor” dedi.

    Elektriğe yüzde 74 zam geldi

    2017 yılında sondajlardan hanelere su ulaştırmak için ödedikleri bedelin 45 milyon TL’den, 75 milyon TL’ye çıktığını belirten Başaran, “Elektriğe yüzde 74 zam geldi. Bizim sadece su gelirlerimiz var ve bu gelirlerle çalışmalarımızı yürütüyoruz. İlimiz genelinde suyun yüzde 90’ı sondajlardan karşılanıyor. Suyu yüksek bedellerle temin ediyoruz. Bu durumu Manisalılara hissettirmemek için uğraş veriyoruz” açıklamalarında bulundu.

    “3 liralık hat bakım ve işletim bedeli sayaçlardan alınmıyor”

    3 liralık hat bakım ve işletim bedelinin vatandaşların kullandıkları su sayaçlarının bakımı için alınmadığını açıklayan Başaran, “3 liralık hat bakım ve işletim bedelini abonelerimiz, sayaç bakım bedeli olarak algılıyor. Atıksu arıtma tesislerinin işletilmesi, sondajların açılması, yağmursuyu, içme suyu ve kanalizasyon hatlarının döşenmesi ile bakımı ve dere ıslahları gibi yatırımlar dolayısı ile hat bakım ve işletim bedeli tahsil ediyoruz. MASKİ’nin yatırımları 800 milyon TL’ye ulaştı. Su gelirlerimizden başka gelirimiz yok. Alınan bedel bütçemizi toparlamak için minik bir dokunuş.” dedi.

    Açıklamalarına diğer kurumlardaki bakım bedeli ile devam eden Başaran, “18 büyükşehir belediyesinde vatandaşlardan bakım bedeli alınıyor. Aynı şekilde elektrik faturalarında da iletim bedelini hepimiz ödüyoruz” açıklamasını yaptı.

    Kiosklar, MASKİ Pratikler ve gişelerden abonelerin ödemelerini yaptığını belirten Başaran, “Manisalıların kartlı sayaçlara avans yükleme imkanı var. Hafta sonu ya da resmi tatillerde kartınızda avans dahi bitse, sular kesilmiyor. Manisalılar mağdur olmasın diye her türlü önlemi alıyoruz. Ayrıca, depozito sorunu yok. Sayacınızın sahibi oluyorsunuz. Kiracı ev sahibi tartışmaları bitti” ifadelerini kullandı.

    “Suya artık çok zor ulaşılıyor”

    Temiz su kaynaklarının dünya genelinde hızla tükendiğini söyleyen Başaran, kartlı su sayacının diğer avantajlarına bakıldığında, abonelerin suyu daha tasarruflu kullanmaya başladıklarını vurguladı. Başaran, “2016, 2017 ve 2018 yılında bir örneklem yapabilmek için aynı abonelerimizin su tüketim miktarlarını takip ettik. Çok ciddi olarak su tüketiminde bir azalma olduğunu gördük. Geçmişe göre yüzde 10 seviyesinde daha az bir kullanımla karşılaştık. Suya artık çok zor ulaşılıyor. Su bilimcileri, petrol savaşlarının yerini su savaşlarının alacağını söylüyor. Bize düşen görev de bu su kaynaklarını koruyarak, gelecek nesillere ulaşmasını sağlamak” dedi.

  • Rusça konuşan Turla ve Sofacy benzer saldırı yöntemlerini kullanıyor

    Uzun zamandır ortalıkta dolaşan Turla ve Sofacy isimli saldırıların yine Rusça konuşan Zebrocy ile aynı yolu kullandığını açıkladı. Araştırmacılar, her iki tehdidin de merkez Asya bölgesindeki kamu ve askeri kurumlar gibi jeopolitik hedeflere odaklandığına ve aynı hedefler üzerinde sıkça çakıştığına dikkat çekti.

    Uzun zamandır ortalıkta dolaşan, Rusça konuşan, Snake veya Uroborus adlarıyla da bilinen Turla saldırısının izlerini takip eden Kaspersky Lab araştırmacıları, saldırının son varyasyonu olan KopiLuwak’ın zararlı kodlarını kurbanlarına bulaştırmak için bir ay önce Sofacy’in (diğer isimleri Fancy Bear ve APT28) bir varyasyonu olan ve yine Rusça konuşan Zebrocy ile aynı yolu kullandığını ortaya koydu. Araştırmacılar her iki tehdidin merkez Asya bölgesindeki kamu ve askeri kurumlar gibi jeopolitik hedeflere odaklandığına ve aynı hedefler üzerinde sıkça çakıştığına dikkat çekti. Bulgular, Kaspersky Lab küresel araştırma ve analiz ekibinin Turla ile ilişkili dört aktif kümenin gelişimine ve faaliyetlerine odaklanan raporunda yer aldı.

    Yapılan bilgilendirmede; ilk kez Kasım 2016’da keşfedilen ve adını ender bulunan bir kahve türünden alan KopiLuwak, aktif makro içeren dokümanlar aracılığıyla yayılarak, cihaz ve ağları gözetlemek üzere tasarlanmış Javascript tabanlı inatçı bir zararlı yazılımın sistemlere bulaşmasını sağlıyor. Araştırmacılar tarafından 2018 yılı ortalarında keşfedilen KopiLuwak’ın son versiyonu özellikle Suriye ve Afganistan’ı hedef alıyor. Turla, Windows kısayol (.LNK) dosyaları aracılığıyla yeni bir spear-phishing bulaşma vektörünü kullanırken, analizlere göre söz konusu LNK dosyaları, içerdiği PowerShell sayesinde KopiLuwak dosyalarını deşifre ederek sisteme yüklüyor. Söz konusu PowerShell geçtiğimiz ay Zebrocy’de kullanılanla neredeyse aynı olduğu belirtildi.

    Araştırmacılar her iki tehdidin özellikle merkez Asya’daki kamu araştırma ve güvenlik birimleri, diplomatik birimler ve askeri tesisler gibi hassas niteliğe sahip politik hedefler üzerinde çakıştığını tespit etti. 2018 yılında araştırmacılar tarafından takip edilen diğer Turla kümeleri arasında Carbon ve Mosquito da bulunuyor. Yapılan çalışmalardan elde edilen diğer bulgular, Turla tarafından istismar edilen Wi-Fi ağlarının sistemlere Mosquito zararlı yazılımını bulaştırmak için kullanıldığına dair iddiaları destekliyor. Ayrıca halihazırda olgunlaşmış ve güçlü bir siber casusluk ağı olan Carbon frameworkün detaylı bir modifikasyondan geçtiğine ve 2019 yılında hedefli saldırılarda kullanılmak üzere daha da geliştirileceğine dikkat çekti. Turla’nın 2018 yılındaki hedefleri arasında Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Batı ve Doğu Avrupa, Merkez ve Doğu Asya ile Amerika bölgesi yer aldı.

    Kaspersky Lab Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi Güvenlik Araştırma Başkanı Kurt Baumgartner, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Turla en eski, en inatçı ve en yetenekli saldırı araçlarının başında geliyor. Dahası sürekli kabuk değiştirmekten ve yeni şeyler denemekten geri kalmıyor. 2018 yılında Tuvla ana kümeleri üzerinde yaptığımız araştırmalarda bu zararlı platformun büyümeye ve gelişmeye devam ettiğini gördük. Bununla birlikte şunun da altını çizmek lazım ki Rusça konuşan diğer benzer örnekler olan CozyDuke (APT29) ve Sofacy, 2016’daki Demokratik Ulusal Komite saldırısında olduğu gibi batıdaki organizasyonları hedef alırken, Turla sessizce doğudaki organizasyonlara yöneliyor. Hatta Turla’nın son zamanlarda kullandığı bulaşma teknikleri Sofacy’nin Zebrocy alt setiyle zaman zaman çakışıyor. Özetle Turla’nın geliştirme ve yayılma süreci devam ediyor ve saldırıya uğrama riski olan organizasyonların dikkatli olması gerekiyor” dedi.

    Kaspersky Lab, bu ve benzer saldırıların hedefinde olan organizasyonların tuzağa düşmemesi için kullanıcıların yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

    “Kaspersky Threat Management and Defense gibi kurumsal ölçekte kendini kanıtlamış hedefli saldırı engelleme ve tehdit istihbaratı çözümlerini kullanılmalı. Bu çözümler ağ aktivitesindeki şüpheli durumları gözlem altına alarak hedefli saldırıları tespit etme ve açığa çıkarma yeteneğine sahip. Ayrıca, sistem yöneticileri ağ üzerindeki kontrolünü artırır ve koruma mekanizmalarının otomasyonunu sağlar.

    Güvenlik ekibinin güncel tehdit istihbaratına ulaşmasını sağlayın. Böylece IOC ve YARA gibi belirtileri takibe alabilir, özelleşmiş olası tehditler hakkında detaylı bilgi sahibi olabilir.

    Kurumsal ölçekte yama yönetim sürecini devreye alın, tüm sistem konfigürasyonlarını iyice kontrol edin ve kendini ispatlamış en iyi yöntemleri süreçlerinizin parçası haline getirin.

    Hedefli bir saldırının ilk işaretlerini fark ettiğinizde yönetilen koruma servislerine başvurmayı değerlendirin. Böylece tehditleri proaktif biçimde tespit edebilir, harekete geçme sürenizi kısaltabilir ve doğru önlemleri zamanında alabilınabilir”.

  • “Hakkari’nin yüzde 58’i sigara kullanıyor”

    Hakkari Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen ’Bağımlılık ile Mücadele’ konulu panelde, Hakkari’de vatandaşların yüzde 58’inin sigara kullandığı ifade edilerek, bağımlılıktan kurtulmaya yönelik bilgilendirme yapıldı.

    26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü nedeniyle Hakkari Üniversitesi Çölemerik Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda düzenlenen Bağımlılık ile Mücadele Paneli’nde, madde bağımlılığı ve tedavi yolları anlatıldı. Hakkari Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Şengal Bağcı Taylan, slayt gösterimleri eşliğinde konuşma yaptı. Taylan; ”Madde bağımlılığı ne yazık ki tüm dünya genelinin toplumların önemli temel sağlık sorunlarını teşkil ediyor. Dünya genelinde 250 milyon kişi en azında hayatında bir kere uyuşturucu kullanmıştır. Yaklaşık 3 milyon kişi ise düzenli kullanıcısı durumunda. Suç unsurlarını gerçekleştirenlerin kişilerin büyük bir çoğunluğu madde bağımlılığı olanlardır” dedi.

    “Hakkari’nin yüzde 58’i sigara kullanıyor”

    Hakkari’nin yüzde 58’inin sigara kullandığını ifade eden Hakkari Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Şengal Bağcı Taylan yaptıkları bir anketin sonucunu ise şöyle açıkladı:

    “Hakkari’de panel düzenlenmeden önce yaptığımız bir ankette ise buradaki insanların yüzde 16’sı sigara, alkol ve madde ve hiçbir şey kullanmamış. Bunun yüzde 50’si ise ne yazık ki sigara bağımlısı durumundadır. Yüzde 10’u ise madde bağımlısı değil belki ama hayatlarında bir kere madde kullanmışlar. Bu şu demektir bu insanlar en az hayatlarında bir kere maddeye bulaşmış, belki de şu demektir bu madde artık burunlarının dibine kader gelmiş o yüzden çok ciddi önlemler almak durumdayız.”

    Hakkari Devlet Hastanesinde görevli Psikolog Şaban Özer, “Madde Bağımlısı Bireye Yaklaşım, Tedavi ve Öneriler” hakkında detaylı bilgiler verirken, Hakkari Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Çiçek Ediş de madde bağımlılığını önlemek için yapılması gerekenler hakkında detaylı bilgi verdi.

    Bağımlılık ile Mücadele Paneli, Çölemerik Meslek Yüksekokulu bahçesinde yapılan ikramla sona erdi.

  • CHP Parti Sözcüsü Tezcan “İçişleri Bakanı tahrik eden bir dil kullanıyor”

    CHP Genel Başkan yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan Didim’de düzenlenen “Hak-Hukuk ve Adalet Didim mitinginde partililere seslendi. Tezcan Suruç’ta yaşanan olayla ilgili İçişleri Bakanının açıklamalarına cevap vererek “İçişleri Bakanı çıkmış, sıkılmadan böylesi bir acı olayı, yatıştırmak ve sorumluları bütün çıplaklığı ile ortaya çıkarmak varken, bunun yerine tahrik eden bir dil kullanıyor.”dedi.

    CHP Didim İlçe Örgütü ve Didim Belediyesinin katkılarıyla “Hak-Hukuk ve Adalet Didim mitingi” düzenlendi. Cumhuriyet Kent Meydanında düzenlenen mitinge CHP Genel Başkan yardımcısı, Parti Sözcüsü, Aydın Milletvekili ve 1. sıra adayı Bülent Tezcan, CHP İl Başkanı Ali Çankır, CHP Aydın Milletvekili ve 2. sıra adayı Hüseyin Yıldız, Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, CHP İlçe Başkanı Nurettin Koçak, Milletvekili 3. sıra adayı Süleyman Bülbül ile diğer milletvekili adayları, il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı.

    CHP Genel Başkan yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ise tüm Didimlilerin bayramlarını kutlarken “Hafta sonu Babalar günü; tüm babalarımızın günü kutlu olsun; ayrıca Genel Başkanımızın Adalet yürüyüşünün 1. yılı doluyor. Hepsi bizim için güzel şeyler..”dedi.

    Tezcan konuşmasında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde Arefe günü AK Parti heyetine yönelik saldırı sonrasında İçişleri Bakanının açıklamalarına yönelik eleştirilerde bulundu. Tezcan sözlerini şöyle sürdürdü; “Suruç’ta meydana gelen olay hepinizi yaraladı; üzdü. Kan akmasın istiyoruz. Çatışma olmasın istiyoruz. Hele bayram arefesinde insanların birbiriyle kavgası, ölümlere neden olması bayram arefesinde acıların yaşanması kabul edilebilir bir şey değil. Ben bu acıyı bütün milletimizin paylaştığını biliyorum. Bu acıların tekrar edilmemesini diliyoruz. Ancak dilemek yetmiyor, sorumlu davranmak gerekiyor. Böyle bir acı üzerinden siyaset üretmeye kalkmak, en hafif tabirle olsa olsa utanmazlık olabilir. Böyle acılar üzerinden siyaset dili geliştirmeyi ret ediyoruz. İçişleri Bakanı çıkmış, sıkılmadan böylesi bir acı olayı, yatıştırmak ve sorumluları bütün çıplaklığı ile ortaya çıkarmak varken, bunun yerine tahrik eden bir dil kullanıyor. Devleti yönetenlerin görevi hukuku çalıştırmaktır. Devleti yönetenlerin görevi toplumu yatıştırmaktır. Toplumu kışkırtmak değildir; İçişleri Bakanı çıkmış görevini yapmak yerine iftira atmaya soyunmuş, “Bu işin sorumlusu Muharrem İncedir” diyor. Akıllara zarar; Ey İçişleri Bakanı sen neyin peşindesin? Sen milleti birbirine düşürüp çatıştırmanın peşinde misin? Bu ülkeden daha fazla kan dökülsün, ben de iktidarımız bu çatışma ve kanın üzerinden sürdüremeyeceğim düşüncesinde misin? Bu dil ve üslupla devam edersen, bilesin ki yeni Suruçları hazırlarsın. Devleti yönetenler 40 kere düşünüp bir kere konuşacaklar. Biz bu kirli dilin parçası olmayacağız. Biz bu provokatörlerin provokasyonuna gelmeyeceğiz. Kararı millet verecek; sandığa gidecek ve çatışma dilinin cevabını sandıkta verecek.”dedi.

  • Adana’da 119 bin konut doğalgaz kullanıyor

    Adana’da 120 bin konuta doğalgaz çekildiği, 119 bin konutun doğalgaz kullandığı bildirildi.

    Aksagaz Adana Bölge Müdürü Güngör Ateş, Yatırımlar Sorumlusu Şehmus Evren ve yöneticilerle Vali Mahmut Demirtaş’ı makamında ziyaret etti, Adana ve Çukurova bölgesinde doğalgaz yatırımları hakkında sunum yaptı.

    Aksagaz’ın 2008-2017 dönemindeki yatırımları hakkında bilgi veren Ateş, bu sürede 216 milyon lirası Adana olmak üzere Çukurova Bölgesine 445 milyon liralık yatırım yapıldığını söyledi.

    Ateş, 2008 yılında Adana ve bölgede doğalgaz yatırımlarının başladığını, 2017 yılı sonuna kadar sadece Adana’ya yapılan doğalgaz altyapı yatırımının 216 milyon lira olduğunu Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye illerini kapsayan Çukurova yatırımının ise 445 milyon lira olduğunu söyledi.

    Adana’da 220 bin konuta doğalgaz çekildiğini, 119 bin konutun doğalgaz kullanabildiğini ifade eden Ateş, Adana kent merkezinde Çukurova, Seyhan, Yüreğir Sarıçam ve Ceyhan ilçelerinde doğalgaz kullanımına büyük talep olduğunu, 2018 yılında Kozan ve İmamoğlu ilçelerine de doğalgaz yatırımının planlandığını, bu konuda ilçe ve büyükşehir belediye meclislerinden karar çıkması gerektiğine dikkat çekti.

    Ateş, doğalgazın tüpgazdan 6 kat, kömürden 2 kat, elektrikten ise 3.5 kat daha ucuz olduğunu ifade etti.

    Vali Mahmut Demirtaş, doğalgaz altyapı çalışmalarının belediyelerle koordineli yürütülmesini, başta Sevgi Evlerine de bir an önce doğalgazın bağlanmasını istedi.

    Güngör Ateş, Sevgi Evlerine en kısa sürede doğalgaz bağlanacağını ifade etti. Ateş, belediyelerle doğalgaz altyapı çalışmaları konusunda protokol imzalandığını, protokol uyarınca doğalgaz şebekesi döşenen bölgelerde asfalt bedellerinin büyükşehir ve ilçe belediyelerine ödendiğini söyledi.