Etiket: kriz

  • İş dünyasından kriz dedikoducularına ültimatom

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’nin ekonomik saldırılarla mücadele ettiği bir dönemde kriz söylentilerinin ülkeye en büyük zararı verdiğini belirterek, “Bazı firmalarımız için konkordato ilan edileceği yönündeki dedikodular, sadece adı geçen firmaya değil, ülke ekonomimize ve milletimize de zarar veriyor. Hassasiyetle geçmemiz gereken bir dönemde asılsız iddiaları ortaya atanlara karşı odamızın disiplin kurulu göreve hazır” dedi.

    Başkan İbrahim Burkay, Türkiye’nin son aylarda döviz merkezli ekonomik saldırılarla birlikte özel algı operasyonları yürüten kriz çığırtkanlıklarıyla da mücadele ettiğini söyledi. Ekonomi yönetiminin finans ve bankacılık sektörleriyle birlikte reel kesimi de kapsayan düzenlemeleri hayata geçirdiğini hatırlatan İbrahim Burkay, bununla birlikte iş dünyası ile istişare edilerek hazırlanan yeni ekonomi programından da umutlu olduklarını söyledi. Türkiye’nin yeni kalkınma hamlesini katma değerli üretim ve ihracatla yakalayacağına olan inançlarını ‘İnadına üretim, inadına ihracat’ söylemleriyle desteklediklerini kaydeden Başkan Burkay, böylesine hassas bir dönemde ortaya çıkan kriz çığırtkanlarının Türkiye’ye en büyük zararı verdiğini ifade etti.

    “Güçlenerek çıkacağız”

    İbrahim Burkay, “Bilhassa kârlılıklarını koruyan ya da yatırım potansiyeli bulunan firmalarımız için ortaya atılan konkordato iddiaları, firmalarımızın güven ve itibarlarıyla birlikte ülke ekonomimize ve milletimizin geleceğine de zarar veriyor. Şehir ve ülke ekonomisini ayakta tutan firmalarımıza karşı üretilen dedikodu ve karalama kampanyalarına karşı iş dünyası temsilcileri olarak kendi ekosistemimizde harekete geçmeliyiz. Bu konuda odamızın disiplin kurulu göreve hazır. Mağdur olan bütün üyelerimiz, taleplerini genel sekreterliğimize bildirebilir” diye konuştu.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Kamu – özel sektör omuz omuza verip inancımızı diri tutarak, daha önceki kriz dönemlerinde olduğu gibi bu darboğazdan da ülkemizi güçlendirerek çıkaracağız” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de kriz yok”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren, Türkiye’de ekonomi ile ilgili bir manipülasyon var. Bununla ilgili bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun” dedi.

    AK Parti 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yönelik eleştirilerine sert cevap verdi.

    “Bir insan ekonomik sistemin nasıl işlediğinden bu kadar habersiz olunca böyle saçmalar”

    Kılıçdaroğlu’nun ekonomi ile ilgili eleştirilerine cevap veren Erdoğan, “Türkiye’de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren, Türkiye’de ekonomi ile ilgili bir manipülasyon var. Bununla ilgili bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun. Bu konuda söyledikleri aslında kendisinin meselenin ne kadar dışında olduğunu göstermeye yetiyor. Güya resmi ziyaret yaptığımız ülkelere güya bize para vermeleri için yalvarıyormuşuz. Ne kadar zavallısın. Biz bu ülkelerden ülkemize yatırımcı davet etmenin gayretindeyiz. Bir insan ekonomik sistemin nasıl işlediğinden bu kadar habersiz olunca böyle saçmalar. Her şeyden önce biz kimseden para istemedik, istemiyoruz. Bu işlerin usulü, yöntemi, kuralları bellidir. Biz gittiğimiz her yerde yönetimlere ve özel sektöre ülkemizin potansiyelini, gücünü anlatıyoruz. Ülkemize yatırım davetinde bulunuyoruz. Yatırım daveti başka şeydir, para istemek başka şeydir. Ülkemize yatırımcıları davet etmek Cumhurbaşkanı olarak benim en başta gelen görevim değil mi? Kendilerinin SSK’yı nasıl batırdıklarını o dönemi yaşayan benim milletim çok iyi bilir. Hastanelerimizin onun genel müdürlüğü döneminde ne hale geldiğini benim milletim çok iyi biliyor. Sen bu milleti böyle batırdın. Bunlar yurt dışı ziyaretlerini ülkesini anlatmak için değil kendi devletini eleştirmek, Türk demokrasisine kara çalmak, bölge için arzu edilmeyen iftiraları atmak için kullanıyor. Son Almanya ziyaretimde, 5 yıl 10 aya mahkum olan sözde bir gazeteci var ya, Almanya’ya kaçtı, orada da rahat durmadı. Orada da kendisine sahip çıkacak olanları, sözde siyasetçileri buldu. Haber de bize gelince haber gönderdik. Eğer bizimle beraber orada bulunacaksa biz müşterek bir basın toplantısı yapamayız. Siz onunla basın toplantısı yaparsınız, biz onun olmadığı bir basın toplantısını yaparız. Çünkü benim ülkemden 5 yıl 10 aya mahkum olmuş bir sözde gazeteciyi siz barındırıyorsanız bunun stratejik ortaklığa yakışan bir yanı yoktur. Aynı durum sizde olsa da bize kaçmış olsa biz elinden tutar size teslim ederiz. Ne kadar terörist varsa bizden bunu stratejik ortaklarımız istediği zaman kendilerine teslim ettim. Biz ülkemize ihanet eden, darbe teşebbüsünde bulunanları ülkeden istiyoruz bize elli dereden elli kuyu su getiriyorlar. Bu tüm batıda böyle. Şimdi bu zat hızını alamayıp bizim kimi sözleşmeleri Türk lirası üzerinden yapılması, kimi ülkelerle ticaretimizi kendi para birimlerimizle gerçekleştirme çabalarımıza da laf atıyor. IMF dayatmaları dışında bir ekonomi yönetimi usulü bilmeyen cahil ana muhalefetin dünya ticaret sistemini kökten değiştirecek bu tür girişimler karşısındaki şaşkınlığını biz mazur görüyoruz. Eminim onlar da zamanla bu işin manasını kavrayacaklardır. Yine bu zat Türkiye’nin burcunu çeviremeyeceğini ima etmeye çalışıyor. Ülkemizin ekonomik büyüklüğü onun söylediği rakamların kat be kat üzerindedir. Be hey cahil, önce bunları bir öğren, kim veriyor sana bu aklı. Dünyada kamu borcunun milli gelire oranı en düşük devletlerden birisi Türkiye’dir. Ülkemizi faiz, enflasyon, kur şer üçgenine sıkıştırmaya çalışanların oyunlarını bozmakla meşgulüz. Bu şahsın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili yalanlarını defalarca ortaya koymuş olmamıza rağmen hala aynı imalarla konuşuyor olmasını ancak yüzsüzlüğü ile izah edebiliriz. Utanmadan kalkmış benim yüzümün kızarıp kızarmayacağından bahsediyor. Bizim yüzümüz edebimizden kızarır, sizin gibi edepsizlikten değil. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi inşa edildiğinden bu yana bu kadar iftira ile yaklaşan dünyada sizden başka kimse olamaz. Gelen bütün misafirlerimizin hayran kaldığı böyle bir külliye ile ilgili bunun bu tür iftiralarını dinlemekten bıktık. Hatırlarsanız Külliyemiz ilk hizmete girdiğinde oraya ayak basmayacağını söylemişti. Ama sonra gelmek zorunda kaldı. Gerçekleri kendi gözü ile gördü. Altın klozetlerden bahsetti. Altın klozetlerin olmadığını daha sonra anladı. Bunlar bu kadar iftira ile yetişmiş tipler” diye konuştu.

    “Bay Kemal, anlamazsın sen bu işlerden, SSK’yı böyle batırdın zaten”

    Kılıçdaroğlu’nun kamu-özel işbirliği projelerine yönelik sözlerini de hatırlatan Erdoğan, “Aynı şekilde dünyada başarı örneği olarak gösterilen kamu-özel işbirliği projelerini ahlak ve mantık dışı ithamlarla karalamaya kalkmasını da cehaletine vermekten başka çare bulamıyorum. Her şey cebinizdeki para ile yapılmaz. Asıl olan kaynakları çeşitlendirebiliyor musun Bay Kemal, anlamazsın sen bu işlerden, SSK’yı böyle batırdın zaten. Katıldığı bir toplantıda iş dünyamız herhalde bu modeli izah eder diye düşünüyorum. Artık Hazine ve Maliye Bakanımız iş dünyasına söylesin de buna izah etsinler” şeklinde konuştu.

    “Türkiye bu felaketi tek parti CHP ve onun milli şefi İnönü döneminde yaşamıştır”

    Kılıçdaroğlu’nun danışmanlık hizmeti vermek üzere tutulmuş bir firma üzerinden kendilerine köşeye sıkıştırmaya çalıştığını kaydeden Erdoğan, “Bu zat ekonomi yönetimimize hizmet vermek üzere ücreti mukabilinde tutulmuş bir danışmanlık firması üzerinden sorduğu sorularla bizi güya köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Bundan böyle ona bu fırsatı vermemek için, özel sektör bizi ilgilendirmiyor ayrı konu, bütün bakan arkadaşlarıma söyledim, bunlardan fikri danışmanlık hizmeti de almayacaksınız dedim, hiç gerek yok, biz bize yeteriz. Eskiden beri soru soran ve cevabını dinlemeyen bu zata değil ama ola ki, onun hezeyanları ile kafası karışmış olanlar varsa onlara şu gerçekleri ifade etmek isterim; Türkiye bir dönem sadece ekonomisini değil, savunmadan tarıma, sanayiden ticarete her şeyini Amerika’ya teslim etmişti. Peki bu ne zaman olmuştu biliyor musunuz, Türkiye bu felaketi tek parti CHP ve onun milli şefi İnönü döneminde yaşamıştır. Elimde gazete kupürleri var, yarın göstereceğim, nasıl gururla hangi bayrağı dalgalandırdığını sizlere göstereceğim yarın. Osmanlı’nın son döneminde ve cumhuriyetin Gazi Mustafa Kemal’in ilk yıllarında çok isabetli bir tercih ile Türkiye kendi sanayini ve elbette savunma altyapısını oluştur konusunda önemli adımlar atmıştır. Kendi uçağını, kendi silahını, topunu, trenini, gemisini, fabrikalarını kurma iradesini ortaya koyan bu dönemi ve tüm yöneticilerini hürmetle yad ediyorum. Sonra, tek parti CHP’si tutmuş bu fabrikaların hepsinin kapısına kilit vurmuş, savunma sanayi teşebbüsleri adeta birer birer boğmuştur. Ülkemizi yardım programları aracılığı ile Amerika’ya mahkum hale getiren bu zihniyetin yol açtığı yıkımın etkileri bizim dönemimize kadar sürmüştür” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’nin bu yolla Amerika’ya teslim olduğu iftirasına götürmek iş bilmezlik değilse ihanettir”

    Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Çok özel sektör kuruluşunun dahi başvurduğu basit bir yöntemi Türkiye’nin bu yolla Amerika’ya teslim olduğu iftirasına götürmek iş bilmezlik değilse ihanettir. Ana muhalefet partisi tavrıyla ekonomik saldırılara destek vermek de, bu çevrelerin değirmenlerine su taşımaktadır. Türkiye Balkan Savaşı’nı niye kaybetti biliyor musunuz? Bugün CHP’nin temsilcisi olduğu siyaset anlayışı yüzünden kaybetti. ‘Edirne’ye Enver geleceğine Bulgar girsin’ diyebilecek kadar izanını kaybeden muhalefet anlayışının bugünkü temsilcisi CHP ve onun yoldaşı haline gelen HDP’dir. Buna karşılık ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarının farkında olan partiler, siyasi yelpazedeki farklılıkları bir kenara bırakarak milli konularda birlikte hareket etmeyi başarıyorlar. Bu vesile ile Sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Milli olma, yerli olma şuurunu yakalamak her yiğidin karı değil. Bay Kemal’in böyle bir derdi yok. Cumhur İttifakını basit bir seçim ittifakı olarak görenler yanılır. Milli ve yerli duruş sahiplerinin ülkenin meseleleri karşısında gösterdikleri dayanışmanın adıdır. Türkiye’de yerlilik ve millilik konusunda, onur, gurur ve haysiyet konusunda en son söz söyleyebilecek olanlar hiç değilse ağızlarına alıp da bu kavramları da kirletmesinler. Milletimiz kimin yerli ve milli olduğunu, kimin proje ürünü olarak bulunduğu koltuğa oturtulduğunu, yenilgi üstüne yenilgi almasına rağmen orada tutulduğunu çok iyi biliyor. Rabbim bizi siyasi hırsları uğruna ülkesinin aleyhindeki cephelerin gönüllü askerliğine soyunanların şerrinden korusun.”

  • İzmir iş dünyası kriz söylemlerine karşı el ele

    TOBB Ortak Yönetim Kurulları Toplantısında konuşan İZTO Başkanı Mahmut Özgener, “İzmir için mevcut projelerin bir an önce sağlam temellerle hayata geçirilmesi gerekiyor. Moral bozmak için özel algı politikalarıyla ortaya çıkarılan söylemlere inat, yatırım ve istihdam oluşturarak tek başına zeybek oynamayı, kriz söylemlerine efelenmeyi bilen İzmir iş dünyası, yeri geldiğinde el ele verir, halaya, horona da durur” dedi.

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı, İzmir Ticaret Odası ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıda güncel ekonomik konuların yanı sıra İzmir ve Ege Bölgesi’nde hayata geçirilecek önemli projeler ve gelişim aşamaları da ele alındı.

    İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, Deniz Ticaret Odası Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep ve oda üyesi iş adamları katıldı.

    İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, İzmir’de TOBB’a bağlı odalarda üye bulunan 100 bini aşkın topluluğun olduğunu belirterek, Ege ve İzmir’in hayata geçirilen güç birlikleri, temelini attığı pek çok şirket ve ortak sosyal projelerle tüm ülkeye örnek olduğunu söyledi.

    “İzmir iş dünyası, yeri geldiğinde el ele verir, halaya, horona da durur”

    İzmir için mevcut projelerin bir an önce sağlam temellerle hayata geçirilmesi, kentin hak ettiği konuma gelmesi için potansiyelinin en üstte değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Özgener, “Moral bozmak için özel algı politikalarıyla ortaya çıkarılan söylemlere inat, yatırım ve istihdam oluşturarak tek başına zeybek oynamayı, kriz söylemlerine efelenmeyi bilen İzmir iş dünyası, yeri geldiğinde el ele verir, halaya, horona da durur. Yeni girişimler hepimizin gündeminde. İzmir’in buradaki en büyük şansı, bütün projelerin “senin, benim” ayrımı yapılmadan sahiplenilmesi. Biz İzmir Ticaret Odası olarak kentte taş üstüne taş koyacak, katma değerli ihracatı ve üretimi artıracak, kent markalaşmasına katkı koyacak, yeni nesillere daha ferah bir gelecek bırakmayı amaçlayan her projeye açık çek veriyor, desteklediğimizi bildiriyoruz. Oda olarak ter döktüğümüz her projeye, İzmir iş dünyasının tümünün paydaş olduğunun da huzuru içindeyiz. Öte yandan kente yapılan altyapı projelerinden merkezi hükümet yatırımlarına kadar her detayı 100 bini aşkın gözle takip ediyoruz. Umuyorum, bu birlikte iş yapma kültürü artarak devam eder. Türkiye’nin 2023 hedefleri ve dışarıdan gerçekleşen ekonomik baskılara karşı en büyük kalkan, bu birlik ve beraberlik şiarı olacaktır” dedi.

    Türkiye ekonomisi için bir dönüm noktası olan Yeni Ekonomik Program’ın öngörüleri şekillendirmek, planları gözden geçirmek için bir fırsat sunduğunu dile getiren Özgener, İzmir için bu plandan en faydalı ve somut çıktıları birlikte üretebilme kabiliyetini gösterebilmek adına herkese büyük görevler düştüğünü kaydetti.

    Yerli ve milli üretim

    İTB Başkanı Işınsu Kestelli ise devreye sokulan Yeni Ekonomi Programı ile yüksek ateşin düşüşe geçtiğini, piyasaların yeniden istikrar ortamına doğru yol aldığını kaydederek, “Kurban Bayramı öncesinde 7 lira seviyesini gören Amerikan Doları, Ekim başı itibariyle düşüş eğilimini sürdürerek 6 lira sınırının altını test etti. Bu noktadan sonra yapmamız gereken, geçmişteki hatalarımızdan ders çıkararak geleceğimizi planlamak olmalıdır. Ekonomik alanda yaşadığımız bu süreci ’bir musibet bin nasihatten iyidir’ sözü çerçevesinde ele almalıyız. Yeni ekonomi programında üretim ekonomisine çokça vurgu yapılarak ’yerli ve milli ekonomi’ tanımı ön plana çıkartılıyor. Kesinlikle çok doğru bir tespit. Ülke olarak artık sahip olduğumuz değerlerle büyümek, üretmek zorundayız. Üretimimizin niteliğini artırmalı, kilogram başına ihracat değerimizi yükseltmeliyiz” ifadelerini kullandı.

    “Döviz geliriniz yoksa dövizle borçlanmayın, diye uyarmıştım”

    EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir’deki odalar olarak ortak çalışma kültürü içinde olduklarını vurguladı.

    Mevduat faizlerinin yüzde 30’ları bulurken, kredi faizlerinin 40’larda olduğunu ve bu oranlarla kredi almanın ne akıl karı ne de mümkün olduğunu ifade eden Yorgancılar, şunları söyledi:

    “İşte o nedenle de, ilgili bakanlıklarımız tarafından art arda destekler açıklanmaktadır. Peki bu durumun suçlusu kim? Bildiğiniz gibi 2009 yılından itibaren döviz geliri olmayan firmaların da dövizle borçlanmalarına yasal olarak izin verildi. Ve sonuçta döviz geliri olmayanların borcu, varlıklarının önce iki katı, sonra üç katına çıktı ve bunu döndürme şansları kalmadı. Üyelerimize benim de ısrarla ’döviz geliriniz yoksa dövizle borçlanmayın’ diye uyarmamın sebebi adım adım görünen bu tehlikeydi. Ve bugün reel sektörün net döviz borcu 216 milyar Dolara çıktı. Devletin verdiği imkan, ne yazık ki yanlış kullanılmış ve firmalarımızın kendi hatalarından bugünkü noktaya gelinmiştir. Alınan borçlar; arge, inovasyon, markalaşma gibi alanlarda kullanılabilseydi, bir fırtınada bu sarsıntıyı belki yaşamazdık. Bakınız, 1998 Asya krizinin temel sebebi, firmaların yatırımlarını finanse etme şeklinden kaynaklı borç kriziydi. Yen ile değil, dolar ile borçlanmaları. Tıpkı bugün Türkiye’de olduğu gibi. Ve bu borç krizi, firmaların bilançolarına kambiyo zararı olarak yazılacak. Öyle ki, seneye Odamızın 100 büyük firma çalışmasında da, İSO’nun 500 büyük firma çalışmasında da bunu çok net göreceğiz. Çünkü geçen sene 500 büyük firmanın 96 milyar TL olan faiz öncesi karı, bugün katlanarak kur zararı olarak karşısına çıkacak. Bu da, bir süre daha yatırımları ötelemeye, maliyet kontrolüne firmaları zorlamaktadır.”

    Başkan Yorgancılar, “Bizim hedefimiz büyümek, yol belli üretim yoksa kalkınmak hayaldir, istihdam hayaldir. Üretim yoksa kişi başına gelir oluşturmak hayaldir. Rakamlar bunu söylüyor. Bakıldığında üretim rakamları arttığı zaman büyüme artmış, düştüğü zaman büyüme azalmıştır. Yenilebilir enerji kaynaklarını artırmamız, nükleer santrallerin de ülkemiz de yapılması gerekiyor. Türkiye’nin etrafında nükleer santraller var. Eğer rekabet etmek istiyorsak, enerji konusu çözülmesi gereken en önemli konulardan biridir. Ümidimiz hiçbir zaman yitirmemiz lazım. Türkiye krizlerin hepsinin üzerinde geldi, başardı bunun üzerinden de geleceğiz. Biraz yıprandı, hasar aldı ama başaracak gücümüz de bilgi birikimiz de var. O yüzden dik durup başarmak hepimizin ortak sorumluluğu” dedi.

    “Ne yapmalıyız, ortak akılla bunu çözmeliyiz”

    Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, 1970’li yıllarda Türkiye ekonomisinde yüzde 30 paya sahip olan tarımın bugün yüzde 6seviyelerine geldiği belirterek, ithalat ihracat dengesinin irdelenmesi gerektiğini söyledi. Sorunlardan çok çözüme odaklanılması gerektiğine işaret eden Celep, “Biz bugün bankaların kredi problemleri veya biz buraya nasıl geldik sorunlarından ziyade buradan sonra ‘ne yapmalıyız ‘, ortak akılla bunu çözmeliyiz. Benim önerim tarımda kendi içimizdeki kaynaklar oluşturacak algıya sahibiz. İnançla devam edersek mesafe kat edebiliriz” dedi.

    İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, deniz turizminde 2018 yılında oldukça iyi rakamlara eriştiklerinin altını çizerek, 2019-2021 yılları için öngörülerinin de iyi olduğunu söyledi. Kurvaziyer turizminde de öngörülerini paylaşan Öztürk, “Dikili, Çeşme, Kuşadası’nın bu anlamda büyük katkı sağlıyor. Kruvaziyer gemilerin 2021 itibariyle de gelmesi için üzerimize düşen bütün görevleri yerine getireceğiz ve hem bölgemizi hem ülkemizi tanıtmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • TESOB Başkanı Metin Kara: Piyasada yaratılan kriz esnaf ve sanatkârları da etkiledi

    Trabzon Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (TESOB) Başkanı Metin Kara, piyasalardaki dalgalanmadan esnaf ve sanatkârların da toplumun tüm kesimleri gibi etkilendiğini belirtti. Başkan Kara “Esnaf ve sanatkarlarımıza düşen bir diğer önemli görev de piyasada dalgalanma olan bugünlerde fırsatçılara izin vermemeleridir. Krizin olası etkilerini tam anlamıyla görebilmek için de Kasım ve Aralık dönemi beklenmelidir” dedi.

    Her zaman devletinin ve milletinin yanında yer alan esnafın, kriz dönemlerinde de elinden geldiğince devletine destek olmaya, üretmeye, çalışmaya devam edeceğine vurgu yapan TESOB Başkanı Metin Kara, “Seçimlerin ardından piyasada yaratılan kriz esnaf ve sanatkârları da etkiledi. Trabzon’daki esnaf ve sanatkârlarımız, Körfez ülkelerinden gelen turizm hareketinin yoğunluğu, fındık ve çay mevsimi olması, Kurban Bayramı, gurbetçilerin yoğun şekilde kentimizde bulunması ve okulların açılması nedeniyle hareketli bir yaz sezonu geçirdi. Krizin olası etkilerinin tam olarak belirlenmesi için bence Kasım ve Aralık ayları beklenmelidir” diye konuştu.

    Açılan işyeri sayısı arttı

    Başkan Kara, 2018 yılının ilk 9 ayında açılan işyeri sayısının geçen yılın aynı dönemine göre artış gösterdiğini de vurgulayarak, “2017 yılının Ocak ve Eylül döneminde 2 bin 230 işyeri açılırken, bu rakam 2018 yılının aynı döneminde 2 bin 655’e yükselmiştir. Kapanan işyeri sayısı ise 2017 yılının ilk 9 aylık döneminde bin 12 olurken, bu yılın aynı periyodunda bin 1199 olarak gerçekleşmiştir” dedi.

    “Esnafımız çalışmaya ve üretmeye devam ediyor”

    Esnaf ve sanatkârların asırlar boyunca Anadolu’da devletin zayıf düştüğü, toplumun birliğe ve dirliğe ihtiyacı olduğu her dönemde devreye girdiğini hatırlatan Başkan Kara, sözlerini şöyle sürdürdü; “Esnaf ve sanatkârlarımız, adeta bir çimento gibi milletimizi bir arada tutan, savunan, yaşatan, büyüten bir topluluk olmuştur. Selçuklu’dan beri devletimizi ve milletimizi ayakta tutan omurga görevi gören esnaf ve sanatkârlarımız bugün de aynı anlayışa sahiptir. Ülkemiz adeta kıl bir köprüden geçiyor. Bu zor günlerde esnafımız yine üreterek, çalışarak; gerektiğinde gövdesini iç ve dış düşmanlara siper ederek asırlardır olduğu gibi devletinin milletinin yanında olmaya devam edecektir”

    “Fırsatçılara izin vermeyin”

    “Esnaf ve sanatkârlarımıza düşen bir diğer önemli görev de piyasada dalgalanma olan bugünlerde fırsatçılara izin vermemeleridir” diyen Başkan Kara, “Herkes Ahilik kurallarına uygun, devletini ve milletini düşünen bir davranış modeli benimsemelidir. Bu tür esnaf ve sanatkârları da varsa ayıklamak için herkes üzerine düşeni yapmalıdır” şeklinde konuştu.

  • Aydın Büyükşehir Belediyesi Kriz Merkezi acil müdahale noktaları oluşturdu

    Aydın Büyükşehir Belediyesi, Orta Akdeniz’den ülkemize doğru ilerleyen tropik fırtınanın olası etkilerine karşı yeni acil müdahale noktaları oluşturdu.

    Aydın Büyükşehir Belediyesi Kriz Merkezi tarafından fırtınanın olumsuz etkilerinin hissedileceği Aydın’ın batı ilçelerindeki kritik bölgelerde belirlenen toplam 9 noktaya ağır iş makineleri ve ilave itfaiye tedbirlerini içeren ekipmanların sevkiyatı tamamlandı.

    Bu kapsamda Kuşadası Güzelçamlı’da 10, Kuşadası Davutlar’da 10, Kuşadası Sabri Mumcu Caddesi’nde 16, Kuşadası Gazibeğendi Caddesi’nde 15, Didim Akbük’te 14, Didim Cumhuriyet Meydanı’nda 18, Didim Abalı Kavşağı’nda 13, Söke Meydanı’nda 17, Germencik Ortaklar’da 9 iş makinesi ve itfaiye aracı ekipmanları ve uzman personeliyle birlikte konuşlandırıldı.

    Bununla birlikte yarın sabah saat 8’den itibaren il genelinde 1200 ün üzerinde personel de sahada vatandaşlarımızın hizmetine hazır olacak.

    Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Büyükşehir Belediyesi olarak olası olumsuzluklara karşı bütün önlemlerimizi aldık. Vatandaşlarımızın dikkatli olmalarını ve Büyükşehir Belediyesi’nden gelecek uyarıları takip etmelerini önemle rica ediyorum” diyerek vatandaşları uyardı.