Etiket: kriz

  • Havadaki Kriz Bahçeyi De Vurdu

    Rusya’yla Türkiye arasında yaşanan kriz, narenciye ambarı konumunda olan Adana’daki üreticileri zora soktu.

    Adana’nın merkez Yüreğir ilçesindeki çiftçilerin bağlı olduğu Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Rusya’nın Türkiye’den sebze, meyve ithalatını yasaklama kararının hem üreticileri, hem de ihracatçıları kaygılandırdığını söyledi. Başkan Doğan, Rusya’nın bu yaptırımlarından en çok Adanalı narenciye üreticisinin olumsuz etkileneceğini belirterek, alternatif pazarlara ağırlık verilmesini istedi.

    Türkiye’nin sınır ihlali yapan Rusya uçağını düşürmesiyle iki ülke arasında yaşanan krizi değerlendiren Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, limon hariç narenciye ürünlerine ambargo getirilmesinin portakal, mandalina üreticilerini zor durumda bırakacağını bildirdi.

    “NARENCİYE AMBARGOSU EN ÇOK ADANA’YI ETKİLER”

    Mehmet Akın Doğan, Türkiye’de ortalama narenciye rekoltesinin 3.5 milyon ton olduğunu, bunun yüzde 25’ünün Adana’da hasat edildiğini ve yaklaşık 850 bin ton narenciyenin iç ve dış pazarlarda buradan satışa sunulduğunu kaydetti. Narenciyeye uygulanan ambargonun en çok Adana’yı etkileyeceğini vurgulayan Doğan, “Ülkemiz, Rusya’ya yıllık yaklaşık 500 milyon dolarlık narenciye ihraç ediyor. Rusya’ya narenciye ihracatımızın yüzde 60-70’ini gerçekleşmiş durumdayız. Umarım üreticilerimizin kaygıları boşa çıkar” dedi.

    “ALTERNATİF PAZARLARA YOĞUNLAŞILMALI”

    Yaptırımlardan doğacak sıkıntıları hafifletmek için Rusya pazarına alternatif ülkelerle bağlantıların güçlendirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Doğan “Rusya’ya gerçekleştirdiğimiz dış satımda yaşanan olumsuzlukları Ortadoğu ülkeleri, Ukrayna ve başta Balkan ülkeleri olmak üzere Avrupa pazarında giderebiliriz. Hem hükümet yetkililerimiz, hem de ihracatçılarımız, üretici örgütleriyle koordineli şekilde, bu pazarlardaki beklentilere uygun olacak girişim ve planlamaları yapmalıdır. İnanıyoruz ki bu kriz en kısa sürede çözülecektir. Hükümetimizin bu konuda üreticilerimizi mağdur etmeyeceğine inanıyorum” diye konuştu.

  • Adil Gevrek’ten, Kriz Haberlerine Tepki

    PTT 1. Lig ekibi Yeni Malatyaspor’un kulüp başkanı Adil Gevrek, basında yer alan kriz haberlerine tepki göstererek, “Sizin istediğiniz dakikada ya da saatte açıklama yapacağım diye bir kaide yok ki. Benim kulüpte işim var, toplantım var. İstediğim saatte antrenmanımı yaparım” dedi.

    Gevrek, takımın Çarşamba günü antrenmana çıkmadığı yönünde yapılan haberleri sert bir dille eleştirdi. ’İstediğim saatte antrenmanımı yaparım’ ifadesini kullanan Gevrek, Çarşamba günkü antrenmanın 13.30’dan 18.30’a alındığını dile getirerek, hava koşullarından dolayı antrenmanın salonda yapıldığını kaydetti.

    Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Antrenman Sahası’na gelen Gevrek, takımda yaşananlar hakkında açıklamalarda bulundu.

    Gevrek, Yeni Malatyaspor’da kriz olduğu yönünde yapılan haberlere, “Keşke baştan beri bu olay benden dinlenseydi. Ulusal medyaya böyle bir şey yansımazdı. Ama maalesef Çarşamba günü yapılan haberler Malatya’yı, kulübümüzü itibarsızlaştırmak içindir. Bunun başka bir açıklaması yok” dedi.

    “YAPILAN HABER ART NİYETLİDİR”

    Yapılan haberlerin doğruyu yansıtmadığını iddia eden ve haberleri ’art niyetli’ olarak nitelendiren Gevrek, şunları söyledi:

    “Tesiste bir toplantı yaptık. Takımımızın antrenmanını 18.30’a aldık. 18.30’da da kar yağdı, hava şartları uygun olmayınca antrenman iptal edildi ve salonda yapıldı. Ama bunu sormadan, kalkıp da basına sıkıntı, kriz varmış gibi yansıtılmasında art niyet ararım. Bu kulüp hepimizin, Malatyalıların, sizlerin, bizlerin. Burada sıkıntımız olsa bile kendi içimizde halletmeliyiz. Ama burada bu haber resmen servis edildi. Bu ulusal basına servis edildi. Bu yapılan doğru değil.”

    “HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAĞIZ”

    Gevrek, yapılan haberlerle ilgili hukuki yollara başvuracaklarını ifade etti.

    Futbolcuların ödemelerinin yapıldığını kaydeden Gevrek, “Bununla ilgili hukuki yollara başvuracağız. Burada bir yalan haber vardır. İftira vardır. Hangi futbolcunun ödemesi yapılmamış? Günü gelmiş ama ödemesi yapılmamış futbolcu var mı?” diye sordu.

    Gevrek, bir gazetecinin ’İskender Alın, alacaklarından dolayı federasyona başvurmuştu’ anımsatması üzerine, “İskender’in avukatı mısın?” dedi. Basın mensubunun ’biz gazeteciyiz’ demesi üzerine Gevrek, “Siz, İskender’in avukatlığını yapmayacaksınız. Siz haber amaçlı sormuyorsunuz. İskender’in avukatlığını yapıyorsunuz. İskender’in neden kadro dışı kaldığını bilmiyor musunuz? Niye kulübün parasını İskender’e vereyim? Bunlar doğru şeyler değil. Ben burada kulübün çıkarlarını düşünüyorum. Eğer yanlış yaparsa, takımın ahengini bozarsa kadro dışı kaldı. Parası verilmeyecek mi? Takımın ödemesi yapılmış. Kimsenin alacağı yok” diye konuştu.

    “SİZİN İSTEDİĞİNİZ SAATTE AÇIKLAMA YAPACAĞIM DİYE BİR KAİDE YOK Kİ”

    Basın mensuplarına ’haberi yaparken kulüpten açıklama bekleseydiniz’ diyen Gevrek, şunları söyledi:

    “Günü gelmiş ve söz verdiğimiz şekilde herkesin ödemesi yapılmış. Bu sorulmadan, beklenmeden haber yapılıyor. Biraz daha sabırlı olsaydınız. Haber yaparken kulüpten açıklama bekleseydiniz. Haberi servis ederken ulusal medyalara bekleseydiniz. Bunlar doğru şeyler değil. Bakıyoruz dünden beri altyazı geçiyor. Her yerden bizi arıyorlar. Yayınlanan haberle ilgili beni arıyorlar. Ben dışarıda duyuyorum. Sizin istediğiniz dakikada ya da saatte açıklama yapacak veya 1-2 saat sonra açıklama yapacağım diye bir kaide yok ki. Benim kulüpte işim var, toplantım var. İstediğim saatte antrenmanımı yaparım.”

    “BU MEMLEKETE VE TAKIMA İHANETTİR”

    Gevrek, takımda bütün futbolcuların ödemelerinin yapıldığını ve herhangi bir sıkıntının olmadığını ifade ederek, “Kim ne algılarsa algılasın, bu haberi bu şekilde yaparsan takıma ve bu memlekete ihanettir. Bunun başka açıklaması yok. Şahsımla ilgili yapılan eleştirilerde ne hiç kimseye darıldım ne de kızgınlığım oldu. Kimseye de küsmem. Ama hukuksal olarak da hakkımızı arayacağız. Kulübün mahremine, kalkıp gizli fotoğraf çekerek, haber yapanlardan hukuk önünde bunun hesabı sorulacaktır. Herkeste kimin ne olduğunu bilecek. Sen kalkacaksın hiçbir sıkıntı yokken, futbolcuların parası ödenmişken haber yapacaksın. Ne olacak şimdi? İspat etsinler futbolcuların paralarının ödenmediğini. Ödeme yapıldı. Söz verildiği günde takımın ödemesi yapılmıştır. Bununla alakalı hiçbir sıkıntı yok. Geçen yıldan bu yana her zaman ’ekonomik sıkıntı var’ deniliyor. Türkiye’deki bütün takımların ekonomik sıkıntısı vardır. İçlerinde borcu olmayan kulüplerden bir tanesi Yeni Malatyaspor kulübüdür. Burada 3-5 gün geçti diye, ’ekonomik kriz var’ diyerek haber yapacaksın. Bu takımın ne ekonomik ne de başka bir sıkıntısı yoktur” dedi.

    “TAKIMA SAHİP ÇIKALIM”

    Herkesin takıma sahip çıkmasını istediklerini dile getiren Gevrek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Takımımıza sahip çıkalım. Birlik olalım. Ama bazı arkadaşlarımızın bilerek ya da bilmeyerek yaptığı bu yanlışlar, bütün camiayı ve kamuoyunu bağlıyor. Bu kulübün 3 milyon taraftarı var. Bu kulüp, hepimizin kulübüdür. Biz sahip çıkalım diyoruz. Yönetim, teknik heyet ve futbolcularla birlik ve beraberlik yakalamışız. Çok iyi giden bir hava var. Üç haftadır bu takım üst üste kazanıyor. Önümüzde çok önemli bir maç var. Biz artık buna şartlanalım. Eksiklerimiz, yanlışlarımız olacak, eleştirelim ama bu tür değil. Bu tür şeyler yanlış.”

    “4’TE 4 YAPIP, YOLUMUZA DEVAM ETMEK İSTİYORUZ”

    Gevrek, Adana Demirspor maçını kazanıp, yollarına iyi bir şekilde devam etmek istediklerini belirterek, “Geride kalan 3 haftada 3’te 3 yaptık. Adana Demirspor karşılaşması bizim için büyük önem taşıyor. Hava biraz soğuk ama taraftarlarımızın stadı doldurmalarını bekliyoruz. İnşallah Pazar günü iyi bir hava olur ve taraftarlarımızın önünde 4’te 4 yaparız. Takımımız iyi bir hava yakaladı. Olumsuz haberler var ama inşallah bu takıma bir doping olur. Pazar günü inşallah taraftarlarımız stadı doldurur, maçı da kazanır ve yolumuza devam ederiz” diye konuştu.

  • TÜRSAB Başkanı Ulusoy’dan Kriz Değerlendirmesi

    TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye ve Rusya arasındaki yaşanan uçak krizinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Vilademir Putin arasında çözüleceğini inandığını söyledi.

    TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Side-Manavgat BYK Hizmet binasının açılışına katıldı. Açılışta Türkiye ile Rusya arasında yaşanan krizin Türk turizmine etkilerini değerlendiren TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye ile Rusya’nın iki dost ülke olduğunu hatırlattı. Ulusoy, “Bu tür sorunların kısa sürede çözümleneceğini ve diplomasi çerçevesinde ne gerekiyorsa yapacaklarına inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın sayın Putin ile konuşarak sorunu çözümleyeceklerini umut ediyorum. Türkiye ile Rusya arasında kültürel, insani bağlar var. Öyle ki kız almış aileler kurmuşuz. Bu aileler birbirlerine gidip gelecektir. Böylesine bağların bulunduğu iki ülkeyiz. Bütün olayların sıcağı sıcağına konuşularak düzeleceğine inanıyorum” dedi.

    SÜKUNET TAVSİYE EDİYORUM

    Türkiye’nin uçak düşürme olayında angajman kurallarını uyguladığını kurallar çerçevesinde hareket ettiğini belirten TÜRSAB Başkanı Ulusoy, “Herkese sükunet tavsiye ediyorum. Dünyada ne kavgalar ne barışlar görüldü. Rusya ile Türkiye arasında yaşananların adı bile olmaz. Turizm sezonuna kadar her şeyin düzeleceğine ve Rus turistlerin gözdesinin yine Türkiye olacağına inanıyorum. Rusya’nın bu konuda acele kararlar almaması gerekir. Sayın Putin’in Cumhurbaşkanı ile görüşmesinde fayda var.”

    ORTAMI GEREN TÜRKİYE DEĞİL

    Ocak ayında başlayacak olan futbol turizmi ve Rus takımlarının durumu hakkındaki soruları cevaplandıran Ulusoy, “Bu takımlar gelecekse gelecek, gelmeyecekse gelmeyecektir. Bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. Ortamı geren bizler yani Türkiye değildir. Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi keşke uçağın Rus uçağı olduğu önceden anlaşılmış olsaydı. Uçağın milliyeti bildirilmemiş. Uluslararası kurallara uymamış. Bu uçak IŞİD tarafından kaçırılmış ve Türk sınırını geçmiş olabilirdi. Bize husumeti olabilirdi. Bunun önüne geçilmesi amacıyla böyle bir olay gerçekleştirilmiştir. Bundan sonrası için sükûneti muhafaza etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok” diye konuştu.

  • Mersin İdmanyurdu’ndaki Ekonomik Kriz

    Mersin İdmanyurdu Başkanı Ali Kahramanlı, ödeme konusunda futbolculara verdiği sözü tutamamanın üzüntüsünü yaşadığını belirterek, “Bu takımın 10 milyon lira için kayyuma gitmesi Mersin’e yakışmaz. Eğer önümüzdeki hafta sonuna kadar futbolcuların paralarını ödeyemezsem istifa edeceğim” dedi.

    Spor Toto Süper Lig takımlarından Mersin İdmanyurdu’ndaki ekonomik sıkıntı her geçen gün yeni problemleri beraberinde getirirken, içeride 3 maaş alacakları bulunan futbolcular da alacaklarının ödenmemesini gerekçe göstererek dün akşamki idmana çıkmadı.

    İdman boykotu ile ilgili İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan başkan Ali Kahramanlı, bu hafta futbolculara ödeme yapma konusunda söz verdiklerini, ancak beklemedikleri gelişmelerden ötürü bu sözü yerine getiremediklerini söyledi. Futbolcuların idman boykotunun sorunu çözmeyeceğini kaydeden Kahramanlı, “Futbolcular bugün antrenmana çıkıp Fenerbahçe maçına güçlü bir şekilde hazırlansalar, bu şehir de ’Çocuklar işini yapıyor, biz de çıkalım bu futbolcular için ne gerekiyorsa yapalım’ der. Antrenmana çıkmamakla bunlar çözülmez. Bu sadece zarar verir” diye konuştu.

    Bu kulüpte yıllardır başkanlık yaptığını, bugüne kadar futbolculara verdiği her sözü yerine getirdiğini vurgulayan Kahramanlı, “Aslında sorun, takımın şu an ligde bulunduğu durumdan kaynaklanıyor. Eğer 3-4 maç alınmış olsaydık, belki bugün bu sorunları konuşuyor olmayacaktık. Ama maalesef baktığımızda 11 haftada 7 puana sahibiz. 3 maç alsaydı bu takım, hiçbir sıkıntı olmayacaktı. Geçen yıl ligin başında iyi gittik ve ödemeleri de zamanında yaptık. Ama bu sene şansızlıklar oldu ve istediğimiz sonuçları alamadık” şeklinde konuştu.

    “ZOR DÖNEMDE BIRAKIP KAÇMADIK”

    Maddi destek bulamadıkları için yaklaşık 1,5 ay önce olağanüstü genel kurul kararı aldıklarını hatırlatan Kahramanlı, şöyle devam etti:

    “O zaman söyledim, ’Artık ben yokum, sağlığım buna elvermiyor’ dedim. Son güne kadar yeni bir yönetim çıkar mı diye bekledik. Ama çıkmadı, takım sahipsiz kalmasın diye genel kurulu erteledik. Eğer genel kurul yapılsaydı ve ben gitmeseydim, takım kayyuma giderdi. Eğer bu takım kayyuma gidiyorsa söylenecek bir şey yok zaten. Kulübü zor dönemde bırakıp gitmek bize yakışmazdı, o nedenle devam etti. Götürebildiğimiz yere kadar götüreceğiz dedik.”

    “BU TAKIM 10 MİLYON LİRA İÇİN DAĞILIRSA MERSİN’E YAKIŞMAZ”

    Oyuncuların içeride 3 aylık maaş alacaklarının bulunduğunu, bunun da yaklaşık 6 milyon lira civarında bir para yaptığını ifade eden Kahramanlı, “Biz bu sorunu çözmek için bir 10 milyona ihtiyaç var dedik. 18 kulübün içinde an az borcu alan kulüpler arasındayız. 80 milyon lira borç var ise bunlar zamanla ödenecek borçlar. Kulübün önünü açacak parayı bulmaya çalışıyoruz. Büyükşehir belediye başkanımız sağ olsun 3 milyon lira söz verdi, 1 milyonunu ödedi, devamı gelecek. Sayın eski ulaştırma bakanımız devreye girdi, çabaları var. Bu sorun, şehrin sorunu, kentin sorunu, hepimizin sorunu. Burada birleşmemiz lazım. Bu takımı 10 milyon lira için dağılırsa Mersin’e yakışmaz. Süper Lig’de olan bir kulübün değeri bu olmamalı. Bugün 100 milyon lira da harcasanız bir daha bu takımı Süper Lig’e çıkaramazsınız. Mersin İdmanyurdu’nun reklam değeri 210 milyonlara. Böyle bir takımın 10 milyona lira için kayyuma gitmesi yakışmaz. Futbolculara bu hafta söz verdim ama olmadı. Önümüzdeki perşembe ya da cuma gününe kadar ödeyemezsem istifamı vereceğim, burada kalmam. Bugüne kadar verdiğim her sözü yerine getirdim. Ama bu kez yapamamanın üzüntüsünü yaşıyorum” dedi.

    “TÜM KENTE ÇAĞRIDA BULUNUYORUM, YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR”

    Futbolcuların antrenmana çıkmamış olmasının sadece kendi sorunu olmadığını, bu kentin sorunu olduğunu belirten Kahramanlı, şu ifadeleri kullandı:

    “Eğer şehrin dinamikleri, alt birim belediyeler, odalar, iş adamları bu sorunu çözemiyorsa, bu işin sorumlusu ben değilim. Ben yapabildiğimi yaptım. Bu takım antrenmana çıkmıyorsa, bu sadece benim sorunum değil. Ben her zaman birlik ve beraberlikten yanayım. Bu konuda herkese çağrı yapıyorum, hızlı hareket etmeye çağırıyorum. Mersin İdmanyurdu’nu bulunduğu bu krizden çıkarmak zorundayız. Şehir birleşmeli, bu krizi haftaya çözmezsek ne hoca ne futbolcu ne de yönetim kalır. Futbolcuların da bu konuda biraz sabırlı olması lazım, sağ duyulu olması lazım.”

  • Emine Nur Günay’dan Ekonomik Dalgalanmalar Ve Kriz Söylentisi Değerlendirmesi

    Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ekonomi Başdanışmanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Adayı Prof. Dr. Emine Nur Günay, dünya üzerinde gelişmekte olan bazı ülkelerde ekonomik dalgalanmaların yaşandığını, ama bu dalgalanmaların 7 Haziran sonrasında ne yazık ki sadece Türkiye’de yaşandığı algısının oluşturulduğunu ifade etti.

    “SİYASİ BELİRSİZLİK EKONOMİDEKİ PARAMETRELERİ ETKİLEDİ”

    1 Kasım seçimleri öncesinde Türkiye’deki ekonomik durumu İHA muhabirine değerlendiren Emine Nur Günay, 7 Haziran seçim sürecinde çeşitli dalgalanmaların yaşandığını belirtti. Bu dalgalanmaların bir bölümünün dünyadaki gelişmelere paralel geliştiğini söyleyen Günay, “Dalgalanmalar dünyada küresel konjonktür nedeniyle oldu. Amerikan Merkez Bankası (FED)’in faiz artırımı beklentisi ve bunun artık belli bir tarihler bazında konuşulması. FED’in faiz artırımı demek, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden para çıkışının olabileceği demektir. Bu nedenle de gerçekten şunu vurgulamak gerekir ki yalnızca Türkiye değil, diğer gelişmekte olan ülkelerden de bir miktar para çıkışı oldu. 7 Haziran öncesi böyle bir dalgalanma yaşadık. 7 Haziran sonrası ne yazık ki Türkiye iki şanssız dönemi bir arada yaşadı. 13 yıllık bir siyasi istikrar döneminden sonra yeni bir dönem başladı. Ama AK Parti hiçbir zaman ülkemizi hükümetsiz bırakmadı. Bu dönemde de yine aynı ekonomik politikaları uygulayarak devam ettik. Ama siyasi belirsizlik gerçekten ekonomideki daha güncel parametreleri etkiledi” dedi.

    “KRİZ SÖYLENTİSİNİN ASLI YOK”

    Etkilenmelerin başında döviz kurlarının geldiğini vurgulayan Davutoğlu’nun Ekonomi Başdanışmanı Emine Nur Günay, yaşanan dalgalanmaların 7 Haziran sonrasında bazı kesimlerce sadece Türkiye’de yaşandığı algısının oluşturulduğunu belirtti. Söylenildiği gibi kesinlikle kriz olmadığını bildiren Günay, “Bu siyasi belirsizliğin yanında yine diğer gelişmekte olan ülkelerdeki yerel para birimlerindeki dalgalanmalara, değer kaybına bir bakmamız lazım. Bu yalnız Türkiye’ye özgü değil. Ne yazık ki bu 7 Haziran sonrası sadece Türkiye’de yaşanıyormuş gibi bir algı oluşturuldu. Bir de bunun üzerinde siyasi belirsizlik eklenince bir kriz söylentisi çıktı. Kesinlikle bunun aslı yoktur. Şöyle örnek verebilirim. 1 Ocak 2015 itibariyle en azından 15 gelişmekte olan ülkenin para birimini anlık takip ediyoruz. En son durumu özetlersek, en fazla yerel para birimi olarak değer kaybeden Brezilya. Yüzde 33 civarında. Daha sonra Kolombiya geliyor. Üçüncü sırada ise Türkiye var. Bazen dördüncü sıraya gelebiliyor Türkiye. Yani bu bütün gelişmekte olan ülkelerde yaşanan bir dalgalanma. Onu vurgulamak gerek” diye konuştu.

    “2 KASIM İTİBARİYLE TÜRKİYE’DE ÇOK FARKLI BİR TABLO GÖRECEĞİZ”

    1 Kasım itibariyle siyasi belirsizliğin ortadan kalkacağını ifade eden Günay, hükümetin iş başında olduğunu bildirdi. Günay konuşmasına şöyle devam etti:

    “Ekonomik politikalarda hiçbir sapma yok. 2 Kasım itibariyle tek başına güçlü bir iktidar olarak AK Parti yeniden başa geldiğinde yine ekonomik politikalarımıza devam edeceğiz. Tabi bu arada bir olumlu gelişme daha oldu. Federal rezerv faiz artırımını büyük ihtimalle 2016 Mart’ına erteledi. Bu da bizim gibi gelişmekte olan ülkelere bir nefes aldıracak. O yüzden biz 2 Kasım itibariyle Türkiye’de çok farklı bir tablo göreceğimizden eminiz. Hem siyasi belirsizlik kalkacak hem de dalgalanmanın boyutu, etkisi daha aza inmiş olacak. Bu arada da güçlü bir iktidar güçlü bir hükümet olarak inşallah kaldığımız yerden devam edeceğiz.”