ErzurumFlaş

Etiket: ’Kozalak

  • Fındık üreticisine “kozalak akarı” uyarısı

    Fındık kozalak akarlarının verimi oldukça düşürdüğünü belirten Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahat Sullivan, fındık kozalak akarlarına karşı ilaçlamanın bir haftalık sürede yapılması gerektiğini söyledi.

    Fındıkta en önemli zararlılardan biri olan kozalak akarlarına karşı ilaçlamanın nisan sonu ve mayıs ayının ilk günlerinde yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Sebahat Sullivan, ilaçlamanın 18 derecenin üzerinde güneşli havalarda bir defaya mahsus yapılması gerektiğini belirtti. İlaç kullanımı konusunda çitçilere uyarıda bulunan Sullivan, dönüm başına 800 gram ıslanabilir toz kükürtün kullanılması gerektiğini söyledi.

    “Islanabilir toz kükürt kullanılması lazım”

    Fındık kozalak akarlarının fındık kurdu ile birlikte en önemli fındık zararlısı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sebahat Sullivan, “Fındık kozalak akarları çok fazla verim düşüklüğüne neden oluyor. Çiftçilerin buna dikkat etmesi gerekiyor. Fındık kozalak akarlarına karşı iki türlü mücadele yöntemi var. Birincisi mekanik yani elle mücadele; ikincisi ise ilaçlama ile mücadele yöntemi. Kış döneminde dallar yapraksızken, tomurcuklar kabarmaya başladığında kozalak akarlarıyla mücadele başlamalı. Çiftçilerimiz mart ayı gibi beliren kozalakları elleriyle koparabilirler. Kopardıkları kozalakları bahçeye atmaları gerekiyor. Çünkü kozalaklar da yararlı akarlar da var. Bu kozalakların kesinlikle yakılmaması gerekiyor. Oluşan kozalakların her biri bir çotanaktır aslında. Yani fındık oluşturacak gözlerdir. O nedenle Nisan sonu Mayıs başı gibi bir haftalık süreçte bunlara ilaçlı mücadele yapılması gerekiyor. Sıcaklığın 18 derecenin üstüne çıktığı güneşli bir havada ilaçlamanın yapılması gerekiyor. İlaçlamada ıslanabilir toz kükürt kullanılması lazım. Bir defaya mahsus dönüme 800 gram şeklinde uygulanmalıdır. Kullanılan kükürt fındık küllenmesini de baskı altına alıyor. Bu açıdan da yararlı. Kozalak akarı yoğun bir şekilde görülüyorsa ilaçlamayı sadece bir çiftçinin değil tüm çiftçilerin yapması gerekiyor. Bir fındık dalında ortalama 5 kozalak varsa ilaçlama yapılmalı. Organik tarımda kullanılmasına müsaade edilen kükürt bile olsa sonuçta doğaya bir takım zararları olabiliyor. Bu nedenle dikkatli ilaçlama yapılması gerekiyor” dedi.

  • Cezaevinden 10 bin “Kanatlı Kozalak” uçtu

    Adana Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan hükümlülerin, aldıkları eğitimle Toros dağlarından toplanan çam kozalaklarından kendi hayal ve tasarımlarıyla yaptıkları ‘kanatlı kozalak’ ismi verilen hayvan figürleri, bugüne kadar yaklaşık 10 bin kişiye ulaştı. Hükümlülerin aynı zamanda meslek edinmelerini de sağlayan ‘kanatlı kozalaklar’, cezaevinden yurt içine, hatta Avrupa’ya kadar birçok yerde ev ve işyerlerini süsledi.

    Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlülerin topluma kazandırılmaları ve meslek edinmeleri amacıyla kurulan resim, heykel ve seramik atölyesinde eğitim alan 30 hükümlü, geçen yıl usta öğreticiler heykeltıraş Engin Sarıoğlan ile seramik öğretmeni Meltem Güneş öncülüğünde, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın gördüğü bir tablodan esinlenerek verdiği öneri üzerine, çam kozalağından kuş oluşturdu.

    Toros dağlarından Avrupa’ya uzanan yolculuk

    Kürkçüler Cezaevi kampüsü ve Toros dağlarındaki çam ağaçlarından toplanan kozalaklar, mahkumların ellerinde hayat bularak özgürlüğün sembolü rengarenk kuş figürlerine dönüştü. Gövdesi ve kanatları kozalaktan, baş ve ayakları da özel hazırlanan polyesterden oluşan figürlere, ‘kanatlı kozalak’ ismi verildi. İlk olarak sadece kuş figürü olarak yapılan ürünler, hükümlülerin hayal ve yeni tasarımlarıyla ördek, kuğu, sincap, kirpi gibi hayvan şekillerine de büründü. Geçen yıl yapımına başlanan ‘kanatlı kozalaklar’dan bugüne kadar yaklaşık 10 bin adet üretildi. Üretilen figürler, hediyelik ve süs eşyası olarak adliye ve ceza infaz kurumu personelinin yanı sıra, cezaevi ziyaretçilerine satıldı. Adalet Bakanlığı’nın düzenlediği fuar ve sergilerde de yer bulan ‘kanatlı kozalak’lar, Türkiye’deki birçok ilin yanı sıra, kente gelen Hollandalı ve Alman yargı mensuplarına hediye edilerek Avrupa’ya kadar ulaştı. Yurt içinden ve yurt dışından gelen ziyaretçilere, düzenlenen organizasyonlarda adliyenin simgesi olarak hediye edilen kozalaklardan yapılan hayvan figürleri, yaklaşık 10 bin ev ve işyerini süsledi. Boyutlarına ve çeşitlerine göre fiyatları 10 ile 50 lira arasında değişen ürünlerden ceza infaz kurumuna da gelir elde edildi.

    “Türkiye’nin dört bir yanından talep var”

    Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlülerin eğitimi, meslek edinmeleri ve sanata yönelik yapılan çalışmalarla topluma kazandırılmalarını amaçladıklarını belirterek, “Artan talep nedeniyle daha fazla hükümlümüz ‘kanatlı kozalak’ yapım çalışmalarına katılıyor. Hükümlülerimizin kendileriyle barışık çalışmaya imkan tanıyan bir anlayışa sahip olmalarını umuyor, çalışmalarını paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Yaptıkları eserlerin üretime dönüşmesi onlara mutluluk kazandırıyor, moral oluyor. Bu figürler çok beğenildi. Türkiye’nin dört bir yanından ‘kanatlı kozalak’ talebi var. Daha fazla üretim gerçekleştirerek, bu ürünün daha geniş kitlelere yayılması için adliyede bir satış ofisi kurmayı planlıyoruz” diye konuştu.

    Heykeltıraş Engin Sarıoğlan da, birçok hükümlünün cezaevinden çıktıktan sonra burada aldıkları eğitim ve kurslarla iş kurduğunu belirtti.

  • Üreticilere Fındık Kozalak Akarı İle Mücadele Anlatıldı

    Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Fındık Tanıtım Grubu’nun ortaklaşa düzenlediği Fındıkta kozalak akarı ile mücadele projesi kapsamında, Ünye’de 25 önder üreticiye eğitim semineri verildi.

    Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Fındık Tanıtım Grubu ve Ünye İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleşen eğitim semineri Ünye Ziraat Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. Programda sunum yapan Fındık Tanıtım Grubu temsilcisi Ziraat Mühendisi Şenel Öztürk, “Fındık kozalak akarları toplandıktan ve bahçede bir yere bırakıldıktan kısa bir süre sonra, kozayı terk edemedikleri ve besin bulamadıklarından dolayı ölürler. Kozaların içindeki faydalılar bu işlemden zarar görmezler. Elle toplamak suretiyle yapılan mücadele ile kimyasalların meydana getireceği olumsuzluklarda ortadan kaldırılmış olur. Böylece insan sağ- lığına ve temiz çevreye de katkı yapmış oluruz. Halk arasında ‘fındık kozası’ denilen fındık kozalak akarını çıplak gözle görmek mümkün olmayıp ancak tomurcuklara zarar vermek suretiyle oluşturduğu kozalardan kolayca tanınmaktadır. Bu kozalar iri nohut büyüklüğünde olup, kozalar tam açıldığında içi kırmızımsı, sarımsı bir renk alır. Dişi ve erkek çiçek tomurcuklarında beslenmesi sonucu kozalak oluşmakta ve verimi doğrudan etkilemektedir. Tombul, mincane ve uzunmusa çeşitleri çok hassas olup yüzde 70’lere varan zararlara neden olmaktadır. Fındık kozalak akarına karşı mutlaka mücadele yapılmalıdır. Fındık yaprak açmadan, özellikle ocak ve şubat aylarında kozalaklar elle toplanıp bahçede bir yere bırakılmalıdır. Toplanan kozalaklar yakmak veya gömmek suretiyle yok edilmemelidir. Çünkü kozaların içleri diğer faydalı akarlar ve böcekler için barınma yeridir” dedi.

  • Eşekle ’Kozalak Toplamaya Gidiyorum’ Dedi, 2 Gündür Kayıp

    Bilecik’te 2 gündür kayıp olan 75 yaşındaki kadını 50 kişilik bir ekipler arama çalışmaları başladı.

    Bilecik’in Yenipazar İlçesine bağlı Nasuhlar Köyünde 2 gün önce eşeğe binerek ’kozalak toplamaya gidiyorum’ diye evinden çıkan 75 yaşındaki kaybolan Hatice Şen (75)’den bir daha haber alınamadı. İlk gün Bilecik AFAD ekipleri, jandarma ve köylülerin arama çalışmaları sonuçsuz kalınca bu sabah Bursa’dan takviye olarak getirilen Arama Kurtarma köpekleri ile 50 kişilik bir grup tekrar 75 yaşındaki kadını arama çıktılar.

    Hatice Şen’in komşusu, yaşlı kadının 2 gün önce eşeğe binerek evden ayrıldığı belirterek, “Nereye gidiyorsun diye sordum. O da bana ‘Dağlara kozalak toplamaya gidiyorum’ dedi. Sonra bir daha görmedim zaten” ifadelerine yer verdi.

    75 yaşındaki yaşlı kadının hayatından endişe edilirken, çalışmalara Bilecik UMKE ekipleri de takviye olarak gitti.