Etiket: Köylülerin

  • Termik santralin sebep olduğu heyelandan etkilenen köylülerin mağduriyeti devam ediyor

    Termik santralin sebep olduğu heyelandan etkilenen köylülerin mağduriyeti devam ediyor

    Bolu’nun Göynük ilçesinde termik santralin kazı çalışmaları sırasında meydana gelen heyelandan etkilenen vatandaşlar 7 yıldır kendileri için ayrılan bölgede yapılacak evlerini bekliyor. Heyelandan 22 evin yılıp, 65 evin de yıkılmasına karar verilmesi sonrası köylülerin gidecek yeri kalmadı.

    Bolu’nun Göynük ilçesine bağlı 3mahalleden oluşan 180 haneli Himmetoğlu köyünde bulunan kömür ocaklarının işletilmesi amacıyla 2013 yılında kurulan termik santral kuruldu. İnşaat çalışmaları 2015 yılında bitilen termik santral kazı çalışmalarına başladı. Zengin kömür ocaklarına sahip olan Himmetoğlu köyü çevresinde termik santralin kazı çalışmalarına başlamasıyla birlikte köyde ‘acele kamulaştırma” kararı alındı. Köyde, Aşağı mahallenin tamamı ve Orta mahallenin bir kısmında kamulaştırma kararıyla birlikte değer tespit çalışması yapıldı. Kamulaştırma alanı içerisinde bulunan evlerde yaşayan vatandaşlar paralarını alarak çevre köylere yada kent merkezine taşındı. Kamulaştırma kararının ardından termik santralin kazı çalışmalarına devam etmesiyle birlikte 2017 yılında Himmetoğlu köyü Aşağı ve Orta mahallelerinde heyelanlar meydana geldi. Toprakta büyük yarıkların oluştuğu köyde yaşanan heyelanla birlikte 65 ev için yıkım kararı alındı.

    Köylüler için 75 dönüm alan tahsis edildi

    Evleri zarar gören köylüler için Himmetoğlu köyü alanı içerisinde Türkiye Kömür İşletmeleri’nin kullanmadığı 75 dönümlük arazi yeni yerleşim yeri olarak satın alındı. Arazinin yerleşim yeri olarak planlanmasının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen sadece elektrik hattı döşenebilen bölgede altyapı çalışmalarına henüz başlanamadı.

    “Süreç çok yavaş ilerledi”

    Yeni yerleşim alanının altyapı çalışmasının henüz yapılamadığını söyleyen Himmetoğlu Köyü Muhtarı Mustafa Terli, “Termik santralin kuruluşuna 2013 yılında başlandı. 2015 yılında faaliyete geçti. Bu bölgede olan ocaklardan linyit kömürü çıkarılıyor ve bunlar da termik santralde enerjiye çevriliyor. Bu kazı çalışmalarından dolayı burada 2014-2015 yıllarında acele kamulaştırma süreci başladı. Bu süreçte 2 bin 500 dönüm yer kamulaştırıldı. Bu kamulaştırmanın içerisinde 3 mahalleli Himmetoğlu köyünün bir mahallesi tamamen birisi de kısmen kamulaştırma alanı içerisine girdi. Biz yetkililere ‘evleri kamulaştırıyorsunuz ama biz nereye gideceğiz?’ dedik. Bize ‘devlet sizi atacak değil. Mutlaka bir yere yerleştirecek’ denildi. Bu süreç çok yavaş ilerledi ve 2021 yılına geldik. Türkiye Kömür İşletmeleri’nden kullanmadığı bir alan ücret karşılığı alındı. Buraya bir yerleşim yeri projesi yapıldı. Parselizasyon yapılarak hak sahiplerine dağıtıldı. Fakat alt yapısı yapılmadığından dolayı bugüne kadar geldik” dedi.

    “Kazı çalışmaları devam ediyor”

    Termik santralin kazı çalışmalarının devam ettiğini ancak vatandaşların yeni yerlerine yerleştirilemediğini ifade eden Terli, “Bu süreçte bizim işimiz yavaş yürüyor ama kömür ocaklarının kazı çalışmaları projeye göre devam ediyor. Şuanda evlerimizin bir kısmı kaydı. Burada 22 ev tamamen yıkıldı. Başka köylere gittiler. Tabiki bu vatandaşlarımız tarımla ve hayvancılıkla uğraşıyorlar. Gittikleri yerlerde altyapıları olmadığı için büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Kamulaştırma alanı içerisinde geride kalan 25 hanemiz var. Gidecek yerleri de yok. Şuanda yeni yerin elektrik projesi bitmek üzere. Fakat içme suyu, kanalizasyon, yol gibi çalışmalar yapılmadığından, süreç yavaş ilerlediğinden 7 senedir bu duruma geldik. Kazı çalışmalarından dolayı evler kaymaya başladı. Biran önce altyapının yapılıp vatandaşların yerlerine yerleştirilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

  • Siirt’te köylülerin yeni gelir kaynağı olan polen hasadına başlandı

    Siirt’te köylülerin yeni gelir kaynağı olan polen hasadına başlandı

    Siirt’in Şirvan ilçesinde arıcılar yeni gelir kapısı olan polen hasadına başladı.

    Siirt’te daha önce sadece bal üreten arıcılar, korona virüs nedeniyle arı mamullerine ilginin artması ile birlikte Şirvan dağ yamaçlarında değişik türde çiçeklerle buluşan arıların taşıdığı polenleri toplamaya başladı. Vatandaşların korona virüs salgınından korunmak için arı ürünlerine yöneldiğini belirten arıcılardan Mehdi Şalk, hasadına başladıkları polenleri satarak ek gelir elde ettiklerini söyledi. Korona virüs sebebi ile arı ürünlerine özellikle de polene olan talebin arttığını belirten Şalk, “Baba mesleği arıcılık yapıyorum. Bundan 25 yıl evvel babamdan devraldım. İlk aldığımda kovanlarımız tuzaksızdı, düz kovandı. Sonra sağdan soldan edindiğim bilgiye göre kendi kendime dedim polen tuzağı deniyeyim. Polen tuzaklı kovanlar getirdik, polen tuzaklı kovanlar daha faydalı daha da ekonomiye katkısı oluyor. 230 civarında polen tuzağımız var. Burada 15-20 gün polen hasadımız oluyor. Polenler ekonomiye ek bir katkısı oluyor. Polen ek gelirdir. Katkısı oluyor muhakkak. Bal olmadığı sene ciddi bir sıkıntı içine düşüyoruz. Pandemi hastalıklarından sonra arı ürünleri ciddi bir rağbet gördü. İyisi yerlisi olduğu zaman çok ciddi bir şifa kaynağıdır. Polen,bal, propolis, bizimkiler organik ürünlerdir. Şifa kaynağıdır. Allah nasip ederse inşallah Eylül’de tekrar piyasaya sürmeyi düşünüyoruz” dedi.

    Şirvan ilçesinde daha önce sadece bal üretimi yapan arıcıların artık diğer arı ürünlerini de üretmeye başladığını belirten Tarım ve Orman İl Müdürü Ergün Demirhan, Şirvan eteklerinde değişik türde çiçeklerle buluşan arıların taşıdığı polenlerin 250 civarında kovanla üretmeye ve hasat etmeye başladıklarını söyledi. Demirhan, “Şirvan ilçesi arıcılık ve polen üretimi konusunda en avantajlı ilçelerden bir tanesidir. Bölge çiçek florası yönünden çok zengindir. Bu yıl ilk olması sebebi ile köyümüzden 100 kilogram civarında polen verimi bekliyoruz. Cevizlik köyümüzün poleni, yüksek dağ eteklerinde zengin flora çeşidinden elde edildiği için yüksek kalitesi ile rekabet gücü yüksek olacak zaman içinde markalaşacaktır” diye konuştu.

  • Köylülerin heyelan korkusu

    Köylülerin heyelan korkusu

    Erzurum’un Şenkaya ilçesinin Sarıyar Mahallesi’nde ikamet eden Yeşilyurt ailelerine ait ev ve ahırlarda heyelan nedeniyle küçük obruklar oluştu.

    Şenkaya ilçe merkezine 26 kilometre uzaklıktaki Sarıyar Mahallesi’nde hayvancılıkla uğraşan Tahsin ve Yasin Yeşilyurt, “6 yıldır köy muhtarımıza, Kaymakamlığa, Şenkaya Belediyesine Erzurum Valiliğine dilekçe verdik” diye konuştu.

    Mahalle sakinleri, ev ve ahırların etrafındaki oluşan yarıklara kuzular ve çocuklar düşmesin diye kendi imkanları ile kapatıyor.

    Tahsin Yeşilyurt, “Afat Müdürlüğüne sesleniyorum. Ahırlarımızın üzerindeki toprakları boşalttık kayma anında çöküp hayvanlarımızı telef etmesin diye ahır üzerine çadır çektik” dedi.

    Yasin Yeşilyurt ise “Bizim evlerimizin yerinde heyelan oluyor Şenkaya Belediye Başkanına, Şenkaya Kaymakamına, Erzurum AFAD’a İl encümenlerine, hepsine dilekçe verdim. Ahırlarımızın çatıları söktük heyelan olunca ahırlarımız çöktüğünde hayvanlarımız ölmesin. Bankalardan kredi kullanarak küçükbaş hayvan aldım borçla aldığım hayvanlarımı evlerim büyük tehlike altında. Bu kadar borcun altına girdim hayvancılıkla uğraşıyorum devletime vergimi veriyorum Cumhurbaşkanımız hep söylüyor benim kaymakamlarım hiç odasında oturmayacak benim halkımın köylümün içinde olacak şu ana kadar kapımızı açan olmadı” dedi.

    Seyran Yeşilyurt ise “Evimizden toprak dökülüyor evde yatmaktan korkuyoruz” dedi.

  • Köylülerin çabası yetersiz kaldı, ahşap ev tamamen yandı

    Aydın’ın Efeler ilçesi Musluca Mahallesi’nde meydana gelen yangında bir ev tamamen yandı. Evi yanan 50 yaşlarındaki Ümit Konay ise sokakta kaldı.

    Olay akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Musluca Köyü’nde yalınız başında yaşayan Ümit Konay’ın evinden dumanların yükseldiğini gören çevre sakinleri bir yandan kendi çabaları ile yangına müdahale ederken diğer yandan da itfaiyeyi arayıp yardım istedi. Kısa sürede büyüyen yangında ev içerisindeki eşyalarla birlikte tamamen yandı. Barınacak yeri ve yatacak bir yatağı dahi kalmayan vatandaşa çevre sakinleri sahip çıkarken, yangının elektrik kontağından çıktığı belirtildi.

  • Buca’da köylülerin taş ocağına karşı mücadelesi sürüyor

    Buca’nın Kırıklar Mahallesi’nde yöre halkının geçim kaynağı olan zeytin ve tarım arazilerine çok yakın bir mesafede özel bir şirket tarafından yapılmak istenen taş ocağına karşı mücadele sürüyor.

    Buca Belediyesi, Buca Kırıklar Mahallesi’nde açılmak istenen maden ocağı ve kırma eleme tesisine karşı yöre halkıyla birlikte davasını sürdürüyor. Belediye açtığı davada; bölgede yapılması planlanan II-A Grubu Maden (kalker) Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisinin çevresel olumsuz etkilerinin bölgedeki halkın sağlığı ve doğal çevre üzerinde olumsuz etkileri olacağını, etkilenecek alanın 25 hektarın üzerinde olması ve proje alanının 300 metre mesafede ekili tarım alanı ve zeytinliklerin olması nedeniyle ÇED raporu gerekli olduğu iddiasını sunmuştu. Tesisin Buca Kırıklar Mahallesi’ne çok yakın mesafede olduğu, dinamitle patlatma yapılacak sahadan kopacak olan taşların köy halkı için yaşamsal tehlike oluşturacağının da belirtildiği dava dosyasını değerlendiren 3. İdare Mahkemesi ’ÇED Raporu gerekli değildir’ kararını iptal etti. Belediyenin taş ocağı ruhsatının iptali için açtığı dava için ise 1. İdare Mahkemesi bilirkişi heyeti atadı. Heyet bölgedeki incelemesini yaparken, şimdi gözler hazırlanacak rapora çevrildi.

    “Bizlerin hayatından değerli mi?”

    Köylerinin bin 700 metre yakınında yapılması istenen taş ocağını istemediklerini vurgulayan vatandaşlar, “Yaşam alanımızı korumak için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Biz buraya taş ocağı yapılmasını istemiyoruz. Çoğumuz zeytincilik ve tarım ile geçimimizi sağlıyoruz. Köyümüz temiz havası ve doğal güzellikleriyle kentin dört bir yanından ziyaretçi ağırlıyor. Bu ocak açılırsa hem geçim kaynağımızdan, hem de temiz havamızdan olacağız. Patlatacakları dinamitler hayatımızı tehlikeye sokacak. Maden doğadan ve bizlerin hayatından değerli mi?” diye konuştu.