Etiket: Koşulları

  • Olumsuz hava koşulları üzüm rekoltesini düşürdü

    Gaziantep’te olumsuz hava koşulları üzüm rekoltesini düşürürken, üreticinin umudu ilişkilerin düzelmeye başladığı Rusya oldu.

    İslahiye merkez ve mahallerinde bulunan toplam 50 bin dekar arazide üzüm bağlarında yetişen çekirdeksiz, Antep karası, kardinal ve hatun parmağı cinsi üzümlerin hasadı başladı. Kurak geçen kış ve sıcak geçen yaz mevsimi nedeniyle üzümün rekoltesi önceki yıllara göre azaldı.

    İslahiye Çiftçi Malları Koruma Derneği Başkanı Ramazan Can, kalitesine rağmen üzümün tarladan satış fiyatında önceki yıla göre 30-50 kuruş arasında düşüş olduğunu söyledi. Can, “Üzümde hasat önceki yıllara oranla düşük. Çünkü kurak geçen bir kış mevsimi ve yaz mevsiminin sıcak geçmemesinden kaynaklanıyor. İslahiye’nin gurur kaynağı üzümün hasadı başladı. İslahiye’nin üzümleri çok kaliteli ve faydalı. Bizler İslahiyeli olarak, üzümün kalitesinden çok memnunuz. Ama satış fiyatlarından memnun değiliz. Üzüm fiyatları tarlada siyah üzüm geçen yıl 1.10-1.20 TL , beyaz üzüm 1,10-1.15 TL arasında fiyatlarla pazarlanıyordu. Bu yıl ise 70.80 yada 90 kuruş arasında satılıyor. Bu yıl üzümü aşırı yaz sıcakları vurdu. Kış mevsiminin kurak geçmesi ve su kuyularının borcundan dolayı kapalı olması nedeniyle bağlar yeterli derecede sulanamadı. Bu da hasadın düşük olmasına neden oldu” dedi.

    350 bağ kökte 300 TL kar ediliyor

    İlçede bulunan üzüm yetiştiricilerinden Mehmet Bülbül, 350 bağdan elde edilen üründen yaklaşık 300 TL kar ettiğini söyledi. Bülbül, “Bulunduğumuz bağdaki üzümden yaklaşık 4 bin TL gelir elde ediyorum. Bunun işçiliği, ilacı, iş makine gücü gibi giderler hesaplandığı, 200-300 TL gibi bir kar kalıyor. Geçen yıl aynı yerden 8 bin TL kazandım. Bu yıl hasat neredeyse, yarı yarıya düştü. Gelirin azalmasında kuraklık etkili olduğu gibi, üzümün piyasa değeri düşmesi de önemli oldu” ifadelerini kullandı.

    Rusya ile ilgili gelişmeler sevindirdi

    Rusya ile bozulan ilişkiler nedeniyle zor bir süreç yaşadıklarını belirten üzüm üreticileri, Rusya ile düzelen ilişkilerle yeniden umutlandı. Çiftçiler, üzümün yeniden ihraç edilmeye başlanması ile değer kazanmasını bekliyor. İslahiye Çiftçi Malları Koruma Derneği Başkanı Ramazan Can, “Üzüm şimdi yurt içine ihraç olmuyor, çevremizde her yerde savaş var. O nedenle Rusya’da ihracatı durdurdu. Ancak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rusya’ da olması ihracatın tekrar açılması demek. Umutlu haberleri bekliyoruz. Bu nedenle üzüm sadece yurt içine satışlar olmaktadır” dedi.

    Can, ilçede bulunan toplam 2,5 milyon üzerinde üzüm bağında yaklaşık 5 bin ton üzüm üretildiğini de sözlerine ekledi.

  • Elverişsiz Hava Koşulları Kirazda Üretimi Düşürdü

    İzmir’in Ödemiş ilçesinde, sezonun ilk kirazı tezgahlarda yerini alırken, olumsuz hava koşulları kiraz üretiminde rekolteyi düşürdü.

    Ödemiş ilçesinde kiraz üreticileri, merakla bekledikleri kiraz hasadını yaptı. Yılın ilk turfanda kirazları, Bademli ve Bıçakçı mahallelerinde satışa sunuldu. Kirazın kilosu 7-10 TL arasında satılırken, bu yıl kiraz rekoltesi üreticileri memnun etmedi. Elverişsiz hava koşullarının üretimi etkilediğini ifade eden üreticilerden Engin Güven, kiraz üreticilerinin fiyatlardan yüzünün güldüğünü ancak üründe sıkıntı olduğunu söyledi.

    Ödemiş’te, yılın ilk kirazının görücüye çıktığını belirten Güven, şöyle konuştu: “Bademli ve Bıçakçı mahallelerinde ilk kez oluşan kirazların kilosu 7-10 TL arası satılıyor. Ancak bu yıl hava şartlarının kiraz için olumsuz ilerlemesi kirazda rekolteyi düşürdü. Bölgede geçen yıla göre kiraz üretimi hissedilir derecede düşmüş vaziyette. Burada üretilen Salihli kirazı dediğimiz kirazın pazarı yurt dışında. Ürünün yurt dışına gitmesinden dolayı fiyatlar yüksek. Bademli ve Bıçakçı bölgesinde yetişen kiraz bugün başta Almanya olmak üzere Belçika, Çin ve Hollanda gibi ülkelere ihraç oluyor. Üreticimiz açısından fiyatlar çok güzel ancak dediğimiz gibi üründe düşüş olmasından dolayı sıkıntı var. Önümüzdeki günlerde sezonun aynı seviyede gideceği tahmin ediliyor.”

  • Torbalı, Devlet Üniversitesi İçin Koşulları Hazırlıyor

    Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, Torbalı’nın üniversite hayalinin gerçekleşeceğini belirterek, “Sahip olduğumuz potansiyel, bir devlet üniversitesi için uygun koşulları oluşturuyor” dedi.

    Dokuz Eylül Üniversitesi Torbalı Meslek Yüksekokulu’na emeği geçmiş okul müdürleri ile görevlerinde 20 yılı dolduran akademik ve idari personele düzenlenen törenle plaket verildi. Törene, Torbalı Kaymakamı Aydın Memük, Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, Yüksekokul Müdürü Prof.Dr. Celalettin Şimşek, eski Yüksekokul Müdürü Sacit Özer ve Kurucu Müdür Prof.Dr. Faruk Çalapkulu katıldı.

    Törende eğitime, bilime ve Torbalı Meslek Yüksek Okulu’na verdiği hizmetlerinden dolayı Torbalı Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Celalettin Şimşek tarafından Belediye Başkan Görmez’e de bir teşekkür plaketi verildi.

    “GÜN GELECEK ÜNİVERSİTE HAYALİ DE GERÇEK OLACAK”

    Törende konuşan Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, “Özel ve siyasi hayatımda vefaya çok önem verdim. Vefa kavramı hayatımda değer verdiğim erdemlerin önem sıralamasında birinci sıradadır. İdarecilik hayatımda da bir projeyi hayata geçireceksem önce onun hayalini kurarım, sonra kamuoyunda dillendirmeye başlarım ve sonra da Allah nasip ederse gerçekleştirmeye gayret ederim. Torbalı’ya kazandırdığım birçok projeyi de böyle yaptım. Üniversitenin hayalini uzun zamandır kuruyorum, dile getirmeye başladım. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’mız Binali Yıldırım’a bu konudaki taleplerimi ilettim. Şimdi bu isteğimiz dalga dalga yayılacak. Gün gelecek, inşallah bu hayalimiz de Torbalı’da gerçekleşecek” dedi.

    KAMPUS İÇİN ALANDA VAR ULAŞIM DA

    Torbalı’da muazzam bir üniversite kampusu olacağını belirten Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlçemiz sahip olduğu potansiyelle, bir devlet üniversitesi için uygun koşulları oluşturuyor. Torbalı hazır, kampus için uygun alanımız da var. İZBAN’la ulaşımda merkez ilçeler kadar ulaşılır ve yakın olduk. Ulaşımda, tarımda, sanayide, kentleşmede, ihracatta, üretimde, ilk ve orta öğretimde, sağlık yatırımlarında yaşamın, üretim bütün alanlarında Torbalı bir yıldız gibi parlıyor. Şimdi bir üniversiteyle hinterlandına girecek olan Küçük Menderes Havzası’na önemli katkılar sağlamaya daha çok hazır.”

    ÇALAPKULU, GÖRMEZ’İ İŞARET ETTİ

    Kurucu Müdür Faruk Çalapkulu ise Belediye Başkanı Görmez’in siyasal girişimlerinin önemli olduğunun altını çizerek, “Gelişmişliğiyle birçok ili bile geride bırakan Torbalı’ya iyi bir üniversite yakışır” diye konuştu. Çalapkulu, Başkan Görmez’i işaret edip, “Ya çaresizsiniz, ya çare sizsiniz; ya ümitsizsiniz, ya da ümitsiz siniz” diyerek üniversitenin ancak Adnan Yaşar Görmez’in sayesinde Torbalı’ya gelebileceğini ifade etti.

  • Kötü Yaşam Koşulları Kalp Sağlığını Etkiliyor

    Medicana Çamlıca Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Öcal, stresli ve yoğun kent yaşamı, beslenme hataları, yetersiz ve sağlıksız beslenmenin, başta kalp hastalıkları olmak üzere çok sayıda hastalığa sebep olduğunu söyledi.

    Bozuk hijyen koşullarının romatizmal kalp hastalıklarının ana nedenlerinden biri olduğunu belirten Öcal, “Günümüzde biraz önü alınsa da yıllarca romatizmal kalp kapak hastalıkları doktorları meşgul etmiştir. Son yıllarda yanlış beslenme tarzı toplumumuzda ve özellikle teenager yaş grubunda obezitenin yaygınlaşmasına neden olmuştur buda şimdi ve bu teenager’ler erişkin yaşa geldiklerinde başta koroner kalp hastalığı tip 2 diabet ve metaboliksendrom gibi çok sayıda sağlık sorununa yol açacaktır. Bunun ekonomiye yapacağı olumsuz etkilerde sağlık sistemini hayli zorlayacaktır. Hala koroner kalp hastalığına ve diyabete bağlı ölüm ve maluliyet bizde ve dünyada en önemli ölüm sebeplerinin başında gelmektedir. Coğrafi değişkenliklerdeki farklılıklarda giderek silinmekte ve kötü yaşam koşulları kentsel yaşamı olduğu kadar kırsal yaşamı da kapsamaktadır. Hazır ve genetiği değiştirilmiş gıdaların artması ve bunların yaygın kullanımı da durumu daha da kötüleştirmektedir. Az gelişmiş bölgelerde kötü yaşam ve beslenme ögelerine birde yetersiz beslenme eklenmektedir” dedi.

    Toplum sağlığı, önleyici tıp ve etkin diyet modellerinin hızla etkin bir politika olarak planlanması ve uygulanmasının şart olduğunu belirten Öcal, “Buna kitle iletişim araçları ve lokal pratiklerde eklenerek yapılacak eğitimde mutlaka eklenmelidir ama son 10 yılda sanki tüm bu önerilerin tam tersi bir yaşam tarzı gözlenmektedir. Kişisel olarak var olan stresi en aza indirerek ve doğru beslenme alışkanlıklarına geri dönerek daha sağlıklı bir yaşama başlanabilir ve çevre kirliliği de kötü yaşam koşullarına bir diğer örnek gösterilebilir. Giderek çapları ve nüfusları artan megapollerde yukarıda saydığımız her türlü kötü koşullar insanları ne yazık ki bu hastalıklara karşı korumasız kılmaktadır. Özellikle kalp hastalıklarına ait uyarıcı belirtiler göğüste aniden hissedilen ve boyna, çeneye, sırta ve mideye kolay yayılan ‘’yanma baskı hissi’’ diye tanımlayabileceğimiz göğüs ağrısı yani anginapectoristir. Bu koroner kalp hastalıklarının ana belirtisidir. Genelde efor yapmakla ortaya çıksadaatipikte olabilir. Genelde dinlenmeyle 2-3 dakika içinde geçer ve soğuk terlemeyle beraber görülür. Bu hissedilince mutlaka kardiyolojik bir check-up tan geçilmelidir” dedi.

    Öcal şunları kaydetti: “Kalp kapak hastalıklarında en önemli ilk buldu yine eforla ortaya çıkan nefes darlığı ve çabuk yorulmadır. Yaygın kalp hastalıklarından yinehipertansif kalp hastalığında da genel yaygın ense ve baş ağrısı, çarpıntıyla göğüste hissedilen baskı hissi uyarıcı olmalıdır. Bu belirtiler de mutlaka doktora başvurmak hayat kurtarıcıdır. Artık kötü yaşam koşulları ve yanlış beslenme alışkanlıklarının artmasıyla kalp hastalıklarının neredeyse gençlik dönemlerinde bile ölümcül sonuçlara yol açtığı akıldan çıkarılmamalıdır.

    Son olarak önemle vurgulayarak gereksiz ve kontrolsüz ağır sporların genel vücut sağlığını riske edebileceğini ve kalp hastalıklarına davetiye çıkaracağını vurgulamak gerekir. Yüzme, kardio denen hızlı yürüme dışında ağır sporların gereksiz ve tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz. Bununla beraber bilimsel dayanaktan yoksun zayıflama diyetlerinin hızlı kilo verme programlarının da son derece ölümcül sonuçlarına karşı uyarmak gerekir”.

  • Mültecilerinin Yaşam Koşulları Sergilendi

    Diyarbakır ve Batman’da yaşayan Irak ile Suriyeli mültecilerin hayat hikayeleri, Gaziantep’te açılan fotoğraf sergisi ile anlatıldı.

    Hayata Destek Derneği tarafından ’Geç Erken Geçerken’ sloganıyla Diyarbakır ve Batman’da yaşayan mültecilerin hayatlarını anlatan fotoğrafların yer aldığı sergi açıldı. Gaziantep Zeugma müzesinde sergilenen fotoğraf karelerinde mültecilerin yaşam hikayeleri tüm çıplaklığı ile gözler önüne serildi. Sergi ile ilgili bilgi veren Hayata Destek Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sema Yener Karaosmanoğlu, 3 yıldır Suriyeli mültecilere yardım sağladıklarını ifade etti. Karaosmanoğlu yapılan yardımlar ile ilgili ise “Biz hayata destek derneği olarak Suriyeli sığınmacılara yardım sağlıyoruz. Aylık nakit olmak üzere düzenli yardımlar sağlıyoruz. Bunun yanında psiko-sosyal destek dediğimiz bir koruma programı var. Bunu da toplum merkezlerimiz üzerinden yapıyoruz. Buradaki serginin amacı, Diyarbakır ve Batman bölgesinde Suriyeli ve Iraklı mültecilere yaptığımız çalışmalardan bir kesit vermek aileleri tanıtmak, onların hayatlarına girip bir bakabilmek yani bu krizin aslında hep böyle savaş ve olumsuzluk üzerinden konuşuyoruz, ama bir taraftan da insani boyutu var. Bu insanların günlük yaşantıları var, mücadeleleri var Türkiye de. İşte bununla ilgili insanlara bir şeyler anlatabilmek” diye konuştu.

    Karaosmanoğlu, 16 Şubat’a kadar sürecek sergiye tüm sanatseverleri davet etti.