Etiket: Koruyacak

  • Öğretmenler haklarını koruyacak meslek kanunu istiyor

    Öğretmenler haklarını koruyacak meslek kanunu istiyor

    Eğitim-Bir-Sen Balıkesir 1 nolu şube başkanı Mehmet Çabuk’un 2020-2021 eğitim-öğretim yılı 1. Dönem sonu nedeniyle basın açıklaması yaptı. Başkan Çabuk, “Öğretmenlerin haklarımızı koruyacak ve geliştirecek içerikte bir meslek kanunu artık çıkarılmalıdır” dedi.

    Başkan Çabuk açıklamasının devamında yarıyıl tatili sonrasında okullarda yüz yüze eğitime geçilmesini isteyerek, “2020-2021 eğitim-öğretim yılı birinci dönemi, eğitimde her geçen gün telafisi daha da zor olacak kayıplar oluşturarak, öğretmenlerin fedakarlıkları, çoğu zaman eğitim kurumu yöneticilerinin kullanmış olduğu inisiyatifler doğrultusunda tamamlandı. Salgın nedeniyle büyük oranda uzaktan eğitim yöntemiyle gerçekleştirilen birinci yarıyılın sonunda objektif bir ölçme-değerlendirme yapmak, başarı notu takdir etmek mümkün olmadı. Okullar öğrencisiz, öğretmenlerimiz sınıflarından uzakta, kendileri açısından meşakkatli bir eğitim-öğretim sürecini geride bıraktılar. Dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınından en fazla etkilenen alanlardan biri de eğitim-öğretim oldu. Yüz yüze eğitime ara verilmesi gibi, salgınla mücadele konusunda alınması zorunlu ve kaçınılmaz kararlar, eğitim-öğretimin her aşaması ne yazık ki telafisi zor zararlar vermiştir, hala da vermeye devam etmektedir. Hayatın her alanda normalleşmesi için, salgının sona erdirilmesi adına alınan tedbirlere uyulması hepimizin sorumluluğudur. Bu süreçte oluşan öğrenme kayıplarının telafisi, yüz yüze eğitime geçilebilmesi için normalleşme gerekli ve zorunludur” dedi.

    Çabuk, “Uzaktan eğitim öğretmenlerin fedakarlıklarıyla icra edildi”

    Çabuk sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi. “Bu süreçte eğitim-öğretim, TRT EBA kanalları ve EBA platformu başta olmak üzere uzaktan eğitim araçlarıyla sürdürülmüştür. Ancak canlı ders veya EBA TV erişiminde bölgesel ve yöresel eşitsizlikler ile aynı eğitim kurumundaki öğrenciler arasında dahi var olan eşitsiz derse katılım imkanları, merkezî planlamanın göremediği sonuçlar üretmiştir. Bu olumsuz duruma rağmen, öğretmenlerimizin öğrencilerin eğitimde geri kalmaması adına gösterdiği olağanüstü ve fedakârca çabalar, uzaktan öğrenimi mümkün kılmıştır. Öğrencisi için sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar bilgisayar başında, bir yandan öğrencisinin dikkatini derste tutmaya çalışıp diğer yandan ders veren öğretmenlerimiz, bu zorlu süreçte hem eğitimin ayakta tutulmasının hem de öğrenme kayıplarının en aza indirilmesi mücadelesinin mimarları olmuştur” dedi.

    En az 60 bin öğretmen ataması yapılmalıdır

    Başkan Çabuk eğitimde açığın kapanması için enaz 60 bin öğretmenin atamasının yapılması ve Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmesini isteyerek, “Öğretmen açığı, ücretli öğretmenlik gibi hak kayıplarına neden olan güvencesiz istihdam türleriyle kapatılmak yerine, öğretmen ihtiyacı gözetilerek yarıyıl tatili döneminde en az 60 bin öğretmen atanması yapılmalıdır. Aynı işi yapan, aynı sorumluluklara sahip kamu görevlileri arasında eşit olmayan özlük hakları doğuran statü farklılıkları kabul edilemez. Öğretmenler odasında farklı haklara sahip eğitimcilerin bulunması ayrımcılıktır. Bu ayrım eğitimciler arasında iş barışına, öğretmenin iç huzuruna ve eğitimin verimliliğine zarar vermektedir” dedi.

    Başkan Çabuk, “Haklarımızı koruyacak bir meslek kanunu artık çıkarılmalıdır”

    Başkan Çabuk açıklamasının devamında, “Öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alacak, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakları da içerecek, uluslararası standartlara uygun, öğretmenliğin kariyer mesleği niteliğini dikkate alan, öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek nitelikte bir meslek kanunu eğitimin geleceği açısından ertelenemez bir zorunluluktur” dedi.

  • Vodafone esnaf ve KOBİ’lerin işyerlerini koruyacak

    Esnaf ve KOBİ’lerin dijital iş ortağı olma vizyonuyla müşterilerine kazandıran fırsatlar sunan Vodafone, işyerlerinin 7/24 güvenliğini sağlamak amacıyla Kent Alarm iş birliğiyle yeni bir kampanya başlattığını duyurdu.

    Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Vodafone, Kent Alarm iş birliğiyle, işyerlerinin güvenliğini sağlamak isteyen esnaf ve KOBİ’lere yönelik sunduğu iki avantajlı paketle yeni bir kampanyaya imza attığını duyurdu. Yapılan açıklamaya göre Vodafone Güvenli İşyeri ve Vodafone Güvenli İşyeri Pro adıyla sunulan her iki paketle, Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisiyle işyerleri, 7/24 merkezi alarm izleme hizmeti sayesinde izlenebiliyor. Bu sayede güvenlik ihlali girişimine hızlı müdahale olanağı sağlanırken, kampanya dahilindeki her iki pakette de kurulum ve aktivasyon ücretsiz sunuluyor.

    “Yeni nesil teknolojilerimizle esnafımızı dijitalleştirmeye devam ediyoruz”

    Açıklamada görüşleri yer alan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, “Biz de işyerleri için güvenliği sorun olmaktan çıkarmak üzere Vodafone güvencesi ile harekete geçtik. İşyerlerinin genel yapısına ve ihtiyaçlarına özel olarak, zengin içerik ve uygun fiyatla oluşturduğumuz paketlerimizle, esnafımızın güvenlik ihtiyacına yanıt verebiliyoruz. En son teknolojileri kullanarak oluşturduğumuz paketlerle raporlama, mobil uygulama ile dijital çözümler ve kablosuz panel sistemi gibi pek çok özelliği avantajlı fiyatlarla sunuyoruz. Nesnelerin İnterneti teknolojisini kullanarak hayata geçirdiğimiz bu yeni paketler ile işyerleri, merkezi alarm izleme sistemi sayesinde 7/24 izleniyor ve herhangi bir güvenlik ihlali girişimi sırasında anında kolluk kuvvetlerine haber verilerek hızlı müdahale imkanı veriyor. Dijital iş ortakları olarak esnafımızın gündelik hayatta karşılaştığı sorunları aşabilmesi için yanlarında olmaya; yeni nesil teknolojilerimizle ihtiyaçlarına özel, akıllı ve hesaplı çözümler geliştirerek onları dijitalleştirmeye hızla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    SMS ve e-mail ile esnafa ayrıntılı güvenlik raporu sunuluyor

    7/24 alarm izleme hizmeti verilen her iki pakette de Nesnelerin İnterneti teknolojisi ile giriş-çıkış kontrolü sağlanabiliyor ve SMS ve e-mail yoluyla raporlama imkanı sunuluyor. Vodafone M2M faturalı hat sahiplerinin yararlanabildiği kampanya kapsamında; Güvenli İşyeri Pro Paketi’nde, alarm izleme telefonla aktif veya deaktif hale getirilebilirken, uzaktan kumanda ile de açılıp kapatılabiliyor.

  • “Yeni projeleri, yerli ve milli ürünler koruyacak”

    Yurttaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evren Yurttaş, yerli projelerin, yerli ve milli ürünler ile korunabileceğini söyleyerek sanayinin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesi amacı ile kamu ve özel sektörlerin de yerli üretim ürünler kullanılması gerektiğini belirtti.

    Yurttaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evren Yurttaş, yerli üretim ürünlere dikkat çekti. Elektrik yangınlarının son 10 yılda tüm yangınlar içerisinde oranının hızla yükseldiğini belirten Yurttaş, “İBB İtfaiye raporlarına göre 2007 yılında elektrik yangınlarının tüm yangınlar içerisinde ki oranı yüzde 17,6 iken, 2017 yılında yüzde 26,7 gibi ciddi bir artış göstermiştir. Bu oran yüzde 78 gibi oransal büyüme, yüzde 100’e yakın adetsel büyüme anlamına gelmektedir ki; tedbir alınmadığı sürece giderek artacağından şüphe duyulmamaktadır. Elektriği en temiz yer olarak bilinen Avrupa’da ise bir yılda yangınların maliyeti 4 bin can kaybı, 70 bin yaralanma ve maddi olarak 126 milyar euroyu buluyor. Uluslararası reasüransların verilerine göre aşırı gerilim hasarlarının oranı, tüm hasarların oranının yüzde 23.7 gibi büyük bir bölümünü oluşturmaktadır” dedi.

    “Parafudrlar da diğer teknik malzemeler gibi maalesef yurt dışından ithal edilmektedir”

    Yurttaş, “3 Aralık 2003 tarihli 25305 sayılı Resmi Gazete’de koruma sistemleri başlığı altında parafudr, darbe koruma düzenleme sistemleri, aşırı gerilim sönümleyiciler projelerde kullanılmak üzere zorunlu kılınmıştır. Bu anlamda özellikle parafudr, elektrik tesisatlarında yıldırım gibi çok yüksek darbelerin, akım diyagramında meydana getirdiği aşırı yüksek değişimleri toprak ile kısa devre ederek deşarj eden koruma elemanıdır. Yüksek gerilim, orta gerilim ve alçak gerilim olmak üzere çeşitleri bulunmaktadır. Tüm tesisatlarda kullanılan parafudrlar da diğer teknik malzemeler gibi maalesef yurt dışından ithal edilmektedir” ifadelerini kullandı.

    Yurttaş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ise konu ile ilgili olarak başlanacak yeni projelerde ve devam eden çalışmalarda yerli ve milli ürünlerin kullanılmasının tercih edilmesi ile ilgili bir genelge yayımladığını 7033 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre ‘Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin desteklenmesi’ amacı ile kamu ve özel sektörlerin de yerli üretim ürünler kullanılması gerektiğini vurladı.

    Başkanı Evren Yurttaş:”Bakanlığımız tarafından yayınlanan genelge yerli üretici için sevindirici. İşlerin artık daha kolay olacağını söylemek mümkün. Yerli üretici çalışmaya hazır ve artık projelerde yerli üretim imzası olacak. Bunun için bir tesisat sisteminde kullanılacak malzemelerin tam olarak ne işe yaradığının bilinmesi gerekir. AG parafudr, işlevlerine göre B, C ve D sınıfı olarak kullanılmaktadır. Bu cihaz yeni bilinmeye başlandığı için, aşırı gerilimlere karşı da koruma yapıyormuş gibi bir yanılgıya düşülmektedir. Oysa ki sistem üzerinde oluşacak herhangi bir aşırı gerilimi nominal seviyeye çekmez ve hatta hiçbir müdahalede bulunmazlar. Yaptıkları işlev, özellikle aşırı akımları toprağa ileterek koruma işlevini yerine getirmektir. Parafudrlar, özetle paratonerlerin yıldırımın yapıya doğrudan vurmasını engellemek için kullanımlarının, elektrik tesisatı sistemi içerisinde olanıdır. Yani paratoner, yapının dışındaki yıldırım darbesini toprağa iletir, ancak gerilimi seviyesini ayarlayamaz, parafudr ise yapının içindeki elektrik sistemine giren yıldırım darbesini toprağa iletir, iki uç arasında oluşan aşırı gerilimi ise ayarlayamaz. Yıldırım hadisesinde de olduğu gibi elektriğin olduğu her yerde akım ve gerilim vardır. Aşırı akımları engellemek için parafudr kullanılır, aşırı gerilimleri engellemek için ise Trimbox kullanılır. Çünkü sistemin iki ucu arasında oluşan aşırı gerilim, parafudr tarafından engellenemez ve bu sistemdeki cihazların ve elektrik tesisatının yanmasına sebep olur. Bizim ürettiğimiz Trimbox, kullanıldığı bir sistemde aşırı gerilimin zararlarını engellenir. İç yıldırımlık sistemlerinin çalışmayı sürdürebilmesi için bir voltaj dengeleyici ile desteklenmeleri gerekir. Şebekedeki voltajı makul seviyelere indiren bir ekipman parafudrların üst sınırının aşılmasını önleyecek ve hem cihazları hem de sistemi güvence altına alacaktır. Doğru ekipmanları kullanarak voltajın dengelenmesini sağlayabilir ve sigortalar ile aşırı yüklenmeden kaynaklanan hasarları önleyebilirsiniz. Trimbox, litaretürde parafudr gibi sistemleri koruma altına alan en güvenilir cihaz olarak kabul edilmektedir. En çok sorulan sorulardan biri de “Trimbox kullanıldığında Kaçak akım rölesi, sigorta, ve parafudr gibi ürünleri kullanmaya gerek kalmıyor mu?” Kaçak Akım rölesi ve sigorta başka görevlerde kullanıldığından mutlaka sistemlerde kullanılmalı ve Trimbox ile entegre etmeye devam edilmeli. Ancak Trimbox ile AG parafudr ihtiyacı ortadan kalkmaktadır ” ifadelerini kullandı.

    “Yerlisi daha fazla görevi yerine getiriyor”

    Üretimini yaptıkları Trimbox hakkında bilgi veren Yurttaş:” İthal ürün hayranlığı ülkemizde birçok sektörde yaygın durumda. Bu konuda tüketici ise birçok ürün için maalesef haklı da görülebilir. Ancak gerçek anlamda ülkemizde bazı ürünlerin yerli olanlarını ithal ürünlerden çok daha iyi yaptığımızı söyleyebiliriz. Trimbox Türkiye’de TSE belgesi almış ilk icattır. Yüzde 95 yerlilik oranı ile orta-yüksek teknoloji sınıfında üretilen Trimbox, entegre edildiği tesisattaki voltajın aşırılıklarını engelleyen bir cihazdır. Parafudrun aksine, yalnızca topraklama görevi görmez. Trimbox kullanılan yerlerde parafudr kullanma ihtiyacı yoktur. Trimbox, voltaj dengesizliklerini otomatik olarak algılayarak engeller ve sistemi güvenceye alır “ şeklinde konuştu.

  • AB, İran ile olan 22 milyar euroluk ticaretini koruyacak

    ABD Hazine Bakanlığı, İran’a yönelik ilk yaptırım paketini bugün devreye soktu. Avrupa Birliği ve 3 ülkenin dışişleri bakanları, İran ile meşru ticaret yürüten Avrupalı firmaları koruma konusunda kararlı olduklarını bildiren ortak bir açıklama yaparken, AB, İran ile yıllık 22 milyar euro’yu aşan ticaret hacmini de korumuş oldu.

    Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın, ülkesini İran ile nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekmesinin ardından ABD Hazine Bakanlığı da, İran’a 90 ve 180 günlük iki aşamayla yeniden yaptırım uygulanacağını duyurmuştu. 90 günlük süre bugün doldu ve ABD, İran’a yönelik yaptırımların ilk paketini devreye soktu.

    Avrupa Birliği (AB) ile 3 ülkenin dışişleri bakanları ise 16 Ocak 2016’da yürürlüğe giren Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran’a uygulanacak yaptırımların ilk paketinin devreye girmesiyle ilgili dün ortak bir açıklama yaptı. AB, Fransa, İngiltere ve Almanya tarafından yapılan ortak açıklamada, AB hukuku ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı uyarınca İran ile meşru ticaret yürüten Avrupalı firmaların korunması konusunda kararlı olunduğu ifade edildi.

    AB ile İran arasındaki ticaret hacmi 22 milyar euroyu aşıyor

    Söz konusu açıklamayla, AB, İran ile yıllık 22 milyar euroyu aşan ticaret hacmini de korumuş oldu. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de Yeni Zelanda ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, nükleer taahhütlerine sadık İran ile ticaretin artırılmasını teşvik ettiklerini söyledi. Almanya Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis) verilerine göre, Almanya ile İran arasında 2017 yılında dış ticaret hacmi 3 milyar 384 milyon 219 bin euro seviyesinde gerçekleşti. İran’ın Paris Büyükelçiliği’nden alınan bilgilere göre; İran ile Fransa arasındaki ticaret hacmi 2017’de yaklaşık 3,8 milyar avroya ulaştı.

    İtalya-İran arasındaki ticaret 5 milyar doları aştı

    Roma Ticaret Müşavirliği’nden alınan bilgilere bakıldığında ise İtalya ile İran arasında toplam 27 milyar euroluk yatırımlar ve ihracat potansiyeli var. İtalya’nın Tahran Büyükelçisi Mauroo Conciatori, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2017’de 5 milyar doları geçtiğini söylemişti. İran-İngiltere Ticaret Odası verilerine göre; KOEP sonrası iki ülkenin ticaret hacmi yüzde 50 oranında arttı. İki ülke arasındaki ticaret 2017 yılı sonunda 200 milyon euronun üzerine çıktı.

    ABD Başkanı Trump, selefi Barack Obama tarafından 2015 yılında İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve Çin ile beraber imzalanan nükleer anlaşmadan ABD’yi 8 Mayıs’ta çekmişti. Bugün devreye giren yaptırım paketinde ise İran’ın dolara erişimini, devlet tahvili satmasını, altın ve diğer değerli madenler ile çelik, alüminyum, kömür gibi metallerle ticaret yapmasını ve yolcu uçağı ya da parçalarını ithal etmesini engelleyici maddeler yer alıyor.

  • Vodafone, loT drone takip ve güvenlik teknolojisi ile gökyüzünü koruyacak

    Dünyanın en büyük telekomünikasyon şirketlerinden Vodafone, IoT teknolojisi ile hava trafik kontrolünü sağlamak üzere geliştirdiği dünyanın ilk drone takip ve güvenlik teknolojisi için denemelere başladı. Vodafone Grup Teknolojiden Sorumlu Başkanı Johan Wibergh, “Vodafone’un gerçekleştirdiği bu çığır açan inovasyon, drone’ların her yerde bulunmaya başlaması ile gökyüzünün daha güvenli kalmasını sağlayacak” dedi.

    Vodafone, hava trafik kontrolü drone takip ve güvenlik teknolojisi denemelerini başlattığını duyurdu. Vodafone, Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisiyle hayata geçirdiği yaklaşım ile hava taşıtlarını felaket boyutlarındaki kazalardan korurken, havalimanları, hapishaneler ve hastaneler gibi hassas noktalara kazara yapılabilecek müdahaleleri veya olası suç unsuru içeren saldırıları bertaraf etmeyi amaçlıyor. Vodafone Grup Teknolojiden Sorumlu Başkanı Johan Wibergh, “Vodafone’un gerçekleştirdiği bu çığır açan inovasyon, drone’ların her yerde bulunmaya başlaması ile gökyüzünün daha güvenli kalmasını sağlayacak” dedi.

    Hava taşıtlarına yönelik riskler katlanarak artıyor

    Geleneksel radarlar ile takip edilemeyecek kadar küçük olan ticari sivil drone’lar, başta uçak pistleri ve havalimanlarının etrafı olmak üzere, dünyanın dört bir yanındaki pilotlar için ciddi bir risk teşkil ediyor. Patlayıcı taşıma yoluyla yapılabilecek terör saldırıları veya uyuşturucu kaçakçılığı gibi kötü amaçlı drone kullanımları da göz önüne alındığında bu alandaki riskler her geçen gün artıyor.

    Tek Avrupa Hava Sahası Hava Trafik Yönetimi Araştırmaları Ortak Girişimi (SESAR) projesi çerçevesinde yapılan bir analiz, drone trafiğinin her geçen gün arttığına işaret ediyor. Araştırmaya göre 2050 yılına kadar drone’ların, özellikle Avrupa Birliği’nde nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yılda 250 milyon saatten fazla uçuşa ulaşması, böylelikle geleneksel mürettebatlı hava taşıtlarının yıllık toplam uçuş saatinin yedi katı uçuş yapması öngörülüyor *.

    Denemeler Avrupa Havacılık ve Eminiyet Ajansı’nın (EASA) hedeflerini destekliyor

    Yapılan açıklamaya göre Vodafone IoT insansız hava aracı takip ve güvenlik teknolojisi denemeleri, Vodafone’un işbirliği yaptığı, Avrupa’da insansız hava araçlarının işletmesini düzenleyen Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı’nın (EASA) hedeflerini destekliyor. Vodafone tarafından geliştirilen yeni teknoloji, aynı zamanda Avrupa Komisyonu’nun yenilikçi ve güvenli drone operasyonları için izlediği “U-space” vizyonu doğrultusunda, Avrupa Birliği’nin drone teknolojisinde global inovasyonun merkezi olma potansiyelini de geliştiriyor.

    Öncü teknolojiyle gerçek zamanlı takip

    Vodafone, drone’lar için dünyanın ilk Radyo Konumlama Sistemi’ni (RPS) geliştirdi. Her bir drone içinde gömülü bir 4G modem ve SIM kullanılan sistem ile drone’ların, yetkili kuruluşlar tarafından, 50 metreye kadar doğruluk ile gerçek zamanlı olarak takip edilmesi sağlanıyor. Ayrıca ufuk ötesi/görüş hattının ötesinde kontrole imkan veren sistem ile drone’ların gözden kaybolması sonucunda meydana gelebilecek kazaların oranı ciddi ölçüde azaltılıyor. Sistem drone’ların havalimanları veya hapishaneler gibi önceden belirlenen yasak bölgelere yaklaşması durumunda, otomatik olarak inmek veya drone operatörüne dönmek üzere önceden programlanabilen coğrafi işaretleme yapabiliyor. Sistem sayesinde yetkililer, acil durumlarda herhangi bir drone’un uçuş rotasını değiştirmek üzere, uzaktan müdahale ile kontrolü ele alabiliyor. Ek olarak RPS ile SIM-tabanlı elektronik kimlik tespiti ve drone sahibinin kaydedilmesi de sağlanıyor.

    2019 yılından itibaren ticari kullanıma sunulması amaçlanıyor

    2017 sonunda gerçekleştirilen, dünyada türünün tek örneği olan bir ön denemede Vodafone, 1,3 metre kanat açıklığına sahip, 2 kilogramlık bir X-UAV drone’u 4G şebekesinin yardımıyla kontrol etti. İspanya’nın Sevilla şehri yakınlarında bulunan Isla Mayor kasabası etrafındaki 32 kilometrelik rota üzerinde gerçekleştirilen ön deneme boyunca, drone aralarında HD video yayını ile hız, RPS konumu ve GPS koordinatlarının bulunduğu uçuş verilerini gerçek zamanlı olarak aktardı. Vodafone, drone takip ve güvenlik teknolojisini 2019 yılından itibaren ticari kullanıma sunmak amacıyla, 2018 yılında, İspanya ve Almanya’da başka denemeler gerçekleştirmeyi de planlanıyor.