Etiket: Korkusu

  • (Özel Haber) Mahallelinin Heyelan Korkusu

    Zonguldak’ta akşam saatlerinde Dilaver Mahallesi’nde yaşanan heyelan sebebiyle beş kişilik evin tahliye edilmesi istendi.

    Edinilen bilgiye göre Dilaver Mahallesi Tulumba Sokak’ta akşam saatlerinde heyelan meydana geldi. Zonguldak Belediyesi’nin bir süre önce yol genişletme çalışması ile istinat duvarı yaptığı alanda meydana gelen heyelan mahallelinin tepkisine neden oldu.

    Muhammet Cora’ya ait evin heyelan sebebiyle tahliye edilmesini isteyen AFAD ekipleri mahallede incelemelerde bulundu. Jeoloji mühendisinin de hazır bulunduğu incelemede beş kişinin yaşadığı evin boşaltılması istendi.

    Evi boşaltmayacaklarını ifade ederek Zonguldak Belediyesi’ne tepki gösteren ev sakinlerinden Mehtap Cora, “Ben ölsem dahi bu evi boşaltmayacağım. Ben belediyeye söylemedim mi? Yolu genişletmenin bir anlamı yok dedim. Buraya çift şeritli otoban mı yapıyorsunuz? Zaten Dilaver Mahallesi sürekli göçüyor. Belediye başkanına gittim. Duvarın alçak olduğunu söyledim. Bana Fen İşleri Müdürü’nü göndereceğini söyledi. Ben şimdi mağdurum. Bu havada nereye gideceğim. Burası göçerken ben iki yaşlı insanımı alıp nereye gideceğim. Kayınvalidem ve kayınpederim zor yürüyorlar. Burayı boşaltın dediler ama biz boşaltmayacağız. Yarın yeniden buraya bakmaya geleceklermiş” diye konuştu.

    Mahalleye gelen belediye ekipleri ise heyelanın yaşandığı bölgeye şerit çekti. Mahalle sakinleri ise geceyi tedirgin bir şekilde geçirdiklerini ifade ettiler.

  • Bartın’da Sel Korkusu Uyutmadı

    Bartın’da etkili olan kar yağışının ardından başlayan sağanak yağmur nedeniyle eriyen karların Bartın Irmağı’nda su seviyesini yükseltmesi kentte paniğe neden oldu.

    Bartın’da etkili olan şiddetli kar yağışı ve tipi nedeniyle Bartın merkezde kar kalınlığı bir metreye ulaşmış, ilçe ve köyleri ile bağlantısı tamamen kopmuştu. Dört gün süren kar yağışının ardından başlayan sağanak yağmur yüksek kesimlerdeki karların erimesi ile Bartın içinden geçen iki ırmağın su seviyesinin yükselmesine neden oldu. Bartın Valiliği ve Bartın Belediyesi vatandaşları olası bir sel baskınlarına karşı hoparlörlerden uyardı. Ayrıca Bartın Valiliği’nde kriz masası oluşturuldu. Öte yandan ırmak üzerinde bulunan Potbaşı, Akçalı, Tabanözü ve Alibaş, Okçular köprüleri tedbir amaçlı trafiğe kapatıldı. Irmak üzerinde tomrukların ve çeşitli nesnelerin sürüklendiği görüldü.

    TEKNELER DENİZE SÜRÜKLENDİ

    Bartın Irmağı’nın seviyesinin yükselmesi ile birlikte, Yalı Mevkisinde bulunan ırmak kenarında işyeri olan esnaflar herhangi sel baskınına karşı önlem aldı. Yalı Sevgi Parkın’da yürüyüş yolunu tamamen sular altında kaldığı görüldü. Evleri ırmak kenarında olan vatandaşlar ise geceyi uykusuz geçirdi. Amatör balıkçılara ait balıkçı teknelerinin bir kısmı şiddetli kar yağışının ardından bağlı bulundukları iskelelerde batarken, bazı teknelerse sel sularına kapılarak denize sürüklendi. Bartın Irmağı’nın denize döküldüğü Boğaz Mevkiinde ise balıkçılar karaya çektikleri teknelerinin başında sabaha kadar nöbet tuttu. Balıkçılar su seviyesine göre teknelerini daha yüksek kesimlere çekti.

    SULAR YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı hava tahminlerinde Bartın’ın hafta boyunca sağanak yağmurlu olacağı yönündeki açıklaması Bartın’da sel endişesini daha da arttırdı. Vatandaşlar 1998 senesinde Bartın’da yaşanan büyük sel felaketine benzer bir felaket yaşanmasından korkuyor.

  • Yükseklik Korkusu Olan Genç Kıza, Teleferikte Evlilik Teklifi

    Denizli’de bir genç, yükseklik korkusu olan kız arkadaşına bin 400 metre yüksekte teleferik içinde evlilik teklifi etti.

    Denizli’de geçtiğimiz aylarda hizmete giren ve o günden bu yana yüz binlerce vatandaşı ağırlayan Denizli Teleferik, ilginç bir evlilik teklifine sahne oldu. Merve Fındık ile Bağbaşı Yaylası’na çıkmak için sözleşen Erhan Demir, kız arkadaşına sürpriz bir evlilik teklifi hazırladı. Yükseklik korkusu olan Merve Fındık ve iki arkadaşı ile birlikte teleferik kabinine binen Erhan Demir, yaklaşık bin 400 metre rakıma çıktığında sürpriz evlilik teklifini gerçekleştirdi. İki arkadaşının ’Benimle evlenir misin?’ pankartını açmasıyla birlikte şaşkına dönen kız arkadaşının önünde diz çökerek evlilik teklifini yapan Demir, kız arkadaşı Merve Fındık’tan ’Tabi ki evlenirim’ cevabını aldı.

    Yükseklik korkusu bulunduğu için korku, heyecan ve şaşkınlığı bir arada yaşayan Merve Fındık, sürpriz teklif karşısında duygu dolu anlar yaşadı. Evliliğe ilk adımı atmanın mutluluğunu bin 400 metre rakımdaki teleferikte yaşayan genç çift daha sonra bu anı Bağbaşı Yaylası’nda pasta keserek kutladı.

  • Yeni Sanal Sorunumuz: Gelişmeleri Kaçırma Korkusu

    Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, yeni sanal sorunumuz fomo konusunda uyardı.

    Üney, “İnternete ulaşım ve akıllı telefonlar artık ceplerimizde birer bilgisayar taşıma imkânı verdi. 2006 yılında ilk sosyal paylaşım sitesi Facebook’un üye kabul etmesi ve bugün dünyada her 4 kişiden birisi tarafından kullanılmakta olması yeni bir durumu ortaya çıkardı. Arkasından devam eden süreçte twitter, instagram, swam, foursquere, snapchat gibi sosyal ağlar yaygınlaştı. Önceleri sadece gençlerin ilgi gösterdiği bu platformlar artık neredeyse tüm yaş gruplarınca kullanılmaya başlandı. Bu sosyal ağlara yakınlarımızı, eski arkadaşlarımızı, akrabalarımızı ekledik. Çeşitli gruplar kuruldu ve bunlara üye olduk. Bunun ilk etkisi paylaşımlarımızla birlikte; hayatımızdan, yaşadıklarımızdan, seyahatlerimizden, eğlencelerimizden herkesin haberi oldu. Bunun tersi olarak, tanıdıklarımızın neler yaptığından haberdar olduk. Bunun eğlenceli bir durum olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak mahremiyet bir ölçüde ortadan kalktı. Bir başka gelişme ise bizim yapamadığımız ve diğerlerinin yaptıklarından ve keşfettiklerinden de zaman zaman kendimizi geri kalmış olarak hissetmeye başladık. İşte bu noktada yeni bir sorun çıkmaya başladı ve gelişti. Bu duruma gelişmeleri kaçırma korkusu, diğer adıyla FOMO (Fear of Missing Out) denmektedir” dedi.

    FOMO, oluşumunda en büyük etkenin kişinin gelişmeleri kaçıracağı korkusu olduğunu dile getiren Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, “Ancak sosyal ağlarda arkadaş sayıları ve onların yaptığı eylemler dikkate alındığında gelişmelerin her birisine uyabilmek, kişi için imkânsızdır. Buna rağmen kişi sıkıntı duyar. Sürekli sosyal ağlarını kontrol eder. Hatta bu yüzden zaman kaybı yaşar, işleri aksayabilir, dersleri aksayabilir ya da uykusuz kalabilir. Araç kullanırken bile kontrol etmeye devam eder. Katılamadığı veya çağırılmadığı etkinliklerden dolayı olumsuz duygular hisseder, dışlanmışlık yaşar. Sıkıntılıdır. Mutsuzluk, kıskançlık, paranoya, nefes almada güçlük, çarpıntı hissi oluşur. Bunları geçiştirmek ister ancak kabul görmediği ve gelişmelerden uzak kaldığı düşüncesi, moral bozukluğuna neden olur.

    Türkiye’deki internet kullanıcılarının sosyal medya kullanım oranı yüzde 92’ken dünya genelinde ise bu oran yaklaşık yüzde 40 civarındadır. Aynı zamanda Türkiye’de internet kullanıcılarının 16-24 yaş aralığındaki kullanıcıların 84, 25-34 yaş aralığında yüzde 77, 35-44 yaş aralığında yüzde 62, 45-54 yaş aralığında ise yüzde 41’i her gün internete giriyor. Ayrıca ülkemizde her iki kişiden biri akıllı cep telefonu kullanıyor. Bunlar FOMO olma riskimizin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. FOMO erkeklerde daha sık görülür. Kimliğin oluşma dönemi olan ergenlik ve ilk yetişkinlik döneminde daha sık görülür. Çünkü bu dönemde kendine güven tam olarak oluşmaması, arkadaşların kişinin yaşamında etkili olması ve yetersizlik duygularının daha yoğun yaşanması nedeniyledir” diye konuştu.

    Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, FOMO ile nasıl başa çıkılabileceği konusunda ise şunları söyledi; “Birkaç günlüğüne sosyal medya hesaplarınızı dondurun, sizde nasıl bir etki yarattığını gözlemleyin. Fark etmek değişim için şarttır. Kendi hayatınıza odaklanın. Böylece neler yapıp, neler yapamadığınızı keşfedin. Yaşadığınız anın tadını çıkarın, iyi zaman geçirirken, telefonla fotoğraf çekmeyin veya konumunuzu, kimlerle birlikte olduğunuzu paylaşmayın. Planlar yapın ve onlara uymaya çalışın. Mutlaka hobi edinin, böylece kendinizi daha fazla geliştirirsiniz. Egzersiz yapın. Özellikle yürüyüş hem kendinizle baş başa kalmanızı hem de çevrenizi daha iyi fark etmenizi sağlayacaktır. Kitap okuyun. İnternet paketinizi azaltın.”

  • Lüks Yatlar Korsan Korkusu Nedeniyle Kargo Gemisiyle Taşınıyor

    Yaz aylarının sona ermesinin ardından lüks yatlarıyla daha sıcak iklimlere gitmek isteyen denizciler, başta korsan korkusu nedeniyle olmak üzere yatlarını kargo gemileriyle taşıyor. Kargo gemilerinin Aden Körfezi’ni sorunsuz geçmesi için askeri fırkateynler de yardımcı oluyor.

    Doğu Akdeniz’in en önemli yatçılık merkezinden biri olan Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaz aylarını geçiren bir çok lüks yat, kış aylarında başta Karayip Adaları ve Avusturya başta olmak üzere Uzakdoğu ülkelerine gidiyor.

    Zengin denizciler, başta Somali açıklarındaki Aden Körfezi’ndeki korsanlar ve yüksek maliyetten dolayı lüks yatlarını kargo gemileriyle söz konusu bölgelere taşıyor. Lüks yatları taşıyan kargo gemilerinin saldırıya uğramaması için, Aden Körfezi’nden geçişte fırkateynler de eşlik ediyor.

    Yatları denizden yüzdürerek uzak denizlere götürmenin maliyetli ve riskli olduğunu belirten Marmaris Liman İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Tugay, “Yer değiştirmelerinin sebepleri iklim şartları ve maliyet. Bazı ülkelerde ekonomik kriz dönemimde insanlar yatlarını satışa çıkardı. Mesela, Amerika’da yaşanan mortgage krizinde bir çok Amerikalı, yatlarını piyasa fiyatının çok altında satmak zorunda kaldı. Bu yüzden ekonomik olarak da düşünmek zorundalar” dedi.

    Yatları kargo gemileriyle taşımanın hem ekonomik hem de güvenli olduğunu kaydeden Tugay, “Aden Körfezi gibi bazı bölgelerde deniz haydutluğu ve korsanlık faaliyetleri dolayısıyla geçilmesi de tehlikeli olabiliyor” diye konuştu ve şöyle devam etti:

    “Yılda 20 kadar kargo gemisi limana geliyor ve yılda 80-00 civarında lüks yatı Marmaris’e a getirip götürüyor. Yat transferi ekonomik olarak hem Türkiye’ye hem de Marmaris’e önemli derecede katkı sağlıyor. Düşük sezonda ve kış aylarında liman işletmeciliği olarak bu ticaretten memnunuz.”