Etiket: körfez

  • Başbakan’ın ’Körfez Projesi’ne ilk kazmayı vurmak için işaret bekliyorlar

    İnciraltı toprak sahipleri, Başbakan Binali Yıldırım’ın İzmir’in iki yakasını birleştiren projesi olan ’İzmir Körfez Geçiş Projesi’nin 2017 yılında başlayacak olmasını sevinçle karşıladı. Toprak sahipleri ilk kazmayı vurmak için Başbakan Yıldırım’dan işaret bekliyor.

    İzmir’in iki yakasını birleştirecek olan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde İzmir için hazırladığı mega projelerden olan İzmir Körfez Geçiş Projesi için ilk kazmayı İnciraltı 2. Nesil Toprak Sahipleri 1 Ocak 2017’de vurmak istiyor.

    Başbakan Binali Yıldırım’ın son İzmir ziyaretinde, 2017 yılında yeni bir süreçle İzmir’in ekonomik anlamda İstanbul’dan sonra Türkiye ikinciliğini yakalayacağını müjdelemesini önemli gördüklerini dile getiren İnciraltı 2. Nesli Toprak Sahipleri Platformu Başkanı Tayfun Karabulut, “İkinci kez EXPO adayı olup dünyanın tanıdığı, şehrin içerisinde, havalimanına 22 kilometre uzaklıkta, altında termal kaynağı olan, bir tarafı orman diğer tarafı deniz, marinası bulunan İzmir Körfez Geçiş Projesi ‘İzkaray’ ile taçlanacak toprağın sahipleri olarak, ‘Yıldırım’ düzeyinde teşviklerle, İzmir’in istihdamına ve ekonomisine faydalı olacak her projenin ve planın yanında olacağız. Gökdelen veya yüksek katlı bina arsalarının daha kazançlı olacağı düşüncesi, İnciraltı’na uygulanacak hem değerli hem de çevreci ve İzmir ekonomisinin sıçrama yapacağı planla değişecek, ülkemize örnek model olacaktır” diye konuştu.

    Ülke ekonomisine büyük katkı

    İnciraltı’nda kent ormanı dışında kalan 5 milyon metrekare alanın çevreye duyarlı ve sağlık turizmine yönelik planlamasının ülke ekonomisine büyük katkı sunacağını ifade eden Karabulut, “Tek isteğimiz Anayasal haklarımızın korunarak, doğru bir yaklaşımla sadece bize değil İzmir’imize de faydalı olacak bir planın hayata geçirilmesidir. İnciraltı konusuna ve İzmir’e hakim olan Başbakanımızı Sayın Binali Yıldırım’ın uzlaşmacı yapısı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu’nun çözüm iradesi ile planlama sürecinin bu yıl sonuna kadar çözüleceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    İlk kazma 1 Ocak 2017’de

    İnciraltı’na İzmir ekonomisine kazandırılması hakkında AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın kendilerinin dinleyip çözüm için Başkan Kocaoğlu ile bir araya gelerek uzlaşma zemini arama çabalarından dolayı, memnun olduklarını ve kendisine teşekkür ettiklerini dile getiren Karabulut, şöyle devam etti:

    “Biz İzmirliler hizmette sabırsızız. İnciraltı toprak sahipleri olarak da ayrıca sabır taşımızın çatlamaya başladığında, İzkaray İnciraltı Şantiyesi’nin ilk kazmasını 1 Ocak 2017’de vurmak, bitiş tarihini de ‘Yıldırım’ istiyoruz. Bunun için İzmirli Başbakanımız Binali Yıldırım’dan işaret bekliyoruz. Bugün ilk kazmayı vurmak için İnciraltı Toprak Sahipleri hazır, İzmir hazır. Gözümüz, kulağımız İzmirli Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’dadır.”

  • Ağaoğlu: “Moody’s Körfez parasının Türkiye’ye gelmesini istemiyor”

    Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Maslak 1453 projesinde kalan son daire ve ofisler için başlatılan kampanyanın son reklam filminin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

    Ali Ağaoğlu, “Maslak 1453’te yaşam başladı. Şu anda bin 500’ün üzerinde daire teslim edildi. Projede 4 bin 800’den fazla konut var şu anda 200 daire kaldı. 73 tane de ofis stoku var satılmayan. Ancak ofis bloklarında satışa çıkarmadıklarımız da var. Yeni bir kampanya başlattık. Yüzde 5 peşinatla ev satıyoruz. Faiz oranları yüzde 0,42’den başlıyor. 60 ayda yüzde 0,42, 120 ayda yüzde 0,70 faiz oranı var” ifadelerini kullandı.

    Ağaoğlu, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesindeki işleriyle ilgili olarak, “Çalışmalar devam ediyor kaba inşaatlarının bitti bir gecikme olsa da üzerimize düşeni yapıyoruz. Bu bir devlet projesi. Yapılması, Türk ekonomisi için elzem olan bir şey. Amerika’da en son Suudi Arabistan için alınan karar ortada. Dünyada Körfez parası dolaşıyor. Batı bu paraya el koymak için her şeyi yapıyor. Bunların hepsi oyun. Körfez parasının onlar dışında gidebileceği tek güvenli yer Türkiye. Ataşehir’in İstanbul Uluslararası Finans Merkezi olması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Vergisel teşvik, ihtisas mahkemelerinin kurulması, bölgesel teşvik gibi altyapıların yapılması lazım. Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi için gereken bütün adımların atılacağını güçlü bir şekilde beyan etti. Finans merkezinin altyapısını biz yapıyoruz. Metro istasyonunu yaptık. Merkezin ihtiyacı olan 600 bin metrekarelik otoparkı yapıyoruz. Burada bunlara karşılık 350 bin metrekarelik satılabilir alan elde ettik. Ofis ve merkezin içindeki AVM’ler, dükkanlar” diye konuştu.

    Son olarak Ali Ağaoğlu, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu düşürmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye’ye Körfez parası gelmesin diye Moody’s böyle bir karar alıyor. Bugün çok ciddi bir görüşme yaptım. Suudi Arabistan’ın çok önemli bir grubu. Batıdaki bankalar, ’Türkiye’ye para aktarmayın, yatırım yapmayın’ diye resmi yazı gönderiyor Körfez’deki yatırımcılara. Onlar buna dikkat ediyor ama nereye yatırım yapacaklarını da biliyor. Birleşik Arap Emirliklerinde beş emir ile görüştüm; Türkiye’nin bize bir ihtiyacı varsa bizim Türkiye’ye üç ihtiyacımız var. Türkiye, İslam’ın kalesi, o giderse domino etkisi yapar hepimiz gideriz diyorlar. Hepsi de resmi olmayan ortamlarda söylüyor. Ancak onların hala Batı’ya bağlı ve bir anda bu parayı Türkiye’ye getirmekten imtina ediyorlar. İstek var ve bu para gelecek. Moody’s sonrası da istek devam ediyor. Biz de gereken şeyleri yaparsak, oturma izni vesaire gibi yasal teşvikleri hayata geçirirsek bu işte daha başarılı oluruz. Yabancıların gayrimenkul alımını teşvik edecek şeyler yapmalıyız. Teşvik için siyasi iradede istek var ancak bürokrasi engel oluyor” .

  • Spastik engelli çocuklar körfez turuyla eğlendi

    Bursa’da spastik engelli çocuklar, gemiyle körfezi gezerek moral depoladı.

    Spastik engelli çocuklar, eğlenceler ve yarışmalarla keyifli bir gün geçirdi. Türk Kızılayı Uludağ Üniversitesi Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Egemen Dere’nin koordine ettiği Körfez turuna 105 spastik engelli öğrenci, 257 veli, Nilüfer İş Okulu’ndan 15 öğrenci, Kızılay bağışçıları ve gönüllülerinden oluşan 382 kişi katıldı. Mudanya’dan gemiye binen çocuklar ve yakınları, Kumla’da karaya çıkıp gezdikten sonra Fıstıklı koyunda denize girdi, gemide öğle yemeği yedi ve daha sonra Armutlu koyuna geçti. Bütün gün süren gezi, akşam yine Mudanya’da son buldu.

    Yrd. Doç. Dr. İbrahim İ. Öztahtalı, Bursa’da 200 bin çocuğun özel eğitime ihtiyacı olduğunu belirterek, “Bu çok ciddi bir rakam. Biz bu farklı çocuklarımızın eğitimlerine ve sosyalleşebilmelerine küçük de olsa bir katkı sağlamak maksadıyla bu tür faaliyetler düzenliyoruz” dedi.

  • Körfez Dershanesi’nin tabelaları indirildi

    Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PYD) mensubu askerlerin darbe girişiminden sonra paralel yapıyla mücadeleye hız verilirken, Körfez Dershaneleri’nin tabelaları indirildi.

    Bandırma Körfez Dershaneleri’nin Kasım 2015 tarihinde müfettiş raporu ile kapatılma sürecine başlanmıştı. Ancak idari mahkeme kararlarıyla bu süreç biraz uzamıştı. En son alınan yürütmeyi durdurma kararının iptali neticesinde 17 Haziran Cuma 2016 günü Bandırma Körfez Dershaneleri mühürlendi. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ve İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri, bugün Bandırma Körfez Dershaneleri’nin tabelalarını bugün indirdi.

  • İzmir’de Yüzülebilir Körfez Umudu

    Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünün 2016 Ocak ayı raporu, İzmir Körfezindeki iyileşmenin devam ettiğini gösterdi. Deniz altındaki yaşamı tespit amacıyla çekilen su altı fotoğrafları, yüzülebilir körfez hedefine ulaşmada büyük umut verdi.

    2000’li yıllara kadar her türlü atığın boşaltıldığı bir yer olarak kullanılan İzmir Körfezinde, İzmir Büyükşehir Belediyesinin çevre yatırımlarıyla hız kazanan temizlenme süreci devam ediyor. DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünün 2016 Ocak ayı raporu, İzmir Körfezindeki iyileşmenin devam ettiğini gösterdi. Deniz altındaki yaşamı tespit amacıyla çekilen su altı fotoğrafları, Körfez’deki çarpıcı iyileşmeyi bir kez daha gözler önüne serdi. Lisanslı dalgıç ve sualtı fotoğrafçısı Murat Kaptan’ın çektiği fotoğraflarda yer alan horozbina balığı, yengeç, mercan, deniz yıldızı, sünger, yeşil alg ile anemonlar, körfezde rengarenk bir görüntü oluşturdu. Çekilen fotoğraflarda dünya genelinde nesli tükenen ve koruma altında olan Pinna ile temiz suları seven deniz çayırları ve kalamar yumurtası dikkat çekti. Fotoğraflar, Urla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi çıkışında ve Sahilevlerinde çekildi.

    GÖZLE GÖRÜLÜR İYİLEŞME

    Büyük çevre yatırımları sonrasında İzmir Körfezinde yaşanan değişimi Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünün bilimsel çalışmalarıyla yakından takip eden İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi, gelen son rapor ve çekilen su altı fotoğraflarıyla moral buldu. 2015 yılı yaz ve sonbahar dönemini içeren 2016 Ocak ayı raporu, tıpkı 2014, 2013 ve 2012’de olduğu gibi, Körfez’deki iyileşmenin artarak devam ettiğini gözler önüne serdi. İç körfezde çözülmüş oksijen seviyesinin yükselmesi ile birlikte canlı türü sayılarında da ciddi artış gözlendi. Körfez’in eski gözdeleri barbun, karagöz, kupez ve karidesler çoğaldı. Kirlenmeye karşı hassas olan deniz kestaneleri Urla bölgesinde yoğun olarak gözlenirken, iç Körfez’de de görülmeye başlandı. İnce yapraklı deniz çayırları 15-20 yıl önce eski kalıntılar şeklinde görülürken, şimdi körfezin sığ kısımlarında çayırlar oluşmaya başladı. Nesli tehlike altındaki türler listesinde bulunan Pinna Nobilis (Pina)’de Güzelbahçe’de görüldü.

    BERRAKLIK VE IŞIK GEÇİRGENLİĞİ ARTTI

    DEÜ tarafından Büyük Kanal Projesinin İzmir Körfezi Denizel Ortamında Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik ve Mikrobiyolojik Etki ve Sonuçlarının İzlenmesi başlıklı çalışma yapıldı. Çalışma kapsamında 2015 yılı yaz ve sonbahar döneminde Körfez’in çeşitli bölgelerinde oksijen seviyesi ve ışık geçirgenliği incelendi. 2000 yılından önce Körfez tabanında 0’a kadar düşen ve balıklara yaşama şansı vermeyen çözünmüş oksijen seviyesi 2015 yılında Körfez genelinde litrede 7 miligram olarak tespit edildi. Liman bölgesinde bile çözünmüş oksijen seviyesi litrede 4 miligramın üzerine çıktı. İç Körfez’de, deniz tabanında, balık gibi yüksek metabolizmalı canlıların yaşamasına izin verecek ölçüde oksijen oranı görüldü. Yönetmeliğe göre ışık geçirgenliğinin 1 metrede yüzde 90 olması istenirken, 2015 yılında yapılan ölçümlerde, İzmir Körfezinde yüzde 95’lerde görüldü. Bu da Körfez su kalitesindeki iyileşmeye bağlı berraklık ve ışık geçirgenliğinin giderek artmasının göstergesi oldu. Raporda, atık su arıtma tesislerinin devreye alınması ve bu tesislerde arıtılan suyun yönetmeliklerde istenen sınır değerleri taşıması ile başlayan deniz suyundaki iyileşme sürecinin, Körfez’in doğal hale dönmesinde, Körfez’i terk eden canlıların yeniden yaşam bulmaya başlamasında etkili olduğu vurgulandı.

    MİLAD 2000 YILI

    Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmada yer alan Deniz Biyoloğu Prof. Dr. Bülent Cihangir, 2000 yılından önce yabancı bilim kitaplarında bile İzmir’in kokusuyla anıldığını belirterek, “İzmir Körfezi, Büyük Kanal Projesi ile bu ayıbından kurtuldu. 2000 yılı miladımız. İyileşme sürece ile dip tabanındaki çözülmüş oksijen değeri giderek artıyor ve temiz sularda yaşayan canlıların görülme oranı artıyor. İzmir Körfezi izleme çalışmaları kapsamında, 1997, 2004 ve 2015 yıllarında, İç Körfez’de yer alan 24 numaralı istasyondan alınan dip çamur görselliği, Körfezin iyileşme süreci ile ilgili önemli ipuçları veriyor. Büyük Kanal Projesi kapsamında atık girişinin önünün kesilmesiyle 2015 dönemi taban çamurunun üzerinde açık renkli ‘sediment filmi’ (çökelti), geçmiş sedimentten belirgin olarak ayırt ediliyor” diye konuştu.

    İZSU’DAN YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ HEDEFİ

    Büyük Kanal Projesinin devreye girmesinin ardından Körfez’de gözle görülür bir iyileşme yaşandığına dikkat çeken İZSU Genel Müdürü Behiye Fügen Selvitopu ise Körfez’in kuzeyinde yaşanan sığlaşmanın önüne geçmek ve Körfez’deki su sirkülasyonunu artırmak amacıyla şimdi de Büyük Körfez Projesini yürüttüklerini söyledi. Kuzeyde açılacak sirkülasyon kanalı ile Körfez’e temiz su girişi sağlayacaklarını belirten Selvitopu, “Şuan zaten balık oranı ve deniz canlıları arttı. Açacağımız kanalla iç körfezdeki oksijen miktarı daha da artacak. Bu da ‘yüzülebilir körfez’ demek” dedi.

    AVRUPA STANDARTLARINDA ARITMA

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığının İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan arıtmalarda gerçekleştirdiği denetlemeler de, çıkış suyu değerlerinin kirlilik sınırlarını belirleyen standartların çok altında olduğunu ortaya koydu.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, 17’si ileri biyolojik olmak üzere 55 atık su arıtma tesisi işletiyor. Arıtma tesis sayısının fazlalaşması ve çıkış suyu kalitesinin yüksek olması, sadece İzmir Körfezinde değil, kentin turistik yörelerindeki deniz suyu kalitesini de artırıyor. Yeni Foça ve Bayındır Hasköy atık su arıtma tesislerinin yapımına başlanırken, Türkiye genelinde 16 tesisle en fazla ileri biyolojik atık su arıtma tesisine sahip il olan İzmir’de, arıtma sayısına 10 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi daha eklenecek. Tire, Mordoğan, Foça, Gerenköy, Kemalpaşa, Dikili, Yeni Şakran, Selçuk, Kiraz, Beydağ ve Kemalpaşa Halilbeyli olmak üzere 10 yeni arıtma yatırımı daha yapılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2008 yılından bu yana arıtma yatırımları için harcadığı tutar yaklaşık 170 milyon lira oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesinin işlettiği arıtma sayısı ise 55’e ulaştı. Giderek sığlaşan ve deniz alanlarının azaldığı gözlenen İzmir Körfezi’nin kurtarılması için Büyük Körfez Projesi başlatıldı. İzmir Körfezine akan dere ağızlarının temizlenmesi, Körfez’in kuzeyinde bir sirkülasyon kanalı açılması ve Körfez tabanındaki malzemelerin temizlenmesi için 9.3 milyon liralık yatırımla kazıcı-emici ve destek tipi olmak üzere yeni iki gemi alımı yapıldı.