Afrin Harekatı kapsamında görev alan askeri zırhlı taşıyıcı ve tanklar nöbet değişimi için dönüşe geçti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çeşitli birliklerinden Suriye’nin Afrin Bölgesi’ne gelen zırhlı askeri araçların bir bölümü nöbet değişimi için İskenderun Demiryolu İstasyonu’na ulaştı. İskenderun Demiryolu İstasyonu’na gelen askeri araçların takviye olarak Suriye sınırındaki askeri birliklerde konuşlandırıldığı, buradan da nöbet değişimi için birliklerine gönderildiği öğrenildi.
Bilecik’te bir otomobil markasının tutkunları terör örgütlerine karşı Afrin’de savaşan Türk askerilerine destek vermek amacıyla konvoy düzenledi.
Bilecik’te sosyal medya üzerinden örgütlenen 30 kişi, Pelitözü Mahallesi Gölpark’ta toplandı. Süleyman Turan ve Metin Dinç önderliğinde 30 otomobilin katıldığı etkinlikte tüm araçlar Türk bayrakları ile donatıldı. Gölpark’tan başlayan konvoy, Atatürk Bulvarı üzerinden devam ederek Şeyh Edebali Türbesi Yerleşkesinde son buldu.
Otomobillerini burada park eden grup tarafından, terör örgütlerine karşı Afrin’de savaşan Türk askeri ve şehitler için edilen duaya o esnada Şeyh Edebali Türbesini ziyarete gelen AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir de katıldı. Duaların ardından hazırlanan 500 kişilik pilav ve ayran katılımcılar ile çevredeki vatandaşlara ikram edildi.
Bursa’nın Mudanya ilçesinde terörü tel’in konvoyu oluşturuldu.
Mudanya Yıldız Tepe mevkiinde bir araya gelen Duster Safari Türkiye grubu üyeleri, burada yaptıkları hazırlık sonunda Bursa Şehitliği’ne hareket etti. Disiplin ve sıralamayla hareket eden konvoya yol boyunca vatandaşlar el sallayarak destek verdi. Grup Bursa’da şehit kabirlerini ziyaret ederek dualar etti.
Organizasyon sorumlusu Emre Bulut, terörü lanetleyerek, “Afrin’den Çanakkale’ye vatan müdafaası ve vatanın birliğini tesis etmek için cephede şehit düşen güvenlik güçlerimizi anmak istedik. Sosyal projelerimize grup olarak devam edeceğiz. Aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz” dedi.
Türkiye Perakendeciler Federasyonuna (TPF) bağlı Van Perakendeciler Derneği (PERDER) tarafından ‘Yereli Tercih Et Şehrin Kazansın’ kampanyası kapsamında konvoy oluşturuldu.
Van PERDER bünyesinde bulunan 25 büyük yerel AVM, ‘Shopping Fest’ etkinlikleri kapsamında ‘Yereli Tercih Et Şehrin Kazansın’ kampanyası çerçevesinde oluşturulan 55 araçlık konvoy ile şehir turu attı. Yerel marketlerden alışveriş yapılması farkındalığını arttırmak için 2 Nisan Caddesi’nde bulunan bir yerel AVM önünden bir araya gelen işletmeciler; Cumhuriyet ve Maraş caddeleri başta olmak üzere kentin birçok caddesini turladı. Edremit ilçesine de giden konvoy, daha sonra tekrar 2 Nisan Caddesi’ne geldi.
Son birkaç yıldır Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi kentte de çoğalan ulusal marketler zincirlerinin Van ekonomisine katkı sunmadığına dikkat çeken işletmeciler, bu kapsamda PERDER çatısı altında birleşerek, ‘Yereli Tercih Et Şehrin Kazansın’ kampanyası adı altında birçok etkinlik başlattıklarını belirttiler.
Açıklamalarda bulunan ROKA AVM Yönetim Kurulu Başkanı Turan Avcı, son zamanlarda sayıları artan ulusal market zincirlerine rağmen, kent halkına en iyi hizmeti sunduklarını söyledi. Geçtiğimiz yıllarda başlatılan ‘Yereli Tercih Et Şehrin Kazansın’ kampanyasına yerel marketlerin ve Van halkının yoğun ilgisinin olduğunu anımsatan Avcı, bu kapsamda 55 araçlık bir konvoy düzenleyerek şehir turu attıklarını dile getirdi.
Suriye hapishanelerinde hukuka aykırı şekilde tutulan kadınların seslerini duyurmak için düzenlenen “Vicdan Konvoyu”na destek amacıyla Siirt’ten bir kadın Hatay’a gitti.
Siirt’te, Suriye’de Esed rejimi tarafından hukuka aykırı bir şekilde hapishanelerde tutulan ve işkencelere maruz bırakılan kadınların sesini duyurmak amacıyla oluşturulan “Vicdan Konvoyu”na destek vermek isteyen bir grup gönüllü kadın Hatay’a uğurlandı. 15 Temmuz Kent Meydanı’dan uğurlanan kadınlar adına açıklama yapan Fatma Erdemci, işkence gören kadıların ağır koşullarda Esad rejimi tarafından tutulmasının vicdanları yaraladığını belirtti. Erdemci, “Tam 7 yıl oldu Suriye savaşı başlayalı. Yüzbinlerce insan tüm dünyanın gözleri önünde katledildi. 15 bin çocuk can verdi, öyle kendiliğinden değil. Bombalar bedenlerini parçaladı, tonlarca enkaz altında kaldılar. Klor, Sarin kimyasal gazların çarpına soğudular. Kimisinin küçük bedeninde işkence metotları denendi, tespit edilebilen 15 bin 500 kadın Suriye’nin zindanlarında işkence ve diğer zalimane muamelelere maruz kaldı ve tecavüze uğradı. Şuan 417’si kız çocuğu tespit edilebilen 6 bin 730 kadın hala bu vahşeti yaşıyor. Suriye rejiminin zindanında ölmeyi bekliyor. Tecavüz ve işkence mağduru bazı kadınlar intihar etti, bu hapishanelerden kurtulan bazıları aramızda bir gün kendilerine yapılanları hesabının sorulması umuduyla yaşamaya tutunuyorlar. Kadınlara yönelik cinsel saldırı, işkence, hukuksuz tutuma uluslararası hukuka göre savaş suçu ve insanlığa karşı suç niteliğindedir. Bilinen tek gerçek şudur ki, Suriye rejisi kadınlara tecavüzü bir silah olarak kullanmaktadır. Soruyoruz; bu kötülüklere maruz kalan kadınlar herhangi bir uluslararası mekanizmanın, hangi devletin, hangi sivil kurumun, hangi merciinin masasında gündem edinmektedir. Biz kadınlar Suriye hapishanesindeki kız kardeşlerimizin acı ve çaresizlik çığlıklarını duyuyoruz, 7 yıldır bekliyoruz. Kimse onlar için bir çaba göstermiyor, artık yeter” dedi.