Etiket: Konuşuyoruz”

  • Ocak” Biz gerçeklerle ve belgelerle konuşuyoruz”

    2 Nisan’da yapılacak seçim öncesi basın toplantısı yapan Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Ocak , “Biz kimseye cennet vaat etmiyoruz. Hayal vaat etmiyoruz. Biz gerçeklerle ve belgelerle konuşuyoruz” dedi.

    Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Ocak, 2017 Ekim ayında yapılması planlanırken 2018 Nisan ayına ertelenen oda seçimleri öncesi Alaplı’da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Başkan Ocak, yeniden aday olduğu Oda Başkanlığı seçimleri öncesi yaptığı çalışmaları değerlendirerek yapacakları çalışmaları anlatarak Alaplı ekonomisi hakkında bilgiler verdi. Meclis Üyeleri ve Yönetim Kurulu ile basın mensuplarının karşısına çıkan Ocak önemli açıklamalar yaptı.

    Öncelikle seçimlerin neden ertelendiğini anlatan Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Ocak, “Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası olarak Ekim 2017 tarihinde seçimlerimizi yapmak üzere tarihimizi resmi olarak almış ve çalışmalarımızı tamamlamıştık. Ancak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı tüm Oda ve Borsalarda 2017 Ekim-Kasım aylarında aylarında yapılması planlanan seçimler, Bakanlar Kurulu Kararı ile 2018 Nisan ayına ertelendi. Gönül seçimlerin zamanında yapılmasını arzu etse de, söz konusu milli ekonomimizin bazı iç ve dış yönlendirmelerden zarar görmemesi olduğunda, böylesi ulusal tehdit ve tehlikeler karşısında alınan kararlara uymak ve desteklemek hepimizin görevidir. Bu bir devlet kararıdır ve bizler demokrasiye inanan, devletimizi ve milletimizi temsil eden hükümetimizin aldığı, devleti ve ekonomimizi korumayı amaçlayan siyaset üstü her kararı sorgulamaksızın destekler ve arkasında dururuz” dedi.

    “Hepimizin amacı şehrimize hizmet etmek”

    Öncelikle seçimlerde, Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Meclisinde, Yönetiminde veya Meslek Komitelerinde yer almak için aday olan, bunun için bir süredir seçim çalışmaları yapan diğer adaylara gösterdikleri çabalar için Zonguldak ve Alaplı’nın iş dünyasının geleceği adına teşekkür eden Recep Ocak, “Hepimizin amacı şehrimize ve şehir ekonomimize hizmet etmektir” dedi. Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu olarak öncelikli hedeflerinin Alaplı Organize Sanayi Bölgesi’ni faaliyete geçirmek olduğunu kaydeden Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Ocak; ‘ Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası üyelerine rakip olan değil, Onların gelişmesi için elinden gelen çalışmaları yapan bir kurumdur’ dedi.

    “Alaplı TSO seçimden seçime çalışan bir yer değildir”

    “Alaplı TSO seçimden seçime çalışan bir yer değildir” diyen TSO Başkanı Ocak, şöyle dedi:

    “TOBB’ nin üyelerine verdiği destek ve hizmetlerini üyelerine aktarır. yatırım ve teşviklerin en iyi şekilde uygulanmasını sağlar ve takipçisi olur. Örneğin KOSGEB’in girişimcilik kursları ve hibe destek teşvikleri, BAKKA’ nın üretici ve sanayicinin hazırladığı üretimi ve istihdamı artıracak projeler karşılığında hibe destekler sağladık ve sağlamaya devam edeceğiz. TSO’lar hiç bir zaman ticaret yapamaz, özel ve tüzel şirket oluşumlarına da ortak olamazlar. bu da kanunla belirtilmiştir. Bu kurumun yapabilecekleri kanunlarla sınırlandırılmış, prosedür, izin, onay gibi kuralların son derece ciddiyetle uygulandığı, ben yaptım oldu kavramının kesinlikle uygulanamayacağı kurumsal alanlardır. Amaç üyelerine rakip bir kurum olmak değil onlara yardımcı ve hizmetkar olmaktır. Alaplı TSO kurumu üyelerine rakip olan değil onların gelişmesi için elinden geleni yapan AK-AL gibi diğer fabrikalar üretim kapasitelerini bizim dönemimizde artırmış Alaplı ekonomisi ve istihdamına her yıl daha fazla katma değer sağlamışlardır. Örneğin AK-AL 350 kişilik istihdam kapasitesinden 35 milyon euroluk yatırım yaparak istihdam sayısını 850 kişiye çıkartarak neredeyse 3 kat artırmıştır ve bununla beraber hem nakliye ve işci servis taşımacılığı yapan üyelerimizin de işleri bu oranda artmış ve kazançlarını artmıştır. AK-AL bu yatırımla ilçemize ve odamıza olan güveni tasdik etmiştir. TOBB’un diğer hizmetlerinden biri de yine üyelerinden topladığı aidatlarla oluşturduğu havuzu bankalarla işbirliği yapıp üyeleri kredi sunmasıdır. KGF’de bunlardan en önemlisidir. gerek teminatlı krediler, gerek nefes kredisi, gerek diğer nakdi krediler faiz oranlarının yüksek oluşu, teminat ipotek talepleri gibi sıkıntılardan dolayı yine bizim dönemimizde en çok kullanılan KGF kredisi olmuştur. KGF kredisiyle ilçemizde’ ki bankalardan toplam 22 milyon 350 bin lira üyelerimize verilmiştir. Bu kredinin bu kadar çok kullanılmasının nedeni de TOBB’un tüm oda başkanları ile yaptığı istişare toplantısında oda başkanlarının %90 lık kefalet talebini cumhurbaşkanımıza anlatıp, ikna ederek Cumhurbaşkanımızın da talimatı ile hayata geçirilmiştir. Yine bizim dönemimizde KOSGEB İle işbirliği yaparak toplamda onun üstünde girişimcilik kursu açarak 400 kişiye girişimcilik belgesi kazandırdık. Alaplı’da bu hizmetten yararlanıp hibe desteği alan 0 faiz ve 2 yıl sonra ödemeli makine teçhizat desteği alarak bugün hala faaliyetini sürdüren 10’a yakın işyerimiz vardır. Dönemimizde yurtiçi yurtdışı olmak üzere fuarlara katıldık. Alaplı TSO tarihinde ilk defa Almanya Hannover’deki Messe Endüstri fuarına katılarak üyelerimizle hem kültürel hem de bilgi akışını sağlayacak faaliyetlerde bulunduk. Bu gezide yanımızda tercümanımız da vardı. Bu dönemde ilçemizde bulunan tüm kamu ve kurumlarla sürekli dirsek teması kurup beraber hareket ettik. Özellikle okullarla halk eğitim merkezi ile son dönemde halk eğitim merkezi ile yaptığımız girişimcilik kursu da buna en yakın örnektir. Yine bu dönemde odamız tek durak ofis modeline geçerek üyelerimize elektronik belge hizmeti sunmaya başlamıştır. Dolayısıyla üyemiz odaya gelmeden de ücretsiz anında hizmet alabilmektedir. yani hizmeti üyemizin ayağına getirdik. bu süreçte şirket kuruluşlarında yüzde 70 oranında indirim sağlanarak 1 saat içinde şirket kurabilme imkânı sağlanmıştır. Alaplı OSB’ de toplam 30 parsel vardır. 9 parseli tahsis edildi 21 parseli de önümüzdeki aylarda gelecek olan kısmen bedelsiz uygulama yasa tasarısı ile tahsise açılacaktır. bunun içinde elimizde 25 resmi talep dosyası hazır beklemektedir. Bizim için yatırımcının milliyeti olmaz. Dışarıdan da yatırımcı gelecek yerli yatırımcımız da olacak 9 tane tahsisin 8 tanesi yerli 1 tanesi de komşumuz olan düzce ilindendir. OSB ye kurulacak fabrikaların 2019 yılı sonuna kadar taahhütlerini tamamlayıp 2020 yılı ile birlikte üretime başlayıp bacalarından duman tütecektir. Buradan dışarıda çalışan Alaplı’lı gençlere sesleniyorum 2020 yılında bavulunuzu toplayıp Alaplı’ya geri döneceksiniz. Sonuç olarak istihdam noktasında hedefimiz son işsiz kalana kadar mücadele etmek bu projelerle beraber Alaplı’nın dışarıya göç etmiş gençlerini ve yine Alaplı’nın işsiz gençlerini burada istihdam edeceğiz. Hedef 1000-2000 çalışan değil on binlerce kişinin burada istihdam edilmesini sağlamak. önümüzde ki aylarda yapılacak olan tahsislerden sonra gelecek olan yatırımcıları inşallah 2. OSB’ye bekliyor ve davet ediyoruz. Biz, mevcut projeleri tamamlamak, yeni dönemde 2500-3000 kişi istihdam sağlamak. Yeni oluşacak yeni OSB alanının kamulaştırıp, daha fazla kapasitelerle 50’den fazla yaklaşık 100’e yakın fabrika kapasitesine ulaştırmak. Bu koltuklar bizlerin sonsuza kadar kalacağımız yerler değiller. Bizler de ne zamana kadar buralarda kalmamız gerektiğinin ne zaman bırakmamız gerektiğini bilen kişileriz. Bizim bu hedeflerimizi tamamlayabilmemiz için 1 dönem daha bu projelerin içinde olamamız gerekmektedir. Biz hiç bir zaman kendi menfaatlerimizi değil Alaplı’nın, hemşehrilerimizin menfaatlerini koruduk ve savunduk. Bizim için OSB ile yatıp OSB ile kalktığımız söyleniyor bu gerçekten doğru bir tespit, Alaplı’mızın kurtuluşu sanayileşme ise biz OSB ile yatıp OSB ile kalkmaya da devam edeceğiz. Mevzu Alaplı çıkarları, menfaatleri ise biz her yerde, her zaman savaşmaya hazırız. Şu anda Alaplı sanayileşme noktasında üçüncü vitesten dördüncü vitese geçmektedir. Üyelerimizden isteğimiz dördüncü vites değil beşinci vitese çıkarmak için bize destek vermeleri. Tüm üyelerimizden, 2 Nisan pazartesi günü Ticaret ve sanayi odasına sahip çıkmalarını, bizlere ve yapılan işlere sahip çıkmalarını istiyorum.<"

  • Sivas’ta “Tarihin Gölgesinde 15 Temmuz’u Konuşuyoruz” programı

    SİVAS (İHA) – Sivas’ta AK Parti Sivas Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından”Tarihin Gölgesinde 15 Temmuz’u Konuşuyoruz” programı düzenlendi.

    AK Parti Sivas Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından Tarihi Buruciye Medresesi önünde 15 Temmuz darbe girişimin yıldönümü dolayısıyla düzenlenen “Tarihin Gölgesinde 15 Temmuz’u Konuşuyoruz” programına katılan AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Melih Ecertaş, 15 Temmuz’dan alınması gereken çok şey olduğunu belirterek,”Bu millet devletine sahip çıktı ya, polisinden askerinden önce koştu ya, ’ben bu ülke de bir daha darbe yaptırmam’ dedi ya, oradaki gençler 27 Mayıs’ı dedelerinden dinlediler, 12 Eylül’ü babalarından dinledi, hepimiz belgesellerle biliyoruz darbeyi. Hiç tahmin edemediler gençlerin sokağa çıkıp tankların üzerine yürüyeceğini” dedi.

    Ecertaş dış güçlerin Türkiye’ye diz çöktürme emelinde olduklarını ifade ederek, “Şu anda yedi düvel bir araya gelmiş, Türkiye’ye ve onun başında ki lidere diz çöktürme peşinde. Bakmayın Katar krizine, başka krize bunlar hep Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresini saran, bunların hepsi Recep Tayyip Erdoğan’ı diz çöktürmeye çalışanlardır. Bu noktada Suriye’de olanlar da, Katar’a yapılanlar da, Mısır’da yaşananlar da ne olursa olsun bizim burada gördüğümüz bir tane tablo var. Dik duran, dünyadaki mazlumların umudu olan Recep Tayyip Erdoğan’ı bizim ayakta tutmamız gerekiyor. Bu milletin gücü her zaman onu ayakta tuttu, inşallah tarihte ilelebet, bundan sonra bu millet Recep Tayyip Erdoğan gibileri ve onun davasını muzaffer kılacaktır” diye konuştu.

    Programa Sivas Belediyesi Başkan Vekili Erdal Karaca, AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin, AK Parti İl Başkanı Ziya Şahin, AK Parti Sivas Gençlik Kolları Başkanı Burak Kuruçay, parti üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

  • Siirt’te ’Sistem değişikliğini konuşuyoruz’ toplantısı düzenlendi

    Siirt Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) tarafından ’Sistem Değişikliğini Konuşuyoruz’ konulu Sivil Toplum Kuruluşu (STK) buluşmasına katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, anayasa değişikliği sisteminin mevcut ortamda bir zorunluluk olduğunu söyledi.

    STSO Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan STSO Başkan Vekili Nedim Kuzu, Cumhurbaşkanlığı Anayasa değişikliğinin neler içerdiğini, değiştirilen maddelerin ekonomi çevreleri başta olmak üzere insan hakları ve özgürlüklere nasıl yansıyacağının toplantıyla ele alınacağını söyledi.

    Mederatörlüğünü Sivil Dayanışma Platformu (SYD) Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Şahin’in yaptığı toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, sistemin siyasi ve politik anlamda neler ifade ettiği ile ilgili bilgi verdi. Hükümet sistemi anayasa değişikliğinde iki maddenin ön plana çıktığını, birincisinin çift başlılığın giderilmesi, ikincisinin de vesayet kurumlarının tasfiye olacağını aktaran Köroğlu, “Bu iki konu üzerinden siyasi ve politik tartışmalar ve karşılıklı tezlerin savunması ağırlıklı olarak yürüyor. Çift başlılık nasıl oldu? Biraz hafızamızı yenileyelim. 2007 yılında parlamento geleneksel bir şekilde kendi içinde 11. cumhurbaşkanını belirlemek için toplandı. 376 krizi anayasa maddesi o parlamentoya cumhurbaşkanlığını seçtirmedi. Erken seçim oldu ve seçim sonunda cumhurbaşkanı yine parlamentonun içinden seçildi. 2007 yılında bir referandum oldu. Anayasa değişiklikleri yine halkın oyuna sunuldu. Yüzde 69 gibi bir anayasa paketi kabul edildi” dedi.

    Köroğlu, yeni anayasa değişikliği sisteminin çift başlılığı ve vesayeti tamamıyla ortadan kaldıracağını sözlerine ekledi.

    SYD Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Şahin de 1982 yılında yapılan anayasada 18 tane değişiklik yapıldığını mevcut anayasa sistemi değişikliğinin ise 19’uncu olduğunu söyledi. Ancak yeni anayasa değişikliğinin diğerlerinde bir farkı olduğunu aktaran Şahin, “Şuana kadar anayasa değişikliği zamanın içerisinde zamanın ihtiyaçlarını karşılamayan maddelerin bir nevi revizyonuydu. Ancak yeni değişikliğin ise ilk kez bir anayasa değişikliği meseleyi esastan alan bir değişiklik olarak karşımıza çıkıyor. Bunu diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise bu anayasa değişikliğin ilk defa yönetim modelinin değiştirildiği bir anayasa, yani adına Türk tipi denilen cumhurbaşkanını hükümet etme modelinin merkezinde olduğu ve bundan sonra 21. yüzyılda devletimizin nasıl yöneteceğimizin adının belirlendiği bir anayasa olacaktır” diye konuştu.

    Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Kılıç ise cumhurbaşkanlığı sisteminin siyasi ve sosyolojik bir sorumluluk olarak karşımıza çıktığını, hem sistem anlamında hem de sosyolojik anlamda değişikliğin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Kılıç, “Bu artık dönülmez bir yol. Mevcut sistemin artık devam etmesi mümkün değil, milletimiz tercihte bulunacak” ifadelerini kullandı.

    Bürokratik oligarşiden yakınan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu, bir sendikacı olarak bürokraside karşılaştığı sorunlar hakkında bilgi verdi. Bürokratik oligarşinin artık bitmesinin zamanı geldiğini aktaran Uslu, Memur-Sen olarak toplu görüşmelerde ve sözleşmede ilk kez bu hükümet zamanında kazanımlar elde ettiklerini söyledi.

    Toplantı daha sonra soru cevapla devam etti.

  • Babaeski’de “Çağrı Merkezi Dünyasını Konuşuyoruz” Semineri

    Kırklareli Üniversitesi Babaeski Meslek Yüksekokulu’nda (MYO), Çağrı Merkezi Hizmetleri programı öğrencilerine yönelik olarak “Çağrı Merkezi Dünyasını Konuşuyoruz” konulu seminer düzenlendi.

    Çağrı Merkezi Hizmetleri Programı Öğretim Görevlileri Harun Bayer ve Tahsin Işık koordinatörlüğünde seminerde, Turkcell Global Bilgi Edirne Lokasyon Müdürü Harun Eren, çağrı merkezi sektörünün gelişim süreci ve sektördeki yenilikler konularında öğrencileri bilgilendirerek, kendi iş tecrübelerini paylaştı. Turkcell Global Bilgi Müşteri İlişkileri ve Birim yöneticisi Ahmet Dikbıyık da, bilgi birikimini ve tecrübelerini aktararak tavsiye ve önerilerde bulundu.

    Söyleşi havasında geçen seminerde, sürekli büyüyen ve kendini yenileyen bir sektör haline gelen çağrı merkezinin neden tercih edilmesi gerektiği ve çağrı merkezi dünyasının bilinmeyenleri de ele alındı.

    Edirne Lokasyon Müdürü Harun Eren, bu sektörde çalışmak isteyen öğrencilere şu mesajları iletti:

    “Büyüme hızı en yüksek sektörlerin başında gelen mobil sektörünü artık insanlar sağlık ve alışveriş gibi alanlarda kullanamaya başladılar. Çünkü insanlar her şeye en hızlı şekilde ulaşmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bu durum çağrı merkezi işlerimizi büyütmek için bir fırsattır. ‘Ben çağrı merkezinde iş bulabilir miyim? O kapıdan içeri girebilir miyim?’ gibi soruları düşünmek yerine kendinize daha yüksek hedefler koymalısınız. Ben de bu işe tesadüfen, müşteri temsilcisi olarak başladım; ama yıllar içerisinde bu işin bana göre bir iş olduğuna karar verdim. En başa dönmem gerekse tekrar aynı işte çalışmak isterim. Bence çağrı merkezi bölümünden mezun olan arkadaşlar şunları düşünmeli: Benim kariyer hareketlerim nasıl olmalı? Nasıl yükselmeliyim? Bunun için neler yapmalıyım? Biz de içeri giren birinin duruşuna, konuşmasına, satış hizmeti varsa ikna kabiliyetine, kendini ifade etme şekline bakılıyor.”

    Sıkça karşılaştıkları sorulardan birinin de ‘çağrı merkezlerinde sadece müşteri temsilcileri mi var?’ olduğu hatırlatan Eren, “Hayır, bir çok departman bulunuyor. Yaklaşık 15-20 kişiyi yöneten takım liderleri var. Takım yöneticilerinin üstünde de birim yöneticileri var. Onun üstünde operasyon müdürü bulunuyor. Sonrası direktör ve genel müdür olarak devam ediyor. Mümkün olduğunca içeriden büyüme hareketlerini destekleyen bir şirketiz. Bunların dışında kariyer planlama departmanı, eğitim departmanı, teknoloji departmanı, finans, planlama departmanı gibi daha birçok departmandan söz edebiliriz. Çağrı merkezi dendiğinde aklınıza sadece kulağında kulaklıkla çalışan biri geliyor ama arkada kocaman bir dünya var. Çağrı merkezini yönetirken tüm departmanlarla ekip halinde yönetiyoruz” dedi.

    Konuşmaların ardından, katkılarından dolayı Edirne Lokasyon Müdürü Harun Eren’e Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Çiçek, teşekkür ederek hediyesini takdim etti. Ahmet Dikbıyık’a da iş dünyası ile ilgili bilgi paylaşımı ve katkılarından ötürü Çağrı Merkezi Hizmetleri Program Koordinatörü Öğretim Görevlisi Harun Bayer teşekkürlerini ileterek, hediyesini sundu.