Etiket: konuştu

  • 28 saat yüzerek kurtulan göçmen kadın konuştu

    İzmir’in Karaburun ilçesi açıklarında düzensiz göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu hayatını kaybedenlerden 4 Iraklı’nın cenazeleri İzmir Adli Tıp Kurumundaki otopsilerinin ardından ailelerine teslim edildi. Olayda eşi ve 5 çocuğunu kaybeden, 28 saat yüzerek karaya ulaşabilen acılı kadın, “Oğlumun sesini duydum bir ara ’kardeşlerim battı ölüyor’ diye bağırıyordu. Ben yüzerek karaya çıktım ve yardım istedim” dedi.

    Karaburun açıklarında düzensiz göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu hayatını kaybeden 4 Iraklı’nın İzmir Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemleri tamamlandı. Teknenin batması sonucu eşi ve 5 çocuğunu kaybeden ve 28 saat can yeleğiyle yüzdükten sonra karaya çıkmayı başaran Mıhabat İsmael Ali, denizden cansız olarak çıkarılan eşi Abdurrahman Ahmed Ali (36) ve oğlu Abdullah İsa Ali’nin (11) cenazesini almaya geldi.

    Kazada yüzerek karaya çıkmayı başaran Mıhabat İsmael Ali, önce Irak’tan İstanbul’a geldiklerini, daha sonra İzmir’e gelerek Karabağlar ilçesinde kaçakçılarla buluştuklarını anlatarak, “Eskiizmir’de bir evde kaldık. Kaçakçılar, burada GPS’ten takip edilebileceğini söyleyerek cep telefonlarımızı kapattırdı. Daha sonra teknenin ayarlandığını söyleyip bizi tekneye götürdüler” dedi.

    “Teknede kapalı kalanlar vardı”

    Tekneyle açıldıktan bir süre sonra teknenin su almaya başladığını dile getiren Ali, “Eşim kaçakçıları aradı. Onlar yardıma geleceklerini ancak karaya çok yakın olduğumuzu söylemiş. Ama gelen olmadı. Tekne suya batmaya başlayınca dışarıda olanlar suya atladı. Ama teknenin kapalı alanında kilitli olmasa da 10-11 kişinin olduğunu biliyorum. Hatta bir kadın bebeğini emziriyordu” diye konuştu.

    Herkeste can yeleği olduğunu ancak iyi malzemeden yapılmadığı için yeleklerin suya dayanamadığını, eşi ve bir çocuğu ile uzun süre hep birlikte yüzdüklerini anlatan Ali, “Eşim ve bir çocuğum daha fazla dayanmadı. Oğlumun sesini duydum bir ara ’kardeşlerim battı ölüyor’ diye bağırıyordu. Ben yüzerek karaya çıktım ve yardım istedim” dedi.

    “Tekrar kaçmayacağım”

    Eşi ve bir oğlunun cenazesinin sudan çıkarıldığını 4 çocuğunun hala denizde olduğunu vurgulayan Ali, cenazelerimi Irak’a götüreceğim. Bundan sonra akrabalarımın yanında kalacağım. Tekrar yurt dışına gitmeyi düşünmüyorum. Allah’ın takdiri ne ise onu yaşayacağım” şeklinde konuştu.

    “Kaçakçılara hakkımı helal etmiyorum”

    Kaçakçılarla kişi başı 2 bin 500 dolar para verdiklerini, fakat olayda eşi ile 5 çocuğunu kaybettiğini dile getiren Ali, “Kaçakçılara hakkımı helal etmiyorum. Onlar, bizim yüzümüzü ölüm yoluna çevirdi” dedi.

  • Numan Kurtulmuş, Suudi gazeteci hakkında konuştu

    AK Parti Genel Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş, yaptığı açıklamada, “Cemal Kaşıkçı’nın herhangi bir yerden ortaya çıkmasını bekleriz, temenni ederiz, dua ederiz” dedi.

    Birtakım ziyaretler sebebiyle Eskişehir’e gelen Numan Kurtulmuş, AK Parti İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıya katıldı. Kurtulmuş, toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Filistin meselesinin insanlığın ortak meselesi olduğuna değinen Kurtulmuş, “Şimdi önümüzde Menbiç’te bir süreçle karşı karşıyayız. Ne yazık ki Amerika Birleşik Devletleri ile baştan beri yapılan pazarlıklarda verilen sözler bir şekilde yerine gelmemiş, PYD ve YPG ile mücadele tabiri caizse zamana yayılarak sulandırılmıştır. Maalesef İsrail’in Filistin halkına göstermiş olduğu yeni şiddet evresidir. Tamamen bütün rasyonalitesini kaybetmiş, başından itibaren hiçbir insani ve vicdani kaygısı olmayan ama tabiri caizse çıldırmış bir tonda sivil milisleri kullanarak, gerektiğinde kendi askeri gücünü kullanarak, gerektiğinde bomba kullanarak, gerektiğinde sahici mermiler kullanarak Filistin halkına karşı inanılmaz, dayanılmaz bir baskı ve zulüm dönemine geçtiler. Filistin meselesinin insanlığın ortak meselesi olduğunu bir kere daha ifade edip sadece bir gazetecinin kaybolması meselesinden çok daha büyük bir olaydır” diye konuştu.

    “En ufak detaya kadar titizlikle inceliyor”

    Cemal Kaşıkçı hakkında da konuşan Numan Kurtulmuş, “2018 yılının sonunda dünyanın en büyük metropollerinden birisinde yine dünyanın önemli ülkelerinin birisinin konsolosluğu içinde bu olay ortaya çıkıyor. Bizim gençliğimizin çocukluğumuzun soğuk savaş dönemlerini hatırlatan vahim bir olaydır. Bu son derece ürkütücü bir tablodur. Türkiye olarak burada en ufak bir müsammahanın içinde olmayacağımızın bilinmesini bir kere daha ifade etmek isteriz. Her hangi bir bilgi, somutlaşmış net bir bilgi olduğu takdirde bu dünya kamuoyuna paylaşılacaktır. Tabiri caizse İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda ne olup bittiğini dünya nefesini tutmuş birinci haber olarak bunu izliyor. Çünkü benim taşıdığım endişeyi insanların çok büyük bir kısmı taşıyor. Neden, acaba böyle kirli pasaklı casus filmlerine benzer o eski cinayet senaryoları tekrar gündeme getiriliyor. Ümit ederiz ki öyle değildir. Cemal Kaşıkçı’nın herhangi bir yerden ortaya çıkmasını bekleriz, temenni ederiz, dua ederiz. İstihbarat birimlerimiz, ilgili bütün birimlerimiz en ufak detaya kadar titizlikle inceliyor” ifadelerini kullandı.

    Son olarak Orta Doğu’da barış olmadan dünyada barış olmayacağını vurgulayan Kurtulmuş şunları söyledi;

    “Filistin konusunda Türkiye gerçekten mükemmel bir liderlik ortaya koydu. Biliyorsunuz insan İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak Cumhurbaşkanımızın iki kez İslam İşbirliği Teşkilatı’nı Türkiye’de topladı. Bu anlamda Filistin meselesinde son yıllarda İslam dünyasında yeniden bir ilgi alaka, uyanma başlamıştır. İslam dünyasının hakları arasında zaten tereddütsüz bir şekilde Filistin’e destek vardır. Filistin meselesinin dünya barışının kilidi olduğunu dünyaya çok daha net bir şekilde anlatmamız lazım. Ortadoğu’da barış olmadan dünya barışına kavuşamayız. O kapının kilidi de Filistin meselesidir. Hatta Filistin değil İsrail meselesidir.”

  • Cinayete kurban giden emekli öğretmenin kardeşi konuştu

    Denizli’de yaşadığı evin balkonunda öldürülen 61 yaşındaki engelli emekli öğretmen Hamide Çavdar’ın, erkek kardeşi cinayet esnasında yaşanan boğuşmada ablasının katil zanlılarını tanımış olabileceğini öne sürdü.

    Pamukkale ilçesinin Gökpınar Mahallesi’ndeki bir apartmanda meydana gelen olayda, yaşadığı evin balkonunda öldürülen 61 yaşındaki engelli emekli öğretmen Hamide Çavdar’ın katil zanlıları olarak iş yeri kiracıları ile birlikte 4 kişi gözaltına alındı. Olayın 20 bin TL’lik teminat parası anlaşmazlığından dolayı yaşandığı iddia edildi. Katil zanlılarının Çavdar’ın Fatih Mahallesi’nde pideci fırını işlettiği kiracıları olduğu ortaya çıktı. Hayati Y., (22) ve Onur Y., (19) isimli kardeş ile isimleri henüz öğrenilemeyen 2 kişi dün gece geç saatlerde polis tarafından gözaltına alındı. Talihsiz kadın bugün öğle namazına müteakip Denizli Büyükşehir Belediyesi Asri Mezarlığı Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.

    Cenaze töreninin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Çavdar’ın erkek kardeşi Mehmet Zair Kozak, ablasının ölümünü balkondan düşme olarak öğrendiklerini daha sonra morga gittiklerinde öldürüldüğünü öğrendiklerini belirtti. Kozak, “Biraderlerle bize bire haber geldi ‘ablanız balkondan aşağı düştü’ diye. Hastaneye gittik bizi doğru morga götürdüler ‘cinayet’ dediler. Cinayete kurban gitmiş. Polis gözaltına alınanlar ile ilgili bilgi vermedi. Herhangi bir düşmanının olabileceğini zannetmiyorum. Çatıdan balkona girmişler. Benim duyduğum kadarı ile 2 kişi. Birinde kask birinde maske varmış. Herhalde boğuşurken maskesini çıkarmış ve tanımış. Tanıyınca da öyle katlettiler herhalde. Demek ki tanıdık biri. Tanıdık olunca da zannedersem pideciden şüpheleniyorlar” diye konuştu.

  • İzmir’de yaralı sürücüyü gören görgü tanığı konuştu

    İzmir’de düzensiz göçmenleri taşıyan kamyonun Menderes ilçesinde dere yatağına uçması sonucu 22 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi yaralandı. Olayın görgü tanığı, yaralı sürücünün kendisinden yardım istediğini, 25 yaşlarında olduğunu ve cep telefonundan birilerini aradığını ancak ulaşamadığını söyledi.

    Kaza, İzmir’in Menderes ilçesinde Adnan Menderes Havalimanı yakınlarında meydana geldi. Sabah saatlerinde kasasında Yunanistan’a geçmeyi planlayan yabancı uyruklu düzensiz göçmenleri taşıyan kamyon, sürücünün Menderes ilçesi yönüne giderken kontrolden çıkması sonucu yaklaşık 20 metre yükseklikteki Değirmençayı Deresi yatağına uçarak ters döndü. Can pazarının yaşandığı kazada kadın ve çocukların da bulunduğu 22 düzensiz göçmen hayatını kaybederken, aralarında sürücünün de bulunduğu 13 yaralı çeşitli hastanelere kaldırıldı. Ölenlerin 19’unun olay yerinde, 3’ünün kaldırıldıkları hastanede hayatlarını kaybettikleri belirtildi. Olay yerindeki incelemede fren izine rastlanmadığı öğrenilirken, sürücünün uyuduğu ihtimali üzerinde duruluyor. Kazayla ilgili ifade veren kamyon şoförünün, ’’Önümüze araç çıktı, kontrolü kaybettim” dediği öğrenildi.

    Olayın görgü tanığı Mehmet Eker isimli vatandaş, kaza sonrası yaralı sürücünün eli yüzü kan içerisinde yanına geldiğini belirterek, “Benim cep telefonumdan birilerini aradı ancak ulaşamadı. 1.70 boylarında, 25-26 yaşlarında biriydi. Adını sorduğumda isminin M.Y. olduğunu söyledi” dedi.

    Eker, sürücüyü hastaneye götürmeyi teklif ettiğini ancak kendisinin sadece Karabağlar ilçesine kadar gitmek istediğini söylediğini belirtti. Eker, şoförü hastaneye gitmesi için Karabağlar’a kadar götürdüğünü kaydetti.

    Olay yerine çok sayıda sağlık ve arama kurtarma ekibi sevk edilirken, kamyonun olay yerinden çekilmesi bekleniyor. Ayrıca İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın da, sabah erken saatlerde olay yerine gelerek incelemede bulundu. Kamyon sürücüsünün tedavinin ardından ifadesinin alınacağı bildirildi.

    Düzensiz göçmenlerin kaçakçılarla anlaşarak İç Anadolu Bölgesi’nden kamyonla alındıkları ve Menderes sahilinden Yunanistan’ın Samos Adası’na tekne ile geçmeyi planladıkları öğrenildi. Ekipler olay yerindeki incelemelerini sürdürürken, kaza yerine giriş çıkışı kapattı.

  • Milletvekili Fendoğlu TBMM Genel Kurulunda konuştu

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı konuşmada tüm çiftçilerin sorunlarını dile getirerek, “Stokçuları yok etmek için üreticiyi örgütleyelim” dedi.

    Çiftçinin yüksek maliyetlerin altında ezildiğini ifade eden Milletvekili Fendoğlu, “Ben çiftçilerin yoğun olduğu bir bölge ve ilden geliyorum, dolayısıyla çiftçilerimizin sorununu yakından biliyorum. Bugün birçok arkadaşımız bu konuda fikirlerini beyan ettiler ama Malatya’nın da kendine has sorunları var tabii ki. Bu sorunların başında da kayısı ve tütün geliyor. Üreticilerin en büyük sorunu girdi maliyetinin yüksek olması. Bu girdi maliyetinin yüksek olmasından dolayı da çiftçilerin dile getirdiği en büyük sorun ’Eğer bu maliyetler azalmazsa biz çiftçilik yapmayacağız bundan sonra’ ’peki, ne yapabiliriz?’ diyorum çiftçi arkadaşlara, ’Devlet bize ucuz mazot versin, gübre versin, biz para yerine bunları alalım’ diyorlar. Tarım kredi kooperatiflerinin yapmış olduğu yardımlar belli, bu yardımlar sürekli ertelemeyle geçiyor ve beş yıl üst üste yardımları ertelenen çiftçi faiz altında boğulmuş durumda. ’Bu boğulmanın bir çözümü var mı?’ diye soruyorum çiftçi arkadaşlarımıza, ’Var’ diyorlar. ’Nedir?’ Beş yılda ulaşmış olan bu borçların faizlerinin silinerek yeniden yapılandırılmasını talep ediyorlar yani bir dahaki sefere ertelenmesini istemiyor üreticiler” ifadelerini kullandı.

    işin ehline verilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerine devam eden Fendoğlu, “Tabii, tarımla alakalı kurumlar var; Et ve Süt Kurumu, tarım kredi kooperatifleri. Bunlardan şikayetçiler. Bu şikayetlerinde işin ehli, iş sahibi, işi bilen insanlar olmadığını vurguluyorlar. Bizler de diyoruz ki Mecliste bunu gündeme getirip işi ehline vereceğiz” şeklinde konuştu.

    Son dönemlerde ortaya çıkan stokçulara da tepki gösteren Fendoğlu, “En büyük sorun stokçular. Üretici ürettiği malı 1 liradan verir, bu da rafta 5 liraya satılırsa, tabii bunda da çok büyük sıkıntı çektiklerini dile getiriyorlar. Stokçularla mücadelenin de örgütlenmeden, birlikten ve bir olmadan geldiğini ifade ediyorlar” dedi.

    Malatya için önemli bir kurum olan Kayısı Birlik ve Kayısı Festivalini de gündeme getiren Fendoğlu, “En büyük sorunlarımızdan bir tanesi de Malatya’daki Kayısı Birliğinin, geçmişte bazı hataları olmasına rağmen, yeniden yapılanmamış olması. ’Biz Kayısı Birliğinin yeniden kurulmasını ve Malatya’da beş yıldır yapılmayan Kayısı Fuarının uluslararası boyutta yapılmasını talep ediyoruz’ diyorlar. Üreticinin örgütlenmesi için kurumların desteğine ihtiyacı var. Tabii, bu kurumlar da yukarıda ismini zikrettiğim tarımla alakalı kurumlar. Eğer bu kurumlar gerekli desteği vermezlerse, yerine bu işi yapabilecek işinin ehli, işin sahibi insanların atanması gerek” diye konuştu.