Etiket: Konu

  • Okul öncesi eğitim üstünde durulması gereken ciddi bir konu

    Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, okul öncesi eğitim üstünde durulması gereken ciddi bir konu olduğunu, bu noktada devletin eksik bıraktığını belediyeler olarak tamamlamanın görevleri olduğunu belirterek, “Halkımızın bu noktada ki ihtiyacı karşılamak için Odunpazarı Belediyesi olarak daha farklı ve büyük yatırımlar içerisindeyiz” dedi.

    Odunpazarı Belediyesi, Cumhuriyetin ilanının 95. yıl dönümü ve Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını kapsamında muhteşem bir gösteriye imza attı. Odunpazarı Belediyesi’ne bağlı kurumlarda eğitim gören Atatürk’ün çocukları coşkulu bir şekilde Cumhuriyet Bayramını kutladı.

    Odunpazarı Belediyesi Oyunpazarı Kreş ve Gündüz Bakımevi, Emek Oyuncak Kütüphanesi, Zeytindalı Çocuk Merkezi, Halk Merkezleri ve Çocuk Halk Oyunları Grubu, Cumhuriyet Bayramını kutladı. Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen törene Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, meclis üyeleri, başkan yardımcıları, daire müdürlerinin yanı sıra çok sayıda veli ve çocuk katıldı.

    Gösterilerden önce konuşan Başkan Kurt, öncelikle Cumhuriyet Bayramını kutladı. Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, “Türkiye’nin çağdaş, demokratik ve laik bir ülke olması, Cumhuriyeti ilanından sonraki devrimlerle gerçekleşti ve bu doğrultuda adımlar atıldı. Odunpazarı Belediyesi olarak biz kreşlerimizde eğitim gören çocuklarımızın da bu bilinçle yetişmesi, bu duyguları tatması için zaman zaman milli günlerimizde ulusal duyguları geliştirmek amacıyla bu etkinlikleri düzenliyoruz. Katılan tüm öğrencilerimizin özgüvenlerini sahnede görüyoruz ve bundan biz çok memnunuz. Okul öncesi eğitim üstünde durulması gereken ciddi bir konu. Bu noktada devletin eksik bıraktığını belediyeler olarak tamamlamak bizim görevimiz. Halkımızın bu noktada ki ihtiyacı karşılamak için Odunpazarı Belediyesi olarak daha farklı ve büyük yatırımlar içerisindeyiz. İnşallah önümüzdeki dönem farklı mahallelerde farklı kreşlerimizle insanlarımıza hizmet etmeyi hedefliyoruz. Bugün ulaşım ve iletişim sorunu yaşayan ailelerinde kreşlerden yararlanma hakkı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de daha geniş kapsamlı çalışmaları birlikte yapacağız” dedi.

    Başkan Kurt’un konuşmasının ardından, şarkılar, marşlar söyleyen, şiirler okuyan, halk oyunları ve dans gösterileri yapan minikler Cumhuriyet coşkusunu salona taşıdılar. Atatürk’ün çocukları ellerinde Türk bayrakları ile gösteri yaptı.

    Minikler ve Başkan Kurt, gösteri sonunda sahneye çıkarak hep birlikte İzmir Marşı’nı söyledi. Miniklerin gösterileri salondakiler tarafından uzun süre alkışlandı.

  • Putin: “İran olmadan bu konu çözülemez”

    Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen Dörtlü Suriye Zirvesi’nde açıklamalarda bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Hem Suriye hükümeti ile hem de İran’daki partnerlerimizle istişareler yapmamız gerekiyor. İran bilindiği gibi Astana Sürecinin ve barış sürecinin garantörlerinden bir tanesidir. Çatışmasızlık bölgesinin yürürlükte faaliyette olmasının teminatçısıdır. İran olmadan bu konu çözülemez” dedi.

    Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi saat 16.20 sıralarında başladı. Vahdettin Köşkü’nde gerçekleşen zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel katıldı. Liderler zirve öncesinde köşkü gezerek aile fotoğrafı çektirdi. Yaklaşık 3 saat süren zirvenin ardından liderler ortak basın toplantısı düzenledi.

    Zirve sonrasında açıklamalarda bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “4’lü formatta yapmış olduğumuz görüşmelerimiz işe dayalı bir atmosfer içerisinde gerçekleşti. Ben meslektaşlarımın görüşlerine katılıyorum. Türkiye’nin yönetimini bu ortak çalışmayı yürüttükleri için teşekkür ediyorum. Suriye meselesindeki ilkesel konularla ilgili yaklaşımlarımız konusunda bir çalışma yapıldı. Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa ilerde de Suriye Arap Cumhuriyetindeki durumun normalleşmesi doğrultusunda el ele çalışmaya devam edecektir. Bu konuda bir ortak bildiri kabul etmiştir. Suriyeliler arasında diyaloğun başlatılması ve gerekli reformlarının yapılması gerektiği kanaatindedir. Bunun için elverişli şartlar sağlandı. Rusya’nın, Türkiye’nin ve İran’ın Astana formatı çevresinde yürüttükleri faaliyetler sayesinde Suriye topraklarının büyük bir bölümü teröristlerden arındırıldı. Ülke adım adım barışa doğru ilerliyor. Suriye’de sürdürülebilir barış ve istikrar sadece siyasi ve diplomatik yollarla mümkün olabilir” şeklinde konuştu.

    Rusya Devlet Başkanı Putin, sözlerine şöyle devam etti:

    “Suriyeliler kendi kararlarını kendileri tayin etmelidirler. Astana formatı dar gruplarla çabalarını birleştirme konusunu bu yönde görüştük. İşte bu Suriye’deki siyasi sürecin daha hızlı ilerlemesine ve yapıcı bir tavır sergileyen Suriye temsilcilerini bu sürece dahil etmeye vesile olacak. Öncelikle Cenevre’den yasal komitenin çalışmalarına başlamamız gerekiyor. Gelecekteki Suriye devlet yapısını görüşecek bu kurum. Soçi’de ulusal Suriye kongresinde alınan kararlar da dikkate alınmalıdır. Bu komite tüm Suriye ve toplumun tüm katmanları tarafından meşru olarak tanınmalıdır. Ancak bu şekilde bu kurum hem işler hale gelecektir ve hem de verimli olacaktır. Çoktandır ihtiyaç duyulan anayasal reformu yapabilecektir. Bu da Suriye’deki devleti daha güçlü hale getirecektir ve Suriye toplumunu birleştirecektir. Dolayısıyla bizi son derece ciddi ve titiz bir çalışma bekliyor. Bu çalışmayı kaliteli bir şekilde yürütmemiz lazım. Rusya Astana sürecinin garantör ülkesi olarak bu çalışmaya katılacak. Suriye’deki şiddet oranı ciddi ölçüde azaltıldı fakat orada biriken radikal unsurların yine de temizlenmesi gerekiyor. Savaş tecrübesini elde eden bu caniler bizim ülkelerimizde sessizce taraftarlarını devşirilebilir aşırılıkçı ideolojilerini topluma aşılayabilir, bu kabul edilmez bir şeydir. Erdoğan’la bizim Avrupalı meslektaşlarımızı Rus – Türk muhtırasını hayata geçirilmesiyle ilgili bilgilendirdik. Orada silahsızlandırılmış bölgenin oluşturulmasının, çatışmazlık bölgesi gibi geçici bir tedbir olduğunu düşünüyoruz. Kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin bu silahsızlanmış olan bölgeden hem muhaliflerin hem de ağır silahların çekilmesi için çabalar sarf edeceklerini ümit ediyoruz. Bizim Türk partnerlerimiz bunun için zaten elinden geleni yapıyor. Radikal unsurlar İdlib bölgesinden silahlı saldırılarda bulunacaklarsa Rusya bu durumda Arap hükümetinin bu terör tehdidinin ortadan kaldırılmasına kararlı bir şekilde yardımcı olacaktır.”

    Basın mensubunun bir sorusu üzerine konuşmasını sürdüren Putin, “Ben sizlere metodları sayacak olursam herhalde bu yapıcı olmaz bu çalışmanın ilerlemesi için sakin ve saygın bir şekilde yürütülmelidir. Suriye’nin meşru hükümetine saygı duyulmalıdır. Herkes bu arada Suriye rejimi diyor, benim elimdeki kağıtta Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti ibaresi kullanılıyor. Suriye’nin meşru hükümetine saygı duymaktan yola çıkarak, muhalefetle belirli bir diyalog kurmak maksadıyla, biz her zaman Suriye Hükümetine böyle bir yapıcı diyaloga çağırıyoruz. Bugünkü sonuç bildirgesine de esas alarak biz sene sonuna kadar ilgili şartlar oluşursa Anayasa Komitesi tamamen oluşturulacak ve faaliyetlere başlayacaktır. Soçi’de Suriye ulusal diyalog kongresinde Anayasa Komitesinin oluşturulması kararı alındı. Ondan sonra hem muhalefetle hem de Cumhurbaşkanı Esad’la anlaşabildik. İki kısmı oluşturuldu. Suriye Hükümeti ve muhalifler adına iki ayrı liste hazırlandı. Şimdi 3. Listeyi hazırlıyoruz. Bu STK’ları temsil ediyor. Bu çalışma kolay değil, her taraf güvendikleri isimleri katmaya çalışıyor. Fakat bu kuruma güven oluşmazsa verimli bir şekilde çalışamaz. Hem Suriye hükümeti ile hem de İran’daki partnerlerimizle istişareler yapmamız gerekiyor. İran bilindiği gibi Astana Sürecinin ve barış sürecinin garantörlerinden bir tanesidir. Çatışmasızlık bölgesinin yürürlükte faaliyette olmasının teminatçısıdır. İran olmadan bu konu çözülemez” diye konuştu.

  • “Çadırdan Okula” projesi ders kitaplarına konu oldu

    Yüreğir Belediyesi’nin hayata geçirdiği sosyal belediyecilik, ders kitaplarına konu oldu. Sosyal Bilgiler Ortaokul 5. sınıf ders kitabında Yüreğir Belediyesi’nin Çadırdan Okula Projesi kitabın ’’Çocuk Hakları’’ konusunda örnek proje gösterildi.

    Bu proje ile Yüreğir Belediyesi, Doğankent Kültürevi’nde hayata geçirdiği proje ile tarım ürünlerinin yaygın olarak yetiştirildiği Doğankent Mahallesi’nde, bölgede bulunan tarım işçilerinin çocuklarına okul öncesi eğitim vermek üzere sınıf açtı. Çocuklar kaldıkları çadırlardan araçla alınarak sınıfa getiriliyor, öğrencilerin, uzman görevliler eşliğinde çeşitli etkinliklere katılarak tekrar kaldıkları çadırlara bırakılıyor. Çocuklara burada kişisel bakım gelişimi, bireysel dil gelişimi, zihinde algılama, psikomotor alanlarının kullanımı ve diğer gelişimleri için eğitimler veriliyor. Bunun yanı sıra düzenli sağlık kontrolleri yapılıp, giysileri de temin ediliyor. Gün boyu burada eğitim gören çocuklar tekrar kaldıkları yerlere bırakılıyor.

    Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, bu uygulamanın Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal Bilgiler 5. sınıf ders kitabında ders konusu olarak gösterilmesinin kendilerine gurur verdiğini belirterek, “Tarladan Okula projemiz daha önce de AK Parti Yerel Yönetimler Proje Yarışması’nda birinci olmuş ve ödülümüzü de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almıştık. Projelerimizin Cumhurbaşkanımız tarafından ödüle layık görülmesi bizim için büyük bir onurdur. Yüreğir Belediyesi olarak hayata geçirdiğimiz projelerin örnek proje olarak ders kitaplarına girmesi ve ödül alması işimizi ne kadar doğru yaptığımızı gösteriyor. Bizim buradaki amacımız geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı en iyi şekilde hayata hazırlamaktır. Çocuklarımızın gelişmesi, eğitilmesi için elimizden gelen bütün gayreti göstermeye devam edeceği” dedi.

  • Ebeveyn okulunda konu teknoloji bağımlılığı

    Medicana Bursa Hastanesi tarafından anne ve babalar için ebeveyn okulunun ikinci oturumunda teknoloji bağımlılığı ele alındı.

    Medicana Bursa Hastanesi ve Sur Yapı Marka AVM işbirliği ile içeriği tamamen uzman doktorlar tarafından oluşturulan programın ikinci oturumu gerçekleşti. Programda Teknoloji bağımlılığı ile ilgili anne ve babalara bilgi veren Uzman klinik psikolog Ece Özçırak, ’’Özellikle 0-6 yaş döneminde okul öncesi dönemdeki çocukların teknoloji ile nasıl bir iletişim içerisinde olmaları gerekiyor? Ailelerin dikkat etmesi gereken noktalar neler? Bizler onlara nasıl rol model olabiliriz? Teknoloji artık çağımızın kaçınılmaz bir gerçeği, çocukları tamamen uzak tutmaktansa onların sağlıklı bir şekilde kullanmaları ile ilgili destek olmalıyız” diye konuştu.

    Bir yıl boyunca sürecek olan projede teknoloji bağımlılığı, çocuğun hayatında oyunun önemi, çocuklarda ağız ve diş sağlığı, çocuklarda okul kaygısı gebelikte doğru beslenme çocuklarda alt ıslatma problemi, çocuklarda disiplin gibi önemli konular ele alınacak.

  • Kocaeli Romanları, fuara konu oldu

    10. Kocaeli Kitap Fuarı Akçakoca Konferans Salonunda Doç. Dr. İsmail Barış ve Dr. Hasan Hüseyin Taylan, Kocaeli Romanlarının sosyolojik profilini anlattı.

    Doç. Dr. İsmail Barış ve Dr. Hasan Hüseyin Taylan 10. Kocaeli Kitap Fuarına konuk oldu. Akçakoca Konferans Salonunda düzenledikleri konferansta Kocaeli Romanlarının sosyolojik profili anlatıldı. Sosyal adalet kavramını çok sık kullanıldığını belirten Doç. Dr. İsmail Barış, “Gayri safi milli hasılayı öyle bir paylaştıracaksınız ki imkanlardan mahrum olmadan insanlar hayatlarını sürdürebilsin. Böyle olmazsa insanlar ayrımcılığa tabi tutulmuş olur. Dezavantajlı kesimler arasında Roman vatandaşlarımız var. Her birimiz bir Roman anne ve babadan dünyaya gelebilirdik. Empati kurmalıyız. Bizim hangi anne ve babadan hangi coğrafyada doğacağımızı Allah’tan başka bilen yoktur. İnsanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir” diye konuştu.

    Ön yargıların ötekileştirmesine izin verilmemesi gerektiğini dile getiren Dr. Hasan Hüseyin Taylan, “2013 yılında Büyükşehri Belediyesi ile birlikte bir AB Projesiyle başladık Romanlar üzerinde çalışmaya. Serdar Mahallesinde yaptığımız çalışmalarda çok rahat ve sıcak bir atmosferde çalıştık. Romanların Hint kökenli olduğu yapılan çalışmalarda ortaya çıkarıldı. Serdar Mahallesinde yapılan saha çalışmalarında mahallenin yüzde 42’si roman olduğunu söyledi. Çoğunluk Yunanistan’dan gelen muhacirler olarak görüyor kendisini. Romanlar sosyal dışlanma yaşıyorlar. İşe alınırken, komşuluk ilişkilerinde” şeklinde konuştu.