Etiket: Konferansları

  • KUDAKA’dan Mesleki ve Teknik Eğitim konferansları

    KUDAKA’dan Mesleki ve Teknik Eğitim konferansları

    Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri işbirliğiyle Erzurum, Erzincan ve Bayburt’ta mesleki ve teknik eğitimin ülke ekonomisi ve istihdam olanakları açısından önemi konulu konferanslar düzenlendi.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının belirlemiş olduğu “Geleceğim Mesleğim” mottosuyla düzenlenen konferanslara, Erzurum Vali yardımcısı Sadettin Doğan, Bayburt Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan, KUDAKA Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Demirdöğen, Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz, Erzincan İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Gün ve Bayburt İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz Karakaşoğlu’nun yanı sıra sanayiciler, okul müdürleri, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı.

    Atatürk Üniversitesi Erzurum Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Muhammet Dursun Kaya’nın konuşmacı olarak katıldığı konferanslarda, Milli Eğitim Müdürlüğü uzman eğitimcileri tarafından veliler ve öğrencilere bölgede önde gelen meslek liselerinin imkânları tanıtıldı.

    Ayrıca, üretim alanında faaliyet gösteren işadamlarının konuşmacı olarak katıldığı konferanslarda, meslekî ve teknik eğitimin yerel, ulusal ve uluslararası iş piyasalarının beklentilerine uygun yapılandırılarak genç nüfusumuzun gerekli bilgi, beceri ve yetkinliği kazanmasını sağlamaya yönelik tedbirler ile mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için öneriler değerlendirildi.

    Mesleki ve teknik eğitim olanaklarının iyileştirilmesi, bu alana öğrencilerin teşvik edilmesi, mesleki eğitime yönelik algının değiştirilmesi ve yönetilmesi, genç iş gücünün yetenek ve ilgi alanlarına göre doğru yönlendirilmesi, öğrenci, aile ve öğretmenlerin sürece aktif katılımlarının sağlanması amacıyla KUDAKA tarafından yürütülen faaliyetler önümüzdeki süreçte de devam edecek.

    Konferanslar neticesinde, Cumhurbaşkanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öncelik verilen mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesinin aynı zamanda yerelde de sahiplenilmesi halinde kısa dönemde başarılı olunacağı değerlendiriliyor.

  • Sağlık konferansları sürüyor

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sağlık konferansları devam ediyor.

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliği ile düzenlenen sağlık konferansları devam ediyor. Bu kapsamda Prof. Dr. Nazan Sarper ‘Çocuklarda Beslenme ve Kansızlık’ konusuyla ilgili bilgiler verdi. AKM de gerçekleşen konferansta Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Uzm. Dr. Aydın Sarı, Tıp Merkezi Başhekimi Ayhan Ak, Sağlık Hizmetleri Şube Müdürü Emine Çelik ve öğrenciler katıldı.

    ‘Çocuklarda Beslenme ve Kansızlık’ konusuyla ilgili bilgilen veren Prof. Dr. Nazan Sarper, “Beslenme her yaşta önemli ama çocuklarda iki kat daha önemlidir. Çünkü bizler artık büyümüyoruz sadece günlük hayatımızı, organlarımızın çalışmasını ve günlük enerjimizi kullanmak için besinlere ihtiyacımız var. Ama çocukların bir de büyümek için enerjiye ihtiyaçları var. İlk 2 yaşta hızlı büyüyorlar, beyinleri gelişiyor. Daha sonraki yaşlar da beyin gelişimi çok önemli olduğu için bir ülkede sağlığın veya ülkenin ekonomisini çocukların sağlık durumu çok iyi yansıtıyor. Nasıl ki anne ve bebek ölümleri o ülkenin sağlığını yansıtan çok iyi bir gösterge ise çocukların da sağlıklı olması iyi beslenmesi ekonominin, eğitimin ve sağlık hizmetlerinin bir göstergesidir” dedi.

    Konuşmasına devam eden Nazan Sarper, “Demirden yoksun olan, demir eksiği anemisi olan çocuk okulda başarısız oluyor. Problem çözemiyor ve dikkati dağınık oluyor. Bu durum küçük bebekler de huysuzluğa yol açıyor. Hâlbuki siz demir tedavisine başladığınız zaman aynı hafta içerisinde çocuklar da bir sakinleşme ve iyileşme görebilirsiniz. Onun için bir kişinin vücudunda demir eksik ise buna eşlik eden de bir kansızlık varsa dışarıdan bir torba kan vermek tam olarak aynı şey olmuyor. Demir tedavisini yapmak zorundayız. Beslenmek sadece karın doyurmak değildir. Çünkü bazı çocuklar olması gereken kiloda, boyu da olması gereken boyda yani kalori olarak alması gereken kaloriyi almış ama bu kaloriyi şekerden, patates kızartmasından aldıysa mutlaka onun bazı elementleri eksiktir. Kaloriyi alabilirsiniz karnınızı doyurabilirsiniz ama doğru beslenmiş olmuyorsunuz. Yani demir eksikliği olan bir çocuk veya genç, merdiven çıkarken çarpıntısı oluyor. Diğer çocuklar kadar hızlı koşamıyor. Çünkü kansızlığı ve halsizliği var. Okuldan gelince hemen uymak istiyor. Bunun gibi beslenmenin vücuttaki eksiklikleri hemen ortaya çıkıyor” diye konuştu.

    Sebze yiyen insanın obez olmayacağını aktaran Prof. Dr. Nazan Sarper, “Çağımızın bir başka sorunu yanlış ve aşırı beslenmedir. Fazla kilo almanın getirdiği Obezite. Bizim çocukluğumuz da obezite çok fazla yoktu. Çünkü biz okula yürüyerek gidip gelirdik. Servisle okula gitmek diye bir şey yoktu. Okula yürüyerek gidip gelmek bile obeziteden koruyan bir şeydi. Sebzeler meyveler çok kıymetli. Çoğu zaman bakıyoruz gençler belli bir yaşa kadar sebze yemeklerini pek sevmiyor sonra biraz daha yaşları büyüyünce ya değerlerini anlıyorlar ya da yediklerin de mideleri daha rahat ediyor. Ya da anne baba oldukların da çocuklarına doğru beslenmeyi öğretirken sebzelerin kıymetini anlıyorlar. Sebze yiyerek obez olan pek bir insan yok. Kimse çok fasulye yediği için veya et yediği için obez olamaz. Şunu unutmamak lazım eğer kilo problemiz varsa bir öğünden kalktıktan sonra bir veya iki tane meyve yememiz lazım” şeklinde konuştu.

  • Güneş Vakfı Geleneksel Cuma Konferansları başladı

    Güneş Vakfı tarafından geleneksel olarak düzenlenen Cuma Günü Konferanslarında bu hafta Edebiyat Fakültesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Beşe, “Başlangıçtan Günümüze Türk-Amerikan İlişkileri” ile ilgili sunumunu yaptı.

    Konuşmaya Amerika’nın keşfinden başlayan Prof. Dr. Ahmet Beşe konuşmasının devamında “Avrupa’dan Amerika’ya göç edenlerin çoğu Avrupalı insanlar. Bu göçün sebeplerinin arasında yeni başlangıç yapmak isteyen, hayalleri olan insanların ve belirli suçlardan kurtulmak isteyen insanların yeni kıtaya gitmesidir.” şeklinde konuştu.

    Amerika’ya giden insanlar nasıl toplum oluşturacaklarını iyi bildikleri için oraya gitmek isteyen insanları yanına aldı. Bu insanlarla birlikte eğitime ve sanatlara çok önem veren bir toplum oluşturdular.” diyen Ahmet Beşe, Amerika’nın sanatta ileri gitmesinin ve dünyaya yaymasının asıl nedeninin, kuruluşunun temeli olan yenilikçilik olduğu ve bunu en çok destekleyen akımın modernizm olduğunu belirtti.

    ‘Türklerle Amerikalıların ilk karşılaşması Osmanlı Devleti zamanında Güney Akdeniz’de olmuştur’ O zamandan günümüze kadar gelen süreçten bahseden Beşe, Amerika ve Türkiye ilişkilerinin sürekli bir krize girdiğini ve bu krizlerin en önemlilerinin 2003’te Irakta Türk Askerinin başına çuval geçirilmesi, Papaz Andrew Brunson’nun tutuklanması ve Amerika’nın Mandacılık politikası olduğunu belirtti.

    Konferansın ardından Güneş Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Prof. Dr. Ahmet Beşe’ye teşekkürlerini ileterek katılım belgesini takdim etti.

  • Uluslararası Vuslat Platformu “Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası Konferansları” toplantısı başladı

    Bolu’da, Uluslararası Vuslat Platformu tarafından düzenlenen “Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası Konferansları” toplantısı başladı. Toplantıda konuşan Başkan Hamza Cebeci, “Biz bir zamanlar 3 kıta ve 7 iklimde söz sahibi olmuş bir milletiz. Yeniden ayağa kalkarız” dedi.

    Uluslararası Vuslat Platformu tarafından düzenlenen ve 3 gün boyunca devam edecek “Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası Konferansları” konulu toplantı Abant Tabiat Parkı’nda bulunan Abant Palace’de başladı. Toplantıya, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Bolu Valisi Aydın Baruş, belediye başkanları, milletvekilleri, çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

    Platformun açılış konuşmasını yapan Uluslararası Vuslat Platformu Başkanı Hamza Cebeci, “Mondros, Sevr gibi anlaşmaları utanç listemize yazmalıyız ve bunun rövanşını almak için üzerimize düşen görevi ve gerçek mücadeleyi yapmak zorundayız. Sevr Anlaşması’nın maddelerini okuduğu zaman bir nesil kafasında şimşek çakmalı. Öyle bir şartlar öyle bir anlaşma ortaya koyuluyor ki. Bize bir avuç toprağa hapsetmişler. Bu anlayışa da evet diyen bir zihniyet vardı. Onlar rahat yaşasın bizi Amerika, İngiliz, Fransız kim yönetirse yönetsin. Ama onların hesap edemediği bir nesil ortaya çıktı ki. Ölürüm zillete razı olmam. Ölürüm şehit olurum boyun eğmem. Beni bu milletin içerisinden çıkanlar yönetir. Bu milletin inancına bu milletinin tarihine göre ben yönetilirim. Yoksa bu milleti Amerika’nın Avrupa’nın anlayışına göre yönetenlere geçit vermem diyen bir nesil çıktı ortaya. İşte sıkıntı bu. Türkiye’yi kimin idare ettiği önemli değil. Türkiye’yi kimin isteğine göre idare edildiği, eğer onların isteklerine göre Türkiye idare edilmiyorsa Türkiye düşman ilan edilir. Onların yok edilmesi için bütün metotlar uygulanır. Bir de Allah’ın planı var. Hani kararların üstüne bir karar var ya o kararı onlar göremiyorlar. Biz bir zamanlar 3 kıta ve 7 iklimde söz sahibi olmuş bir milletiz. Yeniden ayağa kalkarız” dedi.

    “Biz dünyayı geçmişte yönettiysek, şimdi de yönetiriz”

    Amerikalı Geroge Flipman’ın bir eserinde “2040 yılının en güçlü devletlerinden biri Türkiye olacak” dediğini söyleyen Hamza Cebeci, “Bunu CIA’nin yetiştirdiği ajan biliyor. Benim ülkemdeki adam, benim ülkemdeki yetişmiş genç bunun idrakinden aciz. Sen öyle bir ideal taşıyacaksın ki. Diyeceksin ki ‘Kendi işimde ben dünyanın en iyisi olacağım’ diyeceksin. Arkadaşlar biz kendimize geleceğiz. Geçmişimizi tarihimizi iyi analiz ederek, biz dünyayı geçmişte yönetmişsek bugün de yönetiriz. Buna hiçbir mani yok. Sadece üzerimize serpilen ölü toprağı kalksın ve bugün olduğu gibi bu milletin içinden çıkmış ‘Biz bu yola kefenimizi çantaya koyarak çıktık’ diyen bir liderle gidilmesi gereken bir yere gidilmesi için sözümüz ve yeminimiz olmalı geri dönmemeliyiz” dedi.

    “Türkiye’nin bileği bükülmeyecek”

    Türkiye’nin bileğini kimsenin bükemeyeceğini belirten Cebeci, “Davos’ta biz de varız diyen. Dünya 5’ten büyüktür diyen bir cesaretli lider çıktığı zaman iş değişecek ve değişiyor. Kimse bunun önüne geçemeyecek. Dünyada söz sahibi olmak için paranın bir gücü var. Onun için teknolojinin, savunmanın bir gücü var. Gerçek bağımsız olmak için savunma sanayiinde söz sahibi olmak lazım. Para, güç sahibi olacağız. Bunlara sahip olduğumuz sürece kimse bu milletin bileğini bükemez. Geçmişte bu milleti teknolojiden, sanayiden uzak tuttular. Din terakkiye mani dediler. Bir kısmı din eğitimi yapanlar fen ilmi yapanlara dinsiz dediler. Hızla koşan dünyaya biz ne yapıyoruz? Biz de o koşanlarla beraber koşuyor muyuz? Biz onlarla beraber koşmak yerine aradaki mesafeyi kapatmak için koşmayı beceremiyorsak o koşanların ayaklarının altında eziliriz” şeklinde konuştu.

    “Kendimizi güncellemek zorundayız”

    Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, dünyayla bütünleşerek, gelişmeleri yakından takip etmemiz gerektiğini belirterek “Sürekli kendimizi güncellemek zorundayız. Yeni dönemde üniversitelerimizi sanayi ve teknoloji ile buluşturmaya devam edeceğiz. Öğrenci değişim programları ile uluslararası deneyimleri arttırmaya, akademik başarıları teşvik etmeyle devam edeceğiz. Gençlerimizin özellikle eğitim sürecinde karşılaştıkları olumsuz etkileri kaldırmaya çalışıyoruz” dedi.

    “Türkiye’nin mayası sağlam”

    Toplantıda konuşan eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Türkiye’nin mayasının sağlam olduğunu belirterek, “Bizim mayamız sağlam. 23 Nisan’da gençler gelir. Bu çok hoşuma gittiği için tekrar ediyorum. İlkokul talebeleri geldi. Ne olacaksın diye soruyorum, doktor, öğretmen diyen çoğunlukta, bir tanesi anestezist olacağım dedi. Biri de futbolcu olacağım, dedi. O dönemde Arda Turan’ın Barcelona’ya gitmesi gündemde. Arda Turan mı olacaksın, dedim. Çocuk 11 yaşında, Osman, Nevşehirli. Hayır dedi. Peki, Ronaldo mu olacaksın, dedim. Hayır, dedi. Messi mi olacaksın, dedim. Hayır, dedi. Ben olacağım, dedi. Kendim olacağım. Mesele bu biz olacağız. Cumhurbaşkanımızın farkı bu, ‘Ben varım’ diyor” dedi.

  • Lise ve Üniversite öğrencilerine bilgilendirme konferansları

    Bartın Emniyeti lise ve üniversite öğrencilerine bilgilendirme konferansları düzenledi.

    Yapılan açıklamada, “Bartın Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri ilimizde terör örgütlerinin olası eleman kazanma faaliyetlerini önlemek/etkisiz hale getirmek, terör örgütleri ile mücadele edilmesi ve gençliğimizin korunmasında gençliğin bilgilendirilerek duyarlılıklarının artırılmasını sağlamak amacıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli olarak İl, İlçe ve beldelerimizde öğrenim gören lise 9. sınıf öğrencilerine 16 Nisan-4 Mayıs tarihleri arasında (31) oturumda 2361 öğrenciye, Bartın Üniversitesi ve Bartın Kredi ve Yurtlar Kurumu İl Müdürlüğü koordinesinde üniversite öğrenimi gören ve kredi yurtlar kurumunda kalan öğrencilere yönelik 24-26 Nisan 2018 tarihlerinde (2) oturumda 383 öğrenciye bilgilendirme konferansları düzenlemiş ve projeler dâhilinde çeşitli hediyeler dağıtılmıştır. Konferans sonrasında emniyet görevlilerinin öğrenciler ile yaptığı görüşme ve geri bildirim olarak aldıkları mektuplarda öğrencilerin konferansları çok beğendikleri, projelerin çok faydalı olduğu, konferansların gerçekleri görmelerinde kendilerine yol gösterdiğini, bu tür organizasyonların düzenlenmesinden dolayı çok memnun kaldıklarını, etkinliklerin artarak devam etmesini ve her kesimden insana ulaşılmasını istediklerini ifade ederek Emniyet Teşkilatına teşekkür etmişlerdir” denildi.