Etiket: konferans

  • SAÜ’de “Hedef Koyma ve Doğru Strateji” adlı konferans düzenlendi

    SAÜ Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda “Hedef Koyma ve Doğru Strateji” başlıklı konferans düzenlendi.

    Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi’nin (SASGEM) düzenlediği Çarşamba Konferansları’nın bu haftaki konuğu, Uzman Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Nuray Baştan Aydın oldu. Gençliğin genel bir ifadeyle çocukluktan yetişkinliğe geçişteki süreç olarak tanımlandığını ifade eden Nuray Baştan Aydın yaptığı açıklamada, “Bir geçişin bitirilmesi, tamamlanması beklenen bir süreci temsil etmesinden ziyade bir ‘oluşu’ simgeler. İçinde kaygıları, hataları, korkuları, riskleri olduğu kadar, değişimleri, heyecanları da barındırdığı sosyal bir gruptur. Yeryüzünde tüm toplumlarda her insan, her yaşta, her dönemde, çeşitli nedenlerle değişik düzeylerde gelecek kaygısı taşımaktadır. Türkiye’de genç nüfusun fazlalığı, üniversite eğitimi alan kişilerin çokluğu, istihdamın bunu karşılamaması nedenleriyle gençlerin kaygı yapılanmaları daha okul sürecindeyken artmaya başlıyor” dedi.

    “Fırsatlar iyi değerlendirilmeli”

    Öğrencilere okudukları bölümü en iyi şekilde ve donanımlı olarak bitirmeleri tavsiyesinde bulunan Aydın, “Bölümünüzle ilgili eğitimler, seminerler, projeler gibi etkinlikleri takip edin ve bunlara katılmaya özen gösterin. Proje geliştirmeye çalışın. Daha mezun olmadan bir çevre, yani network oluşturabilen öğrenciler daha başarılı kariyere sahip olmaktadır. İyi derecede en az bir yabancı dil öğrenin. Sürekli okuyun, dinleyin ve öğrenin. Mesleğiniz ile ilgili staj yapın. Size sunulan fırsatta en iyisi olmaya çalışın” diye konuştu. Güven duygusunun yükseltilmesinin kişinin kendi elinde olduğuna vurgu yapan Aydın, kişilerin potansiyelinin en iyisini gerçekleştirememesinin arkasında aynı sorunların yattığını söyledi. Güvensizlik duygusu olan bir kişinin kendine olan güvenini yükseltmesinin yine kendi elinde olduğuna işaret eden Aydın, “Araştırmalara göre işin başı kendine güvenmekte yatıyor. Hem de yalandan bile olsa kendinize olan güveninizi, hissettiğinizden daha çok gibi göstererek davranırsanız, bir süre sonra gerçekten de kendinize güveniniz yükselebilir” ifadelerini kullandı.

    “Mimar Sinan gibi çalışmalıyız”

    Osmanlı İmparatorluğu’nda sayısız eserde imzası bulunan Mimar Sinan’ın bir eseri yapmadan önce kafasında planladığının altını çizen Aydın, “Mimar Sinan daha sonra bu planı kağıda döküyor, sonra eseri ortaya koyuyordu. Eseri otaya koyarken plana uygun olmayan bir şey görürse müdahale ediyordu. İşte bu sistem onun mükemmel eserler ortaya koymasını sağlıyordu. Bizler de hayatımızın eserlerini inşa etmek için hedef yolunda ilerleyen mimarlarız. Hedefimize ulaşmak istiyorsak Mimar Sinan misali planımızı yapmalı, bu yolda neler görebileceğimizi, neler duyabileceğimizi, neler hissedebileceğimiz önceden belirlemeliyiz.”

    Uzman Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Nuray Baştan Aydın’a konuşmasının ardından hediyesi takdim edildi.

  • İnönü’de akıl ve ruh sağlığı konulu konferans

    İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından “Günümüzde Akıl ve Ruh Sağlığı” konulu konferans düzenlendi.

    Süreyya Aybar Konferans Salonunda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Psikiyatrist Dr. Ali Güngör katıldı. Konferansa, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neslihan Durak, Dekan yardımcısı Prof. Dr. Emin Çelebi, Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yetkin Gök, Doç. Dr. Emine Durmuş, Doç. Dr. Didem Gökçe, Doç. Dr. Vehbi Bayhan ve öğrenciler katıldı. Psikiyatrist Dr. Ali Güngör, “Siz bir insanın iç dünyasını yani çürük ve zayıf olan kısmını desteklediğiniz zaman kişi tekrar rahatsızlanmıyor. Çünkü hepimizin kırılma zamanlarınız oluyor ve bir yerde tökezliyorsunuz. Çocukluk olur, ergenlik olur, yetişkinlik olur, ileri yaşlarda olur. O yüzden bu alan biraz ilginç ve teknoloji gelişirken eşyalarımız, arabalarımız, telefonlarımız teknolojik olarak aktif olurken ruhsal alan çok fakir kalıyor. Çünkü insanlar maddi olana ulaşıyorlar ama bir türlü ulaşamadıkları bir mutsuzluk var” dedi. Güngör, ruhsal bozukluk ile akıl bozukluğunun farklı kavramlar olduğunu belirterek, “Ruh bir engin niteliğindeki deniz gibi, akıl onun içindeki bir deniz altı gibi. Aklın bozulması ruhsal anlamda beslenmeyinceye akıl idrak etmemeye, dağılmaya başlar. Çünkü akıl, anlama yeteneği, iyiyi kötüden ayırma yeteneğidir” ifadelerini kullandı. İnsanın toparlandıkça sırra vardığını belirten Güngör, “Bu sırra varınca zaten kendi iç dünyasındaki kavgaları bitirmiş oluyor. Kendini seven sayan birey dış dünyadaki ikili ilişkiler daha düzenli hale geliyor. Çünkü bozukluk davranışlarda düşüncülerde meydana gelen tutarsızlıkla oluyor. İnsanın gözüne baktığımız zaman derinlik vardır. Sadece insanın gözünde derinlik vardır çünkü ruh vardır. Bu da bizi karmaşık bir yapıya götürüyor karmaşık yapının da karmaşasını çözmek de zorlaşıyor” diye konuştu.

    Bedensel, fiziksel rahatsızlarla ruhsal, psikiyatrik rahatsızlıkların birbirinden farklı olduğuna değinen Güngör, konuşmasının sonunda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

  • Öğrencilere ‘Bilinçli aile, ideal gençlik’ konulu konferans

    Hisarcık Mesleki Yüksek Öğrenimi Destekleme ve Sosyal Yardımlaşma Derneği ile Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilciliği ortaklaşa lise öğrencilerine yönelik “Bilinçli Aile, İdeal Gençlik” konulu konferans düzenledi.

    Meslek Yüksekokulu Amfisi’nde düzenlenen ve konuşmacı olarak Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yazar Sıtkı Aslanhan’ın katıldığı “Bilinçli Aile İdeal Gençlik” konulu konferansa öğrencilerin ilgisi yoğun oldu.

    Senede yaklaşık 200-250 seminer verdiğine vurgu yapan konuşmacı Sıtkı Aslanhan, bunların büyük çoğunluğunun gençlere yönelik olduğunu söyledi.

    Aslanhan, “18 yıldır durmadan koşmaya devam ediyorum. Fakat arada umutsuzluğa kapıldığım anlar oluyor. Özellikle son yıllarda ülkemin gençlerinin halini görünce; Oturmalarını, kalkmalarını, üsluplarını, konuşmalarını, parklarda bahçelerde, okul önlerindeki hallerini görünce bazen kendi kendime; “Yarabbi bu geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlik bu mu?” diyorum. Bir ara karamsarlığa kapıldığım anlar oluyor. Ama elhamdülillah sizler gibi büyüklerin karşısında nasıl duracağını, oturma kalkmasını bilen, örf adet ve geleneklerine bağlı gençleri gördükçe gelecek adına umutlanıyorum iyi ki varsınız gençler. Bu duruşunuzu bozmayın” dedi.

    “Kendi çocuklarına söylediği bir cümleyi size de söylemek istiyorum” diyen Aslanhan,” Gençler üniversitenin canı cehenneme. Üniversite ne ki? Şu an Türkiye’de üniversiteye gitmeyen adamı dövüyorlar. Memleketin her tarafı üniversite. Önce edep, ahlak, onur, kişilik, karakter, önce insan olabilmekte. İnsan olamadıktan sonra ben sizi ne yapayım? İstersen Türkiye birincisi ol” diye konuştu.

    Programın sonunda konuşmacı Sıtkı Aslanhan’a Mesleki Yüksek Öğrenimi Destekleme ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Ali Var ve Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi Mehmet Ali Özdemir tarafından plaket takdim edildi. (MA-EFE)

  • Gercüş’te din gönüllülerine konferans verildi

    Batman’ın Gercüş ilçesinde “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” nedeniyle din gönüllülerine konferans verildi.

    Gercüş Müftülüğü tarafından Yatılı Bölge Okulunda düzenlenen konferans, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. İlçe Müftüsü Fazıl Saraç, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nın 2003 yılından bu yana temalı olarak kutlandığını belirterek, bu yılın temasının “Camiler ve Din Hizmetine Adanmış Ömürler” olduğunu ifade etti.

    Konferansa konuşmacı olarak katılan Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Zeki Tan ise, katılımcılara “Hz. Peygamberden Günümüze Cami ve Mescitlerin Tarihsel Fonksiyonları ve Din Görevlilerinin Dinimizdeki ve Sosyal Hayatımızdaki Yeri” konusunda konferans verdi.

  • Isparta Belediyesi’nden 2 konferans birden

    Isparta Belediyesi’nin organizasyonunda Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Bülent Coşkun ve Genetik Uzmanı Dr. Serdar Savaş’ın katıldığı ‘Ruh ve Beden Sağlığı: Bir Elmanın İki Yarısı’ ve ‘Kişiye Özel Koruyucu Genetik: Genlerle Gelecek’ konulu konferansın ikincisi Belediye Kültür Sineması Salonunda gerçekleştirildi. Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın eşi Dilek Günaydın ile birlikte katıldığı konferansa MHP İl Başkanı Nail Bayram, belediye meclisi üyeleri ve davetliler katıldı.

    Programın açılışında konuşan Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, yaşanabilir şehirlerde Isparta’nın birincilikler elde ettiğine değinirken, yaşanabilir şehirde cana kıyma olaylarının önüne geçebilmek için belediye olarak 8 ay önce kurdukları merkezden bahsederek, merkezin yaptığı çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Günaydın, “Nerede eksiklik, nerede zorluk varsa onu kolaylaştırmak için çalışıyoruz. Nerede eksiklik varsa orada olmaya çalışıyoruz” dedi. Tıp dünyasının hastalık sonrası tedavi ile uğraştığına değinen Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Allah’ın her bir insanı farklı özelliklerde yarattığını ve bu farklılıklardan dolayı da insanların hastalıklarında da farklılıklar yaşandığına değindi. Artık gene göre tedavi döneminin başladığını ve gen bilimi ile ilgili Türkiye’de tek olan Genetik Uzmanı Dr. Serdar Savaş’ın bugün Isparta’da olduğunu ve gelişmelerden ilk olarak Isparta’nın bilgi sahibi olmasını istediklerini belirterek, konuşmacılara katılımlarından dolayı teşekkür etti.

    Ruh sağlığının insan üzerine etkileri hakkında bilgiler veren ve ‘Ruh ve Beden Sağlığı: Bir Elmanın İki Yarısı’ konferansını sunan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Bülent Coşkun, karamsarlık, depresyon hakkında önemli bilgilendirmelerde bulundu. Coşkun, “Koruyucu ruh sağlığı derken genellikle koruyucu hekimlik dendiğine bir şeyden uzak tutmak ya da erken tanı aklımıza gelmektedir. Bir de ruh sağlığı geliştirme güçlendirme kavramı var. O da tanıtma, yükseltme, geliştirme, güçlendirme anlamları taşımaktadır” dedi.

    İnsanların karamsarlık halinde doktora gitmekten imtina ettiklerinden bahseden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Bülent Coşkun, bunun nedeninin damgalanma korkusu olduğunu söyledi. Karamsarlık, depresyon halinin tedavisinin mümkün olduğunu kaydeden Coşkun, depresyon, karamsarlığın insanın algı, düşünmesini etkilediğini kaydetti. Coşkun, “Böyle bir durumda algı ve düşünmesini etkilediği için kişi ‘hasta değilim, bir şeyim yok’ diyebiliyor. Ya da ‘kabahat işledim, günahımı çekeceğim’ diyebiliyor” görüşlerinde bulundu.

    Cana kıyma olayları ve madde bağımlığı ile ruh sağlığına ilişkin de detaylı bilgiler veren Coşkun, karamsarlık, depresyon halinde kişinin içe kapanma, yaşamdan zevk alamama, kişisel bakımı, uyku, beslenme, iş, ev hayatı, aile ilişkilerinin birer işaret olarak değerlendirilebileceğini aktardı. Çocukları anlamaya davet eden Coşkun, çocuklarla yetişkin ilişkisi kurar gibi dinlemenin, ilgilenmenin önemli olduğunu belirtirken, çocuklarla daha fazla vakit değil, kaliteli zaman ayrılması gerektiğine işaret ederek, “Çocuklarınıza ilgi gösterin” dedi.

    İnsanın muazzam bir sisteme sahip olduğunu belirten Genetik Uzmanı Dr. Serdar Savaş ise ‘Kişiye Özel Koruyucu Genetik: Genlerle Gelecek’ konulu konferansında “Her hücremizin içerisinde bir çekirdek, bu çekirdeğin içerisinde 3 metre DNA iplikçiği var. Bir insanda 40 trilyon civarında içinde DNA olan hücre sayısı olduğunu tahmin edersek, üç çarpı 40 trilyon, 120 trilyon metre DNA iplikçiğimiz var. Yani 120 milyar km. Yani buradan aya her birimizdeki DNA iplikçikleriyle 200 bin kez gider geliriz” dedi. İnsan yaradılışının şifrelerinin bu DNA iplikçiklerinde saklı olduğunu belirten Savaş, hastalık riskinin artık çok öncesinden tanısının koyma şansının bulunduğuna değinirken, “Hastalığın genetik yatkınlığını görmek mümkün” dedi.

    Sigaranın kullanılmamasını isteyen ve sigaranın yol açtığı hastalıklardan bahseden Genetik Uzmanı Dr. Serdar Savaş ayrıca Türk toplumu tarafından kömürde yapılan mangalın da yaygın olduğundan bahsederek bu konuda da dikkat edilmesi gerektiğine değindi. Savaş, mangal ateşine doğrudan maruz kalmış ve 150 derecelik ısı üzerinde PAH’ın açığa çıktığını bunu vücuttan uzaklaştıran genlerin bulunduğunu, bu genlerin yeterince çalışmaması durumunda ise ortaya bağırsak kanserinin çıkabileceği uyarısında bulundu.

    Genetik Uzmanı Dr. Serdar Savaş ayrıca basit ama genel anlamda herkese faydalı olabilecek bazı kürler hakkında da bilgiler verirken, bunların toksin atmaya, detoks yapmaya fayda sağladığını anlattı. Her insanın günlük yeterince su içmesini öneren Savaş, bir insanın vücut ağırlığının 0.3 ile çarpımından elde edilecek miktarın su olarak tüketilmesinin insana büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Savaş, “Mesela bir insan 60 kilo ise günlük 1.8 litre su içmesi gerekir. Bu da basit toksinleri uzaklaştıran bir içecektir. Çay, kahve, ayran gibi içecekler su yerine geçmez” dedi. Savaş, “Gen özelliklerine göre uygun yaşama imkanımız var” derken, her gün bir soğanın özellikle sumakla ve bir iki diş sarımsağın mutlaka tüketilmesi tavsiyesinde bulundu. Stresle başa çıkma yöntemleriyle ilgili olarak da bilgilendirmelerde bulunan Savaş, gülümsemenin önemine dikkat çekerken, saat 20.00’den sonra bir şey yenmemesi tavsiyesinde de bulundu.

    Konuşmaların ardından katılımlarından dolayı Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın tarafından Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Bülent Coşkun’a, MHP İl Başkanı Nail Bayram tarafından da Genetik Uzmanı Dr. Serdar Savaş’a çiçek takdiminde bulunuldu.