Etiket: Konfederasyonu

  • Geri Dönüşümcüler Konfederasyonu başkan yardımcısı Altunç oldu

    Markalar Birliği Kurucu Genel Başkanı Kenan Altunç, Türkiye Geri Dönüşümcüler Konfederasyonu tarafından yapılan olağan genel kurul toplantısında genel başkan yardımcılığı görevine getirildi.

    Türkiye’de ‘Sıfır atık’ projesinin yaygınlaşmasını ve Türkiye markalarıyla ortak proje çalışmalarının gerçekleştirilmesi için Türkiye geri dönüşümcüler konfederasyonunun 4. olağan genel kurul toplantısında genel başkan yardımcılığına yatırım uzmanı ve Markalar Birliği Kurucu Genel Başkanı Kenan Altunç seçildi.

    Geri dönüşüm Küçük sanayi siteleri kurulacak

    Genel Başkan Yardımcısı Altunç tüm illerde israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanması yönünde geri dönüşüm küçük sanayi siteleri kurulması projelerine başlandığını belirtti.

    “Sıfır atık projesinde bende varım”

    Ülke genelinde Türkiye markaları ile ortak çalıştaylar yapacaklarını da ifade eden Altunç, “Sıfır atık projesinde bende varım kampanyası başlatacağız. Bu sayede sıfır atık kültürünü yaygınlaştıracağız. Tüketimi üretime dönüştüreceğiz ve tonlarca atığı ekonomiye kazandıracağız” dedi.

  • (Özel) Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı İçli’den derneklere birleşme çağrısı

    Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli, bütün engellilerin birleşmesi gerektiğini belirterek, “Herkes iğne ile kuyu kazıyor suya erişemiyor. Dolayısıyla şimdi iğne ile kuyu kazmak zamanı değil, güçlerimizi birleştirip kazmalarla küreklerle daha derin kuyular açıp, suya erişme zamanı” dedi.

    Tekirdağ’daki engelli dernek başkanları, Süleymanpaşa Belediyesi Toplantı Salonu’nda düzenlenen Engelli Kent Meclisi toplantısında bir araya geldi. Toplantıya Tekirdağ Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hasan Yılmaz, Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli, Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz’ın yanı sıra Tekirdağ’ın merkez ve ilçelerinde bulunan engelliler dernekleri katıldı. Türkiye Engelliler Derneği Konfederasyonu Başkanı İçli, yaptığı konuşmada, “Türkiye’de engelliler ne zaman birlikte bütün engel grupları beraber hareket etmişler, güçlerini birleştirmişlerse ve meydanlara çıkmışlarsa, yani demokratik bir baskı grubu rolü oynamışlarsa, demokratik hak arama yollarını kullanmaya karar vermişlerse o zaman engelliler alanında gelişmeler meydana gelmiş, o zaman siyaset kurumu engellileri hesaba katmaya başlamış. Ne zaman dağınıklık, çok seslilik, parçalanmışlık olmuşsa o zaman engelli haklarında gerilemeler, duraklamalar olmuş. Bunun o kadar çok kanıt var ki. 1960’lı yıllarda bile öyle zembille gökten inmedi bu haklar, engelli gruplarının mücadelesi sayesinde bir takım haklar verilmeye başlandı” dedi.

    Engellilerin daha önce de kendi aralarında birleştiklerini ifade eden İçli, “1991 yılında engelliler kendi aralarında birleştiler ve hükümete karşı, hükümetin duyarlı hale getirilmesi, kamuoyunun duyarlı bir hale getirilmesi için mücadeleye geçtiler. Zincirli eylemler, Anıtkabir’e yürüyüşler, maskeli yürüyüşler, imza kampanyaları, eylem ve etkinliklerle seslerini duyurmaya çalıştılar ve işte bu mücadelelerin sonucunda ilk yasalaştırma çalışmaları 1996-97 yıllarında 571, 572, 573. sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çıkarılmasında başlamış oldu. Yine 2005’ten önceki süreçte, 2002’den önce hazırlamış olduğumuz bir yasa teklifini Mecliste sunduk. Ecevit hükümeti zamanında gündemin 13. sırasını işgal ediyordu ama 2002’de erken seçim kararı ile yeniden gündeme getirmek için mücadelelere başladık, yeniden Meclise geldi ve 2004 yılında 13 ilde yürüyüşler gerçekleşti. Birçok eylemler yapıldı. Bu eylemlere Sayın Başbakanın, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir otelde yanıtı ‘Engelliler yasasını yakında Meclise sunuyoruz’ oldu. Bu mücadelelerin ürünü olarak Meclise geldi bu yasa ve 2005 yılında da bütün partilerin oy birliği ile büyük lobi faaliyetleri sonucu oybirliği ile geçti. Yani bütün bu gelişmelerin arkasında birilerinin güçlerini birleştirmeleri ve mücadele etmeleri yatıyor” diye konuştu.

    “Kendi alanlarında bir şeyler yapmaya kalkışması, bu hareketi çok parçaladı”

    Çok fazla engelli derneğinin ortaya çıkmasının bu hareketi zayıflattığını da ileri süren İçli, “Fakat 2007’den sonra alanda bir duraklama, bir gerileme görülüyor. Çok fazla tesir edilmiyor, uygulamada çok ciddi sıkıntılar meydana geliyor. Bunun nedeni de engellilerin 2004 yılından sonra çıkan 5253 sayılı Kanun’a göre her türlü çeşitli dernek kurabilmelerine karşı çok sayıda engelli derneğinin Türkiye piyasasına çıkması ve bunların da birbirlerine irtibatsız olarak dayanışmada olmayarak kendi alanlarında bir şeyler yapmaya kalkışması bu hareketi çok parçaladı, çok zayıflattı ve etkisizleştirdi. Şu anda İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre 2 bine yakın engelli örgütü var. Türkiye’de bunların bir bölümü aktif, bir bölümü pasif ama bunlar kağıt üstünde veya hayatta görülüyor. Şimdi bu engellilerin hepsi kendine göre hepsi doğru ve iyi işler yapıyor. Tabii istismarcı grubu dışarıda bırakıyor. Bir de bu alanı suistimal edenler var. Bunlar şu an konumuz değil ama herkes kendi çapında çalışıyor” ifadelerini kullandı.

    İçli, güçleri birleştirme zamanı olduğunu ifade ederek, “Dündü galiba Şükrü arkadaşımın bir benzetmesini ödünç olarak kullanıyorum. Herkes iğne ile kuyu kazıyor suya erişemiyor. Dolayısıyla şimdi iğne ile kuyu kazmak zamanı değil, güçlerimizi birleştirip kazmalarla küreklerle daha derin kuyular açıp, suya erişme zamanı. Onun için güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor. Bu dağınıklığa son verelim. Nasıl verebiliriz, nasıl bir örgüt modeli deneyebiliriz diye 2 yıl önce bir çalıştay yaptık İstanbul’da. 2 gün sürdü bu çalıştay. 80 dolayında engelli temsilcisi katıldı. Çeşitli örgütlerden 2 gün boyunca harıl harıl tartıştık ne yapabiliriz diye, yani bu kadar dağınıklığı tek bir amaca nasıl yönlendirebiliriz diye, biz meclisler fikrine ulaştık. Yani her ilde o ilde yaşayan, faaliyet gösteren engelli örgütleri bir araya gelsinler, o ilin meclisini oluştursunlar, bu meclisler temsilcilerini seçsinler, Türkiye engelliler meclisini oluştursunlar. Türkiye engelliler meclisi hükümet ile muhatap olurken, 10 milyon engelli adına ve bütün 2 bine yakın engelli STK’sı adına muhatap oldukları zaman arkalarında büyük bir güç bulunacak. O gücü hissettirecekler. O zaman hükümetlerin güç karşısında kayıtsız kalması mümkün değil. Bunun için meclisler sistemine yeni bir model olarak başvurmamız gerektiğini düşündük. Sonra peki nasıl kaynak oluşturacağız? Bu kadar ili nasıl gezeceğiz, bu paraları nereden bulacağız diye düşünürken Avrupa Birliği Delegasyonu Sivil Ağlar diye hibe çağrısı çıktı. O günlerde ve biz buna bu fikri meclisler fikrini projelendirerek sunduk, ilk 5’in arasına girdi proje ve kabul edildi. 3,5 yıllık bir proje olarak şu anda gerçekleştiriliyor” diye konuştu.

    “Sahaya çıkmaya başladık”

    İl il gezdiklerini dile getiren İçli, “Bundan bir buçuk ay önce sahaya çıkmaya başladık. Doğu, Güneydoğu, Güney Ege bölgelerinde şu an örgütlenmiş durumdayız. Doğudan Bingöl’den, Ağrı’dan, Van’dan, Erzurum, Erzincan, Tunceli oralardan başladık. Dönerekten geldik Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Osmaniye gibi bazı arkadaşlarımız, biz ikimiz Şükrü bey ile Edirne ve Tekirdağ’da bu işi yaparken, şu anda aynı amaç için bazı ekiplerimiz de Uşak, Kütahya, Afyon, Denizli bölgesindeler. Denizli ve Afyon meclisleri kuruldu. Biz Edirne’yi kurduk. Bugün ve yarın da diğer iller Uşak, Kütahya, Tekirdağ’da kurulmuş olacak. Böylece 26 ilde engelli meclisleri kurulmuş olacak. Bu meclislerde biz güçlerimizi, akıllarımızı, deneyimlerimizi, olanaklarımızı birleştireceğiz. Ortak bir demokratik gücü meydana getireceğiz. Önceliklerimizi, sorunlarımızı tartışacağız. Otizmden engellilerin sorunlarına, bedensel engellilerin sorunlarını, bütün engel gruplarının yol haritasını belirleyeceğiz. Bunları yasal önermelere dönüştüreceğiz. Sonra da hükümetlerle bunları paylaşacağız. Yasallaştırmak için bütün engellilerin ortak gücü olarak mücadele edeceğiz” dedi.

  • Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Aktürk: “Suçu olan cezasını çeksin”

    Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bekir Aktürk, İçişleri Bakanlığı tarafından 259 muhtarın görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili, “Suçu olan cezasını çeksin” dedi.

    İçişleri Bakanlığı, 259 muhtarın terör örgütleriyle iltisakı veya göreviyle bağdaşmayan eylemleri nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla görevinden uzaklaştırıldığını açıkladı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bekir Aktürk, kanunsuz işlere bulaşanların gereken cezayı çekeceğini belirterek, “Seçmenlerimiz muhtarına seçildiği mahalleye hizmet etsin diye oy verir, devletin milli güvenliğine karşı hizmet eden bir takım örgütlere yardım ve yataklık yapması için değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ndeki tüm muhtarlar vatanına, milletine ve bayrağına bağlı kalmak zorundadır. Bu inancın dışında olanları biz kabul etmiyoruz. Kanunsuz işlere bulaşanlar muhakkak ki gereken cezayı çekecektir. Biz muhtar camiası olarak da kanunsuz işlere bulaşanları asla içimizde barındırmayacağız ve gereken tepkiyi göstereceğiz. Muhtarlar olarak 1829 yılından bugüne devletimizin ve milletimizin yanındayız. Bu duruşumuzdan da asla taviz vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Erzurum Konfederasyonu kuruldu

    İstanbul’da faaliyet gösteren Esenyurt Erzurum Dernekler Federasyonu, Avrupa Yakası Erzurum Dernekler Federasyonu ve Aşkale Dernekler Federasyonu bir araya gelerek, kısa adı ERKON olan Erzurum Konfederasyonunu kurdular.

    Esenyurt Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe’nin kurucu başkanlığını yaptığı ERKON’da Mustafa Macit, Lokman Arıcıoğlu, İş adamı Halil İbrahim Karapınar, Güngör Orbak, Osman Nuri Toraman, Dursun İzci , Serap Öztürk, Hamit Aldır ve Ali Akar kurucu üye olarak yer aldılar.

    ERKON adına yapılan yazılı basın açıklamasında, “Bu güne kadar kültür ve medeniyetler şehri olan Erzurum’umuza ve Erzurumlulara hizmet etmek amacıyla kurulmuş Türkiye genelinde Federasyonlar, il dernekleri, ilçe dernekleri ve köy dernekleri faaliyet yapmaktadırlar. Bu çalışmaların daha kapsamlı, daha etkili, daha yaygın, daha güçlü ve kurumsal olarak yapılması için, İstanbul merkezli 3 Federasyon, Esenyurt Erzurum Dernekler Federasyonu, Avrupa Yakası Erzurum Dernekler Federasyonu Aşkale Dernekler Federasyonu bir araya gelerek, İstanbul Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğününe gerekli müracaatı yaparak, kısa adı ERKON olan Erzurum Konfederasyonu kurduk.

    ERKON`un kuruluş çalışmalarında yer alan fakat henüz kurucu Federasyon olması için gerekli evrakları tamamlama aşamasında olan, İstanbul Erzurum Dernekler Federasyonu ve Şenkaya ve Köy Dernekleri Federasyonu ile birlikte Erzurum Konfederasyonu 5 Federasyonu bünyesinde bulundurmaktadır.

    Ana hedefimiz Erzurum ruhunu yaşatmaktır. Konfederasyon fikrini destekleyen, kuruluşlara ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. İstanbul`da birçok il çalışmalarını Konfederasyon düzeyinde yaparken, elbette Erzurum`unda en üst düzeyde temsil edilmesi için Konfederasyon kurarak gerekli adımı attık. Türkiye`nin neresinde olursa olsun Erzurum`a ve Erzurumluya hizmet amaçlı kurulmuş tüm STK`larla kucaklaşacak her geçen gün hizmet halkalarını genişleterek, el ele vererek beklenen özlenen birlik ve beraberliği sağlayacaktır. ERKON İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin tüm illerindeki dernek ve federasyonlarla birlikte bir çatı altında hizmet verecek bu alanda kurumsal bir anlayışla öncülük edecektir. Konfederasyonumuzun Erzurum`a Erzurumlulara ve tüm Türkiye`ye hayırlı olmasını diliyoruz” denildi.

  • Tüm-İş Konfederasyonu işten çıkartılan servis elemanları için basın açıklaması yaptı

    Tüm İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin, yıllardır çalışan, ancak lise mezunu olmadıkları için işten çıkarılan servis elemanları adına basın açıklaması yaptı.

    İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Şahin’in yanı sıra, geçen Haziran ayında işten çıkarılan servis elemanları katıldı.

    3 aydan bu yana mücadelelerinin sürdüğünü belirten Şahin, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün Talim Terbiye Kurulunun konuyla ilgili olarak, işten çıkarılan servis elemanlarının hakkını koruyan yazısına rağmen haksız uygulamayı sürdürdüğünü öne sürdü.

    Şahin’in konuyla ilgili açıklaması şöyle:

    “Milli Eğitim Bakanlığının 2003, 2007 ve 2017’de çıkardığı yönetmelikte en az lise mezunu şartı var. fakat bu insanlar 10 yıldır çalışıyorlar. 2003’te, 2007’de çıkan yönetmeliği uygulama, 2017’de aklına düşsün uygula. Fakat işin da daha da garibi, 2018’de yani yönetmeliklerden sonra Talim Terbiye Kurulu’nun bir yazısı var. Bu yazıda, 2017’deki yönetmelikten önce çalışıyor olup da ilkokul mezunu olanları bu durumun kapsamayacağı ve sertifikaları olmak suretiyle işlerine devam edebilecekleri ifade ediliyor. Bu yazıya ve bu insanlar sertifika sahibi olmalarına rağmen, bu insanları ilkokul mezunu diye işten çıkarılıyor. Ve bu şekilde mağduriyet oluşturuluyor. Bu mağduriyet devam edemez, etmemeli. Bitsin diye buraya her gün gelip, ‘Keyfiniz yerinde mi?’ sorusunu sorup onları rahatsız edeceğiz. Çünkü bu insanlar rahatsız edildi. Onların yerine alınanlar da rahatsız edilecek. Çünkü onlar da haksız yere alındı. Onlar da bir gün haksız yere işlerinden olabilir.”

    İl Milli Eğitim Müdürlüğünün kendilerine herhangi bir doyurucu açıklamada bulunmadığını belirten Şahin, haksızlık sona erinceye kadar her gün aynı saatte İl Milli Eğitim Müdürlüğünün önünde bekleyeceklerini kaydetti. Şahin, “Milli Eğitimden hiçbir açıklama yok, susuyorlar. Hatta Talim ve Terbiye Kurulunun kendilerine gösterdiğim yazısını, kendi haberleri yokmuş gibi nereden bulduğumu soruyorlar. Üç gündür buradayız ama yanlışlık bitene kadar her gün gelmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.