Etiket: Komisyonu”

  • İl Halk Eğitimi Ve Planlama İşbirliği Komisyonu Toplandı

    İl Halk Eğitimi ve Planlama İşbirliği Komisyonu Kepez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 2015-2016 eğitim öğretim yılı birinci toplantısını yaptı.

    Vali Yardımcısı Adil Karataş başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Çanakkale Belediye Başkanlığı, Boğaz ve Garnizon Komutanlığı, Cumhuriyet Başsavcılığı, Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Millî Eğitim Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İş-Kur İl Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı, Türk Kandılar Birliği Çanakkale Şube Başkanlığı, eğitim sendikaları temsilcileri, Maarif Müfettişleri Başkanı ile komisyon üyesi okul/kurum müdürleri katıldı.

    Vali Yardımcısı Adil Karataş’ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda İl Halk Eğitim Merkezi Ve ASO Müdürü Yasemin Topçu Şenol 2015-2016 eğitim öğretim yılı 1. dönem çalışmalarını değerlendirdi. Halk Eğitim Merkezi ve ASO Müdürlüğü çalışmalarının sunumunun ardından 2015-2016 eğitim öğretim yılında yapılacak diğer çalışmalar planlanarak, İl Çalışma Programı güncellendi. Millî Eğitim Bakanlığı Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliği ve protokollerin değerlendirilmesi yapıldı.

  • Bakan Çavuşoğlu, Dışişleri Komisyonu Üyelerine Bilgi Verdi

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Terör örgütleriyle mücadele devam etmeli. Kim olursa olsun mücadele edilmeli’’ dedi.

    Bakan Çavuşoğu, TBMM’de Dışişleri Komisyonu üyelerine Türk dış politikası hakkında bilgi verdi. Çavuşoğlu, Suriye konusunda nasıl bir çözüm olabileceğine ilişkin uluslararası platformun sorunu olduğunu belirterek, “Uluslararası camia ile birlikte çaba sarf ediyoruz. 11 Şubat’ta Münih’te toplantı olmuştu. Toplantının amacı bir an evvel öncelikle çatışmaların durdurulması, insani yardımların ulaştırılması ve mümkünse kalıcı arışın tesis edilmesi ve bu arada siyasi müzakereleri başlatılması. Rus hava saldırıları, rejim güçlerinin Şii gruplarla saldırıları devam ettirdiği için müzakere ortamı oluşmamıştı. Tekrar başlatılması önemli. Terör örgütleriyle mücadele devam etmeli. Kim olursa olsun mücadele edilmeli’’ diye konuştu.

    ABD ve Rusya’nın müzakerelerini sürdürdüklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Bu anlaşmayı açıklandıktan sonra desteklediğimizi beyan ettik. Şimdi uygulamaya sıra geldi. 26’yı 27’ye bağlayan gece çatışmalar durdurulacak. Yarın gece çatışmalar durur ve siyasi müzakereler için ortam oluşur, insani yardımlar etkili şekilde aktarılır. Rusya hava saldırılarını, rejim saldırılarını, İran milislerini durdurması gerekiyor. Muhalefet süreci memnuniyetle karşıladıklarını beyan ettiler’’ şeklinde konuştu.

    Mülteci sorununun Irak ve Suriye’deki durumun yansıması olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, 10 milyarı aşan bir yardım yaptıklarını ifade etti. Çavuşoğlu, Suriyeliler’in suça bulaşması iddialarına da şöyle cevap verdi:

    “Şu anda Gaziantep’in yüzde 18’i Suriyeli’dir. Bugüne kadar Suriyeliler ile ilgili yasal işlem sayısı yüzde 3’tür. Yüzde 3’ü Suriyeliler işledi diyemeyiz. Bazen kendi aralarında, bazen de Türk vatandaşlarının eylemlerini kapsıyor. Suriyeliler’in işledikleri suç oranı yüzde 1 bile değil. Onları potansiyel suçlu gibi görmek insani değil.’’

    Irak’ta durumun hassasiyetini koruduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “DAEŞ’in topraklarını işgal etmesi ve DAEŞ’e karşı başarılı operasyonların yapılamaması. Irak’ın kurumsal yeniden yapılanmış ordusu yok. Maliki’nin dışladığı kesimin güveni sağlanamadı. Bağdat ile Erbil arasında sorunlar devam ediyor. Çok ciddi mali kriz içinde. Hem Erbil’de hem Bağdat’ta ekonomik kriz hissediliyor’’ diye konuştu.

    Rusya ile ilişkilerin düzeltilmesi için de samimi gayretlerinin olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Biz Rusya ile ilişkileri düzeltmek için olgun tavır sergiledik. Rusya’nın duygusal taleplerine ölçülü cevaplar verdik. Rusya’nın bize karşı aldığı tedbirlere yönelik karşılık vermedik, sabırla ilişkilerimizin düzelmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Rusya ile ilişkilerin düzeltilmesi için Türkiye’nin çalışma grubu önerisine Rusya’dan yanıt gelmediğini söyleyen Çavuşoğlu, “Çalışma grubu ilişkileri nasıl düzeltebiliriz, önerilerle bize gelmesiydi. Rusya’dan cevap gelmedi’’ şeklinde konuştu.

    Avrupa Birliği ile müzakerelere de değinen Bakan Çavuşoğlu, “Bu yıl atmamız gereken adımlar var. Ekonomi konuları ile ilgili komisyonumuz var. Gümrük Birliği Anlaşması, 1995’li yıllarda bir avantajdı. Türkiye ekonomisi büyüdükçe dezavantajın ağırlığını hissediyoruz. İhraç ettiğimiz ürünlerin üzerindeki engellerin kalkmasının yanında Avrupa Birliği’nin 3. ülkelerle imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmalarına dahil oluyor. Şu anda Türkiye Avrupa Birliği’nin anlaşma imzaladığı ülkelere gümrüğü sıfırlıyor ama 3. ülkenin böyle bir yükümlülüğü yok’’ diye konuştu.

    23 ve 24. fasılların önemine işaret eden Çavuşoğlu şunları kaydetti:

    “Yükümlülükleri yerine getirmeye hazırız. Gayri resmi açılış kriterlerini de yerine getirmiş durumdayız. Avrupa Birliği resmi olarak bize açılış kriterlerini bildirmedi. Bu fasılların açılması uzun sürüyor. Karadağ ile ilk bu fasılları açtı.’’

    Kıbrıs’ta çözüm inancında olduklarını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Güven arttırıcı tedbirler dahil her türlü adıma destek veriyoruz. KKTC’de çözüm konusunda olumlu bir konsensüs var. Kıbrıs Türk halkı 2004’de çözüm istediğini göstermiştir. Şu anda Rum tarafında Mayıs ayında seçim var. Rum tarafı seçimden sonra çözümün referanduma gitmesini önerdi. KKTC tarafı da bunu anlayışla karşıladı’’ ifadelerini kullandı.

    İran ile ilişkilere işaret eden Çavuşoğlu, İran’ın üzerindeki ambargoların kalkmasından memnuniyet duyduklarını belirtti. Çavuşoğlu, “Sayın Başbakanımız ziyaret edecek. İran tarafı tarih önerilerinde bulundu. Yeni bir tarih için görüşmelerimiz devam ediyor. O tarihten hemen önce Dışişleri bakanı Cevad Zarif Türkiye’ye gelecek. Ruhani İslam İşbirliği Zirvesi’ne katılacak. Hemen arkasından Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği toplantısının üçüncüsünü gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

    ABD ile üst düzey ziyaretlerin devam edeceğini belirten Çavuşoğlu şunları kaydetti:

    “Sayın Başbakanımızın bir ziyareti olacak. Sayın Cumhurbaşkanımız Nükleer Zirve çerçevesinde Washington’u ziyaret edecek. John Kerry’nin bana daveti var, uygun bir zaman içinde Amerika’ya gideceğiz. Amerika önemli bir müttefik ve ortaktır. Önemli olan görüş ayrılığı olan noktalarda samimi şekilde bunları paylaşabilmektir. Teröre destek ve terörle mücadele konusunda hassasiyetleri korumak lazım.”

  • TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Merasim Sokak’a Karanfil Bıraktı

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri ve birçok milletvekili, Ankara’daki terör saldırısının meydana geldiği yer olan Merasim Sokak’ta incelemelerde bulundu. Komisyon üyeleri saldırının meydana geldiği alana karanfil bıraktı.

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri terör saldırısının meydana geldiği Merasim Sokak’ta incelemelerde bulundu. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, terör saldırısının amacının kaos yaratmak ve kamu düzeninin ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı. Yeneroğlu, tüm siyasi partilerden üyeler ile terör saldırısını kınamak için olay yerine geldiklerini belirterek, “Bu saldırıyı da hem meclisimizden buraya kadar yürümekle, hem burada da sizler huzurunda bu açıklamayı yapmakla birlikte kınayalım, birlikte telin edelim diye düşündük. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum. Bugün terör karşısında kamu düzenine yeltenen her türlü eylem ve her türlü örgüt karşısında amasız ve virgülsüz bir biçimde onları reddetme ve terörün karşısında durma günüdür” diye konuştu.

    “Bugün devletimizin milletiyle birlik ve bütünlük içerisinde devletimizin terörle mücadelesi konusunda her türlü desteği verip, özellikle milletimizin arzu ettiği refah ortamına kavuşma mücadelesinde en büyük desteği verme günüdür” ifadelerini kullanan Yeneroğlu, “Biz bu sebeplerden dolayı buradayız. Özellikle bu saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimize başsağlığı diliyorum ve aynı zamanda yaralıların da bir an evvel şifa bulması için dua ediyoruz hep birlikte. Rabbim inşallah bu tür saldırıların ortadan kalkması için her türlü kamu düzenine yeltenen teşebbüslerle mücadele konusunda güvenlik güçlerimizin gücünü, kuvvetini arttırsın ki bir an evvel bu gibi saldırıların önü kesilmiş olsun” şeklinde konuştu.

    MHP Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy terörün her türlüsünü lanetlediklerini belirterek, şunları kaydetti:

    “Devletin bir bütün halinde terörle mücadele vermesi konusunda kararlılık göstermesini ve gösterdiği kararlılık nispetinde de biz parti grubu olarak bugün grup toplantısında Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli beyefendinin ifade ettiği şekliyle sonuna kadar devlet idaresinin, güvenlik güçlerinin yanında olduğumuzu ifade ediyor, büyük Türk Milleti ailesinin acısını paylaşıyoruz. Acı, acımızdır, Allah rahmet eylesin, Allah birliğimizi, beraberliğimiz daim kılsın.”

    “TÜRKİYE ESKİ HUZURUNA, ESKİ MUTLULUĞUNA, ESKİ ERİNCİNE ULAŞABİLSİN İSTİYORUZ”

    CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, 5 Haziran 2015’den bu yana terör olaylarının arttığını söyledi. Terör eylemi ile Ankara’nın iki kez kalbinden yaralandığını ifade eden Sarıhan, “Kalbinden yaralanmış bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Terörün ortadan kaldırılması konusunda hepimizin ortak mücadelesi, ortak inancı insanlığa verdiğimiz değerle eşit bir anlayışı yansıtacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

    Terör olayından hemen sonra Adli Tıp’a gittiklerini söyleyen Sarıhan, cenazelerini tanımak isteyen yakınlarının acılarını, feryatlarını çok yakından hissettiklerini belirtti. Sarıhan, bu acıların tekrardan olmasını istemediklerini ifade ederek, “Türkiye eski huzuruna, eski mutluluğuna, eski erincine ulaşabilsin istiyoruz. İnsan hakları mücadelesinin de zaten hedefi budur. İnsanı var etmektir, yaşatmaktır aynı zamanda insanı kendi yurdunda, kendi ülkesinde özgürlük içerisinde yaşatmaktadır. Bunu umuyorum ki sağlayabileceğiz, bu hepimizin karlılığı ile olanaklı” değerlendirmesinde bulundu.

    “İNSAN HAKLARI KOMİSYON ÜYELERİNİN BİRİNCİ ÖNCELİĞİ YAŞAMA HAKKIDIR”

    HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, İnsan Hakları Komisyon üyelerinin birinci önceliğinin yaşama hakkı olduğunu söyledi. “Saldırı kim tarafından ve kimi hedef alarak yapılmış olursa olsun yaşamı savunmak zorundayız” diyen Bilgen, “Ölümlere, ölümden medet ummaya karşı durmak zorundayız. Bu ülkede aslında ortak bir gelecek kurmanın galiba olmazsa olmazı acıları ortaklaştırmayı, acıları paylaşmayı becermek ve bilmekten geçiyor. Siyasetin de bunun başarması gerekiyor. Her türlü parti tutumunun, her türlü siyasi çıkarın ötesinde birlikte yaşamayı başarmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

    Ziyaret sırasında patlamanın şiddeti ile oluşan çukur ile patlama sırasında yanan ağaçlar dikkat çekti.

  • Aile Bütünlüğünün Korunmasını Araştırma Komisyonu Şanlıurfa’da

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Aile Bütünlüğünün Korunmasını Araştırma Komisyonu incelemede bulunmak üzere Şanlıurfa’ya geldi. Komisyon, Şanlıurfa’da kadın destek merkezlerini ve çeşitli kurumları ziyaret etti. Komisyon, yapacağı çalışmalarla boşanmaların önüne geçerek aile bütünlüğünün korunması yönünde uygulamaya konulan kursların verimliliğini araştırıyor.

    Aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen unsurlar ile boşanma olaylarının araştırılması ve aile kurumunun güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu sabah saatlerinde Şanlıurfa’ya geldi. Komisyon Başkanı ve AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir ile birlikte gelen komisyon üyeleri, Şanlıurfa Valiliğini ziyaret ettikten sonra Kadın Destek Merkezlerini gezdi. Çalışmalarına Yenice mahallesinde başlayan komisyon üyeleri, kurslarda eğitim gören kadınlarla sohbet etti, yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

    Çıkışta basın mensuplarının sorularını cevaplayan Aile Bütünlüğünün Korunmasını Araştırma Komisyonu Başkanı Ayşe Keşir, şunları söyledi:

    “Burada kadının güçlendirilmesi ve aile bütünlüğüyle ilgili yerel sorunlar neler, bunları hangi mekanizmayla çözüyoruz. Örneğin burası önemli bir kurum. Burada kadının güçlendirilmesi, meslek edindirilmesi için, kadın yoksulluğuyla mücadelede önemli bir kurum. Kadınların yoksullukla mücadeleyi kazanması, çocuklarını bir arada tutması ve tekrar eğitime kazandırılması açısından önemsediğimiz bir konu. Bu da aile bütünlüğü açısından kadın yoksulluğuyla mücadelede önemli bir kalemi oluşturuyor. Şanlıurfa seyahatlerimize ilk başladığımız yer. Buradan Kilis’e gideceğiz. Daha sonra diğer illere gideceğiz. Şanlıurfa yapısı ve nüfusunun genç olması itibariyle bizim bu çalışmamız için önemli bir kent. Burada önemli veri elde edeceğimizi düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    Suriyeli sığınmacıların konakladığı çadırkentler de incelemelerde bulunması beklenen komisyon üyeleri, çeşitli kuruluşları da ziyaret edecek.

  • CHP Sözcüsü Böke’den ’Anayasa Komisyonu’ Açıklaması

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasının dağılmasına ilişkin, “Çalışmalar AKP’nin komisyonu bir başkanlık dayatması için bir zemin olarak gördüğünün çok açık bir şekilde anlaşılmış olması, bizim de bu anlayışa asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha açıkça ortaya koymamız üzerine Meclis Başkanı tarafından komisyonun çalışmalarına son verildi. CHP Türkiye’yi böldürtmez. Türkiye’yi, demokrasiyi ortadan kaldıracak bir tek adam diktasına asla teslim etmez” dedi.

    CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke ise, MYK’nın gündemine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Şehit haberlerine değinerek konuşmasına başlayan Böke, “Maalesef tek bir kişinin hayali peşinde koşan bir Türkiye’nin de bu acılara yol açtığını anımsatmak zorunda hissediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasının dağılmasına ilişkin Böke, “Dün Meclis’te Anayasa Uzlaşma Komisyonu adı verilen ancak CHP’nin bir darbe hukukundan arındırma komisyonu olarak katıldığı çalışmalar, AKP’nin komisyonu bir başkanlık dayatması için bir zemin olarak gördüğünün çok açık bir şekilde anlaşılmış olması, bizim de bu anlayışa asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha açıkça ortaya koymamız üzerine Meclis Başkanı tarafından komisyonun çalışmalarına son verildi. Türkiye’nin temel sorununun darbe hukuku ve darbe hukuku anlayışını devam ettirmek isteyen yasalar olduğu ve ülkemizin mevcut otoriter ve baskıcı rejimden özgürlükçü demokrasi rejimine geçiş ihtiyacı olduğunu defalarca vurguladık. Bu çalışmalar başlamadan önce bu komisyona davet edildiğimiz mektuba cevaben Sayın Genel Başkanımızın Meclis Başkanına yazmış olduğu mektupta da açıkça ifade etmiştik. Bu komisyon Türkiye’nin çok acil olarak darbe hukukundan arındırılması çalışmalarını yapmak, bu komisyon Türkiye’nin bölünmesinin önünde engel oluşturacak ilk dört maddeyi asla tartışmaya açmayacak bir zemin oluşturmak ve en önemlisi Türkiye’nin tarihsel olarak yaşadığı parlamenter sistemi güçlendirme çalışmalarının bir zemini olacak ve biz bu koşullarda bu komisyon çalışmalarına katılırız diye açıkça ifade etmiştik” diye konuştu.

    “CHP BU KOMİSYON ÇALIŞMALARINA KATILMADAN ÖNCE ŞU 2 NOKTAYI BAŞTAN ÇOK AÇIK YÜREKLİLİKLE ORTAYA KOYMUŞTU”

    Böke, konuşmasına şöyle devam etti:

    “CHP bu komisyon çalışmalarına katılmadan önce şu 2 noktayı baştan çok açık yüreklilikle ortaya koymuştu. Bir, Türkiye’de bir sistem tartışması yoktur. Tek bir adamın otoriter rejim arzusu nedeniyle Türkiye’nin hükümet sistemini tartışmaya açtırmayız. İki, milli mücadele ruhunun bir yansıması olan ve Anayasa’nın ilk 4 maddesinde yer alan Türkiye’nin kurucu prensiplerini tartıştırmayız. Bunun anlamı şudur; CHP Türkiye’yi böldürtmez. Türkiye’yi, demokrasiyi ortadan kaldıracak bir tek adam diktasına asla teslim etmez. Bu bizim ne başta bize oy veren 12 milyon insanımıza borcumuzdur. En önemlisi Türkiye’ye karşı bir sorumluluğumuzdur. Bu anlayışın gereği olarak da bu komisyon çalışmalarında bulunan arkadaşlarımız parlamenter sistem üzerinden şekillenecek bir mutabakat sağlanması için gayret göstermek için o masada oturdular. Bu dün yaşanan tartışmaların bir usul tartışması olmadığı, usul tartışmasının içerisinde bir esas tartışması yapılmasının gerekliliğinin de ilk adımıydı. Bir hükümet sistemi belirlenmeden o hükümet sisteminin işlerini ortaya koyacak olan anayasa metninin yazılması mümkün değildir.”

    “TÜRKİYE’DE BİR SİSTEM SORUNU YOKTUR”

    “Bu komisyon AKP için bir başkanlık komisyonuymuş” diyen Böke, “AKP’nin komisyondan anladığı tek şeyin bir tek adamın rejimine meşruiyet kazandırmak olduğu, bir kez daha anlaşıldı. Türkiye’nin değil bir tek kişinin gündemi olan sistem tartışmasına herhangi böyle bir konuya ayıracak vakti yoktur. Türkiye’de bir sistem sorunu yoktur. Parlamenter sistemin daha güçlü hale getirilmesi için atılacak her adıma da ortak olmaya devam etme çağrımız açıktır. Biz böyle bir ortaoyuna alet olmayız. Türkiye’nin bir demokrasi sorunu vardır. CHP darbe hukukundan arındırma faaliyetlerinin ve parlamenter sistemi güçlendirecek bütün adımların samimiyetle bu masada hep birlikte atılması için ilk gün nasıl bir heyecanla masaya oturduysa bugün de aynı heyecanı ve isteği duymaktadır. CHP Türkiye’yi tek adamın isteğine teslim etmeyecektir” açıklamasında bulundu.

    Türkiye’nin savaş gündemine sıkıştırıldığını söyleyen Böke, “AKP’nin kötü yönetimi Türkiye’yi her alanda bir sorun yumağına çevirdi. Bu sıkışıklıktan çıkmak isteyen AKP sıkışıklığa çözüm olarak ülkemize savaş öneriyor. AKP ne kadar aksini iddia etse de dış politikası ve Suriye politikası çökmüştür” dedi.

    “BİZİM KOŞULLARIMIZIN KABUL EDİLDİĞİNE DAİR BİR İZLENİMLE MEMNUNİYET DUYDUK”

    Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Böke, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na CHP’nin geri dönüp dönmeyeceği sorusuna, “Sayın Meclis başkanına Sayın Genel Başkanımız bir mektup yazmıştı. Bu mektubun bir kez daha kendisi tarafından okunmuş olması ihtimalinden memnuniyet duyuyoruz. Mektupta ifade ettiğimiz koşullarda değişiklik yok. Mektup tekrar okunarak bu çağrı yapıldıysa CHP’nin bu komisyonun darbe hukukundan arındırılması komisyonu olması, bu komisyonun Türkiye’de kalıcı bir parlamenter sistem inşası için bir çalışma komisyonu olması çağrısının da kendisi tarafından kabul edildiğini düşünerek de memnuniyet duyuyoruz. Bizim koşullarımızın kabul edildiğine dair bir izlenimle memnuniyet duyduk. Biz çok açık şekilde hangi koşullarda masada olacağımızı ifade etmiştik. Bunların sağlanıp sağlanmayacağıyla ilgili bir değerlendirme yapılmasının gerekliliği ortada” karşılığını verdi.

    Eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın CHP ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması ve CHP’li Nazlıaka’nın partiden ihraç konusuyla ilgili soruya Böke, “Hukukun üstünlüğüne inanan bir parti. Kendi hukuki mercilerine gereken bütün delegasyonu yaparak karar verme yetkisi verir. Aynı şekilde bütün parti üyelerine geçmiş genel başkanları da dahil olmak üzere kendi görüşlerini demokratça ifade etme zemini sağlar. Bunun ötesinde değerlendirme yapma ihtiyacı yoktur her iki konuda da” şeklinde konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’ye yönelik açıklamalarına ilişkin Böke, “CHP’nin Atatürkçülüğünü kimsenin sorgulamaya hakkı yoktur. Varolan parlamenter sistem üzerine vesayet kuran bu açıklamaları olduğu gibi kınıyoruz” dedi.