Etiket: Kodladı

  • Çocuklar hayallerini kodladı

    Çocuklar hayallerini kodladı

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hayata geçen Okul Destek Projesi kapsamında sosyal ekonomik destek alan ailelerin çocuklarına Erzurum Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından Robotik Kodlama eğitimi meyvesini verdi.

    Robot Kol, çizgi izleyen insansız araç, mayın tankı, mars uzay aracı, boya ölçer, elektronik yaka kartı tasarlayan çocuklar, fuarlarda ilgi odağı olmayı başardılar.

    Robotik Kodlama kursuna katılan devlet korumasındaki Sıla Hasret Karadağ, 8. Sınıf öğrencisi olduğunu belirterek, uzay mars aracını yapmanın çok heyecan verdiğini ifade etti.

    İlerde uçak mühendisi olmayı hedeflediğini ifade eden Karadağ, ‘’Amacım devletime ve milletime yararlı bir birey olmak. Uzay araçlarının nasıl yapıldığını öğrenmek, askeri alanda teknoloji kullanımı gibi konular oldukça ilgimi çekiyor. Bu alanda aldığım eğitimle, bilim ve teknoloji alanında daha çok motive oldum. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne böylesine önemli bir eğitim gerçekleştirdiği için teşekkür ediyorum’’ dedi.

    Kader Kaya ise mayın tarlası aracı bilim konusunda meraklı olduğunu belirterek, mayın tarlası aracı yapmanın farklı bir deneyim olduğunu ifade etti.

    Kaya, bilim ve teknoloji alanında yapılan çalışmalar merakla takip ettiğini belirterek, robotik kodlama kursuyla faklı bir bakış açısı kazandığını söyledi.

    Robotik Kodlama Eğitmeni Ömer Çay ise 5 aylık eğitimler sonunda önemli başarılar elde ettiklerini belirterek, Bilim fuarındaki stantlarının fuarda yoğun ilgi gördüğünü ifade etti

    Çay, fuara gelenlerin Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün bu anlamlı çalışmasını taktir ettiğini belirterek, bu yöndeki eğitimlerin geleceğin bilim adamlarını yetiştirmede ve ülkemizin geleceğine katkı sunmada önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Cemil İlbaş ise kodlama eğitimi almanın tasarım odaklı düşünmeyi teşvik ettiğini, projeyle geleceğin bilim adamlarını yetiştirmeyi amaçladıklarını ifade etti.

    Kurum olarak farklı kesimden hedef kitlelere ulaştıklarını belirten İlbaş, ‘’Kodlama eğitimi çocuklara matematik, bilim, problem çözme, takım çalışması, proje bazlı Kodlama eğitimi çocuklara matematik, bilim, problem çözme, takım çalışması, proje bazlı düşünme ve daha pek çok alanda beceri kazandırıyor. Çocuklar her şeyden önce algoritmik ve tasarım odaklı düşünebilmeyi keşfediyor. Amacımız güçlü Türkiye perspektifinde çocuklarımızın savunma sanayi gibi stratejik alanlarda başarı elde etmesine katkı sağlamak. Programlama öğrenmek aslında yeni bir dil öğrenmek gibi. Uzmanlara göre de ne kadar erken yaşta başlanırsa öğrenmesi o kadar kolay oluyor. Kurum olarak farklı çalışmaları hayata geçirerek, geleceğimiz olan gençlere en iyi hizmeti sunmanın gayretindeyiz. Projemize emeği geçenlere teşekkür ediyorum’’ dedi.

  • Minik parmaklar geleceği kodladı

    Düzce Valisi Dr. Zülkif Dağlı, 82 okulda 13 bine yakın öğrencinin kodlama eğitimi aldığını söyledi. Çocukların yeteneklerini ortaya çıkartmak için çabaladıklarını ifade eden Dağlı, “Ufku açık, istikbali parlak gençler yetiştiriyoruz” dedi.

    Düzce Kodluyor Projesi’nin yıl sonu sergisi Valilik bahçesinde açıldı. Projeye dahil olan 23 Ortaokuldan 117 öğrenci ve 20 öğretmenin eserlerinin yer aldığı sergi büyük ilgi gördü.

    Minik parmaklar geleceği kodluyor sloganıyla gerçekleştirilen serginin açılışını Vali Dr. Zülkif Dağlı yaptı. Açılışta konuşan Vali Dağlı, 82 okulda 13 bir öğrenciye kodlama eğitim verildiğini belirterek “Düzce kodluyor projemizin ürünleri sergilendi. Düzce’de kodlama eğitim konusunda iyi bir aşamaya geldik. Üç yıl önce başlayan çalışma şuanda 82 okulumuzda devam ediyor. 13 binin üzerinde öğrencimiz kodlama eğitim almış durumda. Kodlama artık geleceğe yön veren alanların başında geliyor. Bilgi işlemin ana teması bu. Çocuklarımız hepimizden daha yetenekli. Bizde bu yetenekleri ortaya çıkartmak için çabalıyoruz. Yerel bir proje olarak uygulanmaya başlandı. Ancak şuanda Türkiye’nin bir çok iline yayıldı. Çocuklarımız için ufuk açıcı olduğunu düşünüyorum. Çocuklar bizden çok ileri. Yaratıcı güzel fikirleri var. İstikballeri parlak” dedi.

    Açıklamaların ardından stantlar gezilerek öğrencilerden projeler hakkında bilgi alındı.

  • Çocuklar öğretti, aileler kodladı

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde ilk kez örgün eğitim modeliyle Android ile Mobil Programlama Eğitimi gören öğrenciler, öğrendiklerini aileleriyle paylaştı. Mentör (eğitimci) olarak adlandırılan çocuklar ailelerine öğretti, aileleri de kodlama yaptı.

    Japonya, İngiltere, ABD ve pek çok AB ülkesi gibi teknolojik gelişimi yakalayan ülkelerde lise düzeyindeki okullarda müfredat programları içinde ders olarak verilen Android ile Mobil Programlama Eğitimi, Ayvalık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ayvalık Halk Eğitimi Merkezi tarafından Türkiye’de ilk kez kurs ile verilmeye başlandı. Türkiye’de özel yazılım şirketleri tarafından yetişkinlere online ya da ücretli olarak verilen eğitimler, Ayvalık’ta ise 14 yaş üzeri liseli öğrencilerine ücretsiz veriliyor.

    2 haftalık eğitim alan öğrenciler, öğrendiklerini aileleriyle paylaştı. Ayvalık Cunda Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrencilerle aynı sıraları paylaşan veliler, kendileri için oldukça zor olan kodlama konusunda çocuklarından bilgi aldı. Etkinliğe küçük oğlu ile katılan Ayvalık İlçe Milli Eğitim Müdürü Güner Bahadır, algoritma ve kodlama alanında Türkiye’de ilk kez Ayvalık’ta başlayan çalışmalardan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Öğrendiklerini ailelerine öğretmeye çalışan öğrencilerin heyecanını görülmeye değer olarak nitelendiren Bahadır, “Öğrencilerimizin öğrendiklerini aileleriyle paylaşmaları Milli Eğitim camiası olarak bizim her alanda uygulamaya çalıştığımız bir eğitim şeklidir. Aileler, öğrenciler ve öğretmenler eğitimin üç ayağıdır. Bu ayak bir araya gelmezse verilen eğitimler eksik kalmaktadır. Bugün burada bu üç ayağın buluşmuş olması, yapılan çalışmanın başarısının en somut örneğidir. Algoritma ve kodlama alanında öğretmenimiz Gamze Oruç Altınok’un öncülüğünde iki öğrencimiz uluslararası bir yarışmada dünya 4.’lüğü ve dünya 7.’liğini Ayvalık’a getirerek çok büyük bir başarıya imza atmışlardı. Ailelerle yaptığımız görüşmelerde onların da çocuklarının bu eğitimi almasından son derece memnun olduklarını görüyoruz. Teknoloji, dünyanın ve ülkemizin vazgeçemediği bir gerçektir. Çağımızda insanlar teknoloji ile bilgisayarlar aracılığıyla daha fazla zaman geçirmektedir. Keza çocuklarımız da öyle. Ebeveynler olarak en çok şikayetçi olduğumuz çocuklarımızın internet bağımlılığının bu tür bir eğitimle olumlu yönde kullanılması da ayrıca önemlidir. Bu eğitimle çocuklar, kendi hayal dünyalarını geliştirerek zamanlarını değerlendiriyorlar. Tabi bu durum bizi de son derece memnun ediyor” dedi.

    Çocuklara algoritma ve kodlama eğitimi veren Yazılım Mühendisi Gamze Oruç Altınok da yaptığı açıklamada, “Kodlama eğitimi verdiğimiz öğrencilerimiz bugün burada gördükleri eğitimi ailelerine de öğretmeye çalışıyorlar. Buradaki amacımız çocukların eğitim sürecine aileleri de ortak etmek ve aileleri de kodlama eğitimi ile ilgili bilinçlendirebilmektir. Çünkü, çocuklar bu alanda ileri seviyede bir eğitim gördükleri için yapılan eğitimlerle ilgili pek fazla bilgi sahibi değiller. Biz, bugün burada aileleri de bilgilendirirken, bir yandan da çocuklarıyla hoş zaman geçirmelerini sağladık” diye konuştu.

    Etkinliğe katılan veliler de pek anlamamalarına rağmen çocuklarının aldığı kodlama eğitimi konusunda fikir sahibi olmaya çalıştıklarını belirttiler.

  • (Özel) Rusya Fişledi Türkiye Kodladı 63 Yıl Sonra Kazanan Oldu

    İstanbul’da yaşayan Çeçen asıllı Uvays Abdullaev İçişleri Bakanlı’na açtığı davayı kazanarak 63 yıl aradan sonra Türkiye’de mültecilik statüsü almaya hak kazandı.

    Türkiye’de “sakıncalı” görülen kişilerin tanımlandığı G87 kodu konuldu ve Rusya’ya sınır dışı edilmek istendi. Aylarca Yabancılar Şube Müdürlüğü’nde kalan Abdullaev İçişleri Bakanlığına açtığı davayı kazanarak 63 yıl aradan sonra mültecilik statüsü almayı başaran tek isim oldu.Uvays’ın avukatı Abdülhalim Yılmaz, G87 kodunun bilinmeyen yönlerini açıklayarak, “Anayasada yer almıyor” dedi.

    İstanbul’da yaşayan Çeçen asıllı Uvays Abdullaev, yabancılar hakkında güvenlik tahdit kodları arasında yer alan G87 yani “potansiyel yabancı savaşçı” kodunun hem mağduru hem de kazananı oldu. 1997 yılında Bağımsız Çeçenistan’ın Türkiye Temsilcisi olarak görev yapan Uvays Abdullaev’in ismi Rus istihbaratı tarafından Türkiye’ye bildirildi. İçişleri bakanlığı da Abdullaev’in ismini Türkiye’yi çatışma bölgelerine geçiş yapmak için kullanan yabancıların ülkeye giriş yapmalarını önlemek amacıyla belirlediği farklı kodlamalarla listeye dahil etti. Türkiye’den Rusya’ya sınır dışı edilmek üzere gözaltına alınan Abdullaev 6 ay süreyle İstanbul Yabancılar Şube Müdürlüğü’nde kaldı, Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurarak İçişleri Bakanlığı’na dava açtı. 6 yıl süren davayı Danıştay karara bağladı ve Abdullaev mücadelesini hukuk zaferi olarak sonuçlandırdı. Çünkü Danıştay’ın kararı Çeçen vatandaşa Türkiye’de ilk mülteci statüsü alan kişi unvanını getirdi.

    ŞİMDİ DE İKAMET İZNİ SORUNU

    1947 yılından sonra Türkiye’de ilk mülteci statüsü almaya hak kazanan Uvays Abdullaev bu kez de 6 aya indirilen ikamet izni süresinin sıkıntısını yaşadığını söyledi. Uvays Abdullaev; “ 1947 yılından sonra Türkiye’de ilk mülteci statüsü alan kişi oldum. Şuan o statüde yaşıyorum ama devamlılığını göremiyorum maalesef. Çünkü devamlı ‘ne olacak?’ diye soruyorum. Eskiden Çeçen ikameti veriyorlardı ama şimdi kısa dönem ikamet veriyorlar. Onu alırken de sigortalı olmanız ve banka hesaplarında paranız olması gerekiyor. Gücümüz yetmiyor. Devamlı olarak giriş çıkış yapmamamız lazım. Bu da en az 10 bin TL para gerektiriyor ki bu da kolay değil” dedi.

    “G87 ANAYASADA YOK”

    Uvays Abdulaev’in Avukatı Abdülhalim Yılmaz da söz konusu kodun anayasada yer almadan kanunsuz olarak uygulandığını öne sürerek; “Genellikle Rusya’nın Türkiye’ye başka ülkelere bildirdiği işte bunlar terörist bunlar benim için sakıncalı diye bildirdiği isimler. Kadın ya da çocuk yaşı büyük olsun fark etmeksizin keyfi şekilde kanunsuz şekilde yapılıyor.Türkiye’de ki öğrenme biçiminin yüzde 90’nı insanlar polise gidiyorlar, ikamet başvurusu, ikamet izni süresi uzatılması gibi yasal işlemlerini yapıyorlar ve o sırada G87 kodunu öğreniyorlar. Bu kodu öğrendikten sonra sınır dışı, idari gözetim talebi ile özgürlükleri kısıtlanıyor ve aylarca yabancılar şube müdürlüğünde kalıyorlar. Uvays Abdullaev’de 2011 yılında Danıştay sürecini de tamamladıktan sonra İçişleri Bakanlığı’na mültecilik başvurusunda bulunduk ve kabul edildi. Hukuki anlamda Türkiye’de başka kimseye mültecilik statüsü verilmedi” diye konuştu.

    “SAKALLI VE MÜSLÜMAN İSE..”

    İnsanı Müdafaa ve Kardeşlik Derneği (İMKAN-DER) Başkanı Murat Özer de kodun sadece şüpheden yola çıkılarak verildiğini öne sürerek; “ Bu kod sadece bir şüpheden dolayı veriliyor ve binlerce insan mağdur ediliyor. Avrupa’dan biri çıkıp Türkiye’ye geldiği zaman kendi si izin veriyor, hatta kendi vatandaşı olsa da. Ama Türkiye’ye gelince, “bu kişiye dikkat edin şüphe duyuyorum” diyor. Müslüman oluşundan yeni Müslüman oluşundan eşini örtülü oluşundan, sakallı oluşundan şüphe ediyorum. Şuanda yüzlerce kişi yabancı şubede suçlanmadan tutuluyor. TCK’ ya göre 48 saatten fazla tutulamaz insanlar ama aylardır tutulanlar var. Örneğin ikameti var İzmit’te oturuyor, Gaziantep’e gelirse Kilis’e gidebilir oradan da Suriye’ye gidip savaşabilir. Yani bir vehimle hareket ediyor” dedi.