Etiket: Kocaoğlu’na

  • Beydağ’lı bir kadının Kocaoğlu’na söylediği sözler alkış aldı

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Beydağ ziyareti renkli görüntülere sahne olurken, bir kadının söylediği, “Ya bu işlere hiç girmeyecektin, bize kendini hiç göstermeyecektin, ya da bizi bırakmayacaktın” sözleri büyük alkış aldı. Belediye başkanlığının bir meslek olmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Merak etmeyin, bizden daha iyisi gelsin diye çabalıyoruz. Analar ne evlatlar doğuruyor. Gelir bir baba yiğit, yapar” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 1 Ekim’de Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olmayacağını açıklamasının ardından başlattığı ilçe ziyaretlerine Beydağ ile devam etti. İlçenin; Çomaklar, Çamlık, Mutaflar, Erikli, Beyköy, Adaküre, Halıköy mahallelerinde vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Kocaoğlu’na ziyaretleri sırasında Beydağ Belediye Başkanı Vasfi Şentürk de eşlik etti. İlçe ilçe gezip dolaşarak vatandaşlarla görüştüğünü, acil ihtiyaçları varsa onları çözüp 15 yıllık desteklerinden ötürü teşekkür ettiğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, ilçe merkezi ve köylerde sevgi gösterileri ile karşıladı.

    “Hayal peşinde koşmayan bir arkadaşın seçilmesidir”

    Vatandaşların, “bir dönem daha kalın başkanım” şeklindeki taleplerine yanıt veren Başkan Kocaoğlu, “Milletin lokmasını büyütmek için Türkiye’ye, dünyaya örnek ‘yerelde kalkınma’ modelini ve farkımızı ortaya koyduk. Bu bir bayrak yarışıdır. Önemli olan belediyenin, milletin kaynaklarını boşa harcamayan, hayal peşinde koşmayan bir arkadaşın seçilmesidir” diye konuştu.

    64 yaşındaki Gülin Mavi isimli kadınının, “Ya bu işlere hiç girmeyecektin, kendini bize hiç göstermeyecektin, ya da bırakmayacaktın” şeklindeki sözleri ise büyük alkış aldı. Aziz Kocaoğlu, bu sözlere şu karşılığı verdi:

    “Kimsenin koltuğundan kalkmadığı bir dönemde kendi isteğimle bırakmanın hem siyaset hem de ülke geleceği açısından örnek olacağını düşünüyorum. 6 yaşında tütün tarlasında çalışmaya başladım. Pek çok sektörde çalıştım. Belediye başkanlığına 56 yaşında başladım. Şimdi 71 yaşındayım. Merak etmeyin, bizden daha iyisi gelsin diye çabalıyoruz. Analar ne evlatlar doğuruyor. Gelir bir baba yiğit, yapar. Yenilikte fayda var. Biz bir yere gitmiyoruz. Her zaman burada olacağız. Çağırıp fikrimizi sorarlarsa yardıma hazırız.”

    Beydağ’dan vatandaşlardan tarafından “Aziz Baba kendine iyi bak” diyerek uğurlanan Başkan Kocaoğlu’nun ilçedeki son durağı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile Beydağ Barajı’nda balıkçılık yapmaya başlayan Beydağ Barajı Su Ürünleri Kooperatifi oldu. Kooperatif Başkanı Mehmet Saydam, bugün gölden geçimini sağlayan 50 balıkçı bulunduğunu söyleyerek, “Büyükşehir olmasaydı biz bu faaliyetlere başlayamazdık. Balıkçı teknelerimiz, soğuk hava depomuz, malzemelerimizi temin ettiler. Şu anda balığımız marka oldu. Talepleri karşılayamadığımız için kapasitemizi arttıracağız” diye konuştu.

  • AK Parti’li isimden Kocaoğlu’na ilginç öneri

    İzmir Büyükşehir Meclisinde konuşan AK Parti’li Çağlar Haspolat, “Biz parti olarak milli duruşu olan bir muhalefet isteriz. Bu isteğimizi daha önce dile getirdik. İnşallah sizi CHP’nin başında genel başkan olarak görürüz” derken, Kocaoğlu da, “Bunu sonra birlikte değerlendirelim” cevabını verdi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ekim ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti. Toplantıda 29 Ekim günü Cumhuriyet Bayramı sebebiyle İzmir Büyükşehir Belediyesine ait ulaşım araçlarında kentte uygulanacak fiyat tarifesi de görüşüldü. Gündeme gelen önergelerin masaya yatırılmasının ardından dilek ve temenniler bölümünde AK Parti’li meclis üyesi Çağlar Haspolat söz aldı. Haspolat, 1 Ekim’de yeni dönem için aday olmayacağını açıklayan Başkan Kocaoğlu’na, “15 yıldır İzmir’i yönettiniz. Genel başkanlıktan sonra ikinci büyük koltuk. Belediye başkanlığındaki başarınız tartışılır. Kimine göre iyi kimine göre kötü” dedi. Kocaoğlu, Haspolat’ın konuşmasını, “Sana göre nasıl Çağlar” sorusuyla kesince Haspolat, “Ben bunun mücadelesini yıllardır veriyorum. Gerçekten iyi bir siyasetçisiniz. Bu konuda hakkınızı yemem” diye konuştu. Kocaoğlu bunun üzerine, “Ben hayatımda hiç siyaset yapmadım” dedi. Haspolat da, “İyi siyasetçisiniz. İzmir’deki algıyı son 15 yılda gerçekten iyi yönettiniz” deyince Kocaoğlu, “Ben algıyı değil gerçeği yönettim” cevabını verdi. Haspolat ayrıca, Kocaoğlu’nun televizyon programında partisine yönelttiği eleştirileri ima ederek, “En çok çıktığınız programda gerçeği söyleyen tek adamsınız. Biz AK Parti olarak milli duruşu olan bir muhalefet isteriz. Bu isteğimizi daha önce dile getirdik. İnşallah sizi CHP’nin başında genel başkan olarak görürüz. Benim dilek ve temennim buydu” dedi. Kocaoğlu ise, “Çok teşekkür ederim. Bunu sonra birlikte değerlendirelim” diye konuştu.

    29 Ekim’e özel ulaşım tarifesi

    Ayrıca oturumda, İzmir Büyükşehir Belediyesinin Türkiye Cumhuriyetinin 95. kuruluş yıl dönümü kutlamaları nedeniyle 29 Ekim Pazartesi günü kentte uygulayacağı fiyat tarifesi de görüşüldü. Gündem maddesi oturumda kabul edildi fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayına sunulacak. Cumhurbaşkanlığından onay geldiği takdirde 29 Ekim günü kentte, İzmir Büyükşehir Belediyesine ait toplu ulaşım araçlarında ücretsiz tarife uygulanacak. Onay gelmemesi halinde ise sembolik olarak ‘1 kuruşluk’ ulaşım tarifesi uygulanacak.

  • Başkan Acar’dan Kocaoğlu’na açık teklif

    Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, İzmir kamuoyunu uzun süre meşgul eden Aliağa-Çaltılıdere Mahallesi’ndeki 461 parsel numaralı 597 bin 546 dönümlük araziyle ilgili son noktayı koydu. Acar, “Taahhüt ettiği yatırımları yapması karşılığında arsayı bedelsiz olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredeceklerini ifade etti.

    Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, söz konusu araziyle ilgili teklifinden önce belediyecilik hakkında açıklamada bulundu. Acar, “Hizmetlerin ağırlıkla belediyeler vasıtasıyla millete ulaştırıldığı bir sistem içinde görev alıyor, faaliyet yürütüyor olmaktan kıvanç duyuyorum. Bu hizmetlerin büyük çoğunluğunu doğrudan gündelik hayatınıza temas eden hizmetler oluşturuyor. Böyle olması belediyelerin hem en büyük avantajı, hem de en büyük sorumluluğu. Doğrudan gündelik hayatınıza temas ettiği için size getirilen hizmetlerin yeterli olması gerekir. Eğer gündelik hayatınızı doğrudan etkileyen bu hizmetlerden memnun değilseniz, hiçbir belediye başkanı utanmadan, sıkılmadan karşınıza çıkmaya cesaret edemez. Belediyelerin en önemli görevi milletin layık olduğu ve milletin istediği hizmetlere kavuşmasını temin etmek, o hizmetleri milletin ayağına götürmektir. Biz bu göreve bunları bilerek, inanarak talip olduk. Milletimizin layık olduğu hizmetlere kavuşmasını temin etmek temel şiarımız oldu. Milletimizin ihtiyacı olduğu halde ulaşamadığı hizmetleri, ihmal edilen hizmet alanlarını tespit edip bu hizmet alanlarıyla ilgili projeler geliştirdik. Hem hizmetin ulaştırılması için, hem de geliştirdiğimiz projelerin uygulanabilmesi için gereken finansmanı temin etmek de bizim işimiz, milletimizin bize yüklediği bir görev. Bu görevi bugüne kadar yüzümüzün akıyla yerine getirdik. Rabbim bizi mahcup etmedi, hamd olsun. Kanunen ilçe belediyesi olarak bizim görevimiz olmayan hizmet alanlarında da milletimizin ihtiyaçlarını temin etmeye çalıştık. Kanunun bize yetki vermediği hizmet alanlarındaki bu ihtiyaçların büyük kısmı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapması gereken hizmetlerdi. Mesela ana caddelerin bakım onarımı, asfaltlanması, su ve kanalizasyon işleri, sinekle mücadele, mezarlıklar, otoparklar Büyükşehir Belediyesinin görev ve sorumluluğu altında. Fakat biz ’bu bizim görevimiz değil’ demeden bu hizmetleri de, tüm olumsuzluklara ve engellemelere rağmen, sevgili Aliağalılar’a ulaştırmaya gayret ediyoruz. Çünkü bu hizmetler yerine getirilmediğinde Aliağalılar, yani bizler mağdur olmaktayız.” dedi.

    Çanakkale-İzmir yolu, köprülü kavşaklar, eğitim, sağlık, güvenlik merkezi gibi hükümetin görev ve yetki alanındaki hizmetleri de ilçe halkına ulaştırmaya gayret ettiklerini belirten Başkan Acar, “Biz bu hizmetlerin kimin yetki ve görev alanında olduğuna bakmadan, ’Bu hizmetlere Aliağalılar layıktır’ diyerek halkımıza sunduk. Bu hizmetlerimizin vatandaşımıza ulaştırılmasında da birçok engellerle karşılaştık. Bunları mazeret olarak dile getirmiyorum. Sadece bir gerçeği açığa çıkarmak için, meseleyi ve gerçeklerin bilinmesi için söylemek durumunda kaldım.” ifadelerini kullandı.

    “Kentin ihtiyacına göre arsa üretmek belediyelerin görevi”

    Türkiye’de hem yurt içinde hem yurt dışından dış göçler yaşandığını ve hareketliliğin doğudan batıya doğru ilerlediğini kaydeden Başkan Acar, şöyle devam etti: “Öyle görünüyor ki bu hareketliliği durdurmak mümkün değil. Merkezi hükümetin alması gereken tedbirler, yerine getirmesi gereken yükümlülükler var. Bunları anlatacak, bunları masaya yatıracak değiliz. Gerekirse onu da yaparız ama göçün bizi ilgilendiren ve acil çözüm gerektiren birkaç noktası var. Bu sorunlardan en önemli iki tanesini arsa – arazi temini ve hizmet. Arsa – arazi üretimi hem mesken için, hem iş yerleri için, hem de dinlenme – eğlenme amaçlı yerler için gerekli. Bunu temin etmek de belediye olarak bizim görevimiz. Millete hizmet götürmek ise bizim asli görevimiz. Belediye olarak doğrudan sorumluluk alanımızda bu ikisi olduğu için bunları saydım. Yoksa göçün kültürel uyumdan demografik yapı değişimine kadar birçok alanı ilgilendiren yönlerinin olduğunun biz de farkındayız. Belediyelerin temel görevlerinden biri de hizmet ulaştırdıkları il yahut ilçede mesken veya iş yeri için kullanılmak üzere arsa ve arazi üretmesidir. Arsa ve arazi üretiminin milletin gündelik hayatına doğrudan temas eden yönleri de var. Biz belediye olarak böyle bir görevle de yükümlüyüz. Belediyeler bir kamu kurumudur ve kamu kurumu olmaları hasebiyle Belediyelere intikal eden arsa ve araziler vardır. Belediyeler bu arsa ve arazileri hem en önemli hizmetlerinden olan mesken ve iş yerleri için arsa – arazi temini için kullanırlar, hem de bu arsa ve arazileri satarak belediyeye gelir temin etmek için kullanırlar. Bu, belediyelerin en doğal hakkı ve üstelik yapması gereken bir iştir. Eğer Belediyeler arsa – arazi üretimi ve satışı yapmazsa hem ’hizmet kusuru’ işlemiş olurlar, hem de bu hizmetlerin millete ulaştırılmasında aksamalara sebep olurlar. Belediyeler arsa da satarlar, arazi de satarlar. Bunda yanlış bir şey yok. Eğer bir yanlışlık aranacaksa arazi satışından sonra yapılan imar değişikliklerine bakmak lazım. Yanlış olan arazinin satışından sonra imar değişikliği yapmaktır.”

    Çaltılıdere’deki arazinin yüzde 60’ı SİT alanı

    Çaltılıdere’deki 597 bin 546 dönümlük arazinin satışı ile ilgili yaşanan sorunlar sebebiyle uzun bir açıklama yapmak zorunda kaldığını ifade eden Başkan Acar, konuyla ilgili şunları söyledi: “Çaltılıdere’deki arazinin satılmasının niçin gerektiğini soran bir Allah’ın kulu çıkmadı şimdiye kadar. Yapılan sadece tezvirat. Söylenen sadece yalan. İftiraların hiç birinin tutar tarafı yok. Her şeyden önce kanun ’hisse sahiplerinden birinin talip olması durumunda öncelikle satışın hisse sahibi talipliye’ yapılacağını hükme bağlıyor. Biz kanunun bu hükmünü uygulayarak satışı hisse sahibi olan kişiye yaparsak bunda herhangi bir yanlışlık yok. Arazinin peşkeş çekilmesi diye bir durum ise asla mümkün olamaz. Çünkü arazinin metrekaresi, rayiç fiyatın neredeyse 8 buçuk katı bir fiyatla satılmış. Bunun neresi peşkeş, onu da anlamak mümkün değil. ’Arazi satıldıktan sonra imar planını değiştirmek’ şeklinde bir yalanı izah etmek için açıkçası utanıyorum. Bu bilgisizlik karşısında, bu kötü niyet karşısında açıkçası hicap duyuyorum. Çünkü 597 bin 546 dönümlük arazinin yüzde 60’ı birinci dereceden SİT alanı. Hepimiz biliyoruz ki birinci dereceden SİT alanına bir tek çivi dahi çakamazsınız. Arazinin geri kalan yüzde 40’lık kısmının ise tamamı rekreasyon alanı. Rekreasyon alanında neler yapılabileceği belli. Oraya da sadece mesire yeri, düğün salonu, kafeterya, spor alanları, aqua park gibi tesisler yapabilirsiniz, başka bir şey değil. Bu şekildeki mevcut imar planını değiştirebilecek kurumlar sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi. Bu gerçeklere rağmen ’satıştan sonra imar planını değiştirecek’ iftirası atılıyor. Bu sözleri duyunca onlar adına hicap duyuyor, onlar adına üzülüyorum. Bu yalanlara, bu tezviratlara itibar edecek olursanız biz çok kötü bir şey yapmışız. Oysa meselenin aslını bilirseniz bu meselede koparılan yaygaranın ’bir bardak suda fırtına koparmak’ tan pek farkı olmadığını görülür. Tüm bunlara rağmen kimse de çıkıp ’yahu kardeşim siz bu araziyi niçin satıyorsunuz?’ diye sormuyor. Bu arazinin satışı tümüyle bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Biz bu millete hizmet için yola çıktık. Aliağalılar’ın layık olduğu hizmeti alabilmesi için her şeyi yaptık, yapıyoruz. Sayın Aziz Kocaoğlu’nun yapması gereken işleri de biz yapıyoruz. Çünkü Aliağalılar’ın mağdur olmasını istemiyoruz. Aliağa’yı dünya şehri yapma hedefimiz doğrultusunda yürüyoruz. Aliağa’nın hedefleri var. Hem hizmetlerin aksamadan yürütülebilmesi, hem de geliştirdiğimiz bir takım projelerin daha hayata geçirilebilmesi için finansman temin edilmesi gerekiyor. Fakat hizmetlerin yürümesi ve Aliağa’nın ihtiyacı olan projelerin ivedilikle yapılması gerekiyor. Çünkü bu bizim temel görevimiz. Muasır medeniyetler seviyesine yetişmek için acelemiz var.”

    “Araziyi bedelsiz veririz”

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na çağrıda bulunan Başkan Acar, “Bizim araziyi elden çıkarmak gibi bir derdimiz yok. Bizim derdimiz hizmetlerin yürütülmesi, projelerin uygulamaya konulabilmesi. Biz araziyi İzmir Büyükşehir Belediyesine verelim. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bunun karşılığında Çaltılıdere’deki araziye modern düğün salonları, kafeteryalar, restaurantlar, mesire ve spor alanlarının yanı sıra kuzey İzmir’e hitap edecek bir aquaparkı gelecek yaza kadar yapsın. Araziyi bedelsiz İzmir Büyükşehir Belediyesine verelim. Arazi için vermeleri gereken para ile de Yeni Şakran’ın kanalizasyonunu yapsın. Üstelik Yeni Şakran’ın kanalizasyonunu yapmak İzmir Büyükşehir Belediyesinin işi, onların görev ve sorumluluğu altında. Biz Büyükşehir’den para almayalım. Yeter ki İzmir Büyükşehir Belediyesi artık Aliağa için bir şeyler yapsın.” dedi.

    Açıklamasının sonunda, Aliağa’ya hizmet etmekten gurur duyduklarını belirten Başkan Acar, “Aliağa’ya hizmet bizim asli görevimiz. Hizmetlerimizi aksatmak istemiyoruz. Yeni projelerle hizmet ağımızı genişletmek istiyoruz. Çaltılıdere’deki arazinin satışının en önemli sebebi budur. Gerisi laf -ı güzaftır.” diye konuştu.

  • Başkan Kocaoğlu’na 57 yıllık sürpriz

    Referandum çalışmaları kapsamında memleketi Tokat’a giden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na, 1960 yılına ait ilkokul diploması hediye edildi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, referandum çalışmaları kapsamında gittiği memleketi Tokat’ta hoş bir sürprizle karşılaştı. Cumhuriyet Halk Partisi Niksar ilçe Başkanlığı’nı ziyaret eden Başkan Kocaoğlu’na, Yazıcıklılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Sadık Özdemir tarafından ilkokul diploması hediye edildi. Erbaa’daki Hakimiyeti Milliye İlkokulu’ndan 1960 yılında mezun olan Aziz Kocaoğlu, 57 yıl öncesinden gelen bu sürpriz karşısında oldukça duygulandı.

  • Başbakan’dan stat sorunu için Başkan Kocaoğlu’na selam

    İzmir Başbakanlık Ofisi’nde Göztepe’ye yapılacak statla ilgili toplantı yapan Başbakan Binali Yıldırım, stat yapımındaki dava sorunu için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu kastederek, “Benden selam söyleyin, davayı çeksin” dedi.

    Başbakan Binali Yıldırım, Başbakanlık Ofisi’nde Göztepe’ye yapılacak 20 bin kişi kapasiteli statla ilgili toplantı yaptı. Programa, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, AK Parti İzmir Milletvekilleri Kerem Ali Sürekli, Mahmut Atilla Kaya, Hamza Dağ, Necip Kalkan, İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürü Ali Osman Tatlısu, Göztepe Spor Kulübü Başkanı Mehmet Sepil ve yönetimi, İZVAK Başkanı Ali Erten de katıldı. Öte yandan Başbakan Yıldırım, Başbakanlık Ofisi’ne girmeden önce ofisin önünde kendisini bekleyen Göztepe Spor Kulübü taraftarlarının yanına giderek sohbet etti. Başbakan, Başbakanlık Ofisi önünde vatandaşların tezahüratları ile karşılandı.

    “Tartışmaya son noktayı koyan proje”

    Başbakan Yıldırım, Göztepe Spor Kulübü Başkanı Mehmet Sepil’in statla ilgili verdiği bilginin ardından şunları söyledi: “Hayırlı olsun. Güzel bir proje, değişik bir konsept. Sadece haftadan haftaya maç yapılan değil, sürekli bir yaşam merkezi olarak planlanmış. Spor alanları, vakit geçirilecek bir alan. Çevreye yük getiren değil çevrenin yükünü alan bir anlayışla planlanmış. ‘Şehir içi stat olur mu olmaz mı’ tartışmasına da noktayı koyan bir proje.”

    “İşin kendisinden çok kim yapacak diye konuşuluyor”

    Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından stadın yapım ihalesinin iptali için açılan davayı kast ederek, “İzmir’de maalesef bu tip tartışmalar gündemi öyle işgal ediyor ki, yapılması gereken işler de erteleniyor. Sonunda kaybeden İzmir oluyor. Bu projeler şimdiye kadar çoktan hizmete girebilirdi ancak maalesef hukuki nedenlerden dolayı gecikmeler oluyor. Zaman ekonomisi diye bir şey var. İnşallah bununla ilgili de engel kalmadı. Güzel bir kimlik kazandıracak Göztepe’ye ve Göztepe’nin tarihi başarılara imza atmış gözde takımı Göztepe’nin de büyük ihtiyacını gidermiş olacak. Gürsel Aksel’in de hatırası en iyi şekilde yaşatılacak. Biz her zaman başından beri İzmir’e statların kazandırılması için gayret ediyoruz. Maalesef kötü bir alışkanlık azalsa da devam ediyor. İşin kendisinden çok kim yapacak diye konuşuluyor. Artık bunlara son verilmesi lazım” diye konuştu.

    “Fedakarlığı herkes yapacak”

    İzmir’in bir saniye bile kaybetmeye tahammülü olmadığını belirten Yıldırım, şöyle konuştu: “Hedefimiz İzmir’i plakasına uygun olarak 34’ten sonra İstanbul’la birlikte yolculuğuna devam eden marka şehir yapmak. Bu noktada hiç ama hiç siyasi görüş ayrılığı düşünmüyoruz. Hizmeti insana yapıyoruz. İnsana dokunmayan siyasetin ne anlamı var. Bu ve buna benzer birçok eseri Türkiyemize, İzmirimize kazandıracağız.” AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın statla ilgili Başkan Kocaoğlu ile görüşeceklerini belirtmesi üzerine Yıldırım, “Benden selam söyleyin, Aziz Bey çeksin davayı. Çok zaman kaybı. İzmir için her türlü fedakarlığı herkes yapacak. Başka çaresi yok” dedi. Kocaoğlu, daha önce yaptığı açıklamada “Karşıyaka Yalı ve Göztepe’de yapılacak statlarla ilgili stat yapma ısrarını anlayabilmiş değilim. Buralara stat yapmak şehircilik açısından da yanlıştır. Bizim üst mahkemeye açtığımız bir dava yok. Bizim çekilecek davamız yok ama eğer varsa çekmeye hazırız. Madem ısrar ediyorsunuz, alın yapın” demişti.

    “365 gün yaşayacak”

    Toplantıda konuşan Göztepe Spor Kulübü Başkanı Mehmet Sepil ise şunları söyledi: “Dünyada yapılan statların önemli bir bölümünün şehir içi stadı olması çok doğru yaklaşım. Yapmaya çalıştığımız; burayı 365 gün yaşayan bir yer olarak tasarladık. Bu kadar büyük yatırımın yapılıp 15 günde maç oynanması çok da doğru olmuyor. Bu alanı 365 gün yaşayacak, gençliğe, halka açık olan yaşam merkezi haline getireceğiz. Sizi Ankara’da ziyaret ettikten sonra mimarımızla hızla çalışma yürüttük. İnşallah yıl sonunda bu işin ihalesini yapıp 2018-2019 sezonuna yetiştireceğiz. Stadın üstünde spor yapılacak ve halka açık deniz manzaralı olacak. Destekleriniz için teşekkür ediyoruz.”