Etiket: Kocaoğlu:

  • Başkan Kocaoğlu, ’Değişimde ısrarcıyım’ diyerek aday olmadığını açıkladı

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde aday olmayacağını belirterek, “24 Haziran seçimlerinden kısa bir süre sonra CHP Genel Merkezi’ne genel başkan düzeyinde acil bir değişimin zorunlu hale geldiğini söyledim. Parti yönetimden fırtınalara yol açan bu açıklamamın, açık ve anlaşılır olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugün sizlerin huzurunda bir kez daha altını çizmek istiyorum ki bir o açıklamayı yaptığım gün ne düşünüyorsam bugün de aynı şeyi düşünüyorum. Yine aynı noktadayım, değişimde ısrarcıyım. Ben kimsenin adamı olmadım” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesi Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Yerel seçimlerde yeniden aday olmayacağını açıklayan Başkan Kocaoğlu, “Biliyorsunuz 24 Haziran seçimlerinden kısa bir süre sonra CHP Genel Merkezi’ne yönelik değişim çağrısı yapmıştım. Acil bir değişimin zorunlu hale geldiğini söyleyip kamu oyu ve parti tabanının talebinin de bu doğrultuda olduğunu hatırlatarak, söz konusu değişimin genel başkan ölçüsünde değişmesi partimize güç katacaktır demiştim. Parti yönetimden fırtınalara yol açan bu açıklamamın, açık ve anlaşılır olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugün sizlerin huzurunda bir kez daha altını çizmek istiyorum ki bir o açıklamayı yaptığım gün ne düşünüyorsam bugün de aynı şeyi düşünüyorum. Yine aynı noktadayım, değişimde ısrarcıyım. Değişimin tehdit değil fırsat olarak görülmesi kanaatindeyim. Benim kişilerle problemim yok sorun yönetim biçimi ve ilkelerdir. Yaşamım boyunca kimsenin adamı olmadım, sözlerim arkasında başka şeyler gizlemedim. Ne düşündeysem onu yaptım ne yaptıysam arkasında durdum. Her zaman önce devletim sonra partim için çalıştım. Böyle geldim böyle gideceğim. Gizli hesapları olmayan çıkar peşinde koşmayan partimin menfaatlerini her türlü kişisel çıkarım üzerinde tutarım. Bunun aksi tavır içinde olanlarla gücümün yettiğince ve sonuna kadar mücadele etmeyi görev bilirim. Yarının aydınlık geleceği dedim ya ben buna samimi olarak söylüyorum; 14,5 yıldır yoğun bir çalışma temposu içindeydim İzmirliler için çalışmaya konsantre olmuştum. Samimiyetle elimden gelenin fazlasını yapmaya çalıştım. İzmirliler beni 3 dönem boyunca belediye başkanı olarak seçti. 150 yıllık belediyecilik tarihinde en uzun süre başkan olarak yer almak ben ve ailem için gururların en büyüğüdür. Bugün 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde aday olmama kararı aldım. Aslında bunu geçen seçimlerde düşünmüştüm ama Sayın Binali Yıldırım faktörü etkili oldu” dedi.

    “Kolay olmadı, ızdırabla, gözyaşıyla, kahırla”

    Göreve geldiğinden bu yana haksızlık karşısında boyun eğmediklerini belirten Başkan Kocaoğlu, “Bugün İzmir sürdürülebilir büyüme yolunda örnek işler yapan bir numaralı kent haline geldi. Geçmişine olduğuna kadar geleceğine de sahip çıkan çağdaş değerlere inancını daha güçlü hissettiren katılımcılık, yerel demokrasi ve uzlaşma kültürü konularında çıtayı yukarıya taşıyan örnek, özel ve delikanlı bir kent. Modası geçen değil model olan bir İzmir oluşturduk. Bunu başarırken doğruları korumaktan korkmadı ki adaletten ayrılmadık. İzmir’in hassasiyetinden zerre kadar taviz vermedik. Hep ama hep dik durduk. Haksızlık önünde eğilmedik. İzmirlilerin başını önüne eğdirmedik. Bazıları için acı da olsa hep doğruları söyledik ve yaptık. Bütün bunlar elbette kolay olmadı. Belediyecilik tarihinin e büyük operasyonu bize yapıldı. Kelimenin tam anlamıyla kumpasa geldik. Koca bir 6 yılımız mahkemede cezaevinde geçti. Izdırabla, gözyaşıyla, kahırla. Sonunda tüm suçlamalardan yüzümüzün akıyla çıktık ama geç kalan adaletin adaletsizlik olduğunu anladık. Ama orada takılıp kalmadık. Yaşadıklarımızın ders olmasını bilerek hep daha ileriye baktık. Ve geldik bugüne” diye konuştu.

    Başkan Kocaoğlu son olarak teşekkür konuşması yaparak, “İzmirlilere, tüm hemşehrilerime, çalışma arkadaşlarıma, her fırsatta kentimizin kalkınması içi kader birliği yaptığımız herkese, değerli basın mensuplarına, spor ve sanat dünyasına, üreticilerimize, işçilerimize memurlarımıza esnafımıza öğrenci ve öğretmenlerimize sevgili eşim ve evlatlarıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

    2004 yılından bu yana görevde bulunan Başkan Kocaoğlu, “2004 yılında rahmetli başkanımızın ani vefatından sonra hiç hazırlıksız geldiğim görevde, ilk 3 yıl boyunca hep emanetçi gözüyle bakılan başkan oldum. Birkaç istisna dışında herkes 2009 seçimlerinde aday olmayacağımı düşündü. Gemiyi en az hasarla limana yanaştırabilmem onlar için büyük başarıydı. Ama öyle düşünenler beni hiç tanımamıştı. Üstlendiğim büyük sorumluluğun hakkını verebilmek için çoğu zaman gece gündüz çalıştım o dönemde çok önemli işler yapmış en önemlisi de geleceğin İzmir’i için sağla temeller attım. Süreç bir şekilde CHP’nin doğal adayı haline getirdi. Seçimlerde yüzde 56 ile ipi göğüsledim. 2014 yılında iktidar partisi Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra olabilecek en güçlü ismi aday gösterince, ben de bu açıklamadan hemen 15 dakika sonra CHP İl Başkanlığına giderek adaylık dosyasını verdim. Partimin İzmir’deki başarısını göstermek için bu meydan okumayı yapmak zorundaydım. Sonuçta yine kazanan taraf biz olduk. ilk gün ki heyecanla İzmir için çalışmaya devam ettik” şeklinde konuştu.

    Bugüne kadar yaptıklarını anlattı

    Göreve geldiği günden bu yana yaptıkları faaliyetleri anlatan Başkan Kocaoğlu, ‘İzmir Modeli’ adını verdikleri yerelden kalkınma stratejisi üzerinde ana başlıklarla çalışmalarını da anlattı.

    Katılımcı yönetim anlayışıyla fikirden, projeye bütün safhalarda kentiyle birlikte konunun uzmanları ve konudan etkilenecek kişilerle birlikte karar verip uyguladıklarını belirten Başkan Kocaoğlu, “Bunların hepsini yapabilmek için kendine yeten güçlü bir finansman yapısıdır. Bugün göreve geldiğimiz günde aldığımız finans yönetim kararlarıyla, Türkiye’nin en önemli finans yapısı en sağlam, dünya ölçeğinde ulaşması çok zor, uluslararası kurumlar tarafından 3A kredi notuyla değerlendirilen kurum haline geldik. Bunu yapmasaydık ne borçlanacak ne de projeleri götürecek gücümüz vardı. Bu sayede İzmir’de tek başına düşen yatırımlarımızı 28 kat arttırdık. Tasarruf yaptık, kaynak oluşturduk. Gerekli projelere öncelik verdik. Doğru bir yol haritası ile ihtiyaç olan projelerle öncelik sırasını doğru belirleyerek, kaynakları doğru kullanarak bu noktaya geldi. Popülist projelerden ve harcamalardan kaçındık. En acil olanı yapmak için çok büyük bir özen gösterdik. Yerinde geleceği düşünerek kentin alt yapı problemlerini bitirecek 14,5 yıldır yer altından yani görünmeye ama geleceğe yatırım yaparak bu günlere geldik. Bugün kentin çevre yatırımlardan hizmet sektörü, sanayi, tarım alt yapısında eksikliklerimizi hemen hemen tamamladık. Sağlıklı büyüme için doğru bir planlama yapmamız gerekiyordu” dedi.

    Kentin sadece bugününü değil geleceğini de planlayarak, betonlaşmayı minimuma indirerek çalışmalarını yürüttüklerini vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “2010 yılından kısmen 2011 yılına kadar merkezi hükümetin yaptığı ranta dayalı planları yargı süreçlerinde iptal ettirerek kentimizi korumak mümkün oldu. Ama 2011 yılından sonra yargı süreçlerinde hep kaybeder olduk. Yine de biz mücadelemizi sürdürmek için hiç olmazsa görevimizi yapıp, tarihe bir not düşmek için hatalı olduğuna inandığımız konularda hukuki sürecini sonuna kadar takip ettik” ifadelerini kullandı.

    Başkan Kocaoğlu, bugüne yüzülebilir bir körfeze çok az zaman kaldığını, bu anlamda gerekli çalışmaları yaptıklarını dile getirdi. Başkan Kocaoğlu, İZBAN raylı sistem, metrodaki çalışmaları da anlatarak bugüne kadar kent için yaptıklarını rakamlarla paylaştı.

  • Minibüsçüler sordu, Başkan Kocaoğlu cevapladı

    Merkez dışındaki ilçelerde toplu taşıma hizmeti veren birlik ve kooperatifleri ESHOT çatısı altında toplamaya çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu süreci kente özgü “katılımcı ve paylaşımcı” yöntemlerle yürütüyor. Türkiye’ye örnek olacak yeni modelle ilgili çalışmaları bizzat yürüten Başkan Kocaoğlu, minibüsçü esnafıyla neredeyse “bire bir” görüşüyor.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun uzun süredir üzerinde çalıştığı ve 24 Haziran seçimleri öncesinde yayınlanan yeni kanun maddesiyle önü açılan “taşıma kooperatifi ve birliklerin Belediye toplu taşıma sistemine dahil edilmesi” sürecinde takvim işlemeye başladı.

    ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun’un 14. maddesinde yer alan düzenlemeyle, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesine, Başkan Kocaoğlu’nun önerisiyle “Taşıma birlik veya kooperatiflerine, belediye bütçelerinden, toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli yaralanacaklara ilişkin gelir desteği ödemeleri yapılabilir” hükmü eklenmiş, böylece ilçelerde toplu taşıma hizmeti veren birlik ve kooperatiflerin ESHOT çatısı altında çalışmalarının önü açılmıştı.

    Bu süreci İzmir’e yakışan “katılımcı ve paylaşımcı” yöntemlerle sürdüren Büyükşehir Belediyesi, sık sık bir araya geldiği minibüsçü esnafını bilgilendirmeye devam ediyor. Son olarak Urla ve Seferihisar bölgelerinde çalışan minibüsçüleri davet eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, uygulamak istedikleri sistemi ve sürecin nasıl işleyeceğini anlattı. Büyükşehir Meclis Salonu’nda gerçekleşen buluşmada minibüsçü esnafının sorularını tek tek yanıtlayan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Biz bu sistemi uygulayalım. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere bütün vilayetler de fazla zaman kaybetmeden aynı sisteme geçecektir” dedi.

    “Türkiye’ye örnek olacağız”

    Uzun yıllardır toplu taşıma yapan birlik ve kooperatiflerin büyükşehir çatısı altında, ESHOT’un kriterleriyle; hem işlerinin bozulmayacağı hem de daha disiplinli, daha düzenli çalışacakları bir sistem kurmak ve ulaşım sistemine yeni bir soluk getirmek arzusunda olduklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Her ilçede tüzel kişilikle anlaşıp garajları, güzergahları, hareket saatleri ve ücretlerini bizzat Büyükşehir Belediyesi’nin belirleyip yöneteceği, vatandaşların belediyenin koyduğu kurallar içerisinde daha güvenli ve daha konforlu yolculuk yapacağı, aracın yaşı ve niteliğinden şoförün kıyafeti ve eğitimine kadar pek çok şeyin yine belediye tarafından denetleneceği bir sistem için &cc edil;abalıyoruz. Bunu başardığımızda, Türkiye için örnek bir modele daha imza atmış olacağız” şeklinde konuştu.

    “Bıyık altından gülmüşlerdi ama..”

    Minibüsçülerin sorularını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Kimsenin ekmeğiyle oynamak gibi bir niyetimiz yok. Hiç bir zaman da olmadı. Bizim iyi niyetimizi, samimiyetimizi 15 senedir öğrenemediyseniz, bundan sonra da zaten öğrenilmez. Biz bugüne kadar yaptığımız bütün işlerde, vatandaşımızın çıkarı varsa ’evet’ dedik; yoksa ’hayır’ dedik. Aynı durum bugün de geçerli” şeklinde konuştu.

    Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Tarımı kalkındıracağım dediğim zaman bıyık altından gülüp inanmadılar ama bugün ’Aziz söz verdiyse yapar ve bizim lehimize ise yapar’ diyorlar. Aynı durum ilk etapta 5 bin konut kapsayan kentsel dönüşüm projelerimizde de geçerli. Adaletten ayrılmadan, herkesin hakkı ne kadarsa onu vererek çalışıyoruz. Bu iş er geç olacak. Erken olursa biz karışmayacağız; vatandaşı sizinle başbaşa bırakacağız. Biz sadece denetleyici olacağız. Ama geç olursa, mecburen o hatlara araç koyacağız. Çünkü vatandaş toplu ulaşım istiyor. Bugüne kadar sizin ekmeğinizle oynanmasın diye bu işe karışmadık. Gerekirse 597 köye birden sefer başlatırız; belediyenin bu gücü var. Ama bunu yaparken, minibüsç ;üler, aileleri ve sektöre hizmet verenlerle birlikte yaklaşık 30 bin kişinin ekmeğiyle oynamış oluruz. Bu doğru mu? Bu vicdanlı mı? Bu bir belediye başkanına, yerel yönetime yakışır mı? Ben önce kendi vicdanıma göre hareket edeceğim. Bu yolda beraber yürüyelim istiyoruz.”

    Adım adım çözüm

    Uygulamak istedikleri yeni sistemin önündeki en büyük engelin “yasa gereği ücretsiz taşınan yolcular” olduğuna dikkat çeken Başkan Aziz Kocaoğlu, “Yeni yasal düzenlemeyle ’taşıma birlik veya kooperatiflerine, belediye bütçelerinden, toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli yaralanacaklara ilişkin gelir desteği ödemeleri yapabilir’ hale geldik. Kooperatif ve birlik araçlarını maksimum verimlilikle ulaşım sistemimize entegre etmek istiyoruz. 11 merkez ilçe dışındaki toplu ulaşımı tamamen kooperatif ve birliklere bırakacağız. Böylece Belediye ve esnafın paralel çalışmaları nedeniyle yaşanan ’kaynak israfını’ da önlemiş olacağız” dedi.

    Minibüsçülerden “Biz hazırız” mesajı

    Toplantıya katılan toplu taşıma kooperatiflerinin temsilcileri, Büyükşehir Belediyesi’nin kurmak istediği yeni sisteme destek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Minibüsçülerin önemli bir bölümü, sisteme “hemen” dahil olmak istediklerini beyan etti.

  • Başkan Kocaoğlu: “Kentteki metro yatırımları sürdürülecek”

    Raylı sistem yatırımlarıyla öne çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi, sayıları giderek artan metro vagonlarının park ihtiyacını, Halkapınar’da yapımını sürdürdüğü iki katlı yer altı parkında karşılayacak. Aynı anda 115 vagonun park edebileceği dev tesisin yapım çalışmalarını denetleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, kentteki metro yatırımlarını sürdüreceklerini söyledi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Metrosu’ndaki sefer aralığını kısaltabilmek amacıyla satın aldıkları 95 adet metro aracı için yapılan ’Halkapınar Yeraltı Depolama Tesisi’ inşaatını denetledi. Fahrettin Altay-Narlıdere hattındaki yapım çalışmalarının başlamasının ardından daha da önem taşıyan Vagonpark’ın, aynı anda 115 metro vagonuna park imkanı sağlayacağı bildirildi.

    Trenlerin metro hattından Şehitler Caddesi altında bulunan yer altı deposuna ulaşımını sağlayacak olan tesiste, boyları 21 metre ile 28 metre arasında değişen ve toplam yüzey alanı 50 bin metrekare olan 670 adet diyafram duvar imalatının tamamlandığını söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, dev inşaattaki kazı ve betonarme çalışmalarını yerinde inceledi.

    Raylı sistem ağını her yıl biraz da genişlettiklerini kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Göreve geldiğimde 11 kilometrede aldığımız raylı sistem ağını 179 kilometreye çıkardık. Bu yüzden metro araçlarının konumlanacağı bu tesis artık bir zorunluluk haline geldi. Hizmete açıldığında, çok önemli bir ihtiyacı karşılayacak” dedi.

    Her geçen gün genişleyen İzmir Metrosu filosunun bakım ve depolanması için Atatürk Stadı önü ile Şehitler Caddesi’nden başlayıp Osman Ünlü Kavşağı ve Halkapınar metro depo alanına uzanan bölgede oluşturulan yeni tesis, 115 vagon kapasiteli olacak. Toplam 15 bin metrekarelik alanda iki katlı olarak inşa edilen yer altı bakım ve depolama tesislerinde, ortamı havalandırmak ve herhangi bir yangın anında oluşan dumanı tahliye etmek için jet fan ve aksiyel fanlardan oluşan havalandırma sistemi kurulacak. Periyodik bakımın yapılacağı yükseltilmiş hatların bulunduğu bölümde ise araç ve parça bakımı yapmak üzere basınçlı hava sistemi oluşturulacak. Tesisin dışında araçların hareketli olarak yıkanmasını sağlayacak otomatik tren yıkama sistemi de kurulacak. Ulusal yangın yönetmeliklerin e uygun olarak bina içi sulu yangın söndürme sistemi (dolap sistemi), sprinkler (yangın söndürme sistemi) sistemi ve itfaiye dolum ağzı yapılacak. Yeraltı araç depolama tesisinde trafo merkezi ve trenlerin enerjisini sağlayan 3. ray sistemi de oluşturulacak. Ayrıca tesise yangın algılama-ihbar, kamera ve scada sistemleri de kurulacak.

  • Başkan Kocaoğlu, “İzmir yaptı, Türkiye de yapabilir”

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kınık ve Dikili’de vatandaşlarla buluştu. Her gittiği yerde halkın sıcak ilgisiyle karşılaşan Başkan Kocaoğlu, “14 senede ülkenin en borçlu belediyesini ekonomisi en güçlü belediye haline getirdiysek, Türkiye de bunu başarabilir” dedi.

    Zamanının büyük bölümünü şantiye ve yatırımların takibine ayıran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, diğer taraftan da ilçelere yaptığı ziyaretleri sürdürüyor. Son olarak Kınık ve Dikili’ye giden Başkan Kocaoğlu, esnafla ve bölgede yaşayan halkla buluştu, dertlerini dinledi. 24 Haziran’da yapılacak seçimin siyaseti ülkesi ve milleti için yapanlarla kendileri ve yandaşları için yapanlar arasındaki bir seçim olacağını söyleyen Başkan Kocaoğlu, herkesi oy vermeye ve sandıklara sahip çıkmaya çağırdı.

    Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşadığı ekonomik krizin altından kalkacak güce sahip olduğunu vurgulayan Başkan Aziz Kocaoğlu, “14 senedir Norveç kadar nüfusu olan İzmir’i yönetiyorum. Türkiye’nin en borçlu belediyesiyken kredibilitesi en yüksek belediye haline geldik. Kentin bütün ihtiyaçlarını karşılamak için geceli gündüzlü çalıştık. Görevimiz olan olmayan her işe koştuk” dedi.

    Ülke insanının refah düzeyini ve yaşam standardını yükseltmeyi, karnını doyurmayı düşünen her iktidarın tarım sektörünü büyütmek için çalışması gerektiğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Biz son 14 yılda İzmir tarımını yüzde 7,5 büyüttük. Bir belediye sınırlı imkanlarıyla ben tarımı büyüteceğim diye yola çıkıp, Türkiye ortalamasının 2,5 katı büyütebiliyorsa, bu iş olabiliyor demektir. 81 vilayette 900 küsur kazada teşkilatı olan Tarım Bakanlığı’nın yaptıkları ortada, bir de bizim başardıklarımız. Uyguladığımız birçok proje Birleşmiş Milletler tarafından ödüllendiriyor. Şöyle iddia ediyorum: Eskişehir Belediye Başkanımız küçük bir ilin nasıl turizm ve hizmet sektöründe kalkındırılacağını, bozkırda bir vahanın nasıl yaratılacağını gösterdi. Biz de bir metropolde her türlü sektörün olduğu bir kentin nasıl 14 senede kalkındırılabildiğini dünya aleme gösterdik. Bu örnekler Türkiye’de belediyeciliğin nasıl yapılması gerektiğini gösteren somut örneklerdir.”

    “İzmir kitapları geliyor”

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu beraatla sonuçlanan Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kumpas davasındaki, iddianame, mütalaa ve gerekçeli kararı içeren metinleri kitap haline getirerek bastıracaklarını da belirterek, “Bütün belediyelere dağıtacağız. Bir belediye başkanı ve bürokrat için ders kitabı gibi faydalı olacağına inanıyoruz. Ayrıca İzmir’in kalkınması için yaptığımız çalışmalar da 20 akademisyen tarafından 5 ayrı kitapta toplandı. Bunların dışında 2 ayrı kitap daha hazırlanıyor. Toplam 7 kitapta ’İzmir Modeli’ kapsamında hiçbir belediyenin bu güne kadar uygulamadığı kentin standartlarına ilişkin özgün projelerimizi anlatıyoruz” diye konuştu.

  • Prof. Dr. Kocaoğlu: “On Beşli ağıtımızla düğünlerde maalesef duyarsız bir şekilde eğleniyoruz”

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu, “Bizim 1. Dünya Savaşı’nda yüreğimizin yangını olan On Beşli ağıtımızla maalesef bugün düğünlerde duyarsız bir şekilde eğleniyoruz” dedi.

    Samsun’un Alaçam ilçesinde “Zaferin 103. Yıldönümünde Çanakkale Ruhu” adlı konferans düzenlendi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu, Alaçam Anadolu İmam Hatip Lisesinin hazırladığı “Zaferin 103. Yıldönümünde Çanakkale Ruhu” adlı konferansa konuşmacı olarak katıldı. Alaçam Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Konferans Salonunda düzenlenen program saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

    Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu yaptığı konuşmada , “Çok duyarsızlıklarımız var. Maalesef bizi biz yapan konularda bazen çok aymazlıklarımız var. Bu milletin vebalini taşıyoruz. Geçmişte o insanlar orada şehit düşmeseydi siz bu ortamda burada bulunamayacaktınız. Ama biz ne yaptık, saygımızı nasıl sunduk. Seyit Onbaşı’ya yaklaşık ölümünden 30 yıl sonra hatırlayarak, sadece bugün doğduğu Çamlık köyüne ismini vererek bu kadarla bedelini ödedik. İstiklal Marşımızın ve Çanakkale destanını yazan Akif’imize nasıl sahip çıktık? Bir üniversitenin adını verdik o kadar. Bir şey yaptığımız yok. Ne araştırma enstitüsü kurduk ne bir şey. Çanakkale’yi görmeden bize anlatan o imanın sahibi Akif’in oğlu Emin’in İstanbul’da bir çöplükte ölüsünü bulduk. Bu kadar sahip çıkıyoruz. Bizim tarihimiz ağıtlarla doludur. On Beşli türküsü var. O bir ağıttır ama biz ne yapıyoruz? Düğünlerde On Beşli türküsüyle eğleniyoruz. Tarih niye gerekli, ne yaptığımızın farkına varabilmemiz için gerekli. Bizim 1. Dünya Savaşı’nda yüreğimizin yangını olan ağıtlarımızla maalesef biz bugün duyarsız bir şekilde eğleniyoruz. Bugün bizi biz yapan değerlerimiz. Çanakkale Türk’ün Emperyalizme meydan okuması ve imanın zaferidir. Şu anda ülkemize yapılan saldırılar bunun bir benzeridir. Bugün Afrin’de Emperyalizme karşı göstermiş olduğumuz direnç Çanakkale ruhu ile izah edilebilir. Türk milletine tarih sahnesinden silemezler çünkü Türk milletinin 2 bin yıllık devlet geleneği vardır. Bu coğrafyada yaşamanın bedelini ödettirmeye çalışan emperyalistlere Anadolu ve Orta Doğu coğrafyasında Türk milletinin bin yıldır mücadelesinin olduğunu hatırlatmak isterim. Tekrar Türk milleti Çanakkale ruhu ile dirilecek ve yükselişe geçecektir” ifadelerini kullandı.

    Program sonunda İlçe Kaymakamı Oğuz Alp Çağlar tarafından Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu’na teşekkür plaketi takdim edildi.

    İlçe Milli Eğitim Müdürü Sezai Tural, Halk Eğitimi Müdürü Salih İleri, Alaçam İmam Hatip Mezunları Dernek Başkanı Salih Uçar, idareciler, vatandaşlar, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.