Etiket: Kocaoğlu:

  • Kocaoğlu, zincir marketlerle masaya oturdu

    Kiraz ilçesini ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentteki tarımsal üretimin gerçek değerini bulabilmesi için zincir marketlerin yöneticileriyle görüştüğünü ve önemli bir aşamaya geldiklerini söyledi. Kocaoğlu, “Üreticinin pazarlamadaki gücünü artırabilmek için yeni paketleme tesisleri kuracağız. Bu tesisler sayesinde, büyük market zincirleri, peşin paraya ve o günün en yüksek fiyatıyla ürünlerinizi satın alacak” dedi.

    15 yıla yaklaşan görev süresi boyunca desteğini esirgemeyen İzmirlilere teşekkür ziyaretlerini sürdüren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bu kez Kiraz ilçe merkeziyle; Veliler, Pınarbaşı, Uzunköy, Ovacık, Çanakçı ve Suludere mahallelerini giderek helallik istedi.

    Yaptıkları çalışmalar ve başlattıkları projelerle Türkiye yerel yönetimleri içinde fark oluşturan belediye konumuna geldiklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Nüfus başına bölün; bizim yaptığımız yatırım başka hiç bir yerde yok. Ölçtüm, biçtim; vatandaşa hangisi daha çok fayda sağlayacaksa onu yaptım. Kent merkeziyle kırsalı birlikte kalkındıracak, insanlarımızın lokmasını büyütecek işler başardık. Kiraz’da koyun, keçi dağıtmak kimin aklına gelirdi? Yine Kiraz’da kadınlarımıza destek olup istiridye mantarı yetiştirmelerinin yolunu açtık. Milyonlarca meyve fidanı dağıttık İzmir’de. Kovan dağıttık, arı dağıttık. Üretim artışı teşvik ettik. Şimdi bu ürünlerin pazarlanması için elimden geleni yapıyoruz. Büyük zincir marketlerle görüşüyorum. Önemli bir aşamaya geldik. Pazarlamadaki gücümüzü artırabilmek için paketleme tesisinin önemi ortaya çıkıyor. Ödemiş Bademli’de ilk tesisimizi kurduk. Sırada Menderes ve Bayındır var. Bu tesisler sayesinde, büyük market zincirleri, peşin paraya ve o günün en yüksek fiyatıyla ürünlerinizi satın alacak” diye konuştu.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şunları söyledi:

    “15 yıl sizlerle birlikte yürümekten, yol almaktan ben de büyük gurur duydum. Size en büyük tavsiyem, daha çok çalışmanızdır. Hep beraber çalışacağız, üreteceğiz; çoluğumuza, çocuğumuza, atalarımıza layık olacağız. Birbirimize güveneceğiz, inanacağız. Ben bunu söylerim, buna inanırım. Babamın çırağıyım. Entrika işleri bilmem. Sadece çok çalışırım. Adam gibi dururum. Hep doğruyu söylerim. Siyasette büyük hata yapmadım çok şükür. Belediye başkanlığında 15 sene postu deldirmeden durdum mu? Durdum.”

    Başkan Kocaoğlu’na Kiraz temasları sırasında CHP İlçe Başkanı İsmet Korkmaz ile CHP’nin aday adayı Salim Özkarakaş da eşlik etti.

  • Kocaoğlu, Birgi’deki vatandaşlardan helallik istedi

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ödemiş’in mahallelerine veda ziyaretinde bulunarak, yeniden aday olmaması nedeniyle vatandaşlardan helallik istedi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ödemiş’in tarihi Birgi kentinin Çınaraltı Meydanı’ndaki kahvehanede vatandaşlara bir araya geldi. Mart ayı sonundaki yerel seçimlerde yeniden aday olmayacağını belirten Kocaoğlu, vatandaşlardan helallik istedi. Karşılıklı sohbet havasında geçen veda ziyaretinde Kocaoğlu’na teşekkür eden Birgili vatandaşlar, Kocaoğlu’na Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem ile ilgilide görüşlerini sordu. Mahmut Badem’i kişi olarak sevdiğini söyleyen Kocaoğlu, “Fakat bu bir siyaset. Zaman zaman ayrı düştüğümüz noktalar oldu. 31 Mart’taki seçimlerde oylarınızı en iyi şekilde değerlendirmenizi istiyorum” dedi.

    Kocaoğlu, İzmir’deki kentsel çalışmaların devam ettiğini belirterek, İZBAN çalışmaları hakkında bilgiler verdi. İZBAN’ın zaman içerisinde Ödemiş’e de geleceğini ifade eden Kocaoğlu, “Bu konuda TCDD ile ortak projemiz var; proje doğrultusunda çalışmalar sürüyor” dedi. Kalabalık bir vatandaş topluluğu tarafından karşılanan Kocaoğlu, alkışlarla mahalleden beldeden uğurlandı. Kocaoğlu’nu Birgi Muhtarı Mehmet Yapıcı, CHP Ödemiş İlçe Yönetimi ve belediye başkan aday adayları da yalnız bırakmadı.

  • Kocaoğlu: “Dik durmanın bedeli ağır olur”

    Foça’ya “veda ve teşekkür” için giden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Belediye başkanı kelle koltukta iş yapar. Birinci meziyeti namusu, ikinci meziyeti ise dik durmasıdır. Ama dik durmanın bedeli de ağırdır” diye konuştu.

    15 yıllık görev süresinin ardından mart ayında yapılacak yerel seçimlerde aday olmayacağını açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçelere başlattığı veda ziyaretlerini Foça’yla sürdürdü. Sırasıyla Gerenköy, Ilıpınar, Yeniköy, Kozbeyli, Yeni Foça Merkez, Koca Mehmetler, Yenibağarası ve Bağarası sakinleriyle bir araya gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ ile Cumhuriyet Halk Partisi Foça İlçe Başkanı Baran Gezmiş Yıldırım da eşlik etti. Kendi ifadesiyle “helallik” istemeye geldiğini ifade eden Başkan Kocaoğlu, “15 sene bana sürekli destek çıktınız. Arkamda durdunuz. Ben de geldiğim günkü gibi ayrım yapmadan, adaletten ayrılmadan vatandaşın lokmasını büyütmek için çalıştım” dedi.

    “Önce namus, sonra dik duruş”

    Ziyaretleri sırasında belediye başkanlarında olması gereken özelliklere değinen Aziz Kocaoğlu şunları söyledi: “Belediye başkanı kelle koltukta iş yapar. Belediye başkanının birinci meziyeti namusu, ikinci meziyeti ise görev yaptığı kentin, ilçenin toprağını, suyunu, havasını koruyabilmek için dik durmasıdır. Dik durmanın bedeli de ağırdır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı, manevi olarak çok büyük sorumluluk taşıyan ve çok emek isteyen bir iş. 4.5 milyon kişinin parasını harcıyorsun. Bu kolay iş değil. Onun verdiği sorumluluk, yük bambaşka. Siyasette bütün koltuklar zordur ama en zoru belediye başkanlığıdır. Belediye başkanlığı icra makamıdır. Yaptıklarını cebine koyar, yapmadıklarını bayrak yapar gezer. O yüzden belediye başkanı çok çabuk yıpranır.”

    Kötüleyerek siyaset yapılmaz

    Seçim döneminde ihtiyaç olan en önemli şeyin saygı ve nezaket olduğunun altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Ben hangi partiden kim olursa olsun haksızlığa, adaletsizliğe gelemem. Babam olsa da tepkimi gösteririm. İzzet-i nefsime dokunulduğunda sert bir adamım ama vatandaşa hizmette sert olunmaz. Ben böyle siyaset yaptım. Belediye başkanı adaylarına da tavsiyem şudur; birbirini kötüleyerek siyaset yapılmaz. Kendi partisini kötüleyen adamı, başkan yapmazlar. Siz ilçesinde ne gibi projeler yapacaksınız, lokmayı nasıl büyüteceksiniz onu yazın, onu çalışın. Kötü söz sahibine aittir, onu aşağıya çeker” diye konuştu.

    Tarımda yaptıklarınızı bilmeyen yok

    Ilıpınar köyü sakinlerinden Atilla Kanat, karşısında gördüğü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na, “Ülkenin durumu çok kritik. Adaylığı bir daha düşün. Biz seni biliyoruz. Sen bizim ağabeyimiz oldun. Seni yeniden başkan görmek istiyoruz” dedi. Yenibağarası köyünde Başkan Aziz Kocaoğlu’nu dinlemeye gelen Şerife Aygün Gökce ise, “İstanbul’da yaşıyorduk. Buraya sizin için taşındık, Foça’ya yerleştik. Sizin tarımda yaptığınız devrimi bilmeyen yok. Biz de çiftçiye verdiğiniz imkanlardan faydalanmak istedik. Şimdi zeytin tarlamız var ve sizin bizlere verdiğiniz zeytin fidanlarını yetiştiriyoruz” dedi.

  • İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu:

    İZMİR (İHA) – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmirlinin çizgisini, duruşunu, vazgeçmediği değerleri Kordon’da 2 kadeh rakıya indirgemek kimsenin hakkı ve haddi değildir” dedi.

    Kentlilere keyifli vakit geçirebilecekleri yeni rekreasyon alanları oluşturan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu kez Gaziemir EVKA-7’de yaklaşık 40 dönümlük alanda düzenlemesini yaptığı Zeytin Park Yaşam Korusu’nu hayata geçirdi. Betonarme hiçbir yapının inşa edilmediği Zeytin Park, doğal yapısıyla kendisine hayran bıraktı. Zeytin ağaçları tarafından güzel kokuların yayıldığı park, kalabalık törenle hizmete açıldı.

    “Hedefe kilitlenmek mevkiiyle makamla olmaz”

    İzmirlilerin yoğun ilgi gösterdiği açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, siyasetin önce ülke, millet ve devlet için yapıldığını hatırlatarak, “Bizler sadece aracıyız. Önemli olan ülkedir, vatandaşımızdır, doğamızdır, suyumuzdur, toprağımızdır. Siyasette iddia edeceğiz, tabii ki mücadele edeceğiz ama ne her şeyin sonu ne her şeyin başlangıcıdır siyaset. Yerelde ve genelde ülkeye hizmet etmek için meşakkatli bir yolculuktur. Yolculuğun en önemli kriteri de bu işi severek, inanarak yapmaktır. Kişisel menfaatleri beyninde yıkıp yola çıkmaktan geçer” dedi.

    “Bu bir nöbet değişimi”

    Başkan Kocaoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Partiler araçtır ve onlar da ölümlüdür. Dünyanın en eski partilerinden CHP’de siyaset yapmak zor iştir. Gelenekleri, görenekleri, kırmızı çizgileri vardır. Her ne kadar toplumla erozyona uğrasa da, özü durmaktadır. Özü giderek güçlenecek ve ülke için siyaset yapan insanların egemen olduğu, bütün siyasi partilerin örnek alacağı bir örgüt haline gelecektir. Çıkış yolu budur. Ülkeye hizmet etmek, kendini vakfetmekten geçer. Yakınlarını ihmal etmekten, mevkii makamı bir tarafa bırakmaktan, parayı pulu unutmaktan geçer. Siyaset adama koltuk da verir koltuktan da alır. Bu bir görevdir. Nöbete gidilir, nöbet biter ve evine, sivil hayata dönersin. Bunun için hiç kimsenin kimseyi kırmaya hakkı yok.”

    “Ancak bu kadar İzmirli olursunuz”

    AK Parti İl Başkanı’nın “Aziz Kocaoğlu ne kadar İzmirliyse, Nihat Zeybekçi de o kadar İzmirli” sözüne cevap veren Başkan Kocaoğlu, “Ben 1968 senesinde üniversite okumak için İzmir’e geldim. 1978 senesinde ticarethane kurdum. 50 senedir de İzmir’de yaşıyorum. 30 Ağustos 1978’den beri de bu kentte vergi mükellefiyim. Bütün işim gücüm burada. İzmir’i sindirmek, hissetmek, İzmirliyi tanımak, İzmir’in duruşunu, hassas değerlerini bilmek gerek. Siz eğer ‘Aziz Kocaoğlu gibi İzmirli’ gibi bir sıfat takmak istiyorsanız, İzmirlinin çizgisini, duruşunu, vazgeçmediği değerleri 2 kadeh rakıya indirgiyorsanız, ancak bu kadar İzmirli olursunuz. Kimsenin buna hakkı da yoktur haddi de değildir. Herkes tarafından böyle bilinsin” şeklinde konuştu.

    “İzmir’de hak arama özgürlüğü var”

    ‘İZBAN’da grev var, grev olacak’ söylemlerine de yanıt veren Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:

    “Yüzde 50 ortağı olduğumuz İZBAN, Türkiye’de incelenmeye değer bir ilktir. Türkiye ekonomisinin Cumhuriyet’in kazandırdığı ekonomik değerlerin; Sümerbankların, Eti Bankların, basma fabrikaların heba edilmeyip, yok edilmeyip ortadan kaldırılmayıp, büyütülmesinin formülüdür. Türkiye’de bir devlet kurumuyla, bir yerel yönetimin yüzde elli ölümüne ortaklığıdır. İstismara fırsat vermeyen, kimsenin arka bahçesi olmayacak bir nikahtır bu ortaklık. Onun için verimli ve başarılıdır. Peki, neden başka hiçbir kurumda grev olmuyor? Hiç sordunuz mu? Düşündünüz mü? Başka yerde sendika yok mu? İzmir’in dışındaki belediyelerde sendika yok mu? Çünkü burada hak arama özgürlüğü var. Bu kent özgür bir kent. Burada yerel yönetimin şemsiyesi, iş odaları, sivil toplum örgütleri ve İzmirli hemşerilerimizle kurduğumuz bir kent mekanizması var, insana emeğe bakışımız var. Başka yerde uygulanamayan demokratik haklar burada sorgulanıyor.”

    “Vadesi geçmiş bir kuruş borcumuz yok”

    Türkiye’deki kriz ortamı olduğunu ve herkesin etkilendiğini savunan Başkan Kocaoğlu, “Bu krizden en az etkilenecek ve en hafif atlatacak olan, 5 yıldır finans yapısını güçlendiren İzmir Büyükşehir Belediyesi‘dir. Bizim IMF ile işimiz olmaz, olamaz. O hazinenin yetkisi. Bir kuruş itibarı olan, iş bilen, iş yapmak isteyen adam, özel sektörde de, devlette de borçlanır. Bunun ölçüsü şudur; vadesi geçmiş borcun var mı? Borcunu zamanında ödüyor musun? Borç ödeme ahlakı esnafın bir numaralı ahlakıdır. Ticaret itibardır, güven üzerine kurulur. Ne kadar çek, senet yazarsan yaz. Bizim şu anda vadesi geçmiş bir kuruş borcumuz yok. Kendi göbeğini kendi kesen, hazinenin kefil olmadığı kendimizin alıp kendimizin yaptığı bir kurumuz” dedi.

    “Kendi partisini kötüleyen adamı başkan yapmazlar”

    İzmir’in yerel seçime giderken ayrı bir özelliğinin olduğunu da söyleyen Aziz Kocaoğlu, “Büyükşehir ve büyük ilçelerin tamamı CHP’de. Zaman zaman aday adayı arkadaşlar Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirmeye, kendi ilçesindeki belediye başkanını da eleştirerek kendine yer açmaya çalışıyor. Bu siyasette doğru değil. Belediye başkanının arkasında durmak zorundasınız. Belediye başkanı kötülenerek siyaset yapılmaz, başkan hiç olunmaz. Kendi partisini kötüleyen adamı, başkan yapmazlar. Saçma sapan haberleri bir tarafa bırakarak otursun beldesinde, ilçesinde ne gibi projeler yapacak lokmayı nasıl büyütecek onu yazsın, onu çalışsın. Sizin ilçenizdeki kavga kimseyi ilgilendirmiyor. Partiyi aşağıya çekmekten oy kaybına uğratmaktan başka bir şey olmaz. Tavsiyem projelerinize odaklanın. Bırakın bunları bunlar zararlı şeyler. Kötü söz sahibine aittir onu aşağıya çeker” diye konuştu.

    “Bizlere güvenin”

    Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol ise şunları söyledi:

    “2009 yılında göreve geldiğimizde birçok projeye imza attık ama bunların başında Aziz Kocaoğlu vardı. Birçok projeye birlikte imza attık. Belediyemize birçok yatırım yaptı. Katlı otoparktan tutun da yeşil alanlara, kapalı spor salonundan kültür merkezine kadar pek çok hizmeti Gaziemir’e getirdi. 10 yıl önce kasaba görüntüsünde olan Gaziemir, bugün Türkiye’de yaşanabilir 23. kent oldu. Yemyeşil bir kent. Bir yeşillik daha katıldı. Gaziemir’in en büyük parkı Zeytin Park oldu. Bizler yapıyoruz sizler bu projelere sahip çıkacaksınız. Çocuklarımıza bırakacağınız en büyük zenginlik yeşilliktir. Elimizden geldiğince de bu zenginliklere yenisini eklemeye devam edeceğiz. Bu alanları imara açmak istiyorlar ancak bizler Aziz Başkan ile birlikte direniyoruz. Bir metre kare yeşillik alanı bile imara açmadık. Birileri rant peşinde koşuyor bizler ise hizmet peşindeyiz. Bizlere güvenin desteğinizi esirgemeyin.”

    Tören sonunda Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na belediyenin zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağı hediye edildi.

    Gaziemir’e yeni nefes

    Yaklaşık 3 milyon liraya mal olan Gaziemir Zeytin Park Yaşam Korusu’nu oluştururken mevcut 350 adet zeytin ağacı koruyan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bunlara ek olarak 46 adet ağaç ile abelya, ardıç, eskolonya ve teksanum gibi türler başta olmak üzere 11 bin 500 adet çalı grubu bitki dikimi gerçekleştirdi. Mezem, katırtırnağı, orman sarmaşığı, menekşe ve sıklamen gibi türlerden oluşan 225 bin adet yer örtücü, sarılıcı, soğanlı ve mevsimlik çiçek dikimi ise bölgeye ayrı bir renk kattı. 55 adet çatılı piknik masasının bulunduğu Zeytin Park Yaşam Korusu’nda doğayla uyumlu yürüyüş yollarının yanı sıra engelsiz spor ve engelsiz oyun alanları, oyun grupları ve çok amaçlı sahalar da bulunuyor. 10 adet çeşme ve taşınabilir büfenin de yer alacağı Zeytin Park, bölge sakinlerinin her ihtiyacına cevap verebilecek.

  • Aziz Kocaoğlu, İzmir Modelini anlattı

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 3 dönemdir uyguladığı ’İzmir Modeli’yle ilgili, “Bu doğrultuda bir stratejik plan yaptık. Yatırımlarla ilgili 12 yıllık bir projeksiyon çizdik. Bizim İzmirlilere ’size şunu vereceğiz’ deme hakkımız yok, karşılıklı konuşarak ’sizin ihtiyacınız ne’ diye sormamız gerektiğini düşündük. Buna katılımcı yönetişim diyorlar. İzmir Modeli’nin oturduğu zemin budur” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Başkan Aziz Kocaoğlu, döneminde hayata geçirdiği yatırım ve projelerle birlikte literatüre ‘İzmir Modeli’ olarak geçen yerelde kalkınma stratejileri, Yaşar Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumda masaya yatırılıyor. Ülkenin önde gelen akademisyenlerinin sunumlarıyla gerçekleşen “Yerel Yönetimde İzmir Modeli” başlıklı sempozyum, İzmir Akdeniz Akademisi ve Yaşar Üniversitesi koordinasyonunda düzenleniyor.

    “Karşılıklı konuşarak ’sizin ihtiyacınız ne’ diye sormamız gerektiğini düşündük”

    İki gün sürecek sempozyumun açılış bölümünde konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, modeli oluşturan çalışma ve uygulamaları anlattı. Yerel yönetimlerin her alanda yaşam kalitesini yükseltmekten ve kentin kalkınmasından sorumlu olduğu düşüncesiyle hareket ettiklerini söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Bu doğrultuda bir stratejik plan yaptık. Yatırımlarla ilgili 12 yıllık bir projeksiyon çizdik. Bizim İzmirlilere ’size şunu vereceğiz’ deme hakkımız yok, karşılıklı konuşarak ’sizin ihtiyacınız ne’ diye sormamız gerektiğini düşündük. Buna katılımcı yönetişim diyorlar. İzmir Modeli’nin oturduğu zemin budur” diye konuştu.

    Kalkınmanın gerçekleşmesi kapsamındaki çalışmalara ilk olarak Yarımada’da başladıklarını dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, “Yarımada Türkiye’nin en önemli coğrafyalarından bir tanesi. 171 hektarlık bu bölgenin nasıl kalkınacağına ilişkin bir yarışma yaptık. 130’a yakın proje çıktı. Bunların içinden uygulanabilecek 10 tanesiyle yarımada, Türkiye’de ve dünyada tanınır oldu. Küçük Menderes’te beş kooperatif bulmuştuk ve hedefe yürüyorduk. Bu arada Gediz ve Bakırçay’ın stratejik planını yaptık. Bu çalışmalar dört sene sürdü. Küçük Menderes kooperatifçilik eğilimiyle pik yaptı. Çalıştığımız beş kooperatif her açıdan 10 katından fazla büyüdü. Gediz ve Bakırçay’da da kooperatifçiliği teşvik etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Kalkınma topyekün bir şey”

    Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:

    “Kentin tüm yatırımlarına kentliyle beraber karar verdiklerini, bunu da hem kullanma hem koruma duygusu geliştirdiğini vurgulayarak, “2004 yılına kadar Türkiye’nin üçüncü borçlu belediyesiydik. Masaya oturduğumuzda o zamanın parasıyla 1 katrilyon 804 trilyon borcumuz vardı. İlk aylarımız gece yarılarına kadar hesap yaparak geçti. Hayal ettiklerimizi, bilimsel çalışmalarla belirlediğimiz yol haritamızı bu borçları ödedikten sonra gerçekleştirdik. Eğer sağlam bir finans yönetiminiz yoksa bunları gerçekleştirmeniz mümkün değil. Görev geldiğimde uzun yıllardır bize kimse kredi vermiyordu. Bütün bankaların genel müdürlüklerini ziyaret ettim, kimse kredi vermedi. Bugün ise dünya finans piyasasından kefilsiz, hazine garantisiz borçlanabiliyoruz. Kalkınma topyekün bir şey. Sadece tarıma, sadece sanayiye yönelip diğerlerini ihmal etmek olmaz. Mesela OSB’lere ciddi altyapı yatırımı yaptık. Stratejik planda bizim İzmir için en önemli tespitimiz şu oldu; İzmir sanayide gelişimini sürdürecektir, potansiyeli yüksektir, dünyaya açılabilecek güçtedir. Tarım ihmal edilmiştir. Tarıma ilk yüzünü dönen, destek olan, tarımın, çiftçinin ne kadar önemli olduğunu ülke gündemine getiren biz olduk. Bugün son ekonomik krizden sonra tarımı ağzına almayanlar, artık tarımı konuşmaya başladı. Üretimi ağzına almayanlar üretimi konuşmaya başladı. Neden; çünkü başka çıkış yolu yok. Ben ekonomi tahsili yaptım. Türkiye’de bugün uygulanan kalkınma modelinin doğru olmadığına, kesinlikle satacak malı ve parası olan devletlerin sistemi olduğuna, bu modelle kaynaklarımızın giderek zayıflayacağına üniversite yıllarından beri inanmaktayım. Sadece konut, sadece para politikası ve finans oyunlarıyla bu ülkenin kalkınamayacağını, katma değeri yüksek ürün üretenlerin çok daha büyüyerek çıkacağını yıllar önce söylemiştim; ama ne kadar fırtına atlattık. Askeri müdahalelerin, muhtıraların enflasyonu ve devalüasyonu takip ettiğini görebiliriz.”

    “Tüm yerel yönetimlerle yoğun bir işbirliği içindeyiz”

    Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rektör Cemali Dinçer ise Yaşar Üniversitesi olarak İzmir’le ilgili her konuya özel önem verdiklerini, bulunduğu kente ışık tutan bir üniversite olmaya çabaladıklarını söyledi. Tüm yerel yönetimlerle yoğun bir işbirliği içinde olduklarını vurgulayan Dinçer, “Stratejik planımızın bir parçası olarak yerelde toplumsal katkı sağlama hedefiyle çalışıyoruz. Sempozyuma bu anlayışımızın bir gereği olarak memnuniyetle ev sahipliği yapıyoruz. İzmir yerel yönetim modeli, yerel yönetim üniversite işbirliğinin en yetkin örneklerinden biridir. Diğer tüm kuruluşlarımıza örnek olmasını diliyorum. Elde edilen başarılı sonuç Aziz Kocaoğlu ve ekibinin bilimsel çalışmalara verdiği değerin göstergesidir. Burada yapılan tartışma ve değerlendirmelerin yerel yönetim literatürüne katkı sağlayacağı açıktır. Bu çalışmaların uluslararası boyuta taşınacağına İzmir’in başarısının uluslararası literatürde hak ettiği yeri alacağına inanıyorum” diye konuştu.

    İki gün sürecek sempozyumda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yönetim modeli çerçevesinde “Mali Disiplin ve Stratejik Planlama”, “Yerelde Kalkınma”, “Toplu Ulaşım”, “Sosyal Hizmetler”, “Körfez Olgusu ve Çevre”, “Katılımcı Planlama-Dönüşüm”, “Kültür ve Akdeniz Akademisi” başlıkları ele alınacak.