Etiket: Kobiler

  • KOBİ’ler Dünyaya Açılıyor

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Aytuğ Onur, güçlü ekonominin yolunun güçlü KOBİ’lerden geçtiğini söyledi.

    BTSO’nun Türkiye’deki oda ve borsalara örnek olan “Akademi” projesi çerçevesinde ‘KOBİ’lerin Küresel Piyasalara Açılması” konulu eğitim düzenlendi. Programa BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Aytuğ Onur, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özgür Çengel ile çok sayıda firma temsilcisi katıldı. Onur, Türkiye ekonomisine yön veren şehirlerin başında gelen Bursa’da kent dinamikleri ile birlikte bölgeyi ve Türkiye’yi dünyanın en büyük ekonomileri arasına taşımayı hedeflediklerini söyledi.

    Ekonomiyi büyütmek ve ülkenin refah seviyesini artırmanın yolunun KOBİ’leri geliştirmekten geçtiğini vurgulayan Onur, Türkiye’de işletmelerin yüzde 99,8’ini oluşturan KOBİ’lerin, toplam istihdamın yüzde 78’ini karşıladığını belirtti. Dünya çapında güçlü bir ekonomi olmanın yolunun güçlü KOBİ’lerden geçtiğini ifade eden Onur, “Bizler de BTSO olarak gerek KOSGEB ile işbirliği içerisinde düzenlediğimiz kurslarla gerekse de yurt dışı fuar organizasyonlarımızla KOBİ’lerimize ve girişimci adaylarımıza önemli fırsatlar sunuyoruz” dedi.

    “KURUMSALLAŞMA VE MARKALAŞMA KONULARINDA SIKINTILAR YAŞIYORUZ”

    KOBİ’lerin ekonominin dinamosu konumunda olduğunu ifade eden İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özgür Çengel, “Toplam katma değerin yüzde 55’ini oluşturan KOBİ’lerimiz Türkiye ihracatının yüzde 56’sını gerçekleştirmektedir. Markalaşmak için rekabet ve küreselleşme, ürün ve hizmetin farklılaştırılması, şahsa özel üretim ve tasarım, değer oluşturma, Ar-Ge ve İnovasyon gibi konulara önem verilmeli” dedi.

    Türkiye’deki KOBİ’lerin ithalattan çok ihracata dayalı bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Rektör Yardımcısı Çengel, şunları söyledi:

    “Firmalarımız önce üretim yapıp ardından elde ettikleri ürünleri yurt dışındaki pazarlara ulaştırmak istiyor. Firmalarımızın hedef pazarlarına yönelik doğru adımlar atması için önce hedefledikleri yurt dışı pazarın incelemesini yapıp ardından pazarın ihtiyacına uygun ürünleri üretmesi gerekiyor.”

    BTSO Çevre ve Temiz Üretim Konseyi Yöneticisi Mustafa Uysal, KOBİ’lerin ülke ekonomisini hedeflerine taşımada önemli bir rolünün olduğunu söyledi.

    ÇİNLİLER AVRUPALI ŞİRKETLERİ SATIN ALIYOR

    Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Selim Pazarçeviren, Bayram Yıldızoğlu ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Kasımoğlu sunum gerçekleştirdi. Murat Kasımoğlu, Avrupa başta olmak üzere yabancı ülkelerde satılık şirketlere ortak olan KOBİ’lerin dış pazara açılmasının daha kolay olacağını anlattı. Almanya’da birçok farklı sektörde büyük tecrübelere sahip 100 bine yakın şirketin satılık olduğunu hatırlatan Kasımoğlu, “Türkiye’deki KOBİ’lerimiz yurt dışına açılması için yabancı şirketlerle organik bağ kurabilmeli. Örneğin Almanya’da çok sayıda firma alıcısını bekliyor. Bu şirketlerin sektör çeşitliliği de çok fazla. Çinliler bu işleri çok iyi yapıyor. Şu an Avrupa ülkelerinde kilometrelerce uzaklıktan gelen Çinli işadamları, Avrupalı şirketleri satın almaya çalışıyor” dedi.

  • ’Büyüyen Kobiler’ Etkinliği

    Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen Başaran Symes, son zamanlarda Güneydoğu’da yaşanan acıların 78 milyonun ortak sorunu olduğunu söyledi.

    Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile TÜRKONFED işbirliğinde, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Hatay Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (HASİAD) ev sahipliğinde düzenlenen ‘Büyüyen Kobi’ler’ adlı etkinlikte gündeme dair açıklamalar yapan Symes, son dönemde Güneydoğu’da yaşanan sorunun ortak akılla çözülmesi talebinde bulundu.

    Symes açıklamasında; “Evlerini terk etmek zorunda kalan komşularımıza üzülürken aslında son dönemlerde ülkemizin bir bölümünde benzer sahneleri görmekten de çok derin bir üzüntü içinde olduğumuzu burada bir kez daha belirtmek isterim. Aslında ülkemizde yaşanan bu trajedi, bana göre tarifsiz acı tüm ülkenin 78 milyonun sorunudur. Yani bunu bölgenin sorunu olarak hiçbirimiz düşünemeyiz. Ülkemizin bir bölümünde insanlar evlerini terk etmek zorunda kalıyorlarsa bizlerin kendi evlerinde kendi şehirlerinde huzur içinde olmamız kesinlikle mümkün değil. Güneydoğu’da devam eden terör hepimizin içini acıtıyor. Gece 2 buçuk 3’e kadar uyuyamadım, kanallarda dolaştım çünkü dün kaldırılan cenazeler, bugün kaldırılması planlanan cenazeler gerçekten çok tarif edilecek acılar değil. Hergün bu tür haberler geliyor ve haftalara yayılan sokağa çıkma yasakları hakikaten hayatı ciddi derecede sekteye uğratıyor. Tabiî ki terörün önlenmesi, kamu düzeninin sağlanması olmazsa olmaz. Fakat asayiş ve güvenlik önlemlerinin yanı sıra birliğimizi, bütünlüğümüzü sağlayacak önlemler de süratle hayata geçmesini arzu ediyoruz. Coğrafyamızı sarmış olan kriz ortamı arasında, ülke olarak aslında kendi içimizdeki birlik ve beraberlik çok daha önemli. Bunun yanında bu beraberliği çok daha süratle sağlamamız gerekiyor. Etrafımızda bu denli bir kaos varken, içeride içimizdeki zenginlikleri avantaja çevirerek içeride kaosa düşmeyelim. Kutuplaşmayı reddedip birbirimizi ön yargısız dinleyelim. Bu topraklarda adaleti, refahı ve huzuru baki kılmak için asgari müştereklerimizin ne olduğunu ifade edip, ifade özgürlüğü saygısı içerisinde etraflıca görüşüp tartışalım ve bu problemlerimizi diyalogla halledelim. Vatandaşların hak ve özgürlüklerini kısıtlamadan sorun çözme ereklerimizi mutlaka geliştirmeliyiz. Kürt sorununda da terörizme karşı çıkarak siyasi ve demokratik bir çerçeve içinde yol almayı başarmak zorundayız. Bu kaos ortamının üstesinden ancak böyle bir yaklaşımla geleceğimize inanıyorum. Bugün Türkiye’nin gündemini terör ve siyaset gerginliğine teslim edemeyiz. Bir yandan siyasi istikrarı, huzuru ve birlikteliği sağlayabilmeliyiz, diğer yandan Türkiye’nin son derece inandığımız orta uzun vadedeki pozitif ayrıştıracak hedeflerini ele alıp reform alanlarına kesintisiz olarak odaklanabilmeliyiz. Terörün Türkiye’nin potansiyelini ortaya çıkaracak reform alanlarından uzaklaştırmasına kesinlikle izin vermemeliyiz.”dedi.

    SURİYE SAVAŞI EN ÇOK HATAY’I ETKİLEDİ

    Suriye’de yaşanan savaştan en çok etkilenen illerin başında Hatay’ın geldiğine değinen TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes; “Komşularımızın içinde bulunduğu durum, ülkemizi olduğundan daha fazla Hatay’ın da içinde bulunduğu sınır kentlerimizi etkiliyor. Türkiye’de uluslar arası yük taşımacılığı yapan taşıtların İstanbul’dan sonra en çok olduğu il Hatay, komşu ülkelerdeki sorunlardan dolayı ekonomik önemli bir sıkıntı yaşıyor. Yaş sebze ve meyve ihracatında Türkiye’deki en büyük aktörlerden olan Hatay, yine komşu ülkelerle yaşanan sorundan dolayı ciddi sıkıntı içine girdi. Savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli misafirlerin kentin şuandaki nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturduğunu ve bu nüfusun da doğal olarak şehrin ekonomik iklimine, sağlık eğitim ve işsizlik, aynı zamanda kalifiye olanlarında işsizliğe katkı sağladığını da öğrendik. Bunların hepsinin bölgeye ciddi bir etkisi olduğuna tanık oluyoruz” dedi.

    Konuşmaların ardından program, gerçekleştirilen panellerle devam etti.

    Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy panelde yaptığı konuşmada, dijitalleşmede bizi bekleyen en büyük ve önemli gelişmenin, Nisan ayı itibariyle 4.5G teknolojisinin hayatımıza girecek olması olduğunu söyledi. Bu teknolojiyle 3G’nin en az 10 katı hızlara ulaşılacağını belirten Aksoy, “Bu teknoloji, daha hızlı, daha etkin ve daha rekabetçi iş süreçlerinin mimarı olacak. Bu da iş süreçlerinde önemli ölçüde verimlilik artışını, rekabetçiliği ve maliyet avantajını beraberinde getirecek. 4.5G, özellikle makinelerarası iletişim (M2M) alanında büyüme sağlayacak. İş dünyası 4.5G ile beraber bulut tabanlı uygulamalara yönelerek önemli zaman ve maliyet avantajı sağlayacak. KOBİ’lerin dijitalleşmesi, 4.5G’li yeni geleceğe hazır olmak açısından da önem taşıyor. Biz bugün 19 ülkede 4G, 5 kıtada ve 15 ülkede ise 4.5G hizmeti veren bir operatör olarak, bu global deneyimimizi Türkiye’ye de taşıyor ve yarına hazırlanmak isteyen KOBİ’lerin “dijital iş ortağı” olarak faaliyet gösteriyoruz” dedi.

    Tüm dünyada dijitalleşen şirketlerin kaynaklarını artırmadan gelirlerini sektörlerinin yüzde 9 üzerinde büyüttüğünü belirten Aksoy, “Kârlılıklarını sektörlerinin yüzde 26 üzerinde gerçekleştiriyor. Pazar değerleri sektörlerinin yüzde 12 üzerinde belirleniyor. Operasyonel verimlilik kazanarak daha çok müşteriye ulaşıyor” dedi.

    Hatay’daki şirketlerin dijital karnesini çıkardıklarını belirten Aksoy, “Yarına Hazırım Platformu’nda Hatay’daki şirketlerin de dijitalleşme haritasını çıkardık. Yarına Hazırım Platformu’yla Hatay’da 40’tan fazla şirkete ulaştık. Çok önemli veriler elde ettik. Hatay’daki şirketlerin dijitalleşme endeksinin yüzde 39 ile maalesef Türkiye’nin ortalamasının altında olduğunu gördük. Hatay’daki işletmelere baktığımızda;

    her 10 işletmeden 7’sinin müşteri yönetimini ve bağlılığını artıracak çözüme ihtiyacı var. Ancak yüzde 75’i bu yazılımları kullanmayarak yüzde 35’e varan oranda daha fazla müşteri adayına erişme imkanından faydalanamıyor. Her 10 işletmeden 6’sının geniş ürün ürün yönetimini artıracak çözüme ihtiyacı var. Ancak yüzde 68’i bu yazılımları kullanmıyor. Öte yandan CRM altyapısına geçen işletmeler yüzde 28’e varan oranda satışlarını artırma fırsatı elde ediyor. Her 10 işletmeden 8’i müşterilerine tanıtım faaliyetlerine ihtiyaç duyuyor. Ancak bu işletmelerin yüzde 69’u bu ihtiyacına yardımcı olacak teknolojileri kullanmıyor. Biz Hatay’daki bu dijital tabloyu daha da iyi ve rekabetçi bir noktaya getirmeye talibiz” dedi.

  • B20 Kobiler Ve Girişimcilik Görev Gücü Başkanı Yurter’den Rektör Solak’a Ziyaret

    Türkiye’nin G20 dönem başkanlığında, G20’nin iş dünyası ayağını oluşturan B20 platformundaki 6 görev gücünden biri olan KOBİ’ler ve Girişimcilik Görev Gücü Başkanlığını yürüten Afyonkarahisar’lı İşadamı Melih Yurter, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak’ı ziyaret etti.

    Afyon Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Melih Yurter, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ve Rektör Danışmanı Doç. Dr. Tuğrul Kandemir’e Görev Gücü Başkanlığı sürecinde verdikleri destekten ötürü teşekkür ziyaretinde bulundu. Ziyaret esnasında Melih Yurter, Rektör Solak’a Türkiye’nin G20 dönem başkanlığında B20 toplantılarında yapılan çalışma ve alınan kararlar hakkında bilgi verdi ve bu çalışmalarda üniversitenin desteğinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yurter, ziyarette B20 platformunda şimdiye kadar 5 görev gücü tanımlanmışken ilk defa Türkiye’deki toplantılarda 6. Görev Gücü KOBİ’ler ve Girişimcilik Görev Gücü oluşturulduğu ve bundan sonraki B20 toplantılarında bu görev gücünün çalışmalarına devam etmesinin kararlaştırıldığı söyledi.

    Ziyaret sonunda Yurter AKÜ’nün desteğinden dolayı Rektör Prof. Dr. Mustafa Solak’a ve B20 KOBİ ve Girişimcilik Görev Gücü Başkanlığı sürecinde kendisine danışmanlık desteği veren Doç. Dr. Tuğrul Kandemir’e birer plaket takdim etti.