Etiket: KKTC

  • KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin garantörlüğü, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı, egemenliğimiz ve siyasi eşitliğimiz kırmızı çizgilerimizdir”

    KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin garantörlüğü, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı, egemenliğimiz ve siyasi eşitliğimiz kırmızı çizgilerimizdir”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, gayriresmi 5+1 zirve öncesi Rum tarafının tahriklerinin de yoğunlaşarak devam ettiğini belirterek, “Türkiye’nin garantörlüğü, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı, egemenliğimiz ve siyasi eşitliğimiz kırmızı çizgilerimizdir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı yazılı açıklamada gayriresmi 5+1 zirvesinin gerçekleşmesine yönelik girişimler gündemdeki yerini korurken Rum tarafının tahriklerinin de yoğunlaşarak devam ettiğini belirtti. Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılmasını ve Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını talep eden Rum tarafının Kıbrıs Türkü’nün vazgeçilmez kırmızı çizgisi olan egemen eşitliğin kabul edilemeyeceğini bir kez daha açıkladığını ifade etti. Tatar, “Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis bu açıklamayı yaparken ’Türk tarafının egemen eşitlik talebi memleketin sonu olacaktır’ ifadesini kullanıp, Rum zihniyetinin değişmediğini ve asla değişmeyeceğini bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.

    “Irkçı ve hakimiyetçi Rum zihniyeti”

    Mavroyannis’in kullandığı “memleket” ifadesine göre Kıbrıs’ın tek sahibi ve efendisinin sadece Rumlar olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının azınlık olduğunu kaydeden Tatar, “Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis de bugüne kadar yaptığı pek çok açıklamada ’Kıbrıs Türkleri azınlıktır, azınlıkların da egemenlik ve siyasi eşitlik hakları yoktur’ diyerek köhnemiş, ırkçı ve hakimiyetçi Rum zihniyetini gözler önüne sermiştir” ifadelerini kullandı.

    “Egemenliğimiz ve siyasi eşitliğimizden vazgeçmek, Rum boyunduruğu altına girmeyi kabul etmektir”

    Egemenlikten vazgeçilmeyeceğini vurgulayan Tatar, “Burada bir kez daha belirtmek gerekir ki Türkiye’nin garantörlüğü, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı, egemenliğimiz ve siyasi eşitliğimiz bizim kırmızı çizgilerimizdir ve bunlardan asla vazgeçilemez. Çünkü bunlardan vazgeçmek demek, Rum boyunduruğu altına girmeyi kabul etmektir” dedi.

    “Federasyona dayalı çözüm modelinin tükendiği ortaya çıkmıştır”

    Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs konusuyla ilgili olarak uzun yıllardan beri devam eden müzakere süreçleri ile Mont Pelerin ve Crans Montana görüşmeleri de Rum tarafının köhnemiş zihniyeti ve olumsuz tutumu nedeniyle sonuçsuz kalırken, federasyona dayalı çözüm modelinin tükendiği ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

    “Bölgenin en güçlü ve en büyük ülkesi Türkiye”

    Tatar, “Kıbrıs ve bölgenin yararına yönelik olarak da yan yana yaşayan, eşit haklara sahip, egemen eşit iki devlete dayalı çözüm modeli tarafımızdan gündeme getirilmiştir. Bu çözüm modeli de bölgenin en güçlü ve en büyük ülkesi olan Türkiye tarafından da desteklenmektedir” dedi.

    “Geri adım atmayacağız”

    Egemen eşit iki devlete dayalı çözüm modelinin uluslararası alanda da destek bulduğunu bildiren Tatar, Rum tarafının bilinçli ve sistematik bir şekilde kabul edilemez taleplerde ve tahriklerde bulunarak gerginliği tırmandırdığını kaydetti. Tatar, “Temennimiz egemen eşit iki ayrı devlete dayalı çözüm modelinin hayata geçirilmesidir. Rum tarafının tüm tahriklerine rağmen, bu yolda uğraşlarının devam edeceğini ve geri adım atmayacağız” ifadelerini kullandı.

  • KKTC Başbakanı Saner, ikinci doz aşısını oldu

    KKTC Başbakanı Saner, ikinci doz aşısını oldu

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) bugün başlayan ikinci doz aşılama kapsamında KKTC Başbakan Ersan Saner ikinci doz aşısını oldu.

    Sağlık çalışanlarına, korona virüs aşılarının 2. doz yapımına bugün itibariyle başlandı. Sağlık çalışanlarının 2. doz aşı yapımı 4 gün boyunca gerçekleştirileceği aktarıldı. Başbakan Ersan Saner ve Sağlık Bakanı Ali Pilli, bugün Covid-19’a karşı ikinci doz aşısını yaptırdı.

    KKTC Sağlık Bakanlığı, 2. doz aşı tarihi gelen kişilerin aşılarını yaptırmak üzere sokağa çıkma yasağından muaf olacağını açıkladı. Sağlık Bakanlığı, 2. doz aşı tarihi gelen şahısların aşılarını yaptırmak üzere sağlık merkezlerine başvurmaları gerektiğini bildirdi. Sağlık Bakanlığı’ndan tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında uygulanmakta olan aşı programında 2. doz aşıların yapılmaya başlanması nedeni ile ikinci doz tarihi gelen şahısların aşılarını yaptırmak üzere sağlık merkezlerine başvurmaları gerekmektedir. Gerek ilçe içinde gerekse ilçeler arası seyahat ederek merkezlerimize gelecek kişiler, aşı kartlarındaki tarih ve yer bilgisinin kontrol edilmesi kaydıyla sokağa çıkma yasağından muaf olacaklardır” denildi.

    KKTC’de 75 vakanın 50’sinde mutasyonlu virüse rastlandı

    Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü, Covıd-19 PCR Tanı Laboratuvarı’nda yaptığı incelemeler sonucu; 1 Ocak-10 Şubat 2021 tarihlerinde korona virüs tanısı konulan vakaların, mutasyonlu virüs dağılımını açıkladı. Buna göre, Ocak 2021’de tespit edilen 31 vakanın 14’nün İngiltere mutasyonu olarak adlandırılan B117 mutasyonu ile enfekte olduğu tespit edildi. Şubat ayının ilk 10 gününde covid-19 tanısı konulan 75 vakanın 50’si de mutasyonlu virüs taşıdığı belirtildi.

    DESAM Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, SARS-CoV-2 virüsünün mutasyona uğramış varyantının KKTC’de yayılımına yönelik açıklamalarda bulundu. Ülkede yeni varyantın daha hızlı bir şekilde yayılım gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Şanlıdağ, “Şubat ayının ilk 10 gününde Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde pozitif tanısı konulan 75 vakadan 50’sinin mutasyonlu virüsle enfekte olduğunu saptadık. Halkımız, sosyal mesafe, maske ve hijyen önlemlerini çok daha büyük bir dikkatle sürdürmelidir” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, KKTC Meclis Başkanı Sennaroğlu ile bir araya geldi

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, KKTC Meclis Başkanı Sennaroğlu ile bir araya geldi

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, iki günlük çalışma ziyareti kapsamında geldiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu ile bir araya geldi.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği KKTC’de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Oktay, basın toplantısının ardından Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu ile bir araya geldi.

    Meclis Şeref Salonunda yapılan görüşmede, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ünal Üstel, Meclis Başkan Yardımcısı Armağan Candan, Meclis Başkanlık Divanı üyesi Milletvekilleri Erek Çağatay, Oğuzhan Hasipoğlu ve Aytaç Çaluda, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, AK Parti Genel Başkan Yrd. Çiğdem Karaaslan, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Kıbrıs Koordinatörü Halil Afşarata hazır bulundu.

    “Dijital dönüşümün önemi salgın döneminde daha iyi görüldü”

    Oktay, görüşmede altyapı projeleri ve dijital dönüşüm faaliyetlerini Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de de vatandaşlara yansıtmak istediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, dijital dönüşümle özellikle salgın dönemindeki kamu hizmetlerinin ve özel sektörün işlerinin çok daha rahat yürütülmesinde kritik önemde olduğunun görüldüğünü kaydetti. Oktay, bu tecrübeyi hükümetin talebi doğrultusunda KKTC ile de paylaşmak istediklerini ifade etti.

    Meclis Başkanlığına seçilmesinden dolayı Sennaroğlu’nu bir kez daha tebrik eden ve başarılar dileyen Oktay, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Mustafa Şentop ve milletin selamlarını iletti. Oktay, “Biz her zaman ifade ediyoruz. Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olduğumuzda önümüzde duracak hiç kimse yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımız da sabah konuşmalarında ifade ettiler, ‘Çılgın Türkler’ diye. Dolayısıyla meclislerimizin iradelerinin, milletin iradesinin bir arada olduğu yapının birlik ve beraberlik içerisinde olması Çılgın Türklerin işini daha da kolaylaştıracaktır” dedi.

    “Yapısal dönüşümlerin yapılacağı yer burası”

    “Özellikle yapmak istediklerimiz arasında yapısal dönüşümler çok önemli” ifadelerini kullanan Oktay, “Bu yapısal dönüşümlerin gerçekleşeceği yer de burasıdır. Sizden bu beklentimizi bir kez daha ifade etmek üzere yine buradayız. Bu yapısal dönüşümle ilgili beklentimiz, asla Türkiye adına bir beklenti değildir. Yapısal dönüşümün yapılmasının veya yapılmamasının Türkiye’ye bir etkisi, bir katkısı veya zararı olmaz. Ama KKTC vatandaşına, iş dünyasına, çalışanına katkısı olur. Olmazsa da zararı büyük olur. Uygulamalarda da bunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “İnşallah Kıbrıs görüşmelerinde de Meclis’in göstereceği irade Sayın Cumhurbaşkanı Tatar’ın ve Türkiye’nin KKTC ile göstereceği dayanışmayı, birlik ve beraberliği çok daha güçlü kılacaktır. Bu anlamda da Meclisin sesinin daha güçlü, daha dinamik, net bir şekilde çıkıyor olması bizi de mutlu edecektir” dedi.

    “Planlanan E-Devlet projesi ile Kuzey Kıbrıs’ın dijital çağı yakalayacağına inanıyorum”

    Meclis Başkanı Sennaroğlu ise, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ı ve heyetini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sennaroğlu, planlanan E-Devlet Projesi ile Kuzey Kıbrıs’ın dijital çağı yakalayacağına inandığını belirterek, “Mali İşbirliği Protokolü çerçevesinde Anavatan Türkiye’nin mali katkısı Kuzey Kıbrıs’ın kendi ayakları üzerinde durması açısından hayati önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’ye teşekkür

    Özellikle pandemi döneminde Türkiye’nin sağladığı destekler için de teşekkürlerini ileten Sennaroğlu, bu çalışma ziyareti sırasında ekonomik örgütler platformu ile yapılacak birebir görüşmelerin önemine değinerek, çok zor şartlarda faaliyet gösteren özel sektörün desteğe ihtiyaç duyduğuna dikkat çekti.

  • KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’dan Yunanistan Başbakanı Miçotakis’e: “Kıbrıs’ın kan gölüne dönüşmesinin sorumlusu Yunanistan’dır”

    KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’dan Yunanistan Başbakanı Miçotakis’e: “Kıbrıs’ın kan gölüne dönüşmesinin sorumlusu Yunanistan’dır”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in Türkiye hakkındaki küstah söylemlerine karşı çıkarak, “Kıbrıs’ın kan gölüne dönüşmesinin sorumlusu Yunanistan’dır” dedi.

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı yazılı açıklamada, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in Türkiye’yi işgalcilikle suçladığı küstah söylemlerine karşı çıktı. Tatar, “Kıbrıs’ta esas işgalci olan EOKA terör örgütünü kuran, Akritas Planı doğrultusunda Kıbrıs Türk halkını yok etmek için başlatılan Rum saldırılarını destekleyen ve organize eden, Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını gerçekleştirmek için 15 Temmuz 1974 darbesini düzenleyen Yunanistan’dır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs konusuyla ilgili gayri resmi 5 + BM toplantısının gerçekleşmesi yönünde girişimler devam ederken, bulunacak çözüm modeliyle ilgili kararlı duruşlarını devam ettirdiklerini belirtti.

    “Geri adım atmayacağız”

    “Duruşumuzdan geri adım atacak değiliz” ifadelerini kullanan Tatar, “Kararlılığımız halkımızın siyasi eşitliğini, egemenliğini, Türkiye’nin etkin ve filli garantörlüğü ile Türk askerini Kıbrıs’taki varlığını korumak, halkımızı azınlık durumuna düşürmemek ve tek gerçekçi çözüm yolu olan egemen iki ayrı devlet modelini hayata geçirmek yönündedir” dedi.

    Kıbrıs’ın gerçeklerine uygun olan egemen iki ayrı devlet modelini hayata geçirebilmek için uğraşlarına devam ettiklerini belirten Tatar, “Rum-Yunan ikilisinin çözüm karşıtı tahrikleri de devam ediyor. Bunun en son örneği de Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in Güney Kıbrıs ziyaretinde yaşanmıştır” ifadelerini kullandı.

    “Rum-Yunan ikilisinin gerçek dışı iddiaları diyalog ve görüşmeleri dinamitleyici nitelikte”

    Cumhurbaşkanı Tatar, “Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasaidis’in birlikte düzenledikleri ortak basın toplantısında yapmış oldukları açıklamalar Rum-Yunan zihniyetinin değişmediğini ve değişmeyeceğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. BM Genel Sekreterinin gayri resmi 5+BM toplantısının gerçekleşmesi yönünde girişimleri devam ederken, Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’ye yönelik gerçek dışı iddiaları ve suçlamaları diyalog ile görüşmeleri dinamitleyici niteliktedir” dedi.

    “Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı devam ettiği sürece emellerine ulaşamayacaklar”

    Tatar, “Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis yaptığı açıklamada 1960 garanti sistemini hedef alırken, Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını içeren bir çözümü hedeflediklerini belirtmiştir. Anastasiadis’in bu açıklaması Rum tarafının değişmez hedefi olurken, 1962 yılından bu yana Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırma yönünde devam ettirdikleri faaliyetlerin günümüze yansımasıdır. Türkiye’nin garantörlüğünün ve Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı devam ettiği sürece emellerine ulaşamayacaklarını çok iyi bilmektedirler” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye kırmızı çizgimiz”

    Türkiye’nin Barış Harekatı ile tüm Kıbrıs’a barış ve huzur getirdiğini dile getiren Tatar, Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığının, Kıbrıs Türk halkının en büyük güvencesi ve kırmızı çizgisi olduğunu ifade etti. Tatar, Kıbrıs Türk halkının asla Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinden vazgeçmeyeceğini kaydetti.

    “Rum-Yunan ikilisi görüşmelerin çökmesine neden oldu”

    Tüm müzakere süreçleri boyunca Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılmasını, Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını talep eden ve Kıbrıs Türk halkına azınlık hakları öneren Rum-Yunan ikilisinin bu tutumunun kabul edilemeyeceğini bildiren Tatar, “Son olarak Mont Pelerin ile Crans Montana görüşmelerinde de ’sıfır asker- sıfır garanti’ dayatmasında bulunan, Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği ile egemenliğini kabul etmeyen Rum-Yunan ikilisi bu görüşmelerin çökmesine neden olmuştur” ifadelerini kullandı.

    “Bu yolda da yürümeye devam edeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Tatar, “Bunların yanı sıra Annan Planı referandumu ve Crans Montana’da yaşananlar federasyona dayalı çözüm modelinin tükendiğini de gözler önüne sermiştir. Rum’un azınlığı olmaya karşı çıkan Kıbrıs Türk halkı, egemen iki ayrı devlete dayalı çözüm modelinin hayata geçmesini istemektedir. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde de iradesini bu yönde kullanmıştır. Temennimiz ve uğraşımız Rum zihniyetinin değişmesi, Kıbrıs’a ve bölgeye huzuru getirecek egemen iki ayrı devlete dayalı çözüm modelinin kabul edilmesidir. Kıbrıs sorununa çözüm bulunması girişimlerinde en gerçekçi yol budur. Bu yolda da yürümeye devam edeceğiz” dedi.

  • KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Bizim pozisyonumuz Türkiye ile uyum içerisinde, iki devletli çözüm”

    KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Bizim pozisyonumuz Türkiye ile uyum içerisinde, iki devletli çözüm”

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Bizim pozisyonumuz Türkiye ile uyum içerisinde, iki devletli çözüm” dedi.

    İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Kıbrıs’a resmi ziyarette bulundu. Raab, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde düzenlenmesi planlanan garantör ülkelerin de katılacağı Kıbrıs konulu 5+1 gayriresmi konferans öncesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) temaslarda bulundu.

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab ile Cumhurbaşkanlığı Sarayında yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından açıklama yaptı. Görüşmede Mart ayı başında gerçekleşmesi öngörülen Birleşmiş Milletler (BM) 5+1 gayriresmi toplantısı ve KKTC ile İngiltere arasındaki ikili ilişkiler ile pandemi süreci alındı.

    “Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma”

    Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma için egemenliğimizin fevkalade önemli olduğunu vurguladık” ifadelerini kullandı. Tatar, adada istikrarın ancak iki devletin birbirini tanımasıyla olacağını bildiren Tatar, önemli ilişkiler içerisine girilebilecek şekilde fırsatlar yakalandığını belirtti.

    “Payımızı istiyoruz. Parası neyse öderiz”

    Ekonomik bir takım sıkıntıların aşılması kapsamında İngiltere ile direk uçuşlar ele alındığını dile getiren Tatar, bir takım haksız ambargolar ve kısıtlamalar olduğunu aktardı. Toplantıda pandemi nedeniyle de görüş alışverişi yapıldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’de üretilen korona virüs aşılarından Güney Kıbrıs’a gönderilmesi durumunda, “Payımızı istiyoruz. Parası neyse öderiz” dedi. Tatar, Oxford-AstraZeneca’nın Covid-19’a karşı ürettiği aşıdan talep ettiklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Aşıları erken zamanda alırsak, bu sıkıntıyı o denli atlatmış olacağız” dedi.

    Toplantının en önemli konusunun ise gayriresmi 5+1 toplantısının olduğunun altını çizen Tatar, “İngiltere hem bir garantör ülke, bu meselelere yakın olan bir ülke olarak çeşitli ziyaretler yapmışlardır. Nasıl katkı koyabileceklerini değerlendirdiklerini söyledi. Toplantılar bu konuyla ilgili olarak devam ediyor. Bizim pozisyonumuz Türkiye ile uyum içerisinde, iki devletli çözüm” dedi.

    “Bizlerin haklı tarafının görmüş olmaları harika bir gelişmeydi”

    “Adil, kalıcı ve sürdürebilir bir anlaşma istediğimizi anlattık” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu aşamadan sonra İngiltere’nin kendi teknik diplomatlarıyla nasıl açılımların yapılacağını göreceğiz. Bizlerin haklı tarafının görmüş olmaları harika bir gelişmeydi” dedi.

    Adayı ilk kez ziyaret eden Raab’a Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunu aktardıkların belirten Tatar, hassasiyetlerini ve beklentilerini de ifade ettiklerini, Raab’ın da bunları gayet iyi anladığını gözlemlediğini aktardı.

    Tatar, Raab’ın kendisine İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın selamını da ilettiğini kaydederek, olumlu geçen görüşmelerinin İngiltere ile temaslarında yakınlaşma ve ilişkilerin geliştirilmesi için hayırlı olmasını diledi.