Etiket: Kirliliğine

  • AK Partili Özdağ Sulama Kanalı Kirliliğine Çözüm Getirdi

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, geçtiğimiz günlerde liseli öğrencilerin yoğun kirlilik nedeniyle tepki gösterdiği Devlet Su İşlerine (DSİ) ait sulama kanalının temizlenmesi için talimat verdi.

    TBMM 85. Yıl Çok Programlı Lisesi öğrencilerinin gündeme getirdiği Şehzadeler ilçesine bağlı Akpınar Mahallesi içerisinden geçen DSİ ait sulama kanalındaki kirliliğe, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ el attı. Salihli’de gerçekleşen HES bilgilendirme toplantısının ardından DSİ 2. Bölge Müdürü Hayati Çelenk ile görüşen Özdağ, sorunun çözülmesi ve kanalın temizlenmesi için talimat verdi. Bu hafta içerisinde çalışmaların başlayacağını ve en kısa süre içerisinde kanalın temizleneceğini kaydeden Özdağ, “Adı geçen sulama kanalı Ahmetli sol ana kanalı olup Manisa’nın girişinden Muradiye Mahallesi ve Karaali çıkışındaki mesafeye kadar olan 28 kilometrelik bölümü yerleşim birimlerinden geçmektedir. Sulama mevsimi öncesi Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından sulamaya hazırlanan kanalda yılda en az 3 defa olmak üzere değişik zamanlarda kanallara atılan çöp ve atıklardan dolayı mükerrer makineli temizlik çalışması yapılmaktadır. Söz konusu liseli öğrencilerimizin sorunlarını dile getirmesinin ardından DSİ 2. bölge müdürümüzle görüşerek, kanalın ivedilikle temizlenmesi konusunda gerekli talimatı verdim. Mahalle muhtarımız ve sakinlerimizle de daha önce bu kanalla ilgili istişarelerde bulunmuş ve soruna çözüm getireceğimizin sözünü vermiştik. DSİ bölge müdürümüz kanal güzergahında tekraren makineli çalışma yapılacağını tarafımıza bildirdi. Ancak sulama kanalına çöp ve atık malzeme atılmaması konusunda vatandaşlarımızın daha duyarlı olması gerekiyor” diye konuştu.

    Bahse konu Ahmetli sol ana kanalının yazın sulama mevsiminde tarım arazilerinin sulama suyu ihtiyacını karşılamasının yanında, yağış sezonunda meydana gelen taşkın sularının yerleşim birimlerine zarar vermesini engelleyen kuşaklama kanalı görevini de yaptığını ifade eden Özdağ, “Yerleşim alanları içinden geçen başta ana sulama kanalı olmak üzere sulama kanalları içerisine evsel, sıvı ve katı atık malzemelerin atılmaması konusunda kanal güzergahında ikamet eden vatandaşların konuya daha duyarlı olması gerekliliği yanında, konu ile ilgili olarak Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Çevre İl Müdürlüğü gibi ilgili kuruluşları daha etkili olarak sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor. Bu hususta da çevre il müdürümüzle de görüştüm ve şayet aksayan bir husus var ise bunun üzerinde titizlikle durulması gerektiğini tarafına bildirdim. Buyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ü de konuya duyarlılıkla yaklaşmasını ve yapması gereken sorumluluğu dâhilindeki görevleri yerine getirmeye davet ediyorum. ” dedi.

  • (Özel Haber) Işık Kirliliğine Karşı Gece Ayarı Çağrısı

    Son dönemlerde ışık kirliliğindeki artışı, yaptığı akademik çalışmalarla ortaya koyan Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Bülent Aslan, özellikle nesli tükenmekte olan hayvanların yapay aydınlatmaların kurbanı olduğunu söyledi. Göçmen kuşlarından karetta karettalara kadar uzanan yelpazede çözümün doğru argümanlar kullanmak olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Bülent Aslan kirliliğe karşı ışık kullanımına gece ayarı getirilmesi çağrısında bulundu.

    Toprak, hava, su, ses ve hatta ışık kirliliği. Gün geçtikçe artan kirliliğin boyutları insan sağlığını tehdit ettiği kadar doğal yaşamda ise ölümlere sebep oluyor. Özellikle ışığın yer, miktar, zamanlama ve yön açısından yanlış olarak kullanılması son dönemlerde hem göçmen kuşlarının hem de nesli tükenmekte olan hayvanların doğal yaşamlarına öldürücü boyutta sirayet ediyor.

    “MİLYONLARCA KUŞ ÖLÜYOR”

    Işık kirliliğinin gece gündüz döngüsünde oluşturduğu yanılgı yüzünden her yıl milyonlarda göçmen kuşun telef olduğunu açıklayan Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Bülent Aslan üzücü tabloda nesli tükenmek olan karetta karettaların da olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Aslan, “Yapay aydınlatma, geceleri karanlık-gündüzleri aydınlık döngüsünü bozduğu için göçmen kuşları çok etkilemektedir. Çünkü şehirlerin üzerilerindeki aydınlatmaları gün doğuşu gibi algılayıp, yönlerini değiştirmek durumunda kalıyorlar. Ya da gece aydınlık olduğu için dinlenme ihtiyacının var olduğunu fark edemiyorlar ve bu sefer de dayanamayıp düşmeye başlıyorlar. Bir başka durumları da aydınlatılmış yüksek binaların camlarına çarparak ölüyorlar. Maalesef her sene milyonlarca kuş bu sebeple ölüyorlar. Bir başka bir örnek de, karette karettelar, deniz kaplumbağaları. Bunlar karanlıkta yumurtalardan çıkıp, denizin yüzeyindeki yansımaları fark ederek oraya giderler. Ama yer şehir bölgesinde veya kıyı tarafında bir aydınlatma varsa orayı deniz zannettikleri için o tarafa giderler ve hayatlarına devam edemezler. Bu gibi örneklerle ışık kirliliğinin canlı yaşantısına da çok büyük etkisi olduğunu görüyoruz” dedi.

    “BİRİNCİL ETKEN DOĞRU ARMATÜRLERİ KULLANMAKTIR”

    Aslan, alınacak önlemler arasında şehirlerdeki yapılanmalarla sağlanabileceğini kaydetti. Gereksiz yerde gereksiz ışık kullanımının önüne geçilmesi çağrısında bulunan Doç. Dr. Aslan, şunları aktardı:

    “Aydınlatmada kullandığımız armatürlere baktığınız zaman sokak lambası olarak özellikle parklarda çok kullanılan ‘karpuz lamba’ dediğimiz lambalar var. Baktığınız zaman bu ışık her tarafı aydınlatıyor. Halbuki bizim görmeyi istediğimiz boyumuzun üstünde olan seviyeler değil, orada bir şey yok. Biz yürümeye çalıştığımız yeri görmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla o ışıkların ‘şapka’ dediğimiz doğru armatürlerle yere yönlendirilmesi gerekiyor. Bu da zaten kaybı ciddi miktarda önleyecek. Birincil etken doğru armatürleri kullanmaktır.”

    GECE AYARI ÖNERİSİ

    Farkındalığın çözüm yolunda da önemli bir adım niteliği oluşturacağını anlatan Doç. Dr. Aslan, “Geceleyin belli bir saatten sonra bina, reklam panolarının aydınlatılmaları çok gereksiz. Çünkü sokakta insan yok. Bunların hala çalışıyor olmasının aslına bakarsanız bir gereği de yok. Kişi, ışığın nelere sebep verdiğini bilirse, yanlış ışık kullanımının ne gibi sonuçlara yol açacağını bilirse bence ışık kirliliğinin önüne geçilmesi daha kolay olacaktır. Buna sadece bizim cebimizden çıkan para olarak bakmamak lazım, sürdürülebilir bir hayat yaşamamız için önemli bir unsur olarak bakmamız gerekiyor” dedi.

  • Küçük Sporculardan Hava Kirliliğine Maskeli Tepki

    Türkiye’nin havası en kirli şehri olan Edirne’nin Keşan ilçesinde voleybol müsabakasına çıkan 1923 Keşan Gençlik Spor Kulübü oyuncuları, sahaya maske ve hava kirliliğine tepki amaçlı pankartla çıktı.

    Edirne’de başlayan Küçük Kızlar Voleybol Ligi’nin açılış maçını, lige 2 takımla katılan 1923 Keşan Gençlik Spor Kulübünün (A) ve (B) takımları yaptı. Maç öncesinde ise Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu tarafından sporculara ve tribünde oturan sporseverlere hava kirliliğine tepki amacıyla ağız maskesi dağıtıldı. Maç öncesinde sahaya taktıkları maskeler ve ellerindeki “Keşan zehir soluyor, her nefeste biraz daha ölüyoruz” yazılı pankartla çıkan sporcular, tribündeki çok sayıda sporsever tarafından uzun süre alkışlandı. Bu sırada tribündeki sporseverler de maskelerini takarak sporculara destek verdi.

    Daha sonra oynanan karşılaşmayı 1923 Keşan Gençlik (A) takımı 3-0 kazanarak 3 puanın sahibi oldu.

    HELVACIOĞLU: “STANDARTLARIN 10 KAT ÜZERİNDE BİR HAVA KİRLİLİĞİ VAR”

    Konuyla ilgili konuşan Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, maçı izlemeye geldiklerini ve ilk defa resmi maça çıktıklarını söyleyerek, “Kızlarımız burada gündemde olan hava kirliliğini gelecekleri için tekrar gündeme getirmek istemişler. Bizler de yöneticiler olarak destek olduk. Burada gerçekten geleceğimizi kirletmememiz, havamızı kirletmemiz adına yapılan bu maskeli maça çıkma eylemi çocuklarımızın büyüklerimize verdiği çok önemli bir mesajdır. Bu mesajı tüm büyüklerimizin doğru okuması gerekiyor. Çünkü standartlarımızın 10 kat üzerinde olan bir hava kirliliği söz konusu. Sağlığımız tehdit altında. Bugün görüyorum ki veliler, öğrenciler ciddi boyutta maske takarak mesaj verdiler. Sessiz bir operasyondu. Altında kimse art niyet aramasın. Ben de Ticaret ve Sanayi Odası olarak onların yanındayım. Gelecek çocuklarımızsa, Keşan’da herkes gibi doğru, kurallı ve sağlıklı bir yaşam istiyoruz” dedi.

    BALCI: “SPORCULARIMIZ GECELERİ YOĞUN DUMAN ALTINDA ANTRENMAN YAPIYOR”

    Kulüp Başkanı Turgay Balcı da Edirne Küçük Kızlar Ligi’nde 1923 Keşan Gençlik’in A ve B olmak üzere iki takımla mücadele ettiğini ifade ederek, “Bizler de Keşan’ın ülke gündemine oturan hava kirliliğine tepki göstermek istedik. Çocuklarımız çünkü antrenmanlarını geceleri salonda sis altında yapıyorlar. Buna tepki göstermek amacıyla böyle bir şey düşündük. Gerekli izinleri aldık. Keşan Ticaret ve Sanayi Odası da bu konuda bizlerin yanında oldu. Kesinlikle siyaset ya da kurum veya kişileri karalamadan tamamen gençlerimizin temiz hava ve temiz nefes alması için bu uygulamayı gerçekleştirdik. İnşallah sesimizi bir yerlere duyururuz. Keşan’ın havası gerçekten çok kirli. Artık zehir soluyoruz, nefes alamıyoruz” diye konuştu.

  • Başkan Akgün’den Hava Kirliliğine İlginç Çözüm Önerisi

    Gün geçtikçe artış gösteren hava kirliliğine karşı Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ilginç bir çözüm önerisinde bulundu. Başkan Akgün, hava kirliliğini önlemek için dar gelirli ailelere kömür yardımı yerine doğalgaz yardımı yapılması çağrısında bulundu.

    Sobalarda yakılan kömürler ve doğaya zararlı maddeler, arabaların çıkardığı egzoz gazları ve rüzgarın az olması İstanbul’daki hava kirliliğinin en büyük nedenlerinin başında geliyor.

    Kirli havaların neden olduğu etkenlerin önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, geçtiğimiz gün düzenlenen İstanbul’daki belediye başkanlarının bir araya geldiği toplantıda konu ile ilgili öneride bulunduğunu belirtti. Başkan Akgün, soba kullanan ailelere kömür yerine doğalgaz yardımı yapılması önerisinde bulundu. Akgün’ün önerisi faaliyete geçerse, yardıma muhtaç ailelerin doğalgaz tesisatları dahil olmak üzere, faturalarına da yardımda bulunulacak.

    “İSTANBUL’DAKİ HAVA KİRLİLİĞİNİN TEK NEDENİ KÖMÜR KOKUSUDUR”

    İstanbul’da meydana gelen hava kirliliğinin genzini yaktığını dile getiren Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, “Bugün İstanbul Belediyeler toplantısına giderken, genzimin şiddetle yanmaya başladığını hissettim. Sigara içmeyen birisi olduğum için özellikle hissediyorum ve ağır bir koku başladı. İstanbul’da 40 yıldan beridir belediyecilik yapan biri olarak ben İstanbul’un eski halini de biliyorum yeni halini de biliyorum. Yani doğalgaz öncesi ve doğalgaz sonrası olarak biliyorum. Bu kirliliğin nereden kaynaklandığı noktasında biraz düşündüm ve herkes bunu anlayabilir. İstanbul’da şu anda bulunan koku kömür kokusudur. İstanbul’da fabrika yok, fabrika bacası yok. İstanbul’da tamamıyla kötü ve kalitesi düşük kömürün yakılması sonucu bu koku çıkıyor. Tabi ki diğer çevre unsurları da var, egzoz gazı gibi ama esas sebebi ise kalitesiz kömürün yakılmasıdır. Kullanılması yasak kömürün kullanılmasından dolayı İstanbul’un havası bozuldu” dedi.

    “DAR GELİRLİ VATANDAŞIMIZA DOĞALGAZ PARASI YARDIMI YAPMALIYIZ”

    İstanbul’da hava kirliliğinin arttığını ifade eden Başkan Akgün, “Esenyurt, Beylikdüzü tarafına bakıldığı zaman hava kirliliği bakımından alarm kırmızıya çıktı. Bu hava kirliliği çocuklar için tehlikeli, astım hastaları için tehlikeli, yaşlılar için tehlikeli yani asıl soru bunu nasıl çözeceğiz. Ben 39 kaymakamlık ve belediyeye şu çağrıda bulunuyorum. Sosyal yardımlaşma olarak ekonomik durumu yeterli olmayan ailelere kömür dağıtıyoruz. Kesinlikle kömür dağıtılmasına derhal son verilmelidir. Bu duruma sayın başbakanın da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş’ın ve valimizin bu konuya kesinlikle el koyması lazım. Kış ayı dört aydır, dört aylık süre içerisinde kömür yakmak zorunda olan dar gelirli vatandaşımıza doğalgaz parası yardımı yapmalıyız. Evinde doğalgaz tesisatı olmayanlarından evlerine doğalgaz tesisatı döşenmesine yardımcı olup İstanbul’un havasını eski haline getirmeliyiz. Aksi takdirde, çocuklarımız, astım hastalarımız ve yaşlılarımız bu olaydan çok etkilenecekler” diye konuştu.

    “HAVA KİRLİLİĞİNİ BU YÖNTEMLE YÜZDE 80 KONTROL ALTINA ALIRIZ”

    Hava kirliliğinin bir an önce önüne geçilmesi gerektiğini belirten Akgün, “Dünyanın medeniyet bakımından en güzel şehri ve en önemli metropollerinden biri olan İstanbul’un artık havası bozuldu, havası kirlendi gibi söylemlerin olmaması lazım. Bu söylemler turizmi de etkiler, İstanbul’un geleceğini de etkiler, hepimizi etkiler. Benim çağrım Kaymakamlıklar vasıtasıyla İstanbul’da dağıttığımız kömür yardımına son vermeliyiz. Kömür yakmak zorunda kalan ailelerin ise doğalgaz kullanmaları için tesisat yaptırdığımız takdirde bu işi yüzde 80 çözüme ulaştırmak için azaltırız. Şimdiden tedbir alıp 2016 yılı kışında vuku bulan ve genzimi yakan hava kirliliğini gelecek seneden itibaren kontrol altına alma gibi şansımız var” şeklinde konuştu.

  • Milas Zabıtasından Hava Kirliliğine Broşürlü Uyarı

    Milas’ta son günlerde hava kirliliğinin artması ilçedeki kalorifer yakan binaları denetim altına aldıklarını belirten Milas Belediye Zabıta Müdürü Süleyman Karatoprak, hazırlanan uyarı broşürlerini de Salı Pazarında halka dağıttıklarını söyledi.

    Milas’ta havaların soğumasıyla birlikte hava kirliliğinin artması üzerine Zabıtanın kirlilik denetimleri arttı. Evleri ısıtmak için yüksek kalorili kömür kullanılmasını isteyen Milas Belediyesi Zabıta Müdürü Karatoprak, “Kalorisi çok düşük kaçak kömür kullanılmasının önüne geçileceğiz. Görevli zabıta arkadaşlarımız hava kirliliğine neden olan konutları denetliyorlar. Bu arada hazırlattığımız uyarı broşürünü de dağıtıyoruz. İlçemizde hava kirliliğinin yaşanmamasını istiyoruz. Halkımızdan Hıfzıssıhha Kurulu kararınca ilçede uygulanan kalorifer kullanım saatlerine de uymalarını istiyoruz. Bunun için de denetimlerimiz devam edecek” dedi.