Etiket: Kılıçdaroğlunun

  • Kılıçdaroğlu’nun AB’ye üye ülkelerin büyükelçileri ile toplantısı sona erdi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun AB’ye üye ülkelerin büyükelçileriyle yaptığı görüşmeye ilişkin, “Bu toplantıda özellikle anayasa değişikliği, referandum süreci, bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel olarak izleyeceği strateji, Türkiye’de nasıl bir strateji izleyeceği daha sonra özellikle komşularla olan ilişkiler Suriye konusu, Fırat Kalkanı konusu, Türkiye AB ilişkileri, Kıbrıs konularına değindik, çok açık ve kapsamlı bir değerlendirme yaptık” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avrupa Birliğine üye ülkelerin büyükelçileri ile bir araya geldiği çalışma kahvaltısı sona erdi. Toplantı ardından Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger basın toplantısı düzenleyerek çalışmanın içeriğine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Berger başkanlığında Avrupa Birliği büyükelçileri ile çalışma kahvaltısında bir araya geldiklerini belirten Yılmaz, “Daha önce 1 Haziran 2016 yılında buna benzer bir toplantı yapmıştık ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştuk. Bugünkü toplantımızda çok önemli bir zamana denk geldi. Bu toplantıda özellikle anayasa değişikliği, referandum süreci, bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel olarak izleyeceği strateji, Türkiye’de nasıl bir strateji izleyeceği daha sonra özellikle komşularla olan ilişkiler Suriye konusu, Fırat Kalkanı konusu, Türkiye AB ilişkileri, Kıbrıs konularına değindik, çok açık ve kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Bu değerlendirmelerimizde özellikle Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerinin güçlendirilmesi ve bu ilişkilerin daha sağlıklı bir zemine oturtulması konusunda görüşlerimizi açıkladık. Farklı büyükelçiler söz aldı ve kendi açılarından gündeme ilişkin önemli gördükleri hususları sayın genel başkanıma sordular. Sayın genel başkanımız da bunu açık kalplilikle cevapladı” diye konuştu.

    Berger ise görüşmeye ilişkin şunları kaydetti:

    “Bu kahvaltı sırasında hem ülke ile bağlantılı ulusal konular hem de dış politika ile ilgili konular ama her şeyden önemlisi Avrupa Birliği Türkiye ilişkileri ele alındı. Son derece doğru bir zamanda yapılmış ve gündemdeki bütün mevzuların ele alındığı oldukça verimli, dürüst ve samimi bir toplantı gerçekleşti.”

  • Başbakan Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun anayasa açıklamasını değerlendirdi

    Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, ’anayasa değişikliği dayatmadır’ açıklamasının talihsiz bir beyanat olduğunu belirterek, “Bu anayasa değişikliği dayatmadır’ demek siyaseti, milli iradeyi inkar etmek demektir. Talihsiz bir beyanattır. Biz, aslında Meclis’te anayasa falan yapmadık, biz yapılacak anayasa değişikliğini millete götürecek altyapıyı hazırladık” dedi.

    Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen ’Yılın Sivil Toplum Farkındalık Ödülleri Töreni’nde açıklamalarda bulundu. Barış Manço’nun 18 yıl önce hayatını kaybettiğini hatırlatan Yıldırım, “Barış Manço’yu rahmetle anıyoruz, mekanı cennet olsun. Toplumumuzun, ülkemizin kültür zenginliğini toplumun bütün kesimlerine sevdiren değerli bir sanatçımızdı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Ayrıca bugün bir üzücü haberimiz de, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı’nın eşi de vefat etti, bir süre önce bir kaza sonucu tedavi altındaydı, bütün çabalara rağmen kurtarılamadı, vefat etti, kendisine ve ailesine, MHP camiasına taziyelerimizi iletiyoruz” ifadelerini kullandı.

    AK Parti olarak, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’nın koordinasyonuyla bugün ilk defa sivil toplum farkındalık ödüllerinin verileceğini anlatan Yıldırım, ödül almaya hak kazananlara tebriklerini iletti.

    Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Her ne kadar bugün Bursa Saitabat köyünün kadınlarından oluşan derneğin ürünlerinden tatma fırsatı bulamazsak da başkanı Sermin Hanım da aramızda. Köyün kadınları bir araya gelmişler, dernek kurmuşlar ve organik ürünlerin üretimine başlamışlar. Yemekte sohbet ederken, pazarlama satış probleminiz var mı dedim, yetiştiremiyoruz Sayın Başbakanım dedi. Genellikle girişimciler ne kadar yatırım yapıp, ne kadar büyük bir iş kuracaklarını hesap ederken, işin devamlılığını nasıl sağlayacaklarını düşünürler. Bu, doğru bir düşünce. Eğer bunu düşünmezsek, yaptığımız yatırım atıl olur, paralar da boşa gitmiş olur. Ülkemizin böyle bir problemi var, sizi tebrik ediyorum. Güzel bir alan bulmuşsunuz, hem köydeki hanımefendilerin meşgul olması hem de onlara bir gelir sağlanması için bir araya getirdiniz. Cesaretlendirdiniz ve güzel bir iş yaptınız. Artık ününüz Türkiye dışına da yayılmaya başlamış, tebrik ediyorum. Bu, küçük bir örnek, Sermin Hanım’ın yaptığı ama bunu Türkiye ölçeğinde bütün 55 bin köyümüzde büyütebiliriz. Bizim amacımız şu, vatandaşlarımızı yurt içi ve yurt dışında yaşayan toplam 84-85 milyonu bulan bütün vatandaşlarımızı bulundukları yerde mutlu yapmak. Asıl olan doğdukları yerde doymalarını sağlamak, geleceklerini bir macera ile doğudan batıya göç ederek değil, doğdukları, büyüdükleri, havasını soludukları kendi anayurdunda, memleketinde sürdürmeleri. Bunu yaptığımız zaman birçok konuyu halletmiş olacağız.”

    “Bugün yaşadığımız göç problemi, mülteci problemi, terör konusu, sosyal sorunların temelinde bölgeler arasındaki refah farklılığı, kalkınma farklılığı yatmaktadır” diyen Başbakan Yıldırım, “Biz, onun için terörle bir yandan güvenlik boyutlu, vatandaşın, milletin, canına, malına kasteden alçaklarla mücadele ederken diğer yandan da terörün merkezi konumundaki bölgeye yönelik maddi ve manevi kalkınma projesini başlattık. Cazibe merkezleri projemizin esası budur. Doğu ve Güneydoğu’daki 23 ilimizde, terörün neden olduğu, kalkınmanın gecikmesini ve doğu ile batı arasındaki farkı ortadan kaldırmak için iddialı bir proje başlattık. Proje, daha açıklanır açıklanmaz bin 200 müracaat aldık. Toplam tutarı 20 milyar lirayı geçiyor. Ayrıca 115 binin üzerinde istihdam geliyor. Bunu niye anlattım? Saitabat köyünden yola çıkarak, Türkiye’nin bir gerçeğini anlatmak için bunu anlattım. Bizim sivil toplum kuruluşlarımızın en önemli görevlerinden biri, çalıştıkları alanda toplumsal birlikteliği sağlamak, ülkenin her türlü sorununa karşı ilgisiz kalmamak. Sorunları torunlara havale etmemek. Sorunları ele alıp, çözümleri üretmek. Türkiye’deki bütün sosyal gruplar, bütün paydaşlar, bütün sivil toplum kuruluşlarının ana görevi budur. Biz, sandığa gittik, iktidarı seçtik bizden daha ne istiyorsunuz deyip kenara çekilmek yok. İktidar sizden yetki aldı, vaat ettiklerini yapacak ama şeytan taşlamaktan fırsat bulursa. Ama sizin göreviniz bitmiyor, iktidara yön vereceksiniz. Yanlış yapıyorsa da hukuk devleti ve demokrasi içerisinde uyarılarınızı da dostça yapacaksınız. Sadece oy vermekle iş bitmiyor ve bunun hepsinin ötesinde temsil ettiğiniz alanda şemsiyeniz altında bulunan bütün insanların beklentilerini karşılayacak güzel işler yapacaksınız. Yeşil alanları koruma ile ilgili vakfınız varsa, çevrenin korunması, tarım alanların imara açılmaması için mücadele etmek. Orman alanlarının eksilmemesi için mücadele etmek” ifadelerini kullandı.

    Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bu hiçbir zaman ideolojik yaklaşım içinde olmaması lazım. Maalesef bizde bazı sivil topum örgütleri, toplumun genel beklentisini değil de birtakım marjinal ideolojik grupların sözcülüğünü yapıyor. Bunlar çoğunlukta değil ama bu gerçeği bilmemiz lazım, sayıları çok değil ama bazen gürültüleri haddinden fazla oluyor. Gezi olaylarında ne oldu? Oradaki parktaki düzenlemede, 8-10 ağacın yerinin değiştirilmesi miydi mesele? Mesele o değil. Bağıranlar ne diye bağırıyordu, dünyanın en büyük havalimanını yapmayın. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yapmayın, Osman Gazi Köprüsü’nü yapmayın, yolları yapmayın, tünelleri yapmayın, bu ne demek oluyor? O günlerde Venezuella’da, Meksika’da, Brezilya’da da benzer olaylar oluyor. Orada da insanlar sokakta, onlar da şöyle bağırıyor, paraları çarçur etmeyin, futbola, eğlenceye harcamayın da yol yapın, köprü yapın, tünel yapın diye bağırıyor yönetime. Türkiye’de yapmayın, orada da yapın diye bağırıyorlar. Hangisi doğru? Ülkemizin kalkınması, büyümesi için muhannete muhtaç olmamak için daha çok çalışmamız lazım. Türkiye, son 15 yılda, Amerikalı üst düzey bir yetkili diyor ki Türkiye’nin altyapı konusunda son 15 yılda ne yaptığını görmeden bizim altyapı projelerine başlamamamız lazım diyor. Biliyorsunuz, yeni yönetim altyapıya çok yatırım yapacağını açıkladı. Sayın Trump ilk toplantısında, yollar, demiryolları, köprüler yapacağız dedi. Biz de dedik ki tecrübe burada gerekli desteği veririz. Siz, Türkiye’de hızlı tren olduğunu Amerika’da olmadığını biliyor musunuz? Amerika’da hızlı tren yok. Türkiye’de var. Dünyanın en büyük havalimanını Türkiye yapıyor. Bu gürültülerin arkasında bir sebep var. Türkiye’nin etkin ülke olmasını geciktirmek, edilgen olsun. Herkes konuşsun, Türkiye de arkasından gitsin.”

    Suriye’deki gelişmeler

    Türkiye’nin bölgedeki sorumluluğuna işaret eden Yıldırım, “Bu bölgede biz, önemli bir emniyet unsuruyuz. Etrafımız ateş çemberi, Suriye’de 6 yıldır devlet yok. Irak’ta otorite yok. Buradan doğan bütün bedelleri ödeyen Türkiye. Her bir Suriye’de memleketini terk eden her 5 Suriyelinin 3’ünü biz misafir ediyoruz. Bu Türkler iyi yapıyor, hakikaten de örnek bir altyapıları var, çok güzel, binlerce çocuğa eğitim veriyorlar, takdirlerin bini bir para. Takdir çok takviye yok. sadece takdir, sırt sıvazlamakla yetmez. Uluslararası camia sorumluluğunu yapacak. Bugüne kadar 700 milyon dolar para ancak toplanabilmiş, dünyanın imkanları bu kadar mı?” diye sordu.

    Siyasi partilerin de sivil toplum örgütleri gibi topluma öncülük etme görevinin olduğuna dikkati çeken Yıldırım, siyasi partilerin sadece siyaset yapmakla yetinmemesi gerektiğini ifade etti. Siyasi partilerin aynı zamanda ülkeye, millete yararlı olan her türlü girişimin yanında olması gerektiğini anlatan Yıldırım, AK Parti’nin sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerinin ülkede yaygınlaştırılması için hayırlı bir hizmete imza attığını dile getirdi. Başbakan Yıldırım, AK Parti’nin hiçbir zaman bir zümrenin partisi olmadığını belirterek, millete hizmet ettiklerini anlattı.

    “Sosyal devlet, solcu olmakla olunmuyor”

    Yıldırım, “Sosyal devlet solcu olmakla olunmuyor. Sosyal devlet, sosyal ihtiyaçları görmekle oluyor. Bu işin lafını yapmakla olmuyor. Solcu dostlarımız, sosyal demokratlar bol bol konuşuyor. Sosyal projeler, katılımcılık, sosyal adalet. Sadece konuşuluyor ama konuşmadan yapanlara bu ülkenin ihtiyacı var. Adres de AK Parti’dir. AK Parti az konuşan, çok çalışan partinin adıdır” dedi.

    Terörün ülke gündeminde en alt sıralara indirileceğini belirten Yıldırım, insanların emniyet içinde yaşaması için var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.

    Kılıçdaroğlu’nun ’Anayasa değişikliği dayatmadır’ açıklaması

    Anayasa değişikliğine işaret eden Yıldırım, “Bugünlerde kafa karıştırıcı çok şeyler yazılıyor, söyleniyor biz daha topa girmedik. Söylenenler söylensin, herkes eteğindeki taşları döksün, kafasındaki bütün soruları, düşünceleri ortaya koysun. Biz de çıkıp, hangisinin doğru hangisinin doğru olmadığının anlatacağız ama bugün Sayın ana muhalefet Partisi Genel Başkanı bir mülakatta diyor ki, ’Dayatma ile anayasa olmaz’. Hayyalessela. Bu, Meclis’i yok saymaktır. Meclis’te görüşüldü bu anayasa. ’Bu anayasa değişikliği dayatmadır’ demek siyaseti, milli iradeyi inkar etmek demektir. Talihsiz bir beyanattır. Biz, aslında Meclis’te anayasa falan yapmadık, biz yapılacak anayasa değişikliğini millete götürecek altyapıyı hazırladık” şeklinde konuştu.

  • (Özel haber) CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun kardeşi referandumda ‘evet’ için çalışacak

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliği referandumunda ‘evet’ oyu kullanacağını ve halkın tercihinin bu yönde olması için çalışacağını belirtti.

    CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliği referandumunda ‘evet’ oyu kullanacağını açıkladı. Bu kararını ilk önce kendisine ait sosyal medya hesabından duyuran Kılıçdaroğlu, “Neden evet diyoruz? Hükümetimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız PYD ve FETÖ ile savaşıyor. Onlarla mücadele ediyor. Ben de onların yanında olmak istiyorum, oluyorum da. İnşallah yüzde 80 oyla beraber Sayın Cumhurbaşkanımızı refaha ulaştıracağız” dedi.

    Celal Kılıçdaroğlu, Didim’den başlayarak referandumda ’evet’ oyu çıkması için çalışma yapacağını belirtti. Ağabeyi Kemal Kılıçdaroğlu’na da çağrı yapan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

    “Evete evet getireceğim. Şimdi CHP’liler FETÖ, PYD ve HDP ile beraber yürüdükleri için ’hayır’ diyecekler. Umarım CHP evete katılır. Ben doğruyu buldum, ağabeyim de inşallah doğruyu bulur”

  • Vali Yavuz’dan CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun “istifa etsin” çağrısına cevap

    Trabzon Valisi Yücel Yavuz, geçtiğimiz Cuma günü Başbakan Binali Yıldırım’ın Trabzon’da Atatürk Alanı’nda otobüsün üzerinde halka seslenmesi sırasında kendisinin de otobüsün üzerinde yer almasıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun basında yer alan “İstifa etsin” şeklindeki çağrısına cevap verdi.

    Vali Yavuz, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada” AK Parti’nin organize ettiği bir organizasyon değildi. Tamamen valiliğimizin ve başbakanlığın bilgisi dahilinde organize edilen halka hitap proğramıydı” dedi.

    Trabzon Valisi Yücel Yavuz, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ederek Başkan Yusuf Turgut ve Yönetim Kurulu’na “hayırlı olsun” temennisinde bulundu.

    Başkan Yusuf Turgut, Vali Yücel Yavuz’un kendilerini ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, Vali Yavuz da Trabzon basınının önemine vurgu yaptı.

    Gazetecilerin, Başbakan Binali Yıldırım’ın Trabzon’da otobüsün üzerinde halka seslenmesi sırasında kendisinin otobüsün üzerinde yer almasıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İstifa etsin” çağrısını hatırlatması üzerine Vali Yavuz, “Geçtiğimiz Cuma günü Başbakanlığımızın öngörüsü ve proğramı dahilinde Trabzon ve Rize ilinde Başbakanımız ve Bakanlarımızın yapacakları bir proğram çalışması yapıldı. Tamamı Başbakanlığımızın resmi olarak ilan ettiği ve uygulamaya koyulduğu bir proğram. Gülbaharhatun camiinde Cuma namazı kılındı, sonrasında ilan edildiği şekliyle meydanda halka hitap edilecek şekilde proğramımızda lanse edilmiş idi. Açıkçası haberi okumadım da görmedim sayın Genel Başkanın o çağrısını. Otobüs başbakanlığımızın resmi otobüsüdür. Proğram Başbakanlığımızın resmi programıdır. Halka hitap konusu Başbakanımızın, bakanlarımızın yaptığı resmi olarak yapılan ve fiilen uygulamaya koyulan halka hitaptır. Siyasi anlamda hiçbir faaliyet planması yoktur. İl İdaresi Kanunu vardır o kanunun 9. maddesi okunursa orada valiliklerin pozisyonu tanımlanır. Derki vali ilde devletin ve hükümetin mümessilidir. Her bir bakanın ayrı ayrı siyasi ve idari mesuli ve sorumlusu yürütme vasıtasıdır. Yani sayın Başbakanımız başta olmak üzere her bir bakanımızın ben Trabzon’daki temsilcisiyim. Hem idari hem de siyasi temsilcisiyim. Başbakanımızla birlikte sayın bakanımız Süleyman Soylu ve 5 bakanımız daha var başbakanlık otobüsünde. Sayın Başbakanımız Trabzon’a hitap ediyor. Orada bizim vali olarak bulunmamız kanunen gerekiyor. Bilemiyorum bunun neresinde bir yanlışlık vardır. ’Sayın Kemal Kılıçdaroğlu beyefendi yanlış bilgilendirilmiştir’ diye düşünmemiz lazım, başka da diyeceğim bir şey yok. Yanlış olan nedir ben açıkçası bilemiyorum. Otobüste başbakanlığın otobüsüydü AK Parti Genel merkezine ait otobüs değildi. AK Partinin organize ettiği bir organizasyon değildi. Tamamen valiliğimizin ve başbakanlığın bilgisi dahilinde organize edilen halka hitap proğramıydı” diye konuştu.

    Maçka’daki terör olayı

    Maçka’daki 19 Temmuz 2016 günü 3 polis memurunun şehit edilmesiyle ilgili olarak bölgede çalışmaların sürdüğünü kaydeden Vali Yavuz, “19 Temmuz’daki hadisede 3 polisimizi şehit verdik. 15 Temmuz darbe girişimi, 4 gün sonra o hain saldırı. Hem bölücü terör hem bu gizli bütün sinir uçlarına yerleşmiş Fetullahçı terör dediğimiz olay ve diğer tüm faktörler üst üste geldiğinde ülke olarak büyük bir mücadele içerisindeyiz. Karadeniz’e özel Karadeniz açılım grubu dediğimiz yaz aylarında boy gösteren terör örgütünün birkaç grup şeklinde çok sayıda örgüt mensubunun bölgeye sızması ve o manada yayılma politikası izlemesi olayını yaşadık. Başta jandarma teşkilatımız olmak üzere Karadeniz genelinde durum tamamen kontrol altına alınmış durumda. Kış üslenmesini yapmamalarını teminen erzak temini etmemelerini teminen alınan tedbirler başta olmak üzere hem sahada hem de genel anlamda bölgede çok etkili faaliyetler yürütülüyor. Şu anda bölgemizde yerelde halkımızın çok büyük desteği ile birlikte hem operasyonlar devam ediyor hem de hadisenin kontrol altında tutulmasıyla ilgili çalışmalar başarı ile yürütülüyor. Karadeniz bölgesinde Trabzon’umuzda özellikle Maçka’daki olayı gerçekleştirenlerle ilgili çalışmalar o günden itibaren başlatılmıştır devam ediyor” şeklinde konuştu.

  • CHP Çanakkale örgütünden Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna yapılan saldırıya kınama

    CHP Çanakkale İl Başkanı Nejat Önder ve parti üyeleri, dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna yapılan saldırıyı kınadı.

    CHP Çanakkale il binası önünde düzenlenen basın açıklamasına; CHP Çanakkale Milletvekilleri Av. Muharrem Erkek ve Bülent Öz, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve çok sayıda parti üyesi katıldı.

    Terör örgütü PKK tarafından yapılan saldırıyı kınadıklarını ifade eden CHP Çanakkale İl Başkanı Nejat Önder, “Hep söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Terör nereden gelirse gelsin, terörü ve terörden beslenenleri ‘ama, fakat’ demeden nefretle lanetliyoruz. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu hainlerin kökünü kazıyıp, güzel ülkemizde barışı tesis edinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü bizim, bu ülkenin çocuklarına özgür, demokratik, laik, savaşın son bulduğu, barışın hâkim olduğu bir Türkiye bırakma sözümüz var. Bu Sözü yerine getirirken de her türlü bedeli ödemeye hazırız” dedi.

    “Cumhuriyet bize altın tepside sunulmadı”

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kendilerine altın tepsiyle sunulmadığını ifade eden Önder, Cumhuriyeti şehitlerin ve gazilerin kanıyla kurduklarını hatırlattı. Önder, konuşmasının devamında, “Değerli partililerim, biliyorsunuz Cumhuriyet bize altın tepsi içinde sunulmadı. Kanla, şehitlerle, gazilerle kurduk Cumhuriyet’i. Birileri bize silah gösterecek, tehdit edecek ve biz de yılacağız. Yok öyle yağma; yılmayacağız. Aslanlar gibi dimdik buradayız. Genel başkanımızın yanındayız. Allah’ın verdiği bir canımız var, o can bu ülke, bu millet uğruna feda olsun. Yaşanacak bir Türkiye’yi birlikte inşa edecek ve bu güzel ülkede bir arada, kardeşçe yaşamayı öğreneceğiz. Mücadelemize, 19 Mayıs’ta Samsun’a ayak basan kurucu Genel Başkanımız Mustafa Kemal’in inancıyla devam edeceğiz. Bizleri, hiçbir saldırıyla, hiçbir pusuyla, hiçbir kumpasla yıldıramayacaklar, korkutamayacaklar ve sindiremeyecekler. Genel Başkanımız da bu zor zamanda bile ’Allah’a bir can borcum var o da bu millete feda olsun’ diyerek partimizin milletimize bağlılığını bir kez daha ifade etmiştir. Terörün bu seviyeye tırmanmasına göz yumanları halkımızın takdirine bırakıyorum. Bu vesileyle bir kez daha Genel Başkanımıza, Genel Merkez Yöneticilerimize, Korumalarına ve Cumhuriyet Halk Partililere geçmiş olsun dileklerimi iletirken, şehidimiz Jandarma Er Fatih Çaybaşı’na Allah’tan rahmet yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum” dedi.

    CHP Çanakkale İl Başkanı Nejat Önder, konuşmasının sonunda bugün Şırnak’ın Cizre ilçesinde PKK tarafından yapılan hain saldırıda şehit düşen 11 polise Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.