Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara İl Yönetici ve Gençlik Kolları MYK Üyelerinden Demiz Demir’i yatmakta olduğu Hacettepe Üniversitesi Tıp fakültesi Hastanesinde ziyaret ederek ” geçmiş olsun” dileklerini iletti.
Ziyarette, TBMM CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ve Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan inanç Yıldız da yer aldı.
İzmir’in Karabağlar ilçesine, Uzundere Rekreasyon Alanı Projesi’ni yapan heykeltıraş Ragıp Çiçen, projede haksızlığa uğradığını ileri sürerek, 12.5 milyon alacağının geri ödenmesini istedi. Çiçen, Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve hukuki sürecin devam ettiğini söyledi.
Karabağlar Belediyesi Uzundere Rekreasyon Alanı’nda yer alacak sanatsal yapılar ve tematik oyun alanları için heykeltıraş Ragıp Çiçen ile yaklaşık 3 sene önce sözleşme imzaladı. Temeli CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından atılan ve 10 ayda bitirilmesi hedeflenen proje, gecikmeler ve yaşanan tartışmalarla tamamlanamadı. İddiaya göre, Karabağlar Belediyesinin bir önceki başkanı S.K., Çiçen’den 1 milyon 500 bin lira kişisel olarak borç para aldı. Çiçen elden verdiği parasını geri alamadığı gibi 12.5 milyon liralık zararının geri ödenmesini istedi.
Ragıp Çiçen, Türkiye’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve müzelere iş yapan birkaç heykeltraştan biri olduğunu söyledi.
“12,5 MİLYONLUK ALACAK”
Karabağlar Rekreasyon Alanı’nın o dönemde anlaştığı fiyatının 22 milyon lira olduğunu aktaran Heykeltraş Çiçen, “Fakat ilk baz alınan belediyenin kredi imkanlarından dolayı 14 milyon lira idi. Şu anda benim 12.5 milyon lira ve uğradığım diğer zararlarla belirli bir alacağım var. Bunun haricinde o dönemki belediye başkanının benden borç adı altında aldığı 3 taksitle ayda 500 bin lira ödemek koşuluyla aldığı 1.5 milyon liralık bir rakam var. Bu paranın maliyeti bana 2.5 milyon lira oldu. Ve ben bunu da istiyorum. Bu işin içinde olan kişiler eski belediye başkanı ve şu an CHP İzmir İl Başkanı beni tanımadıklarını söylüyorlar. O zaman İstanbul’a benim ofisime neden geldiniz? Ne konuştuk diye onlara sormak istiyorum” diye konuştu.
“1.5 MİLYON ELDEN ALINDI”
Projenin içinde hayal bile edilemeyecek büyük yolsuzlukların olduğunu iddia eden Çiçen, “Orada sadece proje alanındaki bildiğiniz adi taş duvarların maliyeti 27 milyon lira. Bunu eski başkana birileri çıksın sorsun. Benim hakkım olan ödemeler yapılsın. İhale dışı bana yaptırılan orada 4-5 bin metre kare havuzlar, binalar, bina büyütmeleri, bunların hepsinin parası ödensin ve belediye başkanının benden borç adı altında aldığı 1.5 milyon liramı geri istiyorum. Ve bu konuda da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin bana yardımcı olmalarını istiyorum” dedi.
“MAĞDURİYETİM GİDERİLSİN”
Çiçen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na davamı açtım. Bu davam devam ediyor. Türkiye’deki davaların süreci belli. Söylediğim her şeyin hukuki sorumluluğunu taşıyorum söylediklerim içinde zerre yalan varsa her türlü cezai yaptırımını çekmeye hazırım. Ama Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimi benim söylediklerime ne diyecek ve bu konudan haberdarlar mı değiller mi bu konuda ne yapmışlar bunu öğrenmek istiyorum. İstediğim şudur benim mağduriyetimi gidersinler. Benim harcadığım paramı bana ödesinler. Ve bu pisliği temizlesinler. Siyasi zerre bir amacım yoktur.”
ESKİ BAŞKAN İDDİALARA YANIT VERDİ
Öte yandan eski belediye başkanı S.K. ise hakkındaki iddiaları yalanladı. Projenin tamamının 15 Milyon TL olduğunu dile getiren eski başkan, iddiaları savunan kişinin paralarını aldığını iddia etti. S.K., “Kendi yüzünden bir gecikme oldu. Bir belge getirsin. Bu bir iddiadır. Elinde tek bir belge yok” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Okulu’nda eğitim alan gençleri sürpriz şekilde ziyaret etti.
Parti Okulu 10-13 Aralık 2015 tarihlerinde gençleri ağırladı. Parti İçi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyhan Erdoğdu’nun Başkanlığında sürdürülen eğitim çalışmaları kapsamında, Ankara, Kayseri, Bursa ve Çorum’dan gelen Gençlik Kolları üyeleri önce Üyelerin Temel Siyasi Eğitimi, sonra da Eğitici Eğitimi programına alındı. 4 gün süren eğitim programına CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu sürpriz bir ziyarette bulundu. Derse girip gençlerle tanışan Kılıçdaroğlu, ders arasında da gençlerle uzun bir sohbet gerçekleştirdi. Ayrıca, eğitim programı süresince, Ankara Milletvekilleri Necati Yılmaz, Aylin Nazlıaka, Şenal Sarıhan, Ali Haydar Hakverdi ve İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek Parti Okulu’nu ziyaret etti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Refah ve huzur istiyorsak bir araya gelmek zorundayız. Bir araya geleceğiz, gücümüzü birleştireceğiz. Gelin bölünmeyelim, bir arada olalım. Bu ülkeye refah ve huzuru getirelim” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çalışmaları kapsamında İzmir’in Kemlpaşa ilçesinde miting yaptı. İzmir 2. bölge ziyaretleri kapsamında Kemalpaşa ilçesinde halka seslenen Kılıçdaroğlu, “Refah ve huzur istiyorsak bir araya gelmek zorundayız. Bir araya geleceğiz, gücümüzü birleştireceğiz. Huzur ve refahı isteyenler çoğunlukta ama farklı partilerin içine girmişiz. Gelin bölünmeyelim, bir arada olalım. Bu ülkeye refah ve huzuru getirelim. Sözüm söz; oy versin vermesin 78 milyon vatandaşımı kucaklayacağım. Yeter artık bıktık kavgadan gerilimden bıktık” diye konuştu.
“HERKES KANDIRIYORSA MEMLEKETİ NASIL İDARE EDECEKSİNİZ?”
Türkiye’nin bütün komşularıyla sorun yaşadığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Türkiye bütün komşularla barış içinde yaşasın. Niye hep kavga ediyorsun? Öyle bir hale geldi ki mal satacak ülke yok. Suriye ile kavga ettin, peki Mısır, Libya ile ne işin var? Bunları düzeltmek zorundayız.”
Türkiye’yi adım adım gezdiğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben yetkiyi saraydan değil sizden almak istiyorum. Türkiye bir ateş çemberinden geçiyor. Kim yönetiyor Türkiye’yi? Düne kadar gittiler oturdular masaya ‘çözüm üreteceğiz’ dediler. Sonra 7 Haziran’dan sonra ‘PKK bizi kandırdı.’ Siz çocuk musunuz? PKK sizi kandırıyorsa nasıl ülkeyi yönetiyorsunuz? Sonra ‘paralel kandırdı’, bir başkası ‘Esad kandırdı.’ Herkes kandırıyorsa bu memleketi nasıl idare edeceksiniz? Bunlara ders vermek zorundayız. Ders verin.”
“ÇATLASALAR DA PATLASALAR DA ASGARİ ÜCRETİ 1500 LİRA YAPACAĞIM”
1 Kasım’da sandığa giderken herkesin düşünmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu seçimin diğer seçimlere benzemediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Neden çiftçimize dünyanın en pahalı mazotunu satıyoruz? ‘1,80 kuruştan mazot vereceğiz’ diyorum, itiraz ediyorlar. Ama hiç meraklanmayın, bana yetki verin, 1,80 kuruştan mazotu çiftçimize vereceğim. ‘Emekliye ikramiye verilecek’ diyorum, itiraz ediyorlar. ‘Kaynağı nereden bulacaksın?’ diyorlar. Kuruşu kuruşuna hesabı yapılmıştır. Benim köşeyi dönme gibi bir hastalığım yok çok şükür. Bugün Cuma. Benim kul hakkı yeme gibi bir geleneğim, inancım da yok. Allah nasip etmesin. ‘Asgari ücret 1500 olacak’ dedim beni işverenlere şikayet ettiler. Çatlasalar patlasalar da asgari ücreti net 1500 lira yapacağım.”
Köylüye, işçiye, sanayiciye, emekçiye sahip çıkacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede adaleti sağlayacağım, refah ve huzuru bu ülkeye getireceğim. Zaman zaman size din üzerinden siyaset yapılıyor. Kimin elinde bir terazi var ‘bu az Müslüman, bu fazla Müslüman’ diye ayrım yapsın.”
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından Bergama mitingini yapmak üzere ilçeden ayrıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir politikacının alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı vardır. Ders almaya ihtiyacı vardır. Vatandaş derdini anlatacak, biz de dinleyeceğiz. Yapmıyorsan siyasetten ayrılacaksın” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım 2015 tarihindeki genel seçim öncesinde Karabük’ün Yenice ilçesinde halka hitap etti. 7 Haziran sonrası yeniden seçim yapıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “7 Haziran’da seçim yaptık, bir daha sandığa gidiyoruz. Oysa normalde seçimi yapmıştık. Koalisyon olması lazımdı. Bir hükumet olması lazımdı. Ama bunu yapmadılar. Çünkü görev verilen kişi, iradesini başka bir yere ipotek etmiş durumdadır. Sizden isteğim bizim elimizi güçlü kılın. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor. İşsizlik var, fakirlik var. Ben 7 Haziran öncesinde Türkiye’de 17 milyon fakir var demiştim. Yeni rakamlar çıktı. 22 milyon fakir var. 7 milyon hanede yaşıyorlar. 300 liranın altında geçiniyorlar. Bu durumda barışı, huzuru sağlamak mümkün değildir” diye konuştu.
“HER GELEN KANDIRACAKSA BU ÜLKEYİ NASIL YÖNETECEKSİN”
Emekliye, taşerona ve orman köylülerine destek vereceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, AK Parti hükumetini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Burada aynı zamanda orman köylülerinin de olduğunu biliyorum. O kardeşlerim de dinlesinler. Vaidi fiyat uygulamasını kaldıracağız. Ormanda çalışan kim varsa sigortalı olarak çalışacaklar. İnsanca, hakça bir düzeni sağlamak zorundayız. Emekliye iki maaş ikramiyeyi niye veriyoruz? Huzur için. İnsanca bir düzen için. Taşeron niye kadrolu olsun? İnsanca, hakça bir düzeni sağlamak için. Eğer biz bunları yapmazsak bu memleketin hali ne olacak. Terör ne oldu da bu noktalara geldi. Düne kadar terör yoktu. Şimdi almış başını gidiyor. Bize ‘PKK bizi kandırdı?’ diyorlar. Siz çocuk musunuz? Allah aşkına PKK sizi kandırıyor. Siz ülkeyi, devleti yönetiyorsunuz. Bilmiyor muydunuz? Oturuyorsun masaya, sonra da ‘Bizi kandırdılar’ diyorsun. Sen o zaman bu ülkeyi nasıl yönetiyorsun? Her gelen seni kandıracaksa sen bu ülkeyi mi yöneteceksin?” şeklinde konuştu.
“DEVLET AKILLA YÖNETİLİR”
Türkiye’de yönetim boşluğu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Devlet akılla yönetilir. Devlet mantıkla, bilgiyle yönetilir. Devlet kinle yönetilmez. Önyargıyla, kavgayla yönetilmez. Devlette bir boşluk var. Yönetimde bir boşluk var. Devleti kim yönetiyor? Bir tarafta Başbakan var, öbür tarafta Cumhurbaşkanı var. Devleti kim yönetiyor? Böyle bir yönetim boşluğu olmaz. Bu nedenle 1 Kasım’da sandığa giderken iyi düşünülmesi lazım gelir. Hepimizin elimizi vicdanımıza koymamız lazım gelir. Bu memleket bunu hak etmiyor” dedi.
“SİYASET KÖŞEYİ DÖNMEK DEĞİLDİR”
Türkiye’de milyonlarca kişinin işsiz olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, siyasetin zengin olmak amacıyla yapılmadığını söyleyerek şöyle devam etti:
“Milyonlarca çocuğumuz işsiz. 2 milyon 250 bin Suriyeli geldi. Şimdi onlara da iş bulacaklarını söylüyorlar. Yahu senin çocuğun işsiz. Hani var ya meşhur bir laf, ‘Ayranın yok içmeye’ diye. Siz hiç şu lafı duydunuz mu? ‘İşsizliği şöyle çözeceğiz’ diye bir laf duydunuz mu? 13 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Siyasete girdiğim gün bütün mal varlığımı kamuoyuna açıkladım. Herkesin evinde akşam tencere kaynasın. Onurlu bir dış politika güdeceksin. Türkiye’yi başkalarının oyuncağı haline getireceksin. Siyaset budur. Siyaset, halka hizmet etmek demektir. Siyaset köşeyi dönmek demek değil ki. Siyaset vatandaşı soymak değil ki. Siyaseti de değiştirdiniz. Sizden isteğim, istirham ediyorum. Çok şükür aldığım maaşla geçiniyorum, benim saray merakım da yok.”
“SİYASETÇİNİN DERS ALMAYA İHTİYACI VAR”
Siyasetçinin alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bana her türlü eleştiriyi getirebilirsiniz. Başımın üstünde yeri var. Ama hiç kimse bana sen kul hakkı yiyorsun diyemez. Alın teri ve namusuyla çalışan herkes benim başımın üstündedir. Oy versin vermesin hiçbir vatandaşımızı ötekileştirmedim. Bu ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kavgayla değil, bu memleketi nereye getirdiler. Bir politikacının alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı vardır. Ders almaya ihtiyacı vardır. Vatandaş derdini anlatacak, biz de dinleyeceğiz. Yapmıyorsan siyasetten ayrılacaksın.”
Kılıçdaroğlu, mitingin ardından Düzce’ye hareket etti.