Etiket: Kılıçdaroğluna

  • CHP’li gençlerden Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrı: “Feodal odaklı siyasete son verilsin”

    Beşiktaş’ta toplanan bir grup CHP’li genç, parti içi sorunlar üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetime “feodal odaklı siyasete son verilsin” çağrısı yaptı. İlçe başkanı tarafından darba uğradıklarını ve partiden atılmakla tehdit edildiklerini öne süren eski CHP Beşiktaş Gençlik Kolları Başkanı Seçkin Aybar, “Taleplerimiz gerçekleştirilmediği sürece parti içi demokrasi sadece bir hayal olarak kalacaktır” dedi.

    Beşiktaş’ta bir grup CHP’li genç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimine “feodal odaklı siyasete son verilsin” çağrısı yaptı. Küçük Kartal Heykeli önünde toplanan grup, ellerinde “Gençlerin önünü açın”, “Hak, hukuk, adalet”, “CHP’yi gençler yönetsin”, “Gençleri partiden atamazsınız” yazılı dövizlerle slogan attı. Grup adına basın açıklaması yapan eski CHP Beşiktaş Gençlik Kolları Başkanı Seçkin Aybar, hak, hukuk, adalet aradıklarını belirterek, “Bizler çocukluğumuzdan beri sokaklarda sosyal demokrasi için mücadele eden gençler olarak bugün ne yazık ki partimizin ana kademe yönetimleri tarafından sürekli olarak dışlanmaktayız. CHP’nin milyonlarca seçmeninin ısrarlı gençleşme talebine rağmen partimizin İstanbul’daki yönetim kademeleri memleketçilik, lobicilik ve delege ağalığı üçgenine sıkışmış durumdadır. Genel başkanımızın parti içi demokrasi çabaları belirli odaklar tarafından sürekli engellenmektedir. Biz bugün burada yönetim kademeleri tarafından darp edilen bütün gençleri temsilen bulunuyoruz. Biz bugün burada bütün gençliğini bu partinin bir oy daha fazla kazanabilmesi için harcamış parti emekçileri için bulunuyoruz. 2019 gibi Türkiye’nin en kritik seçimlerine doğru giderken parti kadrolarımızın gençler tarafından oluşturulması gerekmektedir. Gençliğe yer vermeyen yapılar çürümeye mahkumdur” dedi.

    “Disiplin sopası gösterilerek, partiden atılmakla tehdit ediliyoruz”

    Aybar, “1 milyon 200 bin üyemizin sadece yüzde 9’unun 30 yaşın altında olduğu bir ortamda OHAL döneminde 200 üniversiteli genci örgütleyip partimize üye yapmışken bizleri partiden atmaya kalkışanlar, gençlik düşmanları olarak tarihe geçmektedirler. Bizler akrabacılık, memleketçilik, mezhepçilik, rantçılık gibi feodal ve bireysel odaklı siyaseti değil, sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri ışığında laik, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü bir anlayışı savunan gençleriz. Beşiktaş’taki örgütlü mücadelemiz ne yazık ki İlçe Başkanı Sebahattin Öztürk ve yönetim kurulunu tedirgin etmektedir. Gençler olarak İlçe Başkanı Sebahattin Öztürk ve yönetimi tarafından darp edildiğimiz yetmiyormuş gibi bir de il yönetim kurulu kararıyla disiplin sopası gösterilerek partiden atılmakla tehdit ediliyoruz. Bugün bizleri partimizden ihraç etmeye kalkanlar, bu partinin büyümesinden rahatsızlık duyan, üniversitelerin siyasete girmesinden korkan teslimiyetçi yönetim anlayışıdır. Bizler bu ülkenin ve bu partinin geleceği olarak partimizde gençlerin hiçbir şekilde baskı görmesini istemiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Parti içi demokrasi sadece bir hayal olarak kalacaktır”

    CHP lideri Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulunarak taleplerini anlatan Aybar, “Bu doğrultuda gençlerin önünün açılmasını her fırsatta vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan taleplerimiz var. Bir; partinin üyelik sistemi sıfırlansın. İki; delege ağalığı sona ersin. Üç; feodal ilişkiler odaklı siyasete son verilsin. Dört; yönetim kademelerinin en az yarısı kadınlardan ve gençlerden oluşsun. Beş; gençler için her ilçede ücretsiz eğitim akademileri kurulsun. Bu taleplerimiz gerçekleştirilmediği sürece örgütlü mücadele ve parti içi demokrasi sadece bir hayal olarak kalacaktır. Gençlere disiplin sopası gösteren anlayışı reddediyoruz. Bizleri partiden atmaya kalkışan İlçe Başkanı Sebahattin Öztürk ve yönetim kurulunu, onlara ortak olarak bu kararı alan il yöneticilerini istifaya davet ediyoruz” diye konuştu.

    Basın açıklamasının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.

  • Metiner’den Kılıçdaroğlu’na çağrı: “Tiyatro izlemek istiyorsan mahkemelerden birini izlemeye gel”

    Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ‘Cumhurbaşkanına suikast girişimi’ davasını izleyen AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, CHP lideri Kemal Kılaçdaroğlu’na seslenerek, “Kemal Bey darbenin kendisine ’tiyatro’ demiştin. Tiyatronun nasıl bir şey olduğunu görmek istiyorsan mahkemelerden birini izlemeye gel” dedi.

    Marmaris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişiminde bulunan FETÖ’nün suikast timi davasını izleyen AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, verilen arada gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Metiner, yaptığı açıklamada, “Marmaris’te Cumhurbaşkanımızı almaya gelen ama karşılarında üniformalı polisi ve halkı gördüğü halde silah sıkmakta sakınca görmeyen katiller güruhunun psikolojisini görmeye geldim. Mahkemede o psikolojiyi gördüm ben. Halen nasıl pişkin, nasıl küstah davranabildiklerini gördüm. Savunma yapmayarak davayı nasıl sulandırdıklarını, bir yalanın arkasına sığınarak nasıl alçaklık yapılabileceğini gördüm” dedi.

    “Sürü psikolojisi ile hareket ediyorlar”

    Tutuklu sanıklar ile ilgili açıklamalarda bulunan Metiner, “Sürü psikolojisi ile hareket ediyorlar ve hepsi azılı birer militan. Eli kanlı katiller güruhu. Ama işte Türkiye bir hukuk devleti ve bunları yargılamak zorundasınız. Burada savunmasını dinlediğim birçok FETÖ’cü alçak kendini savunacağına örgütü savunuyor. Özellikle bağlantılarının olmadığını söylüyorlar. Askeriye hiyerarşisi içerisinde aldıkları talimat doğrultusunda hareket ettiklerini söylüyorlar ama bilinçli bir şekilde de örgütü savunuyorlar. Kendilerini savunmak yerine örgütü savunuyorlar. Örgütün ByLock iletişim sisteminin ne kadar masumane bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Çok bilinçli bir şekilde hem örgütü savunuyorlar, iddia makamına çok küstah bir dille saldırıyorlar, grup psikolojisi ile hareket ediyorlar. Sanki düğüne gelmiş gibi küstahça kendi aralarında konuşabiliyorlar, gülüşebiliyorlar, eğlenebiliyorlar. Oysa bunların elinde kan var. Bu mahkeme, bu şerefli yargıçlarımız katiller güruhunu yargılıyor. Ama işte usulü riayet etme zorunluluğu var. Ben bir kez daha şunu gördüm. FETÖ denilen örgüt son derece tehlikeli, ‘ben FETÖ’cü değilim’ deyip, ‘aldığım emir doğrultusunda hareket etmek zorunda kaldım’ deyip başka argümanların arkasına sığınanların tam adını kişisel kanaatim olarak söylüyorum, FETÖ’cü olarak görüyorum. Ben bu mahkemede neyin de tartışıldığını anlamakta güçlük çekiyorum. Şimdi siz bir askeri emir doğrultusunda talimat almış gelmiş olabilirsiniz. Askersiniz. Askeri bir emir doğrultusunda almış geldiniz. Size söylenen şey ne? Marmaris’te terörist bir insan alınacak. Terör konusunda bir tehdit var, o bertaraf edilecek. Eyvallah. Peki geldiğinizde gördüğünüz manzara ne? Karşınızda üniformalı polisler var. Karşınızda direnen bir halk var halk. Siz o polislere kurşun sıkıyorsunuz, halkın üstüne ateş açıyorsunuz ve bu mahkeme salonlarında halen aldığınız emir doğrultusunda hareket ettiğinizi söylüyorsunuz, örgüt üyesi olmadığınızı söylüyorsunuz ama bilinçli bir biçimde de alçakça ve haince örgüt propagandası yapıyorsunuz, örgüt savunması yapıyorsunuz iddia makamına saldırıyorsunuz” şeklinde konuştu.

    “Bu tiyatronun bir an önce sonlanması gerekir”

    Mahkeme salonlarındaki bu tiyatronun bir an önce sonlanması gerektiğini ifade eden Metiner, “Alacakları cezayı biliyorlar herhalde, o yüzden kuyruklarını dik tutmaya çalışıyorlar. Pensilvanya’daki İblis’e de ne pahasına olursa olsun arkasında olduklarını göstermeye çalışıyorlar. Bu tiyatronun bir an önce sonlandırılması gerekiyor. Aziz milletimizi tahrik ediyor bu mahkemelerdeki tiyatro safahatı. Ben yüce mahkemeden bu FETÖ’cü alçakların, kanlı güruhun, tetikçi güruhun bir an önce cezalandırılmasını milletimiz adına talep ediyorum. Tabii ki hukuk, hukuksal prosedürler devam edecektir. Demin de gördük, iddia makamına saldırı yapılıyor ama sanıklar grup psikolojisi ile hareket ediyor. İzleyicilerden biri kendini tutamayıp laf ettiğinde de grubun tamamı sürü psikolojisi ile tepki gösteren vatandaşa tepki gösteriyor. Bu demek ki, bu bile tek başına burada örgütlü bir ilişkilenmenin olduğunu ortaya koyuyor. Evet bunlar FETÖ’cüdürler, eli kanlı katiller güruhudurlar ama hukuk ve hukuksal süreç işlediği için mahkemeleri uzatmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

    “Kemal Bey tiyatro izlemek istiyorsa mahkemelerden birisini izlesin”

    “Buradan Kemal Kılıçdaroğlu’na da seslenmek istiyorum” diyen Metiner, “Kemal Bey darbenin kendisine ’tiyatro’ demiştin. Tiyatronun nasıl bir şey olduğunu görmek istiyorsan mahkemelerden birini izlemeye gel” derken, terör suçlularının tek tip kıyafet giymeleri ile ilgili soruya ise, “Adalet Bakanlığımız o konuda gerekli çalışma yapıyor. Türkiye bir hukuk devleti. Sonuçta bir karar aldığımızda belirli bir grup için karar almış olmuyorsunuz. Herkesi ilgilendiren bir karar almış oluyorsunuz. Bu konudaki düzenlemeler üzerinde çalışılıyor. Sona varıldığında zaten Adalet bakanımız açıklar. Ama bunların çok ağır bir şekilde cezalandırılması gerekiyor. Dünya ne derse desin, 7 düvel ne derse desin, bu suikast timini, bu Türkiye düşmanı ülkelerin kucağındaki terör örgütü mensuplarının, darbeci katillerin acilen en ağır bir şekilde cezalandırılması gerekiyor. Aksi takdirde milletin vicdanı rahatlamamış olur, hukuk da yerini bulmamış olur. Bu tür savunmalarla, uzatmalarla, sulandırmalarla, küstah tavırlarla, meydan okuyucu tavırlarla adeta hukuk sistemimizden de demokrasimizden de öç alınmış oluyor. Mahkeme salonlarını bir tiyatroya çevirdiler. Ben bu tiyatronun bir an önce sonlandırılmasını bekliyorum. Mahkemelerimiz karar verdiğinde de göreceksiniz, darbenin kendisine ’tiyatro’ diyen Kemal Bey ve avanesi bu mahkeme kararları üzerinde de yeni bir tartışma başlatacaklardır, belki tekrar bir adalet yürüyüşü başlatabilirler” yanıtını verdi.

  • Bakan Soylu’dan kendisini istifaya davet eden Kılıçdaroğlu’na cevap

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesinin defni sırasında yaşananlarla ilgili ve sonrasında gözaltına alınanlar arasındaki bir kişiyle karakolda çekilen fotoğrafa ilişkin değerlendirmede bulundu. Bakan Soylu, kendisini istifaya davet eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da konuyla ilgili Trabzon’un Arsin ilçesinde cevap verdi.

    Bakan Soylu, partisinin Arsin 6’ncı Olağan İlçe Kongresi’ne katılarak, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini değerlendirdi. Bakan Soylu, yeni sistemle Türkiye’nin şekilleneceğini ve önlerindeki sürecin iyi değerlendirilmesi halinde de ülkenin hedeflerine ulaşacağını söyledi.

    Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Bakan Soylu, “Terörle mücadele ediyoruz. Yeni yeni kavramlar duyuyoruz. Diyor ki Kılıçdaroğlu, silahlı terörist var, silahsız terörist var. Derdi ne biliyor musunuz, terörle mücadelemizi akamete uğratmak, bizi hareketsiz bırakmak, PKK’nın bölgedeki etkinliğini artırmaya çalışabilmek. Neden, çünkü HDP toplumsal tabanını kaybetti. Oturma eylemi yaptılar. Baktılar ki, gelen yok, giden yok. Bizden sandalye ve masa istediler. Millete bunlar çok çektirdiler, annelerin ellerini böğürlerinde bıraktılar. Tabanlarını kaybettiler. Hani diyorlar ya, ‘bir sivil öldürdünüz’ diye. Ey Kılıçdaroğlu, bizim işimiz teröristle, bizim işimiz vatandaşımızla değil. Ama biraz yiğit ve vicdanlı olsan birçok sivili, Necmettin öğretmenimizi ve Erenimizi katleden PKK’ya karşı şu son günlerde çıkarmış olduğun sesin bir gramını çıkarsan, bu millet sana gerekli cevabı verirdi” dedi.

    “Bir kola FETÖ’cü bir kola PKK girmiş”

    Bakan Soylu, konuşmasında HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesinin defni sırasında yaşananlar ve olay sonrası gözaltına alınanlar arasındaki bir kişi ile karakolda çekilen fotoğrafa ilişkin değerlendirmede bulunurken, kendisini istifaya davet eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun etrafının FETÖ’cü koktuğunu belirterek, “Hazırlanıyor değil mi, 2019’a hazırlanıyor. Bir kola FETÖ, bir kola PKK girmiş, sırtında DHKP-C, 2019’a hazırlanıyor. Bu millet bu işbirliğini sana soracaktır. Gece bir baktım ki; benim o cenazede olaylara karışan kişiyle fotoğrafımı koymuşlar. At kaçtı, torba düştü. Bugün de Kılıçdaroğlu diyor ki; ‘Bu bakan biraz ahlaklı, inançlıysa derhal istifa etmesi lazım.’ Şimdi bir fotoğrafla istifa edilecekse, ya da ben bir fotoğrafla ahlaksız oluyorsam, ki gereğini yapan bir adamım. Bana demesi lazım ki; biraz aklı çalışsa; ‘ulan helal olsun adam bak gecenin bir yarısında olaylara müdahale etti, meseleye vaziyet etti. Çıkabilecek bir olayı engellemeye çalıştı. Bu olayı yapanlardan bir tanesi de geldi, bunla bir fotoğraf çektirdi. O da buna rağmen bütün hepsini gözaltına aldı, herkesin ifadesini aldı, devlet dediğin de böyle bir şeydir kardeşim’ dese bu anlaşılabilir bir şey. Ben bir fotoğrafla istifa edeceğim, senin etrafın FETÖ’cü kokuyor senin. PKK’yla fotoğraf çektirdin, PKK’yı destekleyenlerle fotoğraf çektirdin, DHKP-C’yle fotoğraf çektirdin, ömrün böyle geçti, ömrün. Bu millet senin dününü ve yarınını biliyor” ifadelerini kullandı.

    Bakan Soylu, konuşmasında fındık fiyatlarıyla ilgili de gerekli çalışmaların yürütüldüğünü ve üreticiden biraz sabırlı olmalarını isterken, süreci iyi değerlendirerek üreticiyi mağdur etmeyeceklerini de sözlerine ekledi.

  • “Suriyeliler geri gitsin” diyen Kılıçdaroğlu’na hükümetten tepki

    Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Suriyeliler artık geri gitsin” diyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Kılıçdaroğlu akıl tutulması yaşıyor. Birisi ona cimcik atsın. Ne söylediğini bilmiyor. Bu sözler vicdansızlıktır” dedi.

    Bursa’da medya temsilcileri ile toplantıda biraraya gelen Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türk Milleti’nin tarih boyunca her dinden mazlumlara kapısını açtığını hatırlatı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Mevlana’nın “Bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez” sözlerini hatırlatan Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Dün Dünya İnsani Yardım günü sebebiyle AFAD ve Basın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği fotoğraf sergisini açtık. Türkiye’ye sığınan, göç eden yavruparımızkın dramına şahitlik ettik. Gözümüz dolu dolu oldu. Bu sergiyi sadece Ankara değil Türkiye ve dünyanın bir çok yerinde açacağız. Görülen o ki, bizim gerçekten de mazlum mağdur ihtiyaç sahibi insanlara vermiş olduğumuz bu destek bambaşka bir şey. Bu bir vicdan meselesidir. Vicdanımız ölmüşse herşeyi konuşabilirsiniz. Milletvekilliği dönemimde yine aynı sözleri sarfeden bir CHP’li milletvekiline meclis kürsüsünden cevap vermiştim. 1989’da yüzbinlerce Bulgaristan göçmeni soydaşımız buraya sığındı. Onlar için de mi geri dönsün diyeceksiniz. Tarihten bu yana İspanya’daki Endülüs müslümanları Engizisyon Mahkemeleri’nde yargılandığında buraya biz el uzattık. Yahudiler din değiştirmeye zorlanırken inançlarını özgürce yaşamaları için kendilerine açılan kapı biz olduk. Avrupa’daki mezhep savaşlarında kanlı çatışmalar yaşanırken Hristiyanların sığındığı ülke biz olduk. Iraklı Kürt Arap kardeşimiz Körfez savaşından kaçarak bize sığındı. Siz kendinizi bu kültüre ait hissediyorsanız böyle düşünemezsiniz. Ama bu kültüre ait hissetmiyorsanız farklı düşünürsünüz”

    Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımının vicdansızca olduğunu, akıl tutulması yaşadığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Mevlana çok güzel söylemiş. Bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez. Tarihi kodları, kültürel birikimi değerleri bu manada temayüz etmiş milletin içinden, bu milleti idare etmek üzere ortaya çıkan bir insanın “Suriyelileri artık geri gitsin ” demesi vicdansızlıktır. Zaten şartlar normale döndüğünde Suriyeli kardeşlerimiz ülkelerine geri dönecekler. Kılıçdaroğlu akıl tutulması yaşıyor. Ne söylediğini bilmiyor. Birisi onu cimciklesin” diye konuştu.

  • (Özel Haber) KAYTİD’den Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki: “Açıklama bizi dehşete düşürdü”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alman dergisine “Türkiye güvensiz” açıklamasına tepki gösteren Kayseri Turizm İşletmecileri Derneği (KAYTİD) Başkanı Ali Koray Özandaç, “Açıklama bizi dehşete düşürdü” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da yayınlanan bir dergiye yaptığı açıklamada Türkiye’nin güvensiz bir ülke olarak tanımlanmasına bir tepki de Kayserili turizmcilerden geldi. Açıklamanın talihsiz olduğunu kaydeden KAYTİD Başkanı Ali Koray Özandaç, ummadıkları bir yerden darbe yediklerini belirtti. Özandaç, “Gerçekten talihsiz bir açıklama. Hiç ummadığımız bir yerden darbe yedik. Kendi içerimizdeki siyasi polemiklere ulusal ve milli bir olayın konu edilmesi bizi dehşete düşürdü. Bizim gibi Antalya’da, Ege’deki bütün birlikler ve odalar isyan ettiler. Bu tavrı hiç doğru bulmuyoruz. Siyasi polemiklere milli konuların kesinlikle alet edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Konuşurken lafın nereye gideceğini iyi bilmek gerekir. Ana muhalefet partisi lideri ülkenin birliği, dirliği, düzeni ve milli geliri için mücadele etmesi gereken bir insandır. Bir takım düzeltmeler yapılacaktır diye ümit ediyorum. Söylemlerin değiştirileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    Avrupa’da da OHAL’in olduğunu ve turistik yerlerin silahlı güvenlik görevlileri eşliğinde gezildiğini kaydeden Başkan Özandaç, şunları belirtti:

    “Ben geçen hafta İtalya’da, daha önceki hafta da İspanya ve Fransa ziyaretlerimiz oldu. Dünyanın her yerinde bir terör algısı var. Bizdeki endişe ne kadarsa, dünyanın her yerinde bu yaşanılıyor. Bugün OHAL Fransa’da da var. Ellerindeki otomatik tüfekli insanlar ile Eyfel Kulesi ve kiliseler ziyaret ediliyor. Sürekli siren sesleri çalıyor. Ülkemizde böyle bir şey yok. Ülkemizdeki insanlarımız huzur içerisinde ziyaretlerini gerçekleştiriyorlar, tatillerini yapıyorlar. PKK terör örgütünün eylemleri de çok azaldı ve bitme noktasına geldi. Yabancı basın tarafından da belirli bir bölgede olan olaylar tüm Türkiye’de yaşanıyormuş gibi yansıtılıyordu. İyi bir sezon atlatıyoruz. Geçen yıla göre yüzde 20’nin üzerinde bir artış var. Gelen uçak sayısında da, Rus turistlerin gelişinde de ciddi artışlar var. Biz bunları gelecek seneye aktarmaya gayret ederken böyle bir talihsiz açıklama bizi çok üzdü. Hepimiz ülkemiz için mücadele ediyoruz. Turistlerin ülkemize kazandıracağı 1 cent bile ülkemizin menfaatinedir diye düşünüyoruz.”