Etiket: Kendisini

  • Yaşlı Kadın Kendisini Dolandıran Sahte Polisleri Yakalattı

    Adana’da yaşlı bir kadın, kendisini polis olarak tanıtarak 96 bin lira parasını kaptırdığı dolandırıcıları bir hafta sonra tekrar arayınca suçüstü yakalattı.

    Edinilen bilgiye göre, olay Yüreğir ilçesi Güzelevler Mahallesi’nde meydana geldi. Gülşen Şenyürek’in (59) 2 Aralık 2015 günü telefonu çaldı. Şenyürek telefonu açtığında karşısındaki kişi kendisinin polis olduğunu söyleyerek, “Önce sakin olun biz size yardım etmek için aradık. Büyük bir dolandırıcılık olayının içindesiniz. Sizin banka hesaplarınız ele geçirilmiş paralarınız başka hesaplara aktarılacak. Biz bu olayı araştırıyoruz, çok gizli kimseye bir şey söylemeyin. Ancak hesabınızdaki paraların dolandırıcıların eline geçmemesi için paranın bir kısmını vereceğim adrese aktarın, bir kısmını da vereceğim adrese getirin, aksi takdirde hesabınız boşalacak. Paranız devlet güvencesinde olacak, operasyon bittikten sonra size teslim edilecek” dedi. Yaşlı kadın, paniğe kapılarak bankaya gidip hesabındaki 96 bin lirayı alarak 9 bin lirasını Emir D.’nin (26) hesabına yatırdı. Geri kalan parayı ise Güzelevler Mahallesi’nde Yunus A.’ya (21) poşete koyarak elden veren Şenyürek, daha sonra evine geldi. Olaydan yaklaşık bir hafta sonra 8 Aralık 2015 günü Şenyürek’in telefonu tekrar çaldı. Bu kez yine kendisini polis olarak tanıtan zanlılar, yaşlı kadına operasyon için paraya ihtiyaç olduğunu, evde ne kadar altın ve para varsa kendilerine getirmelerini istedi. Yaşlı kadın parasının kalmadığını, bütün paraları verdiğini söyleyince zanlılar bankadan kredi çekmesini istedi. Bu durumdan şüphelenen Şenyürek polisi aradı. Şenyürek’in polisin yönlendirmesi doğrultusunda aradığı zanlılar, parayı getirmesi için adres verdi. Polis siyah bir poşet içine kağıtları koyup kadının eline verip adrese gitmesini sağladı. Polis yaşlı kadın parayı verirken zanlıları suçüstü yakaladı. Yakalanan zanlılar Muhammet A. (25), Cuma A. (38), Yunus A. (21) ve Emir D. (26) emniyete götürüldü. Zanlılar sorgulandıktan sonra adliyeye sevk edildi.

  • Küçük Kazazede, Kendisini İyileştiren Doktorlara Teşekküre Gitti

    Çanakkale’de, geçtiğimiz hafta, babaannesinin elinden kurtularak yere düşen ve bir otomobilin altında kalan 3 yaşındaki Aysel Meral, tedavisinin ardından taburcu oldu. Küçük çocuk, kendisini iyileştiren doktorlara teşekkür ziyaretinde bulundu.

    3 Aralık Perşembe günü, İnönü Caddesi üzerinde, yolun karşısına geçmek isterken babaannesinin elinden bir anda kurtularak yola fırlayan 3 yaşındaki Aysel Meral, o sırada yoldan geçen bir otomobilin altında kalarak yaralanmış, çevredeki vatandaşlar tarafından 100 metre ilerideki Çanakkale Devlet Hastanesi’ne götürülmüştü. Küçük çocuk, burada yoğun bakımda süren tedavisinin ardından tamamen iyileşerek taburcu oldu. Meral, ailesiyle birlikte, kendisini hayata döndüren doktor ve hemşirelere teşekkür ziyaretinde bulundu. Aysel Meral ve ailesi, acil servis çalışanlarına şükranlarını iletti. 3 yaşındaki Aysel Meral’in teşekkür ziyaretine gelmesi, doktor ve hemşireleri de mutlu etti.

  • Kendisini Vuran Şüpheliyi Hasta Yatağında Teşhis ETİ

    Gazi Mahallesi’nde bir magandanın tabancasından çıkan kurşunla omuriliği zedelenen ve vücudunun yüzde 80’i felç olan 17 yaşındaki Ahmet Emre Çavuş, kendisini bu hale getiren şüpheliyi polisin getirdiği fotoğraftan teşhis etti. O anlar ise fotoğraf karelerine yansıdı.

    17 yaşındaki Ahmet Emre Çavuş, 2 Ağustos 2015’te mahallede arkadaşlarıyla bilorda oynadıktan sonra evine giderken yolda bir magandanın silahından çıkan kurşunla boynundan yaralanmıştı. Omuriliğine isabet eden kurşun nedeniyle 124 gündür yoğun bakımda olan ve vücudunun yüzde 80’i felçli olan genç hayata tutunma mücadelesini sürdürüyor. Çavuş’un ailesi ise zanlının yakalanmasından dolayı mutlu ancak Emre Çavuş’un tedavisi için devletten uzatılacak olan bir yardım elini bekliyor. Ahmet Emre Çavuş, 122 günün ardından kendisini bu hale getiren şüpheliyi polisin getirdiği fotoğraftan tespit etti. O anlar ise fotoğraf karelerine yansıdı.

    “SERSERİNİN YAKALANMASINA SEVİNDİK ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNE İNANIYORUZ”

    Yaşanan olayın ardından hastanede bekleyen aile bireylerinden baba Bülent Çavuş, “Oğlum bir serseri bir kurşun sonucu 124 gündür tedavi altında. Oğlumuz halen yoğun bakımda şuan. Serserinin yakalanmasına sevindik. İstanbul’da oldu olay zanlı Adana’da çatışma sonucu yakalanıyor. Başka anne-babalar ağlamasın. Adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Birinci sevindirici haber bu, ikinci sevindirici haber de inşallah yoğun bakımdan çıkınca olacak” dedi.

    “EMRE ŞUANDA MORAL OLARAK İYİ AMA NETİCEDE SOLUNUM CİHAZINA BAĞLI”

    Çavuş, “Televizyonlardan ve gazetelerden gören vicdanlı insanlar olsun, belediye başkanları olsun, siyasetçiler gelip Emre’ye moral olsun diye ziyaret ediyorlar. Özellikle takım hocaları ve oyuncular gelip Emre’yi ziyaret ediyorlar moral verebilmek için. Emre şuanda moral olarak iyi ama neticede solunum cihazına bağlı. Vücudunun yüzde 80’i felç durumda” diye konuştu.

    “DEVLETTEN EMRE’NİN SAHİPLENİLMESİNİ İSTİYORUM”

    Yetkililerden yardım beklediklerini ifade eden Baba Bülent Çavuş, “Öncelikle emniyet teşkilatına teşekkür ediyorum gerekeni yaptıkları için. Başka Emreler vurulmadı. Gereken cezayı alacağına inanıyorum. Emre 124 gündür burada yatıyor. Özel hastaneler yüklü miktarlar çıkartıyorlar. Bende devletten Emre’nin sahiplenilmesini istiyorum” dedi.

    Anne Zeynep Çavuş ise “Biz bu dört aylık süreçte çok zor anlar yaşadık. Oğlum yoğun bakıma hayati tehlike ile geldi. Ve benim oğlum şuan felçli durumda, solunum cihazına bağlı yaşıyor. Benim oğlum buraya getirildiğinde bir kaşık suya muhtaçtı ve benim oğlumu bu hale getiren insan ise elini kolunu sallayarak geziyordu. Oğlum bana ‘beni bu hale getiren yakalandı mı?’ diye soruyordu. Bende her seferinde ‘yakalanmadı’ derken yüreğim sızlıyordu. Benim oğlumu bu hal getiren kişinin elini kolunu sallayarak gezmesi benim yüreğimi sızlatıyordu. Çok şükür yakalandı ve bu bizi bir nebze rahatlattı” dedi.

    Öte yandan, yoğun bakımda tedavisi süren Emre Çavuş’un olay öncesi ve ardından hastanede çekilen görüntüler de yürek burktu. Olaydan kısa bir süre önce havuzda yüzdüğü görülen Çavuş’un hastanedeki yoğun bakım ünitesinde çekilen görüntüleri önce ailesini ardından ise sevenlerini üzüntüye boğdu.

  • Kendisini Aratmadan Alana Girmek İsteyen Eylemcilere Polis Müdahalesi

    Antalya’da gerçekleştirilen G20 Zirvesi’nin protesto etmek isteyen bir grup alana girerken kendilerini aratmayınca polis müdahalesi ile karşılaştı.

    Antalya’da gerçekleştirilen G20 Zirvesi karşıtları Aydın Kanza Parkı’nda bir gösteri gerçekleştirdi. Basın açıklaması yapıldığı sırada alana girmek isteyen yaklaşık 15 kişilik bir grup kendilerini aratmadı. Aydın Kanza Parkı’ndaki eylemlerini sürdüren Antalya Demokrasi ve Emek Güçleri’ne katılmak isteyen 15 kişilik grup alana girerken kendilerini aratmayınca polis müdahalesi ile karşılaştı. Kısa süren arbedenin ardından 10 kişi gözaltına alındı. Yaklaşık 100 kişilik grubun yürüyüş hazırlıkları sürerken polis Güllük Caddesi’ni kapattı.

  • Kendisini İşaret Dilini Yaygınlaştırmaya Adadı

    İşitme engelli anne ve babasından doğuştan işaret dilini öğrenen Sema Bahar Karakeçe, işaret dilinin yaygınlaşması için öğretmen oldu.

    Tokat Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından açılan işaret dili kurs ilgi görüyor. Kursu anne ve babasından işaret dilini öğrenen 22 yaşındaki Sema Bahar Karakeçe, veriyor. Denizli’de annesi Fatma Karakeçe’nin doğuştan ve babası Oğuz Karakeçe’nin 1,5 yaşındayken havale geçirmesi sonucu işitme engelli olduğunu ifade eden 22 yaşındaki Sema Bahar Karakeçe, dedesi, dayısı ve teyzesinin de işitme engelli olduğunu söyledi. İngiliz dili ve edebiyatı bölümünü mezunu olmasına rağmen işaret dili eğitimi vererek yaygınlaştırmak isteyen Karakeçe, adeta kendini işitme engelli bireylere adadığını kaydetti. Çocukken öğrendiği işaret dilini öğretmek için kurslara katılarak eğitmen olan Karakeçe, Kütahya’dan sonra Tokat’ta kurs vermeye başladı. Babasının 1,5 yaşındayken işitme engelli olması nedeniyle kardeşi ile kendisinde işitme engeli olmadığını ifade eden Karakeçe, anne ve babası işitme engelli olduğu için bu dile daha iyi hakim olduğunu belirterek, “Banka, hastane gibi yerlerde işaret dili tercümanı olmadığı için annem ve babam benimle birlikte gitmek zorunda kalıyorlar. Çocukluk yıllarında 4. sınıfta bile kooperatif toplantısında tercümanlık yaptım. İşaret dilini bilmeyen herkese öğrenmesini tavsiye ediyorum. Her an her yerde insanların karşısına işitme engelli bir birey çıkabilir” dedi.

    “İŞİTME ENGELLİLER İÇİN VARIM DEMEK İSTİYORUM”

    İşitme engelli bireylerin iletişim kuramayınca kendilerini toplumda dışlanmış hissettiklerini ifade eden Karakeçe, “İşaret dili bildiklerini bir insanı görünce iletişim kurdukları için çok mutlu oluyorlar. Otobüste, banka da, hastane de özellikle belediye gibi yerlerde, böyle kurumlarda çok sıkıntı çekiyorlar. O yüzden ben de öğrencilerimin bu şekilde herkesin işaret dilini öğrenmesini istiyorum. Kendimi de aslında işitme engelliler için varım demek istiyorum. Yani onlar için çalışmak gerçekten beni mutlu ediyor. İşaret dilini ailemden öğrendim. Onun için de kendimi geliştirmek için eğitimlere katıldım. Sınavlara da girdim. O şekilde belgelerimi tamamladım. Şimdi de eğitmenlik yapıyorum, tercümanlık da yapıyorum aynı zamanda” diye konuştu.

    Tokat Halk Eğitim Merkezi Müdürü Yunis Yazıcı ise 4 tane işaret dili kursu açtıklarını belirterek, “Önceki yıllarda işaret dili öğreticisi, hocası konusunda biraz sıkıntımız vardı. Sağ olsun hocamız il dışından gelerek bu sıkıntımız giderdi” ifadelerini kullandı.

    Engelli vatandaşlarla daha iyi iletişim kurarak hizmet verebilmek için kursa katılan ebe, polis, sağlık memurları da kurstan duydukları memnuniyeti dile getirdi.