Etiket: Kendileri

  • Başbakan Yardımcısı Işık: “Kendileri için integral, bizim bölgemiz için diferansiyel hesabı yapıyorlar”

    Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Kendileri için matematikte integral hesabı yapanlar, söz konusu bizim bölgemiz olduğu için diferansiyel hesabı yapıyorlar. Malum integral, parçaları bütünleştirip birleştirmeyken, diferansiyel de bütünü parçalara ayırmak” dedi.

    AK Parti Kocaeli 6. Olağan İl Kongresi hazırlık toplantısı Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın katılımıyla gerçekleşti. Programa Işık’ın yanısıra Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, AK Parti Kocaeli milletvekilleri, belediye başkanları ve partililer katıldı.

    Bölgede oynanan oyunlara matematiksel terimlerle değerlendiren Işık, “Bölgemiz zor zamanlardan geçiyor. Maalesef bazı güç merkezleri, kendi çıkarları veya kendi istekleri için bölgenin istikrarsılaştırılmasını, bölgenin bölünüp parçalanmasını, kendileri açısından gerekli görüyor. Maalesef oyunun alanı da her nedense bizim bölgemiz, bizim coğrafyamız oluyor. Kendileri için matematikte integral hesabı yapanlar, söz konusu bizim bölgemiz olduğu için diferansiyel hesabı yapıyorlar. Malum integral, parçaları bütünleştirip birleştirmeyken, diferansiyel de bütünü parçalara ayırmak” dedi.

    “Kendiniz için istediğinizi bu bölge için neden istemiyorsunuz?”

    Türkiye’nin de içinde olduğu bölgenin sürekli istikrarsızlaştırılmak istendiğini söyleyen Işık, “Kendileri Avrupa Birliği diyorlar 28-29 tane ülkeyi tek bir yapı haline getirmek için büyük gayret gösteriyorlar. ABD dediğinizde 52 eyalet bir araya geliyor bir birleşik devlet oluyor ama her ne hikmetse söz konusu bizim coğrafyamız, Ortadoğu coğrafyası, İslam coğrafyası olunca var olan devletleri bölmek, parçalamak, küçük küçük yapılar haline getirerek bölgeyi tam bir istikrarsızlık, bir biriyle sürekli çatışan, sürekli kavga eden, bir biriyle sürekli mücadele eden hatta sürekli bir biriyle savaş eden bir bölge konumuna getiriyorlar. Bu bölge bunu hak etmiyor. Ya madem birliktelik güzelse, kendiniz için istediğinizi bu bölge için neden istemiyorsunuz? Nedir derdiniz? Son 150 yıldır bu bölgenin çektiği acı yetmedi mi?” diye konuştu.

    “Artık bu oyunu tekrar seyretmek hatta bir parçası olmak istemiyoruz”

    Suriye’de de benzer bir oyunun oynandığını ifade eden Işık, “Hani Suriye’de DEAŞ bitince bu iş bitecekti. Söz vereceksin devamlı ama her defasında verdiğin sözü hiç vermemiş gibi kulağının üzerine yatacaksın. Birileri küçük parçalara ayıracaklar bölgeyi ve her parçayı da diğeriyle düşman haline getirecekler, ondan sonra da o parçalar bir biriyle uğraşırken kendi keyiflerine bakacaklar. Yok öyle yağma. Son 150 yıldır bu oyun bölgede defalarca sergilendi. Artık bu oyunu tekrar seyretmek hatta bir parçası olmak istemiyoruz. Onun için de kararlılıkla hem ülkemizin milli güvenliği açısından hem de bölgenin huzur ve sükunu açısından, istikrarı açısından atılması gereken bütün adımları ardı ardına atıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Suriyeliler enerjilerini kendileri üretiyor

    Suriye’nin İdlib kentindeki Düzce Şevkat Çadır Kenti’nde yaşayan Suriyeliler kendi enerjilerini kendileri üretiyor.

    İdlib’te Kızılay tarafından oluşturulan çadır kentte kalan Suriyeliler kamyon motorundan yapılma jeneratör ve güneş enerjisi ile elektriklerini üretiyor.

    Bütün elektrikli aletleri kurdukları enerji sistemiyle şarj ederek kullanan Suriyeliler, internet ile bağlarının kopmamasını istiyor.

    Düzce Şevkat Çadır Kenti’nde tüm insani ihtiyaçlarının Kızılay tarafından karşılandığı çadır kentte giyecek, barınma ve gıdanın dışındaki elektrik sıkıntısını da kendi kurdukları kamyon motorundan yapılma, mazotla çalışan jeneratör ve güneş enerjisiyle karşılayan Suriyeliler, gösterdikleri yardımseverlikten ötürü Türkiye’ye teşekkür ediyor.

  • Yozgat’ta öğrenciler eğitim gördükleri sıraları kendileri üretiyor

    Yozgat Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenciler, Türkiye’de okulların masa ve sıra ihtiyaçlarını karşılıyor. Öğrenciler hem mesleklerini öğreniyorlar hem de para kazanıyorlar.

    Yozgat Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Mobilya ve İç Mekan Tasarım Dekorasyon Atölyesi modern makineleriyle yaptığı seri üretimle bir fabrika gibi çalışıyor. Öğrenciler tarafından üretilen masa ve sıralar Türkiye ve Yozgat’ın ihtiyacını karşılıyor. İşlerini severek yapan öğrenciler hem mesleklerini öğreniyor hem de harçlıklarını kazanıyor.

    Okullarının fabrika gibi seri üretim yapabildiğini söyleyen Okul Müdürü Bekir Hazer, “Genellikle mobilya ve metalde okul öğrenci sıraları, donanım malzemeleri imal etmekteyiz. Yıllık 3-4 bin öğrenci sırası yapabiliyoruz. Bu sene ve önceki sene 2’şer bin sıra yaptık. Çevremizdeki ve Yozgat’taki okullara bu sıraları verdik. Öğrencilerimiz bu sıraları kendileri yapıyor. Öğrencilerimiz çalıştığı süre içerisinde döner sermayemizden asgari ücretin yüzde 30’unu alabiliyor. Öğrencilere önemli bir gelir sağlıyoruz” dedi.

    Mobilya ve İç Tasarım Bölümü Alan Şefi İsmail Güngör ise, “Bölümümüzde metal işlerinden gelen okul sıralarının demir kısımlarının ahşap montajını yapıyoruz. Bu yaptığımız işlerin tamamı Milli Eğitim Bakanlığı vasıtasıyla belirtilen okullara tahsisatları yapılıyor. Biz oralara gönderiyoruz. Okulumuz tamamen döner sermayeli olarak çalışıyor. Bu kapsamda öğrencilerimize asgari ücretin belli bir miktarı kadar ücret ödüyoruz. Yozgat genelindeki il, ilçe ve köy okullarına aynı zamanda bakanlığın tahsis ettiği okul sıralarını da diğer vilayetlere gönderiyoruz” diye konuştu.

    Mobilya İç Mekan Tasarı Bölümü öğrencisi Ahmet Yıldız da, “Eğitim gördüğümüz sıraları yapıyoruz. Hocalarımız takıldığımız yerlerde bizlere yardımcı oluyor. Burada hem mesleğimizi öğreniyoruz hem de para kazanıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Robotlar, fuarda kendi tanıtımlarının kendileri yapıyor

    Bu yıl 70. kez dünya teknoloji devlerini bir araya getiren Uluslararası Bilgisayar ve Bilişim Fuarı CeBİT’te, yeni teknolojiler sergilenirken, robotlar, kendi maharetlerini kendileri anlatıyor.

    Fuar alanında kullanıcısı olmayan araçların dolaşması, engellerden kaçması, trafik tıkanıklığında frenleme yapması gelecekte insansız araçların servise gireceğini ve şoförlerin yerine bu insansız yapay zekalı araçların hakim olacağını gösterdi. Diğer yandan, tarım alanındaki bir çok isansız iş makinesi de fuarda boy gösterdi.

    Günlük hayatı kolaylaştıran robotik gereçlerin istihdamı tehlikeye sokmayacağını, bunun kontrolünün de insanda olacağı savunan üreticiler, teknolojik gelişmelerden korkulmaması gerektiğini, gelişen teknolojinin insanın emrinde olacağını “kabul et ve birlikte yaşa” sloganıyla yapay zekalı cihazların yakın bir gelecekte vazgeçilmez ihtiyaç olacağını ortaya koyuyorlar.

    Robotik ürünlerin ciddi bir tasarruf oluşturacağı ve bunun da insanın günlük hayatına yansıyacağı bildirildi. Teknolojik gelişmelere ayak uydurmayan ülkeler ve işletmelerin dünyanın gerisinde kalacaklarından ülkelerin refah seviyesinin düşeceği bu seviyenin yükseltilmesi istihdama yatırım yapmakla karşılanamayacağı ifade ediliyor. Fuara 70 ülkeden 3 bin’den fazla katılımcı stant açarken, 200 bin kişinin fuarı ziyaret etmesi bekleniyor. Fuar, 24 Mart tarihine kadar açık kalacak

  • Kırmızı rengi kendileri tercih etmiş

    Seferihisar Necat Hepkon Devlet Hastanesi’nde görev yapan hemşirelerin kırmızı üniforma giymesi yönünde talimat verildiği iddiasına yanıt geldi. Başhekim Kemal Tarhan, “Çalışan arkadaşlarımızın tercihi ile renkler belirlendi. Bizim renk konusunda baskımız olmadı” açıklamasında bulundu.

    Seferihisar Necat Hepkon Devlet Hastanesi’nde görev yapan hemşirelerin alt ve üst kırmızı, ebelerin mor, erkek yardımcı sağlık personelinin de alt lacivert ve üst kırmızı giymeleri talimatı verildiği iddiası tartışmalara sebep oldu. Türk Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, 7 Mart’ta tüm sağlık personeline gönderilen yazının kabul edilemeyeceğini belirterek, “Hemşire arkadaşlarımız, çalıştıkları sırada zaman zaman uygunsuz sözlere maruz kalabiliyor. Kırmızı da zaten dikkat çeken bir renk. Hemşire arkadaşlarımızı zor duruma düşüren durumların olabileceğini düşünüyorum. Bu kadar renk varken, kırmızıyı mı buldunuz? Elbette arkadaşlar kendi isteğiyle kırmızı da giyebilir” sözleriyle tepkisini dile getirmişti.

    ’Kırmızı Hemşire’ tepkileri üzerine hastane yönetimi açıklama yaptı. Seferihisar Necat Hepkon Devlet Hastanesi Başhekimi Kemal Tarhan, renk konusunda bir baskı yapılmadığını, sağlık çalışanlarının giyeceği kıyafetin rengini kendilerinin tercih ettiğini öne sürdü. Tarhan, “Yapılan toplantılarda kırmızı renk de dahil tüm renk seçimlerini çalışan personelimiz tercih etmiştir. Sağlık çalışanlarının fikirleri dikkate alınarak hareket edilmiş olup, sonuçta hasta ve yakınlarının muhatap olarak göreceği kişileri seçmelerinin kolaylaştırılması ve kurum kültürünün sağlanması amaçlanmıştır” dedi.

    Hastanede tek tip üniforma uygulamasına geçilmesini özellikle arzu ettiklerini kaydeden Tarhan, şöyle devam etti: “Çalışan arkadaşlarımız, sorumlular ve başhemşirenin yaptığı toplantı ile renk seçimini çalışan arkadaşlarımıza bıraktık. Hastahane genelinde kırmızı ve mürdüm renkleri vardı. Çalışan arkadaşlarımızın tercihi ile bu renklerin tüm hastanede kullanılmasına karar verdik. Bizim renk konusunda baskımız yoktur. Kırmızı rengi tercih ederken aslında beyaz rengi de kullanabilirdik ama kadın çalışanlarımız özellikle beyaz kıyafetlerin içinde iç çamaşırlarının ve içlerinin görünebileceğini söylediler. Farklı bir renk istediler. Başka hastanelerde de kırmızı örnekleri vardır. Bu genellikle çalışanlara bırakılan bir şey. Biz tek renk olsun dedik ama özellikle kırmızı, özellikle lacivert, şu, bu demedik. Arkadaşlar böyle tercih etti.”

    Sağlık Sen İlçe Temsilcisi Hemşire Çiçek Yiğit, renk tercihlerinin idare tarafından kendilerine bırakıldığını belirterek, “Tek tip renk uygulaması konusunda toplantı düzenledik. Bize forma rengi seçmemiz konusunda bilgi verdiler. Nasıl bir forma rengi tercih edersiniz diye sordular. Tabii çoğunluk kırmızıyı onayladı. Ebeler mor rengi tercih etti. Servis sorumluları lacivert forma, yakaları beyaz, biz hemşireler de çoğunlukla kırmızıyı tercih ettik. Zaten hastalarımız forma rengimize değil yüz profilimize bakıyor, güler yüzümüze bakıyor.” dedi.